2 Aralık 1930 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3

2 Aralık 1930 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

2 Kânuruevvel 1930 ÖN TELĞRAFLAR Rus S. fırkasının muhakemesi devam ediyor Sovyetleri devirecek harekâta Fransa ve Filândiya da iştirak edecekmişL Moskova 1 (A.A.) Dün mahkeme Sanayi Fırkasının muhakemesine devam ederek yeni bir maznunu istiçvap etmiştir. Bu maznun, merkezî icra komitesi azasından ve sabık iktisat plânları komisyonu reisi vekili Osaci'dir. Osaci, ifadesinde sanayi fırkasına 1930 senesi martmda girdiğini fakat, 1929 senesinden itibaren mezkur fırkanın müdahale hususundaki amaline vâkıf bulunduğunu söylemiş, müdahale hakkında ve fırkanın Fransız Aianları R. ve K. ile olan münasebatı ve dolayısile Fransız erkânı harbivesinin faaliyeti hakkında diğer maznunların ifadelerini teyit etmiş, Fenlândiya'nın bazı hudut mes'eleleri ihdas ederek müdahaleye sebebiyet vermesinin takarrür etmiş olduğunu ilâve ederek demiştir ki: « 1930 da Berlin'de toplanan cihan elektrik konferansına Ramzine ile beraber iştirak ettik. Bu seyahatten bilistifade ticaret ve sanayi komitesi ile temasa gelmeği takarrür ettirdik. Ramzine fırkanın bazı müstacel işlerile meşgul olmak üzere hemen Berlin'e döndü. 10 temmuzda ticaret ve sanayi komitesi reisi Denisef ile şrörüştüm. Denisef, sanayi fırkasının milyonlarca para aldığı halde henüz bir hazırhkta bulunmamış olduğundan acı acı şikâyet etti. Kendisine fırkanm 1931 senesi için müdahaleyi kat'iyyen ihzar edeceğini temin ettim. Denisef, bu geçecek bir sene zarfında vaziyeti değiştirecek ve müdahaleyi güçleştirecek bir çok vakayiin hâdis oînbileceği endişesini izhar etti. Ve bu meyanda Sovyet'Ierin Amerika tarafından tanınması, Almanya'da mekii iktidara başka bir grubun gelmesi ve nihayet Sovyet Rusya'nm malî ve diğer hususlarda İngiltere ile anlaşması ihtimallerinden bahsetti. Müddeiumumî Osaci hakkında takibatta bulunulmasını talep etmiş ve mahkeme bu baptaki evrakmın maznunun aza bulunduğu merkezi icra komitesi divanına tevdiine karar vermiştir. Moskova 1 (A.A.) Ulum akademisi teşrinisani içtimaında sınai fırka davası hakkında bir karar sureti ittihaz ederek müdahalecileri şiddetle takbih etmiş ve 5 senelik plânın 4 senede husule getirilerek Sovyet Rusya'nın esbabı müdafaasının tezyidi için tedabir ittihazını talep eylemiştir. KÜÇÜK KÖŞE: Cümhuriyet = Mükâfatlı bilmeceler Vergiler hakkında anket Cibayeti salimleştirmek için vergileri tevhit etmelidir IHEM MIHIN/I NAUNJSİ Rus donanmastnda isyan mı çıktı Teeyyüt etmiyen bir habere göre Rus donanması isyan etmiştir. Varşova'dan gelen bir telgrafa nazaran Rusya Harbiye komiseri Voroşilof Moskova'da vaziyete hâkim bulunmaktadır. Rusya'nın diğer mahallerinde vaziyet pek karışıktır. Rus donanmasının Kronştat'ta demirlemiş olan kısmı isyan etmiş ve hükumete sadık kalmış olan gemüerin mürettebatı ile birlikte limanı terketmiştir. Dayli Meyl gazetesinin Paris nüshasının verdiği habere göre, Rusya'nın Londra Sefiri Sokolinikof'u cebren Moskova'ya sevketmek üzere Londra'ya gitmişlerdir. Sokolinikof Stalin'in rakibi olan Rikof'a hattı hareketini bir mektupla bildirmiştir. Bu mektup tesadüfen İngiliz zabıtasının eline geçmiştir. Tevfikjüştü B. Ankara 1 (Telefonla) Hariciye Vekili Tevfik Rüştü Beyin Cumartesi günü Ankara'ya vasıl olacağı tahmin ediliyor. Venedik 1 (A.A.) Türkiye Hariciye Vekili ve arkadaşları bu sabah buraya gelmişler ve akşam üzeri hareket eylemişlerdir. Soğuk dalgası Cumartesi günü Amerika'da 100 Ankara'da olacak kişi donarak öldü Nevyork 30 (A.A.) Aınerika'da hüküm sürmekte olan soğuk dalgası Amerika'nın merkezî kısmının garbmda şimdiye kadar 100 kadar kimsenin ölümüne sebep olmuştur. Fransa'da feyezanlar Gazetelerin hemen hepsinde ya Marifet iltifata tabidir müsabakalar var, ya mükâfatlı bilmeGazetemizin tertip ettiği güze! celer. Bakıyorum da, doğrusu hiç bir ses Kraliçeliği müsabakası, «Ma tanesini meraklı ve aktuel bulmuyo rifet iltifata tabidir» sözünün doğrum. Böyle müsabakaların, bilmece ruluğunu bir daha isbat etti. lerin biraz da eğlence tarafı olmalı. 987 senesinde Güzellik Kraliçesi kim Bu müsabaka tertip ve icra edrolacak? Kim olursa olsun. Eskiden o lir edilmez, bir çok hammlar gö • lanlar ne oldu ki yenisine ehemmiyet riilmemiş bir tehalükle konservaverelim. Şimdi de Ses Kraliçesi müsa tuvara müracaat ederek tegannî bakası çıktı. Eğer bu ses mefhumunda esas dersi almak için kaydolundulaıv [Vergiler hakkında açtığımız an lâzım gelen para hesap edilerek yaygara da dahilse muhakkak ki Ne kete verüecek cevaplar kısa olmalı ve vergiye zammolunur. Mukannen olan Demek ki Türk kadınhğı Garp zihe Muhittin Hanım İmparatoriçeliğ kâğıdm bir taraftna yazılmalıdır. Ce esas verginin nısfı martta, diğer nısfı d musikisini ve teganni usulünü öğ« bile kazanır. Bana kalırsa daha yen vapları sırasile derce devam ediyo eylulde alınır. Her fert vergisini muhtamükâfatlı bilmeceler, müsabakalar ruz."] ra mermeğe mecburdur. Vermiyenlerin renmek için bir teşvike mulıtaç emvali menkulesi satılır. Şayet muhtar imiş ve Garp musikisini moda yaptertip etmeli. Vergiler hakkındaki mütaleasını anla haber vermezse onun emvali şahsisi sa mak için bu musikiyi bol bol medMeselâ şu Vakit küresinin çeşit havadisleri ne vakit bitecek ve kim mak üzere muharrirlerimizden birini es tılır. Muhtarlar köylerinin altı aylık ver hetmek kâfi değilmiş! Bir tek müki memurlarımızdan bir zata gönderdik. gisini martın haftasına kadar müdüre işletecek? Anlıyana bin lira mükâ Bu zat «B. Bey» diyor ki: sabakanın, konservatuvara bu kateslim ederler. Bu suretle devam eden fat. dar rağbet ve tehaciime saik olmasi «Memuren Kars'ta bulunduğum için kırk senelik bir idarede hükumetin ahal Meselâ terkos mes'elesini kırk se eski Rus idaresinin kanunlarını tetkik zimmetinde kırk para alacağı kalmamış gösteriyor ki memlekette, bir çolc nede halledene yüz bin lira mükâfat ve bazılarını da tercüme ettirdim. İmpa hiç bir muhtarın da kırk paralık eşyası şeylerin terakkisi iltifata, teşvike Meselâ Sarayburnu'ndan Usküdar'a ratorluk Rusya'sı Elviyei selâse denilen satılmamıştır. Müdüre gelince o da muhtabidir. İtiraf etmeliyiz ki bu teşvî* mı köprü kurulacak, Yoksa Yediku Kars, Ardahan ve Batum'u tavsiye ede tarlann verdikleri parayi ayni hafta Vermezse ki ne cemiyetler, ne fertler, ne belele'den Mudanya'ya mı ? Keşfedene bir ceğim. Usul ile tam kırk sene idare et içinde başkâtibe verecektir. miştir. Ben de bunun faidelerini yakinen emvali şahsisine müracaat olunur. Bu diye, ne hükumet bihakkın yapmısenelik abuna. dolayi yor. İki Fransız filim şirketinin te< Meselâ büyük, asrî tstanbul limanı gördüm. Yazdım. Ve hükumetimiz maru suretle vuku bulan tahsilâttan zatımı muvafık görerek maktu vergiyi tahsildarlar, sandık eminleri, mal mü şebbüsü olmasaydı ne bu müsabaka! Haliç'te mi olacak, Haymana ovasın kabul etti. Bu verginin şekli şöyledir: dürleri gibi memurlar istihdamına hiç yapılabilir, ne de güzel sesli ve müda mı? Bulana bir çift iskarpin. Rus'lar Türk idaresi zamanmdaki umum lüzum kalmamıştır. Meselâ yenî çıkan ve çıkacak ga vergilerin üç seneliğini alarak vasatisini Masarife gelince maaşlar doğrudan nevver bir Türk hanımı, Paris'e, zeteler kaçar günde batacak? Tahmin bulmuşlar, bunu nüfus ve araziye tak doğruya bankadan verilir. Bankanın Nis'e giderek bütün dünyanın seyedebilene bir evrak çantası. sim etmişlerdir. Araziyi de üçe ayırmış müvezzii memurların ayağına kadar gi redeceği ve dinliyeceği sesli bir fîMeselâ baskın küfür eden muhar lardır. Meselâ bir köyün umum vergisi derek elindeki defteri imza ettirir ve ay limde Türkiye'yi temsil edebilirdî rirlerden en çok rey alanlar arasında bin lira tutmuş ise ve o köyde de yüz nü lığını ona verir. Bu suretle, senet, bordro ve en muhimmi ne de konservatukur'a çekilerek birinciye bir tabanca, fusu varsa her adam on lira verecektir. gibi dağdağalı işler de ortadan kalkar. Hatta şimdi Müdafaai Milliye Vekili vara yazılmak için gösterilen tehaikinciye bir gümüşlü kama, üçüncüye İşte bu on liranın içinde o zamana göre âşarı, ağnamı, kazancı, yol parası, arazi bulunan Mustafa Abdülhalik Beyefendi cüm vaki olurdu. bir kızılcık baston. vergisi, müsakkafat vergisi hepsi dahilMeselâ Rasathane havayı ne vakit dir. Bu usulün fevaidini yakından mü de bu tarzm tatbiki hakkında çok değerli Medeniyetin her hangi bir şube mütalealarile beraber bir lâyiha yaz doğru tahmin edebilecek? Birinciye şahede eden Anadolu müfettişi umumisi ve sahasında terakki ve tekâmülün mışlar ve hükumete vermişlerdir. İktisat bir barometre, ikinciye bir muşamba, Müşir Şakir Paşa merhum tahmis sure Vekili sabıkı Şakir Bey de bu tarzın iyi kuru lâfla olamıyacağı, ve mutlâka Uçüicüye bir şemsiye. tile tatbikmı muvafık görmüş bir kaç liğini yakından görmüş ve takdir etmiş müessir teşviklere ihtiyaç bulunduMeselâ gazeteciler ne zaman bir yerde de tecrübe etmişti. tir. ğu bu müsabaka da isbat etmiştir. gün borçsuz yaşıyacaklar ? Kitapçılar Bu verginin halktan toplanmasına geNetice itibarile elviyei selâsede yani Marifet iltifata tabidir, ne vakit ziyan etmiyoruz diyecekler? lince evvel emirde memleketin nasıl ida (Kars, Ardahan ve rtvin) de maktu verMüşteris'z mata zayidir. re edildiğini anlamamız lâzım gelir. Rus gi usulü caridir. Fakat ricalden biri Lüks eşyadan hangi asırda vaz geçe • bulunmuş, Vecizesine kulaklarımızı tıkamı? ceğiz? Ağaoğlu şimden sonra ne ya lar o zaman bir kazada idare memuru o zaman bazı itirazlarda olarak yalnız dört kişi kullamrlardı. mes'eleyi iyi kavrıyamamış ve bazı yan yalım! pacak? Aralarında bashyan kavga ne Kaymakam, muavin, başkâtip ve mu lışlıklar olmuştur. Bugün maktu vergi kadar sürecek? Ali Naci ne zaman gakayyit. Bunlardan kaymakam yalnız mevcut olduğu halde tahsildar da iszetecilikten ve gazete batırmaktan u memleketin menafii âliyesini düşünür, Bir yanlışlığa dair tihdam edilmektedir. Bütün maliye mesanacak? makamatı âliye ile muhabere eder. Kay murları gene yerli yerlerindedirler. Cumartesi günkü nüshamızda tşte bütün bunlar hem aktuel, hem makam muavini günün işlerini çevirir. Hükumetimiz maliye usullerini çap «Hem nalına hem mıhına» fıkrası, eğlenceli bilmeceler, müsabakalardır. Başkâtip muhaberatı temin ile beraber raşık yollardan yürüttükçe hem kendi bütün memleketin vergisini toplar ve zarar görüyor, hem halk vergilerden şi yanhşlıkla, bizim Agâh İzzet B. in Yapmıyorlar ki... günü gününe hükumet bankasma yatı kâyet ediyor. Maksada en kısa ve en inhisarı altında bulunan «Günün AKA GÜNDÜZ nr. basit yollardan gidilmelidir. Görüyorsu ilhamları» kılişesinin sayesine il Köylerin idaresi doğrudan doğruya nuz ki bugün bir aileye on beş günde tica ederek çıkmış. Bu yüzden :öylü tarafmdan seçilmiş muhtarlara ve maaş tahsis edilecek iken on beş günde Agâh İzzet Beyle aramızda şöyle • muhtarlar tarafmdan intihap olun tahsis edilemiyor. Bu, usulün fenalığınAnkara 1 (Telefonla) Terkos muş bir müdüre bağlıdır. dan başka bir şey olamaz. Devlet maliye bir konuşma oldu: şirketi tesisatının satın alınması hakBenim başlığımı gasbetmişsin. Bunlar maaşlarını doğrudan doğruya si alacağı ve vereceği malum bir makine kında henüz bir karar yoktur, çünkü köylüden alırlar. Köylünün maktu ver olduğu için bu ne kadar kolaylıkla idare Teklifimiz mi var? İstersen İstanbul Belediyesinin kararı henüz gisine muhtar, müdür ve bekçiler maaşı olunursa halk ta o derecede memnun ve sen de benim serlevhamı kullan! Nafta Vekâletine gelmemiş ve tetkik ile köprüler, yollar ve sair şeylere sarfı müstefit olur.» Hem nalına hem mıhına vur! edilmemiştir. Eski bir memur, mükelleflerden her vergi dahil olmak üzere muayyen bir para alınması fikrinde... TERKOS isi Paris 30 (A. A.) Marne nehrinin kaAnkara 1 (Telefonla) Men'i tağbarması Seine nehrinin sularının da Roma 1 (A.A,) Türkiye Hariciye Ve yeniden kabarmasına sebep olmuştur. şiş kanunu mucibince hazırlanacak kili Tevfik Rüştu B., M. Musoliniye aşa Paris havalisindeki ve Marne sahilinde talimatnameler için İstanbul ve Trabğıdaki telgrafnameyi çekmiştir: ki bir çok yerler bu vaziyetten bilhassa zon Ticaret Odalarından istenen maBüyük dost memleket topraklarını Iumat gelmiştir. İzmir, Adana, Sam Vergi tadilâtı terkederken Roma'da gördüğüm samimî sun cevapları da gelince talimatnameve hararetli kabulden dolayı bir kere daAnkara 1 (Telefonla) Vergi tadilât ler hazırlanacaktır. ha tesekkürlerimi takdim ve minnettar komisyonu ecnebi vergi kanunlarının lık hislerimi arzeder, ihtiramatımın ka tetkikini bitirmiş ve tadilât Ecnebi seyyah otomobillerinin projesini bu'ünü rica eylerim. hazırlamağa başlamıştır. vergisi Tevfik Rüştü B. in telgrafı Men'i tağşiş talimatnamesi Irak Kürt'leri Patateslerimiz Süleymaniye'de asilerle Holanda enstitüsü tohum hediye etti bir müsademe Gergük'te intişar etmekte olan Türk:e Gergük gazetesinde görülen tebliği esmiyi aynen alıyoruz. «1927 senesinde Şeyh Mahmud'un Irak'a girmemek üzere hükumete vermiş olduğu taahhüdata muhalefet ederek Kürdistan'da ahaliyi Isyana davet ve tarihte sai olduğunu gören hü kumet üzerine bir kuvvet sevketmeğe karar verdi. Bunun için hükumeti Irakiye Süleymaniye'de Irak ordusundan (A) fırkasını Pençun'a ve (B) fırkasmı da Çorarta havalisine gönderdi. (A) fırkası Pençun'a yetişmeden eşkiyamn orada :âin polis karakoluna hücumları vaki )lmuş hükumete taraftar olan Kürt'ler arafından tartlarına kıyam edilmiştir. Bir kaç gün sonra (A) fırkası Sevil nehri üzerinde vaki (Beyanan) noktasına karip bir mahalde durdu. Teşrinisaninin 89 gecesi şakiler oralaki askerî karargâh noktalarından irine hücum etmişler ise de mevcudu ıltı askerden ibaret olan noktanın muhafızları, bir tarzı kahramanane ile müdafaalarını ifa ve mevkilerini muhafaza etmişlerdir. Bu müdafaada beş Holanda millî enstitüsü patates tohumu yetiştirilmek üzere Adapazar Ziraat enstitüsüne bir miktar patates tohumu hediye etmiştir. Holanda patatesleri, peynirleri gibi Avrupa'da pek ziyade rağbet görmektedir. Burada patates tohumları pek ziyade itina ile yetiştirildiğinden kemiyet ve keyfiyet itibarile şayanı ehemmiyet neticeler elde edilmiştir. Holanda'dan hediye edilen patates tohumları masarifi Holanda millî enstitüsü tarafmdan tesviye edilerek, şehrimizdeki Holanda bankası vasıtasile İstanbul'a gönderilmiştir. Tohumlar Holanda bandıralı Orestes vapurile limanımıza vasıl olmuştur. Ankara 1 (A. A.) Yeni intihap edi len ağaç koruma cemiyeti unıumi heyeti idare kongreyi müteakıp toplanarak İzmir meb'usu Rahmi Beyi reisliğe, Edirne meb'usu Faik, Erzurum meb'usu Aziz B. leri reis vekilliklerine intihap etmiştir. Umumî kâtipliğe Hamdi B. ve muhase beciliğe Zeki B. inthap olunmuştur. Ankara 1 (A.A.) Adana'da tesisi hitam bulan kırk yataklı Trahom hastanesinin küşat resmi bugünlerde yapılacaktır. Âğaç koruma cemiyetinin kongresi Adana Trahom hastanesi Ankara 1 (Telefonla) Seyahat Paris 30 (Hususi) Meşhur sinema maksadile gelecek zevattan Turing artisti Dolores del Riyo'nun ağır hasta kulübü vesikasını haiz olanların otoolduğu Holivot'tan bildirilmiştir. Dolo mobilinden vergi alınmıyacaktır. res'in böbreklerinde mühim bir ameliMülkiyenin 52 inci yılı Ankara 1 (Telefonla) Mülkiye Mekyat yapılması lâzım gelmektedir. tebinin 52 inci yıl dönümü münasebetile Iş Kanunu perşembe günü buradaki mülkiyeliler Ankara 1 (Telefonla) İktisat Vekâ Türk Ocağında toplanacaklardır. Ietinin hazırladığı iş kanunu Meclise veBaşvekil nezdinde rilmek üzeredir. Kanun işçilerin bütün Ankara 1 (Telefonla) Amerika Sehukuku temin ve mesaiyi 8 saat olarak kabul etmektedir. İş müfettişleri de ih firi dün İsmet Pş. yı ziyaretle yanm saat kadar görüşmüştür. das edilecektir. Dolores del Riyo çok hasta Ankara 1 (A.A.) Bngün toplanması mukarrer bulunan Âli İktisat meclisi reisi fahrisi bulunan İktisat Vekili Mustafa Şeref Beyin rahatsızhğı dolayısile içti maını yarına tehir etmiştir. Âli İktisat meclisi toplanamadı Ziraat kooperatiflerinin faaliyeti Ankara 1 (Telefonla) İşe başlandığındanberi bugüne kadar 10 ay içinde 188 ziraat kooperatifi teşkil edilmiş, 197,483 hissedarın koyduğu 1 buçuk milyon liradan 750 bin lirası tahsil edilmiştir. Çocuğunu diri diri gömen kadın Kula 29 Çarık Alabaş köyünden Elif isminde bir kadın başka yerden bulduğu çocuğunu bahçeye diri diri gömmüş, fakat işidilerek çocuğun cesedi çıkarılmış ve katil ana mahkemeye verilmiştir. asker mecruh düşmüş, şakilerden de iki kişinin nıaktul ve ikisinin de mecruh olduğu görülmüştür. El'an bu iki fırka o havalide her gün muntazam bir surette manevralarına devam ve kıtaatı askeriye matlubun fevkinde bir himmetle harekâtını takip etmektedir. Tahran 1 (A.A.) Tahran'da bir Gergük ve Suleymaniye'deki kuvayi Sovyet fesat tertibatı keşfedilmiştir. havaiye bu kıtaata muavenet ediyor. Senifi günlük fıkralarına «Günün ilhamları» başlığı fena düşmez ama, benim yazılarım için mes'ele öyle değil. Günkü benim arasıra ukalâhğım tutuyor da edebimsi şeyler çızıktırıyorum. Meselâ geçenlerde «Kadın ve güzellik» diye yazdığım fıkranın başına «Nalına mıhına» serlevhası otur tulsaydı, cidden enfes olurdu!.. Hem bugün senin fıkranın üzerinde benim yazılarıma mahsus ser levhayı ve altında da nalbant çekicini görenler, benimle alay edi yorlar: İşte şimdi tam kendi mesle ğine uygun bir iş buldun! Diyor » lar.» Bu münasebeHe haber vereyim ki Agâh İzzet B. Hayvan Borsa sında yazı işleri şefidir ve nalbantlık etmeğe kalkışırsa bu işe eli benden daha iyi yaraşır. Tahran'da bir fesat tertibatı DNLARIN ROMANI Yazan: AKAGÜNDÜZ «CÜMHURİYET» TEFRİKASI: 18 Ayda on beş kâğıda bir çok şey yerde. Kulaklarında Felemenk takiraladılar: İki kıl çadır, bir kaç şından salkım küpeler. Bileğinde sahan, tencere, tabak, üç ot min burma altın bilezikler. Bir yazıcı der, iki kilim, bir kaç halı kaplan karısmda bunların bulunmasına mış ot yastık ve saire.. Gülöz hayret etmedi. Üç senedenİki aylık kirayı peşin verince ya beri öğrenmişti ki şu büyük devlet zıcı efendi heyecana geldi: makanizması içinde ne varsa en Orası tenhadır, ha dediğiniz küçük memurda vardır. Bir azılı bulunmaz. Ama benim köylerde Sadırazam çok defa bir adama en çok bildiklerim var. İsterseniz size küçük bir iyiliği yapmaktan aciz bir uşak ta bulurum. Akşamdan ne kalır, fakat bir en küçük memur isterseniz sabaha köylü getirir. İki çok defa ve hemen her zaman istegün için benim eksikliyi de yanı diğine en büyük iyilikleri ve fenanıza katayım. Sizi köylülerle ta lıkları yapmakta bir kaç kabineden nıştırır. Ona bir iki mektup ta veri daha kuvvetlidir. Dahiliye nazırı, rim. nahiye müdürüne (şunu şöyle yaBir saat sonra denklenmiş eşya pın) mı dedi? Nahiye kâtibi isterbir açık araba ile önden yola çıktı. se onu yaptırmaz: (Gerçi nezareti Defterdar Bey.. Defterdar hanı celileleri şunun şöyle yapılmasını mı gibi bir lâf geçmedi. Yazıcının emrü ferman buyurmuş ise de...) Karaköçek köyünü geçtikten hanımı da geldi. Pötikare dokuma der ve bir (ise de) ile o işi bir to sonra büsbütün ovaya daldılar. çarşafh, başı çatmah, küçük elleri mar dosya haline getirir. Kocası Ovada yolculuk kadar can sıkan senesindeki bir şey yoktur, isterse sekiz silin kınah bir kasaba tazesi. Biraz sı nın ilk defterdarlığı ifi hatırladı. Maliye ve DahilU dirliotomobille olsun. kılgan. Boynunda bir.kaç.beşi.bu; ye nazırları kat'î emir vermişlerdi: (Yassıhöyük köylüsünün toprağı yokmuş, onlara hazine malı top raktan münasip miktarlarda veresiye satınız.) Bu emri vali bizzat, muavini bizzat, mektupçusu bizzat defterdar bizzat takip ettiler, he men verile diye. Fakat Malmüdü rü her seferinde bir tane (gerçi) ve bir tane (ise de) ile vermedi, savsakladı, bir sene süründürdü ve sonra verildi mi verilmedi mi? Hatırında kalmamıştı. Onun için bütün köylerde şube reisinden daha çok ve daha ehemmiyetle tanılan yazıcı efendinin bu yardımını büyük bir nimet olarak karşıladı. Yazıcının karısı ile bir arabaya binmişti. Kadın da kocası gibi bütün köyleri, köylüleri tanıyordu. 4 Çerkeş beli Yaklaştıkları zaman kadın par mağı ile karşıyı gösterdi: İşte oradaki çeşme başına varacağız. Gülöz baktı. Bir bayrak ay yıldızının tam yıldızında idiler, bü • yük bir çam ormanı hilâlini teşkil ediyordu. Yokuşun bir noktasına gelince arabalar durdu. Çeşmeye kadar patika idi. Beş dakika kadar yürüdüler. Yük arabası önceden gelmiş, eşyayı çeşme başına çıkarmıştı. Çadırları nereye kuracağız? Gülöz o kadar hayranlık ve zevk içinde idi ki bu suali işitmedi. Etrafına ve geçtikleri Çerkeş ovasına bakıyordu: Çamlı bir dağın hattı balâsı, arkası, sağı, solu hep çam ormanları. Karşısında gözün görebildiği kadar geniş bir ova. Kendini dişi bir kartala benzetti. Çayırlar yeniden yeşermiş. Yepyeni, ikinci bir bahar hayat ve manzarası. Ankara'nın müebbeden hasret çekeceği bir manzara ve çeşme. Eğer Yabanabat Çerkeş tesviyeli yolu döşenirseymiş bu Bel Ankara'ya nihayet uç saatlik mesafede enfes bir sayfiye olurmus.. Bir köylü, bir bekçi ve araba dı ve birer kenara döşekler yığıldı. cılar henüz çadırları germemişti İki saat içinde orijinal bir sayfiye ki yazıcının karısı sekiz on adım meydana geldi. muhitinden sekiz on türlü nef is Yük arabacısı atın birini çözüp çiçek topladı. Her yerde çiçek bindi. Arkadaki köye gidip başeler güneş altında büzülüp so fendinin mektubunu yazıcıya başlarken tükenmez bh renk bere efendi diyorlardı götürecekti. Diketile yeni yeni açmıştı. İki ğer arabacılar o gece kalmağa kaavcunu birleştirip uzattı.. Genç Başefendinin emrî kadın, genç kadının avcuna rar verdiler. böyleydi. Köyden bekçi ve uşak bir deste renk ve koku doldurdu. Gülöz gürüldiyen çeşmenin taşına gelinciye kadar yanlarında kala • oturdu, çiçekleri kucağma koydu. caklardı. Hepsini ayrı ayrı kaldırarak ne Su sesi. Çam sesi. Çam kokusu. fis ve renkli birer elmas seyreder Yeşillik ve çiçeğin sayısız renkleri. gibi seyretti. Sonra ekrar avcuna Bilhassa çam kokusu. doldurarak, halı seccadesinin üs Hasta önüne gelenle konuşuyortünde oturan hastanm önüne serp du ve susmak istemiyordu. Onun ti: bu zevkini bozmamak ve biraz da Bak! Dedi. Ahmet ağabey, kendi içine dolan hüznü gidermek işte burada bunların arasında iyi için Gülöz hastanın yanına oturdu. olacaksın. Bunları yetiştiren yer lerde yalnız hayat ve sıhhat var. O yorulup sustukça beriki başlıyor, Kapıları karşı karşıya gelmek ü bin bir dala konuyor, söylüyor, güHastanın zere, çadırlar birbirine çok yakın lüyor, güldürüyordu. neş'e ve söz ihtiyacıni tatmin ederkuruldu. Arkaya taşları çatarak iki ocak yaptılar. İki boş gaz san ken kendisi de seziyordu ki içindedığını devirdiler kiler ve mutfak ki meçhul hüzün yavaş yavaş da • oldu. Ot minderler yerleştirildi. ğılıyor... Mabadi var Kilimler serildi. Yastıklar sıralan

Bu sayıdan diğer sayfalar: