31 Aralık 1943 Tarihli Büyük Doğu Dergisi Sayfa 3

31 Aralık 1943 tarihli Büyük Doğu Dergisi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Ahlâk Facialarımız Herhangi bir misâ EY herif, çocuk denecek yaşta iki genç artık ne şekilde, nasil? Bilmiyoruz! - kandırıyor, pilâja götürüyor ve kız.ardan ediyor. Herif o yakalanıyor, kızcağız da hastahaneye kaldırıiıyor. Şim- di kızlara soralım: yp gittiniz ? soramayız , Gençlik, İren man. ue “muhakeme çağı de gildir. tir. Birisinden alacağını alamaz, sevgilisin den yüz bulamaz, hakaret görür, ihanetle karşılaşır, gözünü kan bürür; ii ö.dü- rür. Bu, bir dereceye kadar mazur görüle- bilir. Kanun bile, srümlerde, me zin «hafifletici sebepler» e hürm Bu cinayetin, «hafif» SeN kt, Kız. cağız, hastahaneden ne halde çıkacak? Bel. ütün ömrünce şakat kalacak. Bu, uzvi bir çöküntü olmaktan ziyade, ahlâki bir çöküntüdür. Kızm, hayatı mahvolmuş- tur. Hiç bir kuvvet, onu hayata iade ede. mez. Herif, bir kaç ay, yahut hir ra sene ha pisle yakayı kurtaracak, Halbuki onu, Bu kadarcık del ceza ile bırakman H azgın ahlâ ir şımartı. yor. Adan. “sekin kılıcı, onların kafa. genç kız, bir malıdır, Tabanca ile, bıçakla bir insan, bir kere ölür, Gel gelelim, bu kızcağız, yaşa dığı her gün, bir ölüm âzabı çekecek. Ha. yatı, yaşama değil, bir can çekişme olacak. ız, evlenemiyecek, bir yuva kuramı- yacak. Memlekete, çocuk (o yetiştiremiycek, azanacak ? Sikat ka'ırsa, harabiden am felâketlerin en büyüğü, Çocuk, ne olacak? Onu, nasıl büyütecek? Kütükte babasının ismi o mıyacak; Or mektebe almıyacaklar. Ve o da, annesi g'bi ediyor, İki ha- yata birden kasdetmiş ada, Bu, hafif ce. za ilesbırakılır mı? Zabıta, randevu evlerini basıyor, çocuk randivucunun ayni > tevkif” edildiğini duyuyoruz. ki cezadan uslanmıyor ve habase- tinde inatla devam ediyor. Bu, çok acıdır. «Fuhşa teşvik» de, bir cinayettir. Muhab. bet dellâllarının kazancı uğruna, kızlarmız, çocuklarımız feda edilemez. «Mükerrer sabika» sı olan randevucular, pek çoktur. Buna, meydan “verilmemeli. Gazetelerin bir senelik zabita (o vakaları sütunlarmı karıştıracak olursak, «irza ta- ârruz», «fuhşa teşvik» cürümlerinin sayr sızlığı 'karşısında donar kalırız. Günler ge- çiyor, lanlar unutuluyor, OUnutmakla, memlekete fenalık ediyoruz. Unutmamalı. m bilir, ne nk da zabıtaya intikal et. miyen vakalar vardır. Rezaletten kaçınan birçok aileler, sesten çikarmıyor, felâke sineye lie u da doğru değil. Müc. rimler, hiç bir yesil ile cezasiz kalmamalı. dırlar. Kışm, barlar, çalğılı . gazinolar; yazın, pilâjlar, mesireler, namus maktelidir. Ah lâk zabıtası, daima uyanık durmalıdır Çalgılı gazinolarda, bahçelerde okuyucu bayanların sahnede oturmalarını yasak -et- mek, ahlâki-bir tedbir olabilir. Asıl masa- larda oynanan facialari-önlemek için çare. ler aranmalıdır. Ahlâk meselelerinde, çok titiz davranma Üstünde lıyız. En küçük mübalâtsızlığa göz yummü- malıyız, nn bir iştatistik çıkarılacak olsa, kış ve yaz kurbanlarının sayısı karşısında, kalbe irkiliriz Piiâjlarda, is erkeklerin ayni kabineye girmeleri yasak edilmelidir. Mesi. relerdeki tenha köşeler, kontrol altına alın. malıdır Barlarda, çalgılı gazinolarda, küçük yaş. ta kızlar oturuyorlar, içiyorlar. Bunun önü- ne geçilmelidir. Ahlâkımıza ne kadar dikkat edersek milli Azgın gis İsa ayl eri sür eki aşki Bl bugünün davası değidir, yarının da. vasıdir. Yarını, bugün hazırlamazsak, gele- ceğe kuvvet ve emniyetle bakamayız. Her ahlâki çöküntü, gelecek ete a © der, bu tehlikeyi atlatmak lâzım Bunu, esaslı bir dava olarak bab Mean lim, bir ah'âk pirensibi kuralım, tek n smdan feragat etmiyelim çekerse ihmallerle, yarın; ateşe vörmniyelimi ADESENİN GÖZİLE AMELİ Her si. zevk tereddimizin en canlı lev DAVALARIMIZ : gebe azgın sarhoşlar üç ren cünbüş yapan alaturka musikinin bu eme et şube- s dır.

Bu sayıdan diğer sayfalar: