26 Haziran 1931 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3

26 Haziran 1931 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

« 9 9 » 26 Hazİran 1931 Cumhurîyet SONTELGRAFLÂRİ Artık müsamaha kâfi! Hakimieyti Millieye'de iki makale «Rejimleri yaratan inkıl âpçıların hayatı kadar, şeref ve haysiyet lerini de masun bulundurmak lâzımdır!» aşvekil Ismet Pş. dün şehrimize geldi (Bırıncı sahıfeden mabıt) |HEM Bir NALINA MIHINA gazetecilik cilvesi! Aydm gençliği Gençler ve çiftçiler isnatları reddediyor îsmet Pş. İstanbul'un bir çok işleri hakkıntia Validen izahat almıştır Ankara 25 (Telefonla) Kayseri meb'usu Sait Azmi B. Ha kimiyeti Milliye'ye göderdiği bir yazıda muhalefetin tarihî ve hakikî hüviyetini bir kere daha can menfaati, şerefleri, haysiyetleri landırdıktan sonra şeref ve hayzarar gören yerde müsamahamn siyete karşı yapilan tecavüzlere yeri olamaz.» müsamaha edilememek lâzım gelMuhalifler ne istiyorlar? diğini izah ediyor ve diyor ki: Çangırı meb'usu Talât Bey Hâ'« Halk Fırkasının ve hüku • kimiyeti Milliye'de bir makale neş metinin müsamahada ifrata gitraderek muhaliflerin istediklerini tiğini neşriyatın şekli ve hedefi şöyle saymaktadır: göstermektedir. înkılâplar mü «150 liklerin vatana dönmesi, samaha ve merhamet ile yürütülÇerkez Etem'in Reisicumhur, mez ve yaşatılmaz, rejimi her Mehmet Ali'nin Başvekil olması, şeyden üstün tutmak lâzımdır ve İstanbul'da çıkan bir kaç paçavcepheden tecavüz edenleri cezaranın sahipleri muharrirlerin bir iandırmak kâfi değildir. Rejimler ne kendiliğinden doğar, ne de Mevlânzade, bir Dervişi Vahdeti, yaşarlar. Rejimleri yaratan ve bir Ali Kemal gibi saltanat süryaşatan inkılâpçıların hayatı kamesi!.. dar şeref ve haysiyetlerini de tecaMakale şöyle bitmektedir: vüzden masun bulundurmak icap «Bu memlekette ferdin hürri eder. • yeti edepsizlik, matbuatın hür • riyeti hayasızhkla tefsir olunmaBu yolda alınacak tedbirler ve kararlar ne matbuat hürriyetine, malıdır. Millet namına yapılan ne de herhangi bir hürriyete mübu rezaletler durdurulmahdır.» Çine 25 21 tarihli Yeni Asır gazetesinde Dr. Etem Vassaf imza sile çıkan ve Aydın gençliğinin ve çiftçisinin yeni bir fırka arzusuna dair olan yazıyı hayretle okuduk. Bu haber şimdiye kadar Aydın çiftçisinin iştirakine değil ittilâına bile nafidir. Matbuat hürriyeti şeref, haysiyet düşmanhğı değildir. Bek vasıl olmamış bir uydurmadır ve sırf doktorun hayalî mahsulüdür. Çine lenilen muhalefet te bu muhalegençliğî ise böyle bir hayalî kendifet olamaz. Memleketin yüksek sine iftira at ve nefretle reddeder. Çine gençhğı namına Tayyar, Çine çiftçisı namına Nıhat Karacasu 26 21 tarihli Yeni Asır gazetesinde doktor Etem Vassaf imzalı ve Aydın gençliğine ve çiftçisine atfedilen haber ağır bir iftiradır. Bu muhitte Etem Vassaf Beyin fikirlerine uyacak tek bir genç ve çiftçi yoktur. Doktorun uydurduğu bu haberi siddetle ret ve tekzip ederiz. Karacesu çıftçılerı namına Ali, Karacasv •gençlen namına Tevfık Manisad'an bir telgraf Manisa 25 Mefsuh S. Fırka ile alâkadar olması lâzım gelen bir çok zevat herkesin geçinme işile mesgul oldugu bu sırada fırkacılık diişünmeğe imkân olmadığı fikrinde dirler. Bu muhitte yeni bir fırka teşebbüsü kat'iyen mevzuu bahis değildir. Bütçe Encümeninde Ankara 25 (Telefonla) Bütçe Encümeni bugün Meclis içtiniaın dan sonra toplanarak İktisat Vekâ • leti bütçesinin mSzakeresine başlamıştır. Tamirat borcu Almanya, Fransa ile anlaşmağa çalışıyor Berlin 24 (A.A.) Alman Başvekili M. Brüning mühim bir nutuk söylemiştir. M. Brüning her tarafa telsizle neşredilen bu nutkunda, cihan ve bilhassa Fransız efkâri u mumiyesine hitap etmis, Almanya Iehine fedakârhklarda bulunulması lüzumunu teyit etmiş, Fransa ile bir arada çalısmanın elzem olduğunu ehemmiyetle kaydetmiştir. M. Brüntng nutkuna nihayet verirken Al • man ve Fransız milletlerinin ve cihan sulhunun menfaati namına iktisadi, siyasî ve amelî bir anlaşma ve mesai iştiraki zemini aramak icin Fransız devlet adamları ile mülâkat vesilesini memnuniyetle karşıhyacağını söylemiştir. Paris 24 (A.A.) Nazırlar mecllsinin bu sabahki içtimamda Alman Başvekili M. Brüning'in dünkü nutkunda bahsetmis oldugu veçhile Fransız ve Alman devlet adamları arasında resmi bir temas ve mülâkat vukuu ihtimalinin mevzuu bahsedilmis olması muhtemeldir. M. Brüning'in bu teklifi kat'üeşecek olursa Fransa tarafından müsait bir surette karsılanacaktır. balıktı. Tren yolcuları pencere lere toplanarak Başvekil Haz retlerini selâmlamışlar, İsmet Paşa da halkın bu samimi teza hiirüne mukabelede bulunmuş lardır. Başvekil Hz. istasyondan caddeye çıkınca kadın, erkek ve co^uklardan mürekkep büyük bir kalabalık misafirlerini karşıla mıştır. Başvekil Hazretleri istasyon dan vapur iskelesine kadar Vali Muhittin Beyle ve Pendik Bele diye reisi ile muhtelif mevzular üzerinde hasbıhalde bulunmuş lardır. Başvekilimiz Muhittin Beyden bu sene İstanbul'daki mahsul vaziyetini sormuşlardır. Muhittin B., arpaların hasat e dildiğini, buğdayların da hasadına başlandığını ve mahsulün çok bereketli olduğunu söylemiştir. İsmet Paşa'nın dünkü sıcakları mevzuu bahsederek tstanbul'da plâj mevsiminin başhyıp başla • madığı hakındaki istimzacına Muhittin B. de bu sene plâjlara fazla rağbet olduğundan, yeni yeni plâjlar yapıldığı cevabını veroıiştir. Başvekilimiz Pendik'teki sebze ve zeytin mahsulünü sormvş, cevaben sebze iyi olmakla beraber kabzimalların ihtikârı yüziin îki tayy*reci j Bir tedbîroizlik 4 Bahrimuhit'i geçerek 1 İngiltere'ye indiler Bir yığın matbuat davası! J 4 İ s 1 f* £ f. !! A A Gatty'nin tayyaresi Chester ya*j kininde gayet iyi şeraitv.ltmda *. karaya inmiştir. Tayyareciler * den birisi oldukça yorgun gö « rünüyordu ve müteakıben ya ı ğan yağmurun seyahatlerini ğ kolaylaştırmış olduğunu be $ . | yan etmişlerdir. Atlas Okya | nosunu geçmiş olan tayyarenin f hiç bir tamire ihtiyacı görülme^ * miştir. Tayyareciler, öğle ye ^ tneğini tayyare karargâhında , yedikten sonra Berlin'e müte • . veccihen hareket etmişlerdir. & Izmit 26 (Hu. Mu.) Eski İstanbul müstentiklerinden Hikmet Beyin muhakeme altına alınacağı hakkında hakaretamiz neşriyatta bu Londra 24 (A.A.) Terre Neuve adasında HarbourGra . lunan türkçe Milliyet, Politika, İkee'dan hareket etmiş olan tay * dam, Yarın, ermenice Jamanak, Ayareci Post ile Gatty saat 11/15 razar ve rumca Avyi gaz«teleri a te İrlanda'da Chester civarın t leyhine Hikmet Beyin açtığı hakaret da yere inmişlerdir. Tayyare ^ davaları, Istanbul Belediyesile Herreciler, Berlin'e gitmek üzere § man Jspirer tütün sirketinin Yarın saat 14/5 te hareket etmişler • % gazetesi aleyhinde açtıkları hakaLondra 24 (A.A.) Post ve fc ret davalarile gene Yarın gazetesi dir. Gazi caddesinde 2 defa ihtiyar edilen masraf! Yenikapı'dan Unkapanı'na ka dar yapıiması takarrür eden Gazi Muctafa Kemal caddesinin ilk kısmı Yenikapı'dan Aksaraya kadar ya pılmiftı. Fakat bu cadde inşa edilirken Belediye bir çok masraflar ih tiyar etmis ve binlerce lira sarfederek uzak yerlerden buraya toprak tasjtmıstır. Bu kisım cukur oldu ğundan doldurulması için aylarca toprak tasınmasına devam edilmiştir. Fakat bu caddenin ikinci kısmı da biiâkis yüksektir. Bunun için simdi bu kısım yapılırken gene binlerce lira sarfedilerek buradaki topraklarm uzak yerlere nakledilmesi lâzım gelmektedir. Halbuki evvelâ Mustafa Kemal caddesinin ikinci kısmı yapılıp ta buradaki topraklar birinci kısma nakledilmis olsaydı bu masraf bir defa ihtiyar olunmus ve her iki cadde de birden tesviye edilmis olacaktı. Ufak bir düşüncesizlik Belediyeye binlerce liraya malolmuştur. Çünkü Belediye henüz para bulup ta caddenin ikinci kısmını tesviyeye başlıyamamış ve bu defa da üçiincü kısma geçmiştir. Üçüncü kısımda istimlâkler yapılmaktadır. aleyhine Matbuat Umum Müdürlü ğünün açmış oldugu yalan haberler neşri davasına ait evraklar Kocaeli asliye ceza mahkemesindeki Yarın davasile birleştirilmek kararile İs tanbul'dan gelmistir. Bu davlar muhakemenin muallâk bulunduğa 6 temmuz celsesinde mevzuu bahso lacaktır. İzmir 25 Rıhtım »irketi me murlarından Cemal B. maaşile ailesini geçindiremediği, bir kaç güne kadar bir tane daha çocuğu dünyaya geleceği için nevmit olarak ta • banca ile intihar etmiştir. Sefika isminde bir kadın sefalet sebebile kendisini Konak iskelesinden denize atmıştır. Tepecik'te Sadık oğlu Kemal Ef. karısile geçinemediğinden göğsüne çakı saplamiştır, yarası ağırdır. Değirmendağı'nda oturan Arif, sevgilisi Zeyneb'in son günlerde yüz vermemesinden mütee*sir olarak kendini bıçakla yaralamıştır. Dünkü gazetelerden biri, Sermuharririmiz Yunus Nadi Beyin > p çarşamba günkü br • ' ' • l sinht bazı kısımlarım aiümıan sonra altına şu fıkrayı ilâve ediyor « Ve bu makaleyi bitirir bitirmez, trene binip bir semti a»eç den bahcıvanların bir şey kaza hule, ağlebi ihtimal Ankara'ya namadıkları, zeytin mahsulünün gidiyor.» de memnun olunacak vaziyette Artık gazetenin karileri, mu bulunduğu söylenmiştir. İsmet hayyelelerinin kudret ve vüs'ati Paşa Kadıköy'ünden Maltepe'ye nisbetinde düşünecekler, Yunus getirilen yolun Pendiğ'e kadar Nadi Bey, makalesini bitirir bi uzatılmasını tavsiye etmiştir. tirmez acaba hangi semti meç • Vali Muhittin B., bir miinase hule gitti, niçin gitti, ne yapma • betle Yalova mevsiminin de başğa gitti? diyecekler huiâsa, bu ladığını ve işlerinin çokluğundan seyahat, gazetenin istediği gibi, dolayı, o kadar arzu ettiği halde esrarengiz bir mahiyet alacak! Yalova'ya gidemediğini söyle Halbuki Yunus Nadi Bey, meb'us miş, İsmet Paşa oldugu için her zaman Ankara'ya « Bir cuma gününü tercih egider gelir. Yunus Nadi dersiniz, cumartesi gelirsiniz» Bey Ankara'ya da gitmiş Demiştir. değildi. Nihayet bir ga Muhittin Bey, şehrin her tarazete sermuharririnin, her hangi fında her gün yeniden yeniye tesis edilen otobüs servislerinden şi bir vatandaş gibi, canının istediği yere gitmesinden tabii bir kâyet etmiş, bunların biitün yolşey yoktur. Yunus Nadi Bey, eski ları bozduğunu, sonra da yol pasaltanat ricali gibi Babıali'ye karasına iştirak etmediklerini ve panıp kalan bir kimse olmadığther gün bir çok vukuata sebebiyet na göre bu gazetenin, Yunus Nadi verdiklerini söylemiştir. Beyin seyahatine esrarengiz bir Başvekil Hazretleri Pendik vaşekil ve mahiyet vermek isteunesi pur iskelesine geldikleri vakit regazeteciliğin Amerikanvari bir fakatinde bulunan zevata veda cilvesi olsa gerektir. etmişler ve istikbaline gelen kardeşi Rıza Beyle beraber rükup larına tahsis edilen «Çankaya» Ispanya şatoları! motörüne binerek Heybeliada'ya Gazeteler müjdeliyor: İstan hareket etmişlerdir. bul'un imar plânında Bo • İsmet Paşa Hazretleri şehrimiz ğaziçi de düşünülecek imiş! de iki gün istirahat ettikten sonra Fakat Boğaz'a verilecek tam cumartesi günü Anka.ra'ya avdet ve kat'î şekil, ancak ubuyuracaklardır. mumi plânın tanzim ve kabu lünden sonra mümkün olacağı, o vakte kadar da, asırlar geçeceği için Belediye şimdiden Boğaziçi Belediyede bir istaile meşgul olmağa karar vermi* imiş! Bu karar neticesinse, Beletistik yapıldı diyemiz, bir inşaat şirketine Bo Belediyede İstanbul'daki binalar ğaziçi'nin her iki tarafında son ve arsalar hakkında yeni bîr ista sistem oteller yaptırmağı düşü tistik yapılmıştır. Bu istatistiğe gönüyormuş. Yalnız, bunun için bu re İstanbul'da 5965 muhtelfi ar sene bütçesine para konulmamış sa, 685 bostan, 949 bahçe, 19 park ama bu işi deruhde edecek şirkete ve 267 mezarlık vardır. Binalara gearsalar gösterilecek ve bilâhare lince Istanbul'da katsız binaların adedi 4545, bir kath binalar 46939, Belediyeye terketmek üzere o iki kath binalar 54236, üç katlt biteller yaptırılması mümkün ola • nalar 23119 ve dört kath binalar da bilir imiş! 5037 tanedir. Bes ve daha ziyade Zavalh Boğaziçi, gündengüne kath binaların adedi de 1568 dir. harap olup gider, hatta Belediye Bu son kısmın hemen de hepsi amevcudun ipkasını bile temin e • partımandır. Yeni yapılan apartı • demez, Kuruçeşme'yi kömürlük manlar buna dahil değildir. Son halinden kurtaramazken bakın zamanlarda istanbul'un muhtelif nasıl hülyaiarla avunuyor. yerlerinde bir çok apartıman yapılmıştır. Bunların 50 den fazla olduBelediyenin bu hayallerine tam ğu tahmin edilmektedir. Apartıman manasile Chateaux en Espagne» lar yekununun iki binden daha zi yani «İspanya şatoları» drrler. Binalar, arsalar izmir'de 4 intihar yade oldugu tahmin edilmektedir. Binaların da kısmı azamı kârgirdir. Ahşap inşa a t memnu olduğundan mevcutların yerine kârgir bi • nalar yapılmakta ve ahşap binalar grttikçe azalmaktadır. Muvaffak bir eser (Bvıncı sahıfeden mabatti Hariciye tayinleri Ankara 25 (Telefonla) Hariciye Vekâleti Istihbarat Müdürii Kemal B. Hariciye memurin müdür • lüğüne, Memurin müdürü Hâmit B. Istihbarat müdürlüğüne tayin edilmiflerdir. sız sefirine kablo ile bildirilmistir. Sefir, bu cevabı bugün M. Hoover'e verecektir. Tıp Fakültesi (Bmncı sahifeden mabaıtı Fransa Amerika'ya cevap verdi Paris 24 (A.A) M. Laval, Amerika'nın Paris sefiri M. Edge'yi kabul etmiş ve Hoover teklifine Fransa hükumeti tarafından hazırlanan cevabı sefire tevdi eylemiştir. Bu cevabm metni Hariciye Nezareti tarafından Vaşington'daki Fran Teşekkür Sevgili amcamız, Bartın'lı Mehmet Hocazade Halil F.fendi kaptanın vukuu ve fatı dolayısile gerek bizzat cenaze merasiminde bnlunan ve gerek tahriren beyam taziyet lutfunda bulunup elemlerimizp istirak eden muhterem 2evat ve kıvmetli dostlarımıza derin teşekkurlerimizin muteber gazetenizle iblâğını rica ederiı efendım Bartın'lı Mehmet Hocazadeler lerinde klinik yapmaktadırlar. Binaenaleyh bu iddia olsa olsa bu son iki sınıfın nakli hakkında varit olabilir. Çünkü bu takdirde Fakülte • nin hastanesi kaldırılarak 50 bin liraya yakın bir tasarruf edil mis olur.» taraftan biri seslendi Mennan Mebrur, Mennan Mebrur, De • mirci Oral'in eski adı idi. Türkçe'ye uymasın diye babası Mennan Mebrur demiş. Bu genç monşerin masasına oturduk. Pek dosttuk: Ulan Mennan, dedim. Sen de biraz palazlanınca ne kontu, ne markisi olacaksın? Ve olanı biteni ağız dolusu anlattım. Mennan: Monşer, dedi. Ben de senin kadar sinirliyim. Hem benim adım artık Mennan Mebrur de ğildir. Vikont dö Kakavan mı oldun? Alay etme. Kendime gel • mek için adımdan başladım. Sarhoş mu idin? Sus canım. Kendime gel mek.. Yani özümü, milletimi bul mak için adımı türkçeleştirece > ğim. Bana bir at bul. hemşireleri Makbule Hanım, Maarif emini Muzaffer B. ve maruf aileler ziyaret etmiştir. Misafirler talebe ve muallimleri tarafından hararetle karşılanarak sergi gezdirilmiş, bilâhare büfede izaz ediimiştir. Ziyaretçiler meşheri takdir ile karşılamışlar, müdürle heyeti talimiyeyi tebrik etmişlerdir. Vaftiz babahk mı? Çok rica ederim. Birdenbire aklıma geldi: Oral olsun. Kabul! Hemen İstanbuPa bir istida göndereceğim, nüfu* tezkeremi Mennan Mebrur ibni Ahmet yerine sadece Oral Ah • med'e değiştirdeceğim. Vay! Buna neden lüzura gördün? Dün gece bir vak'a beni *on derece sinirlendirdi, tiskindirdi. Düşündüm, iki zıt arasında ya • şıyoruz, biri ültra züppelik, ötekisi de bayağılık ekstremitett.. Nihayet bir gün ben de ya kont dö Kabakh'ya döneceğim, yahut sefiri kebir Naum Paşaya]^ Hele hele! Dinle de şaş: Beynelmilel barolar kongresi olduğunu bi lirsin. {Mabadı cor) KOKAiN EDEBt TEFRIKA : 10 dılar. Onların o dakikada hiç iş[ yerdir. Şimdi hatırlıyamadığım leri olmasa bir misafirlerini gene t bir sebeple bu çiftliğin sahibini bekletirler. Biz de beklerken dutanıdım. Arkadaşlardan biri devarları dolduran fotoğrafları, di ki: sulu, yağlı boyaları seyrediyor Müjgân Beyi ziyaret ede Yazan: AKA GÜNDÜZ duk. ceğim, sen de gel, beş dakika Osmanh İmparatorluğunun ha fazla değil. Bir ormanlı, kayalı tepe üze • ricî siyaseti yüzde yüz kepaze erinde şahane bir şato. Altında Kibar yatağı olan (Passi) de dilmişse ellisi bu adamların yü • şık bir apartımanın birinci katın şu yazı: Kabaklı şatosunun şi • zündendfr. mal cephesi. ötede garp cephesi, da oturuyordu, beride cenup! Baba ocağında başlıyan bu züp Arkadaşım zile basarken ben Köşede bir sulu boya: Kabaklı pelik ve çürüklük telkini Hariciye kapının kenarında bronz bir çerşatosunun iki numarah parkı! Nezaretinde tekâmül ve tekemçeveye geçirilmiş kartını oku Dikran imzalı bir yağhboya mül ederdi. Beyoğlu'ndan devşidum. tablo. Altında: Kabaklı şatosu pilmiş mürebbiye elinde çocuk Müjgân Selim Paşa, Kont dö sahasında bir polo! Müjgân Seluğunu geçiren bu adamlar nüfus Kabaklı! lim Paşa at üstünde gÖrülüyor! kâğıtlarındaki atlarını bile Türk'Hayretle arkadaşımın kolunu Bir kavuklu, sakallı vezir porlük haricinde ararlardı. dürterek gösterdim. Güldü ve tresi: Kabaklı kontalarmın ec Paris'te okurken bunlardan bir kulâğıma: dadmdan Alemdağ dükası Nazif tanesine rastgelmiştim. Kendisi Evet, dedi. Hariciyeli olPaşa! zengın ve (Kabaklı) adında bir mak kolay mı? ötede yaşamak bir portre çiftliğin sahibi idi. Kabaklı çiftli Selim Paşa kendisi mi? daha: Kabaklı kontalarmın bü • gene çok defa bıldırcın avına git Hayır, babası. yük anneleri Prenses Nadire naiştim. Düz bir ovada tek kath Ses çıkarmadırn. Şımarık döSultan Ahmet III! kaç binadan ibaret vâsi bir şenmiş bir intizar salonuna al • Müjgân Bey içeriye girdi. Parmakları yüzüklerle dolu, bileği altın zincir biezikli elinde bir kart hıtuyor. Arkadaşıma: Bonjur Murat Bey. Dedi ve elindeki karta • ki benim kar • tımdı bakarak ilâve etti: Çok rica ederim, kartınız • daki asıl isminiz nasıl telâffuz olunur?!! Meğer bu İngiliz'lerin bir adeti imiş! Kont Hazretlerine adımın nasıl okunacağını arzettim. Arkadaşım ne söyliyecekse söyledi. Çıktık. Fena halde si nirlenmiştim. Beni bu herifin evine ne diye getirdin? Edebiyatla meşgulsün, ileride bir roman yazarsan vesika olur diye.. Arkadaşıma da, Kont cenap larına da ata tuta Kafe dö Lapeye geldik. İçeriye girerken sol

Bu sayıdan diğer sayfalar: