23 Ekim 1936 Tarihli Anadolu Gazetesi Sayfa 4

23 Ekim 1936 tarihli Anadolu Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

M Sayfa 4 Cumuriyet bayra- mı-programı. Vatandaşlar, hazır olunuz! 29 birinci teşrin Cumuriyet bayramının kutlulama merasi- mi hakkında bir program ha- zırlanmıştır. Programı aşağıya yazıyoruz : 1 — Programın tebliğ ve ilânı davet hükmündedir. 2 — Cumuriyet bayramına rastlıyan 29/10/936 Perşeme günü saat 8,30 dan 9,10 ge- çinciye kadar aşağıdaki sıra ile kabul resmi yapılacaktır: Saylavlar, Müstahkem mevki Komutanı ve Kara, Deniz, Hava ve Jandarma erkân ve ümerası, Vekâlet mülettişleri, Adliye Başkanları (C. Müddei- umumisi ve Hâkimler ) Del- terdar, Maliye dairesi âmir- leri, Tapu, Kadastro ve sicil müdür ve muhafızları ve kam- biyo müdürü, Tetkiki İtiraz Komisyon Reisi ve azası, Da- hiliye daireleri âmirleri ( Vali muavini, İdare heyeti üyeleri, Mektubçu, Emniyet, Hukuk işleri, Nüfus, Hususi muhasebe müdürleri ve Karşıyaka Nahi- yesi müdürü, İstatistik müdürü, Kültür direktörü, mekteb müdürleri ve ilk tahsil müfet- tişleri ve mektebler başmual- limleri, bayındırlık direktörü, posta ve telğraf başmüdürü, nafıa komiserleri demiryolları işletme müdürü, ziraat, orman, baytar müdürleri, Türkofis mü- dürü, maadin memuru, uyuş- turucu maddeler müdürü, öl- — çüler ve ayar başmüfettişi, li — rumu, hava kurumu, man işleri müdürü, liman reisi, ticaret odası ve borsa umumi kâtip ve komiserleri, sıhhat müdürü ve hastane baş hekim- leri, sahil sıhhiye baş hekimi, iskân müdürü, gümrük ve in- hisarlar. baş müdürleri ve mü- esseseleri "müdürleri, — vakıflar müdürü, İzmir müftüsü, umumi meclis azaları Belediye reisi ve azaları, Ticaret ve sanayi- odası reisi ve heyeti, baro, borsa heyet- leri ve Ziraat odası heyeti. Cumuriyet Halk partisi vi- lâyet idare heyeti ve Halkevi ve idman cemiyeti İzmir mer- kez heyeti. Kızılay, çocuk esirgeme ku- verem mücadele, malül gaziler, mü- tekaidini askeriye, iktısat ve — tasarruf cemiyetleri, muallim- | der birliği matbuat mümessil- | leri, etibba odası, Bankalar ve Maliye ve Na- — ha mümessilleri direktörleri ve | | : diğcr cemiyet reisleri, haham- -X k 3—9,10—9,25 te komutan- lığa ziyaret iade edilecektir. 4—9,40—10,15 te konsolos- lar kabul edilecektir. $ — Saat tam onbuçukta Cumuriyet meydanında bulu- nulacak ve İlbay Komutanla birlikte orada toplanmış asker ve halkın bayramını kutlula- yacaktır. 6 — Askeri merasim ve geçit resmi, programı komu- tanlık tarafından bildirilecektir. 7 — Kabul resminde sivil- ler frak giyeceklerdir. (Siyah yelek, beyaz boyun bağı ve ve üstü düğmeli rugan potin veya bağlı siyah iskarpin) 8 — Resmiyet dışındaki tö- renler kutlulama komisyonu- nun uümümi programında gös- terilmiştir. Cumuriyet bayramı müna- sebetile bütün mektepler ayın 28 inci günü öğleden sonra İkinciteşrinin 2 inci gününe kadar tatildir.. Bu 4 günlük tatil için Kültür direktörlü- ğünden bütün mekteplere teb- liğat yapılmıştır. Kızılayın senbolü, saygı, sevgi ve şefkatlir. İhracatçılar lisans için müracaat ettiler İhracatçılardan, ihracat li- sansı almak için ticaret oda- sına müracaat etmiş olanların evrakı, odadan İktısat Vekâle- tine gönderilmek üzeredir. 20 birinci teşrine kadar ihracat- çıların hemen hepsi, lâzım gelen evrakı hazırlıyarak oda- ya vermişlerdir. — İ Ford Şimdiye kadar İzmirde sa- tıcılığını yapmakta olduğum İstanbulda Tophanede Ford fabrikasından üç ay evel haber vermek suretile kendi arzu ve isteğimle ayrılarak doğrudan doğruya Amerika'dan Ford Fordacantasından celb ettiğim Ford mamulâtını eskisi gibi Mağazamda — daha elverişli fiatlarla satmağa devam ede- ceğimi sayın müşterilerime bil- dirir ve yeni gelen 15 kamyon iki binek ve bir ticari şasiden mürekkep sergiyi görmelerini de rica ederim. Avni Nuri Meserretçioğlu — Pekir Yazan: Orhan Rahmi Gökçe — He.'y gidi biz. kalın ka- falar hey? Ömrümüzü boşa harcamışız. Elifi” görsek mer- tek sanıyoruz. — Demiş, durmuştu. Fatma, izan'dan dikiş bile öğren- Dmişti. Şimdi herşeyi, evdeki- lerin bütün çamaşırlarını ken- disi kesib dikiyordu. Hattâ Hrçok köylüler, dikiş için ona bııvnnıyorlırdı Fakat babası; D — Olmaz -Diyordu: Ben “Sağ kaldıkça olmaz bul Yal- ı.'“' bizimkileri dik, yeter! Hülâsa, muhtarın Yevindeki-? ler ve akrabaları Rizan'ı bir melek gibi seviyorlardı. En ihtiyarları bile © içeriye gi- rince ayağa kalkıyor, ona yer gösteriyorlardı. Köyde yalnız beş-on kadın, Ümmü Gülsüm mollanın tesi- rine kapılmışlardı. Ve Rizan sokaktan - geçerken; çit dıvar- | ların bir tarafından öbür ta- rafına, — Huuvuuu Fatma, uhruç bismillâh del! Ayşe, ANADOLU Uşak'ta Kütahya saylavlarmm yaptıkları tetkikler DA Bir kadını zorla evine götürmüş.. Gaziler caddesinde Avni oğlar Satkı sörkoş olarak araba ile evine gitmekte olan Ra- mazan kızı Rasime'ye bıçakla hücum etmiş ve zorla götürerek kirlettikten bırakmıştır. Şikâyet üzerine Sıtkı zabı- taca yakalanmıştır. Kaza Doktor Hulüsi caddesinde Mustafa oğlu Nuri, — idaresin- deki el arabasını yoldan geçen Mustafa oğlu İbrahim'e çarp- tırmış ve kolundan yaralanma- sına sebebiyet verdiğinden za- bıtaca tutulmuştur. Eve taarruz Çorakkapı'da Aptullah Ef. mahallesinde Revnak sokağın- da boşadığı karıi Fatma'nın bulunduğu eve taarruz eden Abdülgaffur oğlu Fettah, za- bıtaca yakalanmıştır. Hakaret Kemeralti'tcüddesndür Şe- moel kızı Jolbet, Muzz- kızı katarina'ya hakaret ettiğinden tutulmuştur. Kaçakçılık Belediye evlenme dairesi civarında İbrahim oğlu Mus- tafa'nın barakasında yapılan araştırmada 2,5 - kilo kaçak tütün görülmüş, zabıtaca alın- mıştır. Kaçakçı hakkında tah- kikata devam ediliyor. Polise hakaret Eşrefpaşa'da Yusuf dede caddesinde sarhoş olan polise hakaret eden ve bekçi Kadri'- ye tecavüzde bulunan Mustafa oğlu Mehmed tutulmuştur. Dövmek Kemeraltı caddecinde Sa- dullah otelinde Ahmed oğlu Yusuf, kömür mes'elesinden Ahmed'i dövdüğünden yaka- lanmıştır. Kumar Gaziler mahallesinin bedava sokağında Ömer oğlu Mus- tafa ve metresi Fatma; otur- dukları evde hariçten celbet- tikleri Abdülkadir, Ali, Talât ve Mustafa'ya menfaat muka- bilinde kumâar oynattıkları za- bıtaca tesbit edilmiş ve hepsi tutulmuşlardır. Muşamba çalmış Gazi bulyarı - civarında ki- reç hanında arabacı Ömer'in muşambasını çalan Ahmed tutulmuştur. Kavga Damlacık'ta yük — arabacısı Yaşar ile Mahmud arasında kavga çıkmış, Yaşar taşla Mah- mud'u kaşı *üzerinden yarala- dığından zabıtaca tutulmuştur. evine sonra | Buakşamki program Uşak'taki toplantıdan bir intiba Uşak, (Hususi) 'ç yapılmıştır. Saylavlarımız Naşit Uluğ, Mehmed Sümer, Ahmed Ediz, Besim Atalay, şehrimize gelmişler, bu arada Toplantıda vali de hazır bulunmuştur. Salon çok kalabalıktı. Naşit Uluğ hükümetimizin İbrahim Dalkılıç tetkikat Halkevinde bir toplantı bir senelik faaliyetini, başarılan büyük işleri, dış siyasamızın inkişaf tarzını ve bey- nelmilel yüksek mevkimizi anlattı, kültür ve spor faaliyetle- rine de dokundu. Memleketin diğer işleri etrafındaki mütale- alara cevap verdi, dılrklı:ı tesbit edildi. Macaristan siyasasında değişiklik yok.. Bununla beraber İngıltere ve Fransa ile uzlaşmadan da bahsediliyor.. Budapeşte, 22 ( AA ) — Macar Başbakanı Daranyi mecliste hükümetin beyanna- mesini — okumuştur. — Bunda Gömböş'ün siyasal kanaat ve amaçlarının takibine devam edileceği, ideolojik mücadele- ye yer verilmiyeceği, rejimin, ulusal hür hıristiyan düşünce- ye dayandığı, hükümetin fahir ekseriyete dayıyarak - birliği muhafazaya muvaffak - olaca- ğına şüphe edilmediği, muha- lif bütün kuvvetlere karşı hü- kümetin karar vermiş olduğu bildirilmektedir. Naip ve Se- nato'nun salâhiyetleri genişle- tilecektir. Dış siyasaya gelince; şimdi mer'i prensiplerde hiçbir de- gişiklik yapılmıyacaktır. Hü- kümet yapıcı barış siyasasına dayanan, Roma protokolu ken- disile birlikke >iniiâ -edildiği devletle kendisini bağlıyan dostlukları inkişâf ettirecek ve Bulğaristan'la Lehistan tara- Tire'de hırsızlık Tire kazasının Hacı Şerif mahallesi civarında barsakcı- hk yapan Ahmed oğlu Ali'nin damına giren hırsız tarafından iki çuval kuru barsak ve daha bazı eşya çalınmıştır. Hirsız aranıyor. Hayvan hırsızlığı Torbalı'da mühim bir hay- van hirsızlığı vak'ası olmuş, | muhtelif şahıslara ait 3 At ve 2 Öküz çalınmıştır. Huyvan hırsızları aranıyor. Diyerek sesleniyorlardı. Ri- zan bunları duyuyor, fakat si- bDirlenmiyordu. Cehalet çok şeyler yaptırabilirdi. Onların cahil kalmasında da. mes'ul olanlar, her halde başkaları idi. — Haydi Fatma'cığım, ağ- lama! Gene gelirim elbet. Çok değil, birbuçuk ay kadar birşey... — Ya gelmezsen! — Seni aldırırım İzmir'e! Fatma ümitsiz ümitsiz, boy- nunu büktü: — Ummam ki.. İzmir çok uzaklarda.. Ben oralarda ne yaparım.. Hem beni kim salar? — Sen gelmesen bile ben dönüb geleceğim. Onu da ummayorum. Böyle olsa.. — Niçin ummayorsun? — Seni bırakmazlar şehir- lerde. Fatma bunu söylerken ma- nalı bir tavır takınmış, içini de çekmişti. Rizan onun ya- naklarını okşadı, hafif bir sesle; i — Yanılıyorsun -Dedi- ben evlenecek değilim.. Allahaıs- marladık. 'Tuhaf şey, muhtarın gözleri yaşarmıştı. Karısı da ağlıyor- du. Meğer, hiç ummadığı halde onların sert görünen varlıkla- rında ne incelikler, ne hassa- siyetler varmış?. Topraklaşmış sandığı bu insanların, haki- katta kendi varlıkları içinde başka bir âlem; gayri şuurda kalmış bir âlem yaşıyordu de- mek?. Arabanın arka tarafına otur- du. Araba yürümeğe başladı. Yaşlı gözlerinin aralığından fından son defa Macar ulu- sunu müteellim eden mâtem dolayısile izhar edilen dostluk hissiyatını daima hatırlıya- caktır. Hükümet genel bir uz- laşmanın Avrupa siyasasının en mühim amaçlarından biri olduğuna kanidir. Bütün Macaristan İngilte- re'nin dostluğunu temin etmek ve karşılıklı menfeatlerin ta- nınması şartile Fransa ile de bir dostluk havasının inkişa- fını görmek arzusundadır. Macar hükümeti gelecekte ekalliyetlerin mukadderatını 1s- lah için bütün meşru vasıta- larla —mücadeleden vazgeç- miyecektir. Hükümetin Macaristan'ın di- ğer halkı isteklerini de neti- celendirmeğe çalışacağını söy- lemeği fazla bulurum. M. Daranyi bundan sonra ordunun mümkün olan bütün vasıtalarla kuvvetlendirileceği- ni, eski muharibler için bir kanun çıkaracağını - söylemiş ve her türlü devalüasyonda fikrini reddederek döviz hak- kındaki mevcud hükümlerin muhafaza - edileceğini — söyle- miştir. Sosyalist ve liberal meb'us- lar bu itimad tezahürlerine iştirak etmemişlerdir. BU Kızılaya yardım vatana yar- dımdır. Yılda 50 kuruş vere- rek üye olan yurddaş vatana karşı olan medeni vazifesini ifa etmiş olur. Fatma'nın tahammül edemiye- yerek kapıdan çekildiğini gördü. Mühtar, velini ağır ağır sab hyarak onu selâmlıyordu. Ka- rısı da şimdi beyaz başörtü- sünü gözlerine götürmüştü. Köy kenarına gelmişti, şa- şırdı kaldı ve büyük bir he- yecanla arabadan sıçradı: Yolun iki tarafında 30 ka- dar çocuk sıraya durmuşlardı. Sinirli sinirli ağlamak isti- yordu. Kendine hâkim — değil gibiydi. Birer birer hepsini öptü! Hepsi de ağlaşıyorlardı. O da ağlıyordu artık. Çocukların arkasında kadın- lar, kızlar vardı. Onlara elile selâm verdi: — Allahassmarladık!. Alla- haısmarladık.. İstanbul Radyosu Öğle: Saat 12,30 — 14 Har vadis, Hafif plâk musikisi. — Akşam: 17 18 Üniversi” te'den naklen inkılâb dersleri- 17,30 Caz orkestrası, 19,30 doktor Kemal Cenab tarafın” dan konferans, 20 Saz musiki heyeti, 20,30 Münir Nureddif ve arkadaşları, 21 Hafif p'î’ık musikisi, 21,30 Stüdyo orkest> rası, 22,30 Ajans haberleri: Ankara Radyosu Öğle: Saat 12,30 — 13,30 Halk şarkıları, plâk neşriyati ve haberler. Akşam: 19 Halk şarkıları: 20 İngilizce ders, 20,20: Halk şarkıları, 20,30 Stüdyo cağı 21 Dans musikisi, 21,15 Bet hoven ve diğer musiki üstad" larının seçilmiş parçaları, 21,45 Ajans haberleri. ——R Aydın'da Umumhanede bir ka- dın öldürüldü Aydın, (Hususi) — Dün ak- şam Aydın'da genel evlerden birinde bir cinayet olmuş bir günahkâr kadın ölmüş, bir delikanlı da hayatını söndür- müştür. Vak'anın - tafsilâtını bildiri" yorum, Aydın'da oturan Tavaslı es- kici Kadir oğlu Ali evvelki gün genel evlerden - birisine giderek ötedenberi tanıştığı Yusuf kızı şarlo - Fatma - ile geceyi geçirmek üzere bir buçuk lira veriyor. Fakat bu sırada başka bir yağlı müşteri gelerek 3 lira verince Ali'yi kapı dışarı ediyorlar. Bundan çok müteessir olan Ali dün kafayı çekiyor ve saat 17 raddelerinde eve dalarak hiç birşey söylemeden şarlo Fat- manın üzerine hücum ediyor, üzerinde taşıdığı kundura bi- cağile kadını dört yerinden yaralıyarak — kaçıyor. — Şarlo Fatma çok kan kaybettiğin- den nakledildiği hastanede ölmüş, polisimiz kaçan Ali'yi hemen yakalıyarak adliyeye teslim etmiştir. Tohumluk Bakla Sakız'dan tohumluk Bakla getirtilmesine Ziraat Vekâle- tince müsaade edilmiştir. Tor — humluk getirtmek - istiyenlerin şehrimiz Ziraat müdürlüğüne müracaat ederek, İisteye isime KI İ derini yazdırmaları lâzımdır. hepsi seni bekliyecekler. — Gelirim! Diyecek oldu, Nefesi tıkanmıştı. lerin hıçkırıkları kulaklarını doldurmuştu. Bazıları araba- nın peşisira koşuyorlardı. Ri> zan arabanın içinde yumuşak bir mindere oturmuş, ellerile yüzünü kapamış hıçkırıyordu. Sanki anasından babasın- dan, sanki doğup büyüdüğü yerlerden ayrılmış ta ölüme gidiyordu. —Alışmışım -Diye düşünü- yordu- iyice alışmışım onlara.. Çocuklarımı seviyorum ve bu köyde beni alâkadar eden şeyler çoğalmağa başladı. Bu sırada arabacının duyuldu: yapamadı. Mini-mini- sesi — Git güle güle hoca ha- nımi, Gene gell. Yavrularımız — Ağlama be kızım, ağ" lama! — Sonu var —

Bu sayıdan diğer sayfalar: