5 Haziran 1931 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3

5 Haziran 1931 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Î g 5 Haziran 1931 Cumhurîyet SON TELGRAFLAR urk 1 urızm heyeti Macar istan'da Peşte, Türk kardeşlerin Avrupa'da uğrıyacakları ilk merhale olmalıdır Peşte 4 (A.A.) Macar Turizm teşkilâtı idare heyetinin daveti üzerine Türk Turing kulübü reisi Re şit Saffet Bey, kâtibi umumi Cev . det Ahmet ve müdürlerden Şükrü Ali ve doktor Sezai Mahir Beyler Peşte'ye gelmişlerdir. Türk misafirler müşterek bir müzakerede bulnmak üzere Peşte sehremıni Ripka'nm riyaseti altında Macar turizm teşkilâtı idare heyeli azasile birlikte toplanraışlardır. Ripka irat ettiği bir nutukta Peşte ve Macaristan'ın Avrupa'ya uğrıyacak Türk kardeşlerin ilk evvel temas edecekleri ve samimi bir dostluk i • çinde yaşıyacakları ilk merhale teşkil etmesi temennisinde bulunmuştur. Buna cevap veren Reşit Saf fet Bey medeniyetin yüksek bir se viyesinde Tur an bayrağım taşıyan Macar'ların Türk'ler için bir iftihar sebebi olduğunu söylemiştir. Hatipler turizm noktasından Macar'lar ile Türk'ler arasmda mevcut münasebatı derinleştirmek lüzumu üzerinde ısrar etmişlerdir. Macar idare heyeti kâtibi Niklos bu heyet namına Türk doktorları, gazetecileri ve »eyahat merakhlarını sonbahara Peşte'ye davet et • miştir. Tarafeyn murahhasları mukabil vize muamelesinin kaldirılmasını Macar ve Türk hükumetlerinden temenni etmeğe karar vermişlerdir. Askerî Tekaüt Şubesinde îşi Bitenlerin listesi! Başmüdürlüğün lâğvile yeni bir teşkiMillî Müdafaa Vekâleti Tekaüt şubesinde işi olan karilerimizin evrakı Ankara'da mun i tazaman takip ve neticeleri gazetemizle neşredilmektedir. Istanbul Gümrüğünde HOOmemur tekaüt oluyor lât yapılacağı söylenmektedir Şimdiye kadar hiç bir tensika uğramıyan gümriik kadrolarında son mukarrerat üzerine tensikat yapıldığı takdirde 1100 memurun tekaüde sevkedileceği anlaşıl maktadır. Birinci sınıf muayene memurlartndan hemen ekserisinin hizt^et müddeti otuz seneyi tecavüz si • miştir. Galata ithalât gümrüğü müdürü Nimet Bey ile müdiriveti umumiye şube müdürlerinden bir zatın hizmetlerinden istifade edileceği için otuz seneyi doldurdukları halde memuriyetlerinde ipka edileceği haber verilmektedir. Dün Gümrük mehafilinde İs tanbul Gümrükleri Başmüdiriye tinin lâğvedilerek yerine umum İstanbul gümrükleri müdürlüğü namı altında bir teşkilât ihdas olunacağı, Galata, Sirkeci, ihracat ve ticareti dahiliye gümrükleri nin birer muavinlik ile idare e dilerek tstanbul gümrükleri müdürlüğüne raptedileceği mevsu kan söylenmekte idi. Bu takdirde, Galata, tstanbul gümrükleri muhasebe, manifesto, tahrirat kalemleri kaldırılarak umum İstanbul gümrükleri müdürlüğünde cemettirilecektir. Gümrüklerin müfettişlik kad rolarında otuz seneyi doldurup ta tekaüde sevkolunacaklann yer • lerine kimse ahnmıyacaktır. Dün bu hususta tstanbul Baş müdürü Seyfi B. bir muharririmize demiştir ki: « Yeni kadrolardan haber dar değilim. Maaş veriyoruz. Bütçenin tatbikından evvel söyle • nen sözler hakında bir mütalea yürüttnek doğru değildir. Nam zet memurlara gelince, bunlar hakkında kanuna göre hareket edilmiştir. Tütün İnhisarı memurlanna avans Tütün tnhisar idaresi müdiran encümeni dün Behçet Beyin riyasetinde çok uzun bir içtima aktederek müdiriyeti umumiyenin yeni sene bütçesi dolayısile bilumum şuabatta ve mülhakattaki me murlardan hangilerinin tekaüt edileceği ve kadroların sureti tertibi görüşülmüştür. İki ayhk muvakkat bütçe he nüz Müdiriyeti umumiyeye tebliğ edilmediği için memurlara maaşlarına mahsuben teavün sandığından avans verilmiştir. tFEM NALINA MIH1NA Hakikaten bizde şaşiyoruz! Vali ve Belediye Reisi Muhittin Beyefendi «Yeni Gün > ün bir muharririne gazetecilerden şikâyet etmiş: «Sinemacılar bahsi biter, nume rotaj çıkar, o bitmeden başka bir mes'ele çıkarılır. Bunlar, nasıl olup ta bulunuyor ve meydana çıkarılı yor, hayretteyim doğrusa!» Muhittin Beyefendi ile hayret hususunda ittifak ediyoruz: Bunlar, nasıl olup ta bulunuyor ve meydana çıkarılıyor, biz gazeteciler de, hayretteyiz doğrusu! Hayrette müttefikiz! Aynldığı > mız nokta yalnız şudur: Bu şaşıla • cak marifetleri biz gazeteciler nri çıkarıyoruz, yoksa Vilâyetin muhtelif daireleri mi? * * * Pazar günü Pazar günkü nüshamızda gene gazetemize müracaat edenlere cevaplarımızı ve muamelesi son defa ikmal edilenlerin esamisini sahife halinde neşredeceğiz. Bundan evvelki listeler gazetemizin 5, 6, 7, 12, 16, 20, 21, 23, 26, 28 nisan ve 3, 5, 11, 16, 22, 26, 31 mayıs tarihli nüshalarımızda intişar etmiştir. Cemal Pş. nın katli Merhumu Tiflis'te öldü ren Çeka imiş! Sabık Sovyet Çekası azasından Evyeni Donbadze ismindeki Gürcü ahiren neşrettiği Çeka Komentern hizmetinde isimli kitabında mühîm ifsaatta bulunmaktadır. 9 sene evvel Cemal Paşa merhum Tiflis'te şehit edilmiş, ve katilin bir Ermeni oldu ğu söylenmişti. Bu adama göre Cemal Paşa'yı Moskova'nın emrile Kürcistan Çeka'sı tarafından memur edilen meşhur şaki Lobodze öldür • müştür. Bu münasebetle «Yeni Türkistan mecmuası» da 922 baharında Paris'te bulunan ve Türkistan murahhaslarına Rusya ile birleşmelerini teklif eden Cemal Paşaya Rusya'ya gitmemesi, giderse Ruslar'ın kendisini Tiflis'te öldüreceklerini söylemisler ve paşa: Niçin Moskova'da değil de Tiflis'te? Sualini sorunca da: Çünkü sizi Tiflis'te öldürtürler ve cinayet yükünü Ermenilere yük • lerler» cevabını vermişlerdir. Mecmua «Enver ve Cemal Paşa lar Bolşeviklerin elinde birer propaganda vasıtası idi> Nihayet onlar tarafından öldürtüldü» Demektedir. Aman görmesinler, satar! lstanbul'da, hazinei evrakuı kıymettar, tarihî vesikalarını Defterdarhk, gazetelerin iade nüs • halan gibi okka ile sattırıyordu. tzmir'de, emvali metrukeden binlerce cilt kıymetli kitap Maliye Vekâleti müsteşan beyin emrile satıhğa çıkanldı. Görülüyor ki maliyecilerin indinde yalnız bir nevi kâğıdın kıymeti var: Para!... Dün akşam, baktım «Yeni Gân» yeni bir tefrikanm ilânım neçrediyor. Refikimiz Abdülhamid'in zamanında Zaptiye Nazırhğı etmiş olan Nazım Pş. nın hatıra • tını bir kaç gune kadar derce başhyacağını karilerine haber ve rirken bir de resrm basmış. Bu reshn hatıratın fstinat ettiği tarihî vesikalan gösterir bir fotoğrafidir. Aman arkadaşlar, maliyecfler görmesin, vailahi, Nazım Pş. mn vesikalarını da beş on kuruşa satıverirler. Graf Zepltn Balon temmuzda Şimal kutuplarına gidecek Berlin 3 (A.A.) Berliner Tageblât gazetesi. kumandan Ekner ile Rus tayyare cemiyeti reisi arasında Graf Zeplin'in temmuz ayının on beşinde kutup mıntakalarına bir sefer yapılması hususunda müza • kereler cereyan etmiş olduğunu haber vermektedir. Balon evvelâ Leningrad'a gidecek, badehu Arkangel'e ve oradan da kutba teveccüh edecektir. Sefere Rus, Alman, İs • veç'li ve Amerikan âlimleri iştirak edeceklerdir. Heyetin ilmî müdürü profesör Samsiloviteh'dir. Âlman nazırları Başvekil ve Ha. Nazırı Londra'ya hareket etti Berlin 3 (A.A.) Başvekil M. Bruning ve Hariciye Nazırı Fon Curtiüs bu akşam saat 23,30 da Berlin'den hareket edeceklerdir. Perşembe sabahı Hamburg'a vara • caklar ve oradan Londra'ya gide ceklerdir. Londra 3 (A.A.) Daily Herald gazetesi, Alman ve tngiliz Nazır • ları arasında Chequers'te vuku bu Iacak mükâlemelerin kat'iyen hu « susî mahiyette olacağını ve müza • kerata ne kâtip ne de mütehassıs iştirak etmiyeceğini yazmaktadır. 4 devlet adamı başbaşa görüşecekler ve ancak çok ciddî mes'elelere te mas edeceği vakit M. Fon Kurttus'un bildiği İngilizce kâfi gelmezse bir tercüman bulunacaktır. Güç bir imtihan Bursa 'daki rezalet Bir talebe tahlil yaparken Namuslu kadmlar nasıl zehirlendi muayeneye sevkedildi? Dün eczacı mektebinde Toksî • koloji imtihanında bir talebe ken • disine verilen bir maddeyi tahlil ile uğraşırken tesemmüm alâmeti gös • termiş ve baygın bir şekilde yere düşmüştür. Hâdise şöyle olmuştur: Eczacı mekteb! son smıf talebe sinden Nazım Bedi Bey imtihanda bir maddeyi tahlil ederken mahiyetini tayin için lezzetine bakmak is temiş ve bu madde billuriarından birini yutmuştur. Halbuki tahlil için verilen madde en kuvvetli zehirlerden olan tstriknin olduğundan Na zım Bedi Bey zehirlenmiştir. Bu sı • rada derhal müderrisler yetişerek Antistriknin şiringa edilerek haya tını kurtarmışlardır. Nazım Bedî Bey bîr saat sonra ayni maddeyi tahlil ederek imtihan ını vermiştir. Bursa muhabirimiz yazıyor: Bursa'da gizli fuhşiyatta bu lundukları iddiasile hükumete ihbar edilen ve alâkadar devairce haklannda tahkikat ve takibat yapılan kadınlar vardır. Bunla rın adedi (20) değildir. Muhbirin ifadesine göre (50) ve ma kamatın ifadesine göre (25 30) dur. Kadınlardan bir kaçı bakire ve bir kaçı da aile kadını olduğu için kendilerini hükumete haber vereni dava etmişlerdir. bir müracaatin Böyle vukuunu müd • Sinemacılar heyetini ve killer kabul ediyor Ankara 4 (Telefonla) Şadi, Fahîr ve Cevat Beylerden mürekkep "İstanbul sinemacıları heyeti buraya gplmiş ve dün Dahiliye Vekili Şükrü Kaya, Maliye Vekili Mustafa Abdülhalik Beyleri ziyaret ederek İstanbul Vilâyetinin tatbikına teşeb • büs ettiği talimatname hakkındaki sikâeylerini ve diğer temennilerini izah etmişlerdir. Âli İktisal Meelisî Ankara 4 (Telefonla) Ali lktisat meclisi şimdiye kadar kânu • nuevvel ve haziran iptidasında ol mak üzere senede iki defa topla nıyordu. Meclis talîmatnamesi yine senede iki defa, fakat Başvekâletin tayin edeceği zamanlarda toplan mak kaydile tadil edilmiştir. Devlet Bankası idare reisi 1500, azalar beşer yüz lira alacak Ankara 4 (Telefonla) Devlet Bankası idare meclisi, burada bu • lunmıyan azanın da iltihakı için, içtimaını cumartesi gününe tehir etmiştir. Devlet Bankası meclisi idare reisîne 1500 ve azalarîna S şer yüz Iîra maaş verilecek, Ziraat Bankasın dan 50, diğer bankalardan muay • yen bir miktar memur almacaktır. Devlet Bankasında memuriyete girmek için 500 den fazla müracaat vaki olmuştur. Zat maaşları (Birinci sahifeden mabtt) aş eshabı maaşlanm ikametgâK * larına en yakin olan maliye tahsil şubesinden alacak surette şubelere taksim edileceklerdîr. tstanbul'da kırk maliye tahsil şubesi olduğuna göre evvelce yalnız dört, beş yerden yapılan tevziat badema kırk maliye tahsil şubesinden yapılacaktır. Bu suretle bir şubeden günde 125 kişiye maaş verilece ğinden izdihamm önüne geçilmiş ve tevziat ta üç günde bitirilmiş olacaktır. Defterdarhk bu ay yalnız yirmi maliye tahsil şubesinden maaş verdirmişlerdir. Bunun sebeb! diğer yirmi maliye tahsil şubesinin uzak semtlerde bulunmasıdır. Eshabı maaşın hakikî ikametgâhları meçhul olduğundan, müşkülât çekmemeleri için bu defalık uzak şubelere gönderilmemişlerdir. riyordu. Ağladığı zaman kocam: «Gül çocuk, gül.. Sana ağlamak yaraşmaz, sen bir kahraman kadının oğlusun!.» diyordu. Evlâdımın Uk olarak ismi ile gül ke> limesini öğrenmiş olduğu kanaatindeyim. Allen diyince bakıyor, (gül, çocuk, gül!) Diyince feryatlarm» dindirmek için bir gayret sarfederek, minimini ağzını açıp memnuniyetmi gösteriyordu. Pek müessir bir levha îdi ve artık babası çocuğu sevmeğe başhyordu. Havalar çok güzeldi. Kocam fabrikadan döndüğü zamanlar, feyyac güneşe karşı çıkar, kendimi az pi şireyim, derdi. Evin hemen önüne, çimenler üstüne, iki koltuk getirtir, müphem hayalât içinde sakitane güneşlenirdik. O zaman ikimizin fikrimizde ayni levhalar teressüm ve teselsül ettiğini düşünürdüm: Şu fundahklar, yakıcı havanın titretmekte olduğu, harabeye dönmüş Şardanii kasrı, daha uzaklarda tepelerin Suharlı münhanileri, onun ötesinde de, kim bilir? Diinkii Meelisle... Ankara 4 (Telefonla) Meclis bugün sat 2 de toplanarak 1 idam mazbatasını tasdik etti. Celse cu • martesiye talik edildi. Cumartesi içtimaında Maliye Vekili Abdülhalik Bey, Manisa meb'usu Refik Şevket Beyin sual takrirlerine cevap verecektir. Evkaf bütçesi de bu celsede müzakere edilecektir. Masuniyetinin ref'i talep edilen bir meb'us Ankara 4 Kanal tahribatı mes'elesinden dolayı Konya meb'usu Mustafa Lutfi Beyin masuniyeti teşrüyesînin ref'i hakkındaki Başvekâlet tezkeresi Meclise gelmiştrr. deiumumumî muavini Fahri Bey bana beyanatile teyit etmiştir. fstihbaratıma nazaran bu meyanda bir ailenin şeref ve namu«ile de oynanmıştır. Muayeneye sevkolunaniar arasında da tesadüfen bulu nan namuslu bir kadının kocası oraya gitmiştir. Karısinın fuhuşla maznunen muayeneye tâbi tutulduğunu görünce şaşırmış ve (eğer karım na mussuzsa şimdi terkediyorum) demiş. O sırada muhbir çağırıimış bereket versin bu adam ka dını görünce (bu değil) demiş te bir aile faciasının önü alınmış tır. kırkıma geldiğim zaman hayatı belki biraz daha yakından göreceğim, fakat heyhat, bu pek geç demek değil midir? Simdi siz iki ruhun tamamen ittihadma, hiç bir bulutsuz ittihadına imkân verir misi • niz? Filip: Şu bir saattenberi olan budur. Diyerek kalktı. XXIII Evlilik hayatımın hakiki mes'ut devri bu yaz Ganduma'da geçen devirdir. Zannediyorum ki kocam beni iki kere sevmiştir: Evlenmeden evvel bir kaç hafta ve temmuzdan eylul nihayetine kadar bu yaz. Seviyordu, annesi ayni odada yatmamız için bize hemen hemen cebretmişti. Bunu mutlak istiyor ve karı kocanın ayrı ayrı odalarda yat malarını havsalası bir türlü almıyordu. Bu da bizi daha ziyade yaklaştırmağa vesile oldu. Gözlerimi onun kolları arasında açmak hoşuma gidiyordu. Allen yatağımızın üstünde oy • nıyordu. Yavrucak dişlerinden ıztırap çekiyor, fakat metanet Hanei peder... Hâlâ dedikodusu bitmiyen Hafize Suzan Hanım geçenlerde buraya geldiği zaman Düğmeciler'de bir ak • rabasında kalmıştı. Söylendiğine göre Madam Gi, Eyüp'te Babahaydar imamı Hafız Murat Efendinin kızı imiş. Mütareke senelerine kadar babasının yanında kalmış olan Ha • fize Hanımın o vakit Suzan'lığı filân yokmuş. O vakitler 1718 yaşlarında narin, mavi gözlü, şiire meraklı bir hanım kızmış. Sonra mütareke devrî ortalarında aleyhinde sözler çıkmış ve Suzan Hanım da bir daha hanei pedere avdet etmemiş.. takaya girmekte olduğumu hissediyorum. Hatırlarsınız, vaktile size benim hayatımın bir senfoniye benzediğini, bu senfonide bir takım temrinlerin bîrbirine karıştığını söyle miştim: Şövalye temrini, sinik tem • rini, rakip temrini... Bunları içimde hâlâ kuvvetle duyuyorum, fakat aynî zamanda orkestranın içinde, hangisi olduğunu tayin edemediğim, bir tek alet daha farkediyorum ki sabit bir mülâyemet ve halâvetle bir kaç notluk rikkat ve sükun verici bîr temrini tekrarlamaktadır. Bu sükunet temrinidir ve ihtiyarlığı andınyor. Fakat Filip, sîz daha tama • men gençsiniz. Evet, o sebeptendir ki temrin mülâyim geliyor. Gün geçtikce o ayaklanacak, ve bütün orkestrayı tesiri altına alacak ve ben öbürlerini dînlediğim zamanları arıyacağım. Beni zaman zaman kederlendiren, bu hakikatlere vusul için geçen zamanın pek uzun sürmüş olmasıdır. Bana diyorsunuz ki, şimdi, evvel den daha kıymetliyim, ben de bu fikirdeyim, Bursa'da iki çarşıyı soyan bekçiler!. Bursa 4 (Hu. Mu.) Bitpazarı ve Kapalıçarşı'da aylardanberî devam eden geniş mikyastaki hırsızlığın failleri, Dabağzade Hasan Be • yin polise ihbarı üzerine cürmü meşhut halinde yakalandılar. Hırsız şebekesine 4 bekçi ile 1 terzi dahil • dir. Bunlardan birisi yakalanama miştir. Çahnan binlerce lira kıymetindeki eşya Polis müdiriyetine getirilerek sahiplerine dağıtılmakta • dır. Musa Cumhuriyet'in tefrikası: 79 Italya'da kar Roma 3 (A.A.) Popolo di Roma gazetesinin Bellume'den istihbartna nazaran oralarda fena havalar devam etmektedir. Civar dağlara çok kar yağmaktadır. Citta Ducale'de şiddetli bir fırtına esnasmda iki köylünün iltica ettiği bir kulübeye yıl • dırım düşmüş ve köylüler ölmüs Ierdir. Gazi heykelini tesellüme gidecek hey'et tzmir için Roma'da yapılan Gazi heykelini teseIlünW gidecek tz mir heyetine Güzel San'atlar aka demsinden bir heykeltraşın terfiki ricası, evvelce akademiye müracaat edilmediği sebebile reddedilmişti. İzmir Belediyesi heyete iltihak etmek üzere bir heykeltraş gönderilmesini telgrafla Maarif Vekâletin • den rica etmiştir. humuz ona muhtaçtır; bize müsait bir havayi, yahut sabık Kraliçeler • den Tianj'in tabirile hayatımı • zin devamına müsait bir iklimi yaratan, taşıyan, veren odur; ondan yüz çevirmemiz kabil değildir. Şu suretle sevdiğimiz vücut elde kaldıkça... onu muhafaza kabil oldukça... ondan ötesinin ne ehemmiyeti vardır? Hayat o kadar kısa ve o kadar çok dikenlerle dolu ki... Ey zavallı evgsilim, ben beğendiğin kadınların sana verebilecekleri bir kaç saatlik saadeti, »eninle pa' zarltk edebilir miyim? Hayır, bende çok terakki var, artık kıskanamam ve senin bu hallerinden ıztırap duyraam. • • Kocam çayırlar üzerîne uzandı, başını dizime koydu. Ben tamamen, sizin olduğu • nuz noktada değilim. Ben zannediyorum ki, henüz ıztırap çekebilirim. Hayatın kısalığı benim için teselli teşkil edemez. Kısadır, malum, fakat neye nisbetle kısadır? Bizim için o her şeydir. Bununla beraber hergün yavaş yavaş daha sakm bir mın 33 derece sıcak İzmir 4 Sıcaklar gölgede 31 dereceyi buldu. Hararet Denizli'de, gölgede 33e kadar çıkmıştır. Yazan: Andre Morvcva IKLIMLER Terceme eden: Haydar Hal'olundunuz. Kıskanç. miskin, haksız bir rol oynadınır; fakat üç aydır o kadar sabur, sade, tabiî bir rol aldınız ki size tacınızı iade et • tim. Zaten ne kadar değişmiş olduğunu zu farkedemezsiniz. Siz ayni kadın değilsiniz. Bunu biliyorum. Siz de bili • niz ki hakikaten seven bir kadının şahsiyeti olamaz; o, var dır, der; ve buna kendisini de inandırmak ister; fakat bu doğru değildir. Hayır, o nun işi gücü, sevdiği adamın kendisinde bulmak istediği kadını keşfetmek, ve ona inkılâp etmektir... Bu, sizinle, pek güçtür, Filip. Çünkü sizin ne îstediğinizi bulmak pek güçtür. Sizin «adakate, şefkate ihtiyacınız var; ayni zamanda işve ve ırtırap ta ararsınız. Bunlann her bjri ây B Rifat rı bir mizaca, ayrı bir hünere va beste. Ne yapmalıydım? Düşün düm; bunlardan sadakati en mu • vafık buldum; çünkü yaradıhşıma en yakın olan bu idi. Fakat zannediyorum ki, daha uzun zaman, siz, vanınızda daha seyyal, daha esiri, daha mütebait ve endişe verici vücutlere muhtaçsınız. Benîm kendi üze rimde ihraz ettiğim en büyük zafer bu diğerini, yahut bu diğerlerini kabul etmem, onu, yahut onları te • vekkülle, hatta meserretle kabul etmemdir. Bir yıldır vardığım pek mühim netice şudur ki, insan hakika • ten seviyorsa, sevilen kimsenin ah • val ve harekâtına pek ehemmiyet vermiyerek bunlara karaı iğmaz ve teamide bulunmalıdır. Mademki seviyoruz, demek ru •

Bu sayıdan diğer sayfalar: