3 Mart 1944 Tarihli Büyük Doğu Dergisi Sayfa 16

3 Mart 1944 tarihli Büyük Doğu Dergisi Sayfa 16
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

RTE 7 : e 00006 İKİNCİ TAHLİL Verdiğimiz misâlin ikinci yanlışı, pek az istisnasile, her an ve herkesin yaptığı bir lisan suykastı olarak, fiil ve fail arasındaki cemi aram #eminde i iş- lediğimiz s Bu va daa dilimizin mimari hususiyet ve deha- sından çıkacak mutlak kaide şudur ki, Türkçede, fail cemi olduğu zaman fiil cemedilmez, müfret ka- lir. Meselâ (Askerler gel- diler) diyemeyiz; Doğrusu (Askerler geldi) dir. Hele fail, cemat, nebat, hayvan ve mücerret mefhumlardan biri olduğu zaman, bun- ların fiillerini cemetmek, ancak tatlı su firenklerine yakışır. (Taşlar düştüler, çiçekler açtılar, eşekler anırdılar, fikirler birleşti. ler) ifadelerindeki gülünç- lüğe dikkat buyurun! Li- sanımız bu hale, ancak insanda; o da, cümle uzun olduğu ve faille fiilin arası uzak bulunduğu zaman mü- saade eder! (Askerler, Ana- dolunun bir çok mıntaka- sında toplandıktan ve sıkı yoklamalar (o geçirdikten- Sele, kış mevsimini ge- irmek üzere İstanbula geldiler) gibi... İnsan fail misâlinde fiilin cemedile- bilmesi için, failin o cüm- lede gaip bulunması, yani başka bir cümle içinde kalması lâzımdır. Cemat, nebat, hayvan ve mü- cerret mefhum faillerine gelince, bunlar, hiçbir za- man ve mekânda fiillerini cemedilmiş görmeğe ta- ammül edemez. (Askerler Müessis ve sahibi : Necip Fazıl KISAKÜREK U. Neşriyat Müdürü : Nejat MUHSİNOĞLU o Cağaloğlu, Acımusluk sokağı No, 15 Telefon : 21722 İbrahim Horoz Basımevi Bir senelik abone : 12 Lira Altı aylık 4146 » Üç aylık kö: 5 » Okuyucularımıza Okuyucularımız, mecmuamızın geçmiş sayılarını, adresimize gönderecekleri bedeli mukabilinde tedarik edebilirler, 13 üncü sayımıza kadar teşekkül etmiş bulunan birinci cildimizi, 3,5 lira mukabilinde, isteklilere arzetmiş bulunuyoruz. Gerek perakende sayılarımızdan ve gerek birinci cildimizden edinmek isteyenlerin lütfen buna göre hareket etmelerini rica ederiz. Ellerindeki sayı- ları ciltletmek isteyen okuyucularımız, mecmualarını idarehane- mize göndererek, 1 lira cilt masrafı mukabilinde, eiltlenmiş ola- rak kendilerine iadesini temin edebilirler. — Her ne şekilde ve her ne hususta olursa olsun, okuyu- calârimısın, Rerhanği — o Ka MERA arına posta pula imizin çokluğu dölayıslle mektupla cevap verme ğiğiniiii bizi müşkül mevkide bırak- maktadır, Mutlaka cevap verilmesi gereken mevzülarda ise, mektupla cevap verebilmemiz için, bize posta pulu göndermeğe hacet yoktur. Bu bakımdan, şimdiye kadar vâki ihmallerimizin mazur görüleceğini umarız, Taşra Bâyilerimize cmuamızın umumi! bayli, İstanbulda, Ankara eaddesinde Cağaloğlu yokuşunda Esat Ekincigil'dir. Taşra bâyilerimiz için, her türlü hesap mercii, 17 nci sayımızdan itibaren, Esat Ekincigil, talep ve şikâyet mercli de (Büyük Doğu) dur. geldi. Gezdiler, dolaştılar ve sonra geldikleri yere döndüler) diyebiliriz. Fa- kat (Eşekler anırdı. Anır- dılar, anırdılar, sonra sus- tular) bile diyemeyiz. Fail cümlede gaip olsa bile, ce- mat, nebat, hayvan ve mü- cerret mefhum mevzuunda (anırdı, anırdı, sonra sus- tu) demeğe mecburuz. Bu incelikleri, sadece bir zevk hadsile olsun, ne gün kav- rayacağız? D. 860000 YOLCU NEREYE GİDİYORSUN ? Samiha Ayverdi'nin se- kizinci romanı... (Gayret) kitabevi tarafından neşre- dilmiştir. 384 sayfa, 250 kuruş... Son birkaç yıl için- de üstüste bir çok eser neşreden ve eserlerinde cid- di ve haysiyetli bir tahlil ve derin bir fikir örgüsü yaşatan bu çok kiymetli kadın romancımızın, küflü tenkit aynasına aksetme- miş çehresi, değerini bir kat daha arttırmaktadır. Ken- di âleminde, sessiz sadasız çalışan her gerçek kıymeti, tenkit Oölçümüzün câhil karanlığı altinda, heran biraz daha büyümekte gö- rürken, Samiha Ayverdi'yi, roman sefaletimizin beda- va şöhretleri arasında, ha- kiki ve değerli bir meç- hâl olarak taktim ederiz. KÜREK SIPORU Maarif Vekâleti Beden Terbiyesi Umumi Müdür- lüğü neşriyatından... 199 Sayfa, fiyatı yazılı değil... Türkiye Kürek (Şampiyon) larından Nevin Hassan ta- rafından yazılmış olan eser, güzel resimlerle süslü olarak, kürek sıporunun bütün fenni ve bedii taraf- larını incelemektedir. ATLAMA (Uzun ve üç adım atla: ma) isimli bu eser, yine Maarif Vekâleti, Beden Terbiyesi Umumi Müdür- lüğünün neşriyatından o- larak, Naili Moran tarafın- dan kaleme alınmıştır. 123 sayfa, 100 kuruş... TF Unkapanının yan sokaklarından birine sapiyorüz. Al.. Buradada alış veriş yolundal!.. Burası da kara borsanın ekmek şu- besiymiş meğer... Şu mübarek zekâ- mız isterse fe güzel bir iş bölümü yapıyor. Cins cins ekmekler, belediye narhından daha fazla itimada lâyik bir halde satılıp gidiyor. Tabit (kar- ne) siz... Vakit öğleye yakın olduğu için be- yaz önlüklü, ceketli lokantacının, ha- malının, başıbozuğunun yaptığı alış verişle piyasa epey işlek. Satıcılardan birine yaklaşıyorum. Muayyen kümelerle ayrılmış ekmekleri gösterere! — Kaç kuruş? Diyorum. O, cehaletime hayret ederek, dersini ezberlemiş bir talebe serbestliğile : — Birinci tayın 35, ikinci tayın 30, birinci nevi 50, ikinci nevi 40 kuruş | Diyor. Hayretler içinde fırancala beyazlı- ğında bir kilo birinci nevi ekmeğin akçesini tosliyarak alıyorum. Nefase- 334 tinin tadı hâlâ damağımda kalan ek- mek, koltuğumda, matbaaya doğru yürürken, yolcu salonunun önünde, iki jandarma arasında poturlu ve köy- lü kıyafetli bir adama rastlıyorum. Peşlerini takip ediyorum. İçeri giriyor- lar, yukarı katta Milli Korunma Mah- kemesi önünde durüyorlar. Usu'ca mubaşire yaklaşarak, adami gösterip soruyorum. O, kızgın bir hal alarak: — İstanbula 10 kilo un kaçırnırken yakalandi, epey ceza yiyecek | Diyor. Nejat MUHSİNOĞLU i i

Bu sayıdan diğer sayfalar: