4 Haziran 1930 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3

4 Haziran 1930 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

4 Hazlrsn 1930 SON "Adliye Vekillni TELGRAFLAR ittiham ediyorum!, • • "• • • • • * 1 • • .M«HttltmHIIIHTtlttlllTI 11 ?mtttIHMtHIIII11»»I""r,.••rım ı ı ^ M ( B n ^ Asıl dost! İstanbul'un büyük memurlann dan biri vardır ki kendisile muarefem olmadığı halde eskidenberi hal ve tavru hoşuma giderd,i ala franga tabirile bana sempatik gelirdi. Geçenlerde bir yerde bu zatIa tanıstık. Dün, kendisini bir intizar salonunda beş altı kişi ile ber gördüm, selâm verdim. S«l&mıma hiddetli ve mutaazzım bir eda ile mukabele etti. Belki bir şeye canı sıkılmıştır, dedim. Biraz *onra salondan çıkarken verdiğim selâma daha bariz bir istiskal ile mukabele edince bu zatm bana karsı bir infiali olduğunu anladım araa sebebini anhyamadım. Tabiî, al dırmadım, geçtim... Akşam üstü gazetemizin koleksiyonunda bir şey ararken bu zat hakkında tenkitkâr bir yazı yazılmış olduğunu gördüm, infial ve hiddetinin sebebini hemen anla dım. Yazıldığmdan haberim bile olmiyan bu yazıdan dolayı bana mün» feil olan bu zatm zihniyeti, henüa demokrasiyi, matbuat hürriyetini anhyamadığımızı gösteren bir de lildir. Methü sena gördükçe matbuata dost, hürriyeti matbuata âşıkız; fakat tenkit ve müahazeye maruz kalınca hemen fikrimiz de • ğişir. Yanhş yaptığımız ve yanlış olduğuna kani bulun duğumuz bir işi metheden bn* muharrir veya gazeteyi her türlü iltifata lâyık görüriiz de bu yanhşımızı tenkit edenlere hemen düfman oluruz. Ayni muharrire, bizi sena ettikçe mültefit, müahaze el« tikçe abus bir çehre gösterenleri miz ne kadar çoksa gazetecmin vazifesini yaptığını kabul ederek methi de tenkiti de ayni kıymette telâkki edenlerimiz, yani matbuatın manasını anhyanlarımız o kadar azdır. Bence, daima ve her şeyi alkıslıyan meddah muharrirlerden ziyade samimî ve haklı tenkitlerini yazmaktan çekinmiyenler daha dostturlar. Dost sözü acı ilâçlara benzer, içimi hoş değildir ama şifa verir. Mülkî ve askerî tekaüt kanunu dün Mecliste kabul edildi Devlet Demİryollan memurları için yeni ahkâm Istiklâl harbinde cepheye kumanda edenlere munzam tahsisat verilecek. Meclisin tatili gelecek haftaya kaldı Ankara 3 (Telefonla) Millet Meclisi saat 3 te toplandı. mahalli sarfı olmıyan borçların kayıtlarınm terkini lâyihası kabul edildi ve mülkî askeri tekaüt kanununun müzakeresine geçilerek 22 inci maddeye kadar bilâmüzakere kabul olundu. 22 inci maddede Ağaoğlu Ahmet B. söz alarak: « Meb'usluk memurluk mudur ki tekaüdiye hesap edilsin?» Dedi. Bütçe encümeni Reisi Fuat B. cevap vererek: « Meb'usluk memuriyet değildir ve biz böyle demiyoruz, dedi. Meb'uslukta filî hizmet olduğu için nazarı dikkate almmıştır.» rarı vaki olduğu ve işbu talep ve kararlar üçüncü madde mucibince tatbika iktiran ettiği halde tahsis muamelesi mer'iyet tarihlnden sonraya kalmış olanlara, 3 Aile efradından birinden diğerine naklen veya iadeten tahsisini icabeden bir hal olup ta muamelesi mer'iyetten sonraya kalmış olanlara verilmesi icabeden tekaüt ve yetim maaşlan eski hükümlere göre tahsis edilir. Ve bunlar hakkında 1 haziran tarihlnden itibaren bu kanun hükmü tatbik olunur. Muvakkat madde 6 Filen 30 sene hizmet eden zabitlerle askerî ve mülki memurlardan tekaüt olanlann 58 inci madde mucibince tahakuk eden ikramiyeleri 930 bütçesinden verilir. 2 sene zarfında müracaat şartile cezalara uğramış bulunanların yetim ve dullanna mezkur kanun hükmüne tevfikan tebeyyün edecek istihkaklan verilir. Bu müddet zarfında müracaat etmiyenlerin haklan sakıt olur. İsmet Paşa'nın teklifinden istifade edenler Ankara 3 (Telefonla) ismet Pş. Hz. tarafından bugün Mecliste teklif ve kabul edilen takrirden Kâzım Karabekir, Ali Fuat, Ali İhsan, Nurettin ve Refet Paşalar istifade etmektedirler. [Birinci Sahifeden Mabait] meb'usluk dü.şer. Hakikat böyle iken zatı âliniz o lâyihaları Mahmut Esat Beyin arzuhali dairesinde Adliye? e veruıeğe mecbur bir memura yazılmış olmak üzere kabul ettiniz, bu esas dairesinde bir iddianame ile işi mahkemeye verdiniz. t Kanonun tarifatı dairesinde bir ihbarnamede söylenen sözlerden dolayı yapılacak takibat onu veren aleyhine değil, ondaki sözler kimin aleyhlnde i$e onun aleyhine yapılmak ve o kimsenin men'i mohakeme veya beraet istihsali halinde olbaptaki kanunî hücceti ele alarak ancak o zaman ihbarnameyi veren aleyhine iftira davası açabilmek ve buîiu tut lurabilmek için de evvel beevvel o 5'ıbarnameyi yazanın ligarezin ve a!âkadann suçsuz olduğunu bilerek ızrar ka^tile yazdığım isbat eylemek mecburiyeti kanunî bir mütearife ve bulunan o hâdise için gösterilmiş olan şahide sorulmasmı muhakemede bihakkln talep ettiğim sırada bana zahir olmadığınız gibi bir mahkemenin «Bir kere ıtlak üzere» verdiği bir kararı yanlış ta olsa ancak mafevk mahkeme bozabileceği halde sorulması berveçhi beyan mahkeme kararına makrun bulunan sualin şahide sorulmasını talep ettiniz. Vaziyetteki hatalara kısmen olsun bir nihayet vermek maksadile kanunun talep ettiği manada blr ihbarname (verme) min Mahmut Esat Beyin biraz olsun kanunî yola girmesine yardım edecegini düşünerek bu kadar haksız badirelerden sonra ona bu iyiliği yapmak ve memuriyetinizi eldeki davada esastan tenvir ve Ahmet B. Meb'usluk memurluk hesabında itibara alınacak müddetler değildir. Bu hususta teşkilâtı esasiye bu kanunda yazılı olanlardan ibarettir.» gayet sarihtir. Kanun meb'usları me Yeni bir teklif murlnktan menetmlştir. Bu hnsuslar Bu madde de kabul olunduktan sonra da meb'uslar murakabe vaziyetini haiıdirler, memur olamazlar. Bu prensibe kanunun hey'eti umumiyesi reye konuriayet edilerek maddî fedakârlık yapıl larak kabul edilmiştir. Son maddenin müzakeresinde Hasan Hakkı kaza sahibi makamlaması, binaenaleyh bu maddenin reddi Fehmi B. (Gümüşane) söz alarak hazi rın ihtilâflarında hüküm lâzımdır. ne ile alâkasını kesmek istiyen müte Mecliste derdesti müzakere bir kanun Hakkı Tarık B. Bu hususta Ahmet kaitlere bir kaç seneliği birden hazine lâyihasına göre nmum! mahkemeler, Beyle hemfikir değilim. Filhakika teş bonosu şeklinde verilerek mukabilinde karar hâkimleri, müstantiklerle idare kilâtı esasiye kanununda meb'oslnkla bunlann hükumetten arazi almalarmı heyetleri ve salr kaza salâhiyetinl halz memurluğun birleştirilmiyeceği yazılı teklif etti. Maliye Yekili Saraçoğlu Şükdır. Meb'uslarda murakabe vaziyeti varmakamlar arasında vazife vşesalâhiyet rü B. cevap vererek: dır. Bu fıkra, bu mahzurlara meydan « Bu mes'ele çok mühim ve şayanı sebebile hâdis olcak ihtilâfların halli verilmemek için konulmuştur. Bu fıkra Temyiz mahkemesi ceza heyeti umumiUe tekaüt kanunundaki bu madde ara tetkik bir mes'eledir. Müsaade buyur yesine aittir. sında hiç bir alâka yoktur. Eğer meb' sunlar da tetkikat yapalım. İcap ederse us, meb'usluğunda da ' düşünüldüğünü ayrıca bir kanun lâyihası hazırlar ve thraç edilecek uyuşturucu nazan dikkate alırsa, yarın meb'us ©la Meclise geliriz,» dedi. mevat masa bile tekaüt maşını alacağım diye Bütçe encümeninin kanuna Diğer bir kannna nazaran memlekette buradaki murakabe vazifesini daha büilâve ettiği maddeler imal edilip harice ihraç edilecek uyuşyiik bir itina ile yapar. Bütçe encümenince tekaüt kanuna turucu maddelerin ne miktarda, nereye, Ağaoğlu Ahmet B. Hakkı Tarık B. na SB maddeler ilâve edilmiştir: kimin namma ve hangi vasıta ile göndiyorlar ki meb'uslara bu hak verilmezMuvakkat madde 3 Devlet demir derilecekleri nihayet ihraç gününe kadar se memuriyete arzu kalmazmış. Bu en yolları teşkilâtı kanununun muvakkat dişeler burada söylenebilir. Hakikat sa 5 inci maddesi mucibince tekaüt aida bu mevadı yapan imalâthane ve fabrihasında bunun bir kıymeti olup olma tı vererek demiryollar idaresince istih ka sahipleri tarafından vaki bir ihbardığını Hakkı Tarık B. iyi bilir. Millet dam edllmekte olanlar hakkında aşağı name ile mahallin en büyük sıhhiye memnruna bildirilecektir. bunları zorta mı meb'ns yapıyor? Nerede daki şekilde muamele yapılır: olur böyle? Bu mütalealar varit değil , A Hizmet müddetleri 24 sene ve daIstanbul balikhanesinin dir. Meb'us olan bir zat bu şeraiti bilir. ha riyadeye baliğ olanlara 11 ağustoe müzayede resmi Memuriyeti ima edecek her hangi bir tarihli kanunla tadilât mucibince te Mecilise gelen bir fıkrai tezyiliyeye hal meb'uslukla kabill telif değfldir. kaüt maaşı tahsis olunur. Ve bu maa göre belediye vergi ve resimleri kanuMeb'usluk mühim ve şerefli bir vazife şm bir seneliği aynca ve bir defaya dir. Meclisin böyle endişelerle müceh mahsns oimak üzere ikramiye olarak nunun 22 inci maddesinde muharrer hez olacağına hiç kani değilim. Bu fık verilir. dellâliye resminden Istanbul balıkhane ranın tayyını hey'eti umumiyeden rica B Hizmet müddetleri 2025 sene a müzayedelerinin istisnası esasen Düyuederim. rasında bulunanlar 25 sene hizmet et nu Umumiye için vaıedilmiş olup hâlâ miş addîle A fıkrası mucibince tekaüt istifasına devam edllmekte olan bn resAhmet Beyin teklifi maaşı tahsis olunur. min refine kadar caridir. reddedildi C Hizmet müddeti 15 sene ile 28 Hakkı Tarık B. Maddenin kabulü sene arasında bulunanlara 25 sene üzeEczacılar Etibba Odası muvafıktır. Bu madde teşkilâtı esasiye rinden hesap edilerek tekaüt maaşuıın ahkâmına tabi kanununun ruhuna ve küdsiyetine mu beşte birinin tenzili suretile tekaüt maGene Meeliste derdesti müzakere buhalif değildir. açı tahsis edilir. unan bir lâyihaya göre etibba odaları İsmet B. Çorum Ben de aynl raö Ç Hizmet müdeti 15 seneden az omıntakalarında san'atım icra eden her taleadayım. lanlarıo sene kesirleri tamam sayılmak Bunu müteakıp fıkranın tayyma dair uzere memuriyette bulundukları beher eczaeı oda intihaplarına iştirake ve odaAğaoğlu Ahmet Beyin verdiği takrir sene için iki maaşı asli hesabile ikrami lara dahil olmağa mecburdur. Etibba reddedilerek madde kabul olundu. ye verilerek hazine ile alâkaları kesilir. odaları haysiyet divanlarına birer eczaeı tsmet Pş. Hazretlerinin bir D C. B. A fıkralarındaki tekaüt aza intihap olunur. Eczacılar hakkında maaşlarile B fıkrasmdaki ikramiyeden tabip, diş tabibi, ve dişçfler hakkında olteklifi Düyunu umumiye bütçesinin hususî duğu gibi inzibatî cezalar tayinine hay25 inci maddeye gelindiği zaman Ma tertibinden verilir. siyet divanları salâhiyettardır. Bunlar latya meb'usu İsmet Pş. Hz. kürsüye Muvakkat madde 4 929 senesi ga hakkmdaki hükümler aynen carridlr. çıkarak bu maddeye şu fıkranın ilâveŞu kadar ki eczacıların san'atların yesine kadar tahsis edilmiş tekaüt, itam sini teklif etti: icradan menedilecekleri müddet 3 ayı ve eramil maaşından 100 kuruşa kadar «Istiklâl harbi esnasmda ordnya veya olanların 10 seneliği ve aile meyanında tecavüz ederaez. Âli haysiyet divanı kakolordudan büyük cebheye kumanda etbulunan erkek çocuklara 19 yaşmı, kız rarile muvakkaten san'atini icradan mîş olanlardan tekaüt plmuş bulunanların almakta oldukları tekaüt tahsisa çocuklara 25 yaşını ikmale kadar ta menedilen eczacılar bu müddet zarfında miktarı san'atlarını icra edemezler. Âli haysiyet tına ayda 150 lira zammolunur. Bun hakkuk edecek müddete ait tahsisatı fevkalâde kararnamesinde lardan Vekillik yapmış olanlar iki ci divan karan alâkadarlarca malum olmak hetten de tahsisat almayıp yalnız faz maayyen zammîle beraber defaten veril üzere ilân olunur. 2 md maddeye riaye mek ve hitam bulmamış muamelelerin etmiyen eczacılar 5 ilâ 50 lira cezayı la elan elhetin tahsisatını ahrlar.» Bn fıkra 25 fnci maddeye ilâve edi sabık hükümler dairesinde mahsubu ifa naktl ile, san'atım icradan menedildiği lerek kabul olundu. Müteakıp maddeler edilmek suretile tesviye olunur. halde yapanlar 50 llradan aşafı olma bilâmüzakere kabul olundu. «Bu kanu Muvakat madde 5 Bu kanunun mak üzere ağır para cezası ile tecziy nun nejşrinden sonra yapılaeak tahsis mer'iyete girdiği tarihten evvel 1 vefat edilirler. lerde mütekaddim zamana ve taalluk vuku bulduğu halde yetim maaşmın tahetse de 25 seneyi ikmal için müessir ola sisi meriyetten sonraya kalmış olanlara, Meclisin tatili teahhur etti eak fili hizmetler ve tekaütraaaşlannuı 2 tekaüt talebi veya tekaüde sevk kaTürk Bulgar ticaret ve seyrisefafn Edebî roman tefrikamız: 48 Meb'uslukla memurluğun farkı hamnameyi yazıyorum. A Adliye Vekili Mahmut Esat Bey Adliye dairelerine, mahkemelere müdaanun, usul, emsal hep bu merkezde bu hale etmistir, mevki ve nüfuzunu sui isunduğu halde Cumhurreisliğine de de timal etmistir. İcrada tekemmül etmiş ğil, Gazi Hazretlerine yazılan ve tarafı ilâmlan durdurmuştur; hâkimlerin takızdan Adliyeye vermeğe mecbur bir dir hürriytlerine tecavüz etmistir. Kamemura verilmlş ihbarname telâkki edi nunsuz tevkiflere göz ynmmuştur. n bu evrak elinize gecer geçmez Mah B Adliye Vekili Mahmut Esat Bey mut Esat Beye bir müzekkere çekerek mahkemeleri tesir altında bırakmak üendisinden kanunen kendisinin takip zere hareketlerde bulunmuştur. Bir gün dilmesi için kanunî yola müracaat et bir mahkemeyi lâğv ertesi gün ayrı reis mesini talep etmediniz. Kanunun muk ve hâkimlerle ayni mahkmeyi ihya etzası bu olduğu halde bu yapılmadı. mistir. Şahitlerin celsenin küşadmda ununla da iktifa olunmıyarak ayni ev mahkemeye takdim ettiğim istidadaki şa •aka müsteniden, ve Mahmut Esat Beyin hitlerdir. [Teşkilâtı esasiye 55, 54 ve ;alebine tevfikan onun yerine benim ceza kanunu 72] müşarünileyhi bu ağır ıleyhime takibat yaptınız, dava açtınız. töhmetlcrle itham ediyorum. Ancak ma3 Muhterem mahkeme ilk celse ni nen kör ve muhakkak riyakâr ibnüzzaayetinde şahit dinlemeğe karar verdi. manlardır ki bu samimî ve fedakârane iu karar ıtlak üzere idi, ve öyledir. Mu hareketi hükumet otoritesine münafi ve akemeyi müteakip günde Mudanya' Cumhuriyet prensiplerlne muzır addeydın, Bilecik, Eskişehir, tstanbul ceza derler. Davam bilâkis hükumeti kuvvetmahkemelerine bn yolda istinabe vara lendirecek, Te Cumhuriyetin varlığına aları gönderildi. Sonra bunlann yerine, senet teşkil edeeek bir davadır. Mahmut ahitlere ancak şunları sorunuz diye rü Esat Bey pek âclz bir faniden ibarettir. alannda bile görmedikleri bazan tam Gazi Hazretlcrmin aziz şahıslanna takübut halinde de suç teşkil etmiyecek dim edilmiş ve tarafı âlilerinden muhtelan, bazan lâyihalarımda nam ve nişan rem Başvekillerine tevdi buyurulmuş oları bulunmıyan bazan da lâyihalanmda lan hususi bir mahiyetteki lâyihalarım tadat edilen suçlan anlatmağa medar Mahmut Esat Bey tarafından mahkemeikâyelere mebni sualleri bazan da tev ye ve dolayisile âleme maledilmiştir. Kaih edilen zevat ve istinabeye memur nunun tarifatı dairesinde tanzim ve immahkeme tarafından anlaşılmıyan ve za ve elinize bizat verdiğim işbu ihbarnaizah olunamıyan sualleri havi zatı dava me üzerine iktiza eden muamelenin bigayrimutabik yeni istinabe varaka hakkın ifa edilmesini beklemek hakkunarı gönderilmek, gibi zühuller oldu. dır. Gerçi zatı âliniz bunları mahkemede 4 Mutena makamınız mutlaka diniediniz. Duyunuz ve bunlar zapta da hakkı aramak ile mükellef iken sorul seçmiştir, bu kadarı da lâyihamda olması hatta mahkeme kararına iktiran masaydı dahi makamının tahrik icin den sualler nasılsa yanlış yere, yanlış kanunî ve kâfi sebepler olabilirdi. Fakat ir kimseye, yanluş bir surette sorulduğu mademki onlardan dolayı hukuku âmme gayet mütebariz bir halde tahakkuk e davası tahrik etmediniz, işte böyle ayrıca derken muhtelif yederde, muhteüf za ve sarab^ten ittiham ediyorum!.. manlarda ika edilmiş muhtelif hâdiseBilves.ie hürmetlerimi arzederim, eere müteallik suallerin hem doğru olaak, hem de ber birinin ayrı bir taâdise fendim. ye teferruu cihetile o hâdiseye müttali Haydar Rifat Prag sefareti Kibrit inhisarı Ankara 3 (Telefonla) Sabık Ankara 3 (Telefonla) Kibrit hariciye müsteşarı, elyevm Tokat 1 tnhisanna talip olan İngiliz grubu meb'usu Şevki B. Prag sefaretine mümessillerile müzakerat devam tayin edilmiş, meb'usluktan Utifa etmektedir. Teferrüat üzerinde ceetmistir. reyan eden ve nihaî safhaya gelen Dahiliye Vekili Ankara'da bu müzakeratın bir iki gün içinde Ankara 3 (Telefonla) Istanbul'a intacına intizar ediliyor. Mümessiller bugün muhasebei ugiden Dahiliye Vekili Şükrti Kaya Bey bu sabahki ekspresle şehrimize avdet mumiye müdürü umumisi ile bir etmiş, istasyonda istikbal olunmuştur. saatten fazla göriişmüşlerdir. Mu kavelenamenin cumartesi günü imM. Risfin tetkikatı Ankara 3 (Telefonla) Malî zası kuvvetle muhte^°ldir. mütehasm M. Rişt tekikatına deÂli iktisat meclisinde vam etmektedir. M. Rişt tetkikatım Ankara 3 (Telefonla) Âli ikbir hafUya kadar ikmal edecektir. ti.a^ meclisi encümenleri tediye muvazenesi ve ziraî kredi mes'e îngriliz KraFınm günü Ankara 3 (Telefonla) Bugün lelerini tetkik etmektedirler. Cu İngiliz Kralınm yevmi mahsusu martesi günü meclis heyeti umumidolayisile sefaretanede bir resmi yesi toplanarak bu tetkikat üzerinkabul yapılmış, erkânı hükumet de müzakeratta bulunacaktır. Ankara tzmir telefonu ten bir çok zevat hazır bulunmuşAnkara 3 (Telefonla) Ankara İztur. Gece bir de suvare verilmiştir. mir otomotik telefonu levazımınm bu muahedesi ile Türk Macar muabedesi seneki posta telgraf bütçesile alınma sına gayret edilmektedir. Ankara oto Heyeti Vekileden Meclise sevkedilraiştir. matik telefonunun 3 üncü bir tesisat le Devlet Bankası lâyihasının müzakeresine vazımı Haydarpaşa'ya gelmiş, peyder ancak perşembeye başlanabileceği için pey Ankara*ya sevkine başlanmıştır, Meclisin cumartesi veya pazartesi günü Hariran ortasında montaj ameliyesin yaz tatiline karar vermesi muhtemeldir. başlamak kabil olacaktır. Demek ki hayatta, bazı saadetler var ki, kendi felâketi pahasına dahi oba, insan, zevkle, hazla, minnetle karşıhyordu. Bunlar, Necil Sabit'in tamamile meçhul olan zevklerdi. Kadından çekinmek, korkmak, onların kahkahalanna, sozlerine dikkat etmek, Necil Sabit için, yabancı, aykirı şeylerdi. Bunlardan bahsedilmesine bile tahammül edemez, omuz silkerdi. Ahlâkı mı değişiyordu? Fakat, müsteki değildL Yıprannuş zevklerin, hazların bir posa iğrençliği vermeğe başhyan tatsızlığı, kalbini ve sinirlerini o kadar yoruyordu ki Necil Sabit, zevk ve eğlence namını alacak, addedilebilecek her şeyden bucak bucak kaçıyordu. Göz ucile Reyhan'a baktı. Onun cırlak, yırtık kahkahalarile Zeri n'in, henüz keşfedilmis mechul âlemlere mensup sihirîi bir kuşun şakımalarını andıran kahkahaları arasında hiç bir münasebet var mıydı? Necil Sabit, bu iki toy genç kızın karşısında, adeta alık olmuştu. Söyliyecek söz bulamıyor, kafasını yordukça da tutuklaşıyordu. Zerin, mendilini gözlerinde, dudaklannda gezdirdi, yalvaran bir bakışla Necil Sabit'e baktı: Ama, gücenmiyeceksiniz, Necil Bey! Necil Sabit, genç kızın bakışı altında eriyivennişti: . Rica ederim, Zerin Hanım! Cazbandın çaldığı tangodan, sizin plâklannızı hatırladım. Benim plâklarımı mı? Sündüs tekrar kaşlarını çattı: Zerin! Zerin bir çocuk isyanı ile sil • kindi: Ne var, abla? Necil Bey, müsaade ettiler. Hem bunda bir fenalık yok ki... Necil Sabit, müdahale etti: Şark musiki Cemiyeti konserlere hazırlanıyor Cemiyetin orkestrasmı teşkil eden gençler Şark Musiki cemiyetinin orkesintM vereceği konserler için hazırlanmağa başlamıştır. Orkestra Kadiköy'ündeki cemiyet merkezinde maruf Garp bestekirlarınm eserleri üzarinde provaya devam ediyor. Orkestra şefi Eşref B. ciddt bir gayretle çalışmaktadır. Orkestra yakında ilk konserini verecektir. Cemiyet amatör bir teseknl olduğu için tstanbul'daki amatör musikişinasları davet etmektedir. Bırakınız, Sündüs Hanım, bunda gücenecek, darılacak, ne var? Zerin'e döndü, teşvik eden, cesaret veren, bir tavurla başım salladı: Evet, Zerin Hanım?... Sizin, hiç alafranga plâklarînız yok mu? Ne zaman, köşkün önünden geçsek, hep alaturka ha valar duyuyoruz. Hep gazel... Hep zurnalı, dümbelekli... Necil Sabit, kirpiklerini oyna tarak, doğruldu, gayriihtiyarî ağ zından döküldü: Gazel mi, zurna mı? Hayreti, o kadar tabiî idi fc}, Zerin, muzaffer bir eda ile kardeşine göz kırptı: Nasıl, Necil Beyin haberi yoktur. Onları çalan Necil Bey değildir, demekte haklı değil mi imi • şim? * Mabadi vatm KALBİMİN SUÇU • Muhakkak, Sündiis Hanım, muhakkak... Kadınlar, kadınlann tuvaletleri ile alâkadar olurlar. Halbuki bi zim, alâka uyandıracak bir kıhğımız, kıyafetimiz yok... Sade, bir spor kıyafeti! Halbuki siz... Necil Sabit, yorgun yorgun gülümsedi: Tanımıyorum, Sündüs Ha nım... Cazbant; «Menare», «Gül tango», «Hanımeli» ve saire gibi bir uydunna isimlerle, alafranga çeşnisi verilmiş «Arnuvo», «Asrî» bir «Tango mülzi» çalıyordu. Zerin, bir yudum aldığı limona man oldu. Sündüs, kardeşînin kolundan çekiyor, yavaş sesle azarlıyordu: Zerin! Ayıp artık... Necil Sabit'in mahcup bir tavurla sükut ettiğini görünce: Yazan: MAHMUT YESARÎ İhtimal ki hatınnıza bir şey gelir. Dedi. Emin olunuz Necil Bey, tayı püskürmemek için, mendilini Zerin'in münasebetsizliği sadece... dudaklarına götürdü. Gülüyor, güGülmekten gözleri yaşaran, yalüyordu. nakları kızaran Zerin, mendilini Sündüs, ayiplar gibi baktı: ağzından çekerek uzun bir nefes Zerin, ne oluyorsun? aldı: Necil Sabit'e döndü, özür dili Bazan sinirim tutar, öyle güyen bir tavurla: lerim ki... Aman, bu kızın densizlikle Necil Sabit, genç kıza baktı, yari!.. DedL şaran gözleri tatlı bir parlaklıkla Zerin, ablasının ihtarına rağmen ışıldıyor, kızaran yanaklan, içi ekahkahalannı tutamıyordu. Necil zen, bayıltan ebrulerle kamaşıyor Sabit, büsbütün meraka düştü: du. Her ne için, her ne maksatla Rica ederim, ne var? gülmüş olursa olsun, gözlerine bu O, genç kızların Reyhan'ı tanı nefis tebloyu hediye ettiği için Nedıklannı, kendisile münasebetini cil Sabit, Zerin'e karşı, o zamana duyduklannı, bildiklerini zannet • kadar hiç tatmadığı bir minnet ve mişti. Sorduguna soracağına piş teşekkürle bakiyordu.

Bu sayıdan diğer sayfalar: