9 Aralık 1931 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3

9 Aralık 1931 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

K&mmuevvel 1931 'Camfiariyet SON TELGRAFLAB M. Muşanof Sofya'da Beyanatta bulundu Bulgar Başvekili Ânkara müzakeratmı ve seyahat intibalarını anlatıyor Sofya 8 (A A.) Başvekil M. Muşanof ile Ankara seyehati esnasında refakatinde bulunanlar bu sabah Sofya'ya gelmişler, istasyonda bütün nazırlar ile yüksek memurlar ve kesif bir halk küMesi tarafmdan karşılanmışlardır. M. Musanof trenden indiği zaman hararetli bir surette alkıslanmıştır. M. Muşanof Sofya toprağına ayak basar basmaz gazeteeilerle görüş müştür. M. Muşanof Ankara'da hâsıl ettiği intibalara dair sorulan suale ver • diği cevapta demiştir ki: < Ben ve arkadaşlarun İstan bul'da ve bilhassa Ankara'da gör • düğümüz kabul tarzından dolayı çok memnun bulunuyoruz. Türkiye Reisîcumhuru Gazi Mustafa Kemal Hz. Bulgar milleti hakkıoda besledikleri dostluk duygularraı bize duyurmak için ellerinden gelen her şeyi yaptılar. Gazi Hz. benim ile ve refakztimde bulunan hevet azası Ue bir kaç defa görüştüler. Bu göriişmeler memleketimizi ne ka dar iyi ve etraflı bir surette tanıyıp bildiklerine bir delil teşkil etmiştir. Başvekil tsnaet Paşa yüksek mezia yetlerinî takdir fırsatına nail olan ların hepsini hayran bırakmıştır. Ismet Paşa derin düşünceleri ve sade tavurları ile kalplerde derin tahassüsler uyandıran sakin bir zattır. Hariciye Vekili Tevfik Rüstü Beyefendi kuvvetli ve iyi bir seciyeye malik, her sahada gayet geniş bir vukuf ve ihataya sahip bulunmaktadır. Bilhassa Balkan'Iara ait siyasi va«iyet ve şüunu, beynelmilel vaziyete taalluk eden mes'elelerin hepsini gayet iyî bîr surette bilmektedir. Bize faydalı olabilmek için elinden geleni yapmıştır. Büyük Millet Meclisi Reisi Kâzun Pasa kuvvetli bir iradeye sahip azimkâr bîr şahsiyettir. Bulgaristan'ı çok îyî ve «fcrafiı surette bilmekte dir. «Kendnerile görüşmek fursatını eide ettiğhniz Türk devlet adamlarının hepsi memleketimiz hakkında çok iyi duygularla mütehassis bulunmakta ve munhasıran yeni Tiirki ye'ye hizmet etmek düşünce ve arzımmdan mülhem olmaktadırlar.» M. Musanof Ankara'da hangi mes'elelerin tetkik ve müzakere edildiğine dair gazetecilerden biri ain aorduğu suale de şu cevabı vermıştn* t < tki memleketi alâkadar eden iktisadi mes'eleler hakkında Türk zimamdarlarile, bilhassa îsmet Pş. ve Tevfik Rüştü Beyefendi ile gö rüsmek fırsatına nail oldum. Türkiye'den ve Bulgaristan'dan hicret edenlerin emval ve emlâkine tasarruf mes'e lesi hakkında tetki katta bulunmak üzere komisyonlar teşkü edilecektir. Bu komisyonlar iki memleketi alâkadar eden iktisadî mes'elelerle de • ticarî mübadeleleri artırmağa yardım maksadile • iştigal edeceklerdir.» M. Muşanoff Türkiye Cumhuri yeti hükumet merkezinde cereyan eden siyasî mahiyette mükâleme • ler hakkmdaki suale cevap olmak üzere su beyanatta bulunmuştur: * Tabiidir ki beynelmilel vaziye • ti ve bilhassa Balkan'Iara ait vazi • yeti gözden geçirdik. Bu tetkikat esnasında iki hükumet arasında tam bir fikir ve noktai nazar birliği mevcut olduğunu gördük. Zaten sulhu kuvvetlendirmeğe Balkan'Iarda re • fah ve huzur temin etmeğe çalışmak arzusile mütehassis olan devlet a damlarr .irasında bu mese'leler hakkında fikir ayrılığı bulunmasına imkân olamaz.» M. Musanof Ankara'da Yunanistandan da bahsedilip edilmediğine dair sorulan suale de su cevabı vermiştir: «Balkan'lardan bahsettiğimizi demin söyledim. YunanLstan da ta • biî bir Balkan memleketidir.> Bulgar Başvekili ile maiyyetinde bulunan zevatı hududumuza kadar teşyi eden Teşrifat Umum müdür muavini Kudret Bey dünkü ekspresle şehrimize dönmüştür. Kudret Bey, misafirlerimizin hudnda kadar teşyilerine ait intibalarını şu suretle anlatmaktadır: « Dost ve komşu Bulgaristan'ı temsil eden pek aziz misafirlerimizi Karaağac'a kadar teşyi ettim. Ge rek Başvekil Muşanof Cenapları, gerek refikaları, gerekse maiyyetindeki diğer zevat pek mütehassis ve neş'eli idiler. Tren hareket ettikten sonra kendilerine Reisicumhur Gazi Hz. nin, Başvekil tsmet Paşa Hz. nin, Hariciye Vekili Tevfik Rüştü Beyefendi ile diğer ricalimizm fotoğraflarını takdim ettim. Onlar da fo teğraflannı verdiler. Tren Karaağac'a gelince kendi lerine veda ettim. Gerek Başvekil Hz., gerekse refikleri Reisicumhur Hz. ne, Îsmet Pasa Hz. ne ve diğer hükumet ricalimize selâmlaruun tebliğine delâletimi istediler. Hudutta pek samimî müsafahalarla ayrıldık.» [HEM Tercume, ıktıbas, tabı ve sair hukuku mahfuzdur NAL1NA MIH1NA Fırka Grupunda Dün Haydarpaşa garı mes'elesi görüşüldü Ankara 8 (Telefonla) Hay darpasa yangını dolayısile çtkan sigorta davasını takip edenlere ve rilecek vekâlet ücreti mes'elesi bir müddettir burada mevzuu bahsolmakta idi. Bugün Ali Beyin riyasetinde toplanan ve 3 ten yediye kadar müzakerede bulunan Fırka Grupunda bu mes'ele konuşulmuştur. İçtima hakkında Ajansın neşrettiği tebliğ şudur: Ankara 8 (A.A.) C. H. Fırkası Grupu 8/12/931 tarihinde Afyon meb'usu Ali Beyin riyasetinde toplanmıştır. Haydarpaşa istasyonu yangını sigorta davasında evvelce Maliye Vekâletinin vekâletini deruhde etmiş olan Yusuf Kemal, Mustafa Ş&reS Beylerin Furkamız Grupunu bu mes'ele hakkında tenvir etmek arzusunu izhar eylemeleri üzerine verdikleri malumat dinlenmiştir. Yusuf Kemal Bey beyanatında evvelâ Fırkayı tenvir etmek istemesi mes'elenin Büyük Millet Meclisinde müzakeresini tahdit etmek maksadmı istihdaf etme • diğini, zaten vekâlet ücreti bahsinin kendisi için ehemmiyeti haiz olmadığmı, hakikatm bilinmesi ve haklı muamelenin ne olduğunun anla sılması ehemmiyeti haiz olduğunu tasrih etmiş ve Mustafa Şeref Bey de ayni beyanatı teyit etmiştir. Mes'ele şudur: 1917 de vuku bulan Haydarpaşa garı yangını dolayısile, Anadolu Demiryollan şirketile sigorta şirket leri arasında tahaddüs etmiş ve 12 senedenberi intaç edilmemiş olan dava da bu hattın mubayaasında Maliye Vekâletine intikal etmiştir. Davanın geçirmiş olduğu safhalara nazaran Maliyenin menfaatinin bihakkm müdafaa edilebilmesî memleketin en muktedrr ve maruf hu kukşinaslarının vekâleti deruhte eylemelerine vabeste olduğu gö rühnüş ve bu meyanda Mustafa Fevzi, Yusuf Kemal ve Mustafa Şeref Beylerin de ihtisaslarma mü racaat Kizumu hasıl olmuştur. Yusuf Kemal ve Mustafa Şeref Beyler davanın esasını tetkik ve en mühim safhalarını takip ettikten sonra Adliye ve tktisat Vekâletle • rini deruhte etmişler ve binaena ı leyh son safhasında davanın taki binden çekilmişlerdir. Bu mes'ele hakında cereyan e den müzakere neticesinde C. H. Fnrkası Grupu su kararları ittihaz etmiştir: 1 Meb'us arkada&larm bu davada hazine Iehine muvaffakiyet leri mucibi memnuniyettir. 2 Vekâlet ücreti haklarıdır. 3 Davanın vekâlet ücreti için verflecek >»fc«î> mîktan Türkiye Büyük Millet Meclisi Bütçe Encümeni ve heyeti umumiyesi tara fından tesbit edilir. Devlet kusu!... Hep, Suriye'den, Muır'dan veya Irak'tan gelen zengin hacı efen diler güzel Türk kızlarını alıp gidecek değiller ya, biraz da Mısır'dan veya başka bir memleketten geien zengin kadınlar, yakışıklı Türk delikanhlarını alsmlar ki tevazün olsun. Söze biraz garip bir şe kilde ve damdan düşer gibi başladıra değil mi? Biraz izahat vereyim. Bir refikimizin (biz gazeteciler, bırbirimizin ismini yazamayız. Çünkü reklâm olur da, ismini yazdığımız gazete bir milyon nüsha satar, diye korkarız. Bütün arkadaslann müptelâ olduğu bu korku, bana da geçti. Onun için modaya tebaan ben de isim yazmıyorum). Evet, bir refikimizin yazdırma göre, tstanbul'da, Amerikan filim mevzularmı andıran bir ask macerası cereyan etmiş. Sehrimize gelen zengin bir ingiliz kadını, burada bir Türk delikanlısile tanışmıs, onu beğenmiş, fakat tstanbul'da ıken bh şey söylememiş, tngiltere'ye avdet ettikten sonra, bu delikanh ile mektuplasmağa başlamıs, mektup lar tedricen hararet peyda etmiş, bizim eski harem ve selâmlık zama • nuıda olduğu gibi, bir aşk muhaberesi şeklini almış, kadm, delikanlınm doğduğu günün yıldönümünde he diye olarak otuz bin İngiliz liralık bir çekle, bir otomobil göndermiş, gencin gözü tokmuş, yahut ta çok zeki ve durendiş imiş, daha fazlasun koparmak için bu hediyeleri redetmiş, kadm büsbütün alevlenmiş ve nihayet bütün servetini delikanluun üstüne ettiğini söyliyerek kendUHe evlenmek arzusunu izhar etmiş, 22 yaşında olan bu delikanlı da şimdi Taksim'de bir ev arıyormuş, yakında tngiliz hanımı Istanbul'a gelecek ve evleneceklermiş! Yalnız kadmın kaç milyon lirası olduğu raalum degil mis. Dün sabah, memleketimizin havadan bir milyoner kazandığmı müjdeliyen bu tath haberi okuduktan sonra, ismime gelen her mektubu açarken yüreçmı çarpıyordu; îcinden bu talihi yave« delikanhya olduğu gibi, bana da otuz bin tngiliz liralık bir çek ve bir de Rols Roys otomo bilinin evrakı çıkacak mı diye... Fakat dün aldığım mektupların içinden, arasıra olduğu gibi, altı kvruşluk bir pul bile çikmadi. Birisi, tavukçuluk hakkmda yazdığı bir makalenin dercini istivordn. Diğer bir tanesi, alay eder gibi dünya yüzündeki altınlardan bâhis bir makale gönderdiğmi söylüyerek neşrini talep ediyordu. Bir üçüncüsü, mütekaîdinden ol • duğunu ve aldığı maaşın yetişmediğini, kendisine gazetede bir iş bul mamı rica ediyordu. Bh* dordüncüsü, arasıra gazete de çıkan yazılannı sık sık koyarak geçinmesine yardım etmemi istiyor • du. Bir beşmcisi, iş bulamadığmı, aç kaldığmı ve her ne iş olursa olsun yapmağa hazır olduğunu söylüyordu. Mektupları bıraktım ve kendi kendime dedim ki bu zengin tngiliz kadını nevMnden devlet kuşları bari anka gibi değil, Ieylekler gibi sürü sürü gelseler . Bu kadar muhteşem otelleri bazı zengin dekorlu fiîimlerde görmüştüm.. 9 Koca salon çılgın alkışlar • çm hususi ve lüks bir vagon hazır la inim inim inliyordu. Halkın laraışlardı Güzellerle refakatlerin takdirkâr sesleri muazzam dalgalar deki zevat arasında dostluk teessüs halinde sahneye taşıyordu ve gaze • etmiş bulunuyordu. Bilhassa biz, teciler güzel ve talihli Fransız kızımisler, âdeta samimileşmiştik. Henın mütemadiyen fotoğrafını çeki • pimizin yaşlarımız on sekizle yirmi yorlardı. Bu sırada M. Walffe de arasında idi ve hepimiz oldukça iyi yavaşça ona gülmemesini ihtar editahsil ve terbiye görmüştük; bu yayordu. Fakat genç kız o kadar met' kınlıklar bizim birbirimize ısınma uttu ki emsalsiz küzelliğinin ye mız için kâfi gelraişti. Bilhassa bu gâne kusurlu tarafı olan dişlerini yaş beraberliği, insanlar arasında öygizlemek lüzumunu arasıra unutule tabiî ve kuvvetli bir bağ ki! vererek bütün kalbile, bütün varlığile Seyahat saatlerimiz pek güzel, gülüyordu. pek neş'eli, pek eğlenceli geçti. GeMis Avrupa'dan sonra ikinci olan ce saat on birde Kan şehrine geldik Mis Almanya, ondan sonra ben, daha ve yalnız buranın değil, Fransa'nm, sonra diğer güzel ler sıra ile, halka hatta bütün dünyanın en mükemmel prezante edildik. tçimizde birinin otellerinden biri olan Miramar o çılgın sevinci, diğerlerunizin de ta teline indik. Uyumadan evvel bu biî inkuarı, bizi yorgun, bitkin bir satırları yazıyorum; bu güzel seyahale getirmişti. Esasen o gün sa • hathnin en ufak teferrüatını bile ubahtanberi, iki insanı hasta edecek nutmağa razı değilim; öyle zannedikadar heyecan ve çarpıntı geçirmişyorum ki bu hatıralar, bütün öm • tik. Bize tahsis edilen otomobillerle rümde, bana, neş'eli bir arkadaş giKlâriç oteline avdet ederek istira bi refakat ederek gamunı, kederimi hate çekildik. dağıtacaklar... Gece, rüya gibi; otel, Ertesi gün uyandığunız zaman imasai gibi. Bu kadar muhteşem otelyiden iyiye dinlenmiş bulunuyordum. leri bazı zengin dekorlu fiîimlerde Sinirlerim yatışmış, kuvvei mane görürdüm. Şimdi bu efsane diyarmm viyem düzeimişti. O sabah, <Klâriç» ortasında, Su periler sarayınm muhin en üst katındaki geniş balkonda bi teşem bir dairesindeyim. Ve kendi zi fihne aldılar ve bir çok hususi fomi mes'ut hissediyorum. toğraflarımızı çektiler. 7 şubat 1931 cumartesi Artık Paris'te yapılacak işhniz kalBu sabah, uyku içinde, ılık bh el mamış demekti. Fakat benim en müalnımı, saçlarımı okşuyor gibi geldi; him, en kuvvetli arzum henüz tat heyecanla gozlerimi açtım; o zaman mîn edflmemişti: Ben Paris'te mektatlı bir bahar güneşi gözlerîmin ve tepleri gezmek, bilhassa ilk mek • tepler hakkında bir fikir edinmek is kalbimin içine doldu. Hemen peneereye koştum. Dışarvtiyordum ama yakamı bırakan kim? da ne nefis bir bahar vardı! Sahilde Cezayir seyyahlart çocuk, genç, ihtiyar, bir sürü insan O gün bu arzumu yerine gethmek top oynuyorlar, şakalaşıp gülüşüyorgayrikabildi; çünkü Cezayir seya lardı. Otelin sağ tarafındaki tenis sahati için ayrılan sekiz genç kızdan halannı da papatyalar gibi beyazlar biri de bendim, doğmsu. Cezayir giymiş insanlar dolduruyordu. Hepsi seyahati bana bir şey söylemiyor de, belli ki, yaşamaktan çok mem du; maamafib, babalanmızm vak nundular. Ben de bu saadet havasıtinde ay yddızlı bayrağı başmda ta nın bütün ruhumu yıkayıp musaffa şımış olan bu memlekete karşı içimde bir hale getirdiğini ve ona neş'eden hazin ve mahzun bir muhabbet var kanatlar takdığını hissediyordum. dı... Birdenbhe anneciğimî düşündüm: O, şhndi belki yorgun alnmı buz gibi Bundan sonraki kısmı artık, ha • cama dayıyarak caddede uçusan kar tıra defterimden kopya ediyorum: tanelermî «eyrediyordur; belki de 6 şubat 1931 cuma aziz başını elindeki yün işine iğmiş, sonu gelmez tahayyullerine dalmı* Dünya güzellik müsabakasma iştır? tirak için Paris'e toplanmış olan on altı kraliçeden sekizi bugün mem • Müfide Ferit Hammefendi ; leketlerine avdet ettiler. Fransız, Alöğle yemeğini Miramar oteKnin man, Avusturya, Macar, Yunan, Da güzel salonunda mükemmel bir munimarka, Belçika güzellerile beraber zik dinliyerek yedik. ben de saat sekizde (Kan) Cannes^e Mabadi var hareket eden trene bindim. Bizim i Huduttan ayrılırken Gazi Hz. nin Bulgar heyetine hediyeleri Çatalca 8 (A.A.) Trenin ha reketmden sonra Teşrifat Müdür muavini Kudret ve Hariciye hususî kaleminden Selim Rifat Beyler M. ve Madam Musanofa Gazi Hz. tara fından ihda edilen çok kıymettar çerçeveli resimlerini takdim ettiler. Bulgar Başvekili ve refikası Gazi Hz. ne şükran ve tazimatlarmın iblâğını rîca ettiler. Diğer Heyet azasma da Gazi'nin büyük kıt'ada fotoğrafları veriIdL Hepsi isme yazılmış ve im • zalı idL Heyet çok mütehassis oldu. GazPye tazimatlarmın iblâğını rica etti. Iiıııııımnmıi" Çin talebesi Ayaklandı Italya'da Buğday mücadelesi Trenleri durduruyor, şe M. Musolini mühim bir nutuk söyledi hirlere hücum ediyorlar "Beyazsaray,, işsizlerin Muhasarası altında! Vaşington 8 'A.A.) Mitralyözler ve gözyaşı döktürücü gazli mumyalarla mücehhez miihün polis kuvvetleri, Rryasetieumhur sarayvnı ve Capitale'i, dün Amerika'nın her taraiından geien 1,500 aç insanı getirmif olan otomobil ve kamyonların tekarrübüne karşı muhafaza etmektedir. Polis, iki defa mutaarrızlann Âyan meclisi binasına girmesîne mumanaat etmiştîr. Zab:ta, aralarmda bir çok kadınlar bulunan numayişçflere karşı büyük bir sabır göstermişlerdir Kadmlar için hususi karargâhlar vücude getirumiştir. Vaşington 8 (A.A.) Kongre azası Reiskurahur M. Hoover'in beyanamesine ittilâ hâsıl etmek üzere bugün toplanacaktır. Kongrenin bu seferki içtima devresi müşkülât içinde geçecektir. Çünki aza Amerika'da şimdiye kadar misli görühnemiş derecede tevessu etmiş bir işsizlik gailesile karşılaşacak, nrastacel mahiyette bir takım malî ve haricî mes'elelere çare bulraak için çalışıp uğrasacaktır. BP • bassa ifsiziik mes'elesi hakkmda u Amerika kongresi işsizliğe çare arıyacak, vergilerin tezyidi muhtemel! Pekin 8 (A.A.) Talebe, istasyo»lan zaptetmişler ve diğer Çinii ve eenebi yolculann oralara girmeteTne mani obnuşlardır. Talebe, tehdide mnracaat ederek demiryoHan mnstahdemmı Nankin'e doğru iki treni yola çıkar mağa mecbur etmişler ve M. Sze ile M. Koo'nun kat'î surette istifa etmelerini ve Japonya'ya harp flân edümcsini talep maksadile hükumet aleyhtan Japon dusmanlaruun payitahtta tertip etmiş olAnkara 8 (Telefonla) Dabüiye duklan nümayişlere iştirak etmek için VekiH Şukrn Kaya B. bugün saat afcya bu trene râkip olmuşlardır. beş kala gelen Adana trenile sehrimize Nanldn 8 (AA.) Takriben M döndö. istasyonda Hariciye, Mahye, İk veya î ç bin talebfnm bu sabah, Maliye, tisat Vekilleri, Dahiliye erkânı ve di HaridTe Naztrlanmn iametgâhlarüe ğer bir çok zevat tarafmdan karsılandı. Kou • Ming Tang'm merkezi de dahü zun müzakereler yapılacak gibi göAyni trenle Umum Jandarma Kuman olmak üzere sehrin 18 noktasma taarrünmektedir. danı 3e Siirt meb'usu Mahımt Bey de ruz etmeği tasarma ettüderi bildirO işsizlik mes'elesine bir çare bulmektedk. Hükomet, Japon konsolommak üzere hükumetin malî yardım da geldiler. bulunması, bin milyon dolardan fazla Şükrii Kaya B. muvasalabnı müteakıp nesmi tarassut eden muhafa Int'asnn bir miktarda bonolar çıkarılması takviye eylemistir. Şimdiye kadar ciddî Başvekili ziyaret etti, seyahat intibalan hakkında bir teklifte bulunulacağı hiç bir vak*a bâdis ohnaıııışljf. hakkmda izahat verdL zannedilmektedir. Bununla beraber Şanghay 8 ( A A . ) Talebeler, M. Hoover bu mes'elenîn mahallî idiğer raüsabib imtiyazlı mıntakalara dareler ve Amerika'yı teşkil eden meccanen nakledilmelerî hakkmdaki müttehit hükumetler tarafmdan halli talepleri reddedilecek olursa, memurlaIâzım geldiği fikrinde bulunmaktaAnkara 7 Yeni kontenjan listelera taarruz veya hakaret etmektedirler. dır. rinde her ay için tesbit edilen ithalât noık Talebenin iyi tertip edilmiş okn bu Gittikçe artan ve malî sene niha bvn kıyraet itibarile sektz milyon Türk mücadelesi görünüse nazaran millî hüyetinde iki bin milyon doları bulmaöi lirasuu geçmiyecektir. Tıbbî ve kunyevi kumetin îtibannı kesretmek ve ihnmal muhtemel olan bütçe açığı da aynca ecza Hsteye dahfl edilmemis, banlam verildiğine göre reis Şanghayşek'i istiçok mühim bîr mes'ele teşkil etmekmemlekete ithali serbest bvakıhmftır. faya mecbur etmek gayesnri istihdaf tedir. eylemektedir. Şanghay'm 30,000 ta Bu mes'elenin halline bir çare olgiliz lirasmm istikrarını temin ihti lebesi, hükumetin MançorPye âcflen mak üzere vergilerin arttırılması mu maline telmih ederek tngiltere'nin bir ordu göndermerini talep ederek grev hakkak görünmektedir. kambiyosunu iktisadiyatınm normal üân etmişlerdir. tngütere'nin ihdas ettiği gümrük bir surette yürümesini temin eyliyeresimleri ile ve bunların Amerikan cek bir nisbette tutması Iâzım gel ticareti üzerinde yaptığı tesirler de diğini söylemiştir. Adana'dan gelen bir telgrafa nakongerede müzakere mevzuu ola • İngiliz lirasının kat'î surette is • zaran Büyük Millet Meclisi Reisi caktır. titrar peyda etmeden evvel dolar üe Kâzım Pasa Hz. bir ay kadar kal tngiliz lirasının vaziyeti bir müddet mtrvazenesini muhafaza mak üzere yakında Adana'ya gideLondra 8 (A.A.) Mancester'de eylemesi zarurî olacaktn*. ceklerdir. bir nutuk söyliyen Lort Sramp, İn Dahiliye Vekilî Ankara'ya döndü Başvekil tarafmdan ka bul edildi, izahat verdi Ecza ithalâh Serbest bırakıkh Kâzım Pş. Adana'ya gidecek Roma 8 (A.A.) Basvekü M. Musolini nazırlar iîe yüksek memurMersin'li M. Galip Beye lann ve ekseriyeti çiftçilerden mfi Gönderdiğiniz yazı 6 kânunuevvel * rekkep gayet kesif bir kalabalığm toplanmış oldukları Argentina tiyat tarihli «Yeni Gün» de ctkmıstırrosnna gelerek buğday mücadelesine müteallik sekizinci millî müsabakaanan 45 kişiye mükâf at ver miştir. Bu münasebetle nazırlardan MAcerbo ziraat sahasmda yapılan bu tecrübe sayesinde elde edilen te rakkiien* ehemımyerte kaydetmişür. Bundan sonra M. Musolini «han buhranı ve bubranın mahiyeti, se Bizde muallim, ders okuturken bepleri, tesirleri, devam müddeti müracaat edebilecek, maluma hakkında bir nutuk söylemiş, Faşist tım arttırabilecek kitaplardan hükumetin çiftçüere ve ziraat erbamahrumdur. bına yardım için sarfettiği gayret lerden bahsetmiştir. Her muallimin iki nevi kitaba M. Musolini buğday, pninç, nn ihtiyacı vardır: str buğdayı ve diğer mahsuller le • 1 Hayat bilğisi tedrîsatmda bine olarak girişilen mücadelenin doöğrenmekte olduğu mevkuzuncu senesi zarfmda ahnan tedzular hakkında resim ve birleri hatırlattıktan sonra demiştir ki: malumatı havi kitapLar; « Mevcut muşlriîlâta ve kurak 2 Okuttuğu dersin tedru uhğa rağmen ttalyan ziraati 1931 sesulünü öğreten eserler. nesinde sür'atli bir surette inkisaf Hayat Ansiklopedisi, muetmiştir. 1931 temmuzundan teşri allimin bu iki ibtiyacına da nisanisine kadar Italya'ya ecnebi cevap verecektir. Muallim, memleketlerden yapılan boğday itHayat Ansiklopedisinde halâb mühim bir yekun tutmamıştnr.» hem bütün derslerrn tedBu sözlerden sonra M. Musolini diğer memleketlerde görülen bir hâ ris usulünü, hem de her diseye de temas ederek demiştir ki: okuttuğu mevzuu resimle« Bu memleketlerde bir çok kimrile, nümunelerile bula seler vaktile tarlalarını bırakıp şe caktır. hirlere gitmişlerdi. Şhndi tekrar tarIalanna ve köylerine dönmek isti yorlar. Bu dönüş kolaylıkla yapılamaz. ttalyan çiftçileri Faşist hükumetin linden geleni yapacağına emin olabibilhassa bu sıralarda kendilerinin ya lirler.» nıbaşında bulunduğuna ve İtalyan M. MusolinFnin bu nutku hîr ziraatinin inkisaf ve terakklsi için etufanile karşılanmıştır. Muallim bey ve hanımlara Hayat Ansiklopedisi <

Bu sayıdan diğer sayfalar: