28 Kasım 1931 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2

28 Kasım 1931 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Camhariyet 28 TeşrinUani l931ı Sehir ve memleket haberleri ) Siyasî icmal Uazı koprusunu Türk işçisi yapabilir?,, Şair Binaî'nin bir nöktesi Şeykh Banî beceriksiz bir san'atkârı Kazazede tayfalar memMuharriri: FERNAND GRENAR Mütercirm: YUSUF OSMAN Musademenin Mes'ulü anlasıldı İngiliz tmparatorlugu kanunu esasisi Yeni tngiliz parlâmentosu ba de**w letin ticareti hariciyesini tevzin edecek mühim kanunlar ile mesgul bulunduğu bir sırada gayet nazik diger bir mes'ele ile dahi mesgul olmaga liizum görmüstür. tneiltere hüku metî parlâmentova VVestminister nl« zamnamesî dîve r>ir kanun vermistir* Bu kanun tngiliz tmparatorlufunun kanunu esasisi makammda olacak hnDaratoriiıŞu teşkil eden eczasının yani nef«i tnsriltere ile dominyonlann yekdiğerine karşı kanunî vaziyetlerini tavin edecektir. Filvaki 1926 ve 1930 senelerinde toplanan tngiliz tmparatorlugu konferansla nnda bu vaxiy*tt»ri tayin »den kararlar verilmisti. Bunlann hututu esasiyesi her dominyonun tn?iltere gH>i tmm huVuklu bir devlet olma sıdır. Bu hukuk o k«dar vâsidir ki her hansri dominvon tmoaratoriu&un haricindeki devletî<»r ile siyasî mü» naseVatta bnlunebilir. sefir sönde rebilir, muahedeler aktedehilir. Hat« ta her hangi dominyon tnsriliz tm t>ar*»»orlu§u manzarasın^an eı^»*»!. lir. tmoaratorlu&un vahdeti hüku met rivasetierinin bir sahısta vani tn^i'îz Krahndm tecemmi' etmesin den ibaretth*. tn^'Here K'alı avni zamanda m«»sel£. K^nada Kralı. A» vusturalya Kralı, Cenubî Amerika Krplıdır. tntnliz hanedanı krali«indeki veraset usuUiiün tadil ve te'dil edümesi umum dominvon dev'ofle. rinin nza ve muvafakatine tâbi olaeaktır. tmparatorluk ko»<feranslarmda bn esaslar kabn' ed'Mikten sonra do • minvon parlâmentoları bu hak'an 1 derhai hu^usî ka**ar sure» ^ olarak tesbit etmi^lerdi. Yalnız tngiliz parHmentosu tes • b?t etm^misti. B v a n mu!<^ lif seben1«ri vardır. Bunlardan birî usuie aittîr. tnaî'fere'de a*i»*l'"*d>»nberi mesrutivet devam etti&i mar^ut bir kanunu esasî f sribi tngilîz'ler tmDaratorluğun dahi kanunu esasinin vazıh olma sını an'aneye muvafık görmüyor lardı. Fakat asıl sebep, tnçiltere'iin yukarıda zikrolunan haklan ve bilhassa tn?iliz tmparatorluğundan aynlmak hakkını sarih bir surette bazı doTninvonlara hırakmak iste memesidir. Meselâ tngiltere hü kumeti yann Cumhuriyet fırkasının iktidar mevkiine geçmesi muhtemel bulunan «serbest trlânda hükumeti» dominyonuna aynlmak hakkını ver« mek istemiyordu. Zaten tnsriltere ile trlânda arasında münakit uhut ve mukavelât böyle bir hakkı mezkur hükumetten nezetmektedir. tngiltere hükumeti tngiliz tmparatorluğunun kanunu esasisi yaz'h olmasını arzu etmemekle beraber gene dominyonlann zoru ile Avam Kamarasına mezkur kanunu ver • meğe mecbur olmuştur. Başta sabık Maliye Nazın Mr. Çorçil olduğu halde muhafazakârlarm bazı mühim s ; malan bu kanunun aleyhindedir. Maahaza kanun bir ekseriyet bulacak ve bu suretle tngiliz tmpara > torluğu eczası arasmdaki rabıtalar çok gevşemiş olacaktır. Bu rabıta • Iar ancak tngiltere ile dominyonlar arasındaki iktisadî münasebatın tevsii ile takviye edilebilir. Bu ise tngiltere'de hhnaye usulünün iyice kabul edilmesine vabestedir. Halbuki ziraî mevada şiddetli himaye usulünün yiyeceği, içeceği, münhasıran hariçten gayet ucuz tedarik eden tngiltere sekenesinin maişetini darlaştırmak gibi büyük mahzuru vardır. iyice dövdü Yedi aydanberi Kâbil'den uzakta Babür genç fakat ruhşinas 36 leketlerine gönderildi Istanbul meb'usu Vasıf B. parçalara ayırarak kısım kısun müte addit müteahhitler beyninde münakasa açtı ve şartnameleri de buna göre tan zim eyledilşte bu usul köprü için de pek âlâ kabili tatbikbr. Bu fikrimi muhtelif erbabı ihtisasa sorarak bunun mümkün olacağmı anladıktan sonra ileri sürdüm ve maksadım: Evvelâ millî iktisadımızı korumak için her mahrumiyete katlanarak hhalâtı tahdit mecburiyetinde kaldığımız bu tasarruf devrinde harice boşuna para vermemek, saniyen boş dolasan amelemizi sefaletten kurtarmak için medari mai<et temin edecek vâsi bir is bulmaktır. Fakat bunun için her sevden evvel dahilde imali mes'elesinin derecei imkânını tahkik eylemek üzere muhtelif de mir insaat ateleyeleri nezdinde tetkikat yapılmalı ve Sanayi Umum Müdürlü • funden sorulmalıdır.» kadar hırpüamış.. Kendisinin düsmanı olduğu halde Babür, Seykh Bani'nin bu hareketini tasvip ede rek diyor ki: «Alimallah, Bani'nin, ömründe işlemiş olduÇu hayırlı işlerden biri budur. Kendilerine, bilmem nasıl bir siis vermek istiyen avam tabaka smdan bu çeşit adam'ann küstahlı ğmı daha büyük cezalara bile müs tahaktır.» Marmara Ereğli'si civarında çarpışan tspanyol ve Fransız vapurÇaresiz, iş Allaha havale olundu, Gene Babür'ün hatıralarından öğlarına ait tahkikat ikmal edilerek günde ancak dört bes kilometre reniyoruz ki, Bukhara'lı şair Seyfi tahkikat evrakı müddeiumumî münazacı bir ayyaş imiş. Yumruğun katedilmek üzere tekrar yola çıkıldı. Kenan Beye verilmiştir. Kenan Babür ile samimî arkadaşları kafileda şaşılacak biı kuvveti varmış.. Sair nin başında gidiyor, yol açıyordu. Bey evrakı tetkik ettikten sonra re emsalsiz bir musikişinas olan Her biri nöbetle, yirmi metre ileride Adliye Vekâletine gönderecek(Pehlivan Mebmet) te başpehlivan mış.. Babür daha bir çok san'atkârla yürüyor. Beline kadar kara daHrak tir. rı, battatları, ressamları; rübap, ney, yolu geçilebilecek bir hale koymağa 1 Fennî heyetin verdiği rapora khare çalan hünerverleri metbü sena çalı.sıyorlardt. Süvarisiz bir a» *"J r>isgöre musademede kazanın yüzde tar süvariyi t»kip edivordu. Karlar, eder. Ancak onların hünerlerini takdoksanı Fransız vapurunun kapatın özensrisinden yukarı çıkıyordu. dir etmekle beraber, içtimaî mevkileBu vazifeyi atlara da nöbetle yaprinde kalmaları ve yöksek makam tanına ait olarak tesbit edilmiş lara çıkmak hevesinde bulunmam*la tırıyorlardı. Açılan patikadan asker tir. ler, atlardan inmeden geçivordu. Ban lâzım geldiŞini ilâve etmektedir. Ispanyol vapurunun mürette Bir gün Seykh Bani, rübap çalmakta bür bu seyahat hakkmda diyor ki: batı, Müddeiumumilikten müsa beceriksizlik v*. neş'esizlik gösteren Rahşinas bir hükümdar: ade alarak iki kafile halinde bir san'atkârın ensesine hayli tokat «Hal ve zaman maiyete karsı â memleketlerine gönderilmiştir. ve yuıtıruk havale ederek tepelîvecek mirlik taslamağa müsait değildi. Bu gibi haîlerde vicdan sahibi insan angaryeye girmeğe bizzat sitap etme lidir.» Babür genç olmakla beraber f halkın ruhîyatını iyi bilen ve ke« "den bir zekâya maliktî. trade ve şiddetin ne suretle ve ne zaman kullanılacajh hakkmda, ig adamlarına has umumî bir telâkkisi vardı. İnsan buhranlı saatlerde, maiyetinin kendisine itaat etrnesini isterse. en ağır işleri üzerine alarak bir imtisal nümunesi olmak gerektir. Irmaği teskil eden membalardan birinin akhğı tepenin eteginde kâin bir mağaraya, şiddetli bir fırtına içinde, bir öğleyin vakti vasıl oiunmuştu. Kar girdibatları altında kalan askerî kıt'a, burada, bütün gece, at üstünde, hareketsiz bekledi. Arka • dasları, Babür'ün magaraya girerek | istirahat etmesini çok rica ettiler. K% \ kerleri, hiç bir yerden muavenet ^örmiyerek havanın çiddetile mücadels ederken, sıcak bir melcede uyumak onun hoşuna gitmiyordu. Babür bu mes'eleye dair diyor ki: cEğer bu teklifi kabul etmiş olsay dım silâh kardeslerime karşı,viedansız bir insan gibi hareket etmis olacaktım. Ben de, onlann çektikleri 7a*nıet ve mesakkatlere katlanacağim. Zira, cherkesle olan düğün bayranı» derler. Babür bulunduğu yerde, kürekle bir çukur kazdı. Bu çukurun içinde çömelerek rüzeâra karsı kendîsmi muhafaza etti. Sabah uyandiğı zaman, kafasının üstünde dört karış kalınlığında kar peyda olmus ve kulakları donmuştu. Mabadi var Belediyeye cevap veriyor tstanbul meb'usu Vasıf Bey Gazi köprüsünün dahilde Türk sermayesi ve Türk işçisi tarafmdan yapılması hak kında Meclise bir takrir vermisti. İs tanbul Belediye muavini Hâmit Bey de, bunun mümkün olamıyacağı hakkında beyanatta bulunmuştu. Vasıf Bey, Hâmit Beyin bu sözlerine mukabele olmak üzere bir muharririmize su beyanatta bulunmustur: « Belediyenin cevabı gayet müp hemdir Elbette sartnamede sarahaten «yerli gruplar münakasaya iştirak edemez» denemez. Fakat öyle serait konur ki bu serait karsısında yerli bir grupun münakasaya filen iştirakine imkân kalmaz ve bu da zunnen o demektir. Meselâ, teminat akçesi mes'elesL İki buçuk milyon liralık bir insaat için bir iki yüz bin liralık teminat talebi yerli bir grupun istirakini meneden mühim bir tebeptir. Esasen bu muazzam inşaab tek basma deruhde edecek vüa'at ve kudrette bir müessesemiz yoktur. Fakat benim ileri sürdüğüm cihet yekdiğerine müşabih müteaddit aksamdan mürekkep olan bu insaatı müteaddit imalâthanelere tevzi edecek sekilde şartna meyi tanzim etmektir. Ve evvelemirde muhtelif mevcut demir fabrikalarımızın faaliyetinden istifade ederek bu insa atın dahilde imalinin mümkün olup olamıyacağuun tetkikidir. Bu hususta Bahriye tersanesi ve Seyrisefain atelyesi fen müdürleri gibi er • babı ihtisasın fikrinden istifade olunarak bir kere bu esas tahakkuk eyledikten sonra üst tarafı kendiliğinden halledilmiş olacaknr. Çünkü hükumet münakasalarında ayni esya dahilde mevcut oldukça yerli malının tercihi kanunen mecburidir. İşçüiğin yüzde seksen tutup tutmıyacağının hesabı da iki demir insaat mütehassıslannın salâhiyeti fenniyesine aittir. Ama tamam yüzde seksen tutma nııs ta yüzde yetmis olmus. Bu da böyle bir tasarruf devrinde istihfaf edilecek bir miktar değildir. Yavuz'un tamiri gibi en müşkiil bir isi bile dahilde yaptır dıktaı* sonra buna nazaran gayet basit olaı bu köprünün imalinden mi âciziz? Vaktile şimendiferlerltnizi kendimiz yapalım denmis olsaydı istihfafla telâkki olunurdu. tsmet Pasa hükumeti bunu filen tahakkuk ettirdL Fakat bu şimendiferlerimizi tek ba sına deruhde edecek bir müessesemiz bulunmadığından toptan ihale etmedi, Sokak ve kaldırımlar için bir teklif Belediyeye bir Türk müessesesi müracaat ederek tstanbul'un bütün sokak ve kaldırımlarını kısa bir müddet içinde yapacağını ve bu inşaatın bedelîni de on senede alacağını teklif etmistir. Bu teklif esa» itibarfle muvafık görüImHstür. Ancak bu insaat mü nakasa ile verildiğinden, Sehir Meclisi bütün cadde ve sokaklann ayni zamanda insasını kabul eder de hep birden münakasaya konmasmı muvafık görürse, bu is münakasaya çı1<arilacak ve bu talibe ihale edilecektir. Köprünün inşasına bir TOrk şirketi taiip! Gazi köprüsünün yalnız demir ak • samı hariçten getirilmek üzere burada insa etmek üzere Tü»kive insaat müessesesi sahibi Mehmet Ali Bey bir sermayedar çrup teskil etmes*e tesebbüs etmistir. Mehmet Ali Bey bu hususta sunlan söylemiştir: ' « Yerli sermayedarlann istirakOe ve bir ecnebi bankanın müzaheretile Gazi köprüsünü inşa etmek için bir grup teşkil ediyoruz. Gazi köprüsünün dahilde insası tamamiîe ve mitfcemmelen mümkün^ür. Yalnız demir aksammm hariçten celbi lâzımdır. Ust tarafı burada pek güzel yapılabüir. Takribî bir hesaola hariçten getiriiecek demir aksamı için köprüye sarfedüecek paranın yÜTde eUismden. hatta daha an gidecektir. Dubalar tstanbul'da mükemmelen imal ve tamir edilmektedir. Yeni yapılan dubalar meydandadır. Grupumuz yalnız bir ecnebi mühendisi getirecektir. Bu mühendis Türk mü hendis'erile insaata nezaret edecektir. Bu mütehassısm celbi için muhabere ediyoruz. Gelince keşif yapılacak ve mün?kasaya gireceğiz » Diğer taraftan şehir islerile alâkadar bir zat ta köprü yapmanın muazzam bir | iş olduğunu, bunun için mflyonlarca lira sermayeye malik olmak lâzım geldiğini, bu inşaabn burada yapi'masınm müm kün olmadıeını söv1em«ktedir. Kâbil'i terkedeli yedi ay olmuştu. Bu kadar uzun bir gaybubetin yaDacağı fena tesirden evvelki tecrübelerine binaen cok endise edivordu. Herat'ta toplanmıç Timur Hanedanına mensup hükümdarîar, onu alakoymağa çok çalışmışlarsa da, kışlamak için kendisine münasip bir nokta gösterilemediğinden Babür 23 kânunuevvelde Herat'tan çıkarak Şark'a doğru yavaş yavaş yol aldı. Maksadı, yavaş giderek, maiyetinin yetişebilmesine meydan bırakmaktı. Adamlarından bazılan, seyahat VMIfetine katlanmaktansa Herat'ta kalarak baska efendiye hizmet etmeği tercih ettiler. Babür, Kâbil'e gitmeğe çok acele ediyordu: Dağları Kandahar cihetinden çevirecek yerde daha kia bir yoldan Herirud çayınm mansabına dogru d<*âlar »cine daldı, ileri hareketine devam etti. Biraz sonrm kar tabakasi o kadar kalınlastı ki, meydanda, biç bir yol izi görünmez oldu. Çaresiz geri döndü. Yakilacak odun bulunan bir noktada ordugâh kurdu. Klâvuz bulmak üzere suyun mantabma doğru gönderiîen müfreze, hic kimseyi bulamıyarak geri döndü. Yedi aylık gaybubet: Cabi caddesi tam!r edil'yor Şisli'deki Cabi caddesinin sür'atle yapılıp ikmal edilmesi icin Beledive riyaseti tarafmdan kat'î emir verilmiştir. Bu cadde yakm bir fünde müteahhide verilerek sür'atle ikmal ettirüecektir. 6azi Hz. nin Şshir Mecüsini ziyarelleri hatırası Gazi Hz. geçen sene sehrimizde bulundukları zaman Sfhir Meclisini teşrif buyurarak meclis müzakeratını bir müddet dinlemî«'er ve içti madan sonra da azaya iltifatta bulunmuşlardı. Gazi Hz. nin bu zivaretleri esnasmda alınan fotograf büyütülmüstür. Bu fotoğrafla beraber bu cel seye ait zabıt sureti, evvelce mec liste verilen karar üzerine bir levha üzerine yazıiarak meclis salonuna talik edilecektir. Bağlarm ıslahı Vekâlet, meccanen asma çubuğu dağıtıyor Bugünkü Yeni Gün'de tstanbul Belediyesi etrafında bir hasbıhal Yunus Nadi İçki diişmanları ((Yeşil Hilâl» cemiyetî dün kongre p^tetti, hararetli müzakereler oldv tstanbul Ziraat Müdüru Tahsin Bey dünyayı ateşe verdi! şehir dahilindeki bağlar hakkmda bir [Meşhur âlim Gugliyelmo Ferre muharririmize şu izahata vermiştir: ro'nun çok mühim makalesi] « Filokseralı menatıkta bu yüz Ağrıdağı eskiyasından 192 kişi den mhvü harap olan baglann tec Zaro Ağa susuyor! nin Ağırcezada muhakemeleri ya dit ve ihyası için bu hesereye mukavim pılmak üzere Adana'ya nakledil Kadın ve moda sahifesi olan Amerika asma çubukları üzerine diklerini yazmıstik. Türk Sözü gaaşdamak suretile bağlarm tesisine kat'[Bir yenilik: Yeni Gün en son mozetesi yeniden 91 mevkufun daha Aiyyen ihtiyaç vardır. delleri renkli olarak takdim edîyor] dana'ya getirileceğini yazıyor. Ancak bu hususta en ziyade dikkat Ehalisi kâmilen bekârlardan edilecek cihet, intihap edilecek Amerika mürekkep bir semt asma çubuklarmın dikileceği toprağm Urla hâkimi thsan Ziya Beyi öl[Köşe bucak sahif esinde ., ] kireç derecesir.e uyğun olması keyfiyetidürmekle maznun olan değirmenci Güzidelere ve gayrigüzidelere dir Mehmet ile Muharrem ve Arif ve dair... tşte bu liizum ve ihtiyaç Iktisat Vekâonlan hâkimi dövmeğe teşvik et letince nazari itibara alınarak mevcut [Haftamn dedikodusu] mekle maznun Hüseyin Avni ve Amerika asma fidanlıklannın tevsii Zeynelzade Hüseyin Beylerm tzmir Türbede yatan Fransız kızı! ve bazı muhitte yeniden fidanlıklar teAğırcezasında cereyan eden muha[Şayani dikkat tarihî iddialar] sisi suretile muhite ve toprağa uyğun | kemeleri son safhaya girmiştir. MaYazı müsabakası, Spor, Amerika asma çubuklan yetiştirilmekte ı kamı iddia iddianamesini okumuş tefrikalar ve saire.. ve meccanen tevzi olunmakta oldueru ve maznunların tecziyelerini iste gibi gerek Göztepe Erenköy Amerika | miştir. asma fidanlığmda ve gerekse Halkalı'da I ve Ziraat Müdürlüğünde bagcılar tarafmdan getirilen toprak nümuneleri mecAdliye Vekâleti, adliyemizin e canen muayene ve kireç dereceleri tasaslı surette ıslahı için yeniden bazı Konya ile Ankara ve Konya ile yin edilmektedir. mühim kanun projeleri hazırlamakfzmir arasmda son günlerde otobüs ta ve bunlarla bizzat Adliye Vekili Cins ve nev'i malum bulunmıyan bazı j nakliyatı çoğalmıştır. Bir yolcu 30 Yusuf Kemal Bey mesgul olmak • bağalar tarafmdan Bulgaristan ve sai j kiloluk eşyasile Konya'dan Ankatadır. Bu projeler Meclisin kış mevra'ya üç buçuk dört liraya götürülreden toprağımıza uyçfun olmıyan ve simine yetiştirilecektir. bOâhare de iyi netice vermiyeceği tabiî mektedir. Seferler muntazam yapıldığı için otobüsler şimendiferle reolan Amerika asma çubuklan celp ve sahlmakta olduğu görüldüğünden bağ kabet etmektedirler. Fener'de deri, kâğıt ve saire ti • lannı yeniden tesis etmek istiyenlerin Yakında Konya • Eskişehir Haycaretile mesgul olan Vasil oğlu Nibu hususta raüteyakkız davranmalan darpaşa arasında da otobüs servisko Papadoplo Ef. bir ay kadar evvel kendi menfaatleri iktizasındandır.» Ieri küsat edileceği bildirilmektedir. iflâs etmistir. Bu iflâsı şüpheli göııııımmıııııuiMiııınııııııııııııtıtmııııııııııııııııııi IIIMIIIIinilllllllllllllll IIIIIMllllllllllllllllllllllllllllMlllinillllltllinfllllMllllllllllllllfltlllllltl rülmüş, tetkikat neticesinde bunun leridir? mi çalışmalı? Boyah kadın mı, bohileli iflâs olduğu anlasılmış ve Niko Hayatımın muayyen bir dev yasız kadın mı, kısa saçlı kadın mı, Ef. Ağırceza mahkemesine veril resinden sonra, yese kapılmadım. uzun saçlı kadın mı, çok okumuş kamiştir. En heyecanlı dakikam dünya imdın mı, az okumuş kadın mı? peryalizminin kökünden yıkıldığı Boyasız kadın.. Işte çalışan kazaman olacaktır.» ; dın.. Kadının saçının uzun veya kısa olmasımn ehemmiyeti yok.. Kadın Yazısını bitirdi ve: Müskirat Inhisarı tarafmdan pi • kısrak değildir ki, kuy.uğunun uzun Eyvallah üstat! yasaya şimdilik yalnız çilek likörü veya kısalıği mevzuu bahsolsun! Dedi, ben de: çıkarılmıştır. On dört çeşitten ibaret Hiç yese kapılmadtm! Eyvallah üstat! olan diğer likörler de hazırlanmak Hayatınızın en mes'ut, en ye Diye tekrarladım ve aynldık. tadır. Yakında bunlar da çıkarıla Uli, en heyecanh zamanları Lanj;icaktır. CEVAT FEHMİ lstanbuldan çıkan kıvılcıtn m Ağrıdağı şaküeri Urla cinayeti davası MUHARREM FEYZt levhalar konduğunu söylemiştir. Doktor tbrahim Zati Bey de, Yeşilhilâl mücadelesinin üim, fen ve hakitçld düşmanlarımn uünkü îçtimaından bir intfba kate istinat eylediğine ve bmaenaleyh Mazhar Osman Bey bundan sonra Yeşflhüâl Cemiyeti, senelik kongremuvaffakiyet mukadder olduguna işaref ini dün Halk evinde doktor Mazhar Os bu sene içinde vefat eden Yeşilhilâl Ce etmistir. man Beyin riyasetinde aktetmiştir. miyeti heyeti merkeziyesinden doktor Daha sonra söz alan bazı genç hatip» Hikmet Hamdi Beyin hatırasma hür Mazhar Osman Bey, Yeşilhilâl'm ler de ayni heyecan ve hararetle içki meten hazırunun bir saniye ayağa kalkmemleket namına çok nafi bir teşekkül aleyhinde bulunmuşlardnr. masını teklif etmiş ve ayağa kalkılmısolduğundan ve içkinin mazarratmdan Cemiyetin, menafii umunuyeye hâdtm tu. bahsederek ezcümle demistir ki: cemiyetler meyanına ithali hakkmda ev« Bizim mücadelemiz daha fazla Doktor Fahrettin Kerim Bey de, eealkolledir. Zira en ziyade kullanılan ve miyetin bir senelik mesaisinden bahset velce hükumet nezdinde yapılan te şebbüsün tekidi, azadan birinin vefab sühuletle tedarik edilen budur. Vakıa miş, genclik teskilâtı için resmî müsa takdirinde bütün cemiyet mensuplarmm afyon, eroin, kodein ve kokain gibi adenin alındığmı, cemiyete dahil kadın cenazeye iştiraki karariaşnuştır. bir çok öldürücü zehirler daha varsa da azantn hanımlar arasmdald likör mobunlann tedarikd alkol gibi kolay olma dasile mücade'eye girist'ğini söyliyerek Müteakıben, heyeti merkezîye intidığından kullananlar binnisbe azdır. habına geçilmiş ve intihap devam eder* yılbaşı gecelerinin birer âfet doğurduMaatteessüf bu öldürücü zehirlerin isken monoloğlar söylenmiş, konserler ğuna temas etmiş, bu âdetin fenalığmtimali evelâ moda üe baslamakta, sonra dan ve vapurlara vanncıya kadar içki verilmiştir. itiyat halini almaktadır. Ben yirmi beş reklâmîannın sokulmasının mazarratmtntihap neticesinde heyeti merkeziye senelik tababet hayatımda bunîann zerdan bahsetmistir. şu suretle teşekkül etmistir: resini bir reçeteye kanştınken düşün Birinci resis, Mazhar Osman Bey, Gene içkinin tahribatmdan ve memmekteyim. tkmci reisler, Anf ve Zati B. ler. leketin bünyesinde açhğı derm yaralarHalbuki ötetarafta benim yirmi beş Kâtibi umumî, Fahrettin Kerim Bey. dan bahseden Safiye Hüseyin Hamm da senede vermediğimi bir defada alan'ar Veznedar, Şevket Bey. var. En çabık ölenler de bunlardır. Şa bazı ecnebi memleketlerinde içki aleyAzalar, Cevat, Mustafa Talât, Halfl, hine yapılan reklâmlardan misaller gösyani esef bir nokta da, bizim bu cidaliNimetullah, Hasan Kadri, Celâl Feyyaz, termiştir. Meselâ her nevi eşya sat miz karsısında içki reklâmının son zaAhmet Süheyl, Behaettin, Saffet, Şevmanlarda flerlemis olmasıdır. Meselâ, makta olan bir mağaza camekânmda sizi vaktinde yerinize götürecek olan bir «bu çay takımı on beş şişe bira paha ket, Hüseyin Avni, Salih Keramet, Ali şirket vapurunun üzerinde bile bir rakı sıdır», «bu gramofon ve plâklar bir haf bharai, Ferit ve Cemil Beylerle Nebahet ilânı görüyorsunuz » talık içki parasile ahnabilir» tarzmda v« Safiye Hüseyin Hanımlar* Şimendifer Otobiis rekabeti Yeni Adiî kanunlar hazırlamyof Bir hileli müflis Ağırceza'da! inhisar daresin'n likörleri

Bu sayıdan diğer sayfalar: