28 Mart 1932 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3

28 Mart 1932 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

28 Mart 1932 Cumhttriyet SON TELGRAFLAR Japonya Şanghay'dan Askerlerini çekiyor ÇinJapon konferansı, esaslı mes'elelerde büyük müşkülâta uğruyor Tardieu'nun nutku Italyan gazeteleri ne diyorlar? Roma 27 (A.A.) Gazeteler, M. Tardieu'nun Fransız âyan meclisinde tahdidi teslihat ve tamirat mes'eleleri hakkmda irat etmiş olduğu nutka dair malumat vermektedir. Bu ga • zeteler, şimdiki halde nutkun Fransız . Italyan mukarenetine müteallik Vaşington'da Japonya aleyhinde nümayiş yapıldı olan kısmmın metnini derc ile iktifa etmekte ve bu husus hakkı nd a mütamesine teessüf olunur.» Tokyo 37 (A.A.) tmparator, lea beyanından içtinap eylemektedirChanghai'daki kıtaattan ikinci müfler. Amerika'da Japonya aleyhine rezenin geri almması hususunu dün Popolo d'İtalia gazetesi diyor ki: bir nümayiş «Resmî Fransız mehafilinden alınan oğleden sonra tasvip etmiştir. Washington 27 (A.A.) Bir genç haberlere göre M. Tardieu, Paris'teki Jeneral Shirakawa'ya İmparatorun kız tarafından »evk ve idare olunaa bu kararından hemen malumat veril Japonya'nm Çin'de takip etmekte ol Italyan sefirile yapmış olduğu bir miştir. dnğu emperyalizm aleyhinde yan • mülâkat esnasmda Fransa ile IngilMüzakerat ilerlemiyor ları havi bayraklar taşıyan bîr takım tere arasmda yeniden müzakerata baslanılacağını ve mülâkatlann BerChanghai 27 (A.A.) Çin Ja nümayişçiler, Japon sefaretanesi öpon konferansı, Çin ve Japon as • nünde toplanmağa teşebbüs etmişler lin ve Roma hiikumetlerile daha vâsi mikyasta müzaherat icrasına mâni kerî murahhasları ve Fransa, Ingildir. Polis nümayişçileri »opa ile daolmak şöyle dursun, bunlara mu • tere. Amerika ve İtalya mümessilleri ğıtmıştır. Her iki taraftan bir çok yakaddeme teşkil edeceğini söylemiş nin huzurile bu sabah tekrar ınesai ralı vardır. tir.» sine başlamıstır. Müzakeratın bati bir surette te rakki etmekte olduğu söylenmekte dir. Diğer taraftan Çin'lilerle Japon'ların nesretmiş oldukları tebliğde Çin • Japon konferansının yalnız tâli noktalarda terakki etmekte, halbuki baslıca noktalarda bir takım müşkülâta tesadüf eylemekte olduğunu gizlememektedir. Looenkon, Cemiyeti Akvamın it tihaz etmiş olduğu karara tevfikan toplanmıs olan Changhai konferanıınm Japon kuvvetlerinin çekilmesini temin maksadile bir mütareke akti neticesini istihsalden başka bir vazifesi olmadığraı beyan etmiş ve de miştir ki: « Şimdiye kadar aktedilmiş olan celselerden Mançuri'deki gayrimeşru tesekküller hakkmda hiç bir netice elde edilmesine medar olmamıştır. Çin protestalarını tekrar etmistir. Bası devletler de memleketimizin si jrasî ve mülkî tamamiyetine riayet lüzumunda ısrar etmişlerdir. Cin'in Changhai'da yapmış olduğu feda kârlıklar beynelmilel misaklara olan hürmetini isbat etmiştir. Cemiyeti Akvamın Japonya'ya karşı müeyyedelerini tatbik edeme Sanayie ait kanunlar Sanayi Birliğinde dün bir içtima ya pıldı, Ankara'ya heyet gönderiliyor İlk mekteplerdeld Dayak hâdiseleri Maarif Müdürü bu mek teplerde tahkikat yaptırıyor Dünkü nü&bamızda Bakırköy'lü ve Sarıyer'li iki kariimizden aldığı • mız iki mektubu neşretmiştik. Bu mektuplarda Bakırköy'lü kariimiztn ücüncü ilk mektepteki kızı Muazzez Hanımın kulağının mektep müdürü tarafından yırtıldığı, Sarıyer'li karimizin 9 uncu ilk mektepteki oğlu Zeki'nin ağzından kan gelecek derecede, gene mektep müdürü tarafından tokat ve tekme ile dövüldüğü iddta edilmekte idi. Dün bir muharririmiz bu hususta İstanbul Maarif Müdürü Hıydar Beyle görüşmüştür. Haydar Bey mu harririmize: « Her iki hâdiseden de resmen haberdar değilim. Maamafih tahki kat yaptırmaktayım. Her iki mektebe mii*ettişler gönderdim» demiıt>. Sanayı Bırliğının dunku ıçtimama ıştirak ederüer Japonya mali müşkülât içinde Londra 27 (A.A.) Financial Times, başmakalesinde Japonya'nın iktisadî vaziyetini tetkik etmektedir. Bu gazete, mevcut müşkülâtm neden ibaret olduğunu zikrettikten sonra Japonya'nm hali hazırda karşısm< da bulunan maniaları nihayet yene ceğine kat'iyyen itimat etmek lâzım geldiçini yazmaktadır. Bu gazete diyor ki: «Japonya'nm memleketin maruz bulunduğu bir takım ahvale karşı göstermis olduğu mukavemeti, ve mali vaziyeti saJim bir şekilde muhafaza için elinden gelen her şeyi yap • masını ve her fedakârhğı ihtiyar etmesini takdir etmiyecek pek az künse vardır. Son askerî harekâtının lâzırnt gayrimüfariki olan malî müşkülât Japonya'nm vaıifeıini büsbütün müş külleştirmektedir. Fakat mazide o kadar büyük müşkülâta galebe çal mıs olan Japonya'nm istikbalde de ayni veçhile hareket edeceğini ve muvaffak olacağını tahmin etmek yanltş bir düsünce olmaz. Gerek Japon hükumeti ve gerek Japon ahalisi asrî sanayün bütün menabîini işleterek memlekete devamlı bir refah temin etmeğe azraetmiştir. Yangın kuSelerinde reklâm tesisatı Ankara 26 Galata ve Beyazıt kulelerinde dahili asansör, reklâm tesisatı yaproak için Alâettin Cemil Bey tarafından vaki müracaat Dahili. ye Vekâletince tetkik edilmektedir. Bümrük kapılan Ankara 27 Gümrükler Muha • faza Kumandanı Seyfi Pasa nisan ayı içinde cenup hudutlarında bir tetkik seyahatine çıkacaktır. Yeni gümrfik kapılan bu seyahatte tayin e • dilecektir. Mülî Sanayi Birliği ticaret ve sanayi erbabını alâkadar eden kanunlar etrafında müzakerelerde bulunmak üzere dün f evkalâde bir içtima aktetmiştir. Bu içtima neticesinde, Ankara'ya üç kişilik bir heyet izamına karar verilmiştir. Bu heyet sanayii alâkadar eden yeni kanunların ve eskilerden tadil edilenlerin mahiy«t ve sumulünü, mnetıet sanayie derecei tesirini ve erbabı sanayiin bu husustaki noktai nazarını alâkadar makamlara arzedecektir. Heyet Nazmi Nuri, Atıf ve Mahmut Beylerden mürekkeptir. Dünkü içtimada evvelce bu hu • susta Birlik tarafından hazırlanan liyihada heyeti umumiyenin tasvibine iktiran eylemiştir. Lâyiha derhal taba verilmiştir. Tabedilir edilmez heyet bunu alarak Ankara'ya gide • cektir. 3 üncü ilk mektep müdürü davağı reddediyor Bu mes'ele hakkmda Bakırköy'ündeki 3 üncü ilk mektep müdürü mu» allim Fevzi Altoğ Beyden bir mek • tup aldık. Bu mektubu da dercedi • yoruz: «27 mart 932 tarihli Cumhuriyet'te Bakırköy otobüs şoförlerinden ve Ekrembey sokağında 33 numaralı evde oturan Tevfik usta çocuğu Muaz • zez'in kulağı guya benim tarafımdan yırtıldığı ve yaranlandığı bildiril • miş olması teessüfü mucip bir harekettir. Bunda meslekî ve sahsî harsiyet ve hukukuma tecavüz ve garaz vardır. 1 • Mektebimizde bütün ar • kadaşlar vazifelerini müdriktir. Çocukları sever ve hünaye ederiz. 2 Çocuk dövmek, kulak yırtmak h&dr» sesi kat'iyyen vaki değildir. 3 . YüxIerce çocuk velisi çocukları hakkmda malumat almak, vermek suretile alâka gösterdikleri halde Tevfik usta çocuğunun aylarca devamsızlığı, sınıfta kaldığı hakkmda bir aJâka göstermediği, istenilen rapor ve malumatı vermediği, davet edildiği halde gelmediği, muaUimierle şahsan ta nışmadığı cihetle tenvir edüememiftir. 4 Çocuğun iki ay evvel yüzü ve kulağı sari ve sulu bir y&ra ile de vamı, diğer cocuklara sirayeti mahzurlu görülerek Belediye başhekim»» ne muayene ettirilmiş, tedavi için nzun zaman evinde kalmıştır. 5 Babası Tevfik ustaya yanlış haber vermek mektebe devam etmemek için mektepten şikâyet etmesi, her zaman mektepten kacmağa fırsat araması melhuz olan Muazzez'i bir veli gibi himaye ederek rapor alması ve getirmesi için doktora gönderdiğimiz halde gazetede olan neşriyatı esefle o kuduk. 6 . Tevfik usta her vatandas gibi nesriyatta ve mahkemeye mü racaatte serbesttir. 7 . Mektepierde yirmi senelik idarî hayatmda ilk defa oiarak böyle bir veli ile karsılaş tım. Yerinde olmıyan şikâyet ve neşri. yatına ve kendisine cevap vermek mecburiyetini hissettim. Mektubumun ayni sütunda nesrini rica ederim e • fendim. Muallim: Fevzi Altoğ • Buğday fiatları Kâbil EIçisi Kara sularımızda tutulan Yunan balıkçılan İzmir 26 Çeşme sabillerinde dolaşan 6 numaralı rüsumat motörü kara sularımızda balık avlıyan 11 Yunan balıkçısını yakaladı. Balıkçı lar Çeşme adliyesine verildiler. Tereffü devam ediyor, fi Başka bîr vazifeye tayini at 7 kuruş 5 para oldu rivayetleri tekrar çıkh Son günlerde yükselmeğe baslıyan buğday fiatlan tereffüde devam etmektedir. Bundan beş on gün evvel beş kuruş* kadar düşen buğday evvelki gün Zahire Borsasmda yedi kurustan muamele gormüştü. Dün beş para daha fırlamış ve yedi kuruş beş paradan satılmıştır. Evvelki gün şehrimize gelen Kâbil »efiri Hikmet Bey, bugünkü trenle Ankara'ya gidecektir. Hikmet Bey, bir muharririmize Ankara'da bir kaç gün kaldıktan sonra tekrar Kâbil'e röneceğini söylemiştir. Hikmet Beyin başka bir vazifeye tayininm mevzuu bahsolduğu hak kındaki rivayetler yeniden deveran etmeğe başlamıştır. inhisarlar vekâleti kalemi mahsus müdiri Ankara 27 (Telefonla) İnhi sarlar Vekâleti Kalemi mahsus müdürlüğüne mütekait yüzbası Hüsnü Bev tayrn edümişth*. İhtiyat zabitleri kanu nunda yapılan tadilât Zonguldak'ta Feci bir kaza Ödemiş cînayetinin Failleri bulundu Ingiliz amelesi İhtilâlden bahsediyor Londra 27 (A.A.) tngiliz Müstakil Amele Fırkasınm senelik konferansı bugün Blackpool'da açılmıştır. Reis M. Fenner Brockway, irat etmiş olduğu küsat nutkunda fırka mensuplarının ulvî mücadelenin a • çılacağı gün her şeye amade ola bilmek için ihtilâl zihniyetinden müihem olmalan lüzumundan bahseylemiştir. Mumaileyh, tavsiye etmiş olduğu hattı hareketin amele firkası üe külliyen rabıtayı katetmeği intaç ede • ceğmi, çünkü mezkur fırkanın iltizam etmekte olduğu siyasetin kapitalizme karşı mücadele hususunda kat'iyyen müessir olamıyacağmı beyan etmiştir. Maden oca^inda dinamit Tevkîf edîlen dort katil cinayeti itiarf ettiler patladı 2 kişi öldü Izmir 27 (Hu. Mu.) ödemiş'te esrarengîz bir surette öldürülen es raftan Mehmet Ağa, zevcesi Zehra ve kızı Hatice Hammların katîlieri jandarma tarafından meydana çı • karılmıştır. Mehmet Ağanın boğulduktan sonra göğsüne saplanan kanlı kama da bulundu. Bu cinayetin failleri, ödemiş'li hancı Hakkı, katilden on sene emniZührevî hastalıklarta mttcadele yeti umumiye nezareti altmda bu • lunmağa mahkum Çallı ömer, odaAnkara 26 Başvekâlet Müste • başı Akseki'li Kadir ve Tavas'lı bas»an Kemal Beyin riyasetindeki ko macı Mehmet'tîr. Katillerin heDSİ misyon zuhrevî hastalıklarla müca • tevkif edilmişlerdir. Bunlardan ö dele nizamnamesîni hanrlamaktadır. mer, cinayeti tamamen itiraf etmiş, Doktor Hulusi Behçet Bey müza bu işi paraya tamaan yaptıklarını kerata iştirak için çağırılmış. buraya söylemiştir. Mehmet Ağanın evinden alındığı tahtein edilen on bes bin ligelmîştir. ranın da meydana çıkarılmasına çaFransîz ordusu hşılıyor. Zonguldak 27 (Hosusi Muhabiri • mizdfci) Bu sabah madencı Süley Tn+" Smn Beyin madeninde levazım ambannda dinamit infıiâk etmiştir. InfHâk neticesinde iki kişi ölraüş, alb kîsi yaralannusur. Maden ocağı islemektedir. İnfi lâk bir kaza eseri olarak vuku bulmuştur. Paris 27 (A.A.) Âyan meclisi kara ordusu bütçesini kabul etmistir. MSzakerat esnasmda mazbata muharrîri, Fransız ordusu efradı miktannın 1913 senesine nazaran 65,000 kişi nok san olduğunu söylemiştir. thtiyat zabitleri ve ihtiyat askerî memurları kanununun dördüncü maddesine «sıhhiye, nalbant, raızıka, tüfekci ve emsali meeleklerin gedtkli küçük zabitleri ise 7 inci sımf askerî ihtiyat memurluğuna nasbolunur ve silâh altına alındıkları zaman kendi meslekleri dahilindeki hizmet lerde kullanılırlar» fıkrası ilâve edilmiş ve vilâyetlere tebliğ edilmistir. Mezkur kanunun yedinci maddesi ise şu sekilde tadil edilmistir: «Üçüncü maddede yazılı hizmet ler esnasmda talim ve tahsil devrelerinden her hangi birine kanunî bir mazerete müstenit olarak üçte bi rmden fazla bir müddet devam et • miyenler terhis edilerek müteakıp senede devam edemedikleri devre nin tamamına istirak ettirilir. Ancak devam edilmiyen mezkur müddet devrelerin nihayetine tesadüf eder ve fasıla olursa müteakıp sene devresinde yalnız devam edemediği müddetin ikmal ettirilmesiie iktifa olunur.» Liman Şirketi kârda len azamî dikkat ve muvaffakiyetten dolayı beyani memnuniyet etmiştir. Bu beyanata heyeti umumiye müttefikan istirak eylemiştir. Bilânço tetkik olunmuş, meclisi idare ibra edilmiş ve eski murakıplar yeniden seçilmişlerdir. Bilânçoya nazaran 1931 senesi varidatı, bir sene evveline nazaran yüzde beş noksandır. Kontenjan dolayı»ile işlerin bu seneden itibaren daha azalması ihtimali vardır. tşlerin a zalması dolayısile sîrket üç sene içinde varidatmın yüzde kırkını kaybetmistir. 1931 senesinde elde mevcut vesait miktarı 498 mavna, 36 motörden ibaretti. Ayni sene zarfmda ecnebi H manlarmdan limanımıza 299 940 ton eşya gelmiştir. Bu miktar 930 sene sine nazaran yüzde sekiz fazla ve gümrük resminin tezyidi münasebetile Avrupa'dan pek çok mal ithal edilmiş olan 929 senesme nazaran yüzde otuz altı noksandır. 931 sene sinde 384,796 ton komür tahliye ve 195,364 ton kömür tahmil olunmuştur. Bu da 930 senesme nazaran yüz de on noksandır. Gene geçen sene 234,045 ton su tevzi edilmistir. Varidat 1,444 268 lira 58 kuruş; masarifat 1,371,710 lira 13 kuruştur Bu suretle 72,558 lira 45 kurus safî temettü elde edilmistir. Varidat ge çen seneye nazaran 68,889 lira noksandır. Hissedarlara tevzi edilecek miktar yüzde altıdır. ( Birlnd sahifeden mabait ) •• ^ » ^ • . . . . Tuna Meclisi için Lon dra'da konferans Londra 27 (A.A.) Hariciye Nezaretinde beyan edildiğine göre Tuna mes'elesi hakkmda müzakeratta bu • lımmak üzere hemen Londra'ya birer mümessil gönderilmesi için Fransa, Almanya ve ttalya'ya birer nota irsal edilmistir. Istihlâk vergisinin Şekli değiştirilecek Ankara 27 Sinema, bar, tiyatro, dans salonu gibi yerlerden alınan istihlâk vergisinin tahsilinde müşkülât görüldüğü anlaşılmıştır. Malîye Ve kâleti bu vergiyi bina iratlan ver gisine muayyen bir nisbet dahilinde zam yapmak suretile almak tasavvu rundadır. Vekâlet bu hususta bir lâ yiha mazırlıyacaktır. tetkik nazan atfetmeden geçmek istememiş ve bunun üzerinedir ki, burada telâki karargir olmustu. TeyzecOı başmda bir bağ taşı maz ve saçlarını her taraftan kestirîrdi. Ziynet ve tecemmüiü vahiyattan addeder ve bunlardan dayduğu istikrahı alenen söylerdi. Böyle nezih bir ihtiyar hanımın su arzusu nasıl tatmin edilmezdi? tşte Litvinof o sükut ve emniyet içinde, orada bu sebeple bekliyordu. Hayatmı bundan sonra müşkülâtsız, mukadderatmı taayyün etmiş görüyor; bu tecelliden memnun olduğu kadar mağrur da bulunuyordu; çünkü onu kendi ellerile kendisini halk edecekti... Belçika Kralı Mısıra gidiyor Kahire 27 (A.A.) Hava yolu He Kongo'daki Belçika kongresine git • raekte olan Belçika Krak Albert, bu sabah saat 8,30 da bir tayyareye rakiben Vadii Halfa'ya hareket etmiştir. 3 askerî tayyare hükümdara refakat et mektedir. İskenderiye 27 ( A A ) Belçika Krah, tayyare üe saat 13,30 da Atina'dan buraya gelnüstir. Takas lâyihası Ankara 27 (Telefonla) îkrisat Encümeni takas muamelâtına daîr olan kanun lâyihasmı müzakere ve ikmal etmiştir. Paris'te münakalât kazaları Paris 27 (A.A.) Matin gazetesi dün münakalât yüzünden 9 kişinm 31müş ve 30 kisinin yaralanmis olduğonu yazmaktadır. CUMHURtYET'in tehihan: •< na gidiyordu. İhtiyar düsmüş olan babası köylü esaretinin ilgası ve buna müteferri diğer kanunların nesri üzerine artık pusulayı tamamen saşırmıştı. Bu ahval ve şerah karşısmda hâlâ bugün Baden'de ne diye kaMuhamrı Mutercımı lıyordu? 7. Turçeniyef Haydar Rifat Baden'de teyze zadesi ve nişan • tyi işletmek şartile annesinden ka lısı Tatyana'yı bekliyordu. Çocukln • lan araziden babasının çıkardığı ğundan beri tanıçırlar, geçen yazı menfaatin en aşağı on katı alına • da Drest'te beraber geçirmişlerdi. bîleceğini anlamışb. Kız teyzesi ile Drest'te yerleşmiş • O zaman vukuf suzluğunu, tecrübe lerdi. Litvinof kızı cok takdir ediyor sizliğini göz önüne getirmiş ve en ye ve içinden seviyor. Çetin hazırlık meni, en amelî usulleri ciddî surette yasaisini bitirdiği bir hayata gireceği kından oğrenmek için seyahate çıksırada ondan hayatmı kendi hayatma mıstı. teşrik etmesini istedi. Kızı razı ettiMeklemburg'da. Silezi'de. Karlsğinden kitaplarını ve sairesîni almak ruhe'de dört sene tatbikat gör • üzere Karlsruhe'ya koştu. dü. Belçika ve tngiltere'yi dolaştı Tatyana'mn teyzesi ki, elli bes yaşdikkatle çalışti. Pek çok malumat larında bir kizdı; garip, adeta gü edindi. !ünç huyları vardı. İyi ve iyiliği fedailik deercesinde idi; kuvvetli bir Bunlar kendisi için kolay olmadı, fakat o sonana kadar dayandı; şimdi müfekkire sahibt olup yegeninden gizlice Straus'u terennüm ederdi. kendinden ve istikbalinden, ve kim bflir, belki de vatandaşlanna.. Bütün Aristokratlığın canma düşman de • recede demokrat ve cemiyet haya • Rusya'ya yapabüeceği iyüiklerden tından tamamen mütebait bulunduesnin bir halde, artık babasının nî ğu halde Baden kadar zarif, kîbar Iıayeti gelmiyen davetlerine icabet bir yerde o nefret ettiği hayata bir ; memleketine, mirasımn bafi DUMAN süt ve oerisan saçlarile, cüsseli ve dermansız vücudüe, çöitmüş bir bina manzarası arzediyordu. Daima beş parasız, daima bir heyecan pesinde, maksatsız, gayesiz; her geçtiği yerde gürültülü bir iz bırakarak her tarafı dolaşır, durur bir tipti. Şişkin gözlerini açarak, üzerinde boyalı küçük bıyıklarm diken gibi sürdüğü iri dudakları arasından: Amma ne tesadüf! Dedi: Işte Baden kaplıcalan budur, en ummadıklara vanncıya kadar her kimi ararsan, kışın kedi mangala sokulur gibi, burada toplanmıs bulursun! Ne arıyorsun? Ne va kittenberi? Bambaef herkese sen diye hitap ederdi. Dört gündür buradayım. 3 Nerelerden? Litvinof un kulağının dibinde kes Ne vazif en? kin bir ses, birden: Ne vazif em mi? Dur! Dur! Bu Vay! Vay! Vay! Buralarda ha! rada daha kimrn bulunduğundan belDerken ağır bir el de omzuna bastı. Başını kaldınnca Moskova'da şöy ki de hiç haberin yok, Gubaref, hem de ta kendisi, bizzat burada! Dün le böyle tanıdığı saf ve daha doğru Haydelberg'den geldi, elbette tanırtabirile beyinsiz Bambaef'i gördö. ıra. Adamcağız pişmi^ zannını veren yu tşitmiftim. muşak burnu ve düşük yanaklan ile, O kadar mı? Simdi seni onun yanına götüreceğim. Böyle bir adamı tanımamak... O... Vorohilof.. Sen de burada ha!. . Gel, gel, sizi birbhi nize tanıstirayım. iki âlimler yanyana yaraşır. Hele şu zümrüdü ankadır, hadi kucaklaşmız bakayım Hem bu sözleri durup dinlenme den birbiri arkasından savuruyor, hem de arkasına dönmüş, taze gül gibi simasına rağmen tavru hali çok ciddî bh genci masaya çekiyordu. Litvinof kalktı, ve zümrüdü ankayı tabiî kucaklamaktan uzak kal makla beraber yer gösterdi, delikanlı nagehanî bu takdim tarzmdan az çok hoşlanmış gibi idi... Zümrüdü anka! Dedim, tam yerinde bir taâbirdir. Petersburg kollejini bir geziniz, şeref tablosuna bakınız. İlk satırda kimin ismi geldi ğini görürsünüz; işte o budur, bu Vorohilof'tur. Fakat Gubaref! Gubaref. Kardeşler hemen onun yanına can at malıyız. Onu metheden sade ben miyim? Bu mazhariyet için herkes müsabakadadır. Simdi bir eser ya zıyor, ki.. . Litvinof sordu: Neye datr? Her şeye, aziz, her şeye dair! Pek yaman bir eser; emsalsiz dere • cede derin, biaman! İçinde halle dilmiyen, bedahet derecesine götü rülmiyen bir mes'ele yoktur. Demek okudun? Hayır okumadım. Hatta bu e serin yazılması henüz bir sır halin dedir ve yaymağa, duyurmağa da gelmez. Fakat Gubaref ten her sey beklenir, her şey! • Burada Bambaef içini çekti, ve kollarını çaprastladı. Ve devam ederek: Koca Rusya'da öyle iki, nihayet üç kafa daha olsaydı, neler olmazdı, yarabbi! Bak Litvinof, son zaman • larda mesguliyetlerin ne olursa ol • sun, zaten umumî olarak ne üe mesgulüsün, bilmem, kanaatlerin n« olursa olsun, • ki onlara dair de zerre kadar bir malumatım yok Gu • barefden namütenahi Utifadelerîn olacağma, ondan daha pek çok şeyler öğreneceğine şüphe yoktur. Teessüf olunur ki burada çok kalmıyacak. Kalkın gidelim, kalkın! Arş, ars ileri!.. Hadi... Mabadl »ar

Bu sayıdan diğer sayfalar: