15 Ekim 1954 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5

15 Ekim 1954 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Endüstrimi aney hayatına yeni gir- mall, geniş bir himay azı hayat Gidi bir nevi lmonluk iklimi BA“ kimdir. i iklim ilelebet devam ş kurulan endüstri & pe a rata dönmesi, ” ee iz di inç an De kat zayıfları vi sert ha: göğüs vasın: esi lâzım geli Bu iklim değiştirme kola; değildir. | İntibakı satar bazı hazırlıklar yapmak, bi yeyi o mukavemi yet kabiliyeti bakımı elden tak- bazı şartlar da bunların kıs- en inkişafına dl Endüstrimizdeki © inkişaf, tabi olsa, leke fay- te atılmış, normal sana- emiz imkân- r. usulsüzlükler kadderatına hâkim ol esas: «MALİYET» e cak malze ipek ka iç ve dış lerinin sası, ifade edildiği basit yili red ve inkâr et- edem: asit rmak için, biraz da ro- ik ve spekülâtif bir EE iz sanayi faaliyet atıl ia bazılarınca b 'n bilinmeyen Gi a- ii. sistemlerin kurulma- sı lâzımdır. Maliyeti düşürülmesinin masıdır. Yani mua; mesai e mul ik kuvvet sarfı mı kabilinde elde edilen semere- nin yükseltilmesidir. Bu muvaffakiyet Mey E e > Bun! ME iz yerine 2 ye na çabuk çalışan, muayyen manda nisbeten daha m Ja mâmul a eğimi ındım ikame “m n art- ması temi Fakat i. kâfi eği Unutmamak lâzımdır ki ma kine bir ys ie VEEE nın yerine kaim olmakla beraber, henüz İl insan dikka nluğun, ati azalt- tığı ve akşam saatlerinde İ- malât kazalarının, kusurları- neticeye | GUNUN MEVZULARI işletme enstitüsü kurulurken rasyonelleştirmek iâzımdır addi muvaffa- vi, kent en iyi bilmek yad. asındadırlar. | İ | vat Nizami | şte ve başka memle- Me a A ne- ticel n olarak, tesadül ulü olan ee e yri tabii şartlar sa- izi müddet yaşayan | arkalar yil, kapan- mai için u nra, sanayicile- ia ii ie Ford tesislerinin yar- dımı ile kurulmakta olan «İş- | letme iks bu vazifeyi görecekti Bu en: ederiz ki bizim s: yeğin tkik ve tes- — siyelerni tetki en sonra, bir taraf- liği rasyonelleşme esasları dJacak ve tatbikatçıların isti- Sihhi serme e ve displin re'de câri eski bir ii 'ane mi e merasii ardım e arzedecek 'nstitü: n'en büyük iş zanmış olan islerinin âmil ol- ilmi isihta f ile ka müte bazı si rşıla- rasyonel bir rulmak ve idare tarz- ulm e m vi ile, si a | sek maliyetteki hissi yapabilecek bir endüs! yatı mümkün olacaktır. urulacaık enstitünün için, şi Bel Iki ara bu enstiti hudutları enişieck. diğer iş si hattâ bankacılık va evzular arasın: Yalar,“ girecekti ir. iz, kurulmakta olan «İşlet- mec imtitisğnlne cok yük faydalar beklemekte- tered- i- si kalsa, her türlü düt ve ihtirazları önlemek enstitüyi Üniversite mak belki nı, belki, henüiz < ünün kurulması İki are olle emini en İliria neşe .ve tta bi yi ha ik İz üğünüz Karım Silviyayı sevmiyordum. tanış- Soğük olmakla beraber i vardı. Hare- örülüyor. yesiyle onunla ev- İzdivacın, LZ e İceğini, mahzu: vere- kose Deyin As ml dir. Boyu 9l |ceğini, daha iyi giyinmeği öğ- ntimdir.. Askeri muayeneye |reneceğini umuyordum. Fakat sevkedilmiş y sıh- | öğrenebildiği yegâne şey, bana na görül karar verilmişti Charlie Chaplin'in ransız yoksullarına yardımı tör Charlie e ken rek meşe almasi bütün Aktör | di öm» Fransız yok- |$ erimi : in sık sık seyahate — kıyordı Aradan iki yıl geçti. ömrüm- de ilk defa be rbat bir işe pm kada- İ sullarına yardımda « bulunmak | dum. Mamafih nefsime gi yor ve bu berbat işin altından üzere dün İsviçreden ( buraya sıyrı d | gelmiştir Hayli yaşlanmış olan aktör İtrenden iner inmez etrafını ulabalık sarmıştır. Aktörün, dünyz sulh mükâfa- İta olarak kazandığı paranın beş |Yı De müessesesi yıkılac: e için kendisine dönerek: DIN SEVERSE - |hut bonoyu uzattı. Heyecanla; memiştim. Evimde ya deli gibi in ünkuordum, bakı- ım takdir- -İde bononun Mi ödeyeble- ceğimi düşüni haleti ruhiyede ikei e En gibi peşimi na - İmıyordu. Başıma gelen felâketi biliyor, fakat si fakir ve acıyaral baktığını görüyordum. beni fena halde uber «Git! eni rahat bırak» diye haykır- er pal cevap veri öm Mi lied van İlmi yalnız ve serbest yü ie mide! r.ne retle olursa olsun bonoyu ö- söyleniyor- dayadığım anda odanı, açıldı. Başımı arkaya bezi | im. Eşikte Silviya duruyordu milyon frangını, yoksullârı hi- cemiyetine bağışlıyacağı e Ödemekliğim lâzım gelen | gi diğim bir cazibe anlaşılmıştır. ranın yarısını bile biriktire- Yili El m bana ma- m esnasında bayılan askerlere ir, / 2 i 4 - İk mağa and içtik — Bunu nasıl ele geçirdin? diye sordum. ., — Bedelini ödedim. — Hangi para ile? Silviya, bu sorum er) i, fakat bakışlarında koca-) sını seven bir kadının biç bir fedakârlıktan çekinmeyen pe akla ii Bedii yaps i seviyorum. Sana ver İş cevap budur. Kollarımı ve silviya, hi- çocuk masu- a Çeviren: A. HİLÂLİ 400 e “ o çi F u tarafın« dam eder ir etatistiğe gö Birleşik Am de ğe bin 00 1şsiz We İ yon 500 Do bin ve murat irad ilemi Yazan; Muharrem Zeki KORGUNAL giyme töreni çok muhteşem olmuş. dedi. Babası: — Bize ne? diye cevap ver- Ama bal m kıtaliçe taç yal e bütün dünya yerinden oy — Ben hi ama parmak- izde ii: müstahdem ileri B işçi ve mesaisinin, ketlerde olduğu mekte olduğu, memle- za man ve a ayr Ban bir çok sanayicileri lay ve bol para ka; zn ol- ko- lanmıştı. D: çocuk dü- ei diye ya ve başını kşıyarak Yal çesize çek- td. tel Gari parmaklığa yaslandı. O çekti kçe — çocuk geliyordu. Necid: — Cuppadak b düşer- sin sonra. de: sn Çocuk; 7 — Ben düşmem.. diye inat Aşk ve macera romanı etti. Biz İstanbula gidiyoruz. — Çok iyi, — Ya sen? Necid: — Ben de.. 'n «Bunun anası baba» lerde 2 diye,et- ram ka e İşte kızı ilk defa o zaman ördü d üç Mim r geride durm küçük kardeşiyle delikanlının yarenliğini dinliyoı larına sokulup sakalıBailE hususunda tereddüt ediyor. d leri hiç mübalâğasız e e iriliğinde ve renkleri de koyu kestane rengindeydi. yi a beraber, onlar genç gari ilk bakışta çok daha göl öründü. e e bir yürüyüşle yak- Taştı. ŞA bileğinden yakaladı ve Necide: Artederetile, dedi, çok yaramazdır. Delikaj ww “MEHMED $ No. 7 —Xo, değil. diye cevap verdi, Deil seyretmek İsti- yor. Hem biz ahbaplığa baş- lamıştık, 'n her önüne ge- kaba Lişğm7 b eğalşese sine; — Yanl, diye utangaç bir tavırla ilâve etti, herkesi ra- hatsız eder demek istedim, i MEDA ocuk, tasdik makamında mM. Ço burnundan «Hi çıkardı. — Adın — Yifat.. Sli va —ab- El a — Mi «Benimki de.» diye başlamak üzereyken kız selâ- mı andıran hafif bir baş ha- reketiyle kardeşini bileğinden çekip. eskisinden daha utan- gaç bir halde oradan çabucak çabuk söğüt o ardı ok $a kesilmiş saçları bütün en- sesini açmıştı. o Ayaklarında eski | grek st eee bileklere yali bunlardan hiç biri de- tamamen, isabetsiz tahmin- ah- siz- ler ordu. Mesele, tal alar sabetinde isabet liğinde değil; ama yürütülü şündeydi. Zihni tamamen vi za takılmıştı. Bir daha görür müyüm, bir daha döner mi? diye boş ye- m bekledi durdu. Kız geri gel- i. Onu yemek lynn da göremedi. Yemeğe mişti, Belki m marasında Y ai i Be meni yak yuları arasında bulmak olmi ia? caktı. Buna ık daha önceden bakışlağı “mühendisin genç gördü. da onu sr be fırlattıktan 1 tabağa ve "Necla mi m izce gidip ındaki boş yere oturdu. Bi ie sezi âf olsun aye İstanbula mı ha- nımefendi?» dedi r umdi undan daha müthiş biz ne- tice verdi, Genç kadın boy- nuna kadar kızardı, a e çekine eti kimsenin dikkat EDENLER ka etirince, «E- get usulca vet..» deyip tekrar kızardı. (Arkası var) 5 pa Vurcalı, bir şey demeden çı- |mrken, Ali Gedenin evinde Bü- | Büreydeyi buraya getirdiğini W£ kıp gitti ü ile in bir hayat si günden beri biliyordu. vi müthiş bir haber yayıldı: Zin- | yordu. İşin garibi, onu aramağa | denilen n kaatik, dan kaçağı gece yarısı saraya |memur söle başında Ali İhükmen ölmüştür. Fakat sulta- girmiş. Halife hazretlerinin rem | Gede nımiz, Jan Beyi çok malini, kafasını helânın kubu- d gü ünlerce sürdü. NI- | sevmektedir. ( runa sokmak öldü atti. Vurcalı, serininden ii müş. Sol hiç dışarı çıkmıyor- si oldu. Ertesi gün gına i ç deden şu söz- |atla yine Arslan Der sara, Çi kılıca gelmiş. Bir kısmını tepe- leri ii ın süren seyahi lemiş ve e ra cariyelerden | — Sultanımız Tuğrul 03 ii zura çıktı. iki kas Arsla, Beğ hayli uzun süren | Tuğrul Bey, o sırada Ebülhas ha alınca fe- | seyahatten artık ( dönmesini |sanı kabul etmişti. Vurcalıyı b na e gibi, Vur- İemir buyuruyor. a şöyle tanıttı: ie o e lm RE etti.) Vurcalı sayım tas — Arslan Bey, ismiyle a er tarafta aranıp yakalanma-| — Nasıl olur? diye sordu. O, E Mü şiddetli öğle verdi. tleri büyük! aramağa çıkanların Vurca- | Günlerden beri aratmıyor ayı ARI mümkün değildi. | Al ER Çünkü o, Bağdattan dışarı çık- fe hazretlerine karşı e mıştı. Her tarafta şiddetle ara- öyle sür mecburdu. Senin |Bu hizmetine mukabil, kaçırı” re cariyeyi Arslan Beye hedi e 'edeceğinizi umabilir miyim? Eildi de Necid onun hakkında — n, hiç tereddüt etş çok adamı o haydudu bulup a ğü takdirde, cariyem Büreydeyi mia ine bağışladıktan başka miktarda para vereceğim$ örn e ederim. Bey, bu cevap üzerine, elhasınn elini sıktı: anımız, sizden işin es sasını ER Ben, akal ” bnm ve cariyeyi kurtas 1 emni- dan tarafınız: ME If olunmami p getir: , m Metni bana bağlam m istemem. Bbülhasan, Arslan Beyi alnın dan öptü: > yorum. Sana hayatımı ve uğumu itirafa © meoburumi kü o haydut, bir gün geli) beni - öldürecekti. — Var ol leyi anamın südü gib! ün dar da Al Aran Bey olarak y di. SON ut

Bu sayıdan diğer sayfalar: