23 Nisan 1932 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3

23 Nisan 1932 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

S B 23 Nisan 1932 S ON TELGRAFLAQ Ef ganistan da tLMt MUSAHABEt Maliye Nazırı, M. Venizelos'la cıkan bir ihtîlâf üzerine istifa etti fası başvekil tarafından kabul eAtina 22 (Hususî) Dün M. dilmiştir. M. Venizelos Maliye Venizelos'un riyaseti altında a nezaretini Hariciye Nazırı M. lâkadar nazırlardan, bellibaşlı (Mihalakopulos) a ilâveten tekbanka direktorlarmdan ve Yu lif eylemiş ise de mumaileyh kennan iktisadiyatile «lâkadar teşekdî nezaretine ait islerin çokluğunu küllerin başlıca erkâmndan mürekkep bir içtima yapılarak mem ileri sürerek kabul etmemiştir. Maliye Nezaretine kimin geîeceği leketin vaziyeti maliye ve ikti heniiz malum omamakla bera sadiyesi müzakere ve tetkik edilber her halde mezkur nezarete mistir. Bu müzakereler netice pazartesi gününden evvel biri sinde drahminin altın esasından tinin getirtileceği muhakkaktır. ayrılması takarrür etmiştir. M. Venizelos intihabatın tes M. Venizelos pazartesi günü mecliste vaziyeti maliye hakkında riine diğer fırkaların da taraftar olup olmadığını fırka reislerinden •« bu vaziyetin lüzum gösterdiği istimzaç etmege meb'usan reisi tedabire dair uzun beyanatta buM. Sofulis'i memur eylemistir. lunacaktır. Maarif Nazırı M. Papadreu da Atina 22 (Hususî) Dünkü istifa eden Maliye Nazırının fikrinazırlar heyeti içtimaında Maline istirak eylediğinden mumaileyye Nazırı M. Maris'in, intihabatın hin de istifası ihtimali mevzuu bahtesrii hakkında mükerreren be sedilmektedir. yanatta bulunması üzerine M. Maliye Nazırı kim oldu? Venizelos hiddetlenmiş ve mü Atina 22 (A.A.) Yunan Banzakere »alonunu terkeylemiştir. kası Hukuk müfaviri M. Varrearies»os Maliye Nezaretine tayin edil Bunu müteakıp Maliye Nazırı miştir. nezaretten istifa eylemiş ve isti ..mmnıuıııımillılülllllllllllllllİMinHIIIIIIIIHIIHii) ' " Yunan kabinesinde ^ Büyük Meclis 13 sene ev« «Taymis» gazetesinde vel bugün kurulmuştu cıkan bir başmakale İnsaniyetin, içtimaî teşekküllerin hakikî menşesi IBirinci sahifeden mabait) «Taymis» gazetesi Efganistan'da Asya kıt'ası olduğuna artık şüphe kalmadı rasında, bugünü tes'it etmenin müs . Nadir Şahın vaziyete hâkim olduğu tarihtenberi görülen terakkiler hakkında bir başmakale neşretmiştir. Bu başmakalenin sayani dikkat kısımlarını berveçhiati naklediyoruz: Nadir Şah hükumeti gasbeden Bece Saki'ye karşı muzaffer oldu ğundanberi bu memleketin vahdet ve saadetini iade için sebat ve suurla caIısmaktadır. Muhabirimizin makale • sinden de anlaşılacağı veçhile Nadir Sah selefi Amanullah Hanın kendüi ve halk için felâketengiz olan ha talarına düsmemeğe azmetmiftir. £(ganistan'ın yeni kanunu esa«isi dahi bunu isbat ediyor. Yeni kanunu e»asi an'ane ve dine müs^enit oJmakla beraber bunda Abdülhamid'in müstebit >polis hükumeti sistemi taklit edilmemistir. Tebaanın hürriyeti teminat altma alınfnıstır. Esaret. mecburi hizmet ve istisnai mahkemelerin teskili menedilmiştir. Üç senede bir intihap edilen devlet şuraıı vükelâ meclisinm tevdi edeceği kanunları kabul, tadil ve reddetmek hakkmı haizdir. Nadir Sahın ihtiyath hareketleri eşraf ve dinî rüesa tarafından mem nuniyetle karsılanmıştır. Gilzai reisinin Kâbil'i ahiren ziyaret etmesi Efganistan'ın cenubu şarkisindeki en mühim bir asi unsurun da yeni rejime iltihak ettiğini gösteriyor. Bu gibi mes'elelerde hüküm ve muhakemesi sayani ihticaç bulunan Gazi Mustafa Kemal'in fikrine göre Amanullah Hanın sukutu büyük bir hatadan neş'et etmiştir. Sabık Kral iyi inzibat goren, iyi aylık alan kuvvetli bir ordunun müzaheretini te • min etmeksizin tehlikeli tecrübeiere girişmiştir.» alev fışkıracağı an'ane halinde dile Eski devirlerde kıymetini anlı düşmüş rivayetîerdendir. Şahsî te yamadığımız, asırlarca bekçiliğini ettiğimiz yerler arasında ne ilmî cev şebbüslerle istihsal edilen neft yağ larının on dokuzuncu asrın ilk za herlerin gizli durduğunu bugün öğmanlarındanberi Bağdad'a kadar reniyoruz. Fennin kudretli parmakları değer gönderildikleri muhakkaktır. (Ger gük) te neft ve petrolun mebzuliyeti, değmez binlerce senelik metruk veyukarıki garip rivayet, vaktile ateşsikalar meydana çıkmağa basladı. prestlerin mukaddes diyarı olması Yakın «amanlara kadar yalnız ikeyfiyetleri arasında çok garip ve simlerini mâbbem bir surette ögrene dikkate şayan bir münasebet hisse • bildiğimiz e«ki milletlerin ve medeniyetlerin (me»opotamie elcezi dilmektedir. re) kıt'asında metfun bulundukları Bu yerlerin (bitum zift) li ve her gün elde edilen yeni delillerle (salines tuzlu) membalarından basteeyyüt ediyor. ka dağlarında da pek çok alçı ocakBuralarm, Osmanlı İmparatorluğu ları bulunmaktadır. nun inkisamından sonra, atikiyat rneGergük bugün, (40) metre irti raklıları an oğulları gibi üfüstü, zen faında sun'î bir tepe üzerine inşa egin müzeler mühim heyetler gön dilmiş kalesi, merkezî kısmı, ve ciderdi. Etek dolusu paralar dcikül var mahallelerile ayrı ayrı uç şehir mekle meydana gelebilen hafriyat manzarası arzetmektedir. hâlâ hümmalı bir faaliyetle devam e(Gergük) te bulunan atik eserlerin diyor. tafsilâtına gazete makalesi müsait olMünevver insaniyetin, içtimaî te madığından en mühimleri hakkında şekküllerin hakikî mencei Asya kıt'a bir kaç soz yazmakla iktifa edece sı olduğuna artık hiç şüphe kalmadı. ğim. Bugün ilmin müdekkik gözü bu Son tetkikat bu şehrin milâttan îki mübarek kıt'a üzerinde (Türkistan) bin sene evvel (Cezirei Ulya) nın en ve (Elcezire) gibi iki büyük nur kayehemmiyetli bir beldesi olduğunu nağı tesbit ediyor. Bütün kadim ve meydana çıkardı. mühim medeniyetlerin bu feyyaz Amerika'hlar bu civardaki eski topraklarda intaş ve tekemmül et binalarm, sarayiarm, mabetlerin otiğini teslim ediyor. valardan biraz yüksek (terrassesset) Bugünkü yazımda (Gergük) hafler üzerinde inşa edildiklerinî anladıriyatından bahsedeceğim: lar. Bu keyfiyetin Geldani'lerd'en, *** Asuri'lerden daha çok evvel bura (Mesopotamie . Elcezire) kıt'asmda Iarda yaşamış milletlerden kalma bir devam eden hafrtyattan meydana itiyat olduğu, plânlarının tetkîkle çıkan izlerin tenevvüu, metrukâtın rinden kadim mabetlerin bir katlı güzellik ve mükemmeliyeti, bura ehramlardan mürekkep bulunduğu Iarda yekdiğerini müteakıp yasamış tahakkuk etti. milletlerin çok, büyük ve kudretli olŞimdiye kadar Geldani denilen miduklarını gösteriyor. marinin de, onlardan daha çok eski Bir asır evvel (Ninive Ninoya) ve (Sameriens) lere ait bulunduğu ve (Babyione . Babil) de ele geçirilen (Semitiques) kavhnler tarafından şeyler Elcezîre'nin atikiyat cihetinden sonradan taklit edildiği tebeyyün eykıymetini ilk defa ifşa etmisti. O za1 ledi. mandanberi bütün Elcezire'de ve | En eski Çin'liierle, Mezopotamya'bahusus (Firat) ve (Dicle) nehirleri I lıların masnuatı arasında hayrete şahavzalarında pek çok tesadüf edilen! (Tell tel) kümbetlerin hangisi ka j yan müşabehetler bulunuyor. (Gergük) san'atkâriarının ve heyrıştırıUa, Ukeletlere, »ilâhlara. nefis san^atlara ait matnuaU tesadnf edil keltraşlannın vahşi hayvanları, kemektedir. Bütün bunlar (3000) sene dileri, köpekleri, boğaları, kartalladenberi bu yerlerde yasamış kudretli rı... temsil eden (guzar) dan ve milletlerin en bariz izleridir. pişmis tuğladan masnu renkli hey Biri İbrahim (a.*.) ın vatanı olan kelleri çok nefis olduğuna, hele son (Our) civarında, diğeri (Gergük) günlerde elde edilen biri sükun hahavalisinde taharriyat ile meçgul ol linde sarı ve kırmızı, diğeri kükre mak için (Harvrard) Darülfünunu ta miş bir vaziyette (firuze) renkli iki rafından gönderilmis iki Amerika'lı arslanın emsalsiz asarı san'attan buheyet pek mühim keşiflerde bulundu., lunduğuna hiç şüphe kalmıyor. Son tetkikat, bizim valrtile ehemABDÜLFEYYAZ TEVFİK \ miyet verraediğimiz (Gergük) iîn eskiden Elcezire'nin en mühim şehir lerinden biri olduğunu meydana çıkardı. En eski milletlere ait olmak Evet ve hayır: Taştan evve] üzere elde edilen bütün vesikalarda Peyami Safa bu şehrin ismi geçmektedir. Elcezire'de bütün büyük belde Tahminler: Faal edebiyat ler hep Deltanın batakhk hava Bürhan Ümit lisinde inşa edildikleri halde yalnız bu şehir (Haute mesopotamie Ce Yaz cumalarının alacalı zireiülya) da (Dicle) nin sol kol panayiri larından birinin sahilmde, biri şi Osman Cemal male, diğeri şarka müteveceih iki yüksek dağın eteğinde vücude getiBenden size şikâyet! Va.fi Rıza rilmiştir. (Gergük) Musul petrol havzaları Küçük hikâye: Prenses badadahilinde ve madenleri mebzul dağbom! lar arasında kâin olduğundan bugün D. N. Irak hükumetmin ehemmiyetli mer kezlermden biri olmuştur. Değisen müzeler, emsalsiz bir Maden kömürü ve petrol taharrisi rezaletı Gençlik, Hanımabla, Avrupa'lıların hatırlarından bile geSpor, Radyo, Memleket çemediği en eski zamanlarda. bu hahaberleri vali tahtelârz mabutlara tapanlarla (Cult du Feu • Ateşprestlik) e salik Sinema tahifesi, Kadın arıyoolanların ve bir de Geldani'lerin (Arum, Darağacı dibinde, Yalu ve nahit) namını taşıyan alihe«ine mer • Çusiroa, Krallar avhyan Türk but olanların mukaddes diyarı addolunuyordu. tefrikaları Topraklarına kılıç saplansa derhal tesna bir hususiyeti de, 2 3 nisanın böyle bir feyiz ve iman membaı oluşudur. Bu mucizevî gün, daima yeni sabahla • rın müjdesini sırtında taşır ve on üç sene evvelki felâket yıllarında hız alan büyük hamleyi hatırlahr. 23 nisan bayramı münasebetile bu • gün bütün devair, müessesat ve ban kalar tatildir. Tarihî bir hazine! Gergük 23 nisan 23 nisanla, Türkiye'de «Çocuk Haftası» da başlıyor. Cumhuriyetin nruni min: büyükleri tam yedi gün bayram yapacaklar. Bu bayram, büyük eğlen • celerle beraber, yarınm sahiplerine, büyük vazifelerini de gösterecek şekilde hazırlanmıştır. Bugün saat on beste Cağaloğlu'nda Hs'kevinde merasimi mahsosa yapılaraktır. Bu merasime İstiklâl marşı ile başlanacak, müteakıben 23 nisan pününe ait hatıralar hakkında bir Fıafbıhal yaDilacak, Gazi'nin nutkun • dan bugüne müteallik kısımlar okuna c?k, millî mucadele günlerine dair şi irler ve hitabeler irat edilecek, mera :ime Cumhuriyet andı ile nihayet ve rilecektir. Bu merasim için hususî davetiye yok> lur. Ev salonu bütün halk için açdctır. Halkevindeki bugünkü merasim Haftamn programt Çocuk bayramı münasebetile şen likler yaoılacak ve Himayeietfal bay raklarile süslenmis 50 otomobilden mürekkep bir çocuk kafilesî şehri dolasa caktır. Muallimler, mekteplerde talebelerine çocuk mevzuu etrafında konferanslar verecek, müsamereler tertîp eyliye cektir. Bu meyanda Üsküdar 19 uncu ilk mektebinde çocuklar tarafından bîr müsamere verilecektir. Yann için de Maksim salonunda saat 14 ten 20 ye kadar bir çocuk balom tertip edilmistir. Bu baloda gürbüz çocuk müsabakası yaDilacak ve çocok lara monologlar söylettirilecektir. Ayrtca anneler birliği bu baloda çok zengin bir piyango çekecektir. 25 ve 28 nisanda da Gülbane ve Taksim bahçelerinde çocuk eğleocelerî yapılacaktır. Diğer taraftan C«Hnhurivet Halk Fırkası binasında verüecek ba< loda İstanbul'un çocuk fırkası reisi ile valisi. dcfterdar ve polis müdiirü seçilecektir. Tamirat Konferansı 16 haziranda topianma sına karar verildi Paris 22 (A.A.) Excelsior gazetesinin Cenevre'deki muhabiri mahsusu, dün M. Stimson ile M. Mak. donald, Brüning, Grandi ve M. Tardieu ara»ında vuku bulan mülâkat esnasmda tamirat me*'elesinin mevzuu bah«edilmiş olduğunu ve Lozan konferansmın önümüzdeki 16 hazıran tarihinde toplanmasına karar verilmiş buhmduğunu haber alıyor. Ayni zamanda mezkur konf eran* riyasetini deruhde etmesi için Bel • ç İ a sabık Maliye Nazırı M. Theu nis'den talepte bulunulması hususunda ımrtabakat hâ»ıl olmustur. Konferans heyeti umumiyesi bir ay için isticar edilen Onchi şato sunda toplanacaktır. Tahdidi Teslihat İngiliz teklifi ittif akla kabul olundu Ankara'da soğuklar Ankara 22 (Telefonla) Burada soğuklar devam ediyor. Bugün hararet (S ) derecededir. Fransa ve İng'diz Başvekilleri M. Stimson'a misatir oldular Cenevre 22 (A.A.) M. Tardieu yekdiğerini takiben M. Benes, Titulesko, Cheumekovitch, Brüning ve M. Makdonald ve Sir John Simon ile görüşnraştür. M. Stimson, M. Makdonald, M. Tardieu ve Sir John Simon'u akşam yemefine alıkoymuştur. Borçlar mes'elesi etrafında M. Stimton'un bir tebligi Vasinfton 22 (A.A.) Cenev re'de bulunan M. Stimson şimdiye kadar görüşınüş olduğu Avrupa ricali siyMİye»inden biç birinin borçbxr ve tamirat roeı'elesini mevıuu baiuetmemiş olduğunu bildirmiştir. Mudanya'lılann tenezzühö Gemlik 19 (Hususî) Mudan ya'nın memurlarradan, muaHimlerinden ve Gençler Birliği azasından mürekkep 400 kişilik bir kafile buraya gelmiş lardir. Bu syaretten bilUtifade Gençler Birliği futbolculan ile gençlik spor kulübö araunda bir futbol mosabakau yapihrof, 2 • 2 ye berabere kalmımstır. Müafirler aksam üzeri ayni vapurla Modanya'ya donmüslerdir. Cenevre 22 (A.A.) Tahdidi tesBursa 21 (Hususî) Ticaret Oda lihat konferansı umumî komisyo nunda cereyan eden müzakere esna mıza Mısır'dan bir müracaat vukubul muştur. Mısır'da ehemmiyetli bir müsında M. Tardieu, mesai iştirakleri bir neticeye vâsıl olmak imkânını te essese mevsiminde külliyetli miktarda min etmiş olan M. Bortcour'a, M. Ti Borsa'dan kestane almağa karar ver tulesco'ya v e Sö r Con Simon'a teşek miftir. Yalnız bu kestanelerin otuz ta nesinin bir kılo gelmesi, seçilmis bulunkür etmiştir. Bundan sonra M. Tar ması, şurubun nüfuz etmesi için kestadieu elde edilen bu neticenin silih ne mesamatmın çok olması ve suda kuvvetlerinin tenkıs ve tahdidi hu susunu gerek bazı sınıf ve nevi silâh kaynatılıp parmaklar arasında ezildi • ğinde küçöcuk parçalara aynlmayıp kuvvetlerinin kayıtsız ve şartsız orhamur şeklini iktisap etmesi lâzım geltadan kaldırılmasj ve gerek bu si lâh kuvvetlerinin beynelmilel kuvve diği biidirilmektedir. tin emir ve istifadesine tahsisi suretlerinden birile hakikat sahasına çı karmak hususunda konferansın in tihap hakkmı mahfuz tuttuğunu beyan etmiştir. Evvelce tarihî evrakı okka ile satın alarak Bulgaristan'a gönderen Avram M. Sato ile M. Nadoly, Sör Con Simon'un teklifini kabul etmişlerdir. Efendi bu defa da Posta ve Telgraf M. Nadolny Almanya'mn noktai na müdiriyetinden bir takım evrak sattn almış ve avni suretle Bulgaristan'a gönjarını izah etmiş ve Alman tezinin silâh kuvvetlerinin keyfiyet itibarile dermek istemiştir. Gümrük idaresi hâtahdidi hu»u*unun bazı harp levazı diseyi duyar duymaa keyfiyetten Müze müdiriyetini haberdar ederek bir me mının beynelmilel hale getirilmesi mur delâletile evrakın muayene olun suretile değil fakat bunların imhası masını bildirmistir. Neticede bu evrakın tarikile yapılmasını ve yeni harp le vazımı imalinin men'i esaslarmı ilti îdarenin dahilî muamele ve muhaberesine ait lüzumsuz »eyler olduğu anla zam ettiğmi söylemiştir. M. Na dolny, riyaset ettiği murahha* heye sılmutır. tin M. Tardieu'nun bahsettiği mesai iştiraki zihniyeti dairesinde yapıla cak teklifleri tetkike hazır olduğunu Kaber aldığımıza göre İstanbul'da sözlerine ilâve etmiştir. beynelmilel bir ticaret sicilli tesis olu M. Litvinoff'un kısa bir müda nacaktır. Buraya şimdiye kadar hiç ifhalesinden sonra komisyon İngiliz lâs etmercis ithalât ve ihracat tüccar teklifini ittifakla kabul etmiş. ondan larile sanayi erbabı alınacaktır. sonra bazı harp levazımının kulla Azalar sigorta ettirmek istedikleri nılmasının men'i mes'elesini müzakemaluı kıymetine göre kayıt ficreti ve • re eylemiş ve şu karar suretinî itti receklerdir. Bu hususta tesbit edilen bir fakla kabul etmiştir: tarifeye göre 200 bin frankhk sigorta Konferans silâh kuvvetlerinin ki yaptırmak istiyen tüccardan 1200 frank fayet itibarile tahdidi esnasının tatücet alınacaktır. Bu teşebbüs ticaret bikı çarelerini aramak hususunda hu âlemimizde büyük bir alâka uyandır su«î salâhiyettar komisyonları bil mıstır. hassa taarruzî mahiyeti haiz olan yahut millî müdafaaya karşı sn fazla seri halinde tetkike memur etmek müessir, yahut sivil ahali için en çok muvafık olacağı mütaleasında butehditkâr bir mahiyette bulunan si lunmaktadır. lâhları tayin etmek maksadile kaKomisyonun gelecek içtimaı 25 ra, deniz ve hava silâh kuvvetlerinin nisanda vuku bulacaktır. Mısır'dan kestane isteniyor öümrük idaresinin teyakkuzu Diyarbekir Belediyesi Divarbekir Belediye reisliğine tstanbıılumuzca dahi tanmmış simalardan ^>îan Hekimbaşızade doktor Muhittra 'îey tayin edflmiştir. Doktor Muhithn Bey zaten çahşkan bir iş adamı olduğu îcin bir ava yaklaşan reisliği zamanmda şehrin sıhhî ihtiyacatından başlıyarak çok para ile değil fakat yalnız çalış makla yaDilacak ne varsa hepsiai yap« mış ve bugün bütün Diyarbekir halla « nı memnun etmiştir. Muhittin Bey ilk halvede mevkii tatbika koyduğu şeyle* ri bir yandan tekemmül ettirmekle beraber Diyarbekir'de atiyen yapılacak islerin de bir orogramını çizmiştir. Halkın muzaheretine nail olduğu takdirde Muhittin Beyin Diyarbekir için çok krymetli bir Belediye reisi olacağına şüphe yoktur. Bugünkü Yeni Gün'de Beynelmilel ticaret sicilli izmir'de metruk emlâk Izmir Metruk Mallar Müdurluğüne mühim bir ihbar yapılmıstır. Bu ihbara nazaran Boca'da bulunan yüz binlerce liralık emlâk bir firariye ait iken bu nun 18 yasındaki kızına intikal etti rilmistir. Iddia tahkik olunmaktadır. Grip ve nezle yeniden başladı Son günlerde havalann sık sık de ği^mesi yüziınden grip ve nezle hastalıkları etkrar görülmeğe başlamıstır. Rıitubetli havalann devamı halinde hastalıkların artacağı zannedümektedir. ÇUMHURlYET'in T3UJMAN tefrikast: 25 Mubarriri Mütcrcimi /. TurgeTiiyef Haydar Rifat Şimdflik size mülâremet ediyor, noktai nazarlarınıza isttrake hazır. Fakat bu iki taraf ı keskin bir kılıca benzer. Cski usul daha iyidir, çok daha emindir. Halka muhakeme kabili yeti, imkânı yaratmamalı, aristok • ra»iye teslim olmağı temin etmelidir. Yegâne kuvvet badur... Bu yolun müraccah olduğunu temin ederim. Terakki bah«ine gelince.. • Terakkiye karşı diyeceğim bir şey yoktur. Fakat avukat papağanlığına, bahusus jüriye mahal görmem: bunların lıaricînde köprüler yapınız, rıhtımiar, hasianeler yapınız, hep ser bestsiniz. Sokaklartn tenvir edilmesini ve saireyi de hatta zarurî görürüm. Hiddetli ceneral bağırdı; Petersburg'un dört köşesini ateşe verdiler, işte onların terakki dedikleri burfur... Şişman ceneral dolaşarak cevap verdi: Görüyorum ki »en kin güdüyorsun. SenSynot'ta başmüddeiumumî olmağa lâyıksın. Benim için «Orphee aux Enfers eserile terakki, son sözünü söylemîştir. Madamlardan biri: Siz zaten münasebetli bir söz mümkün değil bulup söyliyemezsi niz! Hanımefendi, ömrümd'e hiç bir vakit münasebetsiz bir söz söy lediğim zamandan daha ciddi ola mam. Yarım sesle tren: Bu cümle M. Verdie'den aynen intihal edilmistir. Babayiğit ceneral: Yumruk ve nizam, bahuaus yumruk! Dtye bağurdı. Bunu su suretle de ifade edebiliriz, dedi: Nazlı ol, fakat icap edenin ağzını kır, dağıt! Kadın kılıklı ceneral: Ah! Seni değiştirmek kabil değildir. Hanımefendiler! Lutfen şu zata inantnayınız. O bir sinelc bile öldüremez. O yalnız gönülleri ya ralar .. Ratmirof kansile bir göz işareti teatisini müteakıp: Hayır, Boris, bunda mübalâğa var. Terakki, içtimaî hayatın bir tezahürüdür. Bunu dikkat nazarından kaçırmak ve ehemmiyetle tetkik etmek lâzımdır. lri ceneral burnunu oynatarak: Evet, senin siyaset adamı olmağı kurduğun malumdur. Hiç bir vakit. Bu fikrin siya • setle ne alâkası vardır? Boris parmaklarile favurilerini okşayıp gözlerini gene havaya dikti: İçtimaî hayat, pek berbat; çünkü mületin inklşafında, yani mukadderahnd'a, vatanın... Boris keserek: Hanımların huzurundayız. Bu bir an düsündükten sonra ısrar etPetersburg'un en yüksek. Mahfil nu senden beklemezdim. Yoksa bir medi, gelip kendisini göreceğine dair komiteye mi mensupsun? lerinin bu askerî zadegânı arasında Hiddetli ceneral: vait almakla iktifa etti. Ceneral ne münasebet olabilird'i? O, onların Ratmirof selâmmı, kendıne has müm Hamdolsun, şimdi onlar hep her nefret ettiğini sevmekte, on kapandı. diyerek: taziyetle iade etti, elini sıktı ve ta larm her sevdiğinden de nefret etDeux gendarmes, un beau di • raçanın medhaline kadar teşyi etti. mekte idi. Bunu apaşikâr görüyor, manche. Fakat Litvinof ağaçlı yolun daha Hk mevcudiyetinin bütün kuvvetile duŞarkıstna başladı. dcnüm noktasını geçmemişti ki tayuyordu. Lâtifelerini bayağı, tavır Ratmhratof yüzüne bir patiska raçadan akseden bir kahkahayı duyve edalarını tahammülsuz, evzalamendil götördü ve zarif bir eda ile rını yapma buluyordu... Tatlı sozlerin du. Bu kahkahalar hiç bir »uretle sustu. kendisine taalluk etmiyordu, bu hepde bile mütecaviz bir hakaret duyuMültefit ceneral: sinin ayrı ayrı aradığı M. Vernie'nm yordu. Bu adatnların, bu düsmanla Fena mevzu! Fena mevzu! sırtmda mavi bir blüz, başında bhr rın yanında mahcup ve vazi bir vaDedi. Boris bir hanıma dönerek Tyrol şapkasile bir merkep üze ziyette kalmak ağrına gitti. sestni kualtmağa ve yüzünün niyazrinde nagehan tuluile kopmuftu. Fakâr rfadesini tadile lüzum görmeksi Ne münasebetsiziik, diyordu, kat Litvinof bunu nereden bilecekti? zin kendisine deli gibi âşık olduğunu ben onları sıkıyorum, gülünç bir vaKan başına sıçradı, çok acı bir ilâç ve ömrü ıztırap ve işkenceler içinde ziyette bulunuyorum, burada işim yutmuş gibi d'udakları takallüs etti. geçtiğini, ne zaman bir mükâfata ne? Rezil herifler!... lâyik görüleceğini soruyordu. Dedi. İren'in mevcudiyeti de kenDedi. Halbuki yanlarında geçir • disini tutamıyordu. O da elim tesirdiği yarım saat gibi bir müddet böyle Litvinof bu mükâleme esnasında bir hükümde bulunabilmeğe hiç bir kenduini gittikçe artan bir yadırgan ler yapıyordu. Kalktı, müsaade istedi. vakit hak ve imkân veremiyeceğini lık ve rahatnzlık içinde buldu. Görİren: düşünmiyordu. dükleri, millî gururunu incitmisti. Kü Bu ne istical? diyordu. Fakat Mabaâi var çök bir memur evlâdı olan kendisile,

Bu sayıdan diğer sayfalar: