18 Kasım 1938 Tarihli Anadolu Gazetesi Sayfa 5

18 Kasım 1938 tarihli Anadolu Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

İ daın Baba ÇocuLlanna işken- ce yapıyormuş! Annesi kaçarken, yav- ruları bizi bırakma diye ağlıyorlarm:ş Babasının eziyet ettiği bedbaht çocuk Son günlerde Paristeki (çocukları koruma cemiyeti) ban faaliyetler göz. , mecburiyetinde — kalmıştır. ü polise mütemadiyen müracaat arda bulunan çocukların tok bö'fer. yadı vardır: — Babafmız bizi öldüresiye dövü- yon Lütfen bizi onun elinden kurta- rmız! Rosmini gördüğünüz Ren Buı'eno ir geca anneşi gu sözlerie çoda et- ç — Senden da götüremiyeceğim! Bi inden benim neler çektii Artık — dayağa cahammül mram artık zavallı Rene'ye gelralgti. Her akşam yediği yumruk. kme ve sopaların tesirile bütün vü- cudu yara ve bere içinde kalan bu ıv..ı..—ı.mıyı geçen hafta babası hla ııeıı:n etmiş; <Eğer, seni dövdüğgümü — karakola söylersen hehı_îal #ynl geberti rim> Anam givi arlık degağa tahammü! edemtsen küçük Rene de niğayet ka- rakota müracaat eiegiştir. Çocuğun kan içinde kalan Viücudunu görem Halör zaldğı lerdir. eptolin Diş Macunu Dişleri inci gibi yapan etlerine ku- vet, ağıza güze_l koku veren eyni formüldür. ——— ——— ——— —— Umumi harpte Ameri! G e Si '—..__ Yazan: (Tomas ( onson) onu kuvvetle kucağına sık- b ve gözlürini gözlerine dikerel —Senden hiç sırrımı zaklamak is- temiyorum -dedi. söyliyeceğim, fakat <— kozküyorüm. Çünkü esasmi anlattı- zaman muhakkak seni kaybetmek a Je karşılaşacağım. *Piyâtro derhal ciddi bir tavır ta. kındı: » — Beni kaybetmeği! Piyetronun kafası bırdrnbîn karış- tı, kendi kendine: dedi- bu İşlere şeytan mı — Acabı karışıyor?. Emilya devam etti: — Hakikat ne olursa olsun, söyle dikten sonra mdan ayrılmıyaca- ayrılıyorum yavtüm!; tevlifi etmiş.. l Dıyarların kenarlarından, “karanlığın en koyu yerlerinden aine sihe geçti. En küçük bir çıtırdı bile.yapmiyordu. Bahçe dıvarı alçakt dahan altına büyücek. bir taş koyduktan sonra bir sıçrayışta onun| üstüne çıktı. İç tarafta bir karaltı vardı. Bu, Aspazyaydı. Elinde küçük bir merdiven tuttuğu ancak görülebili - yordu. — Dur... Atlama!.. Diye fısıldadı. Merdiveni Karaca Hasanın - bulun- duğu yere dayadı. Karaça iner inmez. de yere yatıdı. Delikanli genç kızı omuzlarından tut- tu Ve karanlıkta korkudan ışıldıyan gözlerine, beyaz yüzüne dikkatle buk- tı. Titriyen ellerini avuçlarına alarak : — Neden korkuyorsun? Ne var san- ki? Dedi. — Görürler diye... mıyalım. İçeri gel, un yanından geçörek — içeçri »irdikleri zaman genç kız delikanlı - nın elini tuttu: — Andros uyuyor.. Çok dalgın.. Bu odaya girelim. Orası sokak- üştünde.. — Peki onu-uyandır da burayü gel- &İn... — O hastadır. ” — Hasta mı? * — Bvet.... İki aydanberi” “yatıyor. Bugünlerde gittikçe iyileşiyor amma.. merdiveni Burada konuş. ! Çok ta sinirli.. — Yıa. : — Sorma başımıza gelenleri.. Çok üzildüm. Geldin de ne İyi ettin. Pa. kat ya gördülerse. Buraya gelirken #iç klmseye rastlamadın ya.. — Hayır., Yalniz sazlı dereye gi rerken bir kadırga açıktan geçiyordu. — Katalanlar mıydı acaba? — Onu tan: h gemisiydi. | »— Sakın onp lozolar pidizuhla nanmayın, Kast amma, Rodos şüvalyeleri ile Venedik. Nler ve hattâ Katalan korsanlarile giz- Hce birleştikleri söyleniyor.. -- Yas. Bunu Andros 'mu Süyledi? — Hörkes sşöylüyor. Atina dükası Dirattriyüs ile Tomas te onlarla beri- ler. Yakında İstanbulu geri ala- ik. Nikola Kastalozo.! görünüyorları ölmüşsün. Şöyle otur, biraz da sen beni dinle. Hem niçin bu ka korkuyorsun? Genç kız bunü anlattı: igelecekleri aklına bile getirmiyord Petro İsminde bir adam aldı, A- Tadaki divar yüzünden Androosla ga ettiler, Onu le haberleştiği - ni hükümete söylemiş. Zav #ün gününün akşamı kon düler. Orada döğmüşler. cakta getirip yarı ölü bir halde lar. O zamandanberi hasta.. — Petrosum alacağıı olsun.. Demek kiAndros evlendi ha?.. Karıâı nere - de? Neden şimdiye Kadar aöyleme - idin? Yoksa burada değtil mi? Karaca bunu söylerken sesini büs. bütün alçaltmıştı. Bu tanımadığı ka- danın o evde olduğunu saniyor, konüş- malarmın düyülmasından - çekiniyor- (du. Genç kızın sesi birdenbire çok ta - gah bir hal almıştı. Yüzü en İnce çiz- görünmiyor. attı- gi ve gölgelerine ka du afama, gerek e üit şerülğ Yördü. — Evet... Evlendi.; da.. Bu evde... Bu sırada delikanlının avuçlarında olan elini çekmeğe çalışıyor, fakat o- nu kurtaramıyordu. — Neredet Androsun yanında mi? üN köl Karısı dâ bura- Caklaf'mış.. Yanyana oturmuşlardı. Genç kız delikanlının rahat etmesi için yanlarına ve arkâsına yastıklar koyuyordu. Onun bu nın pek hoşuna Katalanlar üç dl.rı defa Kalma kör- İyfezine bile girmişler ve kasabudan er- 'zak almışlar. Dorya onlara her kolay- bğı göstermiş. Fakal asıl yuvaları Sığrının karşısındaki küçük ve kaya- lık adalardan biri olan Kages'de imiş, Lâkin onlardan Midilli ahalisi de şi. küyetçi.. Gizliden gizliye buralara-da saldırıyorlar, Geuç kız bunları anlatırken ikide birde duruyor ve dışarısını dinliyor- du. raca onun elinden tutarak kend sine yaklaştırdı: — Ben görmiyeli büsbütün — xüzel S ka emtedicens — servi CASUS ROMANI IKaxrmnanIık kan ve dehşe Amerika entelicens servir kumondamı 21 - — Bu işin-de münakaşası olur mu? Piyetronun bu sözü üzerine dilber kız kafasım eğdi ve sözüne devam et - ti — Sizin Madride geldiğinizi ilk e- larak ben hâber uldım.. Rels beni da. vet etti ve bir aat evvel Fransadan yeni bir memurumuz geldi.. Bu memur hem sadık, hem de korkulü bir âdam olabilir . Sözün kısası ona İtimadımız yoktur. Bununla beraber. hatalı olup olmadığım da bilmiyoruz. Onün için başka vazife vermeden kendişini yakın dan takip etmek lâzımdır. Siz onu ta- kibe memursunuz. Ayni ötelde ikamet edecekainiz ve onunla münasebet pey. da etmek için fedakârlıkta bulunacak. sınız.- Hattd onun askını bile, kabul — Ona Androstan daha çok gülve - nin1 — Sahi mi? Onu görmek — İsterim. Onunla da konuşmalıyım kimdir? — Remindenberi onunla konuşu - iyorsun, — Ned — Rvet.. Onunla konuşuyorsun Ka raca,. Ben şimdi Androsun karısıyım. Delikanlının purmakları gevşemii Genç kızın eli onların arasından çe - kilmişti. Karaca, can yerinden sar- sılmıştı. Bense, Seni seviyordum Aspaz. yak yötürmeği, rılmamak üzere götürme m. Hat tü buraya gelişimin bir sebebi de buy» YAZAN: lemedin ki.. Hattâ hissettir- olaydı |. ıldandı. ellerini çekt 1 sörtleş. Hemen yola çıkarım. — Neden o kadar çabuk gidiyor - sun. Henüz sabaha çok var. Sazlıdere rer.. Sü- n.,ıı)ıım vereyim, Karnın açtır. — Aç deği abük gitmeliyim. — Hayır.. Gitme.. Biraz dahâ kal.. Bana darılma!.. Başka ne yapabilir. dim? Bilmediğim, tanımadığım ve bir takım hoyrat delikanbılar beni istifor. lardı. Andros onlardan daha iyidir. 'Onu herkes benim koöcam biliyor. Fa- kat doğrusu babam yerindedir. Zaten mit havaların 1smmasına bağlı İmiş. Androsun baekirr eskiden de böyle tutulardu. biraz. Romatizma — vardı onda.. Ben başkasile evlenseydim ona kim bakacaktı? O da bumu düşündü de. Karaca Hasan genç kızı merakla dinlemiş, gözleri yeniden paramıştı. Demek ki onu kaybetmemişti. Bir . denbire kollarile kucakladı: — Sahi mi söylüyorsun? beni... — Sana yalan söylüyebilir miyim hiç.. Bunların hepsi de doğrudur. Genç kızı öpmek istemişiti. — Kotam içeride.: Günal viyecek — götirevim, Ha? İsinirsin. Onunla eliyle verilen şey zehir de olaa içilirdi. — Sen nasıl istersen? Hem konuşuyorlar, ham de Yoksa Sana İarap ta İster » yiyip #onra Kargea yöla çıkacak, du. Halbnki... Bunu nasıl yaptın? De 'a reisle Konuşacak sefer dönü - mek ki herşey şinde genç kızı buradan — slacaktı. Seviyor muydun?.. Fakat bunu (0 zamana kadar Androsün *ağ kala BOTESMLMU amanın aÖN - Ne yapt Kabsan kendimi toplanmıştı & dmedimedim mbe|bildiriyordum. Reis bunları söyledi ve bunun ü-| — Saatler geçti. Her ikisi de - sessiz zerin sadasız duruyorlardı. Piyetro niha- Piyetro, onun, sözünü bitirmesine imkân bırakmadı. Hatır ve hayaline gelmiyen bu şeylerle kanı - başında toplanmıstı. Moçhul bir şeş du ve istemiyerek —Herşeyi — bekliyobili! bu kürnazlığı asla! | | Dedi ş | Emilya yaramazlık yapmış bir u- fak çocuk gibi bulunduğu — yerde Reshiz ve hareketsiz kaldı. sık fırladı; m, fakat| or- Piyetro oda içinde gezinmekde dev: Çünkü hiç bir zam: ilde sevgilisinin casus t kilâtına mensup, olabileceğini — tn min etmemişti. Fakat yavaş kendine gelmeğe başladığı İyim. Binaenaleyik doktor ş'du. YEL sevgi ni sorguya çekmeğe ka- rar verdi ve önüne dikildi. — Hü dedi: üyünize devam — etmediniz — Derhal cevap vermek istemedi- ginizi zannettim. Öyle ise devam ede. Klaüs ile temas ettim ve ondan Tâzım-olan ta- le tanıştı- Zimı ve neler konuştuğumuzu söyle- dim, Fakat ertesi gün sizi sevdim ve ! bir daha onunla temas etmedim. Sizi iyordum ve keridi kendimi takip eder gibi üzülüyordum. O günden iti-| baren yegâne emelim sizden şüphe limatı aldım. İlk gün xâ kü hayatın bir kıl üzerinde duruyor. Bu müddet ,zarfına üphe etmeğe benden de başladılar: acelesinden Emilyâanın hangi teşkilâ- ta mensup olduğunu söylemeğe vakit hali hazırda her Iki casus teşkilâtinm azadaı İdi. B — Peki Pekâlâ!. ç de,kalkmasının ni #öydühü Son 0 2 ’unyn BEnİ. görselâr bile çabuk zaman Aj ı'm meydana çıkacak. İkisi ettiklerini, size- haber Yermekti. Çün-| anlaşılan | Kadırcan Kaflı cağımı hiç birisi umm Konuşmalar İki gencin de manlıydı. Artık birbirlerinden lardı. Hele genç kız o kadar mesut idi ki.. Başını delikanlının göğsüne ko. yuyor, ona sokuluyor, kollarını onun dolayarak öpüyordu. seviyorum... Çok seviyo. iyordu. İttikçe uzayordu. çekinmiyor- Beni şimdi götür. — Hemen olmaz. Reisten bü ( Dönüşte, izinsiz Çabuk Şimdi Karaca onu kuvvetli kolla- n ile sarmıştı. Dudakları birle; minder uzandılar. Artık nerede olduklarımı, ne yap. eni tıklarını, ne yapacaklarını unutmuş- lardı. Aradan ne kadar zaman geçti- ini, Iklaf de bilmiyorlardı. Kapı hirli hizli vürülüyordu. — Heey.. Açın kapıyı açın ! Genç kadın silkindi.. Sofaya çık- Müsile dönmesi bir oldu. Delikgnlı « nn kolunu tuttu : aik, Karaca.. Küpı vurülu - Bunlar askerlerdir. — Askerler mi? Kimâ — Dükânın askörleri. Fakat “görünme, Karaca - bir tuzağı ıhwrmmiğü Yor.. askerleri? Çabük kaç. nü bir'an düşünmüyordu. Zaten bu bir-haksızlık ölürdü. Yerindan fırladı. Bahçeye — çıktı. Dıvar boyuca uzun mizrakların Uç. ları görünüyordu. Genç kadın: — Sarmışlar.. Ah, bu o alçak Pet- rosun işidir. Kapı daha hızlı vürülüyor, A dros da uyanmış, yordu. karısına & Aspaztya titriyı sleni. « Alyş sen ele geçme, ik kaç, İgözden. kaybolursun. Ben kapıyı &ç. mağa gidiyorum. Karaca Hasan için böyle bir yer- den kaçmak hiç şüphesi bir şeydi. Karanlıkta, dıvar dibinde beklinyan askerlerden birisinin ense- sine atlamak, onu bir vuruşta hakla- dıktan sonra karanlıklara karışmak ak 0 saniye pek. kolay şten bile değildi. Bumu dıvara doğru koştu. Lâkii şöyle düşündü: — Ben kaçarım. Tutamasalar bile hiç olmaz&ı kaçtığımı görecekler. O ros ile Aspazyanın de bin türlü işkencelerle öldürecekler, Hal- buki Aspazya yalnız benim kurtulu- şumu düşünüyor. Kendisinin başına gelecekleri aklına bile getirmiyor. — Arkası var — Doktor Demir Ali Avrupada tetkik seyahatinden iştir. - Hastalarını her — gün, kabul eder, nn güzel saçlarını okşamağa başladı. Emilya ise Piyetronun darılmadı- ğımı görünce sevincinden nemlenmiş gözlerile ona sarıldı ve iştiyakla - 'nu öptü. Birazdan iki genç biribirine sarılmış uyuyorlardı. Ertesi sabah diğer günler gibi mesud ve bahtiyar yataktan kalktı- lar. Fakat buğün kol kola girerek Madrid yollarını boylamadılar. Her ikisinin de ayrı ayrı işleri vardı Piyetro bir — hissikablelvuku işine gitti. Amış olduğu izin sonra ermişti. Binaenaleyh muhakkak bu |gün çağırılacaktı. Emilya da alessabah daktor Kla- 08'un yanına gidip Taporunu vere- kti. Günlerdenberi doktorun ilel 3 r:ıın gitmesi elzemdi. Piyetro da ayni Fikirde idi. Emilya — Pekâlâ ne diyeceğim? Diye sordu. — $imdiye kadar söylenmiş -ol- Diye mırıldandı. (ü nina uğramamıştı. Binaenaleyh bu-: 18 İkinciteşrin CUMA 1938 Mamut Buz devrinden kalma iskelet bulundu arı azıcık da - (Fransada bulunan ke- mik alâka uyandırdı Dr ma. ta bulan. an hafef. bir şeye ti taş oiduğu ara: kar, üj dırmiştir. Şekrin düğü için kendia!: darhal tanımış v önce büyük bir » olaağana söv Faris eski eşerler akadamesi, mls. Tine Çtk nadir tesadüf editen bu keşif hakkında mahallinden malümat 15te. miştir. Bu mıntakada geniş mikyasta hafriyat yapılmaktadır, Ege Lisesi açılıyor Türk Maarif cemiyetinin teşebbüsü zerine Kültür bakanlığından vilâye. n emirde İzmirde cemiyet tafa. lare edilmek üzere (Ege İlse 5 lmasına müsaade miştir. Olkul Sna, Hik, orta- ve lise kısımlarr-bulunacak- tir. Müdürlüğüne kız lisesi — riyaziye öğretmeni B. Cevdet Bilsay, baş yar direktörlüğüne erkek lisesi fizik öğret. meti B. Halit Olalı tayin edilmişlerdir. Okul, yatılı ve gündüzlüdür. ANADOLU — Günlük siyasi gazete Sahib ve Başmuharriri “AYDAR RÜŞDÜ ÖKYEM Ümumi neşriyat — ve yazı işleri mü> dürü Hamdi Nüzbet Çançar — İDAREHANESİ İzmir İkinci Beyler sokak C.Halk Partisi binası içinde Telgraf: İszmir — ANADOLU Telefon 2776.. Posta kutusuz 405 ABÖNEŞERATIT Yılbığı 1400, alı aylığı 8) kuruştur Yabancı — memleketler için abone ücreti 27 liradır. ANADOLUMATBAASINDA BASILMIŞTIR senelik zamanda karşım dündenberi başladığını ilâve edeçek- sin ve sırmımı; ancak aşk - yolu:İle koparmak ihtimali bulunduğunu İle Ti süreceksin. — Mütabıkiz Biraz sonra ikisi de otelden Çık- tılar. Fakat ayrı ayrı yollardan Mad- daktor Klaus'un muayenehanesine rid caddelerini boyladılar. -Emilya Ridiyordu. Piyetro ise güya gezme- Be, fakat hakikatte en yakın teje fon köşküne gidiyordu. Armik'e ber şeyi ikrar etmek lâzım gelirdi. İlâveten, Alman casus teskilâtanın kendisinden şüphelendiğini de söy- . İlemeli idi. Armik bunları aynen e- ise söyliyeceğini ve sadir olacak em- İri derhal kendisine tebliğ edeceğini İvadetti, Piyetra otele avdet ettiği zaman eline bir tezkerc verildi. Tezkerenin jimzasına bakınca sapsarı kesildi Tez aşk rolüne Piyetro artık —müsterih “olmustu. 'düğun lâfları tekralıyacak, arkadaş- kerede şu ifade yazılı idi bırakmallığını anladı. Çünkü kendisi Hiçbir şey olmamış gibi bir îeılbıx İ'ğıllıııdn sarfettiğin gayrete rağ - alablirdi. — Yarın bu işle meşgul nlıınhı_' MA ağzımdan bir tek kelime bile lığını da — sövliyeceksin | #*Muayenehaneme acele geliniz. Dr;. Klaua Devam edecek-—-

Bu sayıdan diğer sayfalar: