13 Kasım 1938 Tarihli Anadolu Gazetesi Sayfa 2

13 Kasım 1938 tarihli Anadolu Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

13 İkinciteşrin PAZAR »» 1938 Tutuşan Güneş.. — Atam'ın ruhuna — ağ ki... Ucu gök yüzünü delip te y Züneşe ulaşnıştı.. arla birdi omaz omuza, Yer yüzüne sığmamış gök yüzüne taşmuıştı. Eflâki sağır-yapan <sademelerle> bir dünya Tutuştu çatır çatır, yanıyor gök kuppoden, Gök gözleriyle, kızıl saçlariyle «Bilir> Ata Kanayan-bağrımızda yanacak müebbeden.. Hani, güneş naye o Trengini karartmamış Hani..... Sular hâlâ mm bu seslerle akacak Kolbim nasil varuyor.. Naml yaşıyorum da Nasıl gözüm gene bu ışıltiyle bakacak..... Süruri Göklaş raı Atam için Her şey susmuş bügece, her taraf taş k Dimdik dolaşan başlar hep yerlere eğilmiş. İhtiyar, genç, okullu, bütüm olus ayakta Alevlerle tutuşmuş bir mahşer var sokakta Birdenbire bu mahşer nereden çıktı sorma! Hepsinin vücudunu sarmış müthiş bir humma! Herşey kalkmış âradan, ne perde ne de düvar, Hepsi bir tek kalp olmuş, bir sesle çarpıyorlar. Sanki birden kesilm Bir kulakla dinliyor hepsi de ayni ses. Bey ok gibi saplandı k: Buğün saat dokuzu beş geçe Şimşekli gözlerini artık yumda hayata. gönüller bu devasız a h! Kaybetlik büyük kurtarıcıy'ı. Çürümüş vücuduna hay Dünyaya barış dersi veren bir insan öldü! Ebedilik sırrma eren bir insan öldü! Güneş doğardı onun gözünün mavisinde Şimşek kuvvet bulundu gürüldiyon sesinde. Huzurunda tablat saygiyle baş eğerdi Arakları yerdeydi, başı göğe deyerdi. Büyüktü, bu kürede bir tek benzeri yoktu. Büyük sayılanların böyle eseri yoktu. Komutandı buna bir delildir büyük zâfer Dühidi, dehâamın belgesidir devrimler. Mazarcı! Gaflet etme! Elinden kazmayı at! O daracık çukura ziğar mı hiç bu hayat, Mezarcı! Karşındaki küçük bir ceset değil! 'Bir kaç tane kemikle bir kaç parça et değil! Gizli bir elle boşaltılsaydı tarih 'Arz, güneş, ay, müşteri, evrunok, Yühal, “therik Daha isimlerini bilmediğim âlemler* Şu sınırsız boşluktan göçseydi birerbirer Düşüncemda inanın yoktur zerrece hatam fAçılan o boşluğa gene sığmazdı Alam! Mezarcı! Gaflet etme! Elinden kazmayı at! O daracık çukura sığmaz bu büyük hayat! Vermeyiz haşre kadar onu toprağa, taşa! Onu biz çoktan gömdük on sekiz milyon buşa 2 l0y11/938 ATAM (Türkü Türk yapan Atam) yurda can veren Alam Bağrıma ateş düştü duyduğumu anlatamam Haykırsa da kâinat sen ölmezsin sanırım Seni ben yere vermem tarihten kıskanırım. Kalbimizde açtığın izler, bil, pek derindi Yerler Gökler değildir, yüreğimiz yerindir. Biz yurd sevgisini seninle duyduk Atam, Hızı gücünden aldık, hep sana uyduk Atam. ghsen Gürtin geçiyoruz Önüne geldik Atam işte and içiyoruz.. Kızlisesi san sınıf HATİDNE UTKUN Atamız için 'Tâk bir söz bulamadım. secım bu, demek için Pa buzla sarsıldı bir Türklük için iein: Niğtin Yoök olmadım da gördüm bugünü Dilira varır mm söndü demeğe bir güneş. Yıllardır &i kalı onu anlatamadı, O akan sadan değil, şimşeklerden bir seldi. Ber kazıl saç bir yönü, aydınlatan bir teldi, O dünyaya yalmız Tk değil, hem de son geldi; Drlim varır mu söner demeğe bu- güneş. O gözlerden almıştı caşan deniz renğini © başın gölgesiydi kızıllatan engini Ne yerde na de gökte bulurum bir dengini (nra da sönmez derim o güneşin güneşi. Nedime Turan Yı (ANADOLU) Şehir Dahili Fırtınadan batan yel- kenliler ve boğulanlar Marmara ve Ege denizinde 6 motör |. .x aat n battı. Kayıblar çoktur Geçenlerde Ege denizi ile Marma- bulunan sekiz tayfadan haberleri Tütün Piyasa yarın açılıyor Tütün piyasası, her tarafta açıla- otuz mik-i yon kilodur. Geçen sene 40 mülyon- dan fazla idi. dördü kuz-| — Yunan ve Bülgar tütünleri, bu yıl) ra ve Karadenizde kopan fırtına &-| tulmuştur. Diğer dördünün ne ol-|YOk azdır. Bu #tibarla — tütünlerimiz nasında bir çok motörlerin battığı duğu belli değildir. Piyi satılacaktır. Mahsul kalite itiba- riyle de çok iyidir. ve bu motörlerde bulunan kaptan| 3 — Sakarya nehri kıyılarından ve tayfalardan bir kısmının kurtarıl-)odun yüklü olarak İstanbula hare- İdığını, bir çoğunun da kaybolduğu şehrimizdeki alâkadarlara gelen ma- ket eden, İnebolulu İsmail oğlu B. Ömerin idaresindeki 11 tonluk Ala- lümattan anlaşılmıştır. İçam motörü, Parmakkaya ile İçilli Fırtına esnasındaki kazalar şun- lardır: arasında batmış, yalnız kaptan kur- tulmuştur. Motörde bulunan dört | — Bandırma - Perama ile Ban- ! tayfanın boğuldukları zannedilmisse dırma limanı arasında calışan Lü: Celil mot kaptanı Dursun, Ban- dırmaya gelirken Dut limanı ile Ye- nice köyü arasında yelkensiz ve di- reksiz bir şarpi görmüştür. İçinde, kimse bulunmıyan bu şarpiyi, mo-| *törüne bağlıyan kaptan, onu Ban dırmaya getirmistir. Şarpinin suvun üzerindeki kısımı beyaz, suyun altın- laki kısmı koyu yesil hayalı içeri - sinde bir kürek vardır. Üzerinde ko- vu mavi ve karmızı renklerle bir de İsmail Osman, Mehmed oğlu Os- man, Zekerriya oflu Ahmed ve ma- kinist Mehmed adlarmı tasıvan bu tayfaların kurtuldukları anlaşılmış- GÜ estın Film Tnsholotir Temoil a R o At kaptanın. idaresindeki 22 - tonlük Ceylânı Bahri adındaki matör de Sarı Ahmed ile Dikili iskelesi ara - (fare) resmi vardır. Sahibi araştırı-| sında Tuzağzı önünde batmmış, kap- lan'bu şarpide bulunan kimsenin ne olduğu belli değildir 2 — Kocaeli vilâyetinde Karasu kazasının Deniz köyünden hareket eden odün yüklü ve İnebolulu Bay- tan ve tayfaları sahile iltica etmiş- lerdir. 5 — Kandire kazası dahilinde sa- hillerde muhtelif tarih ve mahallerde beş cesed görülmüştür. Banların Fintlerin iyi kalitelerde geçen se- neye nisbetle yüzde 20-25 nisbetinde Her kalitelere verecekleri - fiatlerin İgeçen seneki fiatlerden düşkün ol- muyacağı kuüvvetle söyleniyor. Lik maçları Bu hafta yapıl- mıyacak Büyük matemimiz dolayısile bu haftaki lik macarı tehir edilmiştir. "|Yarın Alsancak sahasında müsaba- kalar yapılmıyacaktır. Toshih Arkadaşımız Bahri Savemın dün- kü fıkrasının ilk satm maalesef, ya- zının ortalarına konmak suretiyle İkarıştırılmıştır. Tashih eder, özür dileriz. resindeki İhtanı Hüda motörü de fırtınadan kayalıklara çarparak bat-| yüksek olacağı tahmin ediliyor. Di-; SAHİFE ? — ——— — 'N | 1 Sıhhi bahislerj Dahili hastalıklar mülehasnın Dr. Şevki Uğur diyor ki: : Grip z e Haki ğ Bu hastalık bazı defa da buna mübtelâ insanların - çıkardıkları if- razların mendillere, elbise ve diğer eşyaya yapışmasiyle de sağlam in- sanları bulaştırabilir. Şu hale göre grip sirayet eden bir hastalık gibi telâkki edilmelidir. Hastalığa karıı istidad herkeste mevcuddur. Buna uğruyan insanların cok defa avakta gezdikleri için hastalık, diğer insan- lara da böylece ve daha çok kolay olarak sirayet eder. Crip çok defa biryere &irdimi, bir çok insanları bulaştırarak günlerce İhattâ haftalarca hükmünü sürer, Bu hastalık en ziyade son bahar, kış ve ilkbahar mevsimlerinde sal- gınlar yapmaktadır. Hastalığı geçi- ren insanlarda pek kısa bir müddet için bir muafiyet husule gelir. Ayni zamanda tekrar — yekalamıldığında |hastalığın ağır şekli alarak seyret- mediği görülür. Ne olursa olsun grip hastalığına yakalanmamak için lâzımgelen ted. birlere baş vurmak icap eder. Hastalık seyri itibariyle pek muh- telif şekiller göstermektedir. Pek ha- Fif gekillerinden tutunuz da çok ağır şekillerine kadar bir çok örnekler müşahede edilmektedir. — Arkası var — Turanda hirsirlik Turanda taş ocaklarında Bekr oğ- ram kaptanın idaresindeki 23 ton luk Sert matörü, Dikili ile Sarıasına | olamamıştır. mdaki sularda hatmı İsindel — 6 — İnahalılır İk (ATATÜRK) Yıldırımlar yağıyor. Şimşekler çakıyordu. Sarıyorda her yandan kara bulutlar yurdu, Azgın sular Karanlık görüyordu genç, htiyar yarını, Felâket boraları esiyondu kuvvetle, Türke saldırıyordu kendi hakanı bile. ştı kimsede yaşamanın neş'esi., Şti kahraman geçinenlerin ses. Kilit vunülmüş idi sank! ulusal dile Ürütlmilstü h bir perde ile. Yarah yürekleri Haykıren bir A: n seki tuttu cihanı. Pu ses on yedi milyon Türk oğlunun sesiydi. Camhvriyet fecrinin HAKİ tağmesiydi Bu sesti katillere Türk ölmez yaşar diyen Düşmanları sindiren, siperleri deviren, Bu seste gizlenmişti maşeri bir hüviyyet, Sana yalnız biz değil, koca bir cihan ağlar. Güzlerine retik veren mavi asuman ağlar. Ün ağlar, zater ağlar, tarih âağlar, şan ağlar R mlar barındıran koca bir vatan ağlar. B v halâskür değli, beşeri harikaydın, Keski biz, öleydik te yalnız sen kalaydın. in süpürdün attm göklerin bulutunu, ( ettin sevgili yurdunun Bududünu. Durdurdun boraları şimşekleri fırlattın, 'Türk iline nur saçan güneşleri yarattın. 'Türk oğla benliğinde istiklâlini gördü, Taşıdığı kalplerden sana bir çelenk ördü. Son ölmedin ATATÜRK bu kalplerdir serin n yedi milyon Türkün göğsündür yerin. a Hüseyin-Avni Ozev Mümkün müydü? Nasıl inanayıra ben bu siyah, meş'um güne, Nasıl inanayım ben Atamın öldüğüne.... Mümkün müdür bir güneş doğmamak üzre batsın? * Göremez artik tarih, onun gibi kahraman, Onun gibi bir yoktan bir mucize yaratan.. Tanrım, mümkünse eğer, bir eşini yaratsın! * En büyük varlıktı o, her arlığın üstünde; Koskocaman bir âlem diz çökerdi önünde. Mümkünmüydü ki ecel ona da el uzatsm? T VYorarnet hüviyetlerini tesbit etmek mümkün|mış, hüviyetleri tesbit edilemiyen 3 lu Yusuf, taşcı B. İhsan Zarzamanın tayfasının âkıbetleri hakkında hiç- bazı âletlerini çaldığından suç üstü bantan ida-İhir haher ahnamamı İyakalı Bir tarih devirdin; bir tarih aşdın * Eşsiz bir hamleyle göğe ulaştın Bir fikir, ideal halinde taşdın Yüurdumu kurtardın, ettin nur; Atam.. Yolun yolumuzdur, azmin a: iz Her gözde yer etti gösterdiğin iz Asırlar, yıllara çöktüler de diz Türküm, Türklüğüme bir gurur; Atam.. Ankara, Türklüğün kâbesi bugün Oradan doğmuştu beklenilen gün Talih denilen şey dururken küskün 'Onu sen eyledin pürsürur; Atam.. Kabrin kalbimizdir, kalbimiz kabrin Boynumuz bükülü, yaramaz derin Sen bir peygamberdin, rejimin de din Etmezdin düşmandan hiç fütur; Atam... Dehane hürmetle cihan eğildi Ölmedin, bu göçme ölüm değildi Ölüm, huzurunda ölmeği bildi Bir fâni değildir, bir cumhur; Atam.. Ağlama Türk genci, «us.. Sil yaşını Atam incinmesin, dik tüt başımı Tarihe, yazarken mezar taşını Bir baska tarihe mal olur; Atam.. vesE Okan ..).* Yaşayan ölüye: Ön #ekiy mihvon nabız, cağlıvor Atam diye, On sekiz milyon cift göz. ağlıyor Atam diye. Yasayan bir ölüsün; mezarın kalbimizde. Gözyaşından bir mehir; akıyor gecemizde. Kücük, büyük hepimiz, 'yas tutup ağlıyoruz. Hüzünle bağrımıza; kara taş bağlıyoruz. Sen bir eser yarattın, bize hatıran kaklı. Garp senden ilham aldı, şark senden ilham aldı. Çınlıyor her kulakta; © gür, azimkâr sesin. Yüzümüze çarpıyor, her an sıcak nefesin. Sen bir ulus evlâdı, vatanı yaratansın; Gözümüzden boşanıp; kalbimizde yatansın. Sokaklar ağlıyanla, yas tutanlarla dolu, Göz yaşıyla ıslandı, vatanın Anadolu. Daha dün yerde idin, bugün göğe yükseldin. Sen bir ulus bağtından, Türklük kanından geklir, Nice ufuklar aştı, hürriyet veren sesin, Havadasın yerdesin, ağlıyan gözlerdesin. Sen her Türkün kanında, yas tutan kalblerdesin. Her varlığın üstünde, yükselen göklerdesin. Nihst Cavann

Bu sayıdan diğer sayfalar: