2 Ocak 1937 Tarihli Anadolu Gazetesi Sayfa 3

2 Ocak 1937 tarihli Anadolu Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

B M WC I M - - TEER üuşahidler, Yenice ista 1ARIN - yonundaHatay'lılar tara- ve b —— .—— fından karşılandı Müşahı'dler, bu karrş ılamadan çok mütehassis ol- muşlar ve Sancak Türk'lerini dinlemek için hiçbir kuvvetin mâni olamıyacağını söylemişlerdir Adana, 1 (AA) — Millet- ler cemiyetinin Antakya işle- rini- tetkik - için gönderdiğ heyet “Yenice'den geçerken Mersin ve: Adana'dan gelmiş | Olan birçok Hataylılar — istas- | yonda toplanmışlardı. Burada bulunan bir Hatay heyeti tetkik heyeti ile görüş mek istedi. Heyet derhal An- takya'lıları trenin yemek sala- nunda büyük birnezaketle ka- bul ettiler, Antakya'lılar he- yete Antakya'da cereyan eden mezalim ve haksızlıklardan ve Teva görülen gayri kanuni ha- reketlerden bahsederek bu işin derinden ve inceden inceye tetkik edilmesini heyetin vic- danlarından — beklediklerini, Milletler cemiyetinin yüksek Otorite ve sempatisinin mutlak Surette muhafaza edilerek An- takya'daki Türk'lerin ehemmi- yet ve dikkatle dinlenmesini çünkü orada bulunan müstem- !ıîlı memurlarının birçok taz- Yik Ve tertiplerle murahhas- larla temasa girmeleri ihtimali olduğunu söylediler. Murahhaslar cevaben An- takya'lıları — gösterdikleri bu hazikâne taleplerin gözönünde tutulduğunu, bitarafane — tet- kiklerine hiçbir. kuvvetin mü- dabalesi imkânı olmadığını, her Türk'ü dinlemek için her fırsatı hazırlıyacaklarını, bütün bundan — müsterih olmalarını söylediler. Gene Antakya'lılar heyet- ten bir ricada daha bulundu- lar, Bu da Antakya ve hava- lisinde Suriye ve Fransız me: l'mfılarmıu alevi diye hitab €dip Türk kütlesinden ayrı tutmak — istedikleri — kütlenin tamamen Türk olduklarını ve bu kütlenin eski Hititler ol- duklarını ve hattâ mezar taş- ları tetkik edilince Alevilerin nasıl saf Türk kütleleri olduk- larını göreceklerini, Arap'la- rın bu kütleleri hiçbir zaman A'_lp camialarında saymayıp daima hakaret ettiklerini, son Zamanlarda mahsus maksat- larla bu kütleyi Türk'lerden ayırmak maksadı. ile Arap camiasından sa; e ae yan çealİye r)A'ıııığr.ı kalktık Ve ayni Antakya'lılar tetkik heyetine seyahatları sırasında yaptıkları bu müracaatın asla bir tezahürat mahiyetinde gö- rülmemesini ve nezaketle ka- bul edilmelerinden dolayı te- Ankarapalas t Büyük bir titizlik ve inti- —| zamla kurduğumuz — büyük — | Ankarapalas otelinin kalori- | fer tertibatı da bitirilmiş ve Otel, artık yeni kalorifer te- Psisatile —sttılmağa — başlan- Şekkürlerini”sunarak ayrlırken heyet Antakya'" — Türkiye'de seyahatımız takya'lı Türk kendilerini istik- bal ve teşyi etmiştir. Müşahitlerr. ekspresin beş, sırasında hiçbir tarafta hiçbir on dakikalık tevakkufundan is- suretle bizi incitecek bir teza- hürüt görmedik” Bilâkie: het | yerde sempatile karşılandık Bu müracaat ve konuşma da bu nevidendir, demişlerdir. Müşahid heyet bugünkü To- ros ekspresile Adana'dan Ha- leb'a geçmiştir,” Yüzlerce Ân: | tifade ederek gara inmişler ve istasyonda gezerek Adana man- zata'arını gösteren kart pos tallardan almışlar ve katarın seyyarına damgalatmışlardır. Müşahitlere iki zat daha refakat etmektedir. Bunlar mü- şahitlerin sekreterleridir. M. Leon Blum, radyoda bir söy lev verdi Başbakan, içtimat sınıfların ba- siret ve kiyasetine müracaat etti Paris, 1 (A.A) — M. Blum dün “akşam- saat 19,30 da radyo ile neşredilen bir nutuk söylemiştir. Bu nutukta ezcüm- le şöyle deniyor: — İktısadi teceddüde im- kân yoktur. Çünkü işe böyle M. Leon Blum bir teceddüdün husule gelme- sinin imkânile başlanılır. Sulh işinde olduğu gibi memleket hedefini kurtarabilmek ve ha- lâsa kavuşmak için evvelâ bu işin olacağına iman etmelidir. Bugün memleket bu imana sahiptir. Başbakan bundan sonra bü- tün içtimai — sınıfların basiret ve kıyasetine müracaat etmiş ve şöyle demiştir: Tasavvurlarını mevkii tatbi- ke koymakta çok acele eden- lerdenim. Henüz teessüs et. memiş servetlerden vakti gel- meden hisse aramaları doğru değildir. Başbakan şu hnoktaları ha- tırlatmıştır: 1 — Amele kütlelerinin iç- timai surislerle kendilerinin en başta istilade edecekleri iş revacına mâni olmamalarını, 2 — Tasarruf yapmakta olan kütlelerden paralarını gayesiz- ce biriktirmemelerini, 3 — Sermayedarlardan me- mleket, ile tesanüdlerini kay- betmemelerini. Başbakan halihazırda ikti- dar mevkinde bulunan hü” liberalizm siyasetinin bundan evvelki bütün hükümetlerin si- yasetinden daha — kuvvetli ol .duğunu söylemiştir. B. Blüm sözüne devamla şöyle demiştir: Hükümet sosyalist değildir. Fakat rejimin- şimdiki cemi- yetin çerçivesi dahilinde aza- mi miktarda nizam, adalet ve refah temin etmek gayesi- nin peşinden koşmaktadır. Ya bunun için de müracaat ede- ceği usul cumhuriyet kanunu- dur. Ve icabında bütün içti- mai tabakalar arasında dostça vücüde- gelecek bir ittilaktir. Biz milli menfaatin anlıyan bütün insanlarla çalış- mak arzusundayız. Vatandaş: lar arasında husüle gelecek vifak büyük bir şairimizin de- diği gibi en büyük emelimizdir. İngiltere'de Umumi toplantılarda üniforma yasaktır. Londra, 1 (Hususi) — Umu- mi toplantılarda üniforma ge- yilmesini yasak eden kanun, bugünden itibaren mer'iyete girmiştir. Faşistler birliği, bu münasebetle bütün şubelerine bir tamim göndererek, bugün: den sonra umumi — toplanma- larda üniforma geyilmemesini bildirmiştir. Uludağ'da Kar beş Metreyi buldu.. Bursa, 1 (Hususi) — Ulu- dağ'da kar, beş metreyi bul- muştur. Bursa'da hararet de- recesi sıfırın altında ona ka: dar düşmektedir. C. Simon va karısı Londra, 1 (Radyo) — Sir Con Simon ve zevcesi Paris'e hareket etmişlerdir. İngiliz Dahiliye Bakanı ve zevcesi Paris'te Kânunusaniye manasını r 4B 9 V931 ae _—_ı—_—ANADOLU Sayta 3 Hİ gemerz Almanya'yı ayağa kaldı- ” n A Sancak S- ve milli izzetinef simiz. Sancak üzerindeki hassasi- yetimiz, Metropol Fransa'nın Bizi hâlâ eski Osmanlı dev. letinin bir istihalesi şeklinde telâkki eden bazı safdil, fakat ©o nisbette suiniyet sahibi dip- lomatları ve matbuatınca bir türlü anlaşılamadı ve görünüşe nazaran; — anlaşılacak ta de- ğildir. Fransız gazetelerinden bir bu mes'eleyi ele le dâhi sebebler buldular ki, gülmemeğe imkân yoktur. Çünkü gösterilen se- beblerden - büyük bir kısmı ancak, son senelerin tezahür ettirdiği vekayie âiddir. Hal- buki, Sancak mes'elesi, bizce misakı milli ile başlar. Lozan muahedenamesinin - mec'isteki müzakeresi esnasında perçim- lenen bu ideal, bugünkü veya üç sene evvelki hâdiselerden mülhem, yâni yeni hissedilmiş, müdalfaa — noktasından göze çarpıp ta ortaya atılmış bir mes'ele değildir. Bizirn iddiar mızin siklet noktası şudür: Sancak Türk'tür. Coğrafi vaziyeti ile, Aasırlarca geriye dayanan tarihi ile, halkın ek- seriyeti ve toprağa hâkim olan kültür, hayat şartları ve her- şeyi ile Türk'tür.. Binaenaleyh böyle bir Türk — ülkesinin, Suriye'ye ve Lübnan'a istiklâl bugünlerde, âdeta babalarından kalmış bir miras verildiği halinde Suriye'ye devrine im- kân var mıdır? O Suriye ki, dün bizim bir vilâyetimizdi. O Suriye'liler ki, düne” kadar. bizim tebaamız meyanında idiler. Hâlâ ve hâlâ kendilerinden çok yüksek ve hâkim olan Türk milletinin, kendi kardeşlerini dünkü te- baasının elinde bırakacağına inanmak ve işi, hiç durmadan mugaletaya boğmak, çok - sa- fiyane birşeydir. Bizim milli izzetinefs ve haysiyet işlerindeki hassasiye- timiz, tarihin mihek taşına vurulmuş ve anlaşılmıştır. San- cak, bizim için günün hâdisesi değildir, Biz buna yıllarca evvel misakı millide andiçmi- şizdir. Amma, o tarihlerdeki kararımızın, bugünkü hâdise- lerin icap ve zaruretlerine de faydası olabilirmiş. Bu tama- men ayrı bir mes'eledir. Ve bizce bilmem kaçıncı derecede kalır. — Bu toprak, herşeyi ile Türk müdür? — Evet! t — Üstünde yaşıyanların çok- luğu? — Türk'türler... — Şu halde mes'ele yoktur ve biz Sancak'ı.?ya dostlukla, anlaşarak - istiklâline kavuştu- rup davamızı koruyacak, 'izzeti- nels ve haysiyetimizi kurtara- caktır, yahud da onu - iğreti olarak yapıştırılmak — istediği yerden, acıta acıta, koparıp alacağız. Kendi milli taahhüd- lerimiz herşeyden mukaddestir. Bittabi, Cemiyeti Akvam taah- hüdünden de... Bunu, Fransa'nın da, Suri- ye'nin de bilmesi lâzımdır. Bu, bu kadar... — Başı Tinci sayfada— ve benliğimiz kurtulmuştur. Şimdi iktisadi — vaziyetimiz de kurtulmak Bunda da muval fak olscapab Demiştir. Berlin, 1 (A. A) — Yeni sene münasebetile Nasyonal Sosyalist partisine karşı bir beyanname neşreden M. Hit- ler ezcümle şunları söylemiştir: Versay muahedesinin siyasi zincirlerinden kurtulan millet gelecek dört sene içinde de ekonomik bağlarını kopara- caktır. Bu yeni senenin başın- da milletimize — karşı zaafa düşmek bilmiyen bir sevgi ile dolu olarak onu bütün tehli- kelerden koromak için hiçbir fedakârlıktan ve hiçbir. mah- rümiyetten çekinmiyeceğimizi yolundadır. teyid ederiz. Bu şekilde hareket ettiği- miz takdirde tanrı mazi.le ol- duğu gibi istikbaldea de bizi koruyacaktır. Onun büyüklüğü ve mesaimizi takdis etmesini dileriz. Sosyalizm 1933 te iktidar mevkiine geldiği gün Alman milletinin bana dört - senelik bir mühlet vermesini istedim, Düşkün, izzetinefsini kaybet- miş, siyasa bozgun ve manevi telessüh altında ezilen bir mil- let yeniden ayaklanmıştır. Bu mucize nasyonal sosyalizmin eseridir. Büyük milli - kalkın- mayı hazırlamak, tanzim et- mek ve başarmış olmak şerefi Nasyonal — sosyalizme aittir. Almanya gitgide mütezayid bir. şekilde beşeriyetin düş- manı olan komünizme karşı Avrupa medeniyetinin bir ka- lesi olacaktır. Bu dört senenin sonunda sarsılmaz sadakatleri, imanları ve fedakârlıkları ile giriştiğim eseri başarmama yardım eden bütün arkadaşla: rıma teşekkür ederim. Berlin, 1 (A.A) — Doktor Göbels dün akşam saat 19 da bütün Alman istasyonları tara- fından yayılan aşağıdaki hita- bede bulunmuştur: —'Giden sene bizi düşün: celerimizden ve endişelerimiz: den kurtarmıyor. Fakat 1918 ile 1933 arasında yaşamış ol- duğumuz acı devrelere nisbet- le diyebiliriz ki Almanya ye- niden saadete kavuşmuştur. İhtilâlin ilk senelerinde ektiği- miz tohumlar bugün mahsul vermeğe — başlamıştır. Bütün milletin adım adım mesaimizin neticelerinden istifade etmeğe başladığını görmek bizim için | büyük bir zevktir. Başka memleketlerin dahili işlerine karışmak âdetimiz de- gildir. Fakat Almanya'nın bir çok memleketlerde hüküm sü- ren dertlerden tamamile azade olduğunu görmekle bahtiyarız. Dahili harb enflâsyon ekono- mik sıkıntı, finansal buhranlar şeklinde tecelli eden bu dert- ler milletlerin varlığını kökün- den sarsmaktadır. « İktidar mevkiüne geldiğimiz tarihin dlk devrelerinde iyi Almanlar bile açtığımız devri kaydi ihtiyatle telâkki etmiş olabilirler. Çünkü şimdiye ka- dar milletlerin saadeti ancak siyasi manevralarla temin edil- mişti. Bu arada ve bilhassa geçen sene zarfında bütün) demokratik devletlerde ihtilâl A karşısında eğilerek milletimizi | î 4 | da | varlığını |- ran yegâne mucize Bu hal M. Hitler'in sağlam bir hükümet ve devletin oto- riter bir idaresi şeklindeki sisteminin ne doğru bir yol bir yol teşkil ettiğini bize bir kere daha isbat etmiştir. Kendi — anlayışımızı öteki devletlere zorla kabul ettir- mek istememekle beraber bu anlayışa sadık — kalacağımızı iddia ediyoruz. Bu iddiamızda yeni devletin. saâdet — ve temin edecek olan | nasyonal sosyalist prensibleri- j y y ni esas olarak kabul etmek- teyiz. 1936 Senesi Almanya için | tam bir muvaffakıyetle geçen bir sene olmuştur. Okadar ki 18 İkinciteşrinde eski muha- ribler — önünde söz söyliyen B. Hitler Alman — devletinin istikbalini ilk defa olarak en- dişesiz tahayyül ettiğini söy- İemiştir. Ekonomik bir hareketin mu- vaffak olması için siyesi mu- vaffakıyetlerin de * elde Cedil- mesi şart olduğundan 1936 senesinde milli hayatımızı te- min için bir takım siyasi ha- reketlerin yapılması — zarüreti başgöstermişti. Fransız - Sov- yet paktı lokarno muahedesi- ni pratik olarak ortadan kal- dırmış - olduğundan geçen 7 Martta B. Hitler Rayştağ mec- lisi önünde Almanya'nın Ren | mıntakasında tam hâkimiyetini ilân etmiştir. Almanya sulhu istiyor. Fa- kat silâhlı milletler tarafından çevrilmiş olan müdafaasız bir milletin — mütemadiyen harb tehlikesine maruz bulunduğu- nu da idrâk ediyor. — Şerefini temin eden Alman — devleti hürriyetinden istifade ve sulh için mücadelesine devam et- mektedir. 11 temmuzda imzalanan Al- man-Avusturya — mukavelena- “mesi Almanya'nın “sulh idare- sinin yeni bir - delilidir. AlL- manya merkezi Avrupa'nın en nazik ve tehlikeli noktaların- dan birini “bertarat etmiş ve kardeş iki devlet arasında dü-” rüst münasebetler tesis et- miştir. Alman devletinin su yolları üzerindeki hâkimiyetinin 14 birinci teşrinde yeniden tesisi ile Versay muahedesinin şere- “fimizi ihlâl eden diğer bir hükmü de ortadan kaldırılmış oldu. Kominterne karşı açtığımız mücadele 25 İkinciteşrinde imza edilen Alman-Japon an- laşmasile tam bir muvaffakı- yete ermiştir. Yeni başlangı- cında vazifelerim'z tam bir sarahatla tebellür etmektedir. Alman devletinin kavvetlendi- dirilmesi 4 senelik plânın ilk | safhasının ' başarılması, milli hayatımızın esası olan ve mil- let -olarak birliğimizi temin eden sosyal intizamımızın te- kemmül ettirilmesi filâh.. Ma- zide olduğu gibi istikbalde de Hitler milletin sevgisinden emin olabilir. Almanya onun iradeli eli tarafından idare edilmiş olmak- tan bahtiyardır. "i Yeni seneye cesaretle ve yükseğe bakarak girelim ve 'Nasyonal Soıyal;ndir. M. Hitler, bir be. yanname neşretti. Propaganda nazırı Dr. Göbels de bir söylev vermiştir milletimiz ve serbest bir Al- ; İ man devleti için mücadele et- mek hususunda kat? kararı- mizi idame ettirelim. Şüşünü DIFAKACAYIZ. — T İŞİKİK KULEAZTEZİY in

Bu sayıdan diğer sayfalar: