3 Şubat 1932 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 4

3 Şubat 1932 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Bir Türk âlimi Sofya'da Bulgar Darülfünununun daveti üzerine Sofya'da fennî mevzular etrafında konferanslar veren Salih Murat Bey gazetemize anlatıyoı [Şimdiye kadar ilim bize garpten geliyordu. Her hangi ilmi bir mes'ele hakkında bir mütehassıstn fikrini altnak istediğimiz zaman garp âlimlerini çağırır, onlara konferans verdirirdik. Şimdi bir Türk âliminin garpte fennî mevzular üzerinde konferans vermek üzere garbe davet edildiğine şahit oluyoruz. Bu zat memle ketimizin vücudile iftihar ettiği Mühendis mektebi müderrslerinden Salih Murat Beydir. Sofya Darülfünunu kendisini fenni mes'eleler hakkında konterans vermek üzere Sofya'ya çağırmışttr. Salih Murat Bey bu konferanslarını çok alâka ile dinliyen güzide samiler h>zu • runda vermiş ve takdir olunmuştur. Aşağıdaki yazılar, bu konf eranslara aittir!] Dünkü bilmecenin halledilmiş şekli 1 MISIR, 2 . ENİN, 3 MARAZ, 4 LAPÇIN, 5 ETEK, 6 KETEN, 7 ESİR, 8 TOHUM. (MEMLEKET) Bu akşamki program . . ^ İstanbul radyosu bu akşam | saat 20 den itibaren Ayasof ya camiinde yapılacak oîan dinî merasimi nakledecektir. Mutat program istisnaen bu akşam jj Bugünkü bilmece AL, BA, BAT, ÇI, E, ĞER, GO, İŞ, KAN, KIR, LEK, Mİ, ŞİM, ŞU, TAN, TAR. Yukarıdakî hece1 leri ikişer ikişer 2 .... yanyana getirip a 3 şağıdakî tariflere 4 göre birer kelime 5 teskil ettiğiniz tak 6 dirde, baş harfleri 7 .... yukarıdan aşağı o 8 kununca: BİR SEMT İSMİ Meydana çıkacaktır. 1 Bir maden; 2 Semerin kibarı; 3 • En kısa ay; 4 Tenha değil; 5 • Bir tartı; 6 Bir dans; 7 Islanınca donan madde; 8 Bir rakıs. Yeni kitaplar: !' için lâğvedilmiştir. Sofya seyahati intibaları Geçen ayın ikinci varısmda mek teplerin söme^ter tatilinden istifade ederek Sofya'ya gittim. Bu seyahat evvelce Sofya Darülfünununda üç konferans vermek maksadile kararlaçmıştı. Cumartesi akşamı Sofya'ya var dim. Evvelden tanıdığım Bulgar profesörlerini ziyaret etmek, konfe rans hazırlıklarını tamamlamak bir iki gün sürdü. Sonra konferansın hangi lisanda verileceği mes'elesi ortaya çıktı. Bulgaristan'd* fransızca ve bulgarcadan baska lisanlarla veri lecek konferansların tercüman vasıtasile verilmesi lâzım geliyordu. Ben ecnebi bir lisana türkçevi tercih et tim. Çünkü türkçe evvplâ ana Hsa nımdı. Bu lisanda istediklerimi daha iyi anlatabilirdim: ayni zamanda tiirkçe Bulgar'lar için çok yakın ve munis bir lisan. Fakat terrî;Tian bul mak mes'elesi hayli güç oldu. Birinci konferansın ana hatlarını beraber okuduk. «Sövletne ve işitme* ismini tasıyan bu konferansın bir hulâsasını çıkardım. Bu bulâsa bulgarcaya tercüme edildi. Bu suretle hazırlıklar tamam olmuştu. Üç yüz kisi istiap eden fizik • matematik konferansı salonu bu kon feranslara tahsis edilmisti. Konfe rans günü saat 18 de salon samilerle dolmus idi. Sofya sefirimiz Tevfik Kâmil Beyefendi ile sefpret erkânı da geldiler. Saat 18,15 te Fen Fakültesi rektörü Prof..^Zlataref ve difrer profesörlerle salona girdik ve Prof. Zlataref kısa bir nutukla beni samiine takdim etti. Bu nutkunda Türkiye'de muhtelif cephelerde seri terakki eseri. I görüldüğünü, bu terakkivatın her taraftan takdirle karşilandığını sita yişkâr bir lisanla söyledikten sonra dost ve komşu iki memleket arasında fikrî mübadelenin, memleketlerin birbirlerini yakından anlıyabilmeleri itibarile, takdire sayan olduğunu ve ilk adımın tarafımdan atıldığını ve bu konferansların teakup ve temadisi lüzumunu ilâve ve hakkımda teveccühkâr cümleler sarfederek beni samiine takdim etti. Alkış tufanı arasında söz bana verilmis oluyordu. Küçük bir mukaddime yapmak lâzım geldi. Şöyle kısa bir mukaddeme yaptım: «Balkan Konferansının umdele rinden biri Balkan memleketleri a • rasında fikrî mübadele ve müdavele mes'elesidir. Geçen sene Sofya'yı ziyaretün esnasında burada gördüğüm hüsnü kabul ve misaf irperverlik borcunu ödemek üzere bu konferansları vermeği düsündüm. Dost ve komşu bir memleketin darülfünununda bana bu fırsatı bahseden Darülfünun heyetile profesörlere tesekkür ederim. Tatbikî akostik, bilhassa umumî harpten sonra, o kadar büyük sür'atle terakki etmiştir ki bu mevzua gi ren mühim noktaları tafsilen söyle mek lâzım gelse üç konferans değil üç yüz ders bile kâfi gelmez. Akostik ve savt tatbikatı arasında gramofonlar, hoparlörler, sesli f ilimler, bina akostiği, harpte kullanılan osiloğraflar, geophone, hydrophone gibi bir takım enteresan cihazlar ve mevzular görülüyor. Elektrik ve mihanik prensipleri arasındaki münasebetin son bir kaç sene zarfında iyice anlaşılabilmesi sayesinde bu cihazlarda terakki ve inkisaf görülmektedir. Bi naenaleyh umumî harpten sonraki devirde tatbikî fiziğin (akostik) bahsinin en ziyade nazari dikkati celbeden bir şube olduğunu söylersek hata etmiş olmayız. Tatbikî akostiğe in hisar eden bu üç konferanstan birincinin mevzuu (söyleme ve işit me) dir.» Diyerek mevzua girdik. Konfe ransın birinci kısmında baş seslerile, göğüs seslerin nasıl hâsıl olduğu, habli savti dediğimiz gısanın rolünü, sesli ve sessiz harflerin ne suretle hâsıl edildiği, Willis ve Helmhaltz nazariyelerini, sesin tahlili ve fonetikler, beynelmilel fonetik cemiye tinin ideal alfabesi, sözlerin elektrikle istihsali, sun'î hançereden bahsedildi. İkinci kısmında, sun'î kulak yapmak mes'elesi, kulak makaniz ması ve elektrikteki müçabihi, insan ve hayvan kulakları arasındaki farklar. Bazı hayvanların kulak ve beyinleri üzerinde yapılan tecrübelerin neticeleri, kulağın bazı armonikleri kendi kendine yapması, daraban ile tefazulî kuvvet arasındaki fark, kula • ğın atot bent usulünde bağlanmış bir radyoda rektör lâmbası gibi gayrimütenazır mahiyette olması, cihet tayini mes'elesi, kulaklarınızın bir takım hayalî sesler çıkarması, süpjektif, objektif savtlar, isitme gayeleri ve bunun haricindeki yüksek tekerrürlü savtlar, balıklar ve diğer deniz mahluklardaki işitme makanizmaları ve saire, saire. Bu konferanslarda projeksiyondan iyi istifade ettik. Konferans dikkatle takip ediliyor ve alâkadarlar not tutuyorlardı. Türkçeyi iyi anlayıp ko» nuşamıyan ve teknik bilgisi iyi olan samiler tercümana yardım ediyor ve hatalar tashih ediliyordu. Bir saat yirmi dakika süren bu konf eransa alkış tufanı arasında nihayet verdik. Diğer konferanslara ikinci ma kalede temas edeceğiz. Müderris SALİH MURAT Şımdfye kadar *• gösterilen en zengin ve en gözel filmi... Kur'an tercümesi Kastamonu meb'usa Hasan Fehmi B. in eseri Kastamonu meb'usu Hasan Fehmi B. yaptığı Kur'an tercümesinin ufak bir kısmını tabettirmiştir. Bu kısma ilâve ettiği bir başlangıcı karilerimize nakletmeği faydalı bulduk Bilmiyorsamz işte söylüyorum: Dünyayı bir güneş gibi aydınlatan, ona yeni bir düzen veren kitabımızı; şarkın, garbin bütün milletleri yülarca evvel dillerine çevirmiş, Kur'anın buynıklannı öğrenmiş bulunuyorlar. Ruhlarımıza ilâhî bir gıda veren ve vermek için indirilen Kur'an yalnız Arap lara değil, bütün insanlara gönderilmiştir. Bütün işlerin başında ve en ön safında yurüyen biz Türk'lerin Kur'an tercüme sinde ayrı ve geri kalışımıza hep birden şaşmalıyız. Kitapları bütün.dillere tercüme edilen, Müslüman, Hristiyan bütün ellerde do laşan, is.i ve gidişi ile dindarlığın örneği «Şeyh Sadi»; kalemile nur pinarları ya ratan, adını aptetsiz ağzımıza almadığımız Hint'li «Hüccetüllahülbaliğ» ve oğulları Abdürefi, Abdülâziz Kur'anı Acem ve ordu dillerine çevirmişlerdir. Dinimizin ahkâmuıı yolu ve 'düzenl İle Kur'andan çıkaran, payesini gökler kadar yuca: «İmamıâzam» (Kur'anın tercüme edilebileceglnl söylemlştir.) Dersek daha bir diyeceğlniz kalır mı? Çölün bedevisl kıl çadır altmdâ Jofciınan Kur'anı dinliyecek, varlığına göre bir şey öğrenecek te Türk, koyunun kaval dinleyişile dinliyecek!.. Türk'ün kutlu kitabını bu yolda oku ması, birbirinin dilinden anlamıyan iki sevdalınm görüşmelerlne ve sevişmelerine benzemez mi?.. * ** SEMAVÎ KİTAPLARIN TERCÜMESİ HRISTIYANLIK DÜNYASINDA FIRTI NALAR YARATTI AMA!.. 1517 de «Luter> ileri atıldı, İncili Al manca'ya tercüme ettL Işık düsmanları, karanlık bekçileri: «Hristiyanlığın dire ğini yıktm> diye zavallı Luter'in başında kıyameti kopardılar; yüzüne küfürler, tükürükler yağdırdılar. İngiliz Wiklef'te tercüme ettiği kitabfle ateşe atıldı. Jan Hus'un başına ne felâketler yağdığını öğrenmek isterseniz tarih Ktaplarını karıştırınız. Bütün bu tercümeler hristi yanlığı görleştirecek yerde körükledi... Yanlış anlaşılmasın!.. Şu yukandan aşağıya kadar kâğıda geçen sözlerimle Kur'anı türkçe'ye çevir menin kolay bir iş olduğunu söylemiyo rum. Suresi değil, tek bir âyeti üzerine ciltlerle yazı yazılan bir kitabm tercüme sinin ne kadar çetin bir iş olduğunu söy lemek zaittir. Dinime, dindaşlarıma ve vatardaşlarıma benim de ufak bir emegim geçmiş olmak için on beş sene evvel Kur'anı Kerîmin tercümesine ba§ladım; ne kadar güclük ler karşısında kaldığımı beş parmağım da dillense, anlatamazlar. Yazdığım bir sa tır yazıyı elli kere bozduğumu söylersem bilmem siz ne dersiniz? Bugün, bir başından öbur başına kadar tasarlamış ve karalamış bulunuyorum; elifi elifine, kelimesi kelimesnp uygun o larak tercüme ettiğimi, Kur'anın bütün inceliklerini, büyüklüklerini türkçe'ye çevirdigimi söyliyemem. Okuyanları bir tarafa bırakıyorum; Tanrımdan korkarımt.. Benim varlığım, görüş ve anlayışım bu kadannı yapmıştır. Beğenmiyenler daha güzelini yazsmlar!.. bünde yapılacak voieybol maçları şunlardır: Süleymaniye Penerbahçe saat 17 hakem Rıdvan Bey. Galatasaray Eyüp saat 17,30 hakem Necmi Bey Beşiktaş Topkapı saat 18 hakem Münci Bey. Bu akşam GAL A olarak Bu akşam ELHAMRA sinemasında KAÇAKÇILAR 2 inci Türk filmi takdim edilecektir. Sark musikili, TÜRKÇE SÖZLÜ ve ŞARKILI film. illlu..HntUUllııı,.ı>ılluaillı£iııUllllUuiMiı>lU ^5^'lîu55SüüıIuîî!î!îuUUUİÎîîîürTTlI Rejisörü: E R T U G R U L M U H S I N Feriha Tevfik Hanım ile Darülbedayi'in en iyi artistleri tarafmdan temsil edilmiştir. BERLÎN: 1635 m. 17,35 Köniksberg'den nakil 18 35 Kı * I raat 19.40 Şarkılar 20,15 Musahabe I 20,35 Adlî musahabe 21.05 Langenberg'1 den naklen konser 23.35 Muhtelif haber, ı sonra dans musiksi. VİYANA: 517 m. 17,35 Köniksberg'den nakil 18 50 Es kimo'lann tarihi (konferans) 20.40 Kavadisler 20.50 Konser 21,50 Georg Tra* ki'nin eserleri 22,15 Konferans 23,25 Dans musikisi. BUDAPEŞTE: 550 m. 18,05 Konser: 6 mcı Rapsodi (List); Don Juan'ın serenadı (Çaykovski): La Bohem (Leonkavallo): Faost (Guno): Tanhoy zer fVagner): ve saire. 23,50 Sigan or kestrası. BÜKREŞ: 394 m. 18.05 Radyo orkestrası 19.05 Do|nı saat ve haberler 19,15 Orkestramn mabadi20.05 Konferans 20.45 Şarkı'ar 21.05 Keman solosu 21.35 HavadisW 21 50 Piyano solosu 22,20 Viyolonsel solosu 22,50 Havadisler. VARSOVA: 1411 m. 18.40 İtalyan musikisinden konser 19.55 Muhtelif 20 40 Grarr.ofon 21 20 Orkestra konseri 22.05 Edebi musahabe22.30 Salon musikisi (Şuber'in eserleri) 24,05 Dans musikisi. ROMA: 441 m. 18,35 Şarkı konseri 18 50 Or>estra konseri 21,05 Gramofon 22.05 Ooera binasmdan naklen bir opera teır.sili. BELGRAT: 431 m. 20.05 Org konseri 20.35 Bir komedi « 21.35 Rus musikisinden konser 22,55 Havadisler. * Selim Sırrı Beyin konferansı Yannki perşembe günü akşamı saat 8,30 da Selim Sırrı B. radyoda mutat konferansını verecektir. Mevzu: Dünyaca maruf olan edip (Maurice Maeterlinck) dir. Zeki Magamiz Beyin vefal: Matbuatımız müntesibin ve muharriri nincien Zeki Maaamiz B. dün Amerika hastanesinde vefat etmiştir. Cenaze merasimi cuma günü saat on buçukta. Beyoğlu'nda Sakızağacı nda Ha lep'li Melkit kilisesinde+icra olunduktan sonra, Feriköyünde Katolik kââin •kabristanmda medfeni mahsusuna defnedile cektir. Biraderi Asmaaltı tüccanndan Cemil Magamiz B. ile ailesine beyani taziyet eflerlz. Bîr Dr. hemşiresinin vef\tî Cerrahpaşa hastanesi etibbssuıdan Dr. Halil Beyin hemşiresi Zehra H. bir kaç gündenberi müptelâ bulnnduçu grip hastalığının bilâhare tevlit ettiği kasabat ve reei muzaafe ihtilâtından kurtnlatnı yarak henüz genç yaşlannda iken vcfat ehniştir. Cenazesi dün Topkapı'dakî hanelerinden kaldırılarak Topkapı mezarlı^ındaki makberi mahsusuna defne • dilmiştir. Ailei kederdidesine ve genç doktoru muza sabırlar temenni ederiz. ÜİÜmüîmll'IUıSul Bütün ailelerde yalnız filme alınan Şayanı hayret ve mükemmel operetten bahsedilmektedir. Fll MümessiUeri: İVAN PETROVITCH GRhTL THElMERERNST VEREBES :|fi olan bu sevimli operet elyevm =•! ROA w @ HÖSARII m m A R T i . S T icumartesi t e K ' akşamı göstenlmektedir. Önümüzdeki UNİTED ARTIST mamuiâü H IİJ §T| SURETÎ KAT'IYYEDE PROGRAM DEGlŞTlRlLECEfCTİR EnfTnj^^^grn nH*tııı^ntnffnr^z^nfTt tn**'^sg>ın fBw*^^gHrt flH*^ggnn rrnî^^^nB ^ ^ ^ S ^flTnjgjg'nTBtn»*gggım IJII"^"*TTB fpwgjgwiın ıtıiM^MMin firr>»^rfnn> IH^^A^= Muazzam de Charite) îilminin balosudur. Salut bir en çok Bu paraya mal olan sahnesi (Bal sahne renkli zengin iştirakile olup yüzlerce çiftler, salonlarında dans 140 ki Nev York'un şiden mürekkep City'nin en orkestranın ediyorlar. ARTiSTiK ve OPERA sinemalannda birden gösterilecektir. Yarın akşam birinci defa olarak Bu mükemmel ülim cumartesi aksamından itibaren İSTANBUL BELEDİYESİ Darülbedayi Temsillerî B U G C N AKŞAM Tstanbul Be!edi«esi YALOVA TÜRKÜSÜ İlk musikili komedi Bestekân: Hasan Ferit Halk, Talebe ve Zabitan gecesi saat 21,30 da Ş jhirTı'yatrosu UKUAT M Bir hırsız çetesi Katolik kilisesini soydu Beyoğlu'nda Ağacamii'nde Meryemana katolik kilisesi, pencereden giren meçhul bir hırsız çetesi tarafından so • yulmuştur. Hırsızlar, kiliseden gümüş şamdanlar ve kıymetli bazı esya aşır mışlardtr. Fakat bu kumpanya erradından birisi pencerede gözcülük etmekte iken muvazenesini kaybederek kilisenin îçine dütmüs ve ağır surette yaralan • mıstır. Diğer arkadasları, bunun yara • landığını göriine alabildikleri bir kaç parça esya ile kiliseden kaçmular, ya • ralı arkadaşlarını da otomobil ile hastaneye götürmüslerdir. Hırsızhk vak'ası sabahleyin anlasılmış, zabıta işe vazıyet ederek yaralanan adamm bir lokantada garson olduğunu anlamış ve yakalıyamk Adliyeye ver • mîftir. lııı Darülfünun futbol takımı Bul. Darülfünun takımile iki müsabaka yapacak Darülfünun Spor kulübü futbol takımı ekzersislerine baslamıstır. İlk müsabaka yı, en kuvvetli şekli ile bayramın üçüncü günü Taksim Stadyomunda umum mektepliler muhtelit takımı ile yapacaktır. Marbn son haftasında şehrünizde, Bulgar Darülfünun takımı ile Dariilfü nun takımı arasında müsabaka yapılacaktır. Bulgar Darülfünunu ile bu hu susta anlasılmıştır. Darülfünun Spor kulübünün teşekkürü Darülfünun Spor kulübünden: Yeni teşekkülün ieap ettirdiği bir çok işlerle meşgul olduğumuzdan kulübumüzü tebrik eden kulüplerin, zevatı muhte remenin yüzlerce mektup ve telgraflarına yegân yegân cevap verememek imkânsızlığı karşısındayız. Darülfünun kulübü (Cumhuriyet) gazetesi vasıtasüe, tebrik ve muvaffakiyet temenni eden ve kendisile alâkadar olan muhterem zevata ve kulüplere en samimî ve candan teşekkürlerini arzeder 5/2/932 cuma günü Galatasaray kulü ÇETECİ LOPEZ Fransızca sözlü olan bu muazzam film sinemanın 5 BÜYÜK SAX~ATF\ARI M A J iK sinemasında (KORSİKA ÇAKIRCALISI) Bu aksam Kadıköy Süreyya sinemasında Raşit Rıza heyeti temsiliyesi tarafından Beşte gelen Vodvil 3 perde Üsküdar Hâle sinemasında VITAL SUZY VERNON JEANNE HELBLİN6 ROLLA NORMAN ve DANİEL MENDAILLE tarafından temsil edilmektedir. Bu aşk ve sevimli maceralar kahramanı, gerek hafif meşrep ve gerek kibar kadınlara kur yapan bir PARA. H1RSIZI dir, Namı fena bellenmiş ise de ha kikatte ivi vürekli bir adamdır. Kanlı Pusu İlâveten: Genç Kahraman Raşit Rıza tiyatrosu Şehzadebaşı Bu akşam saat 21.30 da Ç O K M Ü H İ M !!! BU AKŞAM M A J İ K SİNEMASINDA sehhar ve dilber Bir nokta Cuma günü yapılacak lik maçları İstanbul Futbol heyetindenT 5/2/932 tarihinde Taksim Stadyomunda icra edilecek lik maçları. Vefa Kumkapı Beşiktaş TI saat 11 hakem Nuri Bey Beykoz İstanbulspor II saat 12,15 hakem Nuri Bey Beşiktaş Vefa Kumkapı saat 13,30 hakem Adil Giray Bey BOYALI BILLIE DOVK'un temsili muhteşemi MELEK Vodvil 3 perde Nakleden: İbnerrefik Ahmet Nuri B. Yarın akşam saat 21.3C da Demirhane müdürü Vedat emsalsiz ve parlak opereti için fiatlarda tenzüât: Hususî 55 kultuk ve birinci 40 ikinci 25 locaiar (4 kişilik) 200 kuruştur. ECONOMOU OPERET HEYETİ Nakleden: Ürfi Bey Şehzadebaşı Sazetecilik mektebi Darülfünun divanı bugün topla narak gazetecilik mektebi hakkın • daki tetkikatına devarn edecektir. Voieybol maçları Bu akşam son defa olarak KİKİKOKO Yarın akşam ilk defa olarak meşhur Pransız opereti COMTE OBLİGADO FRANSIZ TİYATROSUNDA Ferah sinemada Bu gece 9,30 da halk gecesi devam ediyor. Duhuliye 20, koltuk 40, 3 üncü kat localar 175 kıırus. Beyoğlu • Mulen Ruj salonunda 4 şubat perşembe akşamı saat ( 2 2 ) buçukta. Besetkâr Muhİis Sabahattin B. nezaretinde. (Büyük operet heyeti) Tarafından ilk temsil (AYŞE) Millî operet 3 perde Meşhur muganiye Fikriye Hanım Ayşe rolünde MiLTON Kundura boyacısı otobüs şoförü musichall'de MiLION Bözellik möessesesinde şehir âleminde rulet masasında MiLTON LUSTRACILAR ŞAHI 6 Şubat Cumartesi akşamı GLORYA

Bu sayıdan diğer sayfalar: