29 Mayıs 1931 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 1

29 Mayıs 1931 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 1
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

SEKiZiNCi SENE No. 2534 'Ba^mubarrlrt CUMA 29 MAYTS 1931 NADİ İDAREHANESİ:ft iie Urs>iMiıda dairei ABONE ŞERAİTİ •ÖOOETr TtJRKİYEİÇİN HA8İÇİÇİJI| 2700 Kr.1 Seneligi «144)0 Xr.* 3 Ayhfcı M t t M* ^ » ^ ^ * ^ ^ İstanbul'Cumhuriyet*! 'Posta kutusu: N° 246 J A A A * ^ A A A A * * * • J ^ A * A A A *• •* ^ '6?AylıgT "'750 Zr.^ |1450 Kr.^ 1 jlOOSr.f H800KT. ! • Başmuharrir : 22366 • Tahrir müdUrU i 23230 tdare muffuru 22365. Matbaa 20472 yerde Reşit Galip B.in Fransız profesörüne cevabı!.. Biri köhne, diğeri hayalî denecek kadar enfüsî iki nazariye [Sorbon ve Kollej dö Frans müderrislerinden profesör Mösyö Meillet 7 mayısta Istanbul'a gelmiş ve Darülfünun konferans salonunda 9 mayısta adil ve medeniyet», 10 mayısta «ilk HindoAvrupaî dilleri» unvanlı iki konferans vermişti. Aydın meb'usu ve Türk tarihi tetkik cemiyeti umumi kâtibi muhterem doktor Reşit Galip Beyin atideki makalesi, iste bu iki konferanstnda Fransız profesöriinün müdafa ettiği nazariyeleri tahlil etmkte ve onlara cevap vermektedir. Uzun ve devamlt bir tetkik mahsula olan bu makalenin ilmi mehafilde büyük bir alâka tevlit edeceğinde süphe yoktur."] Fransız Profesörlerinden M. Meillet Yunan medeniyeti ile umumi yetle diller ve bilhassa hindo av rupaî diller etraf ında daha bir çok yerlerde söz ve yazı ile yaymağa çalıştığı malum olan • bazı fikirlerini bir kere de tstanbul Darülfünunun konferans kürsü«iinden tekrar et mek istemis.. Matbaacılık san'atının ve münakale va»ıtalannın dakika dan dakikaya denecek kadar sür'atli giden inkisafı «ayesinde fikirlerin bütön dünya bucaklartna son dere • cede kolaylıkla erisebildiği bu de • virde filhakika Profesörün de söyIediği gibi ilmî seyahatlerin ve ayrı memleketlerde çalışan ilim münte sipleri arasındaki şahsî temasların da hususî birer kıymet ve ehemraiyeti vardır. Bu itibarla baharın en tatlı ve taravetli günlerinde geçen seyahatini ve tstanbul'daki kısa ikametini fazla meşakkatli bulmamıs olacağını ümit etmekle beraber ihtiyar eylediği zahmetten dolayı kendisine teşekkür etmek isteriz. Bu müiâhazalar bittabi fikirleri içinde kabul ve istirak edemiyeceğimiz noktalari tasrih ve tenkide mâni teşkil etmez. fki konferansta söylediği sözler hulâsa edilince Profesör Meillet'in bu seyahat yorgunluğuna ancak, bize, birisi bugün artık unutulmuş denecek kadar köhne, diğeri hayalî denecek mertebede sübjektif iki nazariyeyi hikâye için katlandığı anlaşılıyor. Bunlardan birincisi: Yu • nan medeniyeti namı verilen medeniyetin tamamen ve münhasıran Grek'Ierin eseri olduğu nazariyesi, îkmcisi Hitit'HIerin hindo • avrupaî dil konuşan, Hindo • Avrupaî bir ırk mensubu bulunduklan nazariyesidir. Bu iki telâkkiyi ayn ayrı mütalea edelim: a Grek medeniyeti Profesör Meillet Grek medeniyeti namını verdiği kadim medeniyetler safhastnın âşıkıdır. Ondan bahse derken tamamile hissine tâbi olmakta ve müsbet ilim vadisinden büs bütün ayrılmakta beis görmemek • tedir. İlme galebe calan aşkın tel • kin ettiği hayranlık içinde Grek medeniyetinin adeta karanhk bir o dada pencerelerin birdenbire açıl ması ile esyanın bir anda aydınlan ması gibi kaşla göz arasında doğduğunu kabul ederek «bu kadar az adamın bu kadar az yılda hâdisatı ve esyayi yeni ve bütün cihanca kabul edilebilecek bir görüsle mütaieaya muvaffak olmaları bir nevi mucizedir Bu, akla saskınlık verecek bir haldir (1)» diyor. Tarihte olduğu kadar Profesörün ihtisas sahasını teşkil eden Lengüistik ilminde dahi bugün artık «mucizeler» ve akıl, mantık ve realite haricinde zan ve intMtlHIIIIIIIIIIIIIIIIIIUIIIlMMItllllliMllllMUIIIIIIIIHIUrlllMHIIIIIIIIIMItlHIIIMIIIIIIIIHHinilHlllllMlltllllllllHHIHlllllHfllllMltllfllllinilfUIMIIIIIIIMIIIIIIIIIIIIIIIUIIUHIIII^ Hariciye Vekili Dün Geldl, Bugün Gidiyor Bir rekor ve kırtasiyecilik şaheseri!.. İstanbul Defterdarlığı, nef'i hazine namına bazı emlâkin sabı kadan ve lâhikadan müterakim vergi borçlarını, bu emlâke ma • lik ve sahip olmıyan vatandaşlardan tahsil etmek istiyor, itiraz edenleri de, emval ve emlâkine haciz koymakla tehdit ediyor.' Siz istediğîniz kadar bana mal etmek istediğiniz kulübe, baraka, bina, apartıman, hulâsa mülk benim değildir, benim dünyada dikili bir ağacım bile yoktur, ne diye benden vergi istiyorsunuz diye f eryat ediniz. Mademki vergi namınıza tahakkuk ettirümistir, evvelâ mutlaka bu parayı vereceksiniz, sonra kanunî yollarla itiraz ede • ceksiniz, eğer derdinizi anlatır, dinletebilirseniz aylarca, yıllarca devairde uğraşarak zorla elinizden alınan paranızı geri almağa çalışacaksınız. Bu usul, fstanbul Defterdarlığının maliyecilik na mına en son kesfidh ve dünyada ilk defa tesis edilmis ı"esmî bir münasebetsizlik rekoru, görülmemif bir kırtasiyecilik şaheseridir. Halbuki her hangi bir vergi aîmakj için evvelâ onun hakikî mükellefini bulmak lâzımdır. Hakikî mükellefi bilmiyen Maliye, vergiyi almak için Tayyare Cemiyeti nin başına geldiği gibi alelitlâk bir mükellef yaratırsa vay mal sahibi olmıyanların başma!... Şimdilik tstanbul'da tatbik edthnekte oldugvmı tesadüfen 3ğ> rendiğimiz bu usul o kadar ga rip, o kadar fecidir ki insan teessüründen, hicabından gayriih tiyarî bilemem eyliyecek han de midir, girye midir?* Demekten baska yazacak bir sey bula mıyor. Bu hâdise ve bu telâkki karsısında biz maliye tahsil subesine, Defterdar beya Istanbul Valisi ne bir sual tevcih etmekten ise doğrudan doğruya bu sefer de Maliye Vekiline hitap ederek: Türkiye Cumhuriyeti idaresinde bu şekilde muameleler cereyan etmekte olduğundan haberdar mısınız der ve; Muvakkat bütçe kabul edildi Meclis dün 2 Kütahya meb'usunun mazbatasını münakaşa ve redetti Bunlardan çok rey aldıkları halde intihapları kabul edilmiyen Kütahya ve Uşak Belediye Reisleri meb'us oluyorlar Aydın meb'usu ve Turk Tarihi tetkik Cemiyeti Kâtibi Umumisi Dr. Reşit Galip B. telâkkilere kıymet verilmemesi lâzım geleceğine süphe olmadığı gibi, her hangi ilim sahasında her hangi mes'ele veya hâdisenin mütaleasında salim ve makul bir neticeye varabilmek için «akhn şaskınlığa nğramamıs» bulunması iltizam edilmekle ilmî metotlara muhalif yürünmüş olmıyacağı da bedihidir. Biz, haki • kati aramak yolunda, bu muhake me tarzına mukabil, medeniyet ta rihinin mucizelerle izahını usul ittihaz edinmiyen ve hâdiselerin tetki • kfnde aklın şaskınlığa uğramasını zarurî görmiyen âKmterin tafinıtercih etmek taraftanyıs. Bunda haklı olduğumuzu isbat için şahsî mülâhazalarımızı bir an durdurarak, muhterem Profesörü ekserisi kendi vatandaşları olan â • Iimlerin sözlerine muhatap tutacağız: Evvelâ 1914 te vefat etmis olduğu için Prof. Meillet'in yakından t&nı • mıs olması süphesiz bulunan maruf Fransız âlimi Perrot ile arkadaşı Chipiez'in bir iki cümlesini naklediyaruz. Bugünkü Avrupa medeniye tini Profesör Meillet gibi başlıbaşına Grek medeniyetinin değil «Avrupa'nın bir mirasa konar gibi tesahüp ettiği, asırdan asıra vüs'at ve kudreti artmış Asya medeniyetlerinm» mevludu olduğunu kabul eden bu iki zat kanaatlerini föyle ifade ediyorlar: «Tarihî an'anelerin ilk insan beşiğini ve Aden bahçesini kurduğu zengin ovalardan (Asya'dan) garp topraklan üstüne rüzgârlar bedeni besliyen buğday tanesinden başka daha bir çok tohumlar getirdiler. Bu rüzgârlarm kanaatlerinden da • ha uykuda olan milletler üstüne bütün faydalı san'atlar tohumları ve fikir mayaları saçıldı (2).> Muhittin Naml B. (Bülis) Mee litte dünhü münakafalara iştirak ede nler Hasan Fehmi B. (Kastamonu) Besım Atalay B. (Aksaray) lık ve ikî aylık muvakkat bütçe bilâmüzakere ve hükumetin teklifi veçhile aynen kabul edildi. Ankara 28 (Telefonla) Meclis bugün saat 2 de Bursa meb'usu Refet Beyin riyasetmde toplandı. De miryollar kanununun bir maddesi kabul edildikten sonra bazı münakale lâyihaları da müstacelen mü zakere ve birer birer kabul edüdi. Müteakıben 31 milyon küsur lira 2 meb'mun mazbatası Bundan sonra meb'us mazbatala rını tetkik eden encümenin mazbatası okundu. 15 meb'usun mazbata • larının kabulüne ait kısımlar birer D. Vekili ş. Kaya B. birer reye konularak kabul edildi. Kütahya meb'usları Mustafa Bacak ve muallim Tevf ik Beylerin muallel mazbatalarınm müzakeresine geçildi. Bunlann meb'sluğu föyle olmuştu: Kütahya'da iki meb'usluğu Kü ( Mabadi 2 inci sahifeöe ) Hâmillerle ilk müzakere bitti !•• Murahhaslar bir tebliğ neşrederek Paris'e hareket ettiler (Telefonla) Düyunu u mumiye mec lisi reisi M. Dekloziyer iIe diğer murahhaslar bu aksamki tren le İstanbul'a hareket et tiler ve is • tasyonda mu Saracnğlu Şukru Bey rahhasımız Saraçoğlu Şükrü B. le bazı dostları tarafından teşyi edildiler. Mümessillerin Paris'e giderek müzakeratm ilk safhası hakkında hâmiller meclisine izahat verecekleri anlaşıhyor. Mevsuk bir menbadan aldığım malumat Ankara müzakeratınm iyi neticeler verdiği ve temasların yakında tekrar baslıyacağı merkezindedir. Hükumet mehafili müzakeratm hüsnü suretle ne ticelenmesi çok samimî olarak arzu etmektedir. Saraçoğlu Şükrü Bey bana vaki olan beyanatında dedi ki: « Iptidaî müzakerat bitmiştir ve bu husustaki resmî tebliğ matbuata verilmiştir. tkinci müzakeratm ne vakit baslıyacağı malum ve mukarrer değildir.» Tevfik Riiştu B. dün Cenevreden avdet etti Türkiye'nin beynelmilel ziraî kredi müessesesine iştiraki tasvip ediliyor Cenevre'de toplanan Avrupa Birliği konferansma Türk murahhas heyeti reisi ola rak istirak eden Hariciye Vekili Tevfik Rüştü Bey ve Hariciye müdiri umumilerin den Cevat Bey dün Semplon ekspresile Avrupa'dan sehrimize gelmifler ve istasyonda bir çok dost larile Muhtelit Bu suale cevap isteriz! , ı^a^fc ^ a ^ ^g^ ^ ^ f c ^ ^ f c Açıkta kalacaklar Bütçe müzakeresi biraz gecikecek! Meclis evvelâ vergi kanunlarmı çıkaracak Tevftk Rüştü B. dün istasyonda Muhteltt Mübadels erkânmdam birisile konusurhen fmdan istikbal edilmislerdir. mübadele komisyomı Türk, bita( Mabadi 2 inci sahifede ) raf ve Yunan murahhasları tara ıııııııımıııınıiHNimımmımı ııtııııiMiıııııııııııiııiHjiMiiHiııııiınııııııııımııiıiHiıııııiHinttmııiHiıııiHmıımıiMMiiHiımıııınımmıiHnıımı^ Gene Fransız âlimlerinden dört Ankara 28 J zat müstereken yazdıkları «İlk Me( Telefon deniyetler» isimli eserde söyle di la) Bütçe yorlar: Encümeni ver «Miken devrinden sonra milâttan gi tadilâtı evvel IX ve VIII inci asırlara ait olakanunlarmı rak elde edilen kadim vesikalar tetkike baş • san'at sahasında hemen her seyin lamıştır. Enşarka ve pek az seyin asıl Yunaniscümen 931 tan'a ait olduğuna şehadet etmekte varidat büt bulunuyorlar. (3)» çesini, ancak Strasbourg Darüifünunu profe sörlerinden Cavaignac, belki ara bu lâyihalar larında Prof. Meilet'nin de bulun Mecliste k a MMye Vekâleti Muhaduğu bazı lisaniyatçılarla muarazanuniyet ala sebatl Vmumıye Muya girismekten çekinir görünmekle du ™ Faik Bey beraber: «Gerek ilâhlarmdan bir ço . rak çıktıktan sonra müzakere edebilecektir. ğunun aslî tiplerinin Minoenlerle Hittitlerin ilâhları olduğunu» söy • Açıkta kalacaklar liyerek ayni kanaate iltihak edi Son karar üzerine devairde 30 yor. (4) sene hizmeti ikmal ettikleri için Diğer bir Fransız profesörü âdeta tekaüt edilecekler pek çoktur. (Mabadı 4 üncü sahifede) Vekâletin yaptığı tetkikat bunu (2) Georges Perrot et Chipiez, Hıstoire göstermektedir, yerlerine memude l'art dans l'antıquite. riyetleri lağvedilecekler alına (3) Prof Gustave Fougeres, Bene Grouset, P. Jouguet, Prof Jean Lescjuıer, Les pre cağı için açıkta pek az memur mieers cıvilısatıons, Paris 1929 sahıfe kalacaktır. Tekaüt edilecekler «II ya lâ une sorte de miracle .. 395 408 arasında 12 defterdar, 50 mal(1) «C'est lâ un evenement quı confond (4) Prof Eugene Cavaignac, Le monde müdürü vardır. l'mtelligence «Profesor Meillet, birıncı mediterraneen, jusgu'au IVe siecle avant konferans mayıs 1931 Istanbul. J.c, 1929 sahife 160 16r (Mabadı 3 uncu sahifede) Şevket Bey tevkifaneye nakledildi Tebliğ Ankara 28 (A.A.) «Saat 5» te tebliğ edilmiştir: Cumhuriyet hükumetinin da veti üzerine hâmiller marahhas . ları Ankara'ya geldiler. 14 mayıstan 28 mayısa kadar memleketin hali haztr malî ve iktisadi vaziyetine dair hükumetin verdiği oesikalart, malumatı ve rakamları tet( Mabadi 2 inci sahifede ) Evvelki gün refikasım öldüren ve kendiside intihara teşebbat eden Askerî Tekaüt subesinde muaSanayii Nefise mektebi müdür muavini ve franstzca muallimi Şevket meleleri ikmal edilenlerin esaBey dün Beyoğlu Zükur hastanesinden tevkifane hastanesine naklemisini sahife halinde neşredeceğiz. . dilmiştir. Şevket Beyin bu cinayeti niçin yaptığtm anlatan ifadeleri ikinci sahifemizdedir. Pazar günu..

Bu sayıdan diğer sayfalar: