9 Ağustos 1931 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 6

9 Ağustos 1931 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

s f*t irr> httrtveİ 9 Ağusios Afyon inhisarı, devlet müessesesi olmıyacak (BiTinci sahifeden mabait) Gizli bir fabrika Bir aile zehirlendi doğru olamaz. Ancak bu teşkilâtm düşünülebi len şekillerini göz önüne getirerek her birine ait faide ve zararlan mukayese etmek kabildir. Teşkilât zarureti bam afyon haricî ticaretinin bir elden idaresi lüzumundan ileri geldiğine göre bunun bir inhisar olacağı aşikârdır. İnhisarın devlet veya teşkil edi lecek bir anonim şirket ve yahut ham afyon istihsal eden çiftçilerin vücude getirecekleri bir teşekkül tarafmdan idaresi imkânları derpiş olunabilir. Şimdi bunların her birini ayn ayrı tetkik edelim: Ham afyon haricî ticaretinin ida resinde devlete ait ve devlet tara fından idare olunan bir inhisarın yeri yoktur. Çünkü devlete ait inhisarlar veya devlete varidat bulmak veya inhisara mevzu olacak işin millet camiasını umumiyeti altında alâka landıran bir menfaat veya ihtiyaç olmasından dolayı bir âmme hizmeti kurmak maksadile tesis olunur. Halbuki burada bu iki halden hiç biri yoktur. Çünkü bir kere hükumet afyonun haricî ticareti üzerinde devlete bilvasıta bir varidat membaı tedarik etmek niyetinde değildir; zaten işin hali hazır vaziyetine göre buna imkân da yoktur; millî ikti dımızda mühim bir yekun teşkil eden afyon mahsulümüzün haricî ti caretinde emniyet vücude getirmek maksadüe teşkilâta zaruret görül müştür. Diğer taraftan bahse mevzu menfaat on dört milyon Türk'e veya on miylonu geçen çiftçilere ait değil, ancak bu sonunculardan yalnız dört, bes yüz bînine ait bir menfaattir. Bunun içindir ki bir âmme hizmeti te sisi de düşünülmemelidir. Zaten devlet inhisarı bahse mevzu olmadığı müddetçe her hangi bir anonim sirketine bir inhisar vermek te düşünülemez. Çüakü anonim şir ketlerinde sermaye çahştırıldığı ve bu sermaye temettüü aldığı için devlet inhisarı olmaksızın bir anonim şirketi lehine inhisar vücude getir mek o anonim şirketini teşkil eden sermayeye inhisar mevzuunu istis mar hakkını vermek demek olur ki bunun asrî efkâr ile telif olunur bir ciheti yoktur. Bu şeklin de müdafaası kabil olduğunu ve cazip noktaları bulun duğunu beyan edenler de var; bunlara göre evvelâ sermaye bulmak kolaylığı ikinci derecede de haricî alıcıların, bilhassa afyon imalâtı için teşekkül etmiş olan kartelin serma yeye iştirakini temin suretile ham afyon satışının emniyet altına alın ması başlı başına nazari dikkate alınacak iki esash faidedir. Bu faidelerden birincisi yani sermaye tedariki Ziraat Bankasının aslî vazifesindendir ve bugün yapılmaktadır. Bunun için sermaye bulmak maksadile bir anonim şirket teşkiline lüzum yoktur. İkinci faide inhisarı ham afyon müstahsillerinin vücude getirecek leri bir teşekküle vermek ve onun marifetile idare etmek şeklinde de her hangi bir tertip ile temin olu • nabilir. tzah olunan iki şekilden her hangi birinin tatbikına mahal olmadığına binaen ham afyonun haricî ticaretini bir elden idare etmek üzere afyon müstahsilleri marifetile bir teşekkül vücude getirmek zarureti teslim olunur. Bunun için düşünülebilen en mii • lâyim şekil şudur: sahip olanların teşkilâtlarına gör • dürmek fikir ve esasına istinat eder. Bu kooperatif birlikleri mümes • sillerinden bir merkezî büro teşkil olunarak afyon haricî ticaretinin idaresi ihtiraamı bu büroya tevdi olunur. Ancak afyon müstahsillerine her sene bir miktar avans yapmak icap ettiğine ve bugün bu avansı Ziraat Bankası marifetile yapıldığına göre afyon kooperatifleri ve birlik leri ve merkezî büro vücude geti rildikten sonra Ziraat Bankası a vansının bu organlar vasıtasile te • mini çok tabiî ve faideli olur. Bu itibarla merkezî büro teşki lâtmda Ziraat Bankasının da mii messilleri bulunur. Nihayet her a demi merkeziyet idaresinde olduğu gibi devlet murakabasını temin et • mek üzere merkezî büroda devlet mümessileri bulunur. Şu suretle vü cude getirilecek teşekkül afyonun haricî alıcılarile meselâ afyon fab rikaları karteli ile her hangi bir kombinezon içinde teşrikî menfaat ve mesai edebilîr. Bundan başka böyle bir teşekkül her noktai nazardan gerek afyon ziraatinin gerek ticaret ve alelitlâk iktisadiyatının ıslah ve ilâıı için • hükumetin himaye ve siyanetinden en büyük derecede istifade eder ve müştrek menfaatlerin iyi idaresinin murakabe ve tanzimi en büyük se merelerini verir. İşte şîmdiki halde hükumete en mülâyim gelen şekil budur. Tatil sonunda Meclise bu mana ve ruhta bir lâyiha takdim etmesî çok muhtemeldir. Bu hususta tktisat Vekâletinde hazırhk hemen bitmiş denecek haldedir. Maamafih B. M. Meclisinde mes'e le en büyük bir alâka ile tetkik olunacağından Büyük Meclisin kararından evvel teşkilât metninin nihaî ve kat'î şekli hakkında şimdiden bir şey denemez. İzah ettiğim şekil kanuniyet alırsa memleketimizin iktisadî idaresinde çok esaslı ve asrî ihtiyaca uygun güzel bir örnek, ferdîn kıymetini artırma ve ferdî menfaatleri daha esaslı surette emniyet altına alma fikrine müstenit bir iktisadî idare örneği tatbik sahasına geçmiş olacaktır. Her ne şekilde olursa olsun vü cude gelecek teşekkülün evvelâ bugün elde mevcut afyon stokunu na zari itibara almasına dair kanuna bir kayıt ilâve olunacağında şüphe yoktur; müstahsil ve tacirlerimizin ellerindeki mal hakkında telâşa düşmemelerini tavsiye ederim. Diğer taraftan millî bankalar umum müdürlerinin vaki ifadeleri bu bankalann afyon üzerine avans yapmağa yeniden başladıklarını tesbit ediyor.» Merkezî biironun rolu 7 kişi hastanede ve fena vaziyette Hastahğın paratifüs olmasından korkuluyor Pangaltı'da Ergenekon caddesinde oturan Erzuruml'u bakkal Meh met Efendintn evinde bir zehirlenme vak'ası olmuş, birdenbire san cılanan yedi kişi feci bir vaziyette Bulgar hastanesine kaldırılmışlar dır. Zehirlenenler bakkal Mehmet Efendinin zevcesi Lutfiye H., Mehmet Efendinin kardeşi Lutfi Bey, Lutfi Beyin zevcesi Afet H., Afet Ha nımın çocukları Mes'ude, Nemika, Nurettin ve Sezai'dirler. Hastalardan ikisinin Lutfiye Ha nımla Sezai'nin sıhhî vaziyetleri çok fenadır. Hastaneden bu iki zavalhnın kurtaf ılma ümitleri hiç kalmadığmı söylemişlerdir. Hastaları zabıta tabibi Fuat Bey muayene etmiş, hâdisenin bir zehirlenmeden ziyade Ankara'daM son facia gibi paratifüs vak'ası olması ihtimalini ileri sürmüş, maamafih kat'î teşhis koyamamıştır. Hastanede yapılması icap eden her türlü tedavi yapılmakta, hasta ların kurtulmasına çahsılmaktadır. Hastalar zehirlenecek bir şey yemediklerini, birdenbire sancılandık» larını söylemektedirler. Her ihtimale karşı hastaların yedikleri yemek ar • tıkları tahlile sevkedilmiştir. Dün gece geç vakit Bulsrar Has tanesinde yaptığımız tahkikatta hastalarm hallerinde hiç bir tebeddül olmadığını ve hastalardan Lutfiye Hanımla Sezai'nin sıhhî vaziyetlerinin vehametlerini muhafaza ettiğini söylemişlerdir. Otymy Ecnebi ve akalliyet mekteplerine hoca intihabı salâhiyeti verilmemeliydi Bir kariimiz diyor ki: Maarif Emlnliklerinin ilgasına dair olan tamimde Mairif Vekâleti şimdiye kadar ecnebi ve ekaüi yet mekteplerinde türkçe hocalığı yap makta bulunan Türk gençleri maorif idaresi tayin ederken bundan sonra bu muallimlerin doğrudan doğruya mektep i dareleri tarafmdan seçilerek ve maarif idaresi tarafmdan tayinlerinin tasdik edüeceğini muharrerdir. Noktai nazarıma göre bu mahzurdan salim değildir. Çünkü şimdiye kadar maarif idaresi tarafmdan tayin edilen bir mualiim vazifesini ifa sırasında gerek tedrisatma gerekse vatanî ve millî hislere karşı vücuda gel mesi muhtemel bulunan her hangt bir hareketi Türk'ün öz evlâdı olmak ve bu mekteplerde Maarif Vekilinin bir menıuru bulunmak sıfatile müdahale ediyor ve makamı aidini haberdar etmek kudretlni kendinde görüyordu. Son emir mucibince muallimleri mektep idereleri tefriK edince çok tabiidirki kendi arzu ve emeline muvafık hareket edecek olanları seçecektir. Esasen ehemmiyet vennemek istedikleri türkçe tedrisat ta butün butün za'fa uğnyacaktır. Netice itibarile türkçe mual limi de herkes gibi yaşamak ve ekmeğini kazanmak mecburiyetinde bulun3n bir insandır# Mektebe karşı göstereceçi küçücuk bir mukavemet ellerinde tayin salâhiyeti bulunan bu mektepler için derhal tebdilini istilzam ettireceğinden mualliınler uysal olacaklardır. Karilerinizden: Göztepe BaŞdat caddesi No. 81 Vahit Konya Mualiim mektebinin 927 senesi mezunlarmdanım. Üç sene şark vilâyetlerinde bulundum. En son memuriyetim Silvan Yatı mektebi muallimliği idi Maarif müdiriyeti tarafmdan vazifemden azledildim. Bir sene evvel Devlet Şurasına müracaat ettim. Evrakımın muamelesl tekemmül ettiği halde henüz bir karar verilmediğinden mağduriyetim son dereceye gelmiştir. Devlet Şuramm adlü merhametine dehaletten başka yapacak şey kalmamıştu:. Samatye'deHekimoğlualipaşa mahallesinde Çavuşhamamı sokağmda 6 No.da mukim Silvan Yatı mektebi sabık muallimi Sacit 18 imbik birden işleten esrarlı bir mahzen!.. Zabıta ve Müskirat înhisan memurları Kasımpaşa'da Fehmi Efendi isminde birinin evinde kaçak rakı yapıldığmı haber almışlar ve lâzım gelen tertibatı aldıktan sonra eve gitmişlerdir. Fakat eve girildiği vakit bir şey bulunmamış, evin ötesi berisi aranırken duvarm üzerinde, bir raf şeklinde oyulmuş bir yer gör müşlerdir. Rafın kenarlarında bir takım düğmeye benzer seyler görülmü?, neti cede iş meydana çıkmıştır. Düğmelere basılınca rafın bir tarafı oto matik bir şekilde kendi kendine geriye doğru açılmış ve arkadan bir bosluk meydana çıkmıştır. Delikten merdivenle aşağıya inî Iince büyük bir mahzen meydana çıkmıştır. Bu mahzen mükemmel bir rakı imalâthanesi haline getirilmiş tir. Mahzende müteaddit ocaklar. rakı çıkarmağa mahsus bir çok aletler ve 18 tane rakı kazanı bulunmuştur. Bu kazanlarla az zaman içinde fazla miktarda rakı istihsal edilebilmektedir. Kazanlar ve di^er bütün eşya müsadere edilmiştir. Tahkikata devam edilmektedir. ^^ Devlet Şurasından bir rica İnhisar nasıl olacak? Erzincan evkaf idaresinden fikâyet Erzincan evkaf idaresinin Mahkemei Temyizden musaddak ilâmatı mevkii icraya koymadığmdan ve eimme ucuratım havalesi geldiği halde para yoktur diye maaşatı tediyede taallül ettiğinden ve kendi aleyhine açılan davalarda mahkemelerden yazılan tezkerelerle istenilen vesaiki aylarca göndermediğinden bahisle bir şikâyet varakası aldık. Merciınin nazari dikkati celbolunuyor. Terkostan fikâyet Temmuzun iptidasındanberi terkos muslukları akmıyor. Biz esnaf bundan ziyadesile mutazarrır oluyoruz. En çok iş yapacağımız bu snrada şirketin su vermemesi işlerimizi geriletiyor. Şirkete defatla müracaat ederek suyun akıdümasını istedik ise de cevaben suyu büsbütün kestiler. Bu bapta merciinin nazari dikka tini celbederiz. Çemberlitaş'ta mahallebici Hamza' Borsa Alış 1029 2U Kamulyo ve Nukul , 1 Satı? 1333 2 1 2 60 ,6S 50 2 2 8 50 Mualiim maaşları niye verilmiyor? Karaman'dan yazılıyor: (Bir karlimimizin mektubundan hulâsa suretile) mualiim maajşlan muntazam verilmiyor. Her muallimin yüz ellişer liraya yakın alacağı vardır. Geçen seneki mayıs maaşları bile duruyor. Buna bu seneki haziran maaşı da inzlmam etmiştir. Ba balık gazetesinln mualiim maaşlarmın muntazaman tediye olunduğu hakkmdaki neşriyatı hilâfi hakikattir. Hatta Babalı ğm bu haberi tekzip dahi olunmuştur. Senei maliyenin birinci ayı geç»ıek üzere olduğu halde maaş havalesi gelmemiş tir. Karaman muallimleri muhtacı hl • maye bir haldedirler. Merciinin nazari dikkatini celbederiz. Olti'lilerin bir sikâyeti Olti'den müteaddit imzalarla alman bir varakada Belediye bahçesi yapılmak için köylünün kanunen memnu olan angarye usulile çahştırıldığı, hatta bazı erbabı servetin davet edilerek kendilerinden para ahndığmı sığu1 ve saire gibi aynen yapı lan yardımların müzayede ile paraya tahvil olunarak belediyeye varidat kay dedildiği ve bu müddeiyatın bir müfettiş tahkikatilede sabit olacağı bildirillyor. tktisat Vekâleti hazırlandı Bu âmme hizmeti değildir Iftcrlln ingtllz Delar Ancrlkaa 2C Frank rraosı: 20 Llrei Italya 30 Frank fctlçlka i 3C DrakmVuDan 30 Frack l»vfçr» 20 Lcva Bulgar l Florin Felemcnk 20 Koroo ÇtkosloTak l Şllln Arostorya l Raybşraaık Alraaos» «l Zclotl U h l ı t a n 2C L»y Romanya 20 Dloar Yofcoİslavya l ÇcrvADCÇ **«vyel Nnkut 167 2 2 1 50 116 60 64 60 817İ 84 I2t 29 49 22 M 75 so 60 118 60 U 50 833 S l 60 86 50 1 6 50 SC 6C ı 60 [ 1 75 60 76 3f 60 25 75 T T i 7 Kamblyo l.andra ı lıttrlln Uoraş NUy. bir TUrk llrası doUı Parls bir TUrk llratı Frank < llflno bir Turk . Uret ı Brüktel . . Belya CineTTc Franfc # # »orya » . Lera Amstenfam . . Florlr t adriı . . Peıta Berlln . . Vark Varşova . . Zclotl BUkrc; 20 Ley Kuruş 1 L080 103C 0,47 14 14 12 02. 6 12 02,5: f 01. 50 9 01.5. 3 v8.12 3 38, 12 2 41. 30 2 41 3>" 66 65 1 16. 90 1 16.9ı i !2, 2ı 6 52 2 1 98. 76 1 98.7 4 ,0 i 2C Bu da bir fikirdir Gerek Şirketihayriye ve gerek Seyrisefain vapurlan akşamları birbiri üstüne köprüye yanaşıp harekete müheyya bu lunuyorlar ve bu sırada ocaklarmı fayrap ediyorlar. Köprünün üstüne kurum yağıyor. Evvelki gün dokuz on yaşlarında bir çocuğun aman gözüm diye ağladığını gördum. Validesine hemen doktora go türmesini tavsiye ettim. Bir çok yolcular bu suretle muztarip oluyorlar. Herhalde bir care bulunmalıdır. Şişli Hacı Mansur sokak No. 112 Münciye Saffet Mevcut stokların himayesi Beyoğlu'nda Hüseyinağa mahallesinde oturan Madam Vali ile Ma • dam Simona bir alacak yüzünden kavga ederek birbirlerini dövmeğe başlamışlardır. Polisler kadınları merkeze götürmüşlerdir. Bunlarla beraber Madam Simo na'nın dostu 55 yaşlarında mühtedi Osman Efendi de merkeze gitmiştir. Merkezde ifade alınırken Osman Efendi birdenbire yere düşüp ölmüştür. Hâdise etrafında tahkikata baş Karakolda fiic'eten fefat Motörlere binmeği niçin menediyorlar ? Köylüler tarafmdan bir çok imzayı havi olarak gönderilen varakadır. Bizler Büyükçekmece nahiyesinin Silivri, Çatalca kazalarmm deniz kenarmda bulunan 11 köyün ahalisiyiz. Başlıca mahsulâtlanmız kavun, karpuz ve ü zümdür. Bu mahsulâtımızı motörlerle İstanbul'a naklediyoruz ve satıyoruz. Bizde motörlerle mahsulâtımızm basında bulunmak üzere istanbul'a gidip geliyoruz. Fakat bugünlerde Büyükçek mece nahiye müdürü Kemal Bey ile Silivıi kaza kaymakamı ve jandarma âmirleri bizim motörlerle İstanbul'a gidip gelmemizi menettiler. Biz Büyükçekmece, Kalikratya, Silivri, Çatalca arasmda işliyen otomobillerle yolculuk yapamıyız. Otomobillerin sahiplerlni biz besliyecek değiliz. Motörle parasız gidip geliyoruz. Fakat otomobillerle gidip gelme 4 lira vereceğlz. Bizlere yazık değil midir? Cumhuriyet Bu memnuiyet neye müsteniden vazedilmiştir? Şayani dik kat olan bu mes'ele hakkında makamı aidinin nazari dikkatini celbederiz. Tff 78 32 RBsya 1 Ctrvomç! Knru Esham ve tahvilât Tahvüâl 1 Dahllı istlkraz °j0 1 ıcse Açıldı 10SB " 1 Kapandı , Siirt Belediyeai hakkında Siirt'te belediye nezafeti ihmal etmiştir. Pencerelerden sokaklara pislikler dökülüyor. Caddelerde lâğımlar meydanda duruyor. Pislikten hastalık tehlikesi her zaman mevcuttur. Belediye kanunu bütün Türkiye'de cari olduğu halde buarda niçin tatbik edilmemektedir. Acaba belediye paramız mı yok diyecek? Buradan bu sene 200 kadar hacı Hicaz'a gittiler. En aşağı ceplerinde biner lira bulunuyordu. Bu paralar hep memaliki ecnebiyede kalacaktır. Bu hacılar teşvik edilseler şehrin sıhhati namına üçer beşer Urayı memnunen verirlerdL N. T DUynnu mnoahhidr o ^ 4 Ra. dcmlr yollar ikramly< 1 A. . A tcrtibl <yo4 bafok A, . D . . , A. . F . . Calata • PtyoJIu Tfincl 65 66 ™ I Hlsse senedatı >; Baokası İstanbnl Tramvay şirket Anadolu demlr yolu 67 76 17 65 67 75 17 65 Estonya'h misafirlerimiz ( Birinci sahifeden mabait ) Osmanlı BankaaH Amerika'lı tayyareciler tarafmdan nutuklar irat edilmiştir. 1930 Türkiye Güzellik Kraliçesi beccel Namık H. ile diğer bazı E renköy'lü ve Süadiye'li hanımlar misafirlerle görüşmüşlerdir. Estonya'lılar Türk kadmlığının Cumhuriyet devrinde geçirdiği inkılâp ve inkişaf karşısında büyük bir hayret ve takdir duymuşlardır. İstanbul Hayvan Borsası Diri hayvan satışları Kîlo fîati 931 Cins Dağlıç Kıvırcık Kuzn Keçi (Kara) Ûkıiz Adei 1231 178 148 7 43 2 9 Azamı Kn 15 22 25 15 1 a > 1 24 24 30 17 10 12 10 30 Bu memur haksız mıdtr? Konya Ereğlinn'den bir şikâyet Gazetemize Konya Ereğlisin'den bir şikâyetname gelmiştir. Bu şikâyetnamenin mevzuu Belediye reisidlr. Reis hakkmda makamatı âliyeye kadar iblâğ olunan şikâyetler üzerine tahkikat icrası için mahaUine emir verilmiş ise de bu emir mevkii icraya konulmamıştır. Hatta bize bu şikâyetnameyi gönderen zat, memleketimiz sultanlann tagallüp ve tahakkümünden kurtuldu. Fakat mütegallibenin t a sallut ve tahakkümü hâlâ ve hâlâ baki ve caridir diyor. Ezcümle 1609 numaraü kanunun tatbikmı Dahiliye Vekâletinin tasvip ettiği halde bu da yüz üstüne kalmış. Beş şahidi sekiz ayda dinliyememişler. Makamatı aidesi tarafmdan Ereğli'ye müfettişler gönderilerek yakmdan tetkiki keyfiyet edilmesi rica ediliyor. ( Birinci sahifeden mabait ) Amerika sefaretanesi vasıtasile Tayyare Cemiyetini, Vilâyeti, Belediyeyi ve Kolordu Kumandanhğını ha berdar etmişlerdir. Hava kahramanları, dün kendi lerile görüşen gazetecilere İstan buPda gördükleri hüsnü kabulden fevkalâde mütehassis olduklarını söyliyerek demişlerdir ki: « Bu güzel şehre ayak bastı ğımız dakikadan itibaren bizi son derece memnun edebilecek her şey yapılmıştır. Biz gördüğümüz, mi • safirperverliğe ve kadirşinasliğe nasıl teşekkür edeceğimizi bilemiyoruz. Bilhassa Tayyare Cemiyetine çok Afyon kooperatifleri müteşekkiriz.» Afyon ziraati yapan mıntakalar Bu aralık İstanbul Tayyare Ce • İktisat Vekâletince afyon kooperatif miyeti reisi Hasan Fehmi B.: «Fakat şirketleri dairelerine ayrılırlar. Bu biz size doymadan aynlıyoruz» dedairelerde bulunup ta afyon eken miştir. her çiftçi kendi dairesi afyon koo Mr. Boardman da: «Biz de güzel peratifinîn ortağıdır. İstanbuPa doyamadan aynlıyoruz. Gene İktisat Vekâletince tayin oFakat rekorumuz kırılacak olursa bu lunacak mıntakalar dahilinde bulusefer tekrar kazanmak için Nevr nan kooperatif şirketleri aralarında York'tan daha uzaklara uçarak Isbirlik teşkil ederler. tanbul'a ineceğiz. Rekorumuzun Afyon ziraatile meşgul olanların müntehası o zaman da İstanbul olagerek çiftçiliğine, gerek ticaretine caktır» cevabını vermiştir. ait ve aralarında müşterek menfaatBu sabah Amerika'Iı misafir taylerin idaresi için temel olacak uzuvyarecilerin teşyünde Tayyare CemiIar kooperatiflerle onlann birlikleri yeti, Belediye ve Kolordudan birer olacaklardır. heyetle Şehir bandosu ve İstanbul Bu sistem iktisadiyatta bir nevi Türk ve ecnebi gazetecilerî bulunaademi merkeziyet idaresi vücude caklardır. getirecektir ki iktisadî iş bölümünde Amerika'Iı tayyareciler tstanbul'ayni iş etrafında toplanan bir çok dan 1500 kilo benzin almışlardır. kimseler arasında müşterek ve bunAmerika'Iı tayyarecilerin hareketIarın umumuna şamil iktisadî men • ler! İstanbul radyosu vasıtasile dün faatleri doğrudan doğruya menfaate akşam her tarafa haber yerilmiştir. Estonya Adliye Müstesarının tetkikleri Şehrimizde bulunan Estonya Adliye Müstesarı, dün İstanbul adliyesine gelerek tetkikatta bulunmuştur. Müsteşar Cenapları, müddeiumumî muavinlerinden İsmail Hakkı Beyin refakatile mahkemeleri, ve tevkifaneyi gezmiştir. Müşarünileyh, Türk ceza kanununa göre Türkiye'deki îdam şekillerini sormuş, kendisine idam hükümlerinin burada nasıl infaz edildiği izah olunmuştur. Estonya Adliye Müstesarı, Estonya'da yeni neşredilen bir kanun mucibince idam mahkumlarına iste dikleri silâhla ve istedikleri şekilde ölüm hakkı verildiğini ve hükmün bizzat mahkumlar tarafmdan infaz edildiğini söylemiştir. Anamur tapu sabık memuru Murat Ef. diyor ki: Bana bir cürüm isnat ettiler. Hapisa nede beş ay inledikten sonra mahkeme suçun mahkemelerde görülmesine lüzum olmadığma ve tevkifime mahal ve imkân bulunmadığına ve evrakın Memurin mu hakemat encümenine tevdiine karar verdi. Fakat ben beş ay hapis yattım. Halbuki kanunen bir memurun azamî iki ay zarfında muhakemesinin intacı lâzımdır. Benim bu mağduriyetimden dolayı mesu'l kim olacaktır, zararlarımı kim ödiyecektir?. Inek Manda ıc ıc ht satışları Cinsl karaman Dağlıc Kıvırak Kuzu Keçı tültik) Keçi (kara) öküz Manda Kilcı fiatı Azamî Assari ivu |Sa| Ku îsa Maltepe Belediye reisinin izahı Estonya milleti Estonya Baltık sahilinde yeni bir cumhuriyettir. Merkezi 1219 da tesis edilen Reval'dır. 13 üncü asırda kaybettiği istiklâlini 1918 de tekrar kazanmıştır. Estonya milleti Turanî asıldandır. DiIIeri de, menşeleri de Turani'dir. Memleket maliye ve ik tisadiyatı mütevazindir. Halen Türkiye baş konsolosu olan M. Veber man'ın 1929 da bizimle imzaladığı ticaret mukavelesinden sonra Tür kiye'den tütün, kuru yemiş almakta, ve bize kâğıt, lâstik, yünlü kumaşlar satmaktadır. Estonya Cemiyeti Akvamda azadır. Tartu Darülfünunu 1632 de tesis edilmiştir. Estonya'hlar çok çalışkan ve demokrat bir millettir. Cumhuriyetin 1 temmuz tarihli nüs hasmda şahsım hakkmda bezli iltifat buyurulduğu bir sırada Maltepe'deki mübadil vatandaşlarımız için de onlann inkisar kalbini mucip olacak bir iki sat:r yazı gördüm. Halbuki ben ifademde Maltepe 'ye yerleştirilen mübadiller çiftçi olduklarından hayvan beslemeğe mecburdurlar. Halbuki Maltepe'de bu vaziyeti idare edecek mebani olmadığmdan hayvanatın evlerde muhafazası lâzım geli yor. Ve vatandaşlarunızın ahvali sıhhiyeleri de bu yüzden muhtel oluyor demiştim. İkinci mes'ele ise mübadillerin tapu alır almaz mallarmı satacaklan keyfi yetidir. Gazeteniz bu noktayı kaydederken bazı kelimesinin unutulması ifadeye bir şekli umumiyet vermiştir. Maltepe'de mukim mübadiller pek çalışkan olmak la beraber maal'esef mazharı refah olamamışlardır. Hatta bazıları servetlerini bile kaybetmişlerdir. Bunun sebebi mübadillerin sâylerine tekabül edecek kadar ziraate salih arazi olmamasıdır. Bu hal pek tabiî olarak bazan mübadilleri daha feyyaz muhitlere sevkedecektir. Zannetmem ki bu hakikati söylemek mucibi iğbirar olsun. Maltepe Belediye reisi Paik Mendires mecmuası Aydın gençliği, orada intişar etmekte olan Doğuş mecmuasını bütün muhitin ihtiyacına cevap verir bir mükemmeliyetle çıkarabilmek için idarelerine almağı muvafık bularak güzide bir tahrir heyeti seçmişler ve mecmuanm admı havaliyi ihya eden nehre izafetle «Mendires> e çevir mişlerdir. Mendires'i tebrik eder ve mu vaffakiyet dileriz. Muhasip aranıyor Mühim bir müessese için muha sebeye vâkıf bir muavin aranıyor. Taliplerin kendi el yazılarile ya zılmış tercümei bal varakalarını üç gün zarfmda Ankara caddesinde Kahramanzade Hanında Resmî İlânlar şirketi müdürü Kâzım Refik Bey namına M. M. işaretile mazrufen göndermeleri ilân olunur. i RT iHA L Kudemayi memurini maliyemiz den sabık Manisa Defterdarı Rüştü Bey kısa bir rahatsızlığı müteakıp 4 ağustos 1931 salı gecesi saat 11 de Arnavutköy'ündeki hanelerinde füç'eten vefat etmiştir. Merhum 40 senelik memuriyet hayatında istikameti ile tamnmış çok kıymetli ve çok halim bir zattı. Cenabı hak rahmeti rah mana kavuştursun. Satılık otomobiller 45 beygir kuvvetinde Delane bel vil ve 30 beygir kuvvetinde Minerva markalı iki otomobil kullanılmak üzere veya hurda olarak satılıktır. Kadıköy'ünde Mühürdar'da Mah mut Muhtar Paşa konağında Galip Beye müracaat. Teşekkür Oğlumuz ve biraderimiz Seyit Cafer'in genç yaşmda vefatı hasebile her taraftan gosterilen samimî alâka ve taziyetlere ve bilhassa muhterem Adapazar ahali sinin ibraz ettiği hissiyata ayrı ayrı teşekkür etmenin imkânsızlığı karşısında şükranlarımızın arzma muhterem gaze tenizin tavassutunu rlca ederiz. Merhumun bederi, ağabey ve biraderi Ahmet Nazml J »• Karaköy'de ••' M. Gazi Gişesi Birinci keşidede ikişer bilet alan muhterem müşterilerine alt) keşidede hiç bir şey çıkmadığı takdirde gele oîk tertibin birind keşidesinin bir biletini bilâ bedel verecekdr. Usküdar Hâle sinemasmda Madam De Pampadur Mümessili: Lla Mara: Dubullve }0 kurugtur

Bu sayıdan diğer sayfalar: