21 Nisan 1931 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3

21 Nisan 1931 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Cumhurtyet SOKI T E C G R A F L A R Ispanyol cumhuriyeti Madrit'te bir ihtifal yapıldı, sabık Basvekil tevkif ediliyor Madrit 19 (A.A.) Sosyalist lideri İngleıias'ın hatırasmı tes'it için gayet muazzam bir ihtifal yapılmıştır. İhtifale amele teşkilâtı, bilumum fakülteler talebesi, lise talebesi, sosyalist nazırlar, Madrit valisi, muhtelif cumhuriyet fırkaları mü messilleri ve takriben 150,000 kişi, iştirak etmiştir. Muzikalar Marseyyez ve Enternasyonal marşlarını çalmıştır. Mezarlıkta yapılan merasime M. Ler roux riyaset etmiştir. Mumaileyh, tglesias ile ilk cumhuriyetin tesisine çalışmış olan devlet adamlarının mezarlarma çelenkler koymuştur. HatipUr, cumhuriyetin havarisi telâkki olunan tglesias'ın hatırasını tes'it etmişlerdir. Seville 19 (A.A.) Siyasî ma hiyetteki tezahür ve nümayişlere askerlerin iştiraki menedilmistir. Komünistlerin tahrikile vuku bulan fon arbedeler dolayısile 40 kişi tevkif edilmiştir. Madrit 19 (A.A.) Meşrutiyetçiler Cortes meclislerince meşru tanınacak olan yeni hükumetla bir arada çalışacaklardır. Madrit 19 (A. A.) DahiHye 'imılllınilllllllllllll Karimiz bizden, bizde IBelediyeden soruyoruzîf [Kadıköy $u firbeti, kenditini kaatral eden kiç bir makam ol madığından ufediği gibi kareket etmektedir, tşte size bir kaç mi • sal: Kânunuevvelde evimize gelen kumpanya memuru *u tar • ftyatım M metro olarak tesbit ve kaydetti. Dört nüfuslu bir ailenin bu kadar <u tarfetmiyeceği tabii oMuğundan ve e»ki aylar tiatını da gStterereh işte bir yanltflık vardır diye kumpanyaya müra eemt *Wk. Bize çevaben: *Saat ktorii olduğundan e*ki aylarda gosterilen miktar tahminî idi. Şimdi taati temizledik. Hakikmt m*ydana çıhtı.* Dediler ve bizden bu miktar tuyun bedelini cebren aldlar. Gene mart aymda evimize gelen kumpanya memuru, o ay aaate baktı, üç metroluk su sarf ettiğimizi tesbit ederek faturaya kay • detti. Fakat bilâhare tehrar geldi. Saat bozuhtur diye faturaya 3 metro yerine 30 metro mik'ahı *u yazdı ve şimdi gene bizden bu kadar tu paran istiyoralr. Derdimizi kime anlataltm, şi kâyat ve muraeaat mercii nere • $idir? Kadıka'y ve dvarı halkını bu kumpanyanut el'mden ve yol«II* işlerinden kurtaracuk bir makam yok mu? Diye ben de sizden şoruyorum] 8u mektubu Kadıköy karilerimizden Kerim Bey yazıyor. Fil hakika Kadıköy su fîrketinin müşterilerine karşı aldığı vaziyet, saatlerin kontrolu mes'elesi na zari dikkate ahnmak lAzım iken bilâkis kumpanya astığını astık, kestigmi kestik vaziyetinde bırakılmıştır. Kumpanya halktan a lacağını sahm gibi tahsil ederken halka karşı vazifesini daima ih mal eyler. Meselâ Erenköyü ta rafı bir iki ay sonra Kerbelâ sahrasına döner. Bütün evlerde er tesi günkü ihtiyaç için bir kaç teneke suyu toplıyabilmek için sabahlara kadar nöbet beklemekle mfimküa olabilir. Saatlerin ayarı bosuktur. Abonaların şikiyetle Hne aldıran olmas. Acaba hiç bir sey yapılamasa Belediyece kon • trol edilerek üzerlerine damga vurulmuf saatlerden başkasının istimali menedilemec mi diye biı i de alâkadarlardan; Kürt teşkilâtı mı yapıyor? Ankara'da çıkan «Yeşil Kitap» ta bütün Kürt ve Ermeni harekâtınm iç yüzü izah edilmektedir Çok mühim bir vesika Ankara'da «Taşnak Hubyan» ismindeki Kürt ve Ermeni cemiyeti ile bunların bütün harekâtına dair mufassal malumat veren resmî mahiyette bir Yeşil Kitap nesredilmistir. Kitap baftan asağı ehemmiyetlidir. Ağrı harekâtına bile temas etmektedir. Mukaddemesinde «büyük harp ten sonra meydana çıkan ve laman zaman kanlı vak'alarla neticelenen Kürt mes'elesi hakkında hem alâkadarları hem de cihan ef kânnı tenvir etmek için vesaika müstenit malu • mat vermeği faydalı bulduk.» De nildikten sonra bazı hükumetlerin saf milletleri siyaset aleti olarak kullanmak yolunda takip ettikleri politikamn iflâs ettiği, çünkü ha • kikatin anlaşılmakta olduğu beyan ediliyor. Arap kıyamlarından bahsolunuyor ve: <Apraplar da iki devletin elinde ayni hizmeti fördüler. Şimdi düştükleri uçurumdan ancak i niltilerini duyuyoruz.» Dniliyor ve Şam'da çıkan Elkabis gazeteıinin: «^ Ecnebi vaitlerine aldanarak Türkler aleyhinde kıyam edenlerin hali meydandadır. İstismarcılar bizi Türkiye'den büsbütün ayırmak için şimdi de Suriye Türk hududuna Ermeni unsuru kayuyorlar. Fakat bu iki tm'llet ergeç itttfak ede • cektir.» dediği kaydolunuyor. Kitapta diğer Arap gazetelerintn buna benzer feci feryatları aynen nesredilmifttr. Bundan sonra Ermenüere geçiliyor, Ermenilerin büyük Ermenistan hayalile zehirlenmek istenildiği, fakat akıllı ve zeki adamlar olan Ermenilerin bu tahrikâta kapılmadıkları bu işe yalnız Tasnakların giriftikleri, fakat Tasnakların yalnız başına iş yapabilecek bir vaziyette olmadıklarından ecnebi serveti avhyabilmek için bazı Kürt serserilerile ve ezcümle «Hubyan İstjklâl» ce miyetile birleşerek «Taşnak Hubyan» adıla tevsim ettikleri yasılmaktadır. Kitaptan anlaşıldığına gBre ce miyetin teşekkülünden sonra ve Şeyh Sait isyanım müteakip memleketimizden kaçan bazı hainler tngi lizlerin Revandiz kaymakamlığında kullandıkları Seyyit Taha vasıtasile Irak fevkalâde Komiser muavinine takdim edilmiş ve birinci içtima yapılmştır. tkinci içtima Ingiliz tekliflerini müzakere etmek üzere gene Seyyit Taha'nın evinde olmuştur. Bu içtimaa Şeyh Saît'in oğlu Ali Rî* za, thsan Nuri, Rasim, Hınisli Mehmet Emin, Seyyit Taha'nın kardeşi Seyyit Muslihittin,Şemdinan mıntakasında Heriki Aşireti reislerinin oğlu Balik aşireti reisi Mehmet ağa, Monkori aşireti reisi namına kâtipleri iştirak etmiştir. Bunda 1 Irak'tan Şemdinan mıntakasına 2 İran'dan Celâli mıntakasına 3 Suriye'den Urfa mıntaka • sına olmak üzere 3 yerden Türki ye'ye taarrus etmek kararlaşmıştır. Yalnız Paris'te yapılan bir içtimada da Suriye Kürtlerinden Bezari aşireti rüesasından HücnU, Irak'ta mahut Şerif Paşa, Dr. Şükrü Meh met Kürt'ler i, Rop«n Paşa, Papasyan, Poğos Nobar, Ahadisyan, Vahrun • yan da Ermenileri temsil etmişler • dir. Mukarreratlarma göre biri KHikya'da diğeri Erivan mıntakasında hasıl edilen ülfete tebaan müteaddit defalar başka erkek dostlarla d» çıktım, gezindim. Bunu ona söyle • diğim zaman o kadar rahatsızlan dığını hissettim ki, bir daha yap madım. Şimdi bana sabahları do • kuzda telefon ediyordu. Meselâ telefonu raptettirmemek gibi her hangi bir sebeple şayet daha o telefon etmeden evvel Pastör'e vaai femin başına gitmif bulunduğum günün, akşamı onu o mertebe müteheyyiç ve adeta hasta bulurdum ki nihayet beni her aradığı aaman bulabilmesini temin maksadile vazifemi bıraktım. O zaman da öğle yemeklerinden sonra bana apartımana gelmeği a det etti. Hava iyi ise beraberce çıkıyorduk. Ben Paris'i daha iyi bi lirdim. Ona eski konaklari, kiliseleri, müzeleri gösterirdim. Benim muhakkak olan bu tehehhürümle istihza ederdi. Gülerek: Sis bütiin Fransa Krallarının doğduklar, öl • dükleri tarihleriı bütün Q4*Banin İHEM Franşe Despere Suriyede Çok mühim bir vesika neşredildi NALINA MIHINA Namzetler ilân edilirken H. Fırkasının meb'us namzetleri, dün akşam, malum oldu. Ankara telefonu, B. M. Meclisinin üçüncii devresinde milletin işlerini idare edecek zevatm isimlerini birer birer bildirirken İstanbul telefonu da, kendi namzetliklerini bekliyenlerin merak ve heyecanını izale ediyordu. Namzet listesinin neşri uza • dıkça eski meb'uslardan bir kısmile yeni taliplerin hemen hep si asabî bir intizar içinde bek leşip duruyorlardı. Gazeteler, her gün, tahmine, şayiaya, rivayete, dedikoduya müstenit ha berler neşrederek taliplerin yüreğini oynatıyorlar, «acaba?» suali bir burgu gibi, zihinlerini deliyordu. Hele dünkü «Ak şam» m neşrettiği liste, intiha • bın tecdidine karar verüdiği eün denberi, geçen zamanla meb suten mütenasip bir surette ar tan endişe, merak ve heyecanı son haddine çıkarmıştı. Nihayet, Ankara telefonu mes'eleyi hallederek bazı yüreklere su serpti, bazılarının da ümitle rini suya düşürdü. Listede isimleri bulunanlan tebrik ederiz. îsimleri günlerce gazetelerde tefrika edilip te Fırkanın son listesine çiremiyen nam zet namzetlerine ise: Müteessir olmayın, dört sene sonra inşaallah siz de intihap edilirsiniz; deriz. Halk Fırkasının namzetleri ma* lum ve bu cihetten merak zail oldu. Şimdi, Fırkanın münhal bıraktığı meb'usluklara talip olacak müstakil namzetleri bek Iiyoruz. Bakalım, bu kahramanlar, kimler olacak? Naıırı, mahkeme tarafmdan karar verüdiği takdirde, ceneral Beren guer'yi tevkif ettirecefinİ söyle miştir. P.ri» 1» (A.A.) XIII üncü Alphons dük de Colede unvanı altında Fontainbleu'yü gezip görmüştür. Londra 20 ( A. A. ) lspanya Krah XIII üncü Alphons'un yarın akşam Londra'ya muvasalat edeceği zannolunmaktadır. Kral Alphons Paris'te Kral Landruda bakUniyor Hududu geçen bir Doşes Saint Sebastien 19 (A. A.) Gümrük memurları dün hududu geçmekte olan Düşes d' Albe'ın üstunü aramışlar, buldukları 750 bin pe çetanın 5000 ini kendisine iade et • mişler ve üst tarafını Düşes namına olarak bankaya yatırmişlardır. Suriye'de Kurt teşktlâtı yapmağa çuhştığı anlaşüan Fransutlann mahut mutareke kahramanı Mareşal Franşe Pespero İspanya'da hakâmet ve din işleri Madrit 19 (A.A.) Katplikle rin fikirlcrini neşretraekte olan El Debat gazetesi, fimdiki hükupıetin papaslara aleyhtar olmasına ve ti • yasetin sol cenaha müteveccih bu • lunmasma rağmen kilise aleyhinde •arih bir barekette bulunmıyacağinı yazıyor. IHIfllHIHHIlMiıntT Musolini'nin beyanatı Doçe'yc göre Türkiye ve Rusya'nm girmediği bir iktisadî ittihat yaşamaz! Viyana 19 (A.A.) «Neue Frei Pres» gazetesinin bir muhabiri A vusturya • Alman gümrük itilâfı hakkında Italya Başvekili M. Muwlini'den bir mül&kat ittemiftir. M. Musolini, gümrük manialarmın ti careti felce uğratmak suretinde yaptığı tesiri liyikile takdir ettif ini söylemekle beraber bütün beşeri yete ıztırap çektiren işsizliğe bu mânia ve müşküllerin sebep olduğu kanaatinde bulunmadığını kaydet • mif ve demistir kl: « A vusturya ve Almanya hükumetleri bilhassa karşılıkh iktisadî vaziyetlerini daha iyi bir hale koymak maksadmı takip ediyor gibi görünmüşlerdir. İtalya, ne Türkiye'nin n« de Ru«ya'nın iftirak etmiyecekleri iktisadi her hangi bir ittihadın devamlı bir tesekkül olamıyacağını kendisine noktai nazar olarak kabul etmiştir.» olmak üzere iki Ermenistan ve bunların arasında bir Kürdistan vücude getirilecekti. Ermeniler bu karar etrafında görüşmek üzere Beyrut'ta ikinci bir kongre aktini teklif etmişlerdir. Bu kongrede Ermenilerle Kürtler anlaşamadığından muhalif bir kısım meydana gelmiştir. Kitap bundan sonra son Ağrı vak'asının nasıl hazırlandığını, Ağrı harekâtınm tenkilinden sonra cereyan eden vekayii tafsil ve teşrih etmektedir. Ağrı harekâtından sonra çıkarılan kitaplardan Yeşil Kitap bize göre Kürtleri tahlil ederek «bizce Kürtler tamamen aridir. Yani ırkan bizden oldukları gibi din, yurt, lisan âdet itibarile de Türk tür.» demektedir. Kitabtn sonunda Ağrı harekitından sonra thsan Nuri teşkilâtının tamamen münfesih olduğu fakat buna mukabil Franşe Despere'nin te şebbüsile Suriye'de yeni bir tesekkül vücude getirilmek istenildiği hak kmda izahat verilmektedir.» I ı î Çiçekçilik Sergisi 0 kadar rağbet varki sergîde yer kalmıyor! İstanbul Ziraat Odası dün içtima ederek çiçekçilik ve tavukçuluk sergisine ait hususatı tetkik ile meşgul olmuştur. Sergiye iştirak et mek istiyen ecnebi şirketleri mü messillerile birlikte sergi yerine gi dilerek l&zım gelen yerlere işaret konulmuştur. Bilhassa tavukçularm müracaati o kadar çoğalmıştır ki Taksim bahçesinin sergiyi güç istiap edeceği anlaşılmaktadır. Kaaananlara verilecek madal • yeler hazırlanmış, nakti mükâfat miktarı da tesbit edilmiştir. Ziraat Odası reisi Salih Zeki Bey bir muharririmize demistir ki: < 22 mayısta açılacak sergi bilhassa çiçekçilik, kuşçuluk, tavukçuluk gibi mahiyeti itibarile zarif ve güzel bir sergi olacaktır. Rağbetin fevkalâdcliği simdiye kadarki va • ziyetten anlaşılmıştır.» Yunan talebeleri gitti iBınncı Sahıfeden mabaıt\ Soruyorual Bir yolsuzluk Posta idaresinde yüzde yirmüeri kim ahyor? Bahkesir 20 (Hu. Mu.) Posta idaresinin % 20 kumüsyonla sattırmak üzere şubelerine tevzi ettiği Hilâliahmer pullarının bu kumüsyonu, pulları satan fub« memurlarına dağıtmak icap ederken Posta idaresinin merkezdeki rüesasına hasre dildiğini, bu paranın ise yüksek yekunlar tuttuğunu haber aldım. Bu işle filen meşğul olan posta memurlanmızı mağdur «den bu keyfiyeti Dahiliye Vekilimizin nazarı dikkatine arzederim. Fuat Nezih münakaşa Muhittin B. IÖ Besim B. aldılar ele, girdiler yola tzmir 20 (Hu. Mu.) Doktor Faik Muhittin B«y bu sabah elinde kalm bir bastonla Hiz«ft idarehanesine gitmif, Zeynel Besim Beyi sormuş, bulamayıp dönerken: « Benim aleyhimda buluna* Zeynel Besim'in karnını defecek ve bağırsaklarını meydana dökece ğim» diye bağırmıştır. Bu mes'el* lımir'de müthiş bir dedikodu oldu. Zeynel Besim Beyi gördüm: « Beni öldürecek adamın alnmı kartşlarım, yarınki nüshayt görsüg de kim olduğumu öğrensin» dedi. l Paİz işlerini kontrol Ankara 20 Şurayı Devletin, rehin üzerine iş yapan efrat ve mü«Mesat hakkmda haıırladığı tali matname Adliye Vek&letioe veril miftir. Talimatnamenin mer'iyetin* den sonra bu kabil yerler tesçil ve faiz miktarı tesbit olunacaktır. Bandırma htutanmsi Bahkesir 10 (U. Mu.) Bandırma'da yapılacak memleket hasta • nesinin vaz'ı esasinda bulunmak U • zere vali, Bandırma'ya fitti. 23 nisan Çocuk bayramıdır. Ey hayır tahipleri, çacuklan sevindiri niz, onları düçününüz ve çocuk günü denilen bugün, onlann | yegâne penahi olan Himayeiet I fal cemiyetine yardımı unut mayınız. rettiğim notta «Odll» e hiç benze • miyor, bununja beraber... Acaba beyazlar giyinmişti 4e onun için mi? Elbette benim Odil'e benzer yerim voktu Fakat esrarer.rigz, firarî bir takım intİbalar vardır ki hayatta bunların tesiri de az olmaktan u zaktır. A|k, kördür, demek haksızdır; hakikat şudur ki, aşk bir vücutta kendisi için her şeyden mUhim olan ve çok kere tarifi mümkün bulun mıyan cevheri bulduğunu zannettiği zaman Te ancak o zaman, gördü ğüne şüphe olmıyan noksanlara... zaaflara lâkayt kalır. Filip kendi kendine itiraf etmemiş olsa da ru hunun samimiyetile benim yavaş, mahçup ve her nevi fevkalâdelikten uzak bir kadın olduğurau biliyor du| fakat gene benim husuruma ihtiyaç duyuyordu. Benden her şeyi bırakıp k«ndi*in« refakat etmeğe hasır bulunmaroı bekliyordu. Ben onun ne karısı, ne de metresi de • ğildim ve benden mutlak bir sa • dakat bek.|iyor gibiydi. Harptenberi Ceyhan civarında şekavet Adana 19 Ceyhan civarında 12 kişilik müsellâh bir çete Adana pazarından dönen köylülerin yolunu keserek para ve eşyasını almıştır. Jandarma müfrezeleri şakilerin takibine çıkmış ve yedisini ele ge • çirmiştir. Diğerleri de takip edilmektedir. Damping met'elesi Balıkesjr belediye intihabı Bahkesir 10 (U. Mu.) Bahk* • str Belediye intihabı bitmişlir. Müt tefikan kazanan H. Fırkası namsetlerine bugün raemuriyetleri tebliğ edilecektir. • Fuftt Salih Zeki Bey damping mes'elesi hakkında da şu izahatı vermistir: < Damping tstanbul mıntaka • sındaki çiftçilere tesir etmiş değildir. Esasen bu daha ziyade ihraç mıntakalarımııla alâkadardar. Maamafih Rus'ların ihraç mıntakalarımıza sevkettikleri mevad nefaset itibarile bizimkilere faik değildir.* telefonlarıjıın numaralarını ezber biliyorsunuz. Tebrik ederim, derdi. Bu teferrüçlerimiz onda yeni bir gıda yerinî tutuyordu. Sevdiği seyleri şimdi isabetle tayin ediyordum: KoyM bir duvarın üstiine baştan başa sarılmış bir çiçek yığını silsilesi; St Louis adasından bir pencereden Sen nehrinin görünüşü; kadim bir kilisenin arkasında saklanmış bir bahçe. Sabahları yalnız başıma keşfe çıkar, öğleden sonra onu hangi manzaralarla münbasit edebile • ceğimi arardım. Arada konsere giderdik. Musikide zevklerimiz tah • minen hemahenk idi. Bu gözüme hassatan junun için çarpmıştır ki benim musiki zevkim terbiyemle beraber yürümemiş, belki duydu ğum şedit hissiyat ile tenmiye ohınmuştur. Bu suretle bazı cihetlerden adeta evli imişiz glbl hususi ve ihlâskâr bir hayat yaşıyorduk. Fakat Filip bnna hiç bir defa hatta seni seviyorum, dememiş ve bilâkis beni sevmediği Misaf irlere riyaset eden M. Yoanu dün vapurda kendisile görüşen bir muharririmize şehrimiz de kaldıkları müddet zarfındaki ihtisasatını su cümleîerle ifade etmiştir: « Güzel İstanbul'dan ve bize çok büyük ve samimî hüsnü kabul gösteren hukuk talebelerinden ayrılırken çok derin teessür duymaktayız. Bize gösterilen hürmet ve mi safirlikten çok mütehassis olduk. Atina'ya avdetimizde burada gösterilen hüsnü kabul ve dostluk âsarını gazetelerle, konferanslarla halka anlatacağız.» Vapur rıhtımdan ayrılırken misafirleri teşyie gelen yüzlerce talebe mendil sallıyor ve Yunan'lı talebele de buna mukabele ede rek bynelmilel talebe marşını söylüyorlardı. Ankara 19 Eytam sandıkları mayıs iptidasında Maliyeye devro lunacaktır. ni ve bunun saadetimiz için daha iyi olduğunu mükerreren söylemişti Bir sabah tesadüfen ikimizde ormanda dolaşırken karşılaştığımız zaman bana: Sizi görmekte öyle bir lezzet buluyorum ki, ilk gençlik zamanı mın intibalarına rastgelmiş gibi o • luyorum. On altı yaşımda iken Li moj sokaklannda Denize ObH isminde genç bir kadını arardım Onu sevmiş mi idiniz? Evet, fakat ondan ben usan dım, nitekim şimdi de saadeti ken dime göre hesaplamasam siz ben den usanacaksınız. Acaba? Demek siz aşkta iştiraki ret mi ediyorsunuz? Müşterek ve mütekabil oldu ğu zaman bile aşk müthiştir. Bir kadmdan duyduğum şu sözü hiç unutamamt «Pek iyi, daha doğrusu ŞÖyle böyle giden bir aşk Güçtür; fakat yürümiyen aşk bir cehennem dir..> Bu söz doğrudur. Cevap vermedjm; nereye isterse oraya gitmeğe ve ne isterse onu yapmağa karar vermiştlm. Mabadi var Eytam sandıkları Cumhuriyet'in tefrikası: 46 Yazan: Andre Moruva IKLIMLER Terceme eden 3 Haydar Rifat Bana Standhal'ın, Prust'un, Merim^e'nin kitaplarmı verir, bunları okumamı isterdi. Bunlar başlangıç* ta sıktılar; fakat pek az zamanda »evdim, çünkü bunların onun niçin hoşuna gittiklerini görü yordum. Filip'in zevkini anlamak tan daha kolay bir sev voktu. O, onevi okuyuculardan idi ki, kitaplarda asıl kendilerini ararlar. Kendi kitaplarının hamişleri notlarla dolu idi. Bunları güçlükle hallediyor ve bu sayede müellifin fikri arasından onun fikrini takip etmiş oluyordum. Onun se ciyesini gösteren her işarete tahlislyeye sarılır gibi sarılyordum. En ziyade hayretimi mucip olan cihet beni yetiştirmek ve eğlendirmek için bu kadar çok zahmetlere katlanması idi. Çok noksanım ol • duğuna, fakat vâhi hiç bir gururum olmadığına süphe yoktv. Ne zeki, ne de pek f» • zel olmadığıma hükmediyordum. Kendime lâyenkati onun bende ne bulduğunu soruyordum. Meydanda idi ki beni görmekten hoşlanıyor ve kendi de benim hoşuma gitmeğe çalışıyordu. Ben ona işvebazlık yapmaktan çok uzak idim. Rene'nin hukukuna hUrmet hissl beni bidayette Filip ile bir samimiyet tesisini tahayyül etmekten bile menetmişti. Demek, o beni seçmis ti. Neden? Bir esvaphğa şapka kayar f ibi onun bana bende olandan daha güıel, daha semin bir varlık isnat etmesinden hem Iczset hem de dert duyuyordum Yukarıd» «ik

Bu sayıdan diğer sayfalar: