26 Temmuz 1946 Tarihli Büyük Doğu Dergisi Sayfa 4

26 Temmuz 1946 tarihli Büyük Doğu Dergisi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

| HAKİKAT | BATIL İTİKAD - HURAFE - DİNDE SAFFET Bakınız, bizim dinimiz aslında neymiş ve ne zan- nettirilmekteymiş : 116 — Mânasız lâfızlarla kargacık burga- cik bir takım nüshalar yazılması, nazara karşı şunun bunun üzerine öteberi asılması, kadın- larca kocalarına hoş görünmek için bir takım efsunlar yapılması, şirktir. Bir eski pabuçta uğur arayan, buyursun : 117 — Bir şeye alâka bağlayan ve onun himayesine sığınan, o şeye havale olunur. Bakınız : 118 — Şu öldürücü yedi şeyden sakının : Allaha şirk koşmak... Büyü ve sihir yapmak ve yaptırmak... Hakkın zıddına nefse kıymak... Faiz almak... Yetim malını yemek... Savaşta düşmana arka çevirmek... Evli müslüman ka- dınlarına, gâfletlerinde, zina isnad etmek... Bakınız : 119 — Kim, yıldızların gidiş gelişinden hüküm çıkarmak için ilim elde ederse, sihir- den bir şube edinmiş olur; ve ilmi ziyadeleş- tikçe suçu fazlalaşır. Bakınız : 120 — Kuş uçurarak kehanet, şirktir. Bakınız : 121 — Ümmetim de üç şeyden tam salim olamaz: Kıskançlıktan, kötü zandan ve te- şe'ümden... Ben bu fena sıfatlara karşı size kaçacak yol göstereyim mi?.. Kötü zanna dü- şünce iş böyledir diye kati olarak hüküm vermeyin; kıskansanız da sözle veya hareket- le taarruza geçmeyin; teşe'iime düşecek olur- sanız, Allaha tevekkülle geçip gidin !.. Hurafe ve masalı, islâmlıktan başka her şeyde ve “İber yerde arayabilirsiniz : 122 — Bir takım illetlerde sirayet; ve ye et günde, kuşta, hayvanlarda şeamet yoktur Gulyabani masallları da yalandır. hun en sağlamı, dinimizdi 123 — İsimlerden, İğ seslerinden, kuş uçürmaktan, ufak taşlar atmak veya noktalar dökmekten gaibin keşfini bekleme gayreti, putperestlik ve sihirbazlık işidir. Dinimiz büllür gibi aydınlık ve bütün hurafelerden ezzeh : 124 — Gaibi keşif maksadiyle kuş uçuran eya kendi hesabına başkasına uçurtan, ke- ete kalkışan, pen yapan veya yaptıran, bizden değildir. Hem gerçek esrarın en ai hem de riyazi vüzu- # ş $ | AHLAK | YALAN - AHDE VEFA - SÖZÜNDE DURMAK? Müslümanlığın ahlâk temeli, yalanı, cinayetlerin en” büyüğü bilmektir: 122 — En büyük günahların en büyükleri, Allaha şirk koşmak, nefs katli, anneye ve babaya isyan ve yalancı şahitliktir. Bu ihtarda, bilhassa tahkik edilemiyecek mevzuların yalanları üzerinde ne ince ve derin bir yasak var : 123 — Yalancılığın en müthişi, insanın, görmediği rüyayı gördüm diye anlatmasıdır. Müslüman, yalandan korktuğu kadar hiçbir şeyden korkmaz : 124 — Aman, yalandan kaçın; zira iman yalandan kaçar! Suçların suçu : 125 — Kendisinin olmayan şey üzerinde benimdir iddiasında bulunanlar bizden değildir. Zulümlerin zulmü : 126 — Birinin şahitliğiyle masum bir müs- lümanın malı elden çıkar, yalut kanı dökür- lürse, o şahide ateş şart olur. Bizde doğruluk o kadar asli bir sıfaattır ki, sade yalan söylemekle değil, doğruyu söylememekle de ber- hava olur. İşte size butün bir ahlâk ve cemiyet sistemi: 127 — Şahitlik etmek üzere hâkim huzu- runa çağırılan adam, dâvete gitmez veya bil- diğini söylemezse, yalancı şahit mevkiindedir. Bazı Garplı milletlerin söze verdiği kıymeti biliyor- sunuz, bunun islâm malı olduğunu da bilin : 128 — Sözünde durmak, ahdını yerine ge- tirmek, imandandır. Acaba dünyada hangi ölçü bu kadar derinlere ulaşabildi : 129 — İslâmdan evvel ettiğiniz ahitlere vefa ediniz! Zira İslâm, ahde vefayı şiddetlen- dirmek gibi hiç bir şeyi ziyadeleştirmedi. İslâm- da, insanları birbirine düşürücü haller çıkar- mayınız | Narı beyza sn bir ge ve hassasiyet eraşiyie üf- lenen harikulâde e 130 — Biz air dururuz; yardımı da Allahtan bekleriz. Evet: fakat müslümanlık her hâdisenin aksidâva- sını tesbit ettiği gibi, ahde vefanın ruhunu da sımsıkı çerçevelemiştir : 131 — Bir insanın vefa etmek niyetiyle ettiği ahidden dönmesi, ahdini çiğnemek de- ğildir. Ahdini çiğnemek, vefa etmemek niye- tiyle verilen sözlerdedir. NUR HARMANI — Tertipleyen : Hikmet Sahibinin — Abdinin — Kölesi ZANA OE A 1g — amaa - Kaş x«Ok9 2 4 Me. Ez

Bu sayıdan diğer sayfalar: