25 Ekim 1938 Tarihli Anadolu Gazetesi Sayfa 6

25 Ekim 1938 tarihli Anadolu Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

25 Birin İttifaklar ve dostluklar ters (ANADOLU) yüzüne mi dönüyar? Orta Avrupadaki diplomatik faa- liyetler ne gibi gayeler —— YAZAN. Piyer Dominik Amiral Horti Berlin Bay Hitler ya, bir kere daha çok K det — meselesi ort koyduğu zaman, devletler emellerinin genişliğini farketmediler. Arzüsünün, eakiden olun iki üç milyon Alman katınaktan ibaret olduğu- Halbüki bambaşka şey- Almau Ç yanın bü Çekoslovakyanın — muhtelif T retin Alı yanın gümrük ve ekonomik çerçevesi içine sokulması. Ve bu unsaurlar üç taneydi:. Evvelâ Çeklerle meskün Moravya bohemyası veya Çek ya; Slovaklarla meskün Slo- vakya, 712,000 nüfus içinde — yalnız 100,0001 Macar olan, ötekileri Rusça ve Ökrence konuşan Slavlardan mü- rekkep bulunan — aşağı Karpa Rusyası, Alman manevranı bu 6 'lakutlrr ibir Ukrunya tasarlamakta | i İ Habisburgla- —e e ea Leh, Macar bloku mu güdüyor? ? r. Çekos - dostudur. Ve göz Moskovaya çevirmektedir. yunduruğuna ist tahammül eden Leh Rüter r. İçlerindi arı kendilerini Sovyetler birliğ kardeşlerile — birleşlirerek lara kadar uzayacak — olar dırlar, Fakat ancak bir hayaldir. Şimdi a Yani aşağı Karpatlar Rusyası şahaiyetini muha- fazaya çalışmaklır. Bu emelini ise an- cak A nn müşterisi ve mütte- fiki haline gelen bir Çekosloyakyanın esi içinde tahakkuk ettirebilir. Leh - Maçar politikamı Burada bir Macar - Leh politikası işe karışmaktadır. İtalyadan müzahe- et gören, Belgrad ve Bükreş mal lerince fena bir nazârla görülmiyen bir politika., lar - yelkenlerinin — şiştiğini r. Eski Çekoslovakyadan 700 bin nüfus alacaklardır. Fakat bu onlara kâfi gelmiyor. Neden- aşağı Karpatlar Rusyasını da ilhak etme- ânler. Bunların İslâv olduğu itirağı- karşı, muhtariyet vaâdleri ve atra- ik mütalealarla cevap — veriyorlar. Ve Polonya Çekoslovakyayi bir -kere daha tazyik ediyor. Polonya ve Macaristan tarihte da- ima dost kalmışlardır. Bin sene müd- detle iki millet müşterek bir bududa malik oldukları halde harp etmet lerdir; bilâükis, bir çok defalar yardım laşmışlardır. Terih Macar — teklifine Mmüzaharet eder. Fakat tarih burada " bu sistem, daha ziya- Mem- onyanın bo- Polonya hariciye nazırı Bay Bek Bir İtalyan - Leh - Macar bioku İşte-onun içindir ki, bir İtalya-Leh Macar bloku fikri isterseniz, Belgrad ve Budapeşteden geçecek bir Roma - Varşova mihveri fikri teşekkül etme- ye başlamıştır. Bu mihver Almanya- nın şimali şarkiye doğru akışını der- bal durdurmak iddiasında olacaktır. Ve tabitidir ki, manevrayı kuran ve nizaml üç devlet Rütenyayı Maca- ristana ilhak ettirebilirlerse çok usta- İca bir iş yapmış olacaklardır. Tabif Almanyanın Rumen petrol- yleri ve Ukranya istikametindeki ha-, lı'ekı'v.lıı! derhal durdüramıyacaktır. Fakat bir tevakkuf darbesi indirilmiş Birinci devre: Almanya südet Al- ancak bir vesiledir, Hâkikatta, Ma -'olacaktır. Onun içindir ki, Almanya manlarını ilhak ediyor, Pragı topları- nn atım sahası içine alıyor, evelce fe- deralizasyon yoliyle kendini kurtara- lecek olan bir devleti, idare edenle- n arzusu hilâfına fedaralize ediyo- r. Çekler bugün madenlerinde lerinden, cam ve kristal fabrika- larından mahramdurlar. Tam hudud r ilunan Skoda — fabrikaları cak Almanya hesabı Slovakyada Almany: tahakkümü altına gir- miye mahkümdur. Almanya, Çek, Slo vak ve Rüten milletlerinden kendine üç müttefik yapmak ârefesindedir. Bu takdirde Almanyanın ilhak edeceği iki üç milyon nüfus deği yon insan olacaktır. Gerçi bu on- beş milyonun bepsi ilhak edi olmiya- caktır. On iki on üç milyonu aerbest kalacaklardır. Fakat Almanya tara- fından muhasara ve himaye altında bulunacak, — müst. bir. ekonomik hayat İdameye gayri muktedir ve Ma- caristanla Polonyanın tehdidi altında Berlinin himayesini aramıya mecbur olacaklardır. Rütenya meselesi: İhtilâf ortaya çıkmakta gecikmedi. Muhtar bir slovak hükümeti teşekkül n hükümet Macaristanla müza- ye girişmiştir. Macaristan Slo -" geniş — vadiliklerinde ve anin — şarkındaki mintak-a iyor. Fakat Bohemya ve Slo- vakya, kendilerinden bir iki — toprak beş mil-! caristan sarih bir gaye takip etmek- tedir: Büyümek, daha — küvvetli bir devlet olmak ve yârınki Leh müttefi- kine güvenebilmek. için Polonya İle müşterek bir hududa sahip olmak. lonyaya yelince: Polor dar Almanı set çekmekten başka birşey düşünme- miştir. Romanya ile itlifaki ve Leh - Baltık politikasile buna muvaffak ol- muştu. Rütenya Çekoslovakyanın çer- çevesi içinde kalırsa, bu, Polonya - Rumen mafsalına karşı Almanya için bir nüfuz sahası olacaktır. Bilâkis, Macarlstan Rütenyayı il- hak ve Leh - Rumen ittifakma Maca- ristan da omuz verirse, Leh - Rumen Macaristan tarafından koru- daha iyisi bir Leh - Macar ittifakı tasarlanabilir.Bu vaziyet Po- lonyayı son derece kuvvetli ve Baltık devi rine kadar uzatılmış bir siste. min merkezi haline koyacaktır. Drang nach Östene karşı Burada İtalya işe karışmaktadır. Şüphesiz İtalya Roma - Berlin mih - verinde halâ rolünü muhafaza etmek- tedir. Fakat anşlus bir İtalyan mağ - lübiyeti olmuştur. Ve ne denirse den- sin, Çekoslovakyanın Alman — nüfuz mıntakasına girişi onun için ikinci bir mağlübiyettir. Triyeste ve gelince, o şimdiye ka- ile Rusya arasında bir ke ayâk basmasını önlemek için, Bay Mussolini, Avusturyaya vadetmiş ol- parçası koparmaktan daha fazlası is- duğu serbest limanı ona vermemişti tenemiyecek kadar kuvvetlidirler. Her şey halledildikten sonra 8 mil- yon nüfusulu bir Çekya, — takriben 2,500,000 nüfuslu bir Slovakya knln-' gaktır, fakat aşağı Karpatlar Rusyası |Macaristan da Alman t girdi mi İtalyanın ezeli kuk etmiş, Alman - Avusturya caristan imparatorluğu dirilmi: caktır. Yeniden Viyana İtalyaya mü- veya Rütenya meselesi daha naziktir.'halif bir vaziyete düşmektedir. Alman Bu meselede bir çokoslovak görüşü hududlarından 70 kilometre mesafe- 'Rütenyanın Çekoslovakyadan alıma - rak Macaristana ilhakını hiç temen- ni etmiyor. Hatta:-onun içindir ki, bu-, nâ mani olmak için elinden geleni ya- ;piyor. Dostlukların yakılması mı? Netice itibarile dastluklü ne çevrilmesi gibi bir vaziyet kı sında bulunuyoruz. Şüphesiz ki, Şan- söliye Hitler «Tek dostu» Benito Mus- solinin dostluğunu her gün hararet - Tendirmiye çalışıyor. Fakat belki de B. Mussolinin itimadsızlığını hissetti. i içindir ki böyle konuşuyor, B. Musş. solini muhakkak ki sadık bir dosttur. Fakat ayni zamanda İtalyanın men - faatinden başka bir; büyük bir devlet adamıdır da. İmdi, İtalyanın menfaati Polonya ve Maca- ristanın politikasına muadil bir poli- tika takip etmeyi amirdir. B. Müssolini, şimdi mihveri istese de, mihver idame edilmiyecektir. İtalya, İspanyada meşgul bulunduk ça Leh - Macar tarafını tutmakta pek ziyüde ileri gitmiyeceği kabul edilebi- lir. Fakat İspanyadaki kıtalarını geri çekilmesini tacil etmek ister görünü- yor. İtalya, İngiltere ve Fransaya karşı bir dereceye kadar itimadsızlık vazi- yetinde kaldıkça, Orta Avrupada, Bal kanlarda ve şarkta istediği gibi hare- ket edemiyecektir. Fakat Fransa ve İngiltereye yakınlaşmakta olduğu gö- rülüyor ve Romaya bir Fransız elçi- sinin gönderilmesi — bu evolüsyonu tezahürlerinden biridir. Bu yakınlaşma nereye kadar gide-, cektir? Bütün mesele buradadır. Her halde, İspanya derdinden kür- tulduğu ye Parisle Londranın müza- heretini hissetiği takdirde, İtalya, Al- man 'ihtiraslarını kolaylaştıramıyı cak bir manada harekete geçecektir. rın tersi- RAMAZAN — — FIKRALARI İmamla bektaşi Vakti hali yerinde oklukça zengin bir bektaşı babası bir Ra n günü mahalle imamına —musallat — olmuş, imam teravih namazını kıldırmak i- çin camiye giderken mutlaka im bir söz atarmış. Me: $ — Emeklerine acırım. beyhude, bu soğuk hava bakmıyorsun da... Gibi şeyler söylermiş. İmam da cevaben: İhtiyar dip Gibi mukabelerde bulunurmuş. Bu hal tem bir ay devam etmiş. Ramazan bitmiş, İmam bay - ram namazını kıldırdıktan sonra ca- miden çıkınca bektaşi gene karşısına dikilmiş ciddi bir — İmam (efendi) -demiş- senden birşey soracağım, bana doğru cevap ver: Ben Ramazanda hiç oruç tutma- dim. Bir defa olsun camiye gitmedim. Bunu hatta hatırıma bile getirmedim. Allahın indinde cürmümün — derecesi nedir? İmam biraz düşündükten sonra: — Yolun cehennemdir. Demiş. Aralarında muhavere şöy- le devam etmiş: — Pek iyi Imam (efendi), bugün bayramdır. Fakirliği yüzünden elbise alamıyan ne mahzun kalan yirmi ye- tim çocuğu giydirsem ve aevindirsem Allah beni nasıl müküfatlandırır? — Oruçlarını aff — Pekâlâl imam . Mahallede bulunan dül kadınlara ve - fakirlere kömür ve erzak dağıtsam Allah bana ne sevap yazar? — Namazlarını affeder. — Şu halde ramazanı şerifte işle- Loid Corç « Loryd Corcun Vers: hatırları Avrupada büyük bir alâ- ka ile karşılanmıştır ve akisleri hâlâ devam etmektedir. Umumi harpten sonra sülh mua- hedesi imzalanırken İngiliz başveki- li ve Versay muahedesini — yapan dört hükümet reisinden biri olan Loyd Core bu hatıralarını, muahe- denin bir neticesi olarak ortaya çı y muahedesi SAHİFE # Loid Corç Deyli Heraldın hücumu karşısında lomat neye kızıyormuş? Gazeteye göre, o, yeni düşmanlıkları ve harpleri daha o zamandan biliyormuş Ertesi gün işçi partisinin milli ic heyeti ePrensip ıslâhı» ndan bahse miş ve muahedenin «Bazı hususla 'da Amerikan Cumhurreisi Vilsonu beyanatına muarız> olduğunu söy lemişti. Ondan bir iki hafta sonra işçi pa tisinin Sağportdaki millt konferar sında da, muahede tenkid olunmu ve tekrar gözden geçirilmesi ister mişti.. Demek eİngiltereden hiç bir se yükselmedi?> ha Mister Loyd Core Loyd Core, Almanyanın bütür harp masrafını ödemiye muktedi olduğunu ileri sürmesi veya bunu temin etmesi hususundaki mesuliye tini üzerinden atmıya çaışıyor, di yor ki; «İntikap mücadeleleri esnasındı Birştoldaki nutkumda temas ettim.ı Loyd Core, söylendiğine göre, bu nutkunu Bonar Lavla beraber ha- zırlamıştır. Güzel... Fakat acaba hakikaten unutur mu? Mister Loyd Core Bris- tolda iki nutuk söylemiştir. Burada bahsettiği nutuk asıl kendisinin söy- lediği, yani Bonar Lavdan ayrı ola- rak hazırladığıdır. Ve gene bu nute kundadır ki, Almanyadan harp taz. düşünmiyen | bir Rüten görüşü, Polonya ve İlnlyu: dan müzaharet gören bir Macar gö-! rüşü ve nihayet bir Alman — görüşü vardır. Rütenlerin görüşü: de olan Triyeste doğrudan doğruya tehlike altındadır. Çünkü unutmamak Jâzımdır ki, İtalyan limanları olan Triyeste ve Vicence Avusturyaya nazaran, Polan- Rütenlerin görüşü şudür ki, ara.İyaya nazaran Danzig neyse -ondur. larındaki Macarlar çıktıktan sonra| Danzig Alman dil ve kültürüne sahip geri kalacak olan 610,000 nüfüslle|bir Leh limanıdır. Triyeste ve Vicen-, Roma, Tuna üzerinde son sözünü söy- lemiş değildir. —a 4 Borsa idare heyeti Yarın toplanıyor Borsa idare heyeti, &: diğim günahların hepsi affoldu de - mektir. Şu vaziyete göre senin tuttu- dun oruç ve kıldığın namazın benti işlediğim sevapla müsavi olduğu &; kârdır. Budala herif hayvan gibi aç duracağına, cambaz gibi yatıp kalka- cağına biraz insan olup ta sen de fakir, Olanlara yardım etsen olmaz mı? — İyi amma benim param yok.. — Öyle iae halt karıstırma, Allah İle kulun arasına girilemez. ğ Şamlı bir müesse- senin müracaatı Tüccarlarımızla iş yapmak istiyor Şamda iş yapan büyük bir ticaret Müessesesi, mıntakamızdaki tücca larla ticari münasebet tesis etmek i tediğini Türkoöfise bildirmiş ve ihra- catçılarımızın adreslerini rica eyle- Hangi hayvanlar hangi sedâyı çıkarır İnsanlarda olduğu gibi, kuşların 'da zekâsı ve dili vardır. Avrupada Düpon adında bir hayvanat âlimi, kuşların ve kurtların dilinden anla- Mmak için uzun müddettenberi çalış- makta idi Bu zat, bir çok hayvanların ve kuşların hangi sedaları çıkardıkları- mı, hangi kelimeleri telâffuz ettikle- rini tesbit etmiştir. Düponun tetkiklerine göre kö- pek bütün sesli harfleri çıkarabildi- ği gibi g, z sessiz harflerini çıkar- maktadır. Fakat bu iki harften baş- ka, hiç bir harfi kullanamamaktadır. Hattâ bu iki sessiz harfı da hiddetli iken çıkarabilir. Kedi, sesli harflerden maada, f, V, r, g. n, m harflerini de — çıkarır. Örümcek ise yalnız tok, tak sedala- rını çıkarabilir. Kuşlara gelince, kuş- lar, öyle zannedildiği gibi ayni seda-, iyı tekrar edip durmaz, Meselâ kar- ga bile, o mahutevak! vak!> lariyle yirmi beş muhtelif kelime kullanır. Bu yirmi beş kelime «orada, sağda, solda...> kelimeleridir. Bundan başka bülbülün sesini ümüzdeki|de tetkik edenler, dilinden anlama-|altındaki bu yazısında şöyle demişt üti kendi line hâa bit tı|ce Ttalyan dili ve kültürüne sahip A- çarşamba günü Borsa reisi B. Mu-| ga çalışanlar vardır. Bayştayn, bül- ( te çe 8 t, birç ni y îlîrînbşılııîxkâ:fılin:mn lı:zıı:ıy;ş :eus(ur;ı - aı[mrîıun llmanlarır. zaffer İzmiroğlunun riyasetinde top-|bül sesini tahlil etmiştir. Bülbül: ||hükümler yeni düşmanlıkların, yeni'ler olduğunu görünce insanın haki- len bir millettir. Bununla beraber, Av-. rupanın ortasında yapayalnız yaşa «|teni Macar hududunda durdurmakta mühim bazı hususat hakkında ted-|tio, tai, tsü, tsii, kuoıııiu:...ı harf- yamıyacağına göre, Gaha büyük bir İtalyanın pek büyük menfaati vardir. kikatta bulunacaktır. lerini çıkarmaktadır. kan Çekoslovakya meselesinin en hararetli günlerinde neşretmiştir. Loyd Corc, bilhassa Versay mua- hedesindeki ahkâmı koymıya ken- dilerini hangi sebeblerin sevkettiğini anlatmakta ve mütalcalarını «Mua- hede fena netice verdiyaç, kabahat minatının alınacağını ve bunun için Almanyanın «ceplerini boşaltacak- larını> söylemişti Rusya hakkındaki kısmı yazar- ken de mi acaha yanıldı? Meseleye, 1919 — kânunusanisi sonunda, Vilsonun teklifi üzerine Sovyet hükümetine ve muhtelif mu- Mmaddelerinc gil, bunları tatbik A sieir â etmiye memur olanlardadır.> esası KOĞ MÜBi bükümetlere konfersar üzerinde toplamaktaydı. ÖĞ başlıyor ” teşeb- Loayd Corcun, Versay muahedesi mesuliyetini tahfif etmek için yaz- — | dıkarı, bir çok kimseler tarafından büs muvaffak netice vermedi. Bolşe- büyük itirazlarla karşılanmıstır. Bu vikler muarızlarının herhangi bir ni- arada İngiliz siyast muharrirlerinden zamnameye sahip olduklarını kabul Everde «Deyli Herald» gazetesin- edebilecek vaziyetle — değikliler ve de yazdığı bir yazıda eski İngiliz onlarla müzakereye razı olmazlar. başvekilini tenkid edior ve mütalea- 4, » larıma cevap veriyor. Yazıyı nakle- — Halbuki 4 şubatta Sovyet hükü- diyoruz: ğ meti bu davete cevap vererek der- Mister Loyd Core Versay mua- p ) müzak e. X ğ ; K hal müzakel iştirake ve bazı hedesi bahsinde çok sinirli görülü- -.| Çi v 4 * p Mühim imtiyazlar terkine hazır yer. Sinirlenmekte hakkı var, Çünkü G duğunu bildirmişti. Mister Löyd görüyor ki bu gün Versay muahede- Corc bunu unutuyor mu? #ini kimsenin dinlediği yok. Gene unutuyor mu ki bunun ü- Loyd Corc muahededen kendişsi- zerine Vilson, bugün Amerikanın relere PT "ul olda, Paris elçisi olan Bullit Villinmi sulh NL B ee a S A GA AA AA bulunmak üzere Moskövaya yollar ;mış ve Mister Bullit, Lenin ccnebt devletlere olan börçlar'ödemek kar rarını da muhtevi olan çok iyi bir ce- nin de b : ğunu ileri sürdüklerini biliyor ve bu- nun için kendisini müdafaaya çalı- şıyor. Ona göre Versay muahedesi çok akilâne ve adilâne bir muahede idi. yabını getirmişti?. Öyle değilse bile, o günkü şerait| — Bir hafta sonra Avam kamarasın içinde bundan iyisi yapılmazdı. Bu- da Klayna tarafından sorulan bir su- nu da kabul etmezsek kabahat Kle- 'ale cevap vererek başvekil Mister mansoda, Vilsonda, Norkifde Foşda,| Bullitin getirdiği Sovyet kararının Keynes de yani Loyd Corçtan başka| Pahiyetini bilmediğini söylemiştir. Bi ea Halbuki - Amerikan murahhası n A "e |bundan Löyd Corca bahsetmiş ve Müdafaadaki bu hitabet ku“""ıbunun &s0n' dereco mükii> olduğu ne diyecek yok. Kendisi hakkında z L na işaret etmişti. gösterdiği masumiyet delilleri haki- Loyd Coni; Kamaradaki Bayti katen çok kuvvetli, nar tında Varacağımız netice korkarım ki —— Rusyadan bir Amerikan gen- şudur: Ya Mister Loyd Corc kendi-'ci bir cevap alarak geldi amma, ma- sini müdafaada pek aşırı gidiyor, ya- hiyetini bilmiyorum» demişti. hud ta hatırası kendisini aldatıyor. | — Mister Bullit, daha sonra Senato Meselâ Loyd Core diyor ki: komitesinde izahatta bulunuürken «Pariste sulh konferansı devam Loyd Corcun bu hareketinden şu ederken muahede esaslarına karşı sözlerle bahsetmişti : — Bu, halkı aldatmanın çok fena ln_ıîlmıdm hiç bir ses yükselme- Doğru mu? Hayır.. çünkü, sulh muahedesi- nin maddeleri bildirildiği zaman, bir şekli idi. Belki ömrümde böyle- sini görmemişimdir... Biraz irisaflı davranalım ve Mis- ter Loyd Corcun çok meşgul, fikri «Deyli Herald> bir yazı yazmış veldağınık bir adam olduğunu kabul «Sulh sayılamıyacak sulh» — başlığıledelim. Belki, hakikaten unutmuş olabilir. «Bu hayrete şayan ve mânasız| — Fakat, daha birçok unuttuğu şey- Demek oluyor ki, Drangnoch Os- lanacak ve Borsayı alâkadar eden| <Tiv, tiu, şepsiyon, takua, tio, tio,İlarsa kavgalarının, yeni silâhlanma-/ katen ona acıyacağı geliyor. Bu suretle kitabı sulh könferansı ların ve i harplerin -başlangıcı- Te Va — Devamı 9 ncu ahifede —

Bu sayıdan diğer sayfalar: