1 Kasım 1938 Tarihli Anadolu Gazetesi Sayfa 6

1 Kasım 1938 tarihli Anadolu Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

in SALI Berber papaganı İngilterede zeki bir berber, kendisi gibi zeki bir papağana güzel bir v fe gördü alıştırmıştır. Villianın Gâğ iamindeki bu berbe-| rin dükkânma girip traş olmuk üzere koltuğa oturduğun tavana asılı bir kafesti mektedir. Bunun üzerii karşı mah cutp olmamak ( çımzı da kesmesine razı oluyorsunuz.. Fakat iş bununla bitmiyor. olup saçınız da kesildi Traş ten sonra pa - pağan tekrar söze geliyo yıkayalım diyorsunuz ve dükkân- liraya yakın bir para vererek çıkıyorsunuz.. | Rerber, hakikaten kazanç yolunu | bulmuştur. Çünkü müşteriler — fazla asrafla çıkacaklarını bildikleri hal. de bu dükküna akın etmektedirler. — | Münzeviler adası Medenl hayatın gürültüsünden bık miş olan bazı İngilizler, toplanarak| kimsesiz bir ndaya gitmek ve yeni bir hayat kurmağa karar vermişlerdir. Bi 7 kiş an bu İngilizler A- daki Tasmanya ada ayığa binerek ay- | lar ve Polinezyanın şarkındaki arkiz takım adalarından Nukahiva « gideceklerdir. Adada yeni bir ha- at kurmak arzusunda olan İngilizler anlamda kendilerine Jâzım olan e edevatı, bir müddet için kâfi ecek yiyecek ve içeceği, ilâç ve elbiselerini de götüreceklrdir. sonra orada yerleşip zirant- le geçinmek ve onaltıncı asırda To - Morusun düşündüğü şekilde bir Utopyada amak — niyetindedirler, Bu yeni dünyadaki Insanlar ne bir-| birlerile kavga edecekler , ne de bir -! n ekmeğini ağzından kapmağa aklardır. Hepsi kendi — payına şekilde çalışacak ve sonra elde iklenini aralarında paylaşarak kar deş gibi geçineteklerdir. Fakat, onların bu fikriyle alay e- enler, «Yakında Mukühiva adasın - bir dan harp haberleri gelmiye başlıya - iyorlar.. Utopya tesis etmek üzere a çekilecek olan bu İngilizlerin başında Briggs isminde bir adamla karısı ve Aleksander is - mindeki bir Tasmanyalı bulunmakta-| dır. Cemiyetin yüze yakın azası ara-| sında bir yaşında çocukları olan kim- seler de vardır. İçlerindeki en ihtiyar da yetmiş yaşımdadır. Bu turetle, ço- yeni bir dünyada büyümeğe uşlarken bu ihtiyar da gön günlerini orada gyeçirecektir. Askerlikte televizyon Televizyonun askerlikte nasıl kul- Tamlabileceğini, bir Fransız generali- nİn yazısından naklen yazmıştık. Proje halindeki bu fikirleri bugün Amerikan harbiye neaareti tatbik sa- hasına koymak üzeredir. Amerikan ordusunun yükgek mühendisleri tele- vizyonun askerlikte ve bilhassa aske- ri tayyarelerde nasıl ve ne gibi işler. de kullanılabileceğini tetkikle meş- kimsesiz bir ad Umumi harpte Amerika ente.İicens — servisi: Gi Yazan: (Tomas Conson) Piyetro arkadaşı Diyezi erkânı harbiyesinin o #aatte boş olan bürolarına aldı. Ayri dakikada iki ar» kadaş istihbarat kaleminin — odasma gittiler Ve kapıyı açaruk içeri girdi. Diyez tasavvurun fevkinde bir neş'e ile: — Şimdiye kadar mükemmel hecer- dik - dedi - çıkışta da şant yardım e; derse muvaffak olduk, ve ayni zaman- da yakayı kürtardık, demektir. Şim- dI süratle işimizi bitirmeliyiz. Aradıklarını, bir çekmece — içinde buldular. Ve vakit zayi etmeden cep-| lerinde taşıdıkları hirsiz — fenerinin | yardımiyle birer birer fotoğrafını çık-! meğe başladılar. Sast on biri bulduğu mi başladığı gündenberi Amerika entelicens servis kumandanı Amerika |za: Filistin işi Dönenbir rüya Lord Loyd da, Filistinde Arapların hakkının teslimini istiyor Eski Misir. fevkalüde — komiseri Filistinde asla bir ekalliyet olma - Lord Loyd, bugünkü Filistin façiası- mamalıdır. İngilterenin sükün içinde nin önüne göçmek Üzere vaziyoti bir Filistine ihtiyacı var ve sükün tahlil eden ve yeni bir hal sureti tek- içinde Filistinin de İnxiltereye ihti. lif eden bir makale neşretmiştir. Nü-)yacı var. fuzlu İngiliz lordu, bu makalesinde| İmparatorluk muvasala hataları ezcüömle diyor ki; mizin Akdeniz, Filistin ve İran kör- *«Harbı umumiden önce, İngiliz (İfezi boyu Arapça konuşan nha- devlet adamı ve filezof A, D, Balfor, İlinin takınacakları.tavra bağlı oldu- © vakitler Mançesteril bir kimyager ğünu İşaret etmeğe lüzüm — yoktur. olan Dr, Vayamen adında bir Yahü-|Bu bakınıdan Arap dostluğunu yeni- di ile tanışmıştı. n yâralıp onu muhafaza etmek Ru garip lanışmadan yeni bir Ma- J ise ayni derecede âşikâr- nada «siyanizm> doğdu, : Ondan sonra umumi harp çıktı. A- lenbi orduları Kudüsü zaptetti. Fi. dönmeğe imkân vermiyecek bir y- listin üzerinde İngiliz mandasının çurumun yakınlarına götürüyor. Ve tatbiki kararlaştı. y |Filistinde kaybolan her hayat, İngi: Bunun üzerine yahudi — dehâsımı 1:, — A yan dostlüğ a İ a ee tü P dostlüğüunun tabutuna yu- eanlandırmak ve ona lâyik olduğu| a Ka değeri verebilmek yolunda Balforun ('“İân veni bir gividir, kalbinde yatmakta olan arzu yeni-| Bu meseleyi, Araplara hak- vere. lendi ve daha ziyade kuvvet bul -|rek halletmek yahudilere karşi ada- ü etmek deği Bu hük- u, ! Ralfor, İngiliz bayrağı altında bir mün aksi dâhi iddiz edilemez. Bence mestele bu değildir. Bence <Yahudi vatanıs tahayyül — ediyor- du, Sonunda 1917 senesinin meşhur , N ğ hâdisesi olan «Balfor beyannamesi> (DiT taraftan kondi memleketlerinde neşrolundu ki, bu suretle Yahudile-| dtima bir ekseriyet olarak kalacak- dair Araplara teminat, diğer ftan daha geniş bir mikyasta Ma rin ümidleri son dereceyi bulmuş- ayı Erdün'e muhaceret temini su- Geçen her gün, bizi belki de geri İ elsizl ldir. ların tu, Fakat Ralfor, Avrupada Yahudi , aleyhtarlığı — olacağım. r.ıı.vıı..m" Si (Balforun «gayri müsevi» Ünyanile | andığı) arapların siyonizm siyaseti- ne karşı duracağını tahmin edeme. mişti. Bunun'la beraber bugün bizim Fi- listinde gördüğümüz nedir? Filistinde yahudilerle Araplar n- rasında bilkuvve bir dahili harp ce- reyan - ediyor, O iki ırk ki, Balfor onların yanında kardeş gibi ve de - yahudilere karşı &dil bir gekli hal olacaktır. Ve bu hal şekli idari bakımından olduğu ka dar siyasi bakımdan da iyi ve kabili tatbiktir. Bu hal şekli, hiç şüphe yok ki, her iki tarafında müfrit dileklerini İyerine getirmek demek olmiyacak - tir. Fakat bir yandan — yahudilere ;milll vatan temininden vâreste kal- ALAR 4 SENE miyacağı gibi, diğer taraftan da ein hirsadet içinda yapyacaklarımı ; Amplîrı hai edilmesine YAEUR imkân vermiyecektir, , |imkân vermiyecektir, Bugün ııi.ıhı ıı:ı:ı aıd:. /—âm_ Böyle bir esas üzerinde yahudiler Araplar, yatız yahudilöre kargı desi, O LA Llar 'mazide olduğu gibi le ğil, İngilizlere karşı da mücadele 6-İtikbalde de yanyana sukün — içinde diyorlar. Şu dakikada, manda reji- yaşı ne gö- imiz şekilde bir rülmemiş derecede İngiliz askeri * sevkedilmiş bulunuyor. Her yerde iğbirar, kizarı hayal var. Rüya, bir kâbus oldu, Bügün kayıdsız şartsız bir da bulunmak zamanıdır, erle Araplar arasında — taksim mek &i inden sarfınazar etmek iraz cesaret işidir. Pakat başvekil Mister Çemberlayn - bu maziyetten mahrum bir İnsan değildir,» korku ye in- beyan- Araplar, guldürler. Şimdiki halde verilen bazı malüma- ta göre, teleyizyon ilk olarak keşif tay yarelerinde kullanılacaktır. -Düşman sahası Üzerinden uçacak onun harekâ- tını voya hazırlığını tesbit eden - bir tayyare, gördüklerini kendi ordusuna | irecektir. Amerikan askeri mühendisleri bu Iş için lâzım olan makineleri ve husu- Si cihazı hazırladıktan sonra tecrübe- lere ve evralara başlanacktı. x |habersiz olan bu zabit, her şeyi alt- üst edebilirdi. C A S U s | M—d:';; arkadaşımızı görmeğe gel- ROMANI İ , kan ve dehşet olara kerkâmharp zabitini tatmin et- memtişti. Nitekim zili çaldı ve nübet- Çi zabitini çağırdı. Petro korkudan sapsarı kesilmiş olan ve 10 - 'aj bütün İşlerimlül'bor man bütün sahifelerin fotoğrafları Zacak diye düşündü. çekilmişti. Piyetro derhal rehberl al-| di ve ayni çekmesenin içinde sakladı. bit işten haberdar edilmişti ve bu su- Diyez heyecandan ter içinde kalmış- retle t | — Etendileri bendeniz tanıyorüm yetro işimiz bitti buradan sürat- dedi arkadaşlarımızdır. Sık sık gı rılmak Jâzam yelir. tro derhal kapuyu açtı: — Gidiyoruz dedi. Her - ikisi korideru çıktılar. ı Zabit vaziyeti garip gördü. Maa- Fakat tam bu sırada erkâmıharp mafih iki şüpheli adamı nübetçi za- heyetine mensup bir zabit karidar- bite bıraktı. Nübetçi zabit yalnız ka- dan geçiyordu.İki meçhul şahsın is- lır kalmaz. tihbarat kalemi odasından çıktıkla-| — Haydi çocuklar gidiniz rını görünce hüviyetlerini ve burada bu hayvan söylediğini bilmez. Cad- ne armalıklarını sardu. |deyi boyladıkları zaman her ikisi de Piyetro da bu sefer karkudan ter derin bir nefes aldılar, Piyetro, za- içinde kalmıştı.. Kurulan Çuzaktan bitin gelim - unlattıktan, Diyez de & sa bana hayale edin; ben lâzim ge- de len tahkikatı hazırlarım. teminat, | (ANADULU) (FİKİRLER | Kanmamak lâzımdır Genç kızları iğfal ederek gizlice iffet ve zevk satıcılığı yapmaktan ve bu süretle kazandığı paraları İkalanıp adliyeye verilmiş ve tahki- kata tevessül edilmiş. Şirmdiye kadar yirmi fazla genç kızın ifadesine müracaat edimiş ve bunların arasında on dört yaşında genç bir kızcağız da varmış. Hâkimler elbet bu işi etraflıca tet- kik ederek sabit görünce - cezasını erirler, biz de ondan kurtuluruz, bir daha başkası zor çıkar, Fakat asıl mes'ele, aldatmaktan değil, bilhassa böylesine aldanmak- tır. Geçen gün ben de Pasaport ci- |varında buna benzerine rast geldim. Bir ihtiyar kadın, iki şimarık kız. İki de genç delikanlı. Gizli gizli konuş- tular. Bunlardan kızın biri biraz ö- 'teye gidip diğer bir kızla tekrar gel di. Konuşulanlar işitilir gibi oldu: — BSen git ben gelirim. Lâkırdıları fazlalaştı. Birdenbire ayrıldılar, delikanlılardan het biri birer kızla Egepalasın arka sokak - larına yürüdüler, bilmem — nerelere gittiler. İhtiyar kadımı tahkika lü - zum yok, tâ kendisi. Velhasıl genç- lerden sarfınazar aradaki, — şeytan kocakarı bir hayli çırpınıp durdu. Anlaşılıyordu ki, bu işi san'at ya - panlar eksik değil. Elbet zabıta da bunların peşindedir amma, her yer- iyerde ne olacağını bilmek te kera- mete bağlıdır. İnsan asıl kendi #a - bıtasını harekete getirmeli ve öyle- lerine kanmayıp uyanık bulunmalı- dır, Tatlı dil, güler yüz yılanı deli- ginden çıkarır derler. Fakat genç kızlarımız unutmamalıdır ki (Şirin dahi kasd etmesi cana gülerektir.) Visaleddin — cemaran eT a v Doktar Kemal Salih Aysay Sari ve intani hastalıklar Denilmişti MEMLEKETT SKİ Z Trakyadaki kazılar Trak Krallarından biri- memleket haricine kaçırmaktan süç- | ÜT A Ze | nin mezarı bulundu dam Katina namında iki şeytan )n»' ekizden! Mezardan kıymetli eşyalar, altın kılınç ve zırhlar çıkarıldı Edirne, (Hususi) — Türk tarih kurumunun bu yıl Trakyanın Vize ve Kırklareli köylerinde yaplırdığı kazı- lar geçen ve evvelki yıllar Alpullu ve Lüleburgaz köylerindeki kazılara nis- botle daha enteressan neticeler — ver- miştir. Hafriyatın gayesi Trakyanın muh- telif şehirlerindek! kültür ve tarih eserlerini ve tabakalarımı araştırmak ve bu suretle yeni İlim menbalarını ortaya çıkarmaktan ibaret idi, Geçen seneki Lüleburgaz hafriyati- le bu seneki Vize hafriyatı arasında 'hır ne kadar periyot itibarile hemen hemen fark yok gibi ise de elde edi. len kültür eşyalarının cinsi ve mahi- yeti ve höyüklerde bulunan mezarla - rın kostrüksiyonu ve arkeoloji bakı- mindan farklari itibarile son Vize ka- zası Lüleburgar kuzasından daha e - hemmiyetli görülmüştür. Bilhassa (A) höyügünde bulunan taş mezar odası ve bu oda — içerisindeki taş lâhid ve bunların muhteviyatı Trakyada 2000 yıldır kapalı kalmış bir tarihi canlan- dımriş ve kültür tarihimize yeni ve zengin mevzülar vermiştir. Esasen — Vize kasubası eski — Trak kabilelerinin en mühimlerinden olan Ost kabilesinin merkezi olmakla,Trak- ların aonra Romalıların ve — nihayet Osmanlı Türklerinin zengin kültür ve medeniyet eserlerini ainesinde yaşat- miş ve toplamıştır. Son kazı da (A) h: le çıkan mezarda, işte buü Trak krallarından birine ait bir ölü - nün bulunması bize tarih ve arkeloji bakımından çok kıymetli bir eser ver. miştir. Şimdi hafriya! direktörü da- çent arkeoloğ Arif Müfit bu kralın tacını, kılıcını, zirhli elbiselerini, gü- müş ve ultın kamalı miğler ve üzrein- de minyatör resimleri bulunan altın ü ve yanındaki diğer eşyaları üzerinde ilmi tetkiklerini yapmakta«- dar, Bu tetkikler neticesinde bu yıl 'Ttak ya höyüklerinde bulunan krsl meza. rının kime ail olduğu tamamen afıla. şılacaktır. Bu höyüğünde bulunan ve (A) höyüğündeki mezarla sıkı bi ralâ. kası olduğu anlaşılan mezardak! Trak kadınının da bu kral allelerinden biri olduğu —anlaşılmıştır. Gene (A) ve (B) höyükleri yanındak| üçüneü (C) höyüğündeki mezarının (A) ve (B> höyüklerile alâkası tesbit edilmiştir Kaçakçılıkla— hücadele — Baştarafı 1 inci sahifede — Dost hükümet amir ve memurla- |rı muhafaza bölüğü ve takımı kâa -| 'mutanları tarafından karşılanmışlar dir. alınması lâzimgelen tedbirleri bir - rilen yemek, çok samim? bir hava içinde geçmiştir. Bölük komutanı Türk milletinin de dost ve komşu millet olan Yu - hlara v. id üyük- KaRimi B SeğNü aK ıç;.ıı,':ğ' hlara ve onu idare eden büyük; ne sevgi ve muhabbet hisleri ta« şıdıklarını ve onları her zaman bir leştirmek 'suretile her iki dost mem-|kardes gözü ile gördüklerini söyle - leketin menfaatlerini korumak ve|miş lçebay vekili Bay Halük Yer- talbik Jehine, Filistini ya-| Büyük müzayede j4-11-938 Cüma günü tam 14 te İs- met paşa bu'varında yeni müzayede bedesteninde Gazino ve atelcilere yarıyacak masa, sandalye, ve saire açık ar- bırma ile satılacaktır. Satış peşindir, eşya derhal teslim edilir. Fırsatı kaçırmayınız iyetronun bu cevahi gayet tahil| mütehassısı bu esaslar üzerinde mıntaka muha- gökün her iki milleti - biribirlerine faza komutanlarile görüşmek üzere| Sıkı bağlarla bağlıklarını - anlatan Basmah tahane B j asmı ;.nı":ı"m GA Çeten GoğlikEr” kendilerine göıın—.“’"'""' karşı başmüdür B. Anata- rilen misafirperverlikten çok mem-|tatos, sahahki sözlerini tekrar etmiş nun kaldığını ve esasen biribirlerini ve Türk milletinin misafirperyerliği çok seven ve iyi anlıyan bu iki dost'ile milletine karşı gösterdiği sevgi- milletin daima kardeş olarak kala - jden çok mütehassis olduğunu, bun- ıcakılnnnı. kşn rine ıöulc'rilen mj-:Lı.n Yunanistana gittiğinde gazeter isafirperverliğin de bu sevgiden doğ- Jer vastasile halka — duyuracağını ma olduğunu söylemiştir. GON önlett Başmüdür şehri dolaşrken, cum-| ““Y'emlstir. b n huriyet bayramı dolayısile yapılan| — Misafirler, bugün cumhuriyet hazırlıklarda muhtelif yerlere ası -|bayramı merasiminde hazır bulun« lan Ulu Önderin vecizelerini gör -|muşlar ve öğleden sonra Sısama mü müş ve bunları birer birer tercüme teveccihen şehrimizden ayrılmışlar- (ettirdikten sonra: İdır. — Atatürk yalnız Türklerin de-' , bizlerin de Atasıdır. Onun kur- Silâh taşımak duğu temellere dayanarak, elbirliği! Kemerde Sürmeli sokağında Ta- e yürüyen iki milletin sevgi ve hir oğlu Osman, Mehmed oğlu Ce- dostluğunun sonu yoktur. Bunu hiç mal, Hasan oğlu Hasan — Hüseyinin Bi ktiryet bozamyacaktir” üzerlerinde birer bıçak, Basmahâne E'mîvlır. #nünde İzmirli seyyar pazarcı İhsan Akşam muhafaza bölük komuta- Güvende bir kama bulunmuş, zabı- n Cemal Albayrak tarafından ve - taca müsadere edilmiştir. Cumartesi gün- leri meccanen Telefon: 4223 anık Fırsat Artırma salonu tehlikeden kurtulduğunu zannetme|bildirir bir zabıt varakası bulundu. (muru ile ve Fransız teşkilâtına mene sinden sevinmişlerdi. Yakalanan dokuz cazıstan hiç bi- #Up Üç aivil polis gönderdiler, Yolda biraz ilerledikten sonra Di-|risi, bir hafta aonra haytta değildi.| Piyetro takip ettiği easusun girdiği |yaz tam neşesini bulmuştu. Hepsi de divanıbarpte mahküm ol- *vi gösterince Fransızlar hayret için — Bu büyük işi bu kadar sühuletle|muş ve kurşuna dizilmişlerdi. Bu gu- de kaldılar, Onlar Atpıngi kendi a- bitireceğimizi hiç bir zaman ümld|retle Bon şehri casuslardan kurtul- damları olarak tanımıglardı. Maama- şetmemiştim. Şimdi derhal Bodruma |du, Biz de uzunca süren bir istirahat fih Piyetronun ifadesi üzerire İzidelim. Bu gce bu işten kurtulmal-|devresi elde etttik. rini değiştirmiye mecbur — kaldılar. 'yız. Bundan sonra neler geçtiği ko- Bununla beraber G. 2 ve Piyatro- Nihüyet sltı taharri mumurru şöyle layca anlaşılabilir. İki arkadaş Bod- pun işleri hâlâ sona gelmiş değildi. mutabık kaldılar. Postaemın evden tum' odalarına vardılar. Öleki aza-(Günkü Ron, Paris ve İspânya posta- çıkmasını bekliyeceklerdi. O zaman Bereket versin; gelen nöbetçi 2a- | lar onları sabırsızlıkla bekliyorlardı. | gılarını yakalamak Tüzimgeliyordu. Onların meyanında Piyetronun ilk|Onların vasıtasiyle Parisin göbeğin- defa olarak gördüğü postacı da|de iersi faalipet eden Alman casus -dedi-| ;vnı h. Bu postacı fotografları Parise götürecekti. | Fatagraf hazırlığı sabuh üçte ni- İrildi. Sonra azalar, ancak — divanı |harpte tekrar biribirlerini görebile- ceklerini hiç hatırlarma getirmeden ayrıldılar. Çünkü — gündüz — olunca Ğ. 2 teşkilâtimin memurları, hepsin! yakaladılar. Yalmız postacı yakayı kurtarmıştı. Boğrumda yapılan ta- hdriyatta tayyare hangarların nlân-|nın evine gitti. Postacı eve girer rir. | r> |teşkilâtının merkezini de keşfetmek, İspanya teşkildtindaki Almanları da şakalamak Tâzımdı. Önün için — sa- yorlar. Bundan mada şüpheniz var- hayete erdi ve mecli& azalarına ve-|bahleyin fotografları getiren nosta. € trene bindiği zaman Piyetro da yetro istasyondan itihâren — casman ,takip etti. O adam doğrudan doğru- teptili kıyafetle ayni teene binmizti, | Tren öğle üzeri Parise vardı. Ve Pi-'hi zanaltına ahnan şütpheli adamların Piyetro postacıyı takip edecekti. Öte- kiler de ayni dakikada Arnıngın evi- ne girip mumalleyhi yakalıyacaklar- dı.. Nitekim böyle harekel ettiler. Pa- kat neticede ev içinda yapılan - hü- tön taharriyata rağmen Ktpingi mez- ul edecek ufak bir evrak — bile — bu- lanmadı ve bu güretle G,2 mümalley- tardedildiği vere gönderdi. Piyetre bildiğimiz gibi — postacıyı akip ediyordu. Fakat şayanı hayret den Atpmır namında bir Hollandah- | bir şekilde postacı başka bir tarafa vğ- Iyıı senelerdenberi Pariste ikamet e. | adan doğrudan değruya İstasyo- ları, yangın vermeğe mahaüs mühte. mez Piyetro derhal Paris G. 2 teşkilâ-|na yeldi ve oradan İspanya için bilet Nf maddeler, Bon şehrinde bulunan tum bünsuna telefon etti. Oradan A- |aldı. Amerikan askerlerinin harekâtimı ,Merikan Ente'lcens Servisin iki me-| — Deram edecekm

Bu sayıdan diğer sayfalar: