28 Ocak 1931 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3

28 Ocak 1931 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

28 Kânurusani 1931 CumTİurîyet 3 SON TELGRAFLAR Ölçülerde metre siste mi kabul ediliyor Her nevi evrakta bu ölçülerden maadasının kullanılması memnudur Ankara 27 (Telefonla) Kullanılacak blçüler için tnetro sisteminin kabulüne dair olan lâyihaya göre, alelumum mukavele ve akitlerle fatura, ticaret defterleri, ilârt ve sair ticart evrak ve vesikalarda bu ölçü lerden maadasının kullanılrn*si memnudur. Bu gibi akit ve vesikalardaki miktarlar, metro sistemi ölçülere göre yazılmış olmadıkça muteber değildir. Bu maddenin hükmü, sayı ile a Iınıp satılanlara şamil değildir. Bu kanundaki Ölçü kelimesi, tartıyı da ifade eder. Her nevi ölçüler, bu kanun ahkâmı dairesinde ayarlanmış olacaktır. Bu mecburiyet, sınai müesseselerde imalât miktarlarını tesbit hususunda kullanılan ölçü ve tartılarla demiryolu yük vagonlarına ve işçi gündeliklerini tesbit için kullanılan nakliye vasıtala rına dahi şamildir. Türkiye'de, metro sistemi ölçülere göre tanzim edilmemiş ölciMerin yapılması ve ayarlanmamış ölçülerin satılması memnudur. Akıcı maddelerin tartilmasında litre kullanılacaktır. ölçüler, ilk defa, senelik ve anî olmak üzere üç türlü muayeneye tabidir. Bu kanunun tatbikı için merkezde İktisat Vekâletine merbut (ölçüler umum müdürlüğü) teşkil edilecektir. Türkiye hükumeti, beynelmilel ölçüler bürosuna iştirak edecektir. KÜÇÜK KÖŞE ür mezah gazetesi Eğer sermayeniz varsa, sizinle ciddi bir mizah gazetesi çıkaralım. Memle ketin buna son derece ihtiyacı var. Çünkü sahne o kadar dramatiktir ki ancak büyük bir sinir aksülâmeli ile kahkaha doldurabilir. Alfred dö Muse bir mısraında der ki <büyük teessürler gözyaşı izhar edemezler. ^ Yirminci asır bu mısraı değiştirdi: Büyük teessürler kahkaha ile tezahür ederler... Bunu teklif etmekle mevcut mizah gazetelerimizi yirmek istemiyorum. Yusuf Ziya, ^Alcbaba» sında muhakkak ki muvaffak olayor: Kendi istikametinde.. Vaktile yedi sene. son devirde yedi ay sözümün nurunu kambiyosuz, dövizsiz, vizesiz emen «Karagöz^ şüphesiz ki bir nasihat gazetesidir: Kendi helezonlu hedefinde.. Bürhan Cahid'in Köroğlu*. su şiddetli hücumlar etmekteki nıeharetini muhafaza ediyor. Kızmak gerekmez. cusu olan gazetenin kıymeti vardır. Benim dediğim başkadır. Ben diyorum ki sizinle beraber, milletin umumu için bir mizah gezetesi çıkaralım. Mütareke senelerinde benim Ercüment Ekrem'le ıkardığım (Alay) gazetesi glbi bir gazet«. Ciddî görünen yevmi gazeteler, edebî üsü alan mecmualar, milletin beklediğini temin edemiyorlar. Bu iddiada beni halktan. bitaraf bir okuyucu olarak kabul ediniz. Doğrusunu söylüyorum. Papagalo ve «Penç. gibi bir gazetedir ki memleketin ıztırabına kahkahalı teselli ve kahkahasına ciddilik mantığı verir. Fikrinizi öğrenmezden evvel fazla açık bir sıırette yarenleşmek istemiyorum. Size daha bir şey ifşa edeyim: Haftada bir. veya İki kere çıkan mizah gazeteleri var. Hepsi de mevzu bulmakta güçlük çekerler. hepsi arkadaşım olduğu için pek iyi bilirim. Halbuki yevmi, hatta bizim (Cumhuriyet) kadar büyük bir mizah gazetesi çıkar ve daha da yer var mı? Der. Bu, ne dünün, ne bugünün ihtiyacıdır, da imi bir ihtiyaçtır. Hem ne kadar orijinal bir şey olur: Daridünyada ilk yevmî mizah gazetesi! Umumi vaziyetin ciddiliği o kadar taşmış. ileri gitmiştir ki bunu ancak yevmi br mizah gazetesin ifade edebilir. Sizinle bir mudarebe şirketi yapalım. Sermaye sizden. çalışmak benden. Altı (Cumhuriyet) sahifesi, gündelik ve mizahî bir gazete... Tek başımıza çıkarabileceğimize tecrübelerle eminim. Memleketin ya bu kadar mizaha ta hammülü yoktur. yahut bu derece feci ciddiyetten vaz geçmenln yoluna bakmalıdır. Bu vatanın küçük bir mıntakası vardır ki binlerce senedenberi (kavut) yer. Kavut ham ahlatın kurusunu taştan el değirmenlerinde çekerler, bulgur bulgur olunca su katıp hamur ederler ve sacta (ekmek) diye pişirirler. Bu mmtakada (ekmek) denilen nesne, köylere hedi yelik götürülür. Hele susamlı simit, hani midemizi bozar diye bizim yemediğimlz halka simit yok mu? İşte onlarda her sene büyük yortuda İngiliz Kralına ve rilen meshur pasta kadar ender ve kıymetlidir. Bu köyler kavuttan şikâyet etmemişlerdir, isbatı meydanda: Hiç bir demakok böyle binlerce senedenberi kavut yiyen köylerden haberdar değildir. Bu ahlat çamurunun gıda olarak kul lamlması ne şu fırkanın vicdansızlığındandır ne bu hükumetin nankörlüğünden. Hayır, çünkü o köylerin bulunduğu dağlarda yalnız ahlaj, saban kolu, diren ve balta sapı yetişir. Tarla yoktur ve buğday. şehirlerine çok uzaktır. Hepsi fakirdirler saban kolu. tırmık yaparlar ve pahalıya mal olmasın diye un almazlar. Yani nedir? Bir mizah gazetemiz olsaydı. bu köylülerden birini takrir sahibinin mağrur huzunına çıkarıp dediremez mi idik: Üç bin senedenberi kök ve kavut yiyorum. Yirmi iki senedenberi Avrupa'daki size de gönderdim adresinizi bulamadıkları için iade ettiler. Ka* ••: bn =°'"di1. Hele pekmezli su icin' de hamur edilirse.. Ne diye üç bin senede üç gün ve her nasılsa ekmeği kıtla şanlar aklınıza geldi. O da bakalım doğru mu? Dediremez mi idik ki: Verdiğimiz açlık takriri için şu ve bu gazete muhabirine (vesika bulup getiriniz) diyeceğinize sessiz sadasız. binlerce senedenberi yasıyan bizleri çağırsaydınız! Galata kulesinin halkı beş senedenberi taciz eden vakit küresi aleyhinde verilecek istizah takriri; mahiyeti ne kadar komik olursa olsun, verilişi o kadar ciddidir. Refet Pş. da Meclisten istifa etnıişti. Fakat ne istifanamesinde ne hareketinde ve ne sözlerinde Millet Meclisinin manevî şahsiyetini rencide edecek bir şey yoktu. Halbuki üç buçuk sene evvel bilmenı hangi hükumet kabilesi tarafından meclisin ortasına bir garibei hilkat halinde doğurtulan öbür paşaya bakalım. Eğer bir mizah gazeteniz olsaydı. Paşayı değil, ebesini sarakaya alırdık ve is daha ciddî. daha mantıkî olurdu. Nadi Beyle yarenlik Şehit kanatlar ihtifali çok güzel oldu ( Birincî sahijeden mabait > Günün İlhamları Bir Ramazan hatırası Bu seneki gibi tam kış ortasına tesadüf eden bir ramazandı. Daha üç gün evvelinden babam anneme, annem haminneme, haminnem teyzeme, teyzem de hizmetçiye fısüdadı: Cuma akşamı mahallenin eşrafmdan Hacı Süleyman Beye davetliyiz. Muayyen giinde ikindiden sonra evcek Hacı Süleyman Beylere gittik O zamanlarda evlerin nasıl döşendiğini bilirsiniz: Sokak kapısınm arkasmdaki aralığın yan tarafına yerleştirilmiş olan küplerin ağızlarına patiskadan birer örtü geçirilmiş, bu örtülerin üstüne birer kapak yerleştirilmişti. Kapakların üze rine de parılpanl parlıyan kalaylı birer bakır maşrapa oturtulmuştu. Bütün odalarla sofalar Mısır hasırlarile kaplanmış. bu hasırların üstüne halılar seril mişti. Merdivenlere de yol geeeleri ça kılmıştı. O zaman soba yakmak adeti iaammüm etmemişti. Bir çok kibar konaklannda bile mangalla ısınılırdı. Bu sebeple gittiğimz evin her odasına tepeleme ateşle dolu bakır ve pirinç mangallar konul muştu. İftara iki saat kalmıştı. Kadınlar bir odaya, erkekler de başka bir odaya toplanarak sohbete dalmışlardı. Ev sahibinin Fethi isminde ben akran bir cocuğu vardj. Büyükler sohbet ederken biz de saklambac oyununa koyulmusuk. Oyun icabı evin bir tarafına saklanmış olan Fethi'yi aradığım sırada önüme bir kapali kapı çıktı. Arkadaşımın orada olup ol • madığını anlamak için gözümü anahtar dellğine uydurarak içeriye baktım. Hayret! Ev sahibi Hacı Süleyman Bey, karşıki sedirin üstüne bağdaş kurmuş, dnfl» ne yaydığı bir ikdam gazetesinin üzerindeki ekmekle pastırmayı atıştırıp dnrnyordu! Derhal koşarak mes'eleyi babamnt kulağına fısıldadun. Babam evvelâ inanmadı. sonra meraka düşerek gelip anahtar deliğinden baktı. İçerideki nraalmac manzarayı görünce yüzünü burnşturda ve hiç bir şey söylemeden arkadaşlaıinnf yanına döndü. Biraz sonra Hacı Süleyman Bey '6 m linde doksandokuzlu bir tesbihle dndalc* larını kıpırdata kıpırdata içeriye ginbişti. Oruç keyfile suratı bir kanş asıktb Halinde aç bir adamın bütün mecalstzliği görünüyordu. Öğle namazını kılamamıştım da şimdi kaza etim!.. Diyerek yerine oturdu. Toplar atıhr atılmaz sofranın başma geçtik. Bir iki saat evvel pastırma ile karnını doyur muş olan Hacı Süleyman Bey yemeklere pek az iltifat ediyordu. Hele corba dan sonra gelen pastırmalı vuniıırtanın yiiıüne bile bakmak istemiyordu. Bu sırada babam bir mu7?piî! vanti" Hacı Bey, dedî. pastirmnİT umurtadan buvursanıza Siz buyurun efenrtMv '••»nfif>' ••. n a c tırmadan o kadar hi T etrnptr' Filhakika bazı ahvalde " ^ıvma yemek iyi deeilflir. Meselâ Tnsan nastırma yiyip te bir meelise cirerse, aS'innı kokusundan oradakileri rahatsız ed«"r. Hele ramazan gününde ve orurlular arasında. Hacı Süleyman Beyin yüzü kıpklrmızı kesilmişti ve galiha babamâ" fena halde içerlemişti. Çünku bir daha bizi iftara davet etmedi. " Vatan için can verenîerin makberi yerler değil, göklerdir,, taburu, bir süvari bölüğü, bir topçu bataryası ve polis taburu iştirak etmiştir. Havanın yağmurlu olmasına rağmen parkta kesif bir kalabalık göze çarpıyordu. Merasime hareket kumandanı Hilmi Beyüı muhtasar bir nutku ile başlan • mıştır. Hilmi Bey Şahin gibi havada düşmanla döğüşen kahraman hava şehitlerini ve bilumum şehitlerin ruhlarını taziz ve takdis için hazırunu bir dakika sükuta davet etmiştir. O esnada tayyare âbidesini, Beyazıt ve Galata kulelerini süsliyen bayraklar matem alâmeti olmak üzere yarıya indirilmis ve bütün vesaiti nakliye bir dakika tevakkuf etmiştir. Müteakiben burazan tarafından verilen kumanda üzerine toplar atılmış, vapurlar ve trenler düdük çalmak suretile ihtifale iştirak etmişlerdir. ra geçit resmine başlanmıştır. Kıtaat, mektepler, izciler Vali Muhittin Beyle Kolordu Kumandanı Şükrü Naili Paşanm ve âbidenin önünden geçmişlerdir. Geçit resmi yarım saat sürmüş ve saat 13 te merasime nihayet verilmistir. Dün âbideye: Belediye, Kolordu Kumandanlığı, Tayyare Cemiyeti. C. H. F., Tayyare zabitleri ve şehrimizdeki bazı ecnebi müessesatı namına çelenkler konulmuştur. Ankara 27 (A.A.) Şehit tayyareciler ihtifali şehrimizde şehit tayyarecilerimizin metfun bulundukları Hacıbayram mezarhğında yapılmıştır. Merasimde Vekiller, meb'uslar, ordu ümerası ve r Millî Müdafaa V ekâleti erkânile H. Fırkası ve Tayyare cemiyeti azalan ve muhtelif tayyare sirket ve fabrikalan mümessilleri ve askeri kıtaat ve binlerce halk hazır bulunmuştur. : m« «p.Tt Irım on birdc atılan ü»" on i'p b3«lanmış ve merasim yerindeki bayrak alâmeti matem olarak yarıya indirilmis. askarî müfrezeler selâm durmuş ve aziz şehitlerin hatırasını taziz etmiştir. Yarım dakika devam eden ihtiram merasimnden sonra hava müstev. T ., vjre cemiyeti Ankara subesi ve C. H. Fırkası namına Aka Gündüz ve reisi İhsan Beyler birer nutuk irat et Maarif Vekâleti talim ve terbiye dairesi mişlerdir. Nutukları müteakıp muzika marş çalmıs ve şehitlerin kabri başında bir manga asker tarafından selâm atışı yapılarak merasime nihayet verilmiştir. Tayyare zibitlerimiz, Hava müsteşarlığı,. Tayyare Cemiyeti Ankara şubesi ve muhtelif tayyare şirket ve fabrikalan mümessileri tarafından şehitlerin me zarlarına birer çelenk konulmaştur. İzmir 27 (A.A.) Bugün tayyare şehitleri için nıutat ihtifal merasimi vapılmıştır. Havanın yağmurlu olmasına rağmen kışla meydanında içtima eden kıtaatı askeriye ve Hava kuvvetleri, Polis, jandarma ve zabitai belediye tnüf "?plerile mektepler, halk mümessille rinden mürekkep ihtifal alayı muzika • nın terennüm ettiği matem havalarile Kadife kalesindeki tayyare şehitliğine çidilerek kabirlere çelenkler konulmuştur. Gerek tayyare tabur kumandanı ve gerekse Tayyare Cemiyeti ütnir subesi reisi tarafından münasip nutuklar söylenerek sühedanm ruhları taziz edil miştir. Âbideye konulan çelenkler Ankara'da... Bir tayyare zabitinin nutku Hilmi Beyden sonra tayyare zabitle rinden Asım Bey heyecanlı bir hitabe irat ederek demiştir ki: « Ey her biriniz ki harıka vücude getirdiniz, biz, küçük kardeşleriniz de sizin eserlerinizi ve kahramanlıklarınızı, yarattığınız o şerefli menkabenizi mu hafaza edeceğiz.» Asım Beyden sonra şehir meclisi azasından Nakiye Hanım müheyyiç bir lisanla irat ettiği hitabede: « Vatan serhaddinin semalara da yanâığı çetin seneler içinde yerleri titreten Türk ismini göklere ulaştırmak için hava kuvvetlerinde vazife alan ve bu uğurda parçalanan, yanan, kömür olan, çöllerde gözüne kum dolan engin denizlerin derinliğindc uykuya dalan tayyareci şehitlerin ruhlannı taziz ve takdis» ettikten sonra bayrağa dönerek demiştir ki: «Seni engin göklerin derinliklerine götürmek için ölen kahramanların düstükleri topraklara meyil ve temas ederek sen de bu hatırayı tebcil ediyorsun!.» Nakiye Hanım sonra kırık sütuna dönerek: «Muhterem şehit bir fani için bundan şerefli bir akibet mutasavver midir? Ey kahraman ordum vatan uğrunda şehit edilenlerin makberi yerler değil göklerdir» demiş ve alkışlanmıştır. Nakiye Hanımdan sonra şehir meclisi azasından Sadettin Ferit Bey de tayyareci şehitleri selâmlamış, yarattıkları kahramanhkların hiç bir zaman unu tulamıyacağım söylemiştir. Sadettin Ferit Beyin nutkundan son Macar başvekili Avusturya Reisicumhurunun huzurunda Viyana 27 (A.A.) Macar Başvekili Kont Bethlen bugün Reisicumhur tarafından kabul edilmiş ve müteakiben mumaileyhin verdi|ri bir öğlc ziyafetinde hazır bulunmtıştur. Reisicamhur Miklas bu münasebetle bir nutuk irat ederek Avusturyah'larla Macar'ların birbirini o kadar mükemmel surette tatisaden. nımaları, anlamaları, asırlarca beraber yaşamış olmalarından ilcri geidiğini söylemiştir. Kont Bethlen cevabında siyaseten, iktisaden, harsen ve bir de coğrafya noktai nazarından birbirine sunsıkı bağlı olan Macaristan ve Avusturya arasındaki bu rabıtanuı Avrupa büyük gaye sine ulaştırmağa yardım edeceği kanaatini beyan eylemiştir. Peşte 27 (A.A.) Macar ajansı bildiriyar: Kont' Bethlen Viyana hareketinden evvelkî beyanatmda demiştir ki: *Ancak Macaristan'ın iktisadi vazi yetini ıslah için çalışan Macar hüku metinin bu husustaki ciddiyet ve hüsnü niyet teslim ve takdir etmek istemiyenler şimdi seyahatimin sulh muahedelerinin tadilini temin içn br kac devlctten baret bir blok tesisi tasavvuru ile münasebettar olduğu rivayetini ortaya cıkaracaklardır. Halbuki Viyana'yı ziyare timden yegâne maksat Avusturya ve Macaristan arasındaki dostane münasebetleri sıklaştırmaktır. Seyahatimin siyasi hedefi tamamile Avrupa mület lerince kabul edilen prensipler ile a henktar gayelere matuftur. Viyana 27 (A.A.) Macar Başvekili öğleden evvel Avusturya Başvekili ile muavinini ziyaret eylemiştir. Kont Bethlen bu ziyaretlerde Avusturya hükumetini şimdiye kadar elde ettiği muvaffakiyetlerden dolayı tebrik eylemiş ve Başvekil muavini M. Schober ile birlikte Avusturya Macar dostluk, telifi beyan ve hakem nıuahedelerini imzalamıştır. Bunun üzerine iki recül Avustura ve Macaristan'ı alâkadar eden sivasî ve iktisadi mes'eleler üzerinde bir saatten fazla müdavelei efkâr eylemişler•Jir. Bu mülâkat esnasında iki hiikuınpt arasında bu mes'eleler hakkmda tam bir itilâf mevcut olduğu anlaşılmıştır. Kont Bethlen ve M. Schober öğleden sonra bir daha görüşeceklerdir. Koni Bethlen Vıyana'da Nakiye Hanımın hitabesi îzmir'de... Saadettin Feerit Beyin nutku Hindistan'da 4 Gandi nasıl tahliye jVaridat ve mas{ edildi ? Poolo 26 (A.A) Chinchwad'de Röy ^raf gene 200 mil* ter ajansmm bir muhabirine beyanatta bulunan Ganch arkadaşlarile ve Lonyonu bulacak # dra'dan avdet edecek olan Yuvarlak { Yeni bütçe î# Bursada bir înhidam İngiltere ve Hindistan Belediyenin yaptırmakta olduğu iHaiye garajı yıkıldı Bursa 26 (Hu. Mu.) Bursa Belediyesinin, Zafer meydanında yaptırmakta olduğu büyük itfaiye garajı bu sabah büyük bir gürültü ile yıkıldı. Harç ve tuğlasız yapılan bu garajın inşaatma nezaret etmesi lâzımgelen Belediye fen heyetine işten el çektirilmişör. İnhidamda nüfusça zayiat yoktur. Vilâyet, inhidamın sebeplerini tetkik et mek üzere bir heyet teşkkl etmiştir. Musa Kabinenin Hindistan siyaseti şiddetle tenkit ediliyor masa konferansı murahhaslarüe görüş4 meden evvel vaziyet hakkmda hiç bir j Ankara 27 (Telefonla) Evvelki$ şey söylemek ıstemediğini beyan etmiştir. Mumaileyh, bütün siyasi mahpusla ı günkü Heyeti Vekile içtimaında,A rın hemen tahliye edilmeleri hususu " vergi kanunlarında evvelce hazırla^ nıın şayanı arzu olduğunu kaydetmiştir. nan tadilât esaslarında son bütçe^ dolayısile yeniden tadilât': Gandi'nin. hapishaneden müfarakati ^ vaziyeti > icrası kararlaştırılmıştır. * gayet gızli bir surette cereyan etmiştir. \ Muamele vergisinde de tadilât ya1! Mumaileyh. sür"atli bir otomobile bindirilmiş ve otomobil kendisini Chinchwad j, pılacaktır. E^elce sınai müesseseler|i namındaki küçük istasyona nakletmiş , den muamele vergisinin tamamenı '. kaldırılması kararlaştırılmış idi. u tir ve tomobil kendisni ' Şimdi bir kısım smai müesseseler T tir. Poone Bombay posta trenı burada n muamele vergisinin ipka edile Sf bjlhassa durdurulmuştur. ceği anlaşılmaktadır. % Poone 26 (A.A) Gandi. Bombay'a Maliye Vekâleti, bir hafta zarfmda| müteveccihen hareket etmiştir. veni tadilâtı Heyeti Vekileye bildirek Bombay 26 fA.A) Kongre komitesi cek ve oradan da. tetkik edildikten? azasından M. Vallabhai paten ve M Har sonra Meclise arzolunacaktır. ™ djkar affı umumi kararnamesine tevfiBütçenin varidat ve masraf fasılif kan tahüye edilmişlerdir. larının gene ikişer yüz milyon lirayı^f Kalküta Belediye reisi tevkif edildi bulacağı anlaşılıyor. k Kalkuta 27 (A.A) Kalküta belediye Maliye Müfettişleri kongresi, ve jt. reısi mahalli memurlar tarafından ya raset ve intikal vergisinde yapılacak? pılması menedilen dini bir alayın batadilât projesini müzakere etti. Ke*1şına gectiğinden dolayı tevkif edilmiş gre. perşembe günü ikmali mesai tir decektir. Londra 26 (A.A) Avam kamara jında Yuvarlak masa konferansı hakkmda bir müzakere açılmıstır. M. Mac Donald, bu konferansın daha evvelki hükumetler tarafından takibine başlanmış olan siyasetin mantıkî bir neticesi olduğunu söylemiştir. M. Mac Donald Yuvarlak masa konferansınm bir kanıınu esasi kaleme almak icin deeil. îakat Hindistan'ı ileride verilecek kanunu esasiye teme! olabilecek prensioleri karsılıkh anlaşmalar vasıtasile tayin etmek maksadile içtimaa davet edilmiş olduğunu kaydetmiştir. M. Mac Donald. vücude getirilen bu eserin muvaffakiyeti ve müstakir bir vaziyette kalması hususlannın Hindistan'da kanunuesasiye müstenit olarak kurulacak yeni binanın yapılış tarzma bağlı olduğunu sözlerine ilâve etmiştir. Ankara 27 (Telefonla) Adliye Ve kâleti mübaşirler teşkilâtımn tevsii ve hâkimlerin terfihi için yüksek dereceli hâkimler adedinin tezyidi hususlarını tetkik etmektedir. Yuvarlak masa konferansından maksat ne idi? C. H. F. teşkilâtı İzmir vilâyet kongresi aktedilecek Hâkimlerin terfihi düşünülüyor Vay! Niye Cenevre'den Roma'ya çift İzmir »7 (Hu. Mu.) C. H. F. İzmir beygirli bırıçka ile gitmediler de tek vilâyet kongresi dün gece saat 20 de bacalı ekspresle gittiler?! Takrir ciddî toplandı. Kongrede meb'uslardan Vasıf, olabilir, fakat evirsek te çevirsek te Xuri. Enver. Cemal (Antalya), Emin j mahiyeti komiktir. (Halk dostu) ile İsFikri (Avdın), Beylerle Vali Kâzım Pş. Imail Muştak dalaşıyor. İşte bir buçuk ve müdirau bulundu. Murahhaslar eski ^ahifelik hazır lop yazı. Bir sahife ilân: heyeti idareyi şiddetle tenkit etmişler ve İki buçuk.. Bir buçuk sahifa yerli malı bu yüzden hararetli münakaşalarda bu dedikodu: Dört. Bir sahife lider takirlunmuilardır. leri: Beş. Bir sahife hikâye, şiir, resim: Yapılan intihapta doktor Cevdet Fuat, Altı.. Vallahi çıkarırız. hem ye\Tni. hem doktor Behcet Salih. muallim Esat, mu altı sahife.. allim mektebi müdürü Haydar. tüccar AKA GÜNDÜZ dan İzmir'li Talât Şerif zade Remzi avukat Fuat Hayrettin Beyler kazandılar. Eski heyet rey alamadı. Madenler riisumu tenzil edilecek Sahap Ankara 27 (Telefonla) İktisat Ve kâleti ihracatın tezyidi için muhtelif Adana'da soğuklar Adana 27 (Hususi Muhabirinıizden) cins madenler rüsumundan yüzde elli • Yağmur dindi, şiddetli bir soğuk hüküm den yetmiş beşe kadar tenzilât icrası için tetkikat icra etmektedir. sürüyor. Londra 27 (A. A.) Avam ka • marasmda amele kabinesinin HindisAGÂH İZZET dan siyasetini şiddetli bir lisanla tenkit eden sabık muhafazakâr kabinesi azalarından M. Churchill'in beyanatını Hindistan'da husule getirmesi ı Bırinci sahifeden mabait > muhtemel oian sui tesiri izale için muhafazakârlar reisi M. Bladwin der nacak, 4 şubat günü Le Journal gazehal mukabelede bulunmuş ve ezcüm :esi idarehanesinde beynelmilel Av • le demiştirki: Hindistan hakkmda rupa güzellik müsabakasına girecek, I İngiliz siyasi fırkaları arasında mev ağlebi ihtimal 6 şubatta diğer Kraliçelerle beraber Nis'e giderek orada cut olan teşriki mesaiye nihayet veryapılacak büyük güzellik bayramma mek için vuku bulan veya vuku bulaAnkara 27 (Telefonla) Fırka gruştirak edecektir. pu, saat 11 de içtima etti. Mehmet E cak olan herhangi bir teşebbüs hükuNis'teki Türk'lerin Güzellik Kra min (Şarki Karahisar) Beyin yeniden 'metin Hindistan'a karşı vazifesini o içemizi istikbal için şimdiden hazır* H. F. na kabulü için vaki olan müraca kadar müşkülleştirecektir ki bu vaziati kabul edilmiş ve Emin Bey müzake feye devam imkânı artık kalmıyacak ıklara başladıkları Nis muhabirimzden aldığımız bir mektuptan anla rata iştirak eylemiştir. tır. Kuvvetliler zayıf diye tavsif olunBundan sonra Celâl Nuri Bey. aley şılıyor. hindeki neşriyattan bahsile izahatta bu maktan korkmamalıdırlar. Muhafa Yugoslâvya'da da bir Darülfünun lunmuş ve içtimaa nihayet verilmistir. zakârlar tekrar iktidar mevkiine getalebesi ikinci intihap edildi çecekleri zman her seyden evvel kon1931 senesî Yugoslâvya Güzellik feransın eserini tamamlamağa çalışaAdana 27 (Hususî Muhabirimizden) caklardır. Onlar karşılarma dikilecek Kraliçesi Belgrat'ta bir heyeti mu Kozan'ın Nimetti kariyeshıe geçen hafta müşkülâttan yılmıyarak Hindistan fe meyyize önünde intihap edilmiştir. sekiz müsellâh şahıs girerek Ali ve Meh derasyonunu bir emri vaki haline ge Mis Yugoslâvya unvanını alan kır met isminde iki kişinin evine taarruz ettirmeğe çalısmalıdırlar ve çahsacak Matmazel Kattzaillrhan dir. Yirmî mişlerdir. Bunlar ev sahiplerine feci işyasında bulunan bu kız (Osek) şeh kenceler yapmışlar, başlarını ateşe soka lar dır. Beritanya İmperatorluğunun rinde doğmuş olup pederi askerî banrak paranın yerini söyletmek istemis diğer aksamı ile Hindistan'ın bir gün doda şef mayestovdur. lerdîr. Haydutlar buna muvaffak olama müsavi tutulacağına dair Hindistan'a Güzellik Kraliçesi musiki mektebiyınca zavallılarm tırnaklarmı ve etleri muhtelif İngiliz kabineleri tarafından ni ikmal ettiğinden meslek itibarile ni kerpetenle çekerek kiymetli eşyanm edilen vaitler behemehal yerine getipederi gibi musikişinastır. teslimini istemişlerdir. Nihayet bulduklarını alarak savuşan haydutlar pek az İkinciliği Matmazel Danitza Kontzzaman sonra, şiddetli bir takip netice lerova kazanmıştır. Bu 19 yaşında osinde yakayı ele vermişlerdir. Jandar lup Belgrat Darülfünunu fizioloji famalar ve bunların evvelâ dördünü pek az Ankara 27 (Telefonla) Düyunu U kültesi talebesindendlr. Pederi avu • zaman sonra, da ikisini çaldıklan eşya mumiye mes'elesinde ne resmî, ne de ları satarken derdest etmişlerdir. Diğer hususî malumat yoktur. Vaziyet, eski kattır. ikisi kaçmıştır. Yugoslâvya'da Güzellik Kraliçesi şeklini muhafaza ediyor. Dayinler, saİş kanunu intihabı Vreme gazetesi tarafından lâhiyettar bir heyet seçip gönderirlerse tertip edilmiştir. Ankara 27 (Telefonla) İktisat Ve kendilerile müzakere edilecektir. kili Mustfa Şeref B. evvelce hazırlanmış . Şayiaların. ünifiye tahavilâtını düolan iş kanunu projesini tetkike başla şürmek için borsa oyunu maksadile çımıştır. İşçileri himaye eden ahkâm ko karıldığı tahmin ediliyor. Merhum Mehmet Koyuncu nulmuştur. İşçilerin vaziyeti ile H. Fır kası da alâkadar olduğundan bu mühim Efendinin kerimesi ve merhumi kanunun bu sene meclisten çıkarılması Hasan Aziz Efendinin haremi muhtemeldir. Hasibe H. vefat etmiştir. Cena Güze*lik Fırka grupunda Adanada şekavet ve iskence Osmanlı borçları mes'elesi İRTİHAL Memur tayininde valilerin muta • leası alınacak Ticarethane. otel, pansiyon ve sair Ankara 27 (Telefonla) Devlet şurası. memurların tayininde valilerin mütalealarının ahnmasına karar vermistir. Bu suretle Maliye ve Müdafaai Milliye Vekâletleri arasındaki noktai nazar ihtilâfı halledilmiştir. Beyanname verme müddeti temdit edildi bu gibi umumi müessesatta oturanlar ve çalışanların 1704 numaralı kanun mucibince 1 .'1 '931 gayesine kadar hüviyet vaakaları vermeleri mecburiyeti 15 2/931 tarihine kadar tecil edil miştir. zesi bugün saat on dörtte Hâ lâskâr Gazi caddesinde 202 numaralı Turan apartımanın dan kaldırılacaktır. Cenabıhak kederdide ailesine sabrü cemil ihsan evlesin.

Bu sayıdan diğer sayfalar: