18 Ocak 1931 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3

18 Ocak 1931 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

18 Kânurusani 193] Cumhuriyet SON TELGRAFLAR Yarın davası bitti • ttjr• irtica sahasmda neler gördüm? "•" "f İkinci mektup Menemen'de sabah namazı başlıyan irtica hareketi En küçiik teferrüata kadar bütün tahilât Gazi Hz. Yarın seyahatlerinin ikinci kısmına başlıyorlar Müddeiumumî Arif Oruç B. ve arkadaşlarının hapsini istedi îzmit 17 (Hususî muhabirimizden) fmdan lehlerine kullanılmak için go Bugün mahkeme 'Yarın» davasının ru turulduğünü ifade etti. Heyeti hâkime muzakere neticesinde, yetine başladı. Evvelâ ademi tahlıye kararma karşı Adapazan mahkemesinden bulunamıyan şahitlerin, istima oluna verilen kararın tasdikını ve itirazlarının mıyacağma, üçüncü hukuktaki dosya nın celbine mahal olmadığma karar reddini havi karar okundu Kaymakam Şerafettin Beyle refika verdi Müddeiumumî, muhalefet olmak için smm açtıklan hakaret davasından do layı, Arif Oruç ve Süleyman Tevfık B ler muhalefet yapan, bunun altmda kesehakkında ceza kanunumın 48 incı mad sıni doldurmak gayesile vatandaşların deslne tevfikan son tahkikatm acılma namusuna çirkin taarruzda bulunan sma dair müstantik kararı, (Yarın) ın cYarm^ gazetesınin efkâri umumiyeyi 221 numaralı nushasında Emlâki milli lehlerine çevirmek için mugalata yap ye komısyonunda suı lstımal yapıldığı tığını, bu davada devletle Adliyeyi el yolundaki yalan neşriyattan dolayı Ma ele vererek kendilerini tevkif etmiş şekliye Vekâletinin açtığı ve Ankara ceza lınî verdiklerini söyliyerek dedi ki: mahkemesinden gelen dava evrakı o <r Biz, Arlf Oruç Beyi tarihte din kunarak bılreştirildi. Muteakıben gelen ledik. Gazi, Oruç Beyi anlamıştır. istinabe evrakı okundu. İstinabe sure Cihan medeniyetinin takdirle karşılatile ifadelerı alınanlar, Vali hâdisesin dığı Turk adliyesi huzurunda gareze aden ademı malumat beyan etmişlerdir. let olmak gibi şeni tecavüzleri bütün Gazetecilerin vekili, Maliye Vekaleti varlığımla reddederim. Siyaset her kalnin bu davayı Arif Oruç Bey aleyhine be girer; fakat adalet mabedlnin önünaçmakla atladığmı, mes'elede mürurü den bile geçemez. Aleyhine. Türkiye'nin zaman bulunduğunu ve vali işinde de her yerde açılan davalar, hükumet nüDağdaki eşkiya, dikodu yapanların meydana çıkmasını fuzile mi açılmıştır? istedi klerini söyledi; Istanbul üçüncü yolcuyu soyar, bu kalemli eşkiya böyle hukuk mahkemesmde muallım Şaziye değil, Babıali denilen dağda otururlar, Hanımla kocası arasında geçen dava kalemi, küfür dolu zehir çanağına batıdosyasmın celbini istiyerek «hakikat rırlar ve istediklerinin can yerine sapmeydana çıksın, da biz aldanmış olalım» larlar. dedi ve bir kaç şahit daha gösterdi. Yavrularımızı mtişfik ellerine tevdi Muteakıben Maarif Vekâletinden ge ettlğimiz muallimlere «fahişe», zabıta len Müfettiş Şemsettin Beyin İzmit'te kuvvetlerlne ise «hevesata alet teşkilâtı» yaptığı yazılan böyle bir tahkikatı ol « süsünu verirler. madığma ve mumaileyhin bunu gaze Netlce hep yalan, şayia... telerden oğrenerek beyani teessur ettiMüddeiumumî, bundan sonra suç ğine dair olan cevabı okundu. lulara hitaben Türk hâkiminden Müddeiumumî Baha Bey, suçlulann emin olarak adaletin tecellisinl b ekkurtulmak için vatandaşların haysiyet lemelerini beyan etti. Ve Süley lerini basamak yapamıyacaklarını ve man Tevfik Beyin ceza kanununun Etem Ruhi Beyin, kendilerinin tutuna 59, 69, 80, 273 Uncü maddeleri delâletile bilecek bir halleri olmadığını, yağ dö 161, 480, 488 inci; Arif Oruç Beyin 69, külmüş mermer üzerinde bocalamakta 273 üncü maddeleri delaletile 161. 480, olduklarını ve muhakemeyi talık sure 488 inci; Mahir Efendinin 69 uncu madtile vakit kazanmak istedıklerini hariç de delaletile 480, 488 inci; İsmall, Hasan te soylemiş bulunduğunu beyan ederek ve Ibarahim Efendilerin de 480 ci madmes'ele tenevvür ettiğinden delâılin tak deye tevfikan cezalandırılmalannı ve dirini istedi. Maliye Vekâleti davasından dolayı be Etem Ruhi Bey. muallım Kemal raetlermi istedi. Muhakeme, mü«afaa Tatbikı istenen maddelerdeki larmı ve isbat edeceklerini soyledı. cezalar Müddeiumumî, Kemal Beyin, maznun olduğundan sahit olamıyacağını beyan Muddeiumuminin tatbikini lstediği etti. maddelerden 480 inci madde, 3 aydan Vali Eşref Beyin vekili Vasfı Raşit 30 aya hapis ve 50 liradan 500 llraya Bey, Etem Ruhi Beyin, mahkemeyi de kadar ağır cezayi naktî ile bir seneden ğil. efkâri umumiyeyi aldatmak istedi beş seneye kadar hapis ve 200 liradan ğini, Kemal Beyin Yunan'lılara hizmet aşağı olmamak uzere ağır cezayi naktiyi ettiğini, butün iddialarınm yalan oldu amırdir. ğunu söyledi. Sedat Bey, muallim Ke 161 inci madde. bir aydan altı aya kamal Beyin «akur kelp gibu şerefe ta dar hapis, 25 liradan 50 liraya kadar arruz ederken korkmadığmı, fakat maz cezayi naktiyi âmirdir. nun olunca niye korktuğunu, bütün id 273 Uncü madde, mevzuu bahis cü dialann sıfıra müncer olduğunu söy rümlerin, devlet memurlan aleyhine işledi. lendlği takdirde, kanunen muayyen olan Maarif müdürü, Kemal Beyin bir lira cezanın 6 da birden üçte bire kadar ile İstanbul'a gittiğini, gazeteciler tara arttınlabileceğlnden bâhiştir. Avrupa birliğî İtalya Cenevre müzakerelerine Türkiye'nin de iştirakini istedi Cenevre 16 (A.A.) M. Briand saat maileyh, bütün hükumetleri yaşamak i11,30 da Avrupa birliği hakkında tetki çin birleşmeğe davet etmiş ve onların kata memur komisyonun küşat resmini Avrupa medeniyetini muhafaza etmek icra etmiştir. Salon, lebabep dolu idi. 27 hususunda mütesaviyen mes'ul oldukladevlet mümessilleri bulunuyordu. M. nnı söylemiştir. Avrupa'da sulhün muBriand, bir nutuk irat ederek, bütün hafazasmı samimî surette arzu edenleAvrupa'nm iktisadiyatının maruz bu rin hüsııü niyet sahibi olmaları lâzım lunduğu teblikeye işaret etmiştir. Mu dır. Yol ozundur ve tedbire, nsule ihti [trtica saahasına giden arkadaşı • mızır». hâdiseyi hikâye ve tahlil eden ilk mektubunu dün dercetmistik. İkinAnkara 17 (Telefonla) Al ci mektubunu da bugün dercediyo dığım malumata göre Gazi Haz ruz: ] Menemen 12 kânunusani 931 retlerinin pazartesi günü seyahate Mehdi Mehmet ve arkadaşları Müftü çıkacakları tahakkuk etmektedir. mesçidi önünde tekbir, tehlil getirir, Mürtecilerin, bazt sokaklarda dolaştıktan sonra geldikleri, sancağı diktikleri (X) Reisicumhur Hazretleri evvelâ okuyup etrafa Uflerken camaat namazı meydan... Hâdise burada cereyan etmiş, Kubilây burada yaralanmıştır. .Sağda bir Konya'y' teşrif buyuracaklar, o bitirip dışarı çıkıyor. Ne olduğunu tayin koşesi görünen Belediye, karştsındaki Marif kahvehanesi, solda önünde bayrak rada üç dört gün kaldıktan sonra de mütehayyirdirler... Mürteciler mü direği görünen bina viraat Bankasıdır. Banka, biraz gerisinde olan hükumet binasınm Adana ve havalisine geçecekler ezzinin etrafını alıyorlar, sancak lstl bu meydana kadar gelen bahçesinin bir köşesindedir. Muftü mesçidi Maarif kahve sinin karşıstnda, meydanın diğer tarafındadır yorlar. Bir rivayete göre müezzin kor dir. kahvenin önüne yerleştlrdiği müfrezesikuyor, bir yolunu bulup kaçıyor, minaGazi Hz. bugün saat dörtte şene süngü taktırdıktan sonra Mehdi'nin reye çıkıyor. Orada yakalanıyor, sancak hirde bir tenezzüh yaptılar, badeüzerine gitmiş ve kendisine doğru gelen mesçitten çıkarılıyor... hu avdet buyurdular. Mehdl Mehmet'le diğer Mehmed'i yakaİrtica kafilesi önde sancak sokaklarda larından yakalıyarak hükumete doğru dolaşmağa başlıyor. Kafile yalnız (Bozsüruklemek istemiştir. İklsi birden sllâhalan) dan gelen altı dervişten mi iba larına sarılınca kahraman Kubilây bir rettir, arkalarma daha başkaları da taelile birinln, sol elile Mehdi Mehmed'in kılmış mıdır, kaç kişi olmuşlardır? Bu tüfeklerinin namlılarına yapışmış, arada noktaları henüz kat'iyetle tesbit etmek bir mücadele olmuştur. mümkün olmadı. Bunlar her kaç kifi Mehdi silâhını kurtanr kurtarmaz iseler büyük bir daire çizerek. Saffet (Kubilây) a sol tarafından ateş etmiş ve hocanın evi öcünden geçerek gene hüzavallıyı yere sermiş. o mel'un da (Ku kumet meydanına geliyorlar ve sancağı bilây) dan yediği sert bir yumrukla öte meydanın ortasma diklyorlar. tarafa yıkılmıştır. Bunlann bir aralık Saffet hocanın evi Bu manzara karşısmda müfreze efraönunde durduklannı, kapıyı çaldıkla dı yerlerini terkederek savuşmuş, (Kurını, kapıya gelen valdesinin Saffet hobilây) ın lmdadına koşmak orada bulu cayı uyandırdığını, fakat bunun dlşan Kubü&v müfrezesi, hâdits mahalline, bu nanlardan kimsenin aklına gelmemiştlr. tzmir 17 (Hu. Mu.) Amerikan çıkmadığını söyliyenler varsa da bun kışladan gitmiştir. Kışla kasabaya on Tenvire çok muhtaç bir nokta.... kolleji talebeleri, Amerika'lı muallim ların ne derece doğru olduğunu ancak dakika mesafededir Haile bitmemiştir, Bütün fecaatile anMit'in Türklüğü tahkir etmesinden tahkikat hâkimleri bilir. Onlar da gayet Demlş, bu sırada kısa bir alkış ol cak başlamıştır. Kubilây, sol tarafı kandolayı sınıfa girmemekte ısrar etmek ketum davranmaktadırlar. lar içinde olarak kalkıyor, hükumet avmuştur. Arkadaşları sancağın etrafında tekbir tedirler. Bugün bütün talebe içtima lusna glriyor. Maksadı ne idl, hükumet Mehdi buna itiraz etmiş: ederek mlizakeratta bulunmuş, mek ile zikir ile meşgul lken Mehdl Mehmet Alkış yapmayın, zikredin!.. thta binasına girmek mi, hükumet avlusuntepte millî harsı koruma tekil&tı yap dolaşıyor, okuyup üflüyor, yerden avuç nnda bulunmuştur. dan Kazez camii avlusuna geçmek, bu mağa karar vermiş ve bir heyet seçil avuç toprak alarak nefesledikten sonra Jandarma kumandanı hükumet da avlunun arkasından Evkaf dairesinin birer ikişer toplıyarak duvar kenarlaaltında bıraktığı ve hâlâ orada zannet miştir. nnda yer almağa başlıyan seyircilerin iresine girmiş, telefon santıralına gi tıği mufrezesınin başına geçmek mi?... Seçilen hey.et, hey.eti umumiye ö üzerine atıyor ve kendilerini sancak al derek kaymakama, alâya vaziyeti bil dlrmlş, bir daha da dışarı çıkmamıştır. Bu hiç bir zaman bilinemiyecek. Hükunünde menfaat ve istikballerini düşü tmdan geçmeğe davet ederek: Alkışın, Jandarma kumandanmın ma metin demir kapısı sımsıkı kapalıdlr, omiyerek cemiyete sadık kalacakları Ben Mehdi'yim, öğleye kadar bu nun da bir tarafa gidecek, hareket ede* na namusları üzerine yemin etmişler sancak altından hep geçeceksiniz. Geç neviyatını bozduğu anlaşılıyor. Hatta cek hali, mecali ve dermanı kalmamıştır, hükÂmete döndüğü zaman jandarmaladir.Bu manzara bütün talebeyi ağlat miyenlerln akibeti fena olacaktır. Biz n uyandırmak üzere oraya gelmiş olan Hükumet ve Kazez camii avlularını bir»' birinden ayıran duvarla hukumetin ka* mıştır. hükumeti teslim alacağız. Menemen'in yerlilerden bir zata: pısı arasında bir daha yere düşüyor. Maarif Vekâleti hâdiseyi tahkik et etrafı sarılmıştır, arkamızda 72 bin klşi Galiba halk ta onlarla beraber!.. vardır. Evlerinize haber veriniz, kadın Demlş. Mehdi (Kubilây) ın arkasından gldl •* tirmektedir. lar da olduklan yerde zikir ile meşgul Hayır lmkânı yok; cevabını almış. yor, tekrar dışan çıkıyor, diğer Mehyaç vardır. Her millet, beynelmilel mü olsunlar... Diyor. Jandarma kumandanı askerl yardım med'in çantasından eline bir şey alıyor Iki üç kişi davete icabet ediyor, san bekler, oradaki kalabalık ta şaşkın şaş (bu aldığı bir usturadır) gene hükumet nasebattaki gerginliğin izalesi hususunJ ı.u>ci) vo seoatKarane bir surette ç» oniyıra altma gidiyorlar, Mehdl Meh kın hâdisenin cereyanmı seyrederken avlusuna giriyor, yanında mel'anet arkaElli lısmakla bu işi teshil etmek mecburiye med'in adamlarına katılıyorlar. yüzbaşı Mehmet Ali Bey meydandan ge daşlarınflan biri daha vardır. Şlmdi, en feci vahşet sahnesinin, kaç tindedir. Fransa, Avrupa'nm menfaati altmış adımlık bir mesafede olan hü çecek olur, mürteciler zikir, tekbir ve namına icap eden şeyleri azimkârane kumet dairesinde hiç birhareket yok tehlil arasında onu da çağırırlar, Meh kişi olduklan bilinmiyen şahitlerden Evbir surette yapmıştır. Fransa'nın yaptık tur. Henüz erkendir. Beş altı Jandar met Ali Bey yoluna devam etmek ister, kaf memuru beyin ifadesini dinliyelm? larıntn faideden hali olmıyacağını ümit manın bir ikisl tevkifaneyl muhafaza nlhayet etrafını alırlar, ona da telkl € Ben dairede yatarım. Alkış sesile uykuda ediyorum. Mumaileyb, netice olarak etmekte, diğerlerl de henüz natta bulunurlar, maksatlarmı söyler uyandım. Meydan tarafındakl pencereFransa'nın son Mayis ayındaki muhtı bulunmaktadır. ler. Mehmet Ali Bey de mütehayyir, ha ye koştum. Oradaki vaziyeti gördüm. He rasına sadık oldğunu ve her taraftan Manzarayı görenlerden lkl üç klşi kikatl anlamak ve haber vermek üzere yecan içinde idim, bir cami avlusuna baserbestçe ileri surulecek noktai nazar ayrı ayrı hükumete koşuyorlar, alt katta hükumete girer. Jandarma kumanda kan pencereye, bir otekine gidiyordum. ların tanzimini teshile çahşacağını be olan jandarma dairesine girlyorlar, nmı telefon başında bulur. Silâh patladıktan az sonra iki kişinin yan etmiştir. M. Von Kurtius ile M. uykuda olan jandarmalan uyandınyorhükumet avlusuna girip çıktığını ve Dışanda Mehdi vaız ve telkine, sancak Grandi, mütekabil tezlerini teşrih et lar. Bu sırada jandarma kumandanı da Mehdi Mehmet olduğunu sonradan anmişler ve sulhün muhafazası ve Avru • geliyor, yanına bir nefer alarak meyda altındakiler de zikre devem etmekte ladığım mel'unun bir adamın sırtında pa'nın yeniden ihya ve imarı için ikti na çıkıyor... Saat yediyi geçmlş, mey dirler. bulunan çantadan bir şeyler alarak içerl Kasabanm muhtelif semtlerinden girdiğinl, Kazez camii köşesile hükumesadiyat sahasında teşriki mesaiye âma danda da yüz elli, iki yüz kişilik bir kade bulunduklannı beyan etmişlerdir. labalık toplanmıştır. Bunlar etraftan meydana gelen sokaklarda türlü türlü tin avlu duvan arasındakl aralıkta yere Mumaileyhima, devletlerin bu hususta meydanm orta yerlnde geçen hâdiselerl rivayetler dolaşmakta, kimisi evine dön iğilerek bazı hareketler yaptıklanru tamamen müsavi muamele görmeleri seyretmektedirler. mekte, klmisl dükkânını kapamakta, gdrdüm. Yerde ne vardı göremiyordum, lüzumunda ısrar eylemişlerdir. kalktıklan zaman Mehdi'nin elinde sa Jandarma kumandanı sancağın oldu bazıları meydana doğru gitmektedir. M. Grandi, Türkiye ve Rusya gibi ce ğu tarafa doğru ilerliyor. Mehdi'ye yakBu arada jandarma kumandanmın çından tutulmuş, henüz kanlar akmakmiyeti akvam azasından olmıyan dev laşıyor ve soruyor: kısa müdahalesinden bihaber bir zat ta olan bir baş gördüm....» letlerin de komisyonun mesaisine iştimalumat vermek üzere kaymakamın e Ne lstiyorsunuz, sizln başınizda rak etmelerini iltizam eylemiştir. Kovine koşar, kaymakam beyin çıktığmı, kim var, kiminle konuşayım? Akan bu bitmez kan, Kubilây'ın Cummisyon, heyeti umumiye içtimaında alaya gittiğini öğrenir ve o tarafa gider, İşte başlannda ben varım! Derviş kaymakamı görür. huriyet aşk ve imanile yanıp tutuşan dames'eîelerin nasıl bir sıra dahilinde müBu kesik baş zakere edileceğini takip ve tetkike me Mehmet! Ben Mehdi'yim. Hükumeti tes Kaymakam Bey yapacak bir iş marlanndan akıyordu. mur bir heyet tayin etmiştir. Celseden lim alacağız. Etraf sarılmıştır, yollar ke varsa hep hazırız, silâhlanalım, ne lâ Türk Cumhuriyet ve lnkılâbı uğrunda 72 bin kişi var. zımsa yapalım teklifinde bulunur. kendini feda etmekte bir an, bir lahea evvel M. Briand, M. Mirenesko ile görüş silmiştir. Arkamızda Evvelâ hepiniz imana geliniz, sancağın bir tereddüde düşmiyen Kubilây'ın, mef müştür. Bu zat Menemen'li bir ihtiyat zabitikureli Türk zabit ve mualliminin başı Cenevre 17 (A.A.) Avrupa birliği altından geçinifc. Öğleye kadar her iş dir. komisyonu akvam cemiyeti azası olmı bitecek... Kaymakam bey kendisine, askerln işe idi. İrticam cani, mel'un eli bu başı son Peki içerl geliniz de konuşalım. ;<an devletlerin bu komisyona iştraki müdahale ettiğini, şlmdilik yapacak bir mes'elesini tetkik etmiştir. M. Fon Kur Hayır sen de sancağın altından şey olmadığını söyler ve orada kalır. Bu ra dln sancağmın Üstüne takmış, teşhlr tius ile M. Henderson bu devletlerin de geç, bizim tarafa geç! sırada, jandarma kumandanmın lhbari îtmiştir. iştiraki lehinde bulunmuşlardır. M. Ti Dunınuz öyleyse, ben gldlp halkı üzerine alây da hâdise mahalline bir Manzara akle durgunluk verecek kadar tulesko ile M. Marinkoviç komisyonun toplıyayım müfreze göndermiş bulunuyordu. Müf fecidlr. Tasavvur ve tahayyülü bile yürekler acısıdır. Bu ^eşın önünde minnet böyle bir devlette bulunmağa salâhiyeti Jandarma kumandanı hükumete glr zere (Kubilây) m kumandasındadır. olmadığını ileri sürerek aleyhte rey ver mek uzere ayrılırken Mehdl: Kubilây nefes nefese hükumet meyda e, hürmetie iğilelim ve blraz duralım.» mişlerdir. H.N. Seni de 12 imama iman ettireceğiz. nına gelmiş, Evkaf dairesinin altındaki J Türklüğü tahkir eden hoca İzmir Amerîkan Kolleji falebe leri derse girmemekte ısrar ediyor lâletten beni meneder. Ne yapmak fikrindesiniz? Ali Bey çıldırıyordu. Hapisane Biraz paramız var. Karı koca nin kahn parmaklıklarını dişlerile Paris'e gideceğiz. Ender'e yakın bir kemirmek istiyordu. Bir aralık sü köyde oturacağız. Mevcut paramız kunet bulunca aklına geldi. Ebüz bizi beş altı sene idare eder. O zaYazan : AKAGÜNDÜZ ziya Tevfik Beye şu tezkereyi gön man bitinciye kadar da ortahk dü Sen çok büyük bir insansın. Haftası geçmeden Ali Beyi de derdi: zelmiş olur. Olmasa bile o zaman Diye yanaklarını öptü. Ali Bey Bekirağa bölüğüne tıktilar! Daha (Konya'daki küçük Ender'in Ender bizi sefalete atmıyacak bir oğluna mektup yazdı: Merak etme ilk istintakta sinirlerinin bozul manevî babası sıfatile size müra iş sahibi... ve bir şey sorma. Sana senede dört makta olduğunu anladı: caat ediyorum. Siz ki beni pek güİkisinin de gözleri doldu. Tevfik yüz lira toptan göndereceğim. Her Beyefendiler! Dedi. Ben  zel tanırsınız. Bin ömre bedel bir Bey muvaf ık buldu. Fakat pasaport ihtiyacını bu bütçeye göre tanzim yandan ve hepinizin tanıdığı meret. Doktoranı verir vermez, Alman hum Hasan Bey zade Ali! Mah lekeden ve daha fazla tahkir edil alması imkânsızdı. «İdareten gayri ya'ya geç, bir sene Almanca'nı iler mut Şevket Paşa! Mahmut Şevket mekten beni kurtarmak için ne lâ caiz» diyip kestiler. Ali Bey düşünlet ve Darülfünuna gir. Yani şim Paşa'ya sui kast! Bununla benim zımsa yapınız.) dü. Bir maznunluk, mahkumluk Ebüzziya bu gibi tezvir işlerinde yok ki firarî telâkki etsinler. Nihadilik beş sene daha memlekete de alâkam!.. Fakat Beyefendiler! dönme. Siyasetle kat'iyyen alâka Ya bu isnadı yapanlar alçaktır, ya çok titiz bir adamdî. Hemen çitti yet, memlekete dönmek kısmet o ve ağzına geleni söyledi. Hatta dar olma. Hal berbat. Yalnız istik ben! lursa pasaportsuz diye cezayi nakkendisini de tehlikeye atarak... bal için çalış. tî alabilirler. Ve çocuk gibi hüngür hüngür O gün Ali Beyi tevkifaneden çıAli Bey kalan parasmı bankaya ağlamağa başladı. Aralanndaki Karar tamamdı. yatırdı. Evini dağıttı. Bir hizmetçi vaziyeti bilmiyen bir iki eş dost kardılar. Ali Bey hemen BakırköBir sabah derlenip toplandılar. ile kan koca yaşamağa karar ver Veli Beye müracaat ettiler. A'dık y'üne koştu. Tevfik Beyi buldu: Eşyalarını kendilerinden önce ttal Te^ekkür ederim. Konva sediler. Fakat yelpaze gene sallandı: ları cevap kalplerine zehirli ok şribi nelerinde neler dü*ünmüstük, ne yan vapuruna gönderdiler. Arka Mahmut Şevket Paşa'yı öldürdü saplandı: ler oldu. Nevse. Her sev o1aca|ma larında hafiyeler dolaştığını bildiler. Ortahk karıstı. Alay alay tev Kardeşim, pardon, kardeşli varır. B»ndenvana he'Sl; hoş ol ği için, acentanın kişesi önünde # kifler başladı. Kumlardan çok yaş Şim olması böyle hainane bir hâ etrafa işittirmek maksadile hızlı lar yandı. önüne gelen hafiye ve diseye iştirakini tecviz eder mi? <sun. Simdi benim var. konustular: «adık kesildi, beğenmediği, sevme Ederse, söyliyiniz icabına tevessül Mösyö! İzmir için iki tane diği komşusunu hapsettirip Sino edeyim. Fakat öz kardeşim de olsa Mr kocayiz. Bütün mevki bilet. Yemekli olsun. lzmir'b'a göndertti. I hamiveti vatanîvem Tıövl*» hîr A*. . ölmek ve ölmeden evvel Paris'teki den istanbul'a haftada kaç gün «CUMHURİYET» ONLARIN ROMANI TEFRİKASI : 62 postanız var? Dedi amma, eve yerleşen, muhiBu plân tnuvafık oldu. Fakat te alışan annesi razı olmadı. Yaza karı koca vapurun İzmir'den evvel geleceklerini vadetti. Midilli'ye uğrıyacağını biliyorlar Sorbon arkadaşı M. Nermi daha dı. Midilli'ye çıktılar ve oradan evvel Almanya'ya gitmiş ve bir Marsilya'ya hareket ettiler. Darülfünun'a girmişti. Doğru ona Ender bir sabah erkenden anne misafir oldu ve müşkülâta uğra • si ile babasını karşısmda görüve madan ayni Darülfünun'a yazıldı. rince şaşırakaldı. Öpüştüler, gülüş Ali Beyle karısının bütün işlerî tüler, konustular. Çocuğun hiç bir qrücleri Ender'le mektuplaşmaktı. şeyden malumatı yoktu. Paris'e Adreslerini Ebüzziya'dan ba«ka yakın Sen Jermen Anle köyünde kimse bilmiyordu. O da başkalarıküçük bir pansiyon tuttular. Ender na söylemiyordu. Ara sıra mektupde kiradan kurtulmuştu. O da bir laşıyorlar ve memleketten hava gün ansızın geldi. O gece eğlendi dis»alıycrlardı. Konya'nın nihayetler: Ender pek iyi bir doktora ver siz karlı ovalarma, Boğaziçi'nin mişti. tarif edilmez renklerine alışan karı Ender şimdiden Almanya'ya git kocada gizli bir daüssıla vard;, mek istemiyordu. fakat birbirini müteessir etmemek Dört sene ayrı yaşadık. Ben için sabır ve sükut ediyorlardı. Almancamı burada da ilerletirim. Sen Jermen'liler onlara «Çifte Hem niçin beraber gitmiyelim. mütekifler» namını vermişlerdi. Orası daha ucuzmuş. Annesi Paris civarım çok beğen Her komşu ikisini de hürmet ve mişti. O yaz hepsi Sen Jermen'de ''i'Vafcbetîe s^'âmhyordu. O yaz çocuklarını ziyaret ettiler. kaldılar. Ve Ender bütün yaz bütün Ender avdetlerine mâni olmak iskuvvetile Alman'caya çalıştı. Almanya'nın kışı Konya'dan tedi. Annesi itiraz etti: sert olmasınu 1 Mabadi var

Bu sayıdan diğer sayfalar: