30 Mart 1937 Tarihli Anadolu Gazetesi Sayfa 3

30 Mart 1937 tarihli Anadolu Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

4A 30/3/937 Milislerin” müteaddid|ta- :arruzlarıîpü_skürtülmüş'* İngilterenin Valânsiya maslahatgüzarı daimi olarak İspanyayı terketti Paris, 29 (Radyo) — Ha- vas Ajansının Signenzada bu- lunan muhabiri bildiriyor: — Guadalahara cephesinde büyük asi kuvvetler hareket- leri meşhuttur. Bu hareketler, asilerin yeni bir taarruz hazır- lığı addedilmektedir. Marsilya, 29 (Radyo) — Me- reteni vapuru Marsilyadan Va- lânsiyaya giderken yolda asi Kanarya harp sefinesi tarafın- dan tevkif edilmek istenmiştir. Fakat Fransız vapuru tevkif emrine itaat etmedikten başka bütün süratile kaçmağa ve Fransız filosundan yardım is- temeğe başlamıştır. Surpriz Fransız harp sefinesi bu imdat talebine hemen ica- bet etmiş ve Mereteni vapu- runa Valansiyaya kadar rela- kat etmiştir. Kanarya İspanyol sefinesi Lapalmas adasına dönmüş ve hâdise hakknla bir rapor vermiştir. Valânsiya, 29 (Radyo) — Vansta İngiliz maslahatgüzarı Valânsiyayı daimi olarak ter- ketmiş ve bir İngiliz harp se- finesile İspanya - toprakların- dan ayrılmıştır. Maslahatgüzara Valâns hü- kümeti resmi teşyi merasimi yapmıştır. Salamanga, 29 (Radyo) — General Franko karargâhı umu: misinin resmi tebliğine göre asiler; Teruelde yeni ve askeri mevziler elde etmişlerdir. Sorya cebhesinde Milisler mütcaddid taarruzları püskürt. tülmüştür. Cenub ve Endülüs - eebhe- sinde, Kuvnoro yolunda ve Grenad - şimalinde Milislerin birçok — şiddetli — taarruzları detedilmiştir. Valensiya, 28 (A.A.) — Hü- kümet filosunun Malaga, Me- litla, Metnili bombardıman et- miş olduğu hükümet tarafın- dan neşredilen bir tebliğde beyan edilmektedir. Cumhuri- yetçi harp gemileri Carthaga- nedeki üssülharekelerine avdet ederken asiler tarafından bom- bardıman edilmiş ise de isabet vaki olmamıştır. Faaliyeti bilhassa artmış olan cumhuriyetçi tayyareler asile- rin Madrid cephesindeki mev- zilerine ve Saragosse, Huesta, Teruel, Almievar, Belchite, Vi- velcebrige şehirlerinin askeri ANADOLU Günlı'ık—ıiyuıl gazete Sahip ve başyanganı Haydar Rüşdü ÖKTEM Umumi neşriyat ve yazı işleri Müdürü: Hamdi Nüzhet Çançar İdarehanesi : İzmir İkinci Beyler C Halk Partisi binası içinde Telgraf: İzmir — ANADOLU Telefon: 2776 « Posta kutum 405 ABONE ŞERAİTİ Yıllığı 1200, altı aylığı 700, üç aylığı 500 kuruştur. Yabancı memleketler için senelik abone ücreti 27 Hiradır Her yerde __5 kuruştur hedeflerini müessir surette bom- bardıman etmişlerdir. Madrid, 29 (A.A) — Mad-, ridin müdafaası işlerile meş- gul olmağa memur — edilmiş olan komite oöğle vakti tebliğ etmiştir: 24 Saattenberi mühim hiç bir hareket yapılmamıştır. Paris, 29(A.A.) — Populaire gazetesine Liyondan bildiri- liyor: | İspanyol Cumhuriyetçileri İbnisuud Bağdada gitti Roma, 29 (Radyo) — Hi- caz kralı - İbnisuud, bugün Bağdada vasıl olmuştur. İbni- suud, Bağdadda on gün kadar kalacak ve İrak - kralı ile bir misak imzalıyacaktır. Filistinde Karışıklıklar devam ediyor Kudüs, 29 (A.A.) — Şimal Filistininde karışıklıklar devam | ediyor. Hayfa yakinindeki Je- ninede silâhli bir çete dört arabayı durdurarak — yolcuları ; Soymuştur. Sedjara Galille Yahudi ko- lonisi silâblı baskına uğramış tarafında esir alınan İtalyanlar Liyonda toplanan İtalyan mütte- hit cephesi kongresine şu tel- grafı çekmişlerdir: Valânsiya İspanyol cumhuri- Macaristanla da anlaşıyor etinin esiri olan İtalyanlar, | talyan milletinin müttehit cep- hesi kongresini — selâmlarlar. Ve cumhuriyet ordusunun as- kerleri tarafından kardeş mu: amelesi — gördüklerini temin ederler. Yaşasın Cumhuriyet ordusu, yaşasın milletlerin hürriyeti. İmza: Bonni, Renate, Valenti, Fransesco, Barberi Pasguela, Grece, Salvatere, Catel, Brune, İzmir ve İstanbul soğuk hava depoları Anpara, 29 (Hususi) — İk- tısad Vekâleti, İzmirle İstan- bulda yapılacak soğuk hava depolarının ınşaatını münaka- saya koymuştur. İhale biter bitmez derhal inşaata başlanacaktır. İki kelimiye yüz lira ikramiye Ankara, 29 (A.A.) — Türk Dili Kurumu genel sekreterli- ğginden: Ceyp, Teceyp rözlerinin Türkçelerini Nisan iki akşa- mına kadar mektup veya telg- rafla bildireceklere yüz lira hediye edilecektir. İş Bankası Heyeti umumiye içtimat Ankara, 29 (AA) — Tür: kiye İş Bankası hissedarlar he- yeti umumiyesi bugün banka idare meclisi başkanı Fuad Bulcanın başkanlığında biribi- rini müteakıp alelâde ve fev- kalâde iki toplantı yapmıştır. Banka heyeti umumiyesinin alelâde toplantısında 13 ncü mali yıla aid idare meclisi ve murakıpler raporları ve 1936 yılı bilânçosu okunarak tasvip olunmuş ve 1937 yılı için ida- re meclisi azalarile murakıp- lere verilecek ücretler miktarı tayin olunmuştur. Müddetleri biten idare meclisi âzaları ve murakıpler yeniden ayni vazi- felere seçilmişlerdir. Heyeti umumiye — tamamı ödenmiş on liralık beher hisse senedine 92 kuruş ve beher ve polis tarafından kurtarıl- miştlir, Yugoslavya Belgrad, 29 (Radyo) — Yu- goslavya - Macaristan arasında bir anlaşma için müzakereler cereyan etmektedir. Japonya sefi- 'yine suikasd mı? Belgrad, 29 (Radyo) — Mos- kovadan gelen haberlere göre, Japonyanın Moskova büyük elçisi aleyhine bir suikasd te- şebbüsü olmuştur. Suikasd, muvafakıyetsizlikle neticelen- miştir. Birçok kimseler tevkif edilmiştir. Çivi fiatleri Ankara, 29 (A .A) — İktısad Vekâletinden: dıâ olan demir ihtiyaçlarının son zamanlarda cihan piyasa- sında vaki yükselmesi dola- yasile 3003 No, h endüstriyel mamulâtın nakliyat ve satış fiatlerinin kontrol ve tesbiti hakkındaki kanunun - birinci maddesinin verdiği salâhiyete istinaden karfiçe tabir edilen demir çivi fiatleri 30 /3/ 937 tarihinden itibaren mer'i ol- mak üzere aşağıda yazilı veç: hile yeniden tesbit edilmiştir: 1 — Çıplak demir çivinin sandık ambalajlı olarak ve fabrikada teslim edilmek ve toptan satılman üzere kilosu- baz fiati 16,5 kuruştur. 2 — Sandık ambalajile be- raber beş kiloluk — kâ; balajlı paketlerde bulunan çi- vilerin kilo fiatına kâğıd am- balajı farkı - olarak ayrıca 20 para ilâve edilir. 3 — Çivi iptidai maddesi olan kangal halinde çivi teli- nin baz fiatı ton başına fab- rika teslimi peşin 114 lira ol- mak üzere tesbit edilmiştir. 4 — Toptan satıştan mak- sad fabrikanın yaptığı her miktar satıştır. 5 — Tesbit edilen fiatler: den yüksek satış yapan fab- rikalar hakkında kanunda ya- ah cezat hükümler tatbik olu- B. 'Tatareı. müessis hissesine de ayrca |kRonun beyanatı.. 9lira dağıtılmasını kabul ede- rek alelâde toplantısına niha- yet vermiş ve müteakıben fev- kalâde toplanlıya geçilmiştir. Bu toplantıda banka heyeti umumiyesi yeni bankalar ka- nununun — 3 üncü muvakkat İ| maddesine tevfikan banka ni İ Ce aBa Bükreş, 29 (Radyo) — Ro- manya başbakanı Bay Tata- resko, gazetecilere beyanatın- da, Çekoslovakya ziyaretinde Romanya ordusunun — motöri- zasyonu için Çekoslovakya er- kânile görüştüğünü bu müna- sebetle küçük antant ve Çe- ao deki ANADOLU Afakın LA bile, t Nelere muhtaç değiliz? Yeni ölçülerin ve modern cemiyetin bize gösterdiği daha ne kadar zâruretler var? Beklemekle de- gil, çalışmakla, düşünmek ve araştırmakla elde edilecek olan bu şeyler, yavaş yavaş aç bir mide üstündeki kafanın tahay- yülâtını andırıyor: Ekmek yerine san'at, tuz yerine kültür, şeker yerine ki- tap, bilârdo masası yerine sahne, omuzu şişirilmiş caket ve bol paçalı pantalon yerine, medeni terbiye, manikür ta- kımları yerine heykeltraş âlet- leri, krem ve ruj yerine res- sam paletleri vesaire tahayyül ediyoruz. Maamafih, bu tahayyül, bi- raz da yeni şuurun bir isteği, bir tezahürüdür. Dün, bu ta: hayyülden de mahrumduk ve buna sahip olanlar, Türk san'at, edebiyat ve fikriyatının dönüm köşelerinin duvarlarına isimle- rini yazdıran mahdut - şahsi- yetlerden ibarettir. Ben sahneyi ve sinemayı düşünüyorum: Ne kadar da öksüz, ne ka- dar da biçare?. Sahne ve si- nema, bizde sayısı onu, onbeşi geçmiyen birkaç kahramanın omuzlarında yükselmiştir. On- ların ihtiyarlaması nisbetinde, herikisinin de yavaş yavaş çök- tüklerini görüyoruz. Xrıdığımıı kıymetlerin, uzaktan 'a- kı:dın ayak sesini vîı;'ı:uo olsaydık, © temel taşlarının yesliş baskalarının geleğilece; dük. oda yokl. Şu filimciliğimizin perişan haline veya hiçliğine, yoklu- ğuna bakınız. Ne sermaye var, ne bir teşekkül, ne de eser... Beş, on yılda bir çıkan fi- Kmlerimiz, alelacaip ve hatta zaman zaman gülünç bile olu- yor ve, doğurduğu yavrunun şaşı, logıl, kambur olduğunu gören bir ana gibi, içimiz, yüreğimiz parça parça oluyor. Sahnenin mirdiî' buhranlı ve yoksul devreler bitmiş mi- dir sanki?, Daha düne kadar geçinmek ve yaşatmak derdi vardı. Yarın, eleman ihtiyacı patlak verecektir, muhakkak... Bizce herikisinin devlet hi- mayesile çok yakın bir müna- sebeti olsa gerek.. Bu iş, dev- let sermayesi, devletin açacağı mektep, devletin yetiştireceği, büyütüp, olgunlaştırıp himaye edeceği san'atkârla yürüyebi- lecektir. Devleti bu işe de mecbur etmek doğru mudur?. Yahud da san'atın ve sahne- nin yarı devletleştirilmesi, san- at ve terbiye ruhunu ne kadar besliyebilir, şeklinde bir sual tevcih edilirse, diyeceğiz ki: Devlet ve devletçilik telâk- kisi çok değişmiştir. Daha düne kadar, devlete yol yap- mak, sıhhat teşkilâtı kurmak ve milli müdafaayı düşünmek- ten başka hiçbir iş verilmi- yordu. Bugün ise, herşey dev- lete kalmıştır: İktısad, sanayi , — ziraat, mâarif, kültürel neşriyat, hatta gazete, hatta san'at.. Sinemanın hiç doğmaması ve sahnenin yıkılıp gitmemesi mi daha doğrudur, yoksa on- ların devletçe başarılıp yaşa- tılması mı?. Süpbesiz ki, ikin- cisi.. Bu düşünce ve mukayese VA oyolu bize Ispanyaya gönüllü gön dermek me Sahne ve sinema Bu husustaki anlaşmanın ihlâl edileceğir zannetmek için ortada bir sebep yok Sayfa 39 mnuiyeti Londra, 28 (A.A) — Roy- ter tebliğ ediyor: “Bu akşam salâhiyettar me- hafilde beyan edildiğine göre İspanyaya gönüllü gönderil- mesini meneden anlaşmayı ak- tedenlerden berhangi — tarafın bu anlaşmayı iblâl edeceğini zannetmek için ortada hiçbir sebeb yoktur. Ve böyle mü- him bir hareketin vukubul: duğu da bildirilmemiştir. İngiliz ve Fransız hükümet: leri 20 Şubatta meriyyete gi- ren mezkür anlaşmanın : lini fevkalâde vahim bir hare- ket olarak telâkki edecekler- | sındadırlar. ! dir. - Gönüllüler meselesi İngiliz ve Fransız hüküm arasında hiçbir ihtilâf o miştir ve yoktur. ( Beynelmile! kontrol komis yonu — vazifesine başlamışt Ve bunun mümkün m kısa bir zamanda fili olması Londra ve Pariste büyük bi ebemmiyet — atfolonmaktad İngiliz ve Fransız hükümı ıîı Ve yeni hiçbir. teklif te yapılma' mıştir. ; Izmir havralarında Türk çe için tezahürat yapıl — Başı I| nci sahifede — settikten sonra demiştir ki: “— Bugün ise vaziyet büs- bütün değişti. Türk milleti, istipdad idarelerinden, esa- retten kurtuldu, idarelerin en mükemmeli olan Cumhuriyet idaresine kavuştu. Bu yeni re- jim sayesinde bizimle müslim yurddaşlarımız arasında çekil- miş o demir sedler kaldırıldı. Duyguları, sevgileri, sevinçleri, derd ve elemleri müşterek olan bu iki unsuru biribirine yak- laştırdı. Teşkilâtıesasiye — kanunu , medeni kanunumuz, bize Türk vatandaşı unvanını — veriyor. Bugün, bu unvanın bahşettiği zim içi: üyük bir ni- m:luif“n Bı'ı.ewvmbl'gıü bu kiy- metli ve mübeccel unvana lâ- yık olduğumuzu her suretle göstermeğe çalışalım kardeş- lerim! Bu hususta bütün dünyaya yayılmış dindaşlarımızın hattı hareketlerini — takib edelim. Onlar, vatandaşlarile kaynaş- mak ve yaşadıkları memle- ketlerin öz evlâdları sayılabil. mek için ne yaptılar ve nasıl muvaffak oldular bilir misiniz? Evvelâ, o memleketlerin lisan: larını öğrenmeğe, bu İisanları anadili olarak kabul etmeğe ve o milletlerin harslerini be- nimsemeğe — başladılar. Zira pek iyi anladılar ki, insanları birleştiren, biribirlerine 1sın- dıiran, tanıtan, ayni — suretle düşünmeğe sevkeden ve nihayet bir hedef etrafında toplıyan dildir. Dili bilinen bir millet daha çabuk - sevilir. İşte bu hakikati lâyıkile anlamış olan diğer memleketlerdeki dindaş- larimız, herşeyden - evvel bu- lundukları ve yaşadıkları mem- leketlerin anadilini öğrenmeğe çalıştılar, az bir zaman zar- fında bu dilleri mükemmel öğ- rendiler, O halde, niçin biz bu kardeşlerimizden geri ka- lalım? Hepimiz can ve yürek- ten Türküz. Buna hiç kimse şüphe etmez ve edemez. Mem- leketimizi samimiyetle severiz. Sevgili yurdumuzun — sevinci bizim sevincimiz, kederi bizim kederimizdir. Fakat maalesef bu duygularımızı lâyıkile izhar edemiyoruz. Zira Türk dilini bilmiyoruz, konuşamıyoruz. Bu, öyle bir kusurdur ki, suite- fehhümlere, — anlaşamamazlık- Jara meydan - veriyor ve bizi tashih etmek Tâzımdır. —| Unutmıyalım ki, — canır malımızı, bütün varlığır toprağında doğduğumuz, - sinde büyüdüğümüz, ekm yidiğimiz, suyunu içtiğim” havasını teneflüs ettiğim mübarek vatana borçlu; halde, hissemize düşen en büyük vazife, her ye. j her fırsatta Türk dilini ; maktır. Bunu taahhüd.. ve mümkün olduğu kü- işi başarmağa gayret ez | Bay Mizrahinin söyle- sonra dualar okunmuş türkün uzun ömürlü olme cumhuriyetin muvaffakıye, menpijvafında pulunnlmyrete go)*ya a seçim — Mülga partilere de rey verenler olmuştur Sofya, 29 (Radyo) — Solya livası dahilinde pazar günü belediye seçiminde yüzde hükümet partisine rey verilmi; ve mülga siyasi partiler yüzde on rey almak - süretile - hezi- mete uğramışlardır. Kadınlar, seçimde azami kilde rol oynamışlardır. — Hükümeti taklib teşebbü- sünde bulunan ve memnu be- beyannameler dağıtan 8 tevkif edilmiştir. Kamutay toplantısı Ankara, 29 (A.A)— Karmu- tay bugün - Relet Camtezin. Başkanlığında toplanarak Ja darma kanununun 18 inci med desinin tefsiri hakkındaki batanın birinci müzakeresini yapmıştır. Gene bu toplantıda siy: müsteşarlıklara tayin iler zevat hakkındaki Başvel tezkeresi okunmuş ve gel memurin kanununun alâkadaı bütün encümenler - tarafınd ayrı ayrı tedkik edilmesi ka: bul edilmiştir. : Kamutay Çarşamba - günü toplanacaktır. 4 TAKVİM Rumi - 1353 Arabi- 13 Mart 17 Mubarrem 17 MART İr 30 : Salı — gz aw.- 7. Evkat Ezan Vasat Evkat Ezan Vasat Göneş İLİS 548 akçam 12 A löğle — S,47 12.18yala — 1 32 20

Bu sayıdan diğer sayfalar: