13 Ocak 1931 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2

13 Ocak 1931 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

"»"• [ ( Sehir ve memleket haberleri ~) Siyasî icmal Yazanj M. TttRHAN : f Cumhuriyet isummırıyeı İJ C. H. F. teşkilâtı toplanıyor Harp hazırlığı Yeni harp îçin hazırlık yapılıyor. 13kin bu hazırlığı devletler birbirlnin üzerine atıyor. Italya Fransa'nm hazırlandığını iddia ediyor ve buna delil olarak Fransa'nm yeni teslihat ve tahkimatı için milyarlarca tahsisat ver diğini gösteriyor. Fransa ise harp ha zırlığı ile Italya'yı itham ediyor. İngilız'Ier ise Sovyet'lerin harp hazırlığı yaptığını ve bunun Ingiliz imparator luğu aleyhinde olduğunu iddia ve bunda ısrar ediyorlar. Hatta harbin nerede başlıyacağını bir çok deliller ile gösterıyorlar. Ingiltere'nin Şark işlerlnde ihtisası ve alâkası olan en büyük ricalinden Sır Henry Dobfas ahiren neşret tığı bir makalede dahili ve haricl esbabın ilcasile harp yapmak mecburiye tinde bulunan Sovyet'lerin askerî is tihzaratının hedefi zamani hazırın en vahım beynelmilel mesailinden bulunduğunu beyan ettikten sonra bu hedefi sıı suretle tayin etmeğe çalışıyor: Pinlandiya, Lehistan, Romanya gibi mü cavir hükümetlere Sovyetler hücum edecek olur ise Cemiyetl Akvam harekete gelerek Rusya'nın aleyhine bir ittıfak vücude getirecek ve Sovyet'ler bu ıttifak zunıresini mağlup edemlyecektir Sovyet'ler Çin'i hedef ittihaz ede cek olur ise karşısmda ayrıca Ameri ka'yı bulacaktır. Türkiye ve İran ile niza ve ihtılâfı yoktur. Yegâne hedef olarsk Efganistan kalıyor. Eğer Rusya kendisile Hindistan arasındakı bu maniayı devirecek olur isa bu kıt'aya zaten akıtmakta olduğu a narşi anasırını yüz misli arttırmış ola cak ve hatta Hindistan'ı Istilâya lüzum görmeksizin ve Cemiyeti Akvamı ha rekete getirmeğe vesile vermeksizln İngiliz İmparatorluğuna bir felâket ha < zırlıyacaktır. Efganistan'ın bugünk'i ahvali berbat olup Sovyet'lerin müda halesine zemin hazırdır. Nadir Şah 1929 senesinde Ffgan tahtını işgal etmiş ise şimdı butün Efgan halkı Araanullah Han'ın ıskatını İngiliz entrikası addederek yeni Krala karşı muhalif ve hasmane bir vaziyet almıştır. Zaten Nadir Şah'ın sıhhati gayet fenadır. Memleketin ticareti kâmilen sönmüş tür. Halk fakir ve zaruretinin baisi olaı rak yeni kralı goruyor. Efgan Turkis • * tan'ında ve Sovyet hududunda bir kag aydanberi bir isyan vardır. Şiı»di de Kâbil etrafındaki kabail Nadir Şah'a karşı memnuniyetsizliği gösteriyor. Efganistan'da Nadir Şah'm aleyhine ak« sülhareke artık başlamış olduğundan Sovyet'lerın ya sabık kral lehlne müdahale etmeleri yahut Buhara'da ol • • duğu gibi Efganistan'da dahi bir nevi Öovyet' hükumeti tesis ederekr burasmı Moskova'ya rapteylemesl Ihtimall çok; kuvvetlidir Nadir Şah'ın maruz bulunduğu muşkulâttan en ağırı hazinenin tamtakır olmasıdır. Nadir Şah'ı kurtarmak ve Efganistan'da bir Sovyet hu • kümetinin teessusune mâni olmak için vegâne care şudur. İngiltere ve Hint hükumetleri birleşip Efganistan hü kumetine para vermelidirler.» Sir (Dobbs) son İngiliz Efgan muahedesini ingiltere namına rcrtoakere etmis ingiliz murahhası idi. Binaenaleyh Efganistan'ın ve Asya'nın ahvaline vâkıftır. Bu zatın neşrettiği makale ve diğer neşriyat İngiliz'lerin Asya'da ve bahusus Hindistan'da Sovyet'lerin mu> dahale ve bir harp yapmalarından fev» kalâde endişe eylediklerini gösteriyor. Efganistan'da başhyacak olan harbin' Asya'ya munhasır kalması şüphelidir. Bu harp cok gecikmeksizin tevessü eder* ve ihtimal umumî bir harp seklini alabılır. Yüksek zekâlı kadınlar bile iştıhasmı Kaza kongreleri göstermeği bilen erkeklerden zarar görebilirler! Dün akşam Beşiktas ve Bakırköy kongreleri toplaffdı, ihtiyaçlar ... ,. ...... tespit edildi,. 17 Dünden itıbaren C. H F kaz? kongreOnlar o her hakikate hayal çeş len zenperestlerdendi. ökseye gelecek lerınin aktıne baslanmıstır Dun aksam ni»i vermek ve hayalleri haki kadını, gözünden değil, adım atışın Beşiktas ve Bakırköy kazalarmın kon kat haline koymak zevktle ta • dan tantrdi. llk selâmı müteakip, ge greleri aktedılmiştır. Kongrelerde \j. çaddi eden kadınlar; sıcaktan lin hanıtnı, «an'atkâr bir bakışla silz lâyet heyeti müteşebbıse azası da Iju İurnnüstur. veya soğuktan, »evinçten veya keder dü. Nahıyelerden gelen üçer kışılık mu den zifaf şecesi söyle bir hastalık geO, saçtan çeneye kadar her uıvun ciriveren asil, zengin ve genç zevcin Ve her hattın birer mana ifade ettiğine ıahhas azalar kongreyı teskil ve yüzüstü bırakılaCağın' kolay kolay inanırdı. Kıvrak bîf burundan kuvvet yeni kaza heyetlennl intıhap etmisler dir. Müteaklben geçen sene hesaplankabul edemiyeceklerdi. Kadınlar, ken li bir ihtiras, kalın bir çeneden haşin nı tetkik için bir heyet tefrık olunmuşdilerinin merhametli ve fedakâr ol bir inat, küçük veya büyük ağızlar jtur. Bundan sonra halkın ıhtiyac lıs duklarına inanırlar. Binaenaleyh hem dan mestur teşekküllere ait inkişaf telerı tetkik edılmistır Bu tetkikat necinslerinden birinin bilhassa gerdek veya inkıbaz sezerdi. Oraya ailevî ticesinde nahıyelerden gelen listeler te kocasinı hasta basta terkedebile bir vazife ile geldiği halde iti den kaza idarelerınce temın edılebıle ceğine inanmamakta mazurdurlar. O yadına tabi olmaktan kurtulamıyor cek olan ihtiyaçlar ayınlmış ve kalanhalde bu vakıâya makul bir sebep a du, vazifesini ifaya girişmeden evvel ların da en mübrem olanları Vilâyet kongresıne gonderılmek uzere not edilranaCak ve bu sebep, yüzde yüz, fi hovardaca bir etüt yapıyordu. mıstir rarî gelinin aleyhine çıkacaktı. Maamafih temkini yerinde idi. GeBu sene halkın ihtlyaclarının temini Fahire Hanım, bütün bu noktaları Iin hanımın bütün hatlarına, kendi ıcın fazla sarfı mesaı edileceğinden vı gözönüne getirince iki cami arasında kaideleri dahilinde, mana verirken lâyete en muhim ihtiyaçlar bıidırıle kalan binemaza dönüyordu. Ne ser yıhşık bir vaziyet almıyordu. Görüf cektir. Vılâyet heyeti idaresı de bunladen vaz geçebiliyordu, ne yardan! lerini, sezislerini, hükümlerini bakış rın temini icın Vılâyete ve Beledıyeye Sar'alı kocasile bütün bir hayat baş larının arkasında saklamağa muvaf muracaat edeceği gibi hukumet nezdınde de tesebbusatta bulunacaktır. başa kalmaktan ürküyordu, iğreniyor fak oluyordu. En tehlikeli erkekler, Bugun Beyoğlu kazasının kongresi du. Onunla, meselâ dudak dudağa bu bunlardır. Yüksek zekâlı kadın • aktedılecek ve butun kongreler perşemlunduğu bir demde hastalığın nükse lar bile, istihasını setretmeği bi beye kadar bıtırılecektır. Vılâyet kon divermesini tabayyül ettikçe soğuk so len erkekten zarar görebilirler. Onlar, gresi ayın yirmısınde yapılacak ve o zağuk ter döküyordu. Sanlı, söhretli bir kedi derisine bürünen hunriz arslan mana kadar teşkılât heyeti reısi Ali B. vezirin gelini sıfatile muhteşem bir lara benzerler. Aciz ve tehlikesiz bir ile Cemıl Bey İstanbul'a avdet edecek konakta tek basına hükümrân olmak mahluk gibi ayak altında sürünürken lerdir. saadetini hatırladıkça vaziyeti ıslah umulmaz bir anda derileri içinde büH. Fırkası Galata nahiyesi için çareler aramağa koyuluyordu. C H.Fırkası Galata nahiyesi kongreyürler, korkunç bir semen ve sihan Salih Pasanın amcası oğlu Atıf alırlar ve birdenbire avlarına atılırlar. si Beyoğlu kaza mutemedi Ali Hikmet Bey, kendisini ziyaret ettiği vakit o, Bu, zekânın ve tecrübenin tenmiye et Beyin huzurile yapılmış ve heyetî idare böyle karış'k düsünceler içinde idi. tiği bir sihirbazhktır ki ancak anala • azalıklarma Suat Kara Osman. Seyri Misafirini, başına ince bir tül örterek rından hovarda doğan erkekler tara sefain levazım müdüru İzzettin. mavna şirketi müdüru Yakup ve Araboğlu kabul etti. Helecanını yenmeğe çalı fından yapılabilir. Sabri Beyler ve yedek azalıklara Ticareti sarak güleryüz gösterdi, bir hemşire Atıf Beyin, gelin hanım hakkında bahriye müteahhidi Eğri Mehmet kapsamimi>etile halü hatır sordu ve sonverdiği hüküm şu oldu: Nefîs fakat tan zade Mes'udi ve doktor Hakkı Canip ra bekledi. haris bir kadın. Bu hükmü verdikten ve Naci Beyler intihap olunmuşlardır. Atıf Beyin telifi beyin için g.eldiğine sonra vazifesini hangi şekilde ifa edesüphe etmiyordu. Hastalığından iğre bileceğini kolayca kararlaştırdı. Gü * nerek yüzüstü bırakmış olduğu koca zelier, güzelliklerinin sarahaten ve Fakir çocuklar menfaatine bir balo sı, bir firar hâdisesinden kuv ya imaen • metolunmasını isterler. Haverilecek vetli bir iğbirar duymuş olıa ri* kadınlar da, hayallerinin okşan Belediye her sene Darulâceze menfeküçiik bir tezkere yazarak talâkını masından hoslamrlar. O halde yenge atine bir balo vermekte idi. Bu sene bu tebliğ edebilirdi. Devlet Surasında o Hanıma bol bol şiir ve hayal sun balonun verilmesinden sarfı nazar editu7 altın aylıkla muavinlik yapan am mak lâzımdı. lerek onun yerine mekteplerdeki fakır ve gidasız çocuklara yardım ifin subacası oğlunu buraya kadar göndermezAtıf Bey, berkî bir sür'atle plânını tm beşinde Hilâliahmerle muştereken d> Bu elci. her halH^. bir teklifi ha bir balo verilmesine karar verilmışör. mildi ve bu teklif, barışmak ricasın kurmağı müteakip söze basladı: Vılâyete Ziyaretim, sizi mütehayyir etti. Hilâliahmer reisi Ali Ps. dun dan başka bir şey olamazdı. davet edile'ek bu hususta kendisile gdFahire Hanım, bu kanaatle zekâsı Değil mi, yenge? rüşülmuştür. Balo Vali Beyin himaye Mütehayyîr değil, müteşekkir sinde olacaktır. Hasılatı tamamile gını seferber etmişti. Kocasının yanına gitmemek, ayni zamanda da boşan etti. Çünkü te»elliye muhtacım ve dasız çocukların ihtiyacına tahsis edimamak için şu genç elçi ile uyuşmağı siz, süphe yok ki, bana teselli getir lecektır. düşüniivor ve münasip cümleler ha diniz. Şehir Meclisi umumî kâtipliği ve zırlıyor, müessir jestler tasarlıyordu. Size hürmet, muhabbet ve hasistatistik müdürlüğü Atıf Bey, hem zeki, hem hovarda ret getirdim. Sizden de zevcinize te Umumî Şehir Meclisi kâtibi umumisi bir adamdı. Aşkın memnu olduğu bir selli götüreceğimi umuyorum. Tank Ziya B. Belediyenin istatistik ve drvirde aşksız yaşamamağı becerebi • Mabadi var neşriyat müdürlüğüne nakledilmiş ve kâtibi umumiliğe de istatistik müdüru Zühtü B. tayln olunmuştur. C. H. F. Beşiktas kaza heyetinin içtimaından bir intiba Baba katilin;n akibeti Şileli Süleyman dün sabah Jdam edüdi Katil asılırken: «Ey ahali, ben babamm düşmanı değilim, günahsız gidiyorum» dedi Babasını balta ile ölduren Şile'li Sü leyman dün sabaha karşı Beyazıt meydamnda asılmıştır. Bir muharririmiz hukmun ınfazına muteallık merasimi bidayetınden ıdamın ıcrasına kadar takip ve tesbit etmiştir: Evvelki gece daha saat ikıden itıbaren tevkifane memurları ha zırlıklara başlamışlardı. Müdur; gardiyan ve jandarmalara yapılacak işleri emir ve tarif edıyor, bir kısım memurlar Beyazıt meydanına ku rulacak üç ayaklı ıdam sehpasının yapılmasına nezaret ediyordu. Tevkifane müdüru mahkum hakkında malumat almak istiyen gazetecilere: 4 Mışıl, mışıl uyuyor. Dün ziyaret gunü idi. Bir çok kadın ve çocuklar geldiler. Tabii mevkuflara gazetelerdeki idam havadisini soylediler. Hiç bir tahkike bile lüzum gormeden emin bulunuyorum ki mevkut arkadaşları ona idam edileceğini söylemek şöyle dursun. sezdirmediler bile. Burada ütedenberi âdet ve teamüldür. Kafiyyen soylemezler.» Diyordu. Filhakika Suleyman'm yattığı yere gidenler derin bir uykuya daldığını gordüler. Daha ortalığın ağarmasına 3 saat var. Fakat Beyazıt meydanı halkla doldu. Çisi ve ayaz altında bekleşip ve yer tutmak için kaynaşıp duruyorlar. Sehpanın kurulduğu haberi geldi. Hapisane doktoru ve imam birer birer gelmişlerdi. Mahkumun uyandırılması emri verildi. Gardıyanlar; kendisini (Şile'ye muvaceheye gideceksin) diye aldatmışlardı. Fakat yerde çömleip oturan katıl; yılan gozlerini fıldır fıldır döndürerek etrafı tetkik ediyordu. Çenesi açıldı ve son kozunu oynamağa ve etrafındakileri kandırırım zehabile masumiyetinden bahse başladı. Siyah gömlek giydirilirken siması renk ten renge giriyor ve gömleğin beyaz olmaması kendisini gene ümitlere düşürüyordu. Çünkü Süleyman hayatında; askerliği esnasında casusların ve dığer bir çok mahkumlann beyaz gomlekle idam edlldiklerinl iyi biliyordu. Otomobıller ve mahkumu göturecek mahpus otobusü homurdanmağa başladı. Meydan dakı halk arttıkça artmış 30 polis memuru ve bir çok sungülü jandarma, a hali kutlesile başedemiyecek bir vaziyete düşmüştu. Ana ve baba hunharlan siyaset meydanına cıplak ayak bası kabak ytirütülerek getirilirmiş. Bunun için Şile'li Süleyman bıraz uzakta ındınldi ve iki taraflı yığılan meraklı halk kütlesının actığı bir yoldan siyasetgâha getirildı. Muhafız kuvvetler arasından katilin sesi yukseldı: Ey ahalı'» Süleyman dimdikti. Şu muhakkak îdi kı bütün suurile bütün ezasile karsılaştığı feci sahnenin ıztırabatını cekiyordu Fakat Süleyman; halktan çok şeyler beklıyor ve umuma hitaben: «ben babamm düşmanı değilim: onun düşmanları başkalan. Şunu biliniz ki ey ahali! Ben günahsız gidiyorum.» diye haykınyordu. İmam Efendi o sırada mahkuma dınl Aelkinatta buiu&tiu. yç,çüıg§nQ.CaaJu.'ete geçtiler ipi muayene ettiler. Saat altıyı ceyrek geciyordu Vakit epey ilerlemişti. İşlerin bir an evvel bitifiimesi icap etti Sabırsızlanan çingenelerın biri ipin yağlı ilmiğini Suleyman'm boğazma geçirdi. Senin babanı oldurduğun sabıt oldu. Tevbe istiğfar et, dedi. Mahkum kendini zerre kadar kaybetmemişti. iki çingene ipi cekerlerken haydut hırsla kendini ayağmın altından rrsa ahnmadan çektı ve ayaklarını topladı ve derakap masa da cekildi. Suleyman'm yuzu kızardı, acip bir şekil alarak buruştu. Bütün vücudunde belirsiz bir örperme göruldü. Biraz sonra yüzünun kızartısı morluğa, morluk siyaha döndu. Süleyman 40 saniye sonra ruhunu teslim etmiş ve adalet te yerini bulmuştu. Japon misafirlerimiz geldi < Birinci sahifeden mabait ) presin sonuna ilâve edilen RiyaseticumTstanbul matbuat mumessilleri Sakarya hur vagonile Ankara'ya hareket etmiş ve Prensese takdim etmiştir. Bu sı j v e istikbalinde bulunan zevat tarafından kasına beyanı hoşamedî etmislerdir. t teşyi edilmişlerdir. Mehmet Arif Paşa, gazetecüeri Prens Prens cenapları. bu sırada kendilerile lonunda karaja çıkmışlarıdır. Rıhtım görüşen gazetecilere, Fransızca şunları rada Prenses cenapları Galata tarafını 5öylemistir: « Türkiye Cumhuriyetinin merkczi göstererek Fransızca sormuşlardır: olan Ankara'yl ziyaret etmeden beyanat« Burası Galata, yukarısı Yüksekkaldırım değil mi? Orada bir tekke var ta bulunamıyacağım. Ankara'dan avdetimde uzun boylu şörüşiirüz.» mış, duruyor mu?» Prens Hı., cuma giinü saat 10 da şehIstanbul hakkında malumatı olduğu rimize avdet edecekler ve ayın 19 una anlaşılan Prenses Hazretlerine, Mehmet kadar İstanbul'da kalacaklardır. Prenses Ali Şevki Bey tarafından inkılâp Turkicenapları şehrimizde kalmışlardır. Beleyesin'de tekkelerin maziye karıştığı diye Reisi Muhittin Beyin kâtibi hususöylenmiştir. sisi Ekrem Beyin refikası, Prensese mihPrens ve Prenses cenapları, vapurdan, mandar olarak refakat edecektir. Prenses direğine Japon bavrağı cekilen Sakarya şehrimizde bulunduğu günler zarfında motorile Seyrisefainin Topane'deki sa müzeleri ve Istanbul'un şayani tamaşa lounda karaya çıkmışlardır. Rıhtım mahallerini ziyaret edecektir. da Vali Muhittin, polis besinci sube miiAnkara'da merasim duru Kenan Beylerle Japon atasenavah Ankara 12 (A.A.) Yarın şehrimize M. İkeda. Ataşamiliteri İııora, Japon tigelecek olan Japonya İmparatorunun caret sergisi mıidürü M. Yaseo ve diğer biraderleri Prens Takamatsu cenaplariJapon kolonisi tarafından karsılanan le refikaları öğle yemeğini Hariciye VePrens ve Prenses cenaplarına nıadam ' kilinin Çankava'daki köşklerinde yiye Ikeda bir buket takdim eylemistir. Vali ceklerdir. Bey de, Prenses cenaplarına bir buket Reisicumhur Hazretlerinin ziyafetleri, takdim etmiştir. saat 20,30 da Marmara köşkünde verileJapon ticaret sergisi müdüru M. Yo cektir. sea da, Prens ve Prensese, Japon koloni14 Kânunusani carşamba günü saat si namına arzı hoşamedi eylemistir. 13,30 da Başvekil Paşa Hazretleri taraMuhterem misafirlerimiz, otomobiller fından Prens Hazretleri şerefine Ankale mihmandarları refakatinde Topane' ra Palas'ta bir öğle ziyafeti verilecektir. den Perapalas'a gitmişlerdir. Biraz isti Saat 20,30 da gene Ankara Palas'ta Jarahatten sonra Japon konsolosanesine pon sefiri cenapları bir akşam ziyafeti çiderek şereflerine verilen hususî ziya verecekl«rdir. fette bulunmuşlar ve saat 16 buçukta 10 kânunusani perşembe gunü saat Perapalas'a dönmüşlerdir. on dörtte Türk Ocakları merkez heyeti Saat 18 buçukta, otomobille Topane'ye. reisi İstanbul meb'usu Hamdullah Suphi oradan Sakarya motorile Haydarpaşa'ya B. tarafından Prens Hz. şerefine bir cay jjecen Prens Takamatsu cenapları, Eks ziyafeti evrilecektir. îdaresi ve İsmet Pş. hükumeti, ttal va'ya bazı harp sefaini ısmarlamıştı. Muhrip, tahtelbahir ve torpido mo • törbotü gibi hafif gemilerden ibaret olan yeni filotillâmız, Yavuz'Ia beraber, iyi bir deniz kuvveti teskil ede cek kudrettedir. Ismalranan muhriplerden ikiainin înşaatı ikmal edilmiş olup bunlara Kocatepe> ve Adatepe isimleri verilmiştir. Bu isimler bliyük taarrue«na«ında üzerlerinde mtfhim « • '' " • •"• • IHIIIIIIIIIIIIIIimilllllllmilMIIIIII IMMIIIMMItllllllUfllltlltlllllltlMlllllliriflMIItllMIIMMIIMIllMtMIIMIfllltlllillMIMIIIIIMIIIIIIII Belediyede yeni teşkil olunan seyyahin şubesi şefliğine Vilâyet ve Belediye kâtibi hususisi Ekrem ve kâtipliğe de Vedat Abut Beyler tayin edilmişler ve ışe başlamışlardır. Kâtibi hususiliğe şimdilik kimse tayin edilmiyecektir. Ekrem B. kâtibi umumilik vazifesini de görmektedir. Seyyahin şubesi hariçten seyyah celbi için tetkikata baslamıştır. Seyyahin şubesi şefliği Etiket bahsi Sahtekârlık MVHARREM FEYZİ Umumî yerleri tespitetmiyenler Han, hamam. otel ve pansiyon gibi umumî yerlerde nezafete riayet edilip edilmediğinin sıkı surette teftisine baslanmıstır. Sıhhiye müfettişleri talimatEkmeklere yapıştırılan etiketler yüname mucıbince bu gibi yerleri temiz zünden her gün 705 kilo ekmeğin ziyan tutmıyanları birer birer tespit etmek tedirler. Bunlar tecziye edileceklerdir. edildiğini yazmıştık. Belediye etiketlerin kaldmlmamasmda ısrar etmekteKöprünün açılması Köprünün badema muayyen saatler dir. Beledıyeye göre etiketler kaldın den başka saatlerde açılması menedil lırsa ekmekler teftiş edilirken hangi miştir. Her hangi bir sebeple olursa ol fırına ait olduğunu tespit etmek müş sun açılma saatleri bir kaç dakika bile kül olacaktır. Bunun için soğuk damga tehir edilmiyecektir. tavsiye edilmiş ise de bunun ekmeklere Ekmek narhı 15 günde bir tayîn çıkmadığı iddia edilmektedir. Halbuki edilecek bir çok fırınlarda ekmeklere soğuk Şimdiye kadar ekmek narhı haftada damga ile numara değil isim bile yazılbir tespit edılmekte idi. Fakat bu hem maktadır. Bunun için Belediyenin bu masrafı hem de müşkülâtı mucip oldu hususta daha fazla tetkikat yapması ğundan badema narhm on beş günde lâzımdır. bir tespiti takarrür etmis ve encümeni daiml tarafından bu hususta bir karar verilmiştir. Eğer buğday piyasasında fazla bir oynaklık olursa narh tekrar Orman resmi ve Beykoz köylüleri haftada bir tesbit olunacaktır Beykoz ormanlarmda kat'iyat icra Çocukların tramvaylara binmemeetmekle geçinen köylüler dün Vilâyete lerî için Tramvayların on ve arka taraflarına müracaatla eski borçlannı vermekte çocukların binmemesi için bazılarmda müşkülât çektiklerinden ve yeni orman kapak yapılmış bazılarmda da dişli de rüsumunun tesviyesinde kendilerine mirler konmuştu. Yapılan tecrube her teshilât iraesini istemişlerdir. Vilâyet ikisinin de faideli olduğunu gdsterdi orman mudiriyeti bunların muracaatlağinden her tramvay arabasma bu şekil rını tetkik etmektedir. de manialar konması takamir etmiş Yunan operet heyetine müsaade tir Ekmeklere soğuk damga Piyanko bileti basıp sa tanlar mahkemede vurulamaz mı? Kemal ve Vornik isminde iki kisi sahte olarak tayyare piyanko bileti tab ve satmak cürmıle mevkufen Ağırceza mahkemesine verilmişlerdir. Maznunlardan Vornik piyanko bileti basılan matbaada kâğıt verici, Kemal de makinist bulunmaktadır. Zabıta tahkikatına gore bunlar 30 tane sahte bilet tabetmişler, bunlardan ancak bir tanesini sattıktan sonra tevkif edılmişlerdir. Dun mahkeme huzurunda maznunlardan Kemal, kendisine atfedilen cürmu külliyen inkâr etmiş. biletler matbaada basıldığı vakit kendisınin asker olduğunu, sahtekârhktan malumatı bulunmadığını söylemiştir. Vornik ise bu iddianın aksini soylemiş. sahte biletlerin Kemal Efendi tarafından kendisine satılıp parası paylaşılmak üzere verildiğini bunlardan birini Samatya'da bakkal Hamza Efendiye bir liraya sattığını, diğerlerinin de polisler tarafından evinde yakalandığını. bu işte bir kabahati olmadığını bildirmiştir. Makamı riyasette bulunan Nusret Bey, maznunlara tevcih ettiği muhtelif sualler Kemal ile Vorniğ'i birbirine dusürmüş, kabahati birbirlerine atfetmeğe başlamışlardır. Muhakeme bazı şahıtlerin celbi için ba§ka bir güne talik edilmiştir. Merkezden muhite [Başmakaleden ınabait] Gazi'nin kısmen yapılmış ve kısmen de yapılıp ikmal edilecek olan son «eyahati böyle bir lüzum ve ihtiyacın ifadesidir. Bu idarede devlet merkezî olan Ankara memleketin her tarafı gibi muamele görecek ve memleketin her tarafı ise Ankara gibi itinaya mazhar olacaktır. Zaten ancak böyle yapılabilirse bu vatan ve milletin yükseltilmesine imkân bulunabilîr. Bir tarafı ihtimama mazhar, diğer tarafları metruk ve mühmel bir memleketin aksamaktan kurtulamamasmdan daha tabiî bir şey olamaz. Vatanın her avuç toprağı kıymetli, her köşesi ehemmiyetlidir. Milletin en ücra köşelerde oturanlarına va • rıncıya kadar her ferdi ayni şeref ve izzetle mümtazdır. Her tarafa ayni itina ve ihtimam gösterilecek, her sa • ha üzerine ayni muhabbetle titreni • lecektir. İşte yeni rejimin şiarı budur, ve bu olacaktır. Bu, hal ve vaziyete hâkim kılınmak lâzım gelen yepyeni bir zihniyettir. Bu zihniyetle idarede görülecek işlerin alabildiğine çoğaldığı ve çoğa lacağı zannı hasıl olur. Filhakika öyledir. Fakat onu azaltmanm bir yolu vardır, o da halkı kendilerine ve kendi sahalarına ait işlerle alâkadar ederek temin olunur. Yeni halk idaresinde millet kaçan, hükumetse kovalıyan iki heyet halinde bulunmaktan çıka rak biri diğerinin mütemmimi gibi elele yürüyeceklerdir. Yeni idarenin halk idaresi, halkın idares! olduğu zihniyetini yaratacağız ve onu fflen de yaşatacağız. tşte halli üzerinde bulunduğumuz büyük sır buradadır. YUNUS NADİ edildi muvaffakiyetler kazanılan tepelerin isimleridir. Reaminde de görüldüğü üzere yeni muhriplerimizde dörder büyük, iki«er küçük top ve bir de tayyare topu var dır. Üçer, üçer tabiye edilmiş altı kovanla mücehhez, gayet seri »on sis • tem gemilerdir. İtalya'ya ısmarlanan bütün gemi ler, geldiği zaman, bahriyemiz en asrî silfthlarla mücehhez yepyeni bir filotülaya malik bulunacaktır. İğneada posta müdurünün bir adam öl Beraet eden Defterdarlık durdüğü hakkında Istanbul Başmudiriyetine malumat gelmıştir Ora kaymakamlığınmemurları dan vaki bir ış'arda mudurun yerine âcilen İstanbul defterdarlığı muhasebecisi bir diğerinin gonderılmesi bıldirilmişur. mümeyyiz Galip. Raşit, Nevzat Imtihan edilen telsiz memurları Ahmet, Maliye müfettişliğinin tahkikaBeylere Seyrısefain idaresinin gönderdiği telsız tı neticesinde işten el çektirilmiş ve evmemurları İstanbul Posta ve telgraf Baş rakı tahkikiyeleri Adliyeye verilmişti. müdüriyetince teşkil edilen blr heyet tarafından imtihan edılmis ve muvaffak olan Bu memurların cereyan eden muhakebes memura ehliyetnameleri tevzi edilmiş melerî neticesinde beraetlerine karar verilmiştir. tlr. Jğneada posta müdüru bir adam öldürmüş Yunan operet heyetinin piyeeleri Vilâyetçe tetkik edilerek temsillere musaade edilmiştir. İtalyan inhisar idaresi namına Samsun'dan tutün almak içm inhisar memurlanndan Hacı Vahan, Ef. Sam sun'a gelmiştir. Hacı Vahan Ef. nin Samsun'a vürudü tüccarı sevindirmistır. Italya namına Samsun'dan hayli miktarda tütün alınacaktır. Istok tütunler tükenmezse bile hayli azalacaktır. Samsun inhisar idaresinîn de mubayaatta bulunması muhtemeldir. ltalyan'lar Samsun'dan tütün ahyor

Bu sayıdan diğer sayfalar: