23 Ocak 1932 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3

23 Ocak 1932 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

nKânünuTanî 1932= SON TELGRAFLAR Viyana Türk Smaı sergisi [HEM Borçlar mes'eîesi Fransız meclisinde istizahlar, Heriot Almanya'ya hüsnü nîyet tavsiye ediyor Parîs 22 (A.A.) Meb'usan meclisi, bütiin gece haricî siya sete ait istizahlara devam etmiş ve bir çok hatipleri dinlemistir. Ezcümle M. Marin. Almanyanın devam eden menfi vaziyeti miivacehesinde Fransa'nın nasıl vaziyet alacağını sormustur. Sıra M. Heriot'a gelince mumaileyh; tamirat borçlarının vaziyetini tetkik eylemîs ve Young piânının tanzimindeki şartları hatırlattktan sonra Almanya'nın bugünkü vaziyetinin bir tablosunu yaparak umumî plânın mu vaffakıyet kazanabilmesi icin mutlak surette lüzumlu olan şartlan izah eylemistir. Paris 22 (A.A.) Meb'usan meclisi umumî siyaset hakkındaki müzakereye devam ederek M. Forgeot'yi dinlemistir. M. Forgeot borçlara ait tediyatın af veya talik edilmesi şartile tamirat tediyatından vaz geçil mesini, 1919 tarihli teminat misakı Amerika tarafından da imza edilmek şartile teslihatın yüzde yirmi beş nisbetinde azaltılıp in">•>»< îCamfiarîyei AVRUPA MEKTUPLARI t NALINA M1HINA Ispanya'da ihtilâl Tesebübsleri var * Cumhuriyet reiimi aleyhinde fesat çıkarmak istiyorlar Büyük merasimle açıldı Sergide 700 senelik Türk san'atını Beş hasta var! Diyeceksiniz ki, bugîJnlerde, t* « tanbul'da grip salgını olduğu için beş hasta çok bir şey değildir; meğei ki hepsi bir evde ola . Hakkınız varj fakat benim bahsetmek istediğim şej arkadaşım Etem Izzet Beyin «Beş hasta var > resimli romanıdır. Etem Izzet Bey çok vefakâr ve centlmendir. Ne zaman bir romanı intişar etse, mutlaka bana gönderir. Uzun seneler beraber çahştığımız iç!n beni unutmaz. O zamanlar, ba genç muharririn ilk romanlannı, da« ha intişar etmeden müsvedde halinde okurdum. Fakat, şimdi, güzel ve temiz basılmış olduğu halde gene o • kuyamıyorum. Evvelâ, pek vaktiro yok, sonra da cesaretim . Cesaret sizliğim bu grip salgını es nasında o hastane koğuşuna girmekten korktuğumdan de « ğildir. Cesaretimin yokluğu şun dan ileri geliyor ki levent bir deli • kanlı olan Etem Izzet Beyin romanları da kendi boyu bosile mütenasip» tir. Meselâ < Beş hasta var» tam 591 büyük sahife tutuyor Işte onun için okumağa cesaret edemiyorum. Hal buki arkadasımın her zaman bana ihda etmek nezaketini gösterdiği e • serlerinden bahsetmezsem, onun vefakârhğına mukabele etmemiş olu • rum. Düsundüm taşındım, nihayet bir çare buldum. Etem Izzet'ten rica edeceğim. Beş hastayı üçe indirirse roman da yarı yarıya kısalır, ben de o zaman okur ve fikirlerimi yazarım. * ** gösteren 300 orijinal nümune vardır Avusturya Reisicumkuru, küşat resminde hazır bulundu ve mühim bir nutuk söyîedi Viyana muhabınmızderf tir. İngiltere hükumetinin alacaklı devletler namina değil, fakat sırf kendi teşebbüsile böyle bir imada ve telkinde bulunduğu öğrenilmiştir. Madrit 22 (A.A.) M. Azana, korteslerde beyanatta bulunarak bilhassa Madezas'taki hâdiselerin münferit hâdiselerden ibaret olmadığını fakat ihtilâlcuyane mahiyeti haiz bir ayaklanma hareketi olduğunu tasrih eylemiş ve gelecek pazartesi bütiin Ispanya'yı ayaklandırmak içîn ya pılan fesat tabrikâtının bütiin saf • halarından hükumetin malumat ve haberi bulunduğunu söyliyerek sağ cenab müntehası fırkalarının kar • Londra 22 (A.A.) Reuter gaşalık taraftar ve faillerini teşvik ajansının aldığı bir habere göre eylemekle itham etmiştir. Berlin'deki İngiliz sefirinin el • M. Azana'nın beyanatından sonra yevm tatbik edilen moratoryo • M. Maura söz almış ve rejime karşı mun Avrupa hakkında henüz ma tevcih edilmiş bir tecavüz hareketi lum olmıyan bir müddet için tem karşısında bulunduğunu meb'usan didi lâzım geldiğinden Alman hü meclisinin genç cumhuriyeti tehdit eden vak'alar hakkında fikrini be • kumetine ima tarikile bahsettiği yan etmesi lâzım geleceğini söyle • Londra mehafilinde teyit olun miştir. m^ktadır. Bunu müteakıp, bütün siyasî fır • kalar grupları mecliste hazır bulu • Fakat Alman hükumeti şimdinarak hükumete 4 reye karşı 285 ki moratoryomun temdidini ka rey vererek itimat beyan eylemişlerbulden kat'î surette imtina etmişdir. dirümesini tavsiye etmiştir. M. Herriot nutkun sonunda AImanya'yı hüsnü niyet göstermeğe ve Amerika'yı Cemiyeti Akvama girmese davet etmiştir. Meclis Basvekil M. Lavali de dinledikten sonra müzakereye bu"hav*»t verecektir. ingi'tere, borçîann teciline taraftar ııııııııııiMlllllflllHHIIIIIIHI IIIIIIIIIIIIHHIIIıııııı un Tahdidi teslihat Hindistan'da Fransa'nın teklifine A 1 Gandi'nin oğlu 18 ay merika'da şaşıp kaldılar hapse mahkum oldu Kalküta 22 (A. A.) Bugün Washington 22 (A.A.) Associaöğle üzeri Houwrah mıntaka hâled Ajansının muhabiri tarafından yazılan ve Fransa'nın «tahdidi tes • kimi M. Quinton'un otomobiline lihattan evvel emnü selâmet husu bir bomba atılmıştır. M. Quinton'a sundaki ısrarına ait olan mektup A • bir şey olmamıştır. merika'nın bu bususta bir teminat Londra 22 (A.A.) Gandi'nin vermesi isitilmedikçe burada hic bir ücüncü oğlu olan ve 19 kânunu muhalefete müsadif olmamaktadır. sani tarihinde tevkif edilmiş bu Fransa'nın Cenevre konferansmda »erdetmeği düşünmekte olduğu bah lunan Bardoli Randas 18 ay harî teslihatın tenkis teklifi hayret tev pis cezasına mahkum edilmistir. lit etmiştir. Çünkü Amerika'da bu baptaki vaziyeti, kara teslihaMrun tahdidinîn daha mübrim ve asıl olduğu merkezindedir. Bombay 22 ( A.A.) Hindis Amerika'nın her hangi bir Frantan hükumeti Hint birliği kongresız Italyan bahrî itilâfına memnu sinin Bombay komitesi makasıniyetle iştirak edeceği fakat zırhlılar dına sarfedileceğine dair kuvveteb'adının 35,00C tondan aşağı olmali mülâhazalar neticesi olarak masına dair yapılacak her hangi teklife halli bankalarmdan ikisinde mevmuarız olacağı söylenmektedir. du bulunan ve 4 Hint'li iş adamıFransa sabık Nafıa Nazırı M. Forgeot'nun Amerika île Fransa a nın namma mukayyet olan 3000 rasında bir mütekabil muavenet rriİngiliz lirasını mütecaviz meba sakı akdi hususundaki teklifi gavriliğin haczedilmesini emretmiştir. kabili kabul telâkki edilmektedir. Hint komitesinin paraları haczedildi ttalya ile aramızdaki İhtilâf nedir? Ankara 22 Lozan mucibince Akdeniz'deki 12 ada ı • talyan'lara terkedilmiştir. Bu ada • lardaki Rum'ların Muğla sahille rinde mevcut emlâki için İtalya bizden beş milyon lira istemekte, hükutnetimiz îse 500,000 lira verebileceğimizi söylemektedir. italya Lâ Key divanına müracaat etmiştir. Bu Hi • vanda hükumetimizi eski Adliye Velzmir 21 Urla yolunda dört olokili Mahmut Esat Bey müdafaa e mobili soyan 3 haydut jandarmalan idecektir. Bursa 22 (Hususî Muhabirimizden) Galatasaray'm birinci ihtiyat takımile Bursa şampiyonu san'atkârlar arasındaki maç iki bir San'atkârların galebesile neticelendi. Sa • haya 2000 kadar seyirci ile Vali Fatin, Fırka Reisi Hulusi Beyler gel • misîerdi. 6a!atasaray Bursa'dr maglup oldu Fransız Başvekili I Londra'ya çağrıldı Vİyana 15, K.sani 1932 Reisicumhur Gazi Hz. ile Avusturya Reisicumhuru Miklas Cenaplarının fahrî himayeleri altında Viyana'da tesis edilen Türk ince san'atlar sergisinin bu sabah küsat resmi yapıldı. Sergi yedi asırlık Türk ince san'atının orijinal niimunelerini ve bilhassa Istanbul Topkapı sarayı, Çiniliköşk ve Evkaf müzelerinden suretî mah susada celbedilmiş tarihi eşya ile Viyana müzelerinden toplanmış tarihî Türk san'atına ait (300) den fazla nadide asardan terekküp ediyordu. Serginin tesisi fikrini ortaya atan ve bu hususta maddî ve manevî f edakârlıklardan çekinmiyen Viyana San'atkârlar Birliği «Secession» mü • essesesidir. Müessese, bu iş için bundan bir sene evvel tesebbüsata geç • miş ve iki hükumetin yardım ve müsaadesi ile yedi yiiz senelik bir Türk san'atını temsil eden nadide bir kolleksiyonu teşhire muvaffak olmuştur. Ameleyi döven kadınlardan ikîti Serginin fahri riyasetlerini Türkiöldü ye namına başta tsmet Paşa olduğu La Corogne 22 (A.A.) Bir ta halde Hariciye ve Maarif Vekilleri kım kadınlar, bir sigara fabrikasınBeylerle Viyana sefiri Hamdi Bey; ve dan çıkmakta olan ameleleri tahkir Avusturya namına da Basvekil Dr. ve darbetmişlerdir. Müdahaleye mec Bureş ile H. ve M. Nazırları, Viyana burk alan polis ateş etmiş, kadınlann şehremini ve muavini, Avusturya'nm ikisi mecruh düşmüştür. Bunlardan Türkiye sefiri A. Kral Cenaplan debirisi ölmüş ve diğeri ölmek jzeredir. ruhde etmiş bulunuyorlardı. tspanyol meclisinde tokat Sergi öğleye doğru Avusturya ReîMadrit 22 (A.A.) Meb'usan sicumhuru Wilhelm Miklas Cenaplan meclisinin bir celsesi esnasında mütarafından bir nutukla küşat edildi. nakalât nezareti müsteşan M. Ga • Sefirimiz Hamdi Bey bu küşat nutlarza, Basque eyaleti nasyonalist kuna takaddüm eden sözlerinde A meb'uslardan M. Oreja'y' cumhuriye vusturya Reisicumhuruna, Türk ince san'atlan sergisinin fahrî himayesini te karşı fesat hareketlerine iştirakle kabul ettiklerinden dolayı teşekkür itham ettiğinden mumaüeyh meb'us, etti ve ilâveten: müsteşara şiddetle mukabelede bu lunmuştur. « Türk sınaatmın, bu güzel Bu münkaşa celseden sonra meclis san'atlar Viyana'sında bediî zevki koridorlarında da devam eylediği sıdarbı mesel haline «eçen Avuaturya rada M. Galarza, meb'us M. Oreja'yi halkına teşhiri muvaffakiyetini, bü tokatlamjştır. Meb'usun arkadaşları tün cihanın takdirine mazhar olan Avusturya kültürüne, Avusturya'nm müsteşara mukabeie teşebbüsünde bediî asarı takdir eden hissine medbulunmuşlardır. yundur. Bu sergi ayni zamanda bu Umumi grev yapacaklar iki memleketi birbirine bağlıyan dostBarcelone 22 (A.A.) Barce luğun bir timsalidir ve samimî olduğu lone'da umumî grev ilân edileceğine dair ortaya çıkan şayialar hilâfına o kadar derin olan bu dostluk hislerinden doğmuştur» dedi ve serginin telarak taksi şoforleri müstesna olmak essüsüne yardım ve delâletleri dokuüzere bütüç işçiler vazifeleri başına gelmişlerdir. Hiç bir hâdise olmamış nan Avusturya hükumeti ile onun tır. Umumî mesai konfederasyonunun Türkiye sefiri August Kral Cenaplarına, ve sergi heyetine teşekkür etti. umumî grev ilân edilmemesine ka * rar verdiği hakkında bir şayia do • Reisicumhur Miklas Cenaplan laşmaktadır. Simdiye kadar 35 kişî Türk milletinin ince eserlerini teşhire tevkif edilmiş ve bunların mevkufive Türk ibdaatı hakkında Viyana ve yetleri idame olunmuştur. Manre • Avusturya halkına umumî ve canlı sa'da umumî grev devam etmekte ise bir f ikir vermeğe delâlet eden «Secesde sükun hüküm sürmektedir. Bir sion» müessesesine bu teşebbüsünden kaç kişi tevkif edilmistir. dolayı teşekkür ettikten sonra: « Yeni Türkiye'nin şayani takdir itilâsını, Merkezî Avrupa ve bil hassa Avusturya'lılar büvük bir sempati ve samimî bir alâka ile takip etti ve ediyor ve ona bu vazifesinde hararetli muvaffakiyetler temenni e diyor. Türkiye bundan tamamen e min olabilir. Esasen Türkiye ile A vusturya arasındaki münasebat fevkalâde dostanedir. Bu dostluk mü nasebatı yalnız siyasî değü, ayni zamanda kultureldir. Işte Türkiye sefiri Hamdi Beyefendinin buyurduk ları gibi şu bediî, harsî serginin vücudü bunun canlı bir şahididir. Bu itibarla şu eseri vücude getirmek hususunda filen hizmetleri sebkedcn «Secession > heyetinin bu hareket ve tesebbüsü şayani takdirdir. Bu hayırh isin husulünü temin e den Türkiye hükumeti ile bunun fahrî himayesini Avusturya Cumhur riyaseti ile beraber kabul etmek lutf unda bulunan Türkiye Reisicumhuru Hz. ne hassaten teşekkür ederim. Türkiye Reisicumhuru Hz. nin himayeleri ile hükumetlerinin muaveneti olmadan bu şekil ve mükemmeliyette bir serginin vücude gelmesi imkân haricinde îdi.» Reisicumhur son söz olarak Viyana sefiri Hamdi Beyefendiye serginin teessüsü hususundaki delâlet ve muaveneti erinden dolayı tekrar teşekkür ettikten sonra serginin küşat e dildiğini bildirdi. Sergide Topkapı sarayı müzesinden istiare edilen ikinci Sultan Bayazıt ve Kanunî Süleyman'a ait libas lardan, diğer Türk müzelerinden alınan Selçuk devrine ait en eski halı, kumaş, kitap rahlesi, altından ma mul ziynet esyası, kitabe ve resim lerden ve hususî eşhas kolleksiyo nundan toplanmış 300 ü mütecaviz halı, kumaş, avani, esliha ve saire teşhir edilmistir. Bu eşyanın bediî ve tarüu<kıymetjerine.<göre tasnifi işini, Türk sınaat tarihi hakkında sözleri ve yazılan ile müsbet ve doğru malumat vermeğe çalışan islâm tarihi sınaatı mütehassıslarından Türk muhibbi Dr. K. Biauensteiner deruhde etmiş ve eserleri çok zarif bir ahenk dahilinde tertip eylemişti. Serginin küşat resmine rüesayi devlet, ricali siyasiye, diplomasi mehafil ve Türk tebaasından maada Viyana'nın kibar, yüksek münevver tabakasına mensup yüzlerce zevat ve matbuat mümessilleri iştirak etmiş; meşherin büyük salonlan, oda ve koridorları zairlerle dolmuştu. Merkezî Avrupa'da ilk defa olarak hususî bir surette tesis edilen bu Türk bediiyat ve harsiyat sergisi zairleri üzerinde büyük bir tesir bıraktı ve Türk'ün bediî zevki, ince san'attaki kabiliyet kudreti takdir edildi. Af. AZİZ 40 çif t ipek çorap! Mademki söze romancılardan baş* ladık. Başka bir romancmın, Bürhan5 Cahit Beyin kadınlann erkeklerden mürrif oldukları hakkındaki müta • lealarından da bahsedeyim. Bürhan Cahit Bey bir hesap yap* mış. Sık bir kadın senede üstüne basına 2960 lira, şık bir erkek te 1060 lira sarfediyormuş. Bürhan Cahit Ber ye göre şık bir erkeğin senede beşer lirahk 40 çift ipekli çorabı, 12 çift eldiveni, 12 tane de ipek gömleği ol* malı imiş. Yalnız bu üç kalem eşya 440 lira tutuyor. Bir senede 12 ipek gömlek, 40 ipel§ çorap, 12 çift eldiven kullanat er • keklerin kadınlann israfındar sikjkyete hakkı olabilir mi, bilmem? Sisli'nin en müsrif haıumefendif' bile bir senede 40 çift ipek çorap*»"ia*f Bürhan Cahit Beyin ipek çorao>*rı. galiba, bir giyimlik; anlaşılan ıkınci defasmda parmakları dışarı jll'llirnllllimMlilimilllllMIIIMIIIIIIIIMIMIimillllMIIIIIMIII Hayat Ansiklopedisi l Urfa'da kar yagıyor Urfa 21 Bugün ilk defa kar yağmağa başladı. Havalar çok soğuk gidi yor. izmir'de bir kaplan tutuldu tzmir 22 Eğridere köyünde dişi bir kaplan, yakalandığı tuzağı bir saatlik mesafeye sürüklemiştir. Kaplanın boyu 14 karışhr. ŞUBAT Tarihinde çıkıyor Kanunusani 23, Ramazan 15 Cumartesi Urla haydutları Yakalandılar Maarif Vekili Ankara'ya döndü ' Ankara 22 (Telefonla) Adara fcavalismdeki mektepleri teftise gi«den Maarif Vekili Esat Bey bucün Adana trenile avdet etmiş, maarif erkânı tarafından karsılanmıstır. CUMHURtYET'İN mızın pususuna düsmüşler, haydutlar • dan Karagöz oğlu Battal silâhlı olarak yakalanmış diğerleri kaçmulardur. Kaçan iki haydut ta ertesi günii Urla'da hamamdan çıkarken yakayı ele ver mişîerdir. Haydutlarm yolculardan 3000 lira ile 9 tabanca aldıkları anlasılmıshr. Londra 22 (A.A.) Reuter a jansınm aldığı malumata göre M. Laval dün Paris'teki tngiliz sefareti vasıtasile hafta sonunda M. Mak • donald ile görüsmek üzere Londra'ya davet edilmistir. Ancak M. La • val'in parlâmentoya tevdi edilen itimat takriri hakkında meclisçe verilecek karan öğreninciye kadar Londra'ya gelip gelmiyeceğine dair bir sey söylemeğe irakân görmediği de beyan olunmaktadır. Ankara otobüslerîni Belediye işletecek Ankara 22 (Telefonla) Ankara Cemiyeti Belediyesi, Belediye Reisi Nevzat Beyle Iş Bankası arasın • da Belediyenin borçlarının taksiti hakkında aktedilen itilâfnameyi tasdik etmiş, Belediye reisinin beyanatını müttefikan tasvip eylemistir. Belediye, bu suretle evvelce aldığı o tobüs imtiyazını çok yakında mevkii file vazetmek için para ve imkân bulmuştur. cak kadar kaba ruhlu bir adamîa nasıl oldu da ben uzun uzun arkadaşlık ettim? Onunla evlenmeğe razı oldum? O zamana kadar İnci'ye karşı gayet şefkatli idi. Aramızda ço • cuğumdan ayrılmak lâkırdısı bir kere bile geçmemişti. O, beni çocuğuroia başbaşa bulmuştu, benimle evlen meği kendisi istemişti. Demek o, beni, benim saadetim îçin değil, kendi zevki için istiyordu. Beni çocuğumdan ayrılmakla ve • receği azabı düşünemiyecek kadar basit ve hodbindi. Ertesi gün ben erkenden kalktım, fnci'yi alduTL, Bursa'ya bir akrabama gittim. Beni aradı, buldu, arka arkaya mektup yazdı, rica etti, kat'î cevap verdim. Onun da Anadolu'ya dönmek zamanı gelmişti, gitti. Mektuplaruun birinde ıztırabm » dan bahsediyor ve senin bu kadar «ert, kindar bir ruha malik olduğunu bilmiyordum, diyordu. Bir irtihali müessif Mülga Harbiye Nezareti Muamelâh Zatiye müdiriyetinden mütekait Erkânı Harp ferikı Abdülhamit Pasa iki ay danberi müptelâ olduğu marazdan re • hayap olamıyarak irtihali dari beka etmiştir. Naşı mağfiret naksı yarınki pazar günü Beylerbeyi'ndeki sahilhanelerinde öğ Ie vakti kaldınlarak iskele camiinde namazı eda edildikten sonra Nakaş'taki aile kabristanma defnedilecektir. Cenabı Hak garikı rahmet eyliye. Tulu Öğle ikindi saat daklka saat dakika saat dakika 2 7 7 20 12 12 26 9 14 45 58 ezan zevalî Trapzon'da çiçek var Trabzon 21 Çiçek hastalığı devam etmektedir. Bugün halk asılanmakta • dır. Şimdiye kadar 15 hasta tesbit edilmistir. Bazı yerler karantine altındadır. Akşam Yatsı imsâk aat dakika saat dakika aat dakika 12 '3 1 18 36 48 12 5 23 36 ezan zevali Şükufe Nihal Evleneceğiz, değil mi Feriha? Bu ses Öyle sıcak ve hâkimdi ki' Evet, dedim. Herkese nişanlı olduğumuzu ilân [fettik. Yapılacak ufak tefek bazır • 'lıklarımız vardı, onları bitirdikten ı sonra evlenecek ve Anadolu'ya gidecektik. Haluk'u gittikçe daha yakın Vr Btuhabbetle sevmeğe başladım. Puhum dolmuş gibiydi, o da çok mei'utİU, iküniz de mes'uttuk. Hele, Anadolu seyahati beni sevincimden Öçuruyordu. O zamana kadar ben, fstanbul boğazından dışarı çıkmamışbm. Hele Haluk'un göğsünde İVe şakağında iki şeref nişanı bı • n k a n büyük nıüçadelenin geçtiği yerleri görmeği ne kadar istiyordum. zım gelen günlerde bir çocukla na8il meşgul oluruz? Haluk, bana yavaş yavaş büyük, Sus, dedim, baska bir tek ke derin hisler aşılamıştı. lime istemem. Şimdi buradan git. Ben artık on iki yasında kocasına Her zaman sakin gördüğü kadının süslenmeğe başlıyan bir taşbebek bu şiddeti onu biraz şaşırttı: olmaktan daha başka bir şey olabi • Çocuğunu bırakmak seni bu kaleceğimi anlıyordum. Son hazırhğımızı yaptık, bir hafta dar asabileştirecejini bilseydim, söylemezdim, Peki, beraber alırız, diye sonra nikâhımız olacaktı, yola cıkayalvarmağa başladı. caktık. Bir gece, saatlerle başbaşa geçen Yeter, dedim. Her şey bitti. mes'ut bir gece idi. Haluk bana sorŞimdi buradan gideceksiniz. du: Bütün bu yalvarışlan boşa gitti. tnci, tabiî babasında kalır, deOnunla bu mes'ele için münakaşa biğil mi? le etmedim, git, diye ısrar ettim, e Ne ölümler, ne ayrılıklar, ne zi • Iimi bile öptürmedim, çıktı gitti. yan olan gencliğim bana bu kadar Inci'nin odasma koştum, yavrum anî bir yumruk vurmamıştı. Karşımlüle lüle sarı saçlarile beyaz yata daki askerin keskin, sivri kılıcı birğında, kendi vücudünün fazla gö • denbire ka^bime saplandı. Yerimden rünmesinden habersiz, mes'ut uyu • fırladım, haykırdım: yordu. Yorganmın üstüne kapan dun, bütün hayatımda duymadığırn İnci babasında mı kalır? Sen bir acile ağladım, ağladımçıldırdm mı? Bir annenin çocuğundan ayrılr O sükunet içinde: Yollarda, başbasa kalmamız lâ sının ne deraek olduğunu duyamıj • Kadının hangi noktalarda geriye dönebileceğini, ve nerelerde inat ve kinle saplanscağmı bilemiyecek kadar basit duygulu erkeklerin çekeceği cezadan tabiî ben mes'ul deği lim. Yalnız bundan sonra, ben de bana fenahk eden insanlara fenalık et • meğe karar verdim. Kapımı, kalbimi yeniden ve kat'î surette herkese kapadım. önüme gelen erkeği çileden çıkardıktan, kendime bağladıktan sonra elimi bile tutturmadan, o kıvramrken ben kahkahalarla geri döndüm. Böylece hayattan intikam al • mağa başladım Altıncı mektuptan: Benim evlenmem, seni neye bu kadar telâşa düşürdü, Müeyyet? Evlenmek için otuz yaşma kal • mak, vakıâ bir kadın için çok geç ve gayritabiidir, lâkin, böyledir diye ben de prensiplerimi feda ederek yirmî ya'inda evlenemezdim, ya!, Kafamın içindekini anneme, ba • bama vaktile anlatabilseydim, i« • Ierimi vaktile yoluna koyar, evlen mek için hazırlanmış olurdum. ilal buki böyle olamadı.. Biliyorsun k., ailem, kızlarının ça« Iışıp para kazanmasını şereflerile mütenasip görmüyorlardı. Benim pa ra kazanmam ayıpmış ta kocamın parasile yaşamam, onun koluna a sılmam ayıp değilmiş! Nihayet, kendimi, hürriyetimi kul lanabileceğim yaşlara gelince onlar dinlemedim, hayafa atıldım. Evde mevcut kitaplarım, Babıali' nin bir köşesinde küçük bir kütü • pane açmağa kâfi geldi. Bunları ne diye yazıyorum, sanai Hepsi bildiğin şeyler... Evet, mümkünse bir yuva kurmak bir kadın için en doğru harekettir. Lâkin o yuvanın içinde ağzını açıp tı yem beklemek! İşte bunu aklım al > mıyor... MdbaâA tiür

Bu sayıdan diğer sayfalar: