24 Aralık 1931 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3

24 Aralık 1931 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

'Camhnrîyet 0 l|*l !!• HEM 6 saatte Nevyork'a! Bir Fransız yeni bir tayyare yapıyor Paris 23 (A.A.) Parts Midi gazetesi tayyareei Henry Farman ile yaptığı bir mulâkatı neşretmiştir. Hem bir tayyare inşaatçısı, hem de tayyareei olan Henry Farman ba ntâna» sebetle vaki beyanattnda Stratosphere'de açabilecek bir tarzda imal etmekte olduğu yeni tayyaresinin yaktnda tecrübeleri yapılacağını söylemiş ve nazari hir svrette ba tayyare ile Paris'ten Nevyork'a altı sa~ atte gidebileceğini ilâve et miştir. 24Burada oturdugumuz bir saat zarfında benim nes'esizliğim kibar Fransız kadınımn nazari dikkatini eel • betmif olacak ki hiç beklemedigim bir dakikada: Ne eldu MU Türkiye? Bugün biraz neş'esiz duruyorsunuz. DedL Ben de Danimarka'lı Madam ile aramtzda geçeni ona anlattım. O: Hiç fizülmeyînizl Mis Türkiye. Danimarka'lı madam zannederim her vakit için böyledir. Gene gün de Belçika güzelinin annesile aralannda bundan çok daha fena bir mes'ele Çikh, dedL Bunda müteessir olacak hiç bir şey yok. Her seyde oldufu gibi bu da çabuk gelip çabuk gecen şeylerdendir. Ben de dOffindfira. Hakikaten mes'ele benim izam ettigim kadar defildL Biraz da kendi kendime teselli vermem için onu haksız çıka • racak sebepler buluyordum. Biz boyle güzel güzel konusurken diger misler gürfiltfiia bir hava ile antreye girdiler. Belçika güzeli dudaklarından hiç bir zaman düsürmedîf i sirüı bh* gülümseme ile adeta sıçrıyarak yanıma geldi. Çok samimiyetle elini bana uzatarakt Tünaydın Mis Türki, dedi. Ben seyahatim evnasmda en fazla Belçika güzelile arkadmf olmus, ekseriya ottanla dolaşmiftım. Ve vakit baldukca ona bir kaç türkçe kelime ogrettin. «TOnaydtn», «Günaydın», «s!zi seviyorutn» ve daha bir kaç küçük cümle üe beraber birden ona kadar sayılar. Fakat bazı efimleleri benim Bgretraek istememden ziyade o ogrenmekte ısrar ediyordu. Ve beni gördüğü yerde her vakit bu türkçe kelime! eri sSylerdi. Sabahları, aksamları onunla karşılastıgımız zaman «bonjur>, «bonsuvar» kelimelerinin yerini tamamile «günaydın», «tünaydın» ke • limeleri isgal etmistL Bu selâmlasma onun e kadar hoşuna gidiyordu ki bir kaç defa» Ah ben nasıl yapsam da türkçeyi Sgrensem. Diye sSylenmiştL Ba türkçe Sgrenmek merakı bb* kaç gün içinde difer mislere de sirayet etmisti. Fakat en fazla alâkadar olan Belçika güzeli olduğu için o diğerlerinden daha fazla cümleler oğrendL Bir kaç dakika daha hep beraber konustuk. Sonra ben odama çıktım; istirahat etmek için yatagıma uzandıraçe söyliyerek sozü kestim. Radyo basında bulunan muharrir • lerden biri mislere yaşlannı soruyordu. Bana da sorunca kısaea: Yirmi, dedim. Fakat o yüzüme biraz süphe ile bakınca gülümsiyerek izah ettimt Dogrusunu isterseniz 19 ama on dokuz demek bana uzun geliyor da... Soranlara hep 20 diyip geçiyorum. Bu basit cevabım muharririn nedense pek zevkine gitti. O gece önüne gelen arkadaşını tutup, büyük bir nükte söylüyor gibi: Bakınız, Mis Türki ne diyor. mukaddemesile bunu anlatıp durdu. Bu gece hakikaten iyi eğlendik. Gece geç yatmıs olmama ragraen bu sabah neş'eli uyandım. Bugün oğleden evvel müzeleri dolasacağimızı hatırlayınca çok sevindim. Alelâcele hazırlanıp asagıya indim. tlk defa olarak bütün misler bir arada sabah kahvaltisı ettik. Biraz sonra otolann kapıda olduğunu söylediler. M. dö Waleff Mis Frans'la beni alarak bir otomobile bindik. Diğer misler de ikiser ikişer otomobillere bindiler, hep birden hareket ettik. Herkesten evvel müzeye biz geldik. Bu, Liyon'un ctpekli kumaslar müzesi» idi. Kapüarı ve salonları bermutat hıncahınç dolu bulduk. M. dö Waleff'in bir Urafmdan MU Frans, bir tarafından ben büyük bir koridonı gecerken halk arasından gene bir çocuk ilerledi, mütecessis, parlak, cür'etkâr gözlerie bakarak temiz bir fransızca ile doğrudan doğruya bana hitap etti: Affedersiniz Matmazel, MU Avrupa siz muiniz? Hayır, dedun, MU Avrupa Matmazeldirl Ve MU Frans'ı gosterdün. Sonra ilâve ettim: Ben MU Türk'üm. Benim bu sözüra üzerine karşım • daki çocuk büyük bir sevinçle ve türkçe olarak haykırdı: Mis Türk'i mi? Naside Saffet Hanım siz mUînîz? tkuniz de gurbet elinde samimi bhdosta tesadüf etmis insanlar gibi memnun ve sendik. O, kaç senedenberi uzak bulundugu memleketin güzelini görmüf olmaktan mütevellit bir hazla, ben de yabancı memlekette ve ummadığım bir anda kendi güzel dilimle konusan bir vatandasımı görmek sevincile, adeta çocuk gibi gü • Iüştük. Bu ilk sevinç ve hayret anı geçtikten sonra genç Türk kendini bana takdim etti, ben de onu M. döWalefPe tanıttım. Liyon'da tahsilde bulunan bir Türk çoeuğu imiş. Tercüme, lktibas, tabı ve sair bukuku mabfuzdur NALJNA MIHI1MA Kaçakçılık lâyihası Bugün Meclise veriliyor Askerlerimizi yarahyan kaçakçılar idama mahkum edîlecekler Vekiller Heyetinin dünkü tetkikah Ankara 23 (Telefonla) Vekfller Heyeti, bugün saat beşte BaşvekM tsmet Paşa Hz. nin riyasetlerinde toplandı. Bu içtimada kaçakçılık lâyihası bir kere daha gözden geçirildi. Lâyiha yann sabah Meclise verilecektir. Lâyihaya yeniden ilâve olunan ahkâma göre kaçakçılık mıntakalannda silâh taharriyah yapıla • eak, üzerlerinde silrh bulunan ka • çakcılar siddetle cezalandınlacak • lardır. Kaçakçılarla vuku bulacak müsademelerde askerlerimizden ve mıı • bafaza memurlanndan yaralanan • lar bulunduğu takdirde müteeasü* • leri idama mahkum edilecektir. Ankara 23 Kaçakçılık aleyhinde alınacak idarî tedbirler arasında ticaret odalarıntn çarşı ve pazarlarda kaçak malı aramaları karan da vardır. Gümrük beyannameleri dükkân llllfflllUIIIIII İhtikâr! Piyango biletlerine varıncıya kadar Liyon Belediyesinin ziyafeti İhtikâr! Umunfi harbin bize öğrettîği «ih» tikâr» meğer ne tatlı şeymis... Eline her fırsat geçen hemen ihtikâr yapıyor. Muhtelif sikâyetlerden anlıyoruz ki tahdide tâbi ecnebi mallan az gelecek diye pahalılanıyor, bunlar pahalılanmca yerli mallar da umumi piyasaya tâbidir, diye pahalılanıyor. Şuracıkta Tosya'dan gelen pirinç ta Rangon'dan gelen pirincin asağı yukan ayni fiata satılması, hep bu sebepten... Fakat ihtikâr yalnız yerli veya ecnebi mallarına münhasır değil, piyango biletlerinde de ihtikâr yapıyorlar. Galata'daki ba yiler, bes lirahk biletleri yedi sekiz liraya satıyorlarmıs. Evvelâ Piyango Müdiriyeti bir hesap mes'elesi diye elindeki biletlerin onda sekizini piyasaya çıkarmıs, halkın, fevkalâde tehacüm ve rağbetine rağraen diğer serileri çıkarmamıs.. Halk, Piyango Müdiriyetine o kadar hücum etmis ki satıs gişesinin camları kırılmıs!... (Söz arasında sunu söyliyeyim ki piyangoya bu derece rağbet, halkın çalısıp para Vazanmaktan ziyade talîhin lutfuna bel bağladığını gösterdiği cihetle pek te iyi bir alâmet değildir.) Piyango biletinde ihtikâr, ecnebi malında ihtikâr, yerli malında ihtikâr... İhtikâr adeta huy oldu. Bir huy ki can çıksa da çıkmıyor, hortluyor, uraumi harp son nefesini vereli hayli zaman oldu ama onun habU ihtikâr ruhu hâlâ yasıyor. Büyük harbin miras bıraktığı belâlann en musibetIUi,hiç süphe yok ki ticaret ile ihtikâr arasında aktettiği feshedil • mez katolik nikâhı olmustur. Şimdi, ikisini birbirinden Papa bilmem ka • çıncı ne Hz. bile ayıramaz artık... •*• ve mağazalarda mevcut mallan murakabeye yardım eder bir hale sokulacaktır. Ankara 23 (Telefonla) Heyeti VekPenin bugünkü içtima» saat ona kadar devam etmistir. Kaçakçılık lâyîhası yann «abah Meclise verflecektir. Lâ • yihadald cezalar, kaçakçılan tedhif edecek kadar ağırlaştmlmıştır. Btmdan maada kaçakçılan dafıtmak ve zararsu bir hale getirmek için bükumet aynca «alâhrvet aJroaktadır. Liyon müzelerinde Manferit hâkimlikler nerelerde olacak? Ankara 23 Kaçakçıiıkla mesgul olacak hâkimlerin merkezleri ka • rarlaştırılmaktadtr. Dahiliye Vekâletinin Adliye Vekâletine verdiği projede bunlardan brrinin Karade • niz sahilinde, ikisinin Trakya'da, üçünUn garp, raütebakuinin cenup vilâyetlerinde ihdası lüzumu isaret edilmistir. Ticaret odalartnın yeni vazifeleri Hitler Hazırlanıyor! Türkçe öğrenen guzeüer faşistleri reisi büŞ ehit Kubilây için büyük Alman bir kaza atlattı yük bir ihtifal yapıldı Inkılâp şehidinin mezarı çelenklerle süslendi, habrası taziz edildi Menemen 23 (Hu»usî) Aziz Kubilây'ın senei devriyei şehadeti münasebetile her taraftan gelen he» yetler ve kesif bir halk kütlesi huzurunda büyük merasim yapıldı. Mezar basında irticaı tel'in edenler Kubilây için göz yaşları döktüler. Bürhanettin . Menemen 23 (A.A.) Aziz Kubilây ve fedakâr arkadaşlarının hain mürteciler tarafından şehadetinîn yıldönümü olmak münasebetile C.H. Fırkasmın tzmtr Vilâyet heyeti ida resinin tesbit etttği bir progratn da • hilinde bir ihtifal alayı yapılmıştır. tzmir'den ve Manisa'dan sabah'evtn hareket ede nihtifal alaylarım hâmil bulunan trenler saat 9,30 birbirlerini müteakip Menemen istasyonuna j?elmislerdir. Gerek tzmir'den ve srerek Manisa'dan ihtifal alaylan ile bir • likte gelen mızıkalar ve sehitlerin mezarlartna konmak üzere müte • addit çelenkleri tutanlar 8nde >«• eiler ve mektepliler, muallimTer ve bilumum halk teşekküller ve mü • messnieri ve her iki Viliyeti Bele diye reisleri ve azaiart H. F. erkftnı ve civar kazalardan gelenler ile Menemen'den işthak eden halk kütlelerile vtieude gettrilen kesif ve muazzam bir aliy Kubilây*m şehit düştügü Belediye meydanına gel • mis, burada Menemen Belediye re» isl tarafından aziz Kubilây'm ve şehit arkadaslarının fedak&rlıklann • dan bahsolunarak hatıralan taziz, hain ve mürteciler tel'in edilmistir. Bundan sonra Kubilây mektebine gidilmif ve orada da nutuklar söylendikten sonra sehitlerin bulunduğu mezarhğa gidilerek çelenkler ko • nulmuş ve nutuklar irat olunarak ihtifal e nihayet verilmiştir. Saat 13,11 de gerek tzmir ve gerek Manisa'dan gelen ihtifal alâylan geldikleri gibi hususî trenlere rakiben avdet et • mislerdir. tstinaf mahkemeleri fettîşleri aza tayîn olunacaklar Ankara 23 (Telefonla) Adliye Vekâletinde, adlî ıslahatı vücude getirecek lâyihalann ıslahı etrafmda, hummalı bir faaliyet göze çarpmaktadır. Vekâletin bu hususta hazır • ladığı büyük kanun Iâyihalan ara • sında bulunan icra ve iflâs lâyihası Meclisin subat içtimaında müzakere edilecektir. Bu lâyiha ile memlekette zâfa uğramış olan kredi esasının düzeleceği anlasılıyor. Vekâlet bundan baska hukuk ve ceza usulü muhakemeleri, teskili mehakün kanunlarından da tadilât J<rasma lüzum jrormüştür. Bunlardan bukuk ve ceza usulü muhakemeleri kanununu muaddil lâyiha hazırlanmışbr. 18 istinaf mahkemesine Adlîye mü Tayyare Zabitleri Alacaklan zamîar için Haricî borçlann bir Ids mının tediyesi tehir edildi bir lâyiha yapıldı Ankara 23 (Telefonla) Mec • IUe gelen yeni bir lâyihava gore tayyareei zabitlere balon pilotu. gedikli zabit ve gedikli küçük zabitlere her altı ayda bir (kânunuevvel ve mayıs aylannda) taksiti ita edilmek ü • sere senede 360 lira uçuculuk zammı verilecektir. Nişancı, bombardımanci, balon nisancısı gedikli zabitlerle gedikli küçük zabitana gene aynl suretle senede 240 lira uçueuluk zammı verile cektir. Bu zamlar şehadetname tarihin • den baslıyacak, her iki senede bir yiizde bir nisbetinde arUcakUr. Gözümil açtıgım vakit saat dort buçuktu. Bu bir kaç dakikalık uyku bana e kadar yaramıstı kl geceki Müzeyi dordümüz beraber dolasbaJoya hazirlanırken kendiral çok mağa basladık. Bu ipek mesherinde neş'eli hissediyordum. Belediye rei. asırlarca evvel dokunmuf ipekli kuHitler*in geçirdiği kaza sinin misler şeref ine verecegî bu balo maşlardan bugünkülere kadar hepsi, beni nedense pek alâkadar ediyor. Berlin 23 (A.A.) Müfrit mülirenk renk, çesit çesit, vitrinler içinde Açık perabe bir tuvalet giydim, boyyetperverlerden Berlin meb'usu M. goze gülümsüyorlar. Bu müzeyi iki numa bb* dizi pembe inci taktım. Ge saatte dolastık. Goebbels'in izdivacı az kalsın Nazi1ee otelin büyük ve muhtesem dans ler fırkası için azim neticeler tevltt Sonra müzenin müdürüne takdim salonunda rakibelerim bana hayretle edeeekti. edildik ve onun odasında fotograflar baktılar, ve: öğle yemeğinden sonra aralartnçtkardık. Pembe bh* gül goncasma ne da Goebbels'in sahidi olan Hitler de Fevkalâde zamanlarda tatbik e • Oradan ayrılırken çarsaflı iki hakadar benziyorsun. Dediler. Bilmem nımın bize yaklastıklarını görmiye • dilecek olan Cumhuriyeti koruma ka bulunan bir çok davetliler, fırkanm sahih mi idi?I mücerrep soforleri tarafından İdare yim mi?.. Acaba rüya mi? Diye bir nunu lâyihası da hazırdtr. Bize mükellef bh* sofra bazırla • edümekte olan 3 Iimozine binmisler» an düsündüm. öyle ya, Lyon müze» Yeni teskili mehakim lâyihası ile dir. Meklembourg'ta kâin Kyritz ya mıslardı. Memleketin en tanınmıs yapılacak yeniliklerin en mühimmi muharrirleri orada tdL Ortada bele sinde çarsaflı hanımm işi ne?~ Maakınına gelîndiği zaman içinde zevç mafih hakikattL Hanımlar bana yakteskil edilecek olan istinaf mahkediye reisi oturuyordu. Onun etra • ve zevcenin akrabası bulunan ve salastılar ve Arap sivesine çalan bir meleridir. Bu mahkemeler muhtelif ftna teker teker misler ve muharriratte 40 kilometre sür'atle gitmekte türkçe ile konuşmağa basladılar. Meyerlerde 18 kadar olacaktır. Bu mah olan ikinci otomobil birdenbhre yol • ler dizilmislerdL Yerlerimize oturur ğer bu hanımlar Halep'li imisler; her kemelerin bütçeye bar olmamalan otumaz muzikle nnmaralar basladı. dan çıkarak bir ağaca çarpmış, dev« Gülerek, eğlenerek, nükte ve eğlence halde oranm asil ailelerine mensup için de çareler bulunmuştur. Adliye rilmiştir. içinde yeraeğimizi yiyorduk. Yemek oldukları belli. Benimle konusmak • müfettişlerinin kısmı azamı Utinaf Arkadan gelmekte olan ve Hitler azalıklarına tayin edilecektir. tstinaf ile rahibi ve müfrit milliyetperverler ten sonra Belediye reisi ayağa kalktı. tan memnun görünüyorlardı; ben de Bize ve halka hitaben güzel bir nutuk ayni hissi taşıyarak kendilerile konuşreislerine bulunduklan mıntakalarda den Jeneral Von Epp'i hâmil bulu • tum. Sonra vedalastık; müze müdü • irat etti. Dünyanın hemen her tarateftiş ve murakabe hakkı da verilenan üçüncü otomobil, ikinci otomo • rüne ve tahsilde bulunan Türk ar fında cumhuriyetler teessüs ettiği ceğinden müfettişler tahsisatı bu su bilin üzerine gelerek ona çarpmıştır. kadaşıma da veda ettikten sonra ohalde milletin güzellik kraliçelerini retle tasarruf edilecek, tahsisat istiMüfrit milliyetperverlerin lideri radan ayrıldık, ve otelimize avdet hahisle intihap ettiklerini ve güzellinaf mahkemelerine verilecektir. otomobilin camına siddetle çarpmıs gin saltanatına isyan etmegi hatırlaettik. .KiılfflllHIIIIIfllHl'"""" " """""""™™""™'" ve bir parmağı kırılmıştır. Rahibin rına getirmediklertni söyledL FranBir mektup burnu kırılmıs ve beyni siddetle sar* sa'nın sabık başvekillerinden olan bu Ne tuhaf! Bu Avrupa seyahatine sılmıs olan şoförün hemen hastaneye nazik ve maluraatlı adam en kuyu çıktığım gündenberi hemen hemen yatırılmasına mecburiyet hâsıl el • cnmhuriyetçi olarak ta Fransa Ue her şehirde bir iki gün içinde bir çok mustur. Türkiye'y» misal zikrettL Ve dedi ki: mektuplar aldım. tfte bu en heyecanlı cumhuriBu mektuplarm eksensi birer im • tikten sonra Hoover moratoryomunu yetçüer de kendilerine birer Güzellik zalı fotoğraf istemek için yazılmıs. 12 muhalif reye karsı 69 rey ile tasKraliçeleri intihap etmislerdir. Bir tanesi de «Müntehap Kitap Adik eylemiştir. Biraz sonra bir muharrir M. dö matörler» cemiyeti tarafından, bu ingiliz bütçesinin açtğt Waleff'in yanına giderek mîslerin mektupta bir çok tafsilâttan sonra Londra 23 (A.A.) Resmî istaradyoda birer ikiser cümle soylemePeşte 23 (A.A.) Hükumet 23 cemiyetlerine aza kaydolmamı rica tîstikler bütçe açığınm 207 milyon lerini rica etti. M. dö Walef bu ricayı ediyorlar. kânunuevvelden itibaren bir sene kabul edince salonun bir kosesine tngiliz lirası olduğunu göstermekte* müddetle Maearistan'ın harîei borçBütün bu mektuplar içinde beni en büyük bir radyo ahizesi getirdiler. dir. larından mühim bir kısmına tediya • ziyade alâkadaı eden bugün aldığım Misler birer birer oraya giderek taParis borsası tın tatiline karar vermiştir. Moratormektup oldu. Tekrar tekrar okudum. hassüslerini bb* kaç cümle içinde iParis 23 (A.A.) Dün piyasa hv yomdan bazı Utisnaiar vardır. 1924 Her kelimenin manasmı tamamile anfade etmeğe basladılar. Her mis ev< hitat halinde kalmıstır. Esasen arzCemiyeti Akvam Utikrazı bu meyan lamak için çok dikkat ettim. Bu mekvelâ Fransızca, sonra da kendi lisaların miktarı pek ehemmiyetsiz olup dadır. tup yalnız beni degil her memleket fiatın kâfi derecede mutedil görünen nile söylüyordu. Sıram gelinee ben de Güzellik Kralicesini fazlasile alâkaAmerika Ayant Hoover morator yeni bir sukutu üzerine belediiraisboyle yaptım. Yalnız iyi fransızca dar edecek bir tarzda yazılmıştı. yomunu tasdik etti tir. Fransa bankası, 215 Rio 65 frank bilmedigim için, pot kırmaktan çeDünyanın muhtelif memleketlerinkinerek kua bh* kaç cümle s&yledim: kaybetmistir. Kapanısta fiatlarda en Vaşinsrton 23 (A.A.) Ayan mec den, muhtelif sahıslarından, cemiyetasagı fiata nazaran biraz salah g3 Fransa'yı seviyorum, Liyon'u Ksi, meb'usan raeclui tarafından itlerinden aldığım mektuplarm en mürülmüştür. Fransız rantlartnda bhraz çok begendim. Burada uzun müddet tihaz edilen harp borçlannm yeni bir himmi olan bunu aynen yazıyorum. afırhk meshut olmustur. Gümüs para kalmak Uterim. tenziline ve yahut iptaline muhalif Mabadi « ı r . biraz daha zayıftır. Bundan sonra da iki üç cümle türk* bulunan karan da birlikte kabul et1 1 Berlin 23 (A.A.) Nazlsier, Brunswick'te hâkim bh vaziyette bulunmakta ve fruva Almanya hüku • meti mevcut de^iimis ve kararnameler yokmuf gibi hareket etmektedirler. Nazi fırkasi, Kremsen'de böyök bh siiâh fabrikası satm almıs ve bu fabrikayı hücum taburlan içm bh* kişla haline kovmuştur. Hitîer'cflertn bayrağı, fabrikanm bacasi üzeHnde dalgalanmaktadır. Nazis'Ierin bu fabrika ile beraber 60,000 mark kıymetinde bir silâh stoku da alraış olduklan sSylenmektedir. Bu binada 150 Nazi mütemadi sorette ikamet etmektedir. Bunlar, serbestçe dolasmakta ve alent surette husust isaretlerini taşnnakta • dırlar. 13 kânunuevvel pazar gflnü bu havalide yeni bir kısla daha açılmıs ve bir protestan papaz raerasirae riya • set etmistir. Hücum kıtaatı. azası, bh* talim devresi geçirmek üzere Almanya'ntn her tarafından Kreinsen'e gelmekte ve orada mütemadiyen sahra ekzer» sizleri ve gece manevraları yapıl * makta, hiç bir taraftan müdahale vuku bulmamaktadır. Bu haberleri bildiren Brunrwick sosyalist fırkası, başvekil ile dahiliye nazırma bir sikâyetnarae gSndermif» tir. Tatlıya bağlanm's! Muhtelit Mübadele KomUyonun» da iki aza arasında çıkan son ihti • lâf ta tatlıya bağlanmıs... Orada, öyle eski hanedan maaş • lannı gölgede bırakan muhtesem maaslar oldukça her ihtilâfın tatlıya, hatta bala bağlanmasıntfan ve U lerin de kıyamete kadar uzamasm • dan tabü bir şey olamaz. Hele, komisyonda da maaslar fıkarayı me • murintnki misillü, ele alınır alinmaz kızgın bir kaba düşmüş buz parçası gibi, eriyen fakirane bir miktarda olsun da, bakın, ihtilâflar tatlıya mı bağlanıyor, yoksa Arnavut biberi gibi acıya mı? Liyon Belediyenmn ziyafeti Ankara Sıhhiye Müdürlüğü yandı Ankara 2 3 Bu gece saat dortte Haabayram'da bulunan Ankara Sıhhat ve tçtimaî Muavenet Müdiriyeti binasmda yangın çıknuş, müdürlük binası üe ayni bina dahilinde bulunan Sıtma. mücadele dairesi müzesi yanmıştır. Yangına sebep, gece tiyatroya giden odacılann avdette sobayı yakarak yatmalan, sobadan sıçnyan bir kıvılcımın döşemeyi tutuşturmasıdır. Odaalar tev» kif edilmislerdir. Mehmet Rauf B. vefat etti Uzun müddettenberi Cerrahpasa hastanesinde tahb tedavide bulunan kıy* metli edibimiz eylul mübdii Mehmet Rauf Beyin dün vefat ettiğini teessürle haber aldık. Mehmet Rauf Beyin ce nazesi yann kaldınlacak ve Maçka'dald aüe kabristanma defnedilecektir. Ailesi efradma beyanı taziyet eder, merhuma rahmetler düeriz. ^••mınnııınnmıınııııııııııtiNnıııııtııııııııııııııiHniHnııninıiKı^ Macaristan'da Moratoryom { Ansiklopedi | Mektebi I Eve getirir 1 f j Herkes darülfünunda okuyamaz. i Zaten hayatta muvaffak olmak için | mutlaka bir darülfünundan çıkmıs ol \ mak şart ta değildir. | Edison, Fort, Rokfeüer gibi ha | yatta muvaffak olmuş bir çok adamlarf vardır ki darülfünun mezunu değil • | dir ler. Bu adamlarm darülfünunu an \ siklopedi olmustur. § Ne darülfünun ve ne de büyük bir | kütüpane bir ansiklopedinîn gördüğü i isi göremez. Çünkü ansiklopedi, eli | nizin altmda bulunan bir kütüpanedir | ve evinize kadar gelmiş bir dariil • | nundur. | tşte Hayat Ansiklopedrsi de sizin 1 evinize kadar gelen bir darülfünun I dur. Bu darülfünundan siz de istifade | edebilirsiniz. İ Hayat Ansiklopedisi Pek yakıada çıkaca ııtıtııııımııımnıııııiMitnnınıiHiuımıntınımiılı J

Bu sayıdan diğer sayfalar: