27 Eylül 1954 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5

27 Eylül 1954 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

/ en mesut yıl- Su yüzüne yeni bir ada çıksa Menderes ve bir ing iz ki me | seli - Istanbula hizmet hizmetlerin en hayırlısıdır - Bu adamlar allahın mı yoksa ee mı kulları ? öyliyecek çok söz bırakmah. Bir zat ki «İsta eğiyorlar. Fal S Kıbrıs ii im KR melek e 0 | GM EE a Küçük ir e yisidir» irin samimiyetle | met ile izalı yi e Yl ki abulleni uğraşıyorken | © Çıma: iğ — ida Eli - ll Jena yayan tenkid ede- | bir 24 saatlik izin veriliyor- 'unanlı dostlar çok defa öl- i la bal mini kat to e £e- | muş. Bu iznin herkes gil > : in haftalık olmasını temenni e- şeyler kaybederler. Günahı, a el i an : , a en ln İİ iş bahleyin saat $ te iskeleye nde bir alar bas Rakım Ziyaoğlu (| seivor, sent 22 den sonra a - sinden ayrılıyor. Allahın her ö bu böyle ne epiliy hakikati deilmi | il 7 tarihin, misal, me eş v > e yp neticesi, ne kı erecesi — hiçbi Be hn ğilmiiyer. ön akıl seği tibbi | yök izin sırası geldiğinde efer — meselelere ait (kongrelerde | şhtyat — en «ada» diye sa- yat Çımacı me refle ve <di- | hastalığı devam ediyorsa © gıklamağa başlıyor. Öyle ki > ığı dev: iy: rayetle temsil edilmiyor mu? | yisbette Velet Şayet Marmara kıyılarımızda, | Bırakılan bir sey varsa © m sal 7 > ii Ese Denizinde, Güney AKĞE- | dece muayenchanedir. ei A a da Allahin hik- | Oyunlar hepimizin bildi ik yeniden bir ada | seyler. inkürda » Bilirine bağlı bu Bl dert Siir İlmi bedbaht cidden il o | kola gideril İsti- diyecekler İnsaf be Vahi. | yer, Ama yine zarar yok. Ça- | rahatin işde ve hayatin ü ana soruyorlar. İşte ceva- | yişan Sikini yolunda hemmiyeti bilhassa ve- vam devam ediyor, üzerindeki tesiri malüm. Dü irfana vir Simdi. Ommanlar geze iü safak peki mu e ner gatkâr kimselerdir. - Tarı Menderes va. Kendini e mİ Elmali mal.” vi mer Bir de İnekler > meşk Si e eee İ nisi Bözleri var: Beki DEME DDLARININ muhtarları, müm. az du- BEDBAHT İSTAN- ç Si rumundadırlar. b yolcu > “ tarafından sevil nim. E DE deyince “hatırıma | emi Yasanlardın Türe de mkân nispetinde güzel hemen Abidin Dav'er £9 | yenğile, beril elbet düşünecek- bir mecmua © çıkıyor: | lir. Eğer sağ olsaydı bum. ür. ini mmm Akis. İçinde «İstanbul Bed- | leden âzası bulunduğu idare Ge ta baht Şehir» diye bir yazı 0- | heyetinde veya umum müğü mn menim ii kudum. İstanbula bir çivi bile | muavinlerine ( bahsedecel luğu gibi Bektaşinin kull: çakılmadığından bahsediyor: | Kendisine çımacılar dertleri iz sm b ——— aa haksızlık. i anlatmışlardı, o Tah - lü m Son yıllarda bazıları metli söz vermişti. Sözünde lr kğ dk dyan ve beli Vel kâr. gölge gibi takip eden karak- rsa huzursuzluğun, | tere sahipti. varsa dargınlığın, varsa kız- | (Bir gün Belediye Neşriyat e gazeteye bir şey kazandırma- mıştır. İnkâr yolunun yolculuğuna amalı. İstanbul tarihin- de bir defa bedbaht oldu: İş- gal yıllarında. O yılları ben de acı acı e arasın- aha göster- daym. Allah bi de başımdan kapıla, ayak topu gibi tekmelendiğ ni, ayaktan me ik GE oy- enin zle pedbahılılarımı mec- muanın Yazı İşle; üdüz EEER nim bir alâkam yok, mi vazifemi yapıyo- bu Çımacılar dı sy seilmesin Tr İstan- ya e üstes mavi w izim Aldim mİ acılar uzun bir zinci iv gibi çevrelemişler- 'n Boğazda oturduğum ç0 cı “ larımda © zaman elikanlı ç a m henüz dumanı tü! cadeleye yar ll er e ral tatlı tatlı anlatışlarını zevkle hatırlarım. imalar iza gecıls> dır. Anlattıklarna göre işleri de hayli çet ten neresin- le olursa denizin kolay işi yoktur. reden bu defa miye alamıyorlamış. Ga- a kl veilmedi, Onla; sinin muz: elbet daha ii O yazı, o başlıkla muaya cidden girmemel nitekim her tarafi uyandırdı. Toptan inkâr fena şey. İs- E e şehir değil- a ve daha iyi bir Zindedi, ca iş size eş ir. Tek çivi m söy- Jenen şehirde apı işlerine ait a: LkLEE llarında im yok. FE BE mii banda iü etmek gü: da statünün İcabınca halle- rine yine şükrederek boyun m ei resmi gi 'ünyada, artık medeni İn. aklar ayaklarını al dıkları ii çe ill” a İMA. 7 Duna kabilesi mensupları Meçhul ülke - ordu. kada, ır evvel İp cim üzerin- fa beyaz insanlar görmüşlerd. o hayat len de uça: çağın iie Şimdiye kadar mevcudiyet- . işlemesini bi edi gibi ta bil bul bil hayatlarında madenden ya- zerinde bulamalduğuna Tani rı yerlilerle karşılaşan mü Pılmış bir eşya dahi görme- e da- omeüsupları, oklara hedef teş (© mişlerdir. Silâhları ok ve yon hul kil etmek veya bir kazanda (o ma taş ve kemikt. pılmış üne iptidai nd diri diri pişirilmek yerine bü- ızraklardır. ıkları görülmüştü. yük bir dostluk görünce hay- Bu kabile savaşçı değildir. EE mümbit olduğu sür — retler içinde kalmışlardı. Hükümetin yaptığı araştır- arazinin resimleri a üşleri | pek isle malar neticesinde Duna ka. ler tarafından beraber, hiç bilesi, İri kabilelere hiç nüşte Sala Bükme ME niyete sahip liği ir tecavüzde bulı ar. verilmişti. larını pe heyet ( Fakat, nâdiren de olsa, kom- Bir müddet sonra da Yeni larına xi, çek- tecavüzlerine uğra- Gine'de eye petrol dayak m iye si Ri için kabile em- rı arıyan Awstralaslan büyük — niyet büyük ii girenin il a Mi gi tertip Bö vermektedir. mir olmadan ba lere etmişlerdi. tarlalarda ayran er- — p- adım atan olmuşlardı. Yerliler de ME pr Duna adı verilen kabile taş devrindekinden farksız bir kekler de nöbet tutmaktladır- Jar. ma ki ve Sp eşyası sazlar- üse arı- nı tüylerle süsl ekerek. Du ilesinin — başlıca meşguliyeti ziraattir. Pata- tes, şeker kamışı ve hububat yetiştirmektedirler. Şimdi Avustralya hükümeti bö e cihazımı bu bölgeye de New. bu bedii ii iri örülen ın çehi u kendilerine bark olarak e leri ei bir vücudu vardı ili ki KN 00 üncü kuruluş yıldönümünü kutl: hakiki Kirleri. parmaklarını si rka gelen rell 38 yaşındaki Kızıl- ikânı rdir, Kıraliçe- yaralının beni si az. Fakat Yazan: Muharrem Zeki KORGUNAL — Merak etme, yâ $ — Seni bir vazifeye ık için çap Şimdi ye ,önder- | ait, sokakta biraz oyalanıp set dön. — Başüstüne! Bahçede yalnız kalan Şeyh Bürgenin ına rmesine ha- ktu. Çünkü ihtiyar, cevap semen beklemeden çıkıp git- ml izel sil nasihatin te- rinden türlü kurtulamı- büyül ceğine güvene- Güze ellerinin mârin çıtlatarak: yok, diye yeğ evme: a ia sokak kapısının 8- oşa- Kar gelen Sallâhtı. Ha- ımının emrine itaat ederek ik koştu: — Buyur, seyyidem ör e in pi Bürge, onu mi yere ça- Vu Ve... Başlarını çevirdikleri ında Turgudu ıkla: —A!. Ah! 'Turgut!.. Sen!.. Turgut!.. Diye yerinden fırlarken, Lei iy 9 kr #stifini e KO kapısından girip ik a» sonra, almdlk iz —. karısına, bir Ağı pa se sofraya o kor. kunç gözle ie bakan Targut, gıcırtası kazik bir sesle: Pek münasebetsiz bir za- manda rahatsız ettim gali- ba!.. diye homi Ve karısı ne yapacağını, ne söyliyeceğini şaşırmış bir hal- Yazan: RECAİ SANAY dece MM ee sana miş, susp Değil mi?.. Kapının arkasın- da, hakkımdaki iltfatlarınızı mül edebilseydim, içeri girdi: gim rındaşla; zaman, rsenize!... Genç kadın , ellerini yüzü, don çekerel e « Turgu ei bir. ze a emedi, oldu; mi indire , yapmacık ağla mu nuştu bu sefe — Ne kap verelim? Ka- pınm arkasından dinlediğini söylüyorsun ya... — Evet, dinledim! Her şeyi kulaklarımla duydum! Niha- yet, e edemeyip e rI girdiğim an da, e bunu çoktandır yardm maz!.» diyordi hissimi nd, bu e bir et diyemiyeceğiniz, inkâr | için de ellerini yürüne kaparken; Doe şe ellerini yözüne (tek kelime mız Faruk di et öktü. ö: ar- Sonra İstanbul ki de Todakârida kz Herkesin hakkmı kendisine *deceğini düşünmek için, sa- Faruk, başını kaldırıp ko- ık inkâr edebilir misiniz?. Artık o iğrenç yalanınıza vam Eki Ma m su- suyorsunuz' verseni- ze! Turgudu, hâlâ hiç istifini bozmadan inleyen YE ka badayı bir ve tok bir sesle ai — Ne cevap verelim?.. Bizim imize sen konı Muşuyörsun ya inter — Siz de konuşun! Kendi- — mada edin, edebilirse- bir gala ruk, alaycı yine omuz silkerek cevap ve: fet — Müdafaa mı?. Mahkem. Fuh! Ne müdafaası?.. eme mİ burası! bkeme! İki suç- arasında — İyi ama... Ortada hâkim yok, savcı yok! — İsen, ie e SD bir koc: im de savcı da Sci ii üni. De kadın, ağlar gibi, in- e sin bir sesle: ırgut... Turgut... İşi çok gözüyemn gözünde... Bi- diğin gibi değil... a karışacak oldu; er mi ira gitgide ger- ginli sı arasın- ünakaşa: 23 nil sözleri, Yine Fa- © iii kabadayı tav- Ale cevap verdi; "e giz m hâ aa al Eni namal! a nir ie var Zi - Ziya pa- «Kaadi ola Gani ve muh- amli ol mahemenin kmüne terler mi m > Çünkü, burada suç inn bel, la e suçun ocrası BE ai leyse, geri. PA savcı sen, dâvacı sen; “ e suçla a in e işin rab Die (Arkası var) de sebep yok. Boş çevirmiş olmamak değilim ki. için; Sonra ayağa pr Gi — ge yap, dedi. Uyu- açıp kapıyarak rar mak için akşam olmasını bekle- »rindi. rim e <7 sı- |miyeceğii e -iş- lâh, çabucak yatağı serin lenmiş Yali yeleğin a hazırladıktân sonra içinden ağır bir yana attı. iri savuraral erdiven Biraz rahatlamıştı. Odanın)âali çük odasına döndü. Hı ptığı gibi: .İve bir gönül şarkısı murıldayı in sun, kahpe! di mağa başladı. Sesi de kendisi İye homurdandı. Bana ettiklerin kadar güzeldi. Lâkin o, b fitil fitil burnudan gelecekti farkında olmadığı K > pe - |Seh Seli himmeti sayesinde lıyı yalnız şarkı söylemek sure- |bir saray fahi: olacak, ku- tiyle a edebilecebini asla | caktan Kucağa fırlatılacaksın ordu. Bel bağladığın Vurcah da v a Sa gebertilerek bir çukur ırmaktan kurtulamıyacak- a — RINTLİ ESİRE Haydar Baba, büyük timitler eye koşarken, pie rine alâmetti. Dön- x 3 dan doğruya, asi a sima Kararlaştır. e arşı kazan pek za- el kadının bü- zayıf er Tini n güzel vi pür. u mahzenlerde her gün bir kaç a kesilse, kimsenin ruhu duymazdı. Bina- aldığını yı ne ie satin Mn kış odun ticareti e riağı ia verdim de içine dun dolduracağım, diyordu. ie -aç araba odun satın alıp Iki mahzenden yemi ii ni de yi e

Bu sayıdan diğer sayfalar: