8 Temmuz 1939 Tarihli Anadolu Gazetesi Sayfa 7

8 Temmuz 1939 tarihli Anadolu Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

8 TEMMUZ 1939 CUMARTESİ — Balıkesirde Te Manisa öğretmen- lerinin gezisi Balıkesirli muallimler meslekdaşlarına ziya- fetler verdiler BALIKESİR, (Hususi) — Manisa öğretmenlerinden 34 kişi- lik bir grup kültür direktörü Raui İnanin başkanlığında dün şehrimize' gelmişler, istasyonda kültür direk - törü ilk ve lise öğretmenleriyle lise müdüf ve öğretmenleri tarafından karşılanmışlardır. Misafir öğretmen- ler bir müddet şehir kulübü bahçe - sinde istirahat ettikten sonra şehrin muhtelif yerlerini, bu arada öğret - men okulunu, Mithatpaşa ilk okulu- nu, Atatürk parkını gezmişler, va- liyi makamında ziyarette bulunmuş lardır. Trenden indikleri ve şehir kulü- bünde istirahatta bulundukları esna- da 6 eylül öğretmenlerinden İlhan Oymak halkevi hoparlörü vasıtasiy- le Manisa öğretmenlerine Balıkesir öğretmenleri adına hoş geldiniz hi tabında bulunmuş ve bu ziyaretten arkadaşlarının duyduğu sevince ter- cüman olmuştur. Sant 2,30 da şehir kulübünde şeh rtimiz öğretmenleri misafirleri şerefi- ne bir ziyafet vermiştir. Vali Recai Gürelinin, vali muavini Emin Refik Kırışın, belediye reis ve halkevi reisi Naci Kodanazın, kültür - direktö: Nazım Öğrensun ile basöğretmen ve öğretmenlerin hazıır bulunduğu bu ziyafet esnamı hahamahıküdanemb ziyafet samimi bir hava içinde geç- miştir. Ziyafette Dumlupınar başöğ- retmeni Cevdet Demiray komşu vilâ yet öğretmenlerinin ziyaretinin ar- kadaşları arasında uyandırdığı arka- daşlık ve meslektaşlık duygularını anlatmıştır. Manisa kültür direktörü Rauf İnanın bu samimi toplantı ve kay - naşmadan Manisalı - öğretmenlerin duyduğu zevki açıklamış, vali Recai Gürelinin gösterdikleri alâkaya te- ir. Vali Recai — Güreli misafirlere iyi yolculuklar ve iyi gün ler geçirmelerini temenni etmiştir. Kulüpden sonra halkevine giden topluluk salonunda bir müddet kalmışlar, iyi ve eğlenceli vakit ge- çirmişlerdir. Halkevi üyelerinden | Rafet Onurlu halkevi adına misafir- leri selâmlamış, Rauf İnan bu sıcak duygulara, halkevinin çatısı altında arkadaşlarının duyduğu zevke ter - cüman olmuştur. Halkevi misafirlere dondurma ik- ram etmiş, misafirler evi gezdikten ve faaliyeti hakkında malümat aldık- tan sonra misafir bulundukları lise- ye gitmişlerdir. Kendileri bugün şeh- Timizden ayrılacaklardır. DİRİMDE DOĞRU YOLU GÖS. BİLGİDİR! Sevgili çocuklar. Okumağa hevesli fakat kitap ala- Miyacak kardeşleriniz için okuduğ nuz mektep kitaplarını çocuk esirge-| Me kurumuna verirseniz bilgili ar -| larınızı çoğaltmış olursunuz. Yeni Nesriyat ——— Çocuk Cocuk esirgeme kurumu genel nerkezi tarafından çıkarılmakta o -| An (ÇOCUK) adlı derginin 146 81 çıkmışter. Yurd yavrularının Yallık, sosyal kültürel durumlarının akişafına hizme ede nbu kiymetli b:l'fiyi çocuklara, çocuklu ana ve ba ta tavsiye ederiz. Yeni Adam Yeni Adam RBazetesinin 236 mu- Baralı deniz sayısı çıktı. Bu hafta Çoğlu, Hüsamettin Bozok, Ahmed gö Adamda İsmail Hakkı aBlta- M'_"—ıgı. Hakkı Toklı, Reşat Kay-| İlham üllah Kâzım, Yunus Kâzım, | i'ııı;' Bekir, Fuat İzef, Enver N: 1 Yazılar ve resimler, ic sosyete, r kaberleri haftanın X vardır. Yeni *damı tav- | -|na göre bugünkü — ME 'Karaman köyünde gece Su Te D v z BZ | ' : vakti bir cinayet oldu Bir çoban, kız mes'elesinden Ali isminde bir adamı öldürdü BALIKESİR, (Hususi) —| Karaman köyüne bir kilometre| mesafede ve Kepsüt şosası yanında| salı gecesi saat 24 sıralarında bir a-. damı tabanca ile vurmak suretiyle öl Jdürmüşlerdir. Dün, yaptığım tahkikata göre va- ka şöyle cereyan etmiştir: Yeniköyden Mustafa oğlu Ali is- minde bir şahıs, iki sene evvel Ka- raman köyünde çobanlık yaparken ayni köyden Kurban İsmailin kızını sevmiş ve bilâhare de kaçırmağa mu vaffak olmuştur. İki dost bir müddet beraberce yaşadıktan sonra Alinin askerliği gelmiş ve fiili hizmetini ifa etmek üzere askere gitmiştir. Fakat Ali çok geçmeden askerden firar ederek eski çobanlık yaptığı Karaman köyüne yani sevgilisinin yanına gelmiştir. Orada eski arka- daşlarından Mecidi aramış ve mera- da koyun otlattığını / öğrenmiştir. | Ali arkadaşını aramak — maksadiyle yden dışarıya çıkmış ve bir hayli zezdikten sonra, ta üzakta birisinin koyun otlattığını görmüş ve derhal O Sivasın güzel v balarından biri: KANGAL Kangal her sahada inkişaf etmekte, şehrin imarına Sivas, (Hususi) — Sivasa bağlı güzel kasabalardan biri de Kangal- dır. Evvelce Kangal ağaları tarafın-| dan kurulmuştur. Kasabaya bu is- min verilmesinin sebebi bu havalide fazla miktarda kangzal otunun yetiş- mesinden ileri geldiği söylenmekte- dir. Arazi düz bir halinde uzanmakta- dir. Ovaların altında geniş merkez kazası ile Akpmar nahiyesi ovaları- dır. Kangal 1480 rakımındadır. Suları menba sularıdır. Kazanın sahası 350 kilometre murabbaıdır. | Nüfusu 47 bindir. Kangalın çevre- sinde Romalılar — devrinden kalma Aakçakale inhitam haberleri ile ge- ne ayrıca Kangalın Havuz köyü ci- varında Karaeski — tabir edilen bir mevkide Bozaltye kayaya işlenmiş olan bir aslan heykeli 982 yılında Maarif Vekâleti tarafından çıkarı- larak Ankara müzesine kaldırılmış- tır. Kültür durumu Merkez kazası Kangalda beş sı- vıflı ve köylerde üç sınıflı beş okul daha açacaktır. Kasabanın nüfus va- ziyetine ve köylerin fazla mevcudu- okullar ihtiyacı karşılamamaktadır. Kangal çevresi-. nin en büyük ihtiyacı okuldur. Kasaba çevresinde 3800,000 dekar ziraste elverişli arazi olup bunun ancak 225,000 dekarından istifade edilmektedir. Başlıca ziraat buğday ve arpadır. B0 milyon kilo buğday, 80 milyon kilo arpa İstihsal olunur Mahusul bire karşı vermektedi Gene bir yılda vaaati olarak 20,000 koyün, 1500 — keçi, 300 at, kısrak,| 20,000 kilo yapağı, 400 hayvan de- risi harice gönderir. Kangal belediye işleri Kasabada 1819 yılında belediye teşkilâtı kurulmuştur. 830 ev, 60470 | dükkân mevcuddur. Tu yıl beledire en ve çalışkan gencle. bi krü Kocak Kangal için dzej bi ıstikbal hazırlamıya gecel: gündüzlü çahşmaktadır. | Tabitdir bu çalışmanın artan fauliyetleri De kasaba yakın yıllar- da daha güzel bir ile orta Ana- dolunun en verimli köşelerinden biri olacaktır. Belediye bu dar büdeesi ile k. © tarafa doğru giderek Mecid, Mecid diye bağırmıştır. Gecenin geç vakitlerinde Alinin avaz, avaz bağırmasına hiç cevap vermiyen çoban, Mecit değil Kurban İsmailin koyunlarını otlatan Ayşe- bacı köyünden Süleyman oğlu Fah- Ti imiş. Ali ile Fahri arasında eskidenberi kaçırılan kız meselesinden dolayı bir gerginlik olduğu için Ali yavaş ya- vaş sürülerin yanına yaklaştığı va - kit Fahriye rastgele söğüp saymağa başlamıştır. Ali muhatabının daha kim olduğunu anlamadan Fahri ta- bancasını çekerek gecenin 1ssız saat- lerinde Aliye dört el ateş etmiş, kal- binden, vücudünün muhtelif yerle-| rinden ağır sürette yaralanmıştır. Si- lâh sesine koşan köy ihtiyar heyeti derhal Fahriyi yakalamışlar ve ş....; darmaya teslim etmişlerdir. Ali de al dığı yaraların tesiriyle ölmüştür. Dün, katil Fahri şehrimize getiri- lerek müddeiumuilikte ifadesi alın - dıktan sonra hapishaneye göndaril - miştir. 0X e zengin kasa- çalışılmaktadır ihtiyacını — karşılıyabilecek bir de park vücude getirmiştir. Bu yıl da bir otel inşa: nuştir. Belediye kasaba tanzimine ve kasabayı ağaçlı dükkânların hülüsa her sahada yenilikler meyda- na getirmeye büyük bir gayretle ça- lışmaktadır. Yıldırım çarptı Kayadibi nahiyesinin Kâhyah kö- yüne son yağmurlar arasında düşen yıldırım ayni köyden Hüseyine de isabet etmiş ve öldürmüştür. ——— 1 c00323a——— Turgudluda Belediye 350 bin lira borç alacak Elektrik fabrikası, mezbaha yapılacık Turgutlu, (Hususi) — Bugünler- de şehrimide imar - faaliyeti ı""f" arttırmaktadır. Memleketin en mü- him derdi elektiriktir. Belediyemiz, halkı bol bir işığa kavuşturmak için | iki senedenberi bu işle uğraşmakta- dır. Şehir meclisimiz belediyeler ban | kasından üç yüz bin liranın akdine karar vermiş ve reisimiz Cevdet Ök- tem bu işi neticelendirmek üzere İ tanbul tarikiyle Ankaraya gitmiştir. Belediyemiz, istikraz edeceği üç sına başla- Harının aya, şeklini değiştirmeye, elektrik fabrika ve tesisatına, 60 bin lirasını asri mezbahaya, 60 bin İira sını Urganlıdaki kaplıcanın asrf ve modern bir şekilde vücude gelmesi- ne 15 bin lirasını mevcud elektrik şe-| beke ve santralının âcilen ıslahına ve şimdilik 15 bin lirasını da yeni yapı- tir. Ege mıntakasının mühim bir is - tihsal merkezi olan yeşil Turgutlu - nun bir kaç sene sonra modern bir yü elli bin liradan 150 bin İirasını| lacak hastahane binasına sarfedesek-| İn l?'*" N san elinden çıkan en büyük S aA Sun'it adam: ELEKTRO Amerika'da, iki sene süren bir çalışma ile meydana getirilen sun'i adam Amerikada Ohyoda Mansfild şeh- rinde Vestinghaüse lâboratuarların- da iki sene süren uzun ve yorucu bir bir mesaiden sonra dünyanın en bü yük sun! adamı, tabir caiz ise vücud bulmuştur. Onun madeni vücudunu teşkil eden sekiz yüz küsur parça — vidalanmız veya kaynak yapılmış, motörleri yer| lerine yerleşlirilmiş ve çalışmaktadır. Elektrik beyni tam miknatisi faali - yet halindedir. Electro meşhur Vestinghause lâ - boratuarlarında dünyaya gelen su - ni insanların en gencidir. Daha iki yaşında bile olmadığı halde yetmiş yedi kelime söyliyebil- mektedir. O muhakkak ki dünyada - ki bebeklerin en vaktinden evvel yeti şenidir. O dans edebilir ve çelik parmakla riyle ona kadar sayabilir. Anası ve babası gibi sık sık sıgara içmektedir. Bu kadar genç olmasına rağmen yor- gunluük bilmez. Ve şimdiye kadar hiç acıkmamıştır. Boyu iki metre on san timdir , İki metre çevresi olan âle - minyum göksünü şişirebilir. Kosko - eaman ayakları üzerinde doğrulduğu zaman hakikaten mükemmel bir to - bottur. Ayakkabları 50 santimdir. Bu robotun elektriki beyni imlâsı itibariyle 48 röleden müşterek kildir ve harici en ufak ve karışık hareket- lerden mütcessir olur. Ve manyetik asab vasıtasiyle bu teessür motörlere intikal ederek aksülameller tevlidl eder. Bu hareketler son derece mü - tenevvidir Bu hareketlerin başlıcaları şunlar- dir: Roboto başını eğip kaldırabilir, sağa ve sola çevirebilir. Kolların! kal gırabilir ve ellerini kavuşturabilir. Renkler şayanı hayret derecede Robot üzerinde müessirdirler. . Bil hassa iki renk: Kırmızı ve yeşil, O - nun Üzerine kırmızı veya yeşil bir ziya hüzmeleri aksettirdiğiniz za - man onun derinden gelen bir sesle: (kırmızı) veya (yeşil) diye bağırdı- ğanı işitirsi Eğer, ona cıgara İç - mesini söylerseniz, göreceğiniz mün- zara karşısında hayrette kalmama- nıza jmkân yoktur . Bütün bu hareketiyle bu robot ne kadar şayanı hayret olursa — olsun. hakiki bir insan karşısında onun kö- tü bir müsveddesinden başka birşey telâkki edilemez. O, vücudu İle in - san ilminin hududunu açıkça çizmek te ve tabiatin sonsuz kudretini teba- Tüz ettirmektedir. Bu robot 120 kilo sikletindedir ve yirmi beş müstakil ve tam hareket Yapabilmektedir. İnsanın yapabileceği hads'z hudud suz hareketlerin ancak bir kısmın: yapabilmek için onun 2500 kilo sık - letinde olması icabeder. Bundan başka robotun beyni 28 kilo sikletindedir, Bir elektrik gözü ve içinde tam 48 röles; vardır. Bu sani adamın (düşünmek) ve inzan beyninin kumanda ettiği iptidai bes, yüz hareketi yapabilmesi için 1025 röleli ve 500 kilo sıkletinde bir beyne malik olması lâzımgelir. Evvelce bu robotlara otomat de - nilmekte idi. Bunlar yaşıyormuş his- sini verebilmek için bir takım mani - velâ ve yaylarla mücehhez idiler. Şimdi ise bu robotun sahibi emirleri- ni uzak mesafeden vermektedir. İşte bu haasadır ki modern robot- Iara hakikaten yaşıyormuş gibi kor- kunç bir hal vermektedir. Electronun esadslı röleleri bir kaç kelime karşısında ayrı ayrı ve ken - dilerine mahsus aksüllümeller tevlid leden cellule eleetrigueler ve son de- rece hasas mikrofonlardır. Bütün impulsiyonlar robotun başına yerleş. gehir halini alacağına şüphe kalma- mıstır. Eleksir Şahap Bastr memelerini gi terir, Kırvveti, Erkek- bada kirçok Jmarhaneler vaptırmış, vi yolların islaha çalışmış. - balkın 581 Tefihavı orttarır. (mektedir. Fakat, tirllmiş işitme tertibatı ile zaptedil. bunlar çok zay (oldukları için kuvvetlendirici röleler (oldukları için kuvvetlendiric; Töleler |büyütülmekte Ye bareket motörleri- ine naklettirmekted'r. Bu süretle ha- reketler temin edilmektedir. Vitro - gensible mikrofonlarla ku - manda pronsibi otomatik telefonur islema nrona a eak hanzer, Ma lümdür ki otomatik telefonda kadra- nın her hareketi bir rakama tekabül eder. Ve muayyan bir miktar elek - triki impulston tevlid eder. Robotta da mikrofonda bir ihtizaz ve bir elek triki Impulslon tevlid eder. Faraza, telâffuz olunan üç kelime vasıtasiyle temin edilen üç İmpulslor Tölelerin harekete geçmesini mucip te getirebilir. Burada asıl ehemmi - yeti olan mikrofonu harekete-geti - recek ihtizaz adedidir. Çelikten adamın müayyen bir ha- reketini ikmal edecek röleler hare- ketlerini bitirdikleri zaman ziyaf bir şaret bunu gösterir, O zaman kumân dayı veren insan susar. Fakat, tabit bu makine adamın emrin mânasını olur. Ayni şekilde telâffuz edilecek dört kelime de bütün makineyi isti rahat haline gotirir. Binaenaleyh, hiç bir münası olma sa da matlüb hareketi tevlid edecek adedde arkası arkasıma talaffüiz e - dilen bir kaç kelime makine; rilen köte uygun kelimelerle söylenir. —Devamı 8 j Nn-Bundan Kraliçe gerdanlığının esrarı Sovyet Rusyanın uzak bir kasabası olan Muremde, bir tesadüf ne- ticesi, tarihi kıymetli fevkalâde çok eserler ve kitaplar bulunmuştur. Bunlar arasında, tarihte meşhur kraliçe gerdanlığının çalınması hâdisesinden sonra yapılan tahkikata ait iki dosya evrak vardır. Ev- rakta kant ve kontes Lamot, kardinal Roton, kont ve kontes Kalisto- nun 1785-1786 senelerindeki sorguları yazılıdır. Evrak arasında Fransız ihtilâli sırasında, bazı Fransızların Berlinde çıkardıkları Gazet Franscden bazı nüshalar bufunmuştur ki, bugün mevcudu hiç kalmadığı için bu tarihi gazetenin tekbir yaprağı bile bü- Yyük kıymeti haizdir. 1757 senesi bazı italyanların Londtada çıkardıkları Dekameron mecmuasından beş cild de gene bulunan eserler arasındadır. Don Kişot eserinin 1780 senesinde Madridde nefiş bir surtte tabe- ressam josef dö Kastillonun resimlerini tığı ( yolca nüshalarından 4 cilt, 1768 de tanınmış tâbi Didet î:ıpıiıınd:?l: zgrlııeılmıg La Fontennin hikâyelerinden bir kaç tane, muharrir jose- fin xç.â Blm_]mnceıa;axlıı €serinin Fransa cumhuriyetinin üçüncü senesinde tabedilen nüs! ir kı i l:ıxı;ıanındndır. alarından bir kısmı da bulunan kıymetli eser- 'aktiyle dedikodusu senelerce devam eden ve esi ür türlü şılamıyan ve bügün Moskova devlet müzesinde t:ıhr::ıezı::rk[:ıı?hhı; meşhur kraliçenin gerdanlığ i i Tükamiyil ği sırrı da bulunan tahkikat evrakiyle ay- Bir gazeteci dağa kaldırıldı Amer&;da, meşhur gizli cemiyet Ku-Klukas-Klanna mensup beş genç, şimdiye kadar hemen hemen hiç duyulmamış bir vak'a yapmış- lardır. Hâdiseyi anlatalım: ğ <a t Virjini vilâyet'nde, şohrin en yüksek kulüplerinden birinde (Va- şington Taymis) gazetesine yazdığı fıkralarla meşhur gazoteci ve Muharrir Kont Egor Kasini dansetmektedir..Bu sırada kulübün kapıcısı kendisine yaklaşıyor ve: sahifedi — Otomob'linize bir bakasanız iyi olacak gördüm, diyor, Kont Egor, hemen dansettiği genç kızdan özür diliyor ve dansı ya- rığn bırakarak otomobilinin durduğu yere koşüyor. Fakat yolda birden. bire beş kişi birden biçare adamın üzer'ne çullanıyorlar ve bu sırada kafasına bir elektrik lâmbasiyle vurulan kont kendinden geçiyor. Gözlerini açtığı zaman etrafında pek iyi tanıdığı beş genç görüyor, Meşhur Ku-Klaks-Klan gizli cemiyetine mesup olduklarını bildiği bu gençler, kendisini bir otomobile koyarak 1ssız ormanlara doğru götürüyorlar, Muharrir cesur bir adamdır. Soğukkanlılıkla soruyor: — Benden ne istiyorsunuz. Gençlerden biri cevap yerine olarak cebinden bir ustura çıkararak zavallı aduma gösteriyor, sonra soğuk soğuk gülerek: — Sana, d'yor bir dora vereceğiz. — Sebep? — Geçen makalende babama ve anama yazdıklarını öğrenmek İçin. Ve ikinci genç ilâve ediyor: — Ve ayni zamanda, kız Kardaşimin nişanı henüz resmiyet kKösbot. meden bunu elâleme ilân ett finden!.. Şehirden on kilometre ötede bir orman ortasında otomobil duruyor. Gençler bir müddet aralarında, konuşuyorlar ve nihayet zavalh gaze- teciyi ustra ile doğramaktan vazgeçiyorlar, Fakat bu sefer de öyle fect bir ceza tertip ed'yorlar ki, insanın buna inanmaıyacğı geliyor. Ku-Kluks-Klanın beş genç, biçare esirlerini, iyice soyuyor ve yolun kenarında duran bir katran kazanına soküyorlar. Zavallı adamın het tarafı katranlandıktan sonra da, otomildeki yastıklardan birini söküp, Içindeki kuş tüylerini gazetecinin vücuduna, daha doğrusu katranların fzerine serpiyorlar. Ondan sonra da kurbanlarını yolun kenatına bı- rakıp şehre dönüyorlar, Gazeteci ise b'tkin bir halde, gücü yettiği kadar bağırarak etraftan, Imdat istiyor. Bunu kimsenin duymiyacağını x ınca sürüne sürüne elvardaki evlerden birine kadar giderek kapıyı çalıyor. Ev sahipleri, bu korkunç vaziyet: görünce kapıyı açmakta epey te- reddüd ediyorlar. Fakat nihayet vaziyet anlaşılıyor. Kontun yardımı- na koşuluyor ve onu hemen elvardaki bir hastaneyo naklediyorlar. Şimdi poliz, vak'anın kahramanlarımı aramaktadır. Â İngiltere prenses'eri ve deniz İngilterede, hemen hemen yüzme bilm'yen insan yoktur, deneblik, *uku birisi karıştırırken |Şimdi aşağıda anlatacağımız vakada bunun en canlı mis: İngiliz hükümdarlarının iki kızı vardır. Bu prenseslerden, biri de İngiltere tacımın veliahtıdır. Su sporları, ve yüzmeye çok ehemmiyet veren hükümdarlar, henüz çocuk & B olmalarına prensesleri yüzme mektebine verm mişlerdir. öğrendikten sönre 3a DiZE İ AYA y Seğge anladığı hissini verebilmek için ve- ir yapılması istenilen hare - Faraza; yukarıda makine adamın hareketlerin; durdürmak için - dört kelime telâffuz edilmesi ivabettiğini

Bu sayıdan diğer sayfalar: