18 Temmuz 1954 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5

18 Temmuz 1954 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

18 Temmuz 1954 Halk şairleri: ÂŞIK PAŞA On dördüncü yüz > Türkçeyi savunan bir halk Şairi te çarl dandır. Bu yüzyil sonlarmdn Devleti çökmüş ve bir takım ler ku- Sanatı ve eserleri: sı ekimi Emre gibi lirik olma- AKŞAM | MERİHTEN AKSİ SADA Halen İngilterede ÖDE ia mi teleskop eşim müz ia a bir çok m imkân w m diğer yıldaki ge- Türkçeciler arasında önemli bir | deri ca Yazan: ——— Ferhat SILACI B ri 1929 Vine yağ <Ga- spikeri dir. Son zamanda bir | SöSİe” ve Yunus ikaklı. o Sanalından pagandacı bir sofi olarak 'Emre'nin etkisinde| çok, kete zül öerkiezmie “Omaha v4 e yardım etmesi de bundandır.İnimed bundandır. Bat fel Demek ki «Sosyal MEİN Sekin, epin kaygular güden Kimseler bile| sey de budur. e iken Doğadan | Tasavvuf, korku erme a okumaya başlarmış şı olan sevgisi, Bu düşünce top- SEA İlanda, devletin tuttuğu kuralla- ra karşı halkın bir çeşit isyanı kanmuştar. Tasfiye edilen eğitmenler Hiç bukalemun gördünüz mü? ertenkele Tamilyasına mensup hayvandır. Bütün ye 50 den fazla m im ehil bulunduğu yere etraftaki sinekleri kollar, Gözü öylesine hareket arkasını ayni zamanda gözleri kalm bir deri tabukasiyle ö eder ki Konya * (Akşam) — Konya Maarif Müdürlüğünce başarı- savvufu uzlaştırmayı denediler. Âşık Paşa bunların başında bildiği bektaşilik de, yalm si en popüler bir esinden doğmuş ii ceyi güdenle- ruma SERİ b düşünci zar İzem bakmazlar. Bu yüz- ir çok Seir niran MLMLONME ürk 22 rnk doğan Âşık Paşa, De Devleti kurulduğunda o 29 yaşında idi. Anadolu- un miş “ve bir <söh> #lesindendir Dedesi Sel iKlulara isyanı ile salan utasavvıf « aip tarikatının kurucularındardı. Babası M' de din ulu larından ip pol sanatına me ai emi bir etkide bulunduğu açıktır. Divan e ayrı gelişen a edebiyatı, enin örneklerini savunmuş, daha hür ve daha insanca yollardan yürümüştür. pda beyliklerini kuranlar a me geldikleri için . Bu yüz- Ka dördüncü yüzyilda. sa- tasfiyeye tâbi tutulmuştur. li kazası Anbar köyü gitmeni ve Deliköy 2 Durmuş Selim, Sinanlı eğitmeni Halil tasfiye anal lerdir. Mersin belediyesinin su arabası bir çocuğu ezdi Mersin (Akşam) — Belediy? su arabalarından biri Göznez yolunu sulamakta iken feci bir işl ir. Hasan Günay idaresindeki araba, üç yaşında- olmak- apılan tecrübelerde, bir ki Ayten Dikici adında bir ço- cuğu, muhtelif yerlerini ezerel öldü ü bir Sul Osman, Ori raylarda MR En İE epi İleri korunmuş, Kitaplar hep tedir. Memleketi olan Kirşehir, İman Âşık baya da sanki an Anadolunun ekonomi Türkçe yazdı ve kültür bakımını Gis İka ki e kadar önemli olduğunu herkes- Hi yerlerinden birisi il. Burada İsen iy batyordn: m da ceddi gibi çağının politik Jaylarına karıştı. Anadolu valisi Timurtaşın isyanmda Timurtaş tan yana çıktı. İsyan rı ka- zanamayınca Mı- sırda onu hapsettiler (1332) Hapisten çıktıktan as- yaya an Kırşehirde h talanmış ve 61 yaşında ölmüş- tür. (0333) ağların şalrleri takm dın aldı. Asıl adı <Paşa> adıma gelince, bugünkü anlamında değildir. Bir aflenin İlk çocuğu demektir. K şmanl v 2 ediyor, görüyorsunuz. mayer — m diye bir şey yali Diye az yang ri Burada Mu aruzu, ee Kalamar Bir şi- rinde bir kaç mı Ber kim buna ağyür ise Hak Tanrı yâr olsun ona. Aca dizliğim tetiyen Tarh dirilsin dünyada. Bu Mühür oğlu Paşa'nın , Gi Ağladığın li Gözüm pınar olsun ona, larına nasıl iyi dun- y Tanrı'dan gelm, BE eyi sevmesi Bineieile geeimikire Hee haftaki nu bilmesinden ileri geliyordu. »i dillerini ö; lerini desteklemek için bu ler deki kaynaklara da baş Eu anlaşılıyor. a mn tasavvafu savundu. «Garipna- me» yi bu yolda kaleme aldı. Felsefesi: izm: dediği - eye göre tek olan “Tanrı'nın yücudundan başka bir varlık yoktur. Ne hepsi Tarr” mın varlığı içindedir. Bu «var- lik» kendi kaz olan «yokluk» Me karşılaşınca, h in ve eşyalar meydana çıkmıştır. Demek ki gördüğümüz her #ey «varlik» ın «yokluk, ayna- sındaki gölgelerdir. dn göl en ma © öteki eşyaya be ünkü kendi kaynağını ai zerine radar dalgaları tevcih €- SE ze peer e şaşırdıkla; karmakarışık daireler) vap doladıktan sonra bakıp diğeri Bukalemun yakini gelen ya 1 yaşar bir sürai uzan! Yücülundan uzundur. Resimde Vurcalı, Nişabura eyi TüRK vir arala m GA VEN Yazan; Muharrem Zeki KORGUNAL ni |yordu. Yalmız ona bıkkınlık ve- ren bir nokta vardı: Güç belâ a 1 ZA Mi ey YT i LE ağlamış ve: — Senden gördüğüm ayinği a b: oldukça unutamıyaca demişti ylâplar Avusturyada 31 kişinin isi üni beaci tal e mec Eu kalmışlar. Yukarıdaki manzarasını alan bir kasabayı gösteri hayatına Ge een yemek son seylâplar mal olmuş, 45000 kişi de sular klişede sokakları göl z ei ; e — Çok gecikti, iz xw mi geldi? 5, tesi kara kaşlarına, e âşık değildi. Lâ- kin Pm “Büreyde hakkında haber bekilyordu. Uğrunda bir) b; barada örülmüşür. > Radar ağaçlarından meydana gelmişti taşlarla yapin ocağa e Vurcalı bu sözserdeki zorunda kalıyordu. Aksi sıcaklığı #yrıldıktan son- dalgalarmdan kurtulan kuş bir kappa Eğ k zarar- z kaç dakikadan evvel kendini to |S1Z anlariyle doluydu. ateşten mahrum olacak, avladı-|ra duymuşta. İşte şimdi bir be- parlıyamamaktadır. e daha lezzetli v Şimdi Alman âlimleri radar el in a ayaklı hay-| Yurcal, içine ye günden geler e mi k | dalgalarının kuşlara ne Fİ vanlara 7 my hep |beri a <a m tesir yk amlarini etini - | yordu. A Vurcalı, bu sırada bir yaban İkeri ların bi- ördeği kızartmakla ann ai pek birdenbire geliş ve gidişleri vardı. Jvakınca çocuk gibi sevindi. Yarı kıyafet bakımın- dan hiçde zengin değillerdi. z aki, sti Mallar gi eski — Çok şükür. dedi. Az daha elbise birbirine o hiç iyordu. |böyle üç hafta oldu. Böyle perişan kılıklı ve başı boş | Talha, öpüştükten askerlerden daha ziyade çapul- |sonra kısaca anlattı: luk çekmedik. Bizimle alâkadar 'urcalı. gizlendiği koruda On| olan bile bulunmadı: Fakat Bi beş günden fazla kaldı. Bazan & erme İnan yüksek ir ağaca çıkıp yollaraİten iki gün sonra e ari bakıyor, Talhaya benzer birisini İsehirde bulunan gamma gördü müydü eca | ge İĞ ür sline mr ASUS yakalanı , ifade ver- den casusla, eşsiz dün ser Diş ari ispat kız, onu yarar yavaş daha fazla meşgul e > ıştı. Bü- ak istediği halde| lü mama an kahra-|i bazan ondan ii ğına pişman bile oluyord Büreyde, aynlac: le zaman > nn eli, mış kalemi... mele tulmuş mış kalemin ince yata pen beyaz mi ha sr gm a makla beraber — acıtmal ride alyan lk çe xântisiyle müthiş ürpermeler geçiren o Safiye, inen göz kapaklarım neğen sonra bi- raz aralayıp göğsüne, hora- bereler cn Biye yürüten bakabildi: Levhalarda çan Arap sl girmiş bir Arapça ya e e a Yine du gözünü Safiye, Yamda, "takat, si Hoca, Die iniz avucu- yal kendisine «yokluk» dünya, nefis, alip şehvet, bencillik gibi ne kada! mapa : aaa sn kötü şey varsa atmalı ve Tanrı” © iz İM ote ya kavuşmalıdır. İnsana ger ki a ea ken “Tanrı ile Tanrı ol al dah, m El Benliğin! öldürmektir. İnsanın” h i a siri se türün ölâh yor, her an z daha sık- p öl ediğini İÜ saşıyor, genç kadm, sanki anlaması için sık sık gönlüni zn, ii arılar © memesi kontrol etmesi gerekir. Bı değilmiş de kalbi imiş gibi «murakabeye dal denli : eri ylece Tanrıyı bilmek, «ken- riyordu.. a a bilmek> oluyor. il birinci © sahife kendini ak temizlem, memesinin üst başmdan ucu- keep BİR EV VARDI Yazan: RECAİ SANAY dolân. a sahifeye geçti o ği memeyi öbürü çit a Sa çiz mem ka- mış kalemini ya dak ei Saldır gökşöeli Cinli Hoc: die kadında ise a permeler, aynı buhranlar her an biraz daha artarak devam ediyor- da bitti, Bit- yl maz safhası Yazı fazın” mi Dae bitiren Cinli bir 1. Maraltakı, Bari tulu okumasına devam ede- rek hokka ile kalemi aldığı rafa bıraktı. o Döndü, geldi —42— Mv yanma, ei in şöyle, ey hatun! .. Onun, kenarında otur- ğu siyah ee A ken pen yat ekle meden, le «uzan yi e alun?.» emri ağzından karken, avuçlarının içindi sımsıkı tuttağu Ga itip bastırarak sırt ü: atı- rıverdi geni e ancak ette, açılmış, korkulu, ürpertili gözlerle ho- caya bakarak (düşünüyordu ne olacağını, hocamın ne yap- ara- tavana kalmam m bir şej iz mur- da biraz daha yaki . “Hocanm bu nel am # ii üsl göğüslerini - ER a ö-i sini daraltır İş bu kadarla bitseydi, yi- ne ie Homurtusunu ni: Cinli Hoc: & bu seferki tepe: Ea öyle ere bir ömer öy- le müthiş bir irkilişti ki. Evet, iki kelime: Dilimle si- lecej iz Ne Nas il ar müsaade edebilirdi Dalar ra, neden?.. Niçin?.. Bir aşil "bir bele | dün sil- mek va Ka moi ii ne- dendi?. ru na”, (Arkası var) edenelrin gidebileceklerini fer- man buyurmuş. Bir çok yolcu klldi. Bun- de vardım. Günlerce süren und siki bir sor- kildim ki Vurcalı, böyle al ziya» de, kzıdan bahsedilmesini #sti- kün değil ? Talha, vu büktü: — Tahkikat sndnoau Tahkikat sonunda Şeh Se- lâmın adamlarından olduğum ları meydâna çıkar da işler büsbü- tün m in korktum. Benim yüzümden o zatın da başı derde girebilir: rd. — Ziyat nasıl bir adam? örünüşe göre pek ii pek hoş. ehe bir zat. Bani Hayyana nasıl iltifat edeceğini bileme: di. — eek eli doğru mu a bir birden delimi Mükerleri de varmış, amma bunları görmedim. el başına gelenleri öğrenince ne yaptı? — Bunları ona Hayyan anla- — Tuğrul Beyi uzaktan filân - ün m — Gör . Yalnız hakkın. da bazı ğer rent. Pek sert bir ve Yanma her- kesi sokm sever, fakat 5 ai şımartmazm, (Arkası var),

Bu sayıdan diğer sayfalar: