13 Mart 1955 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 7

13 Mart 1955 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

18 Mart 1955 AKŞAM GENÇ SES SANATKARLARI ARASINDA GiNANIN BENZERi NERİMAN ALTINAY İzmirde kendisine âşık olan bir Alman müzisyenle'nasıl nişanlandı? © Sahn oya girmiy. ne çok çalışıyorum. Dior modasına taraftari mı? Ne mü- Üç ay sonra, diyor, onun İzmirdeki mu- kavelesi bitecek, İstanbula gelir gel- evleneceğiz ama şartlarım var. ne daha ayr olduğu için rad. oru e hâlâ Türk müziği- © Evvelâ Müslüman olacak, Türkçeyi el- “ 2 5 zi nasebet, diyor. e kadını gösteren öğrenecek ve ni Türk musi- öğüsleridir. Onu kaldırınız, karşınız- kisini de ona sm Zateno da da size hiçb r şey söylemiyen bir yara- bunu kabul etti tık bulursunuz. Arkadaşları ona «Lollo Ne- ir kaç tame çevirdim. riman» KE , takmışlardı. Bu- medi... giz a- ilk önce ben «Bize de mi al nde rol- Volo emi «lolo» kas- ei takıldığım zannet- gayeniz? w leğer murad etükleri söylü ie “başkaymış. Genç ses sanatkârlarından (Neriman da nedei imtihana Altınay sevimli hhar yo, İ- irmiyorsunuz?. talyan yıldızı Gina Lollobri. yi ka gida'ya benzetiliyor. Galata- sarayındaki evlerine taşındık- da — heye AE) ne olak oldu? man, ev sahibi nda — Beş sene. — Kimlerden ders aldınız? — Kemal Gürses ve Muzaf- irtan”ı ders ili da sali Türk »yorum. lâ Bilhassa musikisinde lerim: za Maki) afını sarıyor- lar. Sehrin büyük £ dan birinde çalışan ne: o besberle görür icin. etra sabild m, şırdı: — Muhakkak ir burda olduğumu z kızdırmak için, a- annem söyle- Her insanın gayesi var tabii... 19 Benimkini- simdilik açıklamıyacağım. seni buldm... N Pe Çok'i imdi alayı bi- rak ri air düre pe hım mü- Yazı ve resimler him md rabe var, edir 0? 'armağını işaret ederek sağ elindeki nişan yüzüğünü gös- terdi — Görmüyor musun, nişan- landım, e m söle amma, na- sıl oldu bu Son turneye e Sl uğra: dım. Ora ia bir. gazin. şarak, bir buçuk ay kal dım. kaldığım otelde mı tanıstınız' m Kami gazi- iii eğ para veriyorlar, bu yüzden sahneyi tercih ediyorum — Desenize o da me — Yaaa... Yalnız o câz klâsik e Ke lyor... ns'a da Fena mı esi ve nla- ziğini a olacak, #eangayı Zbirleşkiriyo Birden gözüm, Neriman'ın dik ve muntazam göğsü kıldı, Sordum. — Dior'un düz göğüs moda- sına taraftar mısınız? ar. Bana her | Vif gi tini ms. Çok za- belek için De akal bene: urnesine o mış şüphesiz. o F; Sirt onu görebil. kadını göster. güsleridir. Onu ka EN karma size Filim çevirmeye niyeti- © hiç bir şey söylem bir ya- niz var mı? ri bulacaksınız. zan , Yüzü, bu- ruştu, pembeleşti Parmakları bu sefer mezelere di rŞUs " yağmuru, büyük şehrin sokakların yıkamıştı, Musta fani duğu meyhanenin ü gö caddeden gelip ge: Mey Gilan “hemi hem de ir bir tayordu. Mu te Tepeden zeki lıyı süzdü. Mustafa «Neye bakıyorsun?» diye, terslendi. il leybaneci, uzamış sakalını a Göbeğinin üstünde ellerini kavusi pm Afiyet di. hızlı : deği- m ama, > men in de bir ba ol ceksen, sindire hani ir cak AN hadâi esini herkes kendi e . Üç gündür seni göri Epey kabili- yetin var» Delikanlı, tosacak bir koş gibi kas Benimle alay mi ediyor- sun?» Meyhaneci, hemen aşağı- dan-aldı: «Aman celallanma evlât, şaka ettim. “Yediimin di para- sını alıyorsun «Allah ni ti Püre ver- in «Üç Bugün e Bir meymenetsiz yüzünü görmem bal Meyha- ndan da geçei «Delikanlı ateş be fısıldadı. Garson: «Salıver acemi çaylağın ya: » diye, vi usta, Bilirsin bö; öyleleri belâ nek işten değil- dir...» iye: ua Dz Bu Beli Mustafa, kadehini ta- zeliyordu, Meyhaneci, yeni ge tüce ii salat: yapmıya. girişti. Garson, kü- çük bir alir şişesini açtı. Te- yağlı par in gözlerle Mus- ER İN Min TİYATROSU KÜÇÜK SAHNE akşam saat 2) de MEDI KıSM OYUN OLMASAYDI YELP KOMEDİ * YERDE AZE arlo Goldoni Dersan Yazan "Türkçesi. Nâzım e AN OLAR Geçirir le yeni VEYE a ep e e vidi “oy Çı ndan başka her akşam * st tam 21 de is ela) me em seni dam 194 Telefon: 40276 OSUNDA Telefon ez TANBUL bU OPERETİ 1 de KIZMA BİRADER imi soruyor; aman evlenece unu an saat 1530 da matine Giseer her s nuz? olmaz nikâhlanıyoruz. MAKSİM TİYATR talebe gecesidir «tamamı,» a ikanlıyı babası gider şimdi. re: ka- lerini bir ai rarlı adım- . De- ce, biraz şa: dı. erkal Mustafa dedi Se PE Ci sa nce Delil nıymış gibi dürttü belli mahe ba? ararsız, yorsun ha gençliğimde bei il yi Sonra da ver elini Musta Mu: gülümse: Buyur Rıza emmi, deh sen de iç» Rıza, bir ka- ol- dan ke gördüm, Ne de sa bir köydeniz, merhaba meden giğnerin. ii ieiim> anlı, ihtiyarın o yüzüne şüpheyle baktı. Rıza Efendi, aldırmadı; «içmeye içemem ama vakit öğle oldu. Bir şey- ler yerim.» Mustafa, şöyle bir fiyakalı an işaret ç pirzola yap, salata yap, Tas. piyanı Çe- tir. Bak ba a 7 dedi. ihti «0... oğlum, ia ülkenin çatık, birkaç kadeh varladı. Yeni ” bir İlçe, 1smar- Tadı. Bir da bir kadeh işi ii ME - nd. Yüzü kı pkurmızı, dudakları gerilmişti: «Mehmet Ali MZ ui vu- e n ar, vaz MA telleri- ne ii ar e di «Cahillik edersi K pi ne yazık Kir ilm ye mırıldandı. Öteki zim Köyden * kalktın, o önüme geçmek için buraya geldin de- aha askere bile rmadın.» «Yatar yatar çıkarmm.» «Dile kolay. Şeytana uyma ul, «Öyle uzunboylu ( yatacak esi » Bilirim, baban, amcan, sü: iâlen Me ni avaka tuta, rmıya «Öğrendim. Mehmet Ali Durmuş, bugün mapustan çı- kıyor.» «Eyi e evlât, Durmuş'tan yn. gözlerinin içi e vi ya Rıza Ffendi'y. Takır «O, benim dayım Süleyma- nı, geri Li e De bir Rıza Efendi, liz, tisılda- di len, lâflara bakma Musta- sin fa; gerdeğe giren herke: arkasma vurulur, Dayına da erkes Kazaydı ydı Dur- muş'u beş yılda mapiistan bi- azlardı « de işimize bir kulp bulur karli Ya Da likan RE ihi akt Ee 5 ZE E x 5 z en tta. MM nun yü- reğinin yumuşayacağı yoktu. Rıza'yı anlamıyordu: e o,emmi, sana ne olu. diye sordu, «Kime ak layıveriyorsun?.» İhtiyar, yutkun: «Sana aği AE okul, Meh- net Âli Durmuş'a ağlıyorum. Benim kiza, Fadime e kle um, Ki ze r- masını ağlıyor; özenli male ağ- lanacak o kadar çok insan var ki, Dayıma ben de çok ağla- dın» «Ona ağlamadım mı sanı- yorsun Mustafa, #ladın ola ağladım, radan bunca yıl kurcalama Durmuş'u bitmez bu ri. Sülâleleriniz kuruyana Mustafa, ters ters bir kar- leri Sülün ni Ağzını Sahife 7 çarpıtarak, «Lâmı o cimi yok oemmi, Mehmet Ali Durmuş'u ma- pustan çıkarken bugün, vu- racağım!» dedi, Ruz: mk “işine göküve- ikle mırıldan- ren nl dı: «Ben eni, şimdi varır, ükümete. ihbar ii Mustafa, , hızla e rsi #öyle bir açtı toplu bir ilemi wi na nasıl yalvarayım 0- pir » İliş söylendi. Delikan- lmıp bu sefer yüzü değişi Şeytanca bir tebessüm dola tı dudaklarında: «Yemeğini VE Yağını; kaldı. Ap var git. Senin ha- tarını Eyi do- kunı EN dedi. me peiand ee bul EE bi ün. Dama a ko- nuşmanın Gi odağa da © nlıyord Kalk, öyleyse e vara- etme,» © karşılığını a İE «0, köye bir daha gelmez gayri.» «Öyle, demez. zaten. Var sen git. Geliyor ihtiyar, onun Eğin ik nanmıyordu. Durmuş'u da vu- rabileceğini pek ümit edemi- yordu. — li yapar pen TE mazd da başı ıydı. düşün- eler ba a sen- nenin kapısına Pe ürün cü Arkasından erhan elele kafa yük- sek. İhti sepetledi.» diye düşündü. Must $ i eli- rında duran tepesi zilli saate baktı. a yı veye kaykıldı; daha vak gün, Mehmet All Dur- ai mapustan bırakmadı- lar, Mustafa akşam karanlık- aa kadar, Cezaevinin bü- ük kapısını gören dar sokak lerinde bekledi. Bir tütün cüden cıgara alırken ei, tütüncü: i de muamelesi ta- yanmlanma mıştır. Yarın si bah erken My rirler Çıka- cak skeağan . Belki d 2 a Rİ ZE 2 a ie Git sor iye » Mustafa: abamın oğlu.» UN apne ie sibil «Kardesim desi z ece hana deki sıra sıra kestane ağaç- ii yaprakları koya yes yordu. Cadde Ki m Birden nöbetçini nda Rıza Efendi a Ar- adil iki jandarma vardı. Mustafa, fırladı, sokağın i- çinden koşi şka s0- kağa gir di. Bu imi ir arsaya atladı. Arsanın kuru taşla in alli bir du- varmın a süründü. Otlar Büzümüştü il yanı, Cadde- vi, mapushanenin li gö zetledi. Jandarmalar, cadde; Kalyy calan KİRİL EE) fendinin yanında, omuzları düşük, kara Bek. yüzü sap- sarı fakat bir a- dı. ii eri çıkın. ay zllerinin ucunda bir yatak organ dengi du

Bu sayıdan diğer sayfalar: