June 6, 1947 Tarihli Büyük Doğu Dergisi Sayfa 4

June 6, 1947 tarihli Büyük Doğu Dergisi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

AKİKAT Sultanının ru- hunda hilim, merha- met, yumuşaklık ve tatlılık derecesi, mikyasa sığabile. cek gibi değildir. Kendilerine sihir yapan Lebid bini Âsam'a hiçbir şey söylememişler ; Örnek yıl hizmet ettim; bu müd. det içinde bana bir kerecik <Ofl» dediklerini duyma- lerini zehirleyen kadınını af buyurmuşlardı, Akrabalârına, Sahabileri- ne ve hizmetçilerine karşı gösterdikleri iltifat, ket ve tevazu, hudutsuzdu. Sahabilerden Enes bini Ma- lik Hazretleri anlatıyor : — Allahın Resülüne on dım. Hiçbir kere de «Filân işi niçin yaptın?» yahut «<Filân işi niçin yapmadın?» gibi bir infial tavrı göster- mediler. Bir hadislerinde, kölelere ve hizmetçilere nasıl mua- gerektiğini çerçeveliyorlar: «Allah, kar- İDENENİZI ÖĞRENİNİZ Tevrat ve İncil Tevrat tahrifinde, 100 senelik Yahudi esaretinin ve Hazreti Musa itikadına aykırı hareket eden Sâmeri'nin büyük tesirleri olmuş; ve her şeyden evvel, isyanlarını ve sinsi tahrif ve tahrip dehalarını öz itikatlarına kadar ulaştıran Yahudi seciyesi bu hususta başlıca rolü oy- namıştır, Bu tahriflerle Tevrat aslına o kadar uzak bir hale gelmiştir ki, bir peygamber hakkında «Şarap içe- rek kızına taarruz etti» şeklinde, en çirkin bir isnada kadar sahne olmuştur. Bütün peygamberlerde sefahat- tan, günahtan, isyandan münezzehlik ve ismet esas olduğuna göre yalnız bu cümle Tevrat'ın ne nisbette tahrife uğradığının başlı başına ifadesidir İncil'e gelince : Biliyoruz ki, Hazreti İsa'ya 25 ya- şında peygamberlik verilmiş ve kendisine yalnız 12 kişi iman etmiştir. Bunlardan biri de dininden dönmüş ve Hak Peygamber hakkında gammazlıkların en şeniine kadar düşmüştür, Hazreti İsa'nın dine dâvet şekli fev- kalâde gizli başlamış, gizli devam etmiş, gizli yerlerde karargâh kurmuş; ve neticede Cebrail vasıtasiyle ken- disine nâzil olan İncil, Hazreti İsa tarafından müminle- rine mahrem bucaklarda okunup telkin edilebilmiştir. O zamanlar İncil'in kitap haline gelebilmesi de madde- ten imkânsızdı. Urucdan sonra bu gizli telkinler yüz sene devam etmiştir ve bu arada Havariler de vefat etmişler ve İncil hâfızalardan silinmiştir, Havarilerin vaazlarından faydalanan bazı şahıslar Hazreti İsa'nın hayatı ve hal tercümesi şeklinde risaleler yazmışlardır. İşte İncil dedikleri, bunlardır. Sayısı her gün biraz daha artan bu risaleler, Kostantin'in tertiplediği İznik kongresinden sonra dörde indirilmiş ve şu anda elde mevcut dört kitap (Hanna, Meta, Lüka, Marküs) İncil olarak kabul edilmiştir. Her şey bertaraf; tek ve müs- takil olan bir vâhid dört ayrı şekil sahibi olunca, bun- lardan hiçbiri o vâhid olarak kabul edilemez. Hazreti İsa'ya Allahın indirdiği mukaddes kitap, hakiki İncil, Tevrat'tan da farklı olarak İslâm itikadınca halen büs. Ahlâk deşlerinizi, sizin eliniz altı- na vermiştir; onlara, giy- diklerinizden giydiriniz, ye- diklerinizden yediriniz, güç- lerinden fazla bir iş ver- meyiniz, verirseniz bizzat yardım ediniz |» Hususi işlerini bizzat ye. rine getirirler, bazan da onların başkaları tarafından yapılması saadetine müsa- ade ederlerdi. Yamalarını, çok defa kendileri diker lerdi. Kimseye hakaret gözüy- le bakmazlardı, İnsanlıkta sınıf ve imtiyaz farkı gö- zetmezlerdi. Allahına karşı takvâ gösteren siyahi ve burnu delik bir köleyi, takvâsında kusurlu bir Ku- reyş yücesinden üstün tu- tarlard Bir gün, Hazreti Fatıma ile halaları Hazreti Safiye'ye, şöyle buyurdular : — «Ben Allah Resülü- nün kızıyım veya halasıyım diye kendinize güvenmeyi- niz, Bunlar Kıyamet Gü- nünde size yaramaz. Size yarayacak olan, yalnız Al- laha kaf$ı iman ve takvâ. nızdır.» İş görenlere yardım et- meği fevkalâde severlerdi, Bir gün bir yerdeyken Sa- habilerine bir koyun kes- mek emrini verdiler. Birisi koyunu kesmeyi, öbürü yüzmeyi, daha öbürü de pişirmeği üzerine aldı, Ha- kikat Sultanı da odun top- lamayı üzerlerine aldılar, Kendilerine rahatsız olma. malarını, bütün bu işleri bizzat görebileceklerini söyleyen muazzez Sahabi. lerine de şöyle buyurdular: — «Sizin bütün bu işleri görebileceğinizi biliyorum, Fakat ben kendimi sizden üstün tutmak istemem. Siz çalışırken oturursam, bana mek istemez, Bir insanın, arkadaşları çalışırken ken- disi bir tarafa çekilip işten uzak kalması, bana kerih geldiği gibi, Allaha da öy- le gelir.» Abdürrahim ZAPSU Din müşküllerine cevaplar : 100 Alkış Kitabevi - Biga :4 — İki mübarek şehre (Ha- Bel derler. Buralara ecnebi sokulmadığı muhakkaktır. 2 — Hâlen . buralarda, mez- heplerinde çok müteassıp davra- için sefahata dair hiçbir şey yoktur; hattâ sigara bile içilmez. 3 — Hacca gelenler asayişten memnundurlar. Gazetemize olan alâkanıza teşekkür ederiz. Hakkı Soner - Bergama: Bi- zim vazifemiz hakkı hak ve bâ- tılı bâtıl göstermek ve bunu ssbat edecek vesikaları kiki hakla alâkalı kü- tün m müteşekkirız. S. Uy bunuzu aldık ve iyi niy Göl, ilim key cahil nin içinden tahribe kalkanların zararı, çok defa dairenin dışın- dan hücuma geçenlere nisbetle fazla oluyor. Eğer bahis mevzuu kimsenin Lütün ini fiillerini bu ölçüyle mülâhaza ceklerden biri olursunuz. İhti- amlar e ii ağır gelir. Allah, kulunu, ; bütün mevcut değildir. Abdürrahim ZAPSU 1İ ; ayrılmış gör- AB. ZAP. * K Dia. A alli) sia — dikişi desin

Bu sayıdan diğer sayfalar: