16 Temmuz 1939 Tarihli Anadolu Gazetesi Sayfa 9

16 Temmuz 1939 tarihli Anadolu Gazetesi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

16 TEMMUZ 1989 PAZAR Çöl kızının bu sözlerini kısa sü- ten bir süküt takip etti. İki genç bi- tibirinin yüzüne baktılar. Selâhddin tabakasından bir sigara çıkardı. Sü- leyman ise kafes içinde hapsedilmiş bir canavar gibi küçücük odanın için- ğ asabi hareketlerle dolaşmağa baş- — Süleyman nihayet Selâhiddinin önünde durdu ve elini kanlara boyatı Mış olan omuzuna koyarak: — Sen neye duruyorsun? Aldığın Yayaların çaresine >. Selâhiddin güldü: — Doğrul. Ben de şu dilber kap: lan için bir kaç damla kan akıtmışım- dir. Maamafih, ona helâl olsun. — Selâhiddin. çok teşekkür ede- tim ; kardeşim! Kanı durdurmak için doktora ihtiyacın var sanıyorum, o- a göre icabına bak.. Bolad faciasından üç gün sonra, üç kapalı otomobil sönük lâmbalar- la, gün doğmadan iki saat evvel Ka- hirenin Kastreldumbara — mahallesi- Nin temiz asfalt yollarını süratle ge- Siyor, paşaların, vezirlerin muazzam saraylarını arkada bırakarak ilerli- Yorlardı. Birdenbire etrafı demir par Maklıkla çevrilmiş geniş bir bahçe- hin ortasında duran büyük bir sara- Yın önünde durdular. Derhal birinci ve üçüncü otamo- billerin kapıları açıldı. Bedevi kıya- fetinde tamamen müsellâh sekiz a- ÜÇi ai ye Blşenın bi üyet . Ve eni ü- Yük d,mir kapısı derhal açıldı. İkinc. Otomobil içeriye girdi. Silâhli adam- da otomobili arkadan takip etti- ler. Sarayın kapıları kapanırken, ikin ti otomobilin kapıları açıldı. Evvelâ kolu bağlı Selâhiddin otomobilden Atladı. Onu Süleyman takip etti. Ar- kadan da Süleymanın — yardımiyle Lâtife otomobilden indi. Çöl yıldızı bahçeye ve etrafına bir Zöz gezdirdi. Süleyman Lâtifeyi ko- lundan tutarak mermer merdivenle- Te doğru ilerledi. — Lâtife -dedi. bu sarayın mut- lak hâkimi sen olacaksın. Buralar h"îımen senindir. D iğer tife cevap vermeden, sağıl Süleyman, solunda Selâhiddin oldu- 2“ halde mermer merdivenleri çık- » Etas sarayın kapısı açılınca sağa, rı' açık duran muazzam salonlara tı. Bu engin mefruşat, ağır acemr eleri ve halıları, cevizden yapıl- Tış ipekli kadifelerle örtülmüş kol- ,'H"kiue işliyen vantilâtörler, Çöl Z&""” şaşırttı. Sül annesi jt hanım büyük salonda bir he ; 5© vekarı ile oturuyordu. Yegâ- *Oğlunun kalbini feth eden kızı gö Xe ayağa kalktı ve: "khîı“' geldin kızım, yanıma gel, KÜ Latife iki ellerini” bağladı. ğ ’.'f'h'ulırlı Zekiye hanımın yanı- Sen de beni öp.. YŞ Fakat Lütife karekiete gelme "vqı.__n" t kadınların püselerinden 'anıı'" vaziyeti uzaktan takip e- M:î"i" Süleyman, oğlum ; Bu elimi ver- eden arka- ÖZ /& gezdirdi. Süleyman, Lâtifeyi kolun- dan tutarak merdivenlere ilerledi 0 daşınız Selâhiddin olacak değil mi? — Evet Annel.. — Maşallah güzel genç, Selâhid- din bey, oğluma karşı gösterdiğiniz alâkayı mü? — Evet., — Paşa baban, hâdisenin şekli kar unda çok asabileşti. Seni birazdan imi, Sağol evlâdım. Bun- / selâmlığa çağıracak ve tekdir edecek. dan sonra, evimiz, senin evindir. Ser- Lâtifeyi senden önce görebilire bel- bestçe giripi çıkabilirsin. Annelerin|ki yumuşar. Her ne ise, ölen kalan de iki olacak: Biri esas validen, diğe- (nedir? ? ri de ben!. Bu vesile ile iki evlâda sahip oluyorum. hanım, gözleri yaşararak ilâve — Gelin, yanımda oturun.. Allah beni şu dakikada ikisi erkek olmak üzere tiç çocnuk annesi yaptı. Öna gükredetim. Bundan sonra haremağzasını ça- ğırdı, tatlılar, şerbetler, kahveler em- — Bir bizden, bir onlardan ölü var.. — İki adam gitti ha, çok fena!.. Demek adaletle kargı karşıya gelece. Biz. — Pek o kadar değil.. Çünkü ka- bahatlı onlardır. Arkamızdan koşa- şarak silâh atıyorlardı. Biz müdafaai nefs için mukabele ettik. — Şu halde mesele yok.. Fakat, vett, Harematası emirleri infaz için |)bunlar da olmamalıydı.. neşe ile ayrılırken Zekiye hanım: — Süleyman otlum -dedi- zanne- Bu sırada bir hizmetçi büyük bir tensi ile içeriye girdi ve konunşma Jiyorum ki, artık memnunsun. Cün-|durdu. kü arzun yerine geldi. Yalnız bir şey onlamak isterim: Bu hâdise esnasında kan döküldü Hizmetçi tepsiyi bir masanın üze- rine bıraktı ve avrıldı. — Devam edecek acekkks o2 Atinada bir hâdise: Buna aşk değil, deli- İpek haklı olarak ma lik derler Mobilyecinin kızı ile bir genç arasında geçen heyecanlı hâdise Atina — Atina Sulhceza mahke- Ğ L li mesinin müddeiumumilik dairesin-i de enteressan bir hâdise cereyan et- miştir. Uzun zamandanberi sevişen ki genç, meşru ve tabil şekilde ev-| © lenmek imkânlarını - temin edeme- yince birbirini kaçırmağa ve bu su- retle evlenmeğe karar vermişlerdir. Fakat iş, tehlikeli şekiller bile gös- sermiştir. Aşkın ilk temel taşı Kıdotreon yolu üzerinde kâin 16 nu-| maralı mobilyacı Ar. Stefanurının imalâtbünasiride atılmıştır. : Stefanurinin Mari ismindeki 16 yaşlarındaki kızı, bu atölyenin en dil-| $4 beri ve ayni zamanda babasının en| Hü “üyük yardımcısı idi. Mağazanın fa- diyeti geniş okduğu için babası ken- Yi san'atında tanınmış bir genç olan 24 yaşlarında Marino Renesiyi de vınînı almıştır. İki genç aylarca çalıştıktan sonra yayatta da birleşik olarak çalışmak stemişler olacak ki, kendilerini ev- velâ aşka kaptırmışlardır. Renes atelyenin en yüksek sa- natkârı olmakla beraber, çok zengin dairesinden ağlıyarak çıkan kız yakalanmış ve Atinaya sevkedilmiş- tir İki sevdazede Atinaya geldikten sonra dosyalariyle beraber müddei- umumi muavinlerinden Paravandi- sin karşısına çıkarılmışlardır. Müddeiumumi, — sevdazedeleri Çeşme Tütünlerinin vazi- yeti ve valinin alâkası Çeşme, (Hususi) — Kooperatifin ortaklarında bulunan tütünlerde ma- Atteessüf (150) bin kilosu henüz sa- tılmamış olarak durmaktadır. Hükümet merkezi müteaddit emir. ler verdi. Fakat inhisarlar idaresi, 5-20 kuruş, vasati hesapla 18 kurüş Üzerinden mübayaa yapmak — iste- mekte, zürra da herşeye rağmen ve lünü prasa fiatine vermemektedir. Çünkü bu fi- at, depo kirasına bile tekabül etme- mektedir. Geçenlerde, vuli Bay - Et- hem Aykut şehrimize gelmiş, vaziy ti yakından tetkik etmiş kaymakamına, bu hususta mufassal ve kaza bir rapor vermesini bildirmiştir. Kay makamın, bu raporu verip vermedi- ği meçbuldür. Fakat halk, bu işi biz-| » zat görmüş ve valimize, istediği ma-| * lâmatı bildirmiştir. Çeşmeliler, bu sahil kazaya, hü- kümetin her türlü alâka ve hima-; ye göstereceğine emin olarak netice- yi beklemektedir. Esasen valimiz de, halkı ümidlendirecek şekilde vaidler de bulunmuştur. Anason: İnhisarlar idaresi, geçen piyasaya (4) kuruş zammederek 55 kuruş üzerinden mübayaaya başla- dı. Ne çare ki son yağmurlar, (400) bin kilo tahmin edilen rekolteyi 2265 kiloya düşmüştür. Tütün: Yeni mahsul, güzeldir. Fakat ze- riyat azdır. Rekolte ancak 300 bin kilo tahmin edilmektedir, Narenciye de tamamen — mahvol- muştur. Hakikat şudur ki, bu 11 bin nüfus- lu kazanın bir sene içindeki istihsa- lâtının satış kıymetleri ile muhtaç olduğu geçinme masraflarmı kargı- laştırmak suretiyle Çeşmenin bugün- kü vaziyeti çok iyi tespit edilebilir. İnhisarlar idaresinin, tütünü, ellişer kuruştan mübayaa et- memesi takdirinde vaziyet kurtarıla- miyacaktır. Diğer bir mvezu: Filhakika Ilıcalar da bir servet kaynağıdır. Fakat bügünkü şartlar dahilinde, istifade mahdud ve inki- seneki mevcüd stok şaf ümidi ise hiç yoktur. Kaza bele- li diyesi, burası ile katiyen alâkadar olmamaktadır. Ilıcaların, İzmir be- lediyesine raptı hakkındaki cereyan veniden tazelenmiştir. Belediyet Diğer taraftan belediye intihaba- tının yenilenmesi için tekrar alâka. dar daireler nezdinde teşebbüsatta bulunulmuştur. Eleksir Şahap Basur memelerini gi- (SAHİFE 9 Nevyork mektubu : —<— OO e— Amerikada Behaullah Han'a mah- sus mabed Bu tarikatın ahretle alâkası yoktur o, sulhü ve iyiliği sever. Şeyh, bir Amerikalı kadındır L , - a 3 Amerikadaki tarikatlardan diğer bir kadının idaresinde bulunan ve 3 milyon dolar sarfı ile inşa ed'len Angelus mabedi.. Mis Reksford, Behai mezhebinin| mek için insanın daima bahtiyar bu- Amerikada mukim büyük şeyhidir.lunduğunu ve herşeyi iyi tarafından Bu kmâıhel;in k':;"ı:"j guiuNî: alması lâzımgeldiğini bilmesi şarttır. yorktadır. Reksfordun oldu; Eymüridlerim!&er) bir dini mertebe ve nüfuz, müridleri ara- E e sında fevkalâde mühim ve büyüktür. | felâket gelirse, ondan şikâyet etme- Behai, 1850 tarihinde dünyaya| Yiniz. Bilâkis felâketinizden dolayi mi bir âkide ve iman müjdeliyen| memnun olunuz, ve kendi kendinizi ranlı bir din âlimidir. Onun arzımı-| kutlulayınız! za yeni bir halâskâr geleceğine ve| Behai merasiminin tamamlanma- cağına dair verdiği vaizler, her yer- de akisler uyandırmış ve başına ol- dukça mühim miktarda mürid top- lamıştır, Behai, on yıl kadar vazife gör-| dükten sonra vefat etmiştir. Şeyhin makamına geçen — Be- haullah, kendisini beklenen büyük halâskâr olarak ilân ettiği gibi, be- şeriyeti sulhen kurtaracağını ve fe- nalıkları kökünden kaldıracağını da müridlerine söylemiye başlamıştır. Bu iki din âliminin yaptığı yeni fikirler yalnız şarkta kalmamış ve gittikçe dağıtılarak bütün dünyayı K dern bir kisveye sokularak binlerce yeni yeni çıraklar yetiştirmiye nail olmuştur. Nevyorktaki Behai mübedi, dört baş iilyon dalarla nömyilana'gülmiş- tir. Mis Reksford renkli ziya haleleri içinde din? celseyi açar ve ü kulislerinden akseden musiki nağme. lerini derin bir vecd içinde dinler. ı;lkb:fdol:;in l::; Tuhanileri gibi Mis el un dini libasa ehemmiyet verdiği yoktur. Meselâ o, eski bir Mısırlı, yahud Keldani kıyafetine bürünerek kür- süsüne çıkmaz; bilâkis, Nevyorkun dünyayı sulha ve saadete kavuştura- |.. iÇin relsin emriyle bütün müridler rin, © hafta dahilinde başına gelen fe. İdllınllui birer birer anlatması lâzım- hr. Filhakika bu sahne çok garip bir tarzda cereyan ederken — orkestrada en şen ve en nikbin parçalar terennül. müne başlar. Müridlerin acı şikâyetleri, bir ta- raftan da musikinin, diğer taraftan mezhep arkadaşlarının ve şeyhin ir- şad ve tenvirleri arasında sükün ve itidale kavuşur. Yarım saat önce ıstıraptan kiy« vve mes'ud havasına bilfiil dahil olur. Behai'lerin ilâhisi Hilhassa pek meşhurdur. Bu ilâhinin birinci mıse İrar şöyledir: (Her şey iyidir ve iyi olacaktır. mâbedin | *talık geçici birşeydir, o ebedi olas | M. ŞEVKİ ULUR Dabili hastalıklar mütehasısı Ikinci Beyler sokak No, 82 Telefon Na. 3286 olan patronunun, kızını kendine ver- miyeceğini düşünmüş, bu endişesi- ni Mariye de bildirmiştir. Neticede aralarında hasıl olan mutabakat üze- im.İrine iki genç elele vererek bundan üç gün evvel ortadan kaybolmuşlar- dır. Genç ler de imalâthaneyi terketmişlerdir. Mari sevgilisiyle beraber bırakıp p .gitmeden babasına kısaca şu mektu-|sinde karşı karşıya gelince, müddelu- bu bırakmıştır: — Baba ayrılığımdan mütcessir| yarak biribirinin kucağına düşmüş- İdavet etmiş, fakat kararlarından dön. çi-| müddiumum?, kızı ve ebeveynini "|tekrar çağırmağa mecbur kalmıştır. mahkemeye sevketmeğe lüzum gör- n büyük teretlerain Nevyorkun|| — Hastalarını Sabahtan itibaren ve a ae terir, Kuvveti, Erkek- Taliş, Siğğ c ee bi b > pi ae ŞHD Ş AŞ İ ŞÖŞT idi, istihavı arttırır. çıı_-mılı suçundan tevkife karar ver-|Biz evlenmezsek ölürüz. Bizi ser- miştir. best bıraksınlar. Selânikte ikimiz de Fakat Renes sevgilisiyle derhalliş bulduk. Aksi takdirde vaziyet fe- evlenmeğe razı olduğunu bildirince|ci, mes'uliyet size aid olacak, Te iştir. İki sevdazedenin hazin manzara- zece dahi kabul ve muayene eder. Traş Meraklılarına yohuı'. Acun üzerinde Mevcud Traş bıçak. Daima iyi yaşamayı ve iyilik yapı|larından üstün olan Sahara Gold mayı, dünyada bulunduğumuz müd- |traş bıçaklarını mutlak tecrübe edi- detçe hiç bir zaman bedbin olmama- İniz. kasını taşıyan son moda bir elbise ile mürdlerinin huzuruna gelir. Zaten bu tarikatın uhrevt tarafı İki genç müddeiumumilik daire-İsı müddejumuminin de merhamet karşı k: siu-|damarlarını tahrik etmiş olacak ki muminin itirazlarına rağmen, ağlı-|kızın anasını babasını muvafakate olacağınızı biliyorum. Fakat Renes-|ler, babalarına yalvarmağa başlamış-| mediklerini görünce sert bir lisanla ten ayrı yaşamak imkânını bulama-|lardır. mecbur| baba kat üçüncü günün sabahı mabhalli müddelumumiliğin emriyle iki &şık bi müdrikim. Hürmetle ayak-|müsamaha göstermiyeceğim. Valde- ve orada| yüksek olan pencereden kendilerini gece sandet içinde yaşamışlardır. Fa-| terişe zabıta müdahale etmiştir. Fakat kararından dönmiyenlonları ikaz etmiş ve iki gencin ölü- Müne sebeb oldukları takdirde kanu- ni mes'uliyetten kurtulamıyacaklatı- ni ihtar etmiştir. Müddeiumumt, neticede düşün- Üzere ana ve babaya iki gün let vermiş, sevdazedeler de ba- blhl!j kararını bekliyeceklerini bil- — Ben sağ oldukça bu düğüne si de ayni fikirdedir. ı,thıuııııı ““Ğîı Renes tekrar ha- iliir, kos 1 Mın: luçhn hıçkıra babasına, umıla hmıîi:îiî — İkimiz ayrı ayrı yaşayamayız.İtir. asri h Mi rarsll ee ü ği ridlerine izah eder: — Sizler, büyük esrara agâh ola- caksınız! Sulhu ve saadeti elde et- c “Sevdiğim Adam,, v U KUT YAZAN DKMT ORHAN RAHMİ GÖKÇE Fiatt 50 küruş Yeni çıktı. Cok nefis, edebi bir eserdir. Bütün kütüphanelerde Kemeraltı karakolu karşısında unur Mazhar Öngör Sıhhi ağızlık kolonya ——— vo Pipo Pazan 10 adedi 60 kuruştur. Her yerden arayınız. Satış yeri:

Bu sayıdan diğer sayfalar: