19 Ağustos 1930 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 1

19 Ağustos 1930 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 1
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

YECTIVCI SENE N" 2 2 5 7 Haçmuharrlri YUNU8 İDAREHANEit: i)5\Ui]uuınuıuiu karşısında dairei raahsasa 'lelgraf: İstanbul Cumhurivet Posta kutusu: N° 2 4 6 . Başmuharrlr : 2366 • Tahrlr müdUrü . 3230 müdürü 2365. Kitap kısmı 472 İ m h u riyet IIHIIIIIMMIIinlinilMIIIIIIIIIIIIMIIIIMMIHIIIIIIIIIIIIIHIIIMIIIIIIIIIMIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIMMIIIIIII SALİ 19 AGUSTOS ABONE ŞERAİTt MODDET: jTORKİYE fÇİM | HARİÇ İÇİN 750 Kr. 1450 Kr. i 400 Kr. j 800 Kr. j İ Seneliği : 1400 Kr. ; 2700 Kr. I 6 Ayhğı \ 3 Ayhğı Nflshası her yerde Yeni Fırka Şehir Meclisi Intihabatına İstirak Edecek llllltllllllllllllM e 5 Kuruştur = Izmir'in üzümü Evvelleri ticaret malı olarak hemen hemen yalnız İzmir ve havalisinde yetişen çekirdeksiz üzümlerimize son senelerde ikî rakip peyda oldu: Avustralya ve Girit. Aydın incirlerimize muadil incir yetiştirebilmek üzere Kaliforniya'da da yirml yirmi beş senedenberi çahşıldığmı biliyoruz. Amerika'nın ağaca çlçek gibi bakmağı bilen bu muhitinde şekil ve manzara itibarile Aydın'ınkller kadar ve hatta bazan daha güzel incir yetiştirdiler. Fakat iklimin temin ettiği nefaseti elde edemediler. Eğer incirde hâlâ rekabetten azade mevkide bulunuyorsak bunu incir yetiştiren mıntakalanmızın taşına, topraeına ve havasma borçluyuz. Nitekim iizümde hal böyle değilidir. Üzümde rakiplerimizin bize muhtelif cephelerde takaddüm etmeğe basladıklannı endişe ile görüyoruz. Evvelâ nefasette Girit üzümleri cümleye takaddüm etmiştir. Bugün nefasette Girit çekirdeksizleri birinci geliyor ve "cZO 30 fazia fiata satılıvor. Avustralya ile tzmir Girit'ten sonra geliyor. İzmir'de bana sövledigine gore Girit'te cekirdeksizleri ra7aki bairlarına asılamak suretile yetistirdiklerinden büvük taneler elde etmeee muvaffak olmmiardır. Bu büyiik taneli üzümlerin terbiye ve ihzanna pek zivade dikkat edildigi de anlaşıhyor. Nefasette faikiyetin sebebi bnrada. ^vustralva'da üzüm mahsulünün imkânın son haddine kadar ivi elde edilehilmesi icin fennin biitün icaplarımn tatbik olunduğuna şüphe yoktur. Bu rekabette ıreri kalmamak icin takip edeceeimiz hattı hareket kendiliğinden meydandadır. İncirde olduçu gibi üzümde dahi tabiatin müstesna fevzine mazhar olmuş iklimlere malikiz. Bilhassa bu mahsulde tabiatin fevzine aklm bulup cıkardığı tedbirleri de ilâve etmekliğimiz lâzım. Bu işlerin bizde henüz ciddiyetle nazarı dikkate a'mdıih voktur. Bu gidişle alınamaz da. Bereket versin vauılacak şeyler hic te zor. hele asla muhal seyler değildir. Elbet bunları yapacağız ve bize bunI T I vatıtırabilpcek vollara eideceğiz. Bunları yaptığımız zaman üzüm mahsulü üzerindeki asırlık mevkiimizi ilâ nihaye muhafaza edip gideceğimize şünhe yoktur. Buçünun ziraati bir fen haline yükselmiş oldueunu bilîvoruz. Bilhassa ü7Üm çibi nazik ve nadir bir raahsul üzerinde mes'elenin bfitün bütün fennî bir mahlyet almıs olduihınu srörüvoruz. İste ÜTümcüIüçümüze biz de fennin gösterdi*i bu şeraiti tatbik edeceğiz. Bağları en fyi üzüm mahsulü verir bir halde vetistirmek icin elimi'deki feyizli tabiate insan eli ile ilâve edeceçimiz şeyler nelerden ibarettir? Bunlar öyle uhtesinden gelinmiyecek buyük işler değil. Hatta şimdiki bağcılığımıza şlmdi verdiğinden daha nefis ve daha mebzul mahsul verdirmek bizim kendi elimizdedir. İzmir'de erbabından icra ettiğimiz tahkiklerin ve kendi gözlerimizle yaptığımız müşahedelerin verdiği basit ve kolay kanaat bu olmuştur. Sun'î gübrenin bağcılıkta en büyük rol oynıyan bir amil olduğu üzerine parmak konulacak ilk hakikattir. Rakiplerimiz bağcılıkta suni gübreyi mebzulen kullanıyorlar. Bizde ise bu kimyanın istimali henüz devede kulak kabilinden az bir şeydir. Butün İzmir ve havalisinde bağcılığımızm o da yeni yeni kullanmağa başladığı sun'î gübrenin bir kaç bin çuvalı geçmediğini ve halbuki Avustralya'da bağcılığa sarfolunan bu metaın milyonlarca ton (yanlış okumıyorsunuz • Milyonlarca ton!)miktarında olduğunu söylersek bugünün bağcılığına kuvvet veren ilk bir maddede ne kadar geri olduğumuzu anlarsınız. İzmir'de kendi bağında sun'î gübre kullanan Kadı oflu ailesine mensup bir zatm : Kim isterse gelsin baksın, bu yüzden benim bağım hem herkesinkinden daha iyi. hem herkesinkinden daha fazla mahsullü! Diye hasbî propaganda yapmakta olduğunu işittim. Takdirlere lâvık olan bu himmetin hükumetten üzümcüler teskilâtma kadar umumf bir mahiyet alması istenllir. Fethi Bey Yalova'ya Yeni Fırka ve "Taymis,, EDITION PERSONAl ııiMiııtııtıııııııııiMiııiMiıııiHiıııtıııntmmiMmmıumnııııtıııiMHttııiMiiMiıtmınmtmıııııınıııııııııııniN ' S. F. Lideri: Ismet Pş. nın 5 sene mevkiinde kalacağını nasıl keşfettiğine hayret ediyorum diyor Makbule Hf. nin de iştirak ettiği dünkü içtimada Belediye ıntihabatına iştirake karar verildr Serbest Cumhuriyet fırtçtiltiaa Makbule kasının Nazlı Handaki merkezinde dün de sabahtstanbul,tan aksamın geç saatlerida buluan erkânı, dün ne kadar süren hummalı Fethi B. in riyasetinde içbir faaliyet vardı. Lider tima ederek teşkilât işleFethi B. öğleden sonra rini görüşmüşlerdir. Bu Büyükdere'den fırka içtimaa Gazi Hz. nin merkezine gitmiş ve bir hemşireleri Makbule Hf. çok ziyaretler kabul et nin muhibbelerinden  • mistir. dile H. da ikinci kadın Fırka kâtibi umumisi aza olarak Serbest CumNuri, Ağa oğlu Ahmet, huriyet Fırkasına iltihak Ankara meb'usu Talât B. etmiş ve dün fırka mer lerle dün Yalova'dan gekezine gitmiştir. len Erzurum meb'usu Tahsin B. de fırka mer Taahhütname kezinde teşkilât işlerile Perşembe gününden imesp'ul olmuslardır. tibaren yeni fırkaya aza Dün yenî fırkada gtfrükaydına başlanacaktır. len zevat meyanında HaFırkaya kaydedilmek lil Pasa, sabık iskân umuistiyenler, şu varakayı mî müdürü Hacı Mehmet, Dün aksam baloya giden S. C. F. Lidei Fethi B. imza edeceklerdir. sabık Cemiyeti Belediye azasından rake karar veren Serbest fırka, «.Lâik bir Cumhuriyetçi ve milliZiya Molla B. lerle diğer bazı ta namzetlerini pek yakında tesbit ve yetçi sıfat ve kanaatile Serbest nınmış simalar bulunuyordu. Fırka ilân edecektir. Bu meyanda Ziya Cumhuriyet fırkasımn programım rüesasile görüşen zevattan bir kıs Molla B. in de bulunacağı söylenbenimsedim ve bu programm humının yeni fırkaya intisap arzusun mektedir. sul bulmasına rey ve fikrimle çada bulundukları anlaşılmıştır. Ziya Monla B. : « Ben fırkanın tabiî azasında lışacağımı taahhüt ederim.y> Ziya M.olla B. ne diyor? ( Mabadi 4 üncü sahıiede Yeni belediye ıntihabatına işti nım» demektedir. İMti LONDON, ' THURfeDAV AUGUfci' ' 14 1930 PERSONAL (conllnued) | LEGAL NOTICES. PERSONA^fconllnuuJ) Taymis gazetesi mühim bir baş makale neşrederek Türkiye'deki malî buhrana, hükumetin düçar ol duğu müşkülâta, yeni fırkanın nasıl \ doğduğuna dair tahliller yapmakt adır. Bilhassa Gazi Hz. nin telâkki S Ierile siyasî vaziyetin nezaketine a it kısımları şayanı dikkat olan bu Hf. makale ikinci sahifemizdedir. *» İngiliz gemileri dün geldiler ve gittiler! Amiral Davies'in dünkü ziyaretleri ve bir ziyafet Ağaoğlu Ahmet B. şeker inhîsarına çatacak mevkide değildir! Bizzat Ahmet B., bu inhisnrın son gününe kadar meclis idaresinde bulunmuştur İlmî görüşler Tuna'ya ve Romanya'ya gideceğini bir muharririmize demiştir ki: yazdıfunız bir kruvazor ve iki torpitodan Çok guzel bir şehir olan İstanbul'a murekkep İngiliz filosu dün sabah lima görduğümden Ecnebi mütehassıslar celbet dolayı çok bahtiyanm. mek, ancak mühim bir şartla] nımıza gelmiş ve top endahtı suretile Fakat programımız dolayısile pek çabnk şehri selâmlamıştır. İnçiliz amiralı M. muvaffakiyet temin edebilir: ayrılmak mecburiyetinde kalıyorum. B o D. Davies İngiltere sefareti erkânı taraEcnebi mütehassıslarının lifından karşılanarak kendisine be gün (dun) saat üçte Romanya'yı ziya yakatine kat'i surette itimat e] yani hoşamedi edilmiştir. Amiral ret etmek üzere Kostence'ye hareket edilerek onları mesailerinde teş] Davies sabah saat dokuz buçuk deceğiz. Bir hafta sonra İstanbul tarivik etmek ve serbest hareketle] ta Vilâyete gelerek Vali vekili Mu kile memleketimize avdet edeoeğiz. rine imkân vermek... hittin Beyi ziyaret etmiştir. Muhittin Aviral Davies Karadenizde İngfftc * Bey de öğleden sonra Curacau kruvazör renin bir ussu bahri tesis edeceftne î tdareyi memurların mes'uli • 1 rune giderek amirala iadei ziyaret et dair olan haberi tekzip ederek demiştir î yeti idraklerine istinat ettirerek 1 miştir. ki: 0 asrilestirmek, ve basitleştirmeklL Dün saat birde Amiral Davies ile ma c Boyle bir üssti bahri tesisi esasen ^lâzımdır. î iyeti zabitanı şerefine İngiliz sefareti tabeynelmliel muahedelere muhalifttr. Bis A *** f rafından bir ziyafet verilmiştir. Bu ziRomanya'yı sadece ziyaret içi» gidiyo'« , . . f yafette Erkânı harbiyei umumiye namı•f Türkiye'de yeni inşa edilmişh. na kaymakam Asım ve Bahriye kuman ruz.» İngiliz gemileri dun öğleden sonra t) yolların «yol» vasftna lâyık ol& danlığı namına binbaşı Ali Rıza Beyler j hazır bulunmuşlarıdır. Karadenize hareket etmişlerdir. Cura^ § madıklarım bizzat kanaat ede h coa kruvazörü 1923 senesinde bir defa Amiral Davies'in beyanatt ^ rek gördüm. £ Amiral Davies dun kendisiie gorüşen ( Lutjen sahıfeyi çeviriniz ) Idare makanizmasında her\ zait mesai, masrafı muciptir. İngiliz Amiral gemisi ve Amiral Da vies'in ziyaretlerinden c.r int^ba Facİa ve curum iyi, ıyı ama Sonra üzümü yani üzüm bağlartnı hastalıktan koruyacak ilâclara sıra eelir. ki bunlpr da klâsik obrak helli ba«lı kök tası ile kükürtten ibarettir. Baslan bu ilâçlarla kâfi derecede ilâclamaktan geri durmamak lâzımdır. Her defasında yağmnrun bozduğu köktasını icaü ettiği kadar tekrar ederek bağlarım hastahktan kurtaran bağcılar vardır. Bunlnn vanıba«iinda avni dikkati FÖstermiven ihmalciler mahsullerinîn yüzde 6070 ini kavbetmlslerdir. Anrak köktası ile kükürtü tec^rik etmek te bir mse'eledir. Kükürt İzmir'de liraya. İkincisi kükürt gümrük resminin Serbest Cumhuriyet Fırkası azasından Ağaoğlu Ahmet B. dünkü akşam gazetelerine verdiği beya netında inhisarlardan bahsederken aynen diyorlar ki: « Şeker inhisarı bir f acia ve bir cürümdür. Dünyanın hiç bir tarafında gıda madde ve ihtiyaçları inİ MÜLLER | hisar altına alınmamıştır. Şekerin okkası hariçten buraya on sekiz kuruşa maloluyor. Halbuki biz şekeri altmış küsur kuruşa yiyoruz. Hariçten getirilen şeker buraya beş altı komisyoncu vasıtasile geliyor. Bu beş altı kişinin getirdiği şekerden okka başına sekiz kuruş resim al mak için koca bir daire ihdas edildVBurada seksen kişi çalıştı ve bu iş için senede bir milyon lira sarfeYeni fırka azasından Ahmet B. , dildi.» lider ile bir arada... Evvelâ sunu söyliyelim ki bugün şeker hariçten buraya Ahmet B. in yor ve esnaf ta ufak bir kâr aldı • dediği gibi on sekiz kuruşa değil, ğından şekerin kilosunu 37 buçuk kilosu dokuz, yani okkası on bir ve okkasını 4850 kuruşa yiyoruz. Elyevm şeker inhisarı kaldırılmış buçuk kuruşa maloluyor. Buna beher kiloda 27 kuruş gümrük resmi, olduğundan bu resimler gümrük 20 para oktruva, 20 para da tahmil lerde defaten alınmaktadır. Bunve tahliye masrafı zammedilirse, dan evvel böyle yapılamazdı. Çünşekerin kilosu tüccara aşağı yukarı kü Lozan muahedesi mucibince beş sene müddet zarfında gümrük Dahilıye Vekili Şukru Kaya ve Hariciye 37 kuruş küsur paraya malolur. Vekili Tevfık Ruştu Beyler Tüccar şekerin kilosundan ancak resimlerine zam yapamamak mec( Mabadi 3 uncü sahıfede Ankara 18 (Telefonla)Dahilion para bir kâr alarak esnafa satıIIIIIIMMIIIIIIIIIIIIIIIIIIMMIIIIIIIIIMIIIIIIIIIIIIIIIIIMIIIIIIIIIIMIIIIIIIIIIIIIIIIIIIMII IIIIIIIIIII1IIIIIIIIIMIIIIIIIIIIIIIIMIIIIIIIIIMIIIIIIIIIIIMIIIMIIIIIIIH1III ye Vekili Şükrü Kaya, Hariciye Vekili Tevfik Rüştü B. ler yarın ekspeşin para ile çuvalı 6 Hraya, veresiye bilâhare reddolunması. Ziraat Bankasının kükürtü aynen presle Ankara'dan hareket ediyor9 Hraya kadar tedarik olunur. Mevsim vermesi çok iyi bir şey olmuş amma reddi lar. Vekil B. ler evvelâ Yalova'ya için bu üç lira ferk büyük bir şeydir. Bu sene rençbere kolaylık olmak üzere rüsum mes'elesi bir takım garabetlere giderek Gazi Hz. ne arzı tazimat Oğlum, ne oluyorsunuz böyle, kardeşinin boğazmı sıkmış, atıp iki şey yapılmış: Biri kükürtü aynen meydan vermiştir. Bunu müteakıp ma edecekler ve Ismet Pş. Hz. ne mülâ tutuyorsun? ki olacaklardır. Ziraat Bankasının vermesi, çuvalı 5,5,5 kalemizde aniatacağız. Kavga değil vallahi efendi amca, akşam babamdan duyduk ta Vekiller Şükrü Kaya, Tevf ik Rüştü Beyler yarın geliyorlar Yunus Nadi ( Mabadi 2 inci sahifede ) fırkacılık oynuyoruz!...

Bu sayıdan diğer sayfalar: