16 Ekim 1936 Tarihli Anadolu Gazetesi Sayfa 3

16 Ekim 1936 tarihli Anadolu Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Çeviren: hbq İıarp ile beraber Fransa'da müt- bir surette hüküm sürüyordu. Ş Vandum.: Kral has- Tayıftır: şimdi benden kardinal Turnon'u din- © Su halde içelim... k Bun: Metalım, bın kraliçenin çe?. Vandum. leonor!âKra- . Yok.. O sayılmaz, Fran- hükıkı kraliçesi küçük Ü, veliahdın zevcesi N dö Mediçidir. ıDînguİrm biran - için Ü, sonra: DDZX"J söylüyorsun azi- - Madam Diyan, Katerin '“)" mükemmel tatlılar 'eccalın ruhundan is- * edildi. Cadoloz Diyan dir değildir ki... Böyle iyetli kadın çocuksuz öl- İn , Denim — kanaatımca Di- , Yeliahdı adamakıllı ense- Stir, Sitada — dışarıdan — kılıç Oları duyuldü. Eylülün gü: G T gecesi başlamıştı. kC Prens çadirin kapı Sini kaldırdı. ve: Aapı Fim İki l.ı ayaklı var orada?. ©i yoksa dört hlük ma var?. MA seslendi, ö 'sıı arzu ederseniz. Mom Pa. Fakat benim kanaa: bem iki ayaklı. ham de ivakııyu Yani ben ve (-ıtlıyıııuı İi A hç 2, Sen misin Engin?. n hdhcr var mı? Mühim haber yok. Kü- ıkyler Veba gittikçe ge- V 70' Askerleriniz dağılıyar. düşmanla harb müm- N olmadığını — söylüyorlar. başlamıştır. - Diyebili- j Wk Fakat onları durdurmak Ü, Hemen trampetleri çal- D dl Veba, hiçbir iş gör- _x'“ kaçanların olsun! ti hr lonsinyor.. Vaziyete hâ- değiliz... Bana itimad bu Nuz, . Şu halde ben onların '“lişuyurum Hey.. Haydi. seldik, Monsinyor. E ” Hemen atlara atlayınız. rı Seven arkamdan gelsin. * Hele durunuz. 'erinde kılıç olduğu halde Engin prensin n ı( Bizi | *Yiniz, bizi çiğneyib geç- Yııın Veba, kılıçla korku: | hu k bir düşman d ’vıq,:“ bir düşmandır ki gö- 3% Ll. nereden ve nasil gel- eli olmaz. Sizi bir adım Di gitmeğe bırakmıyacağız!. | AEABTUDAI Xralın güzel oğlu.. ÖĞî'etmenler, öğrenci babaları | deti münase F. Şemseddin Benlioğlu — Eşekler.. Ben Davullar Haydi ileriye Monsinyor, hiçolmazsa ağızınızı şarapla yıkaymız! Ay ışığı var, bir teftiş yapacağım. — Allah sizi muhafaza bu- yursun Monsinyor. Vandum, itimad bir atım var, vebadan korkmam, çalsın. arş edile- cek izimkiler de bizi yolda bırakmazlar! - Siz burada kalınız. Gü- zel dostlarım, size burada kal- mayizi “Çinrediyorum. Prens atını şiddetle mah- müzlkdü at ilori doğru atıldi. Her Üzrahtân “dayallık Çalır nıyordu. Asker arasında bir baynağma buğlidi. yarı Az ileride bir kulübe ö de vebadan ölmüş bir insan gördü. Hemen atından in — Birşey değil.. Görüyor- supuz ya. Hiçbir şey değil. Ölüm, ancak kaçanları yaka- i, vez liyor. - Sonu var - ecaan —— —— Yunanistan'da Ekonomik işler.. Atina, 14 (A.A) — Ethnes gazetesi Finans Bakanı ve Baş- ü ü EL l bakan muavini Zavitsianos'un | müstakbel korporati - hakkın- daki dir. ki: — Sosyal ve © N nasebetlerde devletin mi beyanatım Bakan neşretmekte- | ezcümle demiştir | di müdahalesi sisteminin iflâ- sından sonra ekonomik libe- ralizm usulüne - rücuunda im- kânsız olduğu anlaşıldığından memleketin ekonomik hayatı- Dın tedviri işinin alâkadarlara mesleki ve istihsalci sr Ba- sitvekonomik birleşmeler şek- linde işe başlanacak ve ted- rici sendikalar kat'i şekline varılacaktır. nıflara verilmesi lâzımdır. bir surette Kadın tayyareci Sidney, 15 (Radyo) — Ta- yareci Mis Zvan Baten; bugün saat 18 de Yeni Zellanda'ya hareket etmiştir. Tayyaresinde telsiz olmadığı için yol Üüze- | rinde bulunan bütün vapurlara dikkat tavsiyesinde bulunuk- muştur. Misır'lılar ve Nahas paşa Kahire, 15 (Radyo)— Mısır gazeteleri Nahas paşanın av: etile takdirkârane yazılar neşretm M. Litvinof Varşova, 15 (Radyo)—Fran sa'dan avdet ederken M. Lit- vinof Hurüda :biraz:duriuği ve Sovyet sefirile görüşmüştür. eRz M ü LA ÂAHMED ETiMAM Kitap Evi Liselerle orta ve ilk okul kitaplarımın eridir Ahmet Etiman kitap evi Kisa bir zamanda Munarak yar: k ler Çİzm edı slea bütün müşterilerine » Yegii l Bönderilir. Z sayın müşterilerinin alâkularımı Iı tilmiştir. ülür Bakanlığının kitapları ile siman Kitop Evi İ çten siparişler sür'at- Mir Hükümet caddesi No. 58 - 60: Telefon (2535) | mubhahere ANADOLU Anadolu manevra sahasında: -— c Kırmızı tarafın yaptığı taarruz ve büyük ateş ortasında! —Başı J inci say/adı—— kusyvetlerin karşılanınış, Kızmızı ecp andan yük im — bulunduğ auz mavi kuvvyel © ru Pe p ateşi, mitralyü phesine d yaklaşıyorlar. t jneli, may- ilerliyoruz gürülü nde € yolün sol kuvyetlerin de ileri saflardakiler | takip ettiklerihi görüyoraz Ve süva: Yoğurt y e başladığını da haber a Mavi taraf, dethâl buml. berdar olmuş, Bir güzcü net Sağımda — (..«) bölüğümüz Arkamda - (....) bölük. düşmaa avcıları.. Solda düşman sü- bu küvyetlerinin sağ cenahtan arada, kırmızı taraf t köyünün soluna doğru inmej Karşımda varisi (.) taburumuzun soluna ibiyor. ediniz, bir Diyor. Tasayvur nefe>r. kendi cebhesine dd olan bir vaziyeti, mükemm | bir ihata ile anlatıyor, Ve biz vra ve b Mevzu takü hareküt yürüyoruz. 5a: Kırmım tarahıu tsarruzu ne | netice verecek? Demirci köyü ağzında kuvvetl mavi mensub bir sabit, Or- #mallerinc - izahat veriyor nci — zabur cebhesinde ünözdeki Ku düşmanı (Kıtınızı İkinci tabura kulara _,Lq..u..ı arının — sol c uıhı.ıı f başladığını ordu. Demirçi köy, mavik ile bir binayı ezi iltihaz etmi k sartlarda, manda eden General Rasim, harn- bulunduğumuz — köyün Ordu Yani, mavi tarafa ku- kâtı bizim arkampa düşen — sıztlardan — idare ediyor, Biz de köye hâkim tepedeyiz ve buradan' hazekâtı takibediy bir ü rasında ne at sivil mütemadiyen; İşte ler. Süvariler şuradan çuraya geçti- falan sırlın arkamna geçtiler! Derken biz de mütemadiyen araştırıyoruz. Valimiz duramıyor, Ben Diyor. Gencral 3remiyorum, İzzettin eçvab veriyor: Biz bile iyoruz. Başlarına birer fımda alışığınız - halde dalı takınca onlart bulmak zorla: Çünkü karşıki tepelerin kıs â fundalıktır. şayor mı gz Dürhününü valiye veriyor ve şunları — ilâve ediyor. Bu çok benim için bir mazisi, bir dürbün eskidir. Fakat hatıra 322 de Selünik'te, kâmıharb yüzbuşısa - olarak ç iyeti — vardır. Ünu mektelbden er- çıkışım- ve hus da almıştım. Bir demiyorum. Bance kiymeti - çök üyüktür. ün, ra ve kıiymet taşıyor? İçi du c$bl rekâtına de bulunduğamuz mayi or- de, kırmızı tarafın b bazı cebhe değişiklik: ve yeni mevziler tut- aaker ve kuman: r ne büyük bir hytı. rek uçuyorlar. Farazi olarak mavi taraf tayyare harekâtını sindirmiş — bulundukları — için serbest hareket ediyor'ar. Fi- loların kumandanı, yalnız ba- şına üçuyor ve telsizle emir- ler veriyor, Mavi alay kumandanının gi- rişce>ği harekât hakkında bir kumandan bana şu izahatı ve- Dün manevraya iştirak eden kırmızı taraf tayyareleri Arkamızda bir ses duydum: — Çabuk. Düşman taarruz edince bu tepeler takviye edi- lecektir. Kuvvetler dağılmasın. Bu emri veren bir alay ku- mandanıdır. Anlıyoruz ki, mu- harebenin civcivi, burada, şu bulunduğumuz toprak parçası üzerinde geçecektir. Yanıbaşımda —ansızın bir | makineli tüfek ateşi başladı. Bunun, sol tarafta dere doğru uzanan bir bölüğün pi- yade ateşi takibetti. Kulaklarımızdaki uğultu faz- lalaşıyor. Kırınızı- tayyareler, | düşman cephesi (üzerinde ba: zen alçalarak, bazan yüksele | N riyor: — Burası yakın muharebe sahası olmuştur. Belki köy içinde ve bu tepede, süngü süngüye harbolacaktır. Alay kumandanı fırka kumandanın- dan bir emir alamazsa, ihtiyat kuvvetlerle hücum ederek kır- mıziı kuvveti püskürtmeğe ça- hşacak. Çünkü geriden taze kuvvet alabileceğini umuyor. O vakte kadar hiçolmazsa düşmanı oyalamağa çalışacak. Tayyarelerin faaliyeti art- maktadır. Onlarda bomba ve | makineli tüfek kullanarak ka- rakollarının harekâtına iştirak | etmektedirler, Topçular faaliyette ve kırmızıŞkuvvetler süngü harbına hazır. Sağdan sola General Rüştü eski silâh arkadaşı ile konuşuyor, General Rüştü telefonda, solda valimiz dürbünle harekâtı takibederken türlü onu terke. Bu aralık, ilerideki bir ağaç tepesinden, bir mavi kuvvet neferi bağırıyor: — Düşman ilerliyor. Tekrar dürbünlere sarılıyo- ruz ve General İzzeddin'in şu sözlerini işitiyoruz: — Heriki taraf şimdi en hassas, en müşkül dakikalarını geçiriyorlar. Saat 10,10.. Top, silâh ses- leri. Keskin tırakalarla ortalığı karıştırıyor. Tayyareler ise, mavi tarafın muhtemel kırmak, idare yerlerini ve ku- manda karargâhlarını, büyük top mevzilerini körletip par- çalamak için bütün kuvvetle- rile çalışıyorlar.. Artık, dün mevzuubahsettiğim kıyametin gö- taarruzunu ilk alâmetleri rünmüş bulunuyor. Kırmızı taraf topçu kuüvvet- | leri himaye ateşini arttırdılar ve piyadeler avcıya yayılmış < sür'atli bir şekilde bu- yorlar. Tayyarelerden bahsederken şu ciheti sevinç ve gururla tebarüz ettirmek lâzımdır ki, Türk tayyarecileri bu son ma- nevrada havada uzun müddet kalmak ve çalışmak hususunda rekorlar kırmış ve çok parlak neticeler almışlardır.. Hava ve kara kuvvetleri arasında kuv- vetli bir çalışma ahenk ve birliği tahakkuk etmiş bulunu- yor. Makineye, beşeri kudret ve iradeye, harb tekniğine hâkimiyet noktasından Türk tayyarecileri muasır milletlerin en kuyvetli tayyarecileri ile boy ölçüşebilecek bir seviyeye yaklaşmışlardır. Fakat bu ça- lışmayı, tayyare kuvvetleri ile müyazi olarak — arttırmak ta, Türk milleti için en mantıki, en emniyetli bir yoldur, yol değil, borç ve vazifedir. Saat 10,20. Mavi kuvvetlere geriden tak- yiye kıt'aları geliyor. Köylüler etrakımızı sarmış, kadın, çoluk çocuk evlerden - fırlamış ve hıılıs bu harb muhitine ka- tışmış bulunuyor. Sinirlerimiz üzerinde böyle bir havanın tesirlerini hissedi- yoruz. Şimdi harb sahasında hayvanatın şaşkın ve korkak pazarlarla etrafa baktıklarını, bazılarının ürkerek kaçıştıkla- mat görüyoruz. Mavi taraf top- çuları, düşman taarruzuna karşı ateş püskürmektedir. Anlıyoruz ki; maviler, bu cephede kuvvetli bir müdafaa yermek azmindedirler. Çünki bu cephenin yarılması onlar için tehlikeli.. Demirciköyü'nün — vaziyeti, — Sonu Gınct sayfada—

Bu sayıdan diğer sayfalar: