28 Eylül 1932 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

— 28 Fylül 1932 ee Kurultayın ikinci Dün 15kişilik teşkilât heyeti seçildi, üç muhtelif kuvy_etlitz dinlendi LBirinci sahifeden mabait) Kaymakam Şemsi Beyler bu encü- Mene namzet olarak teklif edildi. Fakat, Kurultayın büyük bir ek- Seriyeti tarafından toplu olarak re- Ye konulmasına karar verilen ilk İlte kabul olundu. Takrirler ve temenniler encüme- hine de Reşat Nuri, Hasan Âli, Ruşe- 'ü_v Ahmet Cevat, Ragıp Hulüsi, üknettin, İsmail Fethi, İhsan, Sad- Ti Ethem, İsmail Sıtkı, Baha, Meh- Met Vahit, Hakkı Nezihi, Ali Fevzi, smail Hikmet Beyler intihap olun- ular. Dr. Saim Ali Beyin konferansı Bundan sonra, doktor Saim Ali Bey kürsiye gelerek tezini şöylece izaha başladı: « . & — Hanımlar, beyefendiler. Türk dilinin eskiliğini ve dil hususunda d:'îhyıdı çok müessir olduğunu es- kidenberi bilirdik ve onu sevmiştik. Bu iş bazılarımız - için bir ilim işi, bazılarımız için de bir histi. Teşek- ür olunur ki bugün bu iş kemali tiddiyetle tutulmuş ve bunu siz de Ayrı aayrı hissetmişsinizdir. Bunu Gazi Hz. ne medyunuz ( Alkışlar). Dilimizin fenni kıymeti Türk dilinin fennen ehemmiyeti- di ve ilmen kıymetini anlamak için hakikt filoloji metotlarına istinat etmek lâzımdır. Bütün filoloji işle- rinde bizden evvel milletler kendi lerinde ne yapmışlarsa biz de on- l_lhn metotlarını aynen takip etme- ğe mecburuz. İlim noktai nazarın - bilinmesi icap eder ki, filoloji Yani dilin kendi anasırı olan diğer dünya dilleri arasındaki fonetik Münasebetleri doğmazdan evvel, Yani dillerin bu kadar neşvünema h“l'llndıklın zamanlarda insanlar ğgene konuşuyorlardı ve bu konuş - Maları çok basit bir takim seslerle Oluyordu. Bugün biz filoloji' yapıyor- #ak ve bu dil işlerini bir takım mü- tekâmil metotlara istinat ettiriyor - tak, bu tekâmül —etmemiş dillerin Kkonuşulduğu zamanda acaba dil Tüşeymi neşVünema noktaj nazarın- he şekilde idi? n Şunu demek isterim ki bahsinde Bulunduğumuz filoloji lenkustik ü- Zerinde, bu filolojiler - filolojisini Yani lisani irtibatları sarih ve fen- ni bir surette gösterecek metotlara bugün biz malikiz. Bugün mütekâ - mil dillerin komparatif tetkikleri için her ilimde olduğu gibi metot şarttır. Metotsuz ilim olamaz. Buna imkân yoktur. Filoloji yani diller arasındaki münasebetler insani nok- tai nazardan tetkik edildiği zaman bir takım fizik tecrübelerine, bir ta- kım biyoloji tecrübelerine ihtiyaç vardır. Bu söylediğim şeyler şimdi- Ye kadar yapılmamış ise bunu bi - Zim yapmamamız icap etmez, İ l ilk konuş Pek tabidir ki insanlar böyle Uzun ve mürekkep kelimelerle ko - huşmazdan evvel bir takım sesler çıkarırlardı. Bu nazariye iptida ta. bit bir halde kabul olunamazsa da Pek tabii idi ki eski insanlar böyle Mmürekkep kelimeler söyliyemiyor - lardı. Bir takım seslerle iştirakâtı fikriyede bulunuyorlardı. Bu ses - lerden gerek tav'i olarak me_"" n Sanın canı yandığı zaman, bir yeri acıdığı zaman bir ses çıkarır O hâ- diseyi taklit etmek ister. Sözlerin ilk kökleri Şimdi böyle nidaların söz kökle- Yini teşkil ettiklerini, bunların nida- lardan çıktığını eskiden Lânkistler bilirlerdi; fakat bu köklerin kîmıtl'l tarafından icat edildiği, hangi mil- let tarafından çıkarıldığını bilmez * lerdi. Çünkü bugünkü vesaite ma- lik değillerdi. Bugünkü akustik çok ilerlemiştir. Biz sözlerimizi radyo ile yazıyoruz. Sonra gramofon plâk- ları üzerine koyuyoruz. Oradan da bir takım işaretlerle kendi sözleri- mizi tekar harekete getiriyoruz. Halbuki Frans Bop, Mac Müller, Hatta ondan bin, iki bin sene evvel- ki Patan bugünkü — vesaite malik değildiler. Bu vesait bugün çok mü- him bir şekil almıştır. Bu nidalar ve basit sesler, hulâ - sa alfabe harflerini teşkil eder.s Profesör Tülliyo'nun mesaisi Doktor Saim Ali Bey, bu husus - ta bir çok misaller irat ettikten son- Ya bundan yirmi sene evvel İtalya- h profesör Dr. Pietro Tüllio'nun kulak üzerindeki tetkiklerini hulâ. Sa etti. Saim Ali Bey, bu esnada İtalya'lı Profesörün mesailerinin hulâsasını ihtiva eden bir mecmuayı da aza- Ya gösterdi. Bu hulâsalara nazaran: 1 — Ne kadar fonem varsa o ka- / dar alfabe harfi olabilir. ——— tomarlar teşkil 3 — Kürsif yazı Fenikeli'lerin, Mezopotamya'lıların, hulâsa insan- ların icadı değildir. 4 — Alfabe harfleri Havadaki ses akislerinin traseleridirler ve tabi - atte dil birliğini gösterirler. 5 — Yazı hakkında medeniyet tarihinin hataları 6 — Ulümu tabiiye karşısında filoloji 7 — İstil t aksesi ile y münasebetleri ve bu bapta hayvan- lar üzerinde tecrübeler ve teknik malümat. Saim Ali Beyin çok alkışlanan bu konferansından sonra celse on da- kika tatil edildi. Ahmet Gevat Beyin konferansı İkinci celsede Ahmet Cevat Bey kürsüye gelerek konferansına baş - _l:dı. « — Yüksek huzurunuzda Su - mer'lerin konuşulduğu dili bizim ko- nuştuğumuz dille karşılaştırmak is- tiyorum. İlk defa bu arzumun sebe- bini anlatayım: Bir çok âlimler dil - lerini ayrı bir dil olmadığını tama - men anlamışlardı. Sami dillerle mu- kayese-yaptılar;, Sami bir dil olma-»: dığını anladılar. Ne Ari, ne de Sami bir dil olmadığına bütün âlimlerce ittifak hasıl oldu. Bu arada bir kı - sım âlimler dilin Turani olduğu hakkında fikirler ileri sürdüler. Meselâ benim rusça makalelerini okuduğum doktor Herman da 40 sene evvel bu fikri ileri sürenler - dendi. Ama, öbür âlimler buna inan- madılar. Fikrini kabul etmediler ve dediler ki senin ileri sürdüğün esas- lar bu dilin Turani olduğunu isbata kâfi bir dil değildir. Herman, baş ka benziyen kelimeler de buldu; fa- kat bunu da kâfi görmediler. Bu arada iki türlü faaliyet gösteren âlimler de zuhur etti. Meselâ Fran- sız âlimi Otran ehemmiyetli bir etüt yaptı. Sumer'lerin mitolojisini, esa- tirini tetkik etti. Diğer milletlerin Endo-Eropen esatirile karşılaştırdı ve Sumer'lerin lisanının Ariyen li- babası olduğ iddia etti ve bugünkü Avrupa'nın mensup ol- duğu aileye medeniyet verdiğini is- bat etti.» Homer edebiyatından daha eski bir edebiyat Ahmet Cevat Bey, bu kıymetli konferansında, mevzuu etrafındaki tetkikatın güçlüğünü de izah etti: Çünkü en eski Sumer yazıları kilden :'ıpılnı; tabletler üzerine yazılmış- ır. Bu tabletler onların kâğıdı ve ki- tabı idi. Yaşken yazarlar ve kuru - turlardı. Bu suretle yazı tesbit edil- miş. olurdu. Bu talbetlerin en eski - leri Milâttan 4000 sene evvel ya - zılmıştır. Bu edebiyat, Helen ede- biyatının en eskisi olan Homer ede- biyatından üç bin sene daha eski - a. Orhon abideleri yapeldığı zaman bu Sumer edebiyatı yazılalı 3000 sene geçmişti. Profesör Meillet?'nin konferansı bahsi Cevat Bey, bundan sonra profe - isalin! mevzuu bahsetti: m':’__ Maatteessüf, dedi, bazı genç- lerimiz kapıldılar. Profesör Meillet" ye: Bunun nasıl keşfettiniz diye sor- rimizin şüphesiz ki bu nevi ıü.y.di. si 'ıyıl:ı teessürdür. Pır İıoyou.n, bir adamın çalışarak v'udlde getir- diği bir eseri hiçe indirmek dog.ru değildir. Şimdi fransızcada Kamine kelimesi Şömer olmuçtur._ l_(ıvıln: Şöval olmuştur. Sonra bizim eski Türkçemizde sağır kef sesi M ol- ü & _1 , domuz g:ibi. us sesler sör Meillet'nin Darülfünun'daki kon- feransını ve gösterdiği gül ve (roze) salardı, elbette anlatacakt&e. Gençle- günü ediyordu kelimesi kaynaşarak Bıldır olmuş, ki-en-gir de Kingir.» Sesler iehçelerde nasıl değişir? Ahmet Cevat Bey, seslerin lehçe- lerde nasıl değiştiklerini misallerle izah ettikten sonra yaptığı mukaye- seye geçti. Bu mukayeseyi kısımla- ra ayırdı ve ayrı bir celsede diğer mukayeselerine devam etmek üze- re konferansına nihayet verdi ve alkışlandı. Saat 17 ye on kala Kurultaydan ayrılarak misafirimiz, Amerika bir- leşik hükümetleri Erkânı Harbiyei Umumiye Reisi Ceneral Mac Arthu- r'u kabul buyurmuş olan Reisicum- hur Hz., bu sırada salona avdet bu- yur dır. Refakatlerinde Ame- rika'lı misafirimiz de bulunuyordu. Ceneral Mac Arthur salonda Gazi Hz. nin yanında oturarak tezlerin müdafaasında bulundu ve büyük Dil Kurultayının dünkü mesaisini, sonuna kadar takip etti. Profesör Agop Mariyan Ef. nin »- konferansı “““Ahmet Cevat Beyden sonra Agop Mar'avan Efendi (Türk, Sümmer ve Hirt-Avrupa dilleri arasındaki ferans vermiş ve hulâsaten demiştir ki: daki —er-sle rabitaların tetkiki ( Linguistigue Histarigue ) metodu ile yapıldığı için beklenen bü - yük hneticeleri vermemiştir. —Ara- nlan rabtalar kaHlettarihi ma - ishalar, Bülmdüğndan. Diagup istgue Ontologigue) yahut (Palâo- ntologigue) i tatbik etmek lâzımdır. Fonetik, morfoloji, gramer ve sentaks sahal, daki | iyetle - rini nazarı itibara alarak Türk dili- F hiy eder. Esasen Alp ve Türk kelimele- ri de müteradif (sinontm) dirler ve kahraman, kuvvet manasını ifade 'etmektedirler. Bu tarihten sonra Alp lisanı Hint - Avrupa ve komşu dillerine anadil olarak kabul edebi- Hiriz. Esasen Kelt ve Yunan dillerin- de Alp kelimesi haiz olduğu mana itibarile bu rabıtayı ispat etmekte- dir. Bilhassa Sümmer İisanı türk - çenin bütün hususiyetlerini muha - faza etmektedir. Meselâ, sümerce (uku) nun mukabili türkçede (uy- ku), sümerce (Giş) in mukabili de (kişi) dir. Kelimelerden —maada telâffuz ahengi (agglutination) — hususiyeti (pospozisiyon) lar, sentaksta ikinci derecedeki anasırın birinci derece- deki anasırdan evvel vazolunması da bu esaslı rabıtayı isbat etmek - tedirler. Hindistan'a akın etmiş olan Su- mer'lerin lisanile Hint - Avrupa dil- leri arasında da bağlar mevcuttur. Misal olarak Sanskrit dilinde Akşi şeklini alan Sumer lisanındaki İgi kelimesini alabiliriz. Ayni kelime «Kot» lisanında da E A G E şeklini almıştır. Hint - Avrupa ve Alp ırklarının iyetleri malik b ve orta Asya'dan atı Anadolu'ya geti- D -| sup bulunuyorlardı. Kosa'lıların -| Hâhı Turgu tesmiye edilmekte olup esası Türk kelimesidir ki, bilâhare Eti lisanında «Kuvvet»> manasını ifade eden Tarğu şeklini almıştır. Eti'lere gelince, gerek yerli ge - lerin hususiyetleri mevcuttur. Bu tahattib ve Belayi dillerinde göze Amerika'lı misafirler kurultayda rabıtalar) mevzuu üzerinde bir kon- «—Türk dili ile diğer diller arasın- ni Alp dilleri ailesine bağlamak icap ren Kosa'lılar dahi Türk ırkına men- rekse sonradan gelen Eti'lerde Türk- hususiyetler başlıca Eti'lerin Pro - ÇT çerm TTURST 7 Cumhuriyet —— —— — Yeni kontenjan İisteleri Resmi gazetede intişar eden İistelerin metnint aynen neşrediyoruz Yeni kontenjan ve mali kararna. Tarife Cinsi çarpmaktadır. Meselâ Eti li - melerin Resmi Gazete de intişar etti- | 307 <. Sanayi fırça ve süpüryreleri .Tarıfe Te ğini dün yazmış ve metinlerini de (315 a. c. Şapka imaline mahsus. saz eli ae z . .i - şeritleri 569 h. ynen neşretmiştik. Bugün konten. ” jan istelerini dercediyoruz: 3238 b. Bellüloz yi AD 332 Camlı, zımparalı kumlu kâ- Tarife No. Cinsi ğit ve mukavyalar 8 c Şekersiz toz süt (yalrız bu | 334 Parafinli kâğıt ve sair mat- klrli dahildir) bu olanlar da dahildir. 574 bıdih. 25 Peynir ve yoğurt mayası 341 c Cilâsız ve adi mükavvalar b _Istearin (yalnız bu dahildir) İ342 a. b. Cilâlı mukavvalar y s1 Hayvani yağlar (ekle gayri İs4g ç. Yalnız masuralar dahildir 55;07 ç z ;îlişe;eîâîîıîî;:ğrmeı’ |366 a.b.c. Kasarsız yalin kat iplikler | .a; AbAR, (367 a.b.c. Çift ve fazla katlı pamuk |. 44 Domuz kılı iplikleri 58s p. 45 Sair hayvanat Kılları 868 Aşbı'd. Kasarlı tek-ve.daha ziyade 584 alb. 47 b. Levha yaprak halinde veya | katlı iplikler el ŞİÇi sair şekilde kesilmiş kemik |379 p, c. Merserize iplikler 586 a.b.c. ve tırnak (ya'nız bu dahildir) | yg7 Yazı makineleri şeridi ima- ettt a 48. b. Levha yaprak halind2 veya line mahsus b.vıt,haunde şe- ireklari ç sair şekilde kesilmiş boynuz rit (yalnız bu dahildir) vü (yalnız bu dahildir) 388 Bant halinde tasir 'U[lzipn St a Yalnız işlenmemiş fi: dişi ' torbaları, kartlar (y.ı)nız' ze dahildir. bunlar dahildir;. Ve 54 a l Inci sedefi(yalnız bu dahildir | 392 Perdah için zunparalı ve | 65 h. Yalnız kundura .cilâ ınumu saire pamuk bezler 1700 b. dahildir 412 a. h. İplik !'ıuz /66 Aa.bdh. Gayri mamu! tutkallar 440 Ham kauçuk | 66 c. | gişeler üzerine konan jelâtin | 441 Eritilmiş kauçuk 7103 a. | kapsüller ve jelâtinden ma- |442 Kauçuk tel l mul tutkal (yalnız bunlar |444 Levha çubuk ve saire Üto4 a. 3 | dahil) * 446 (. Yalnız sanayide müstamel â'; ğ:hn;?hîîî;:şı İ l;ezler boru halinde ü 706 a.bicd. AY alnız konserve kutuları için | 707 69 Sepya (yalnız bu dahildir) contalık halka 709 72 cl.02 Deriler 1456 Dökümcü kumu (yalnız bu 73 c 02 » | dahildir). 7T10 a. be. 89 Makine kayışı ve sair mal- | 459 Hazırlanmış sun'i değirmen dhvz vi'z $ zeme : taşı (yalnız f.ııı tahildir) . |Ti a.b.c. bE al;cl Şevyjot !464 Sanayide müstamel sünger |712 a.b.c.d. K eRRd Merinos taşı perdaht toz ve taşları İT14 ab.cd. Sodi | (yalnız bu dahildir) TI5 abecd. 100 Şapka imaline mahsus tüyler |468 Talk 116 ab.cd.h 102 a.b.c. Yyün iplikler esair lifi nmad - |471 Tasfiye toprağı ve kaolin ve |İT17 a.b.c.d.h deler ve ipekle mahlut olan- Feldspat ve «teş toprağı (718 abed. lar da dahildir» (yalnız bunlar dahildir). 719 ab.c.d. 112 'Yünden bant halinde tasir |476 a. Zımpara ve karborandon toa- | 720 ab.c.d, bezleri ve torbaları, kartlar, zu (yalnız bunlar dahildir) | 721 makine kolanları 477 a. Asfalt bitömen (yalnız bu |722 ab.c. 126 Şapka taslağı dahildir). 723 h. 129 h. Sun'i ipek 477 b. Aspest levha ve yaprak ha- |T24 a. b. 131 Halı örmeğe mahsus linde (yalnız bu dahitdir) 725 ab.e.d.h 192, a, b. Büret ve şap iplikleri ve |479 a. Mika levha ve cubuk 726 abec. sun'i ipekten iplik 482 a. b. Grafit ve mamulâtı 738 1$$ci 9 gleklik ipek etamin 510 a. Mensucat sanayii İlevazımı (745 h, 159 d Patates'unu ' (yalnız bu da- ve plâstik eşya fabrikaların- (754 a. 'h.k” hildir) da müstamel cam taşlar Lm. y v.' r 1650 | 'Nebati mayalar < » |515 d.; Matbüâcliktâ müsfamti çam | 754 abe. © 173 Dekstrin bilya p GDi a1 a Tane kakao 516 Demir cevheri 768 250 Ömür otu B17 Her nevi devir 779 268 a.1. 2. Koko elyafı 519 a. b. Halis çelik 782 2712 b. c. Kırmızı nebati ve kök boyalar | 523 a. 12 — Demir saç ve ievhalar 785 2713 'Tabil çivit 523 b.2 'Teneke eyalılız bu dahildir» |g12 bölir. 274 Fahmi nebati 524 a.1,2,3 — Teller 275 Sair nebati boyalar b. 1,2,8 813 &. b 276 d. h. Debagat hulâsaları, debagat | 529 h. Demir veya çelik boru verap- 853 a. İ müstahzaratı 'yalnız bunlar tiyeleri ve sair levazımı dahildir) 545 a. Makine iğneleri 858 c Wi a. Zamkı arabi(yalnız bu dahil) | 552 b. Çikolata kalıpları, maden - Mi * Jalapa lerde kullanılan emniyet lâm | Ralç ! 277 h. Kolofan (yalnız bu dahildir) baları, yazı makinesi şerit- a © Gam kopal lerini sarmağa mahsus kutu . 2 201 a. Sellloit, galallt ve emsalj ve makaralar (yalnız bu da- » 284 c. 'Abanoz (yalnız bu dahildir) hildir) . 3 285 a. Kaplamalık ağfac yaprak ve |553 b Düğmeler, toka ve kundura » “ı şeritler (yalnız maon akas- kapsülleri fotin bağl ve as- ya ve pelesenk gibi mümasili kılara tertip suretile dahil gayri mevcut ecnebi ağaç- olan demir ve saireden par- lar dahildir.) çalar (yalnız bu Gdahildir) 6G a 299 b. Yalnız ağaç düğme daliildir. |554 b,. c. Bakir 302 Ağaç çivi 555 a. b. Bakır lâme ve çubuk 305 a. b. Ham mantar 556 a. Bakır, pirinç ve tünç, toz | T1 a. c 305 ©. Her nevi tana mürettep ve halinde l gayri mürettep (yalnız bun- |558 a. d. Bakır tel adileri ve gümüş lar dahildir) . yaldızlı olanlar: 79 ve Slav lisanlarında da vardır. hk bir kayıtsızlıktan sonra, Gazi (105 & Türk dilinin Hint - Avrupa dille- | Mustafa Kemal Hazretlerinin yara- ğ rinden maada Finno - U K R, Kaf- | tıcı elile tahakkuk etmiş olacak ve kasya, Sami, hatta eski Mısır lisan- | bütün dünya Gül - Tekin'in tarihi (108 &. larile esaslı surette bağlı bulund özünü tekrar edecektir. ğunu isbat etmek için türkçe «Kır> Bengin İl - Tuta Olurtaçisen Türk kelimesini misal olarak alır ve elli- | Budun 228 8. den fazla lisanlarda onu tetkik etti- Yani «Ey Türk milleti, sen ebedi | ğımız zaman bütün bu İisanlarda | bir imparatorluğu muhafaza ede - ö &Kır» kelimesinin Türk dilindeki | ceksin.» manayı muhafaza ve ifade ettikleri- Bu konferans ta alkışlandı ve sa- ni görmekteyiz. at 18/15 de içtimaa nihayet verildi. Gramer sahasında da Hint - Av- Kurultay bugün saat saat 14 te top- rupa dillerile Türk'çe arasında bil- | lanacaktır. 258 hassa (acculatif) ve (sz.t:f) hal. Bugünkü celse ruznamesi lerde şay dikkat işlere te- Bundan sonra, Reis Kâ 258.250 sadüf etmekteyiz. Şahsi irlerin | Hz, Kurultayın ı,ı-ı KİKY _P,"'_. birinci ve ikinci şahıslarında da ge- | bugü 'esaisinin bittiğini, ÖR © A Ğİ ugün saat (14) te toplanılacağını , ne aynilikler görmekteyiz, Fiillerin | bildirdi Busü uhtelif j İasriimis <dahi bu. gibi. sabdelifi | ea Za LO DA CA a L e TeAARE B ezlerini müdafaa edeceklerdir. ĞK FUB KP ARE YERAU GE Teşkilât ve takrirler encümenle- | 290 . b. mekteyiz. — Tp E ri azaları da saat 13 te Dolmabah- |295 Sözlerimi burada bitirirken söze | çe'de toplanarak mesailerine başlı- henüz başlamış olduğumu hissedi - | yacaklardır. 4 300 yorum. Zira her türlü kabiliyetleri Ş bera'dü ve bir çok lehçelerile asırlardanbe- Kurultay "'":.d"“ ğ A" ö d v Ti mevcudiyetini muhafaza eden |radyo tesisatı ile halka dinletiliyor |x« 'anık' “Tükle dilinin: heyeti umumüybki, | < Aklayaraz (ASAL E EalR oet || *ini örten asırdide perdenin ancak | Dil Kurultayı müzakerelerini takip |344 a. bittt Bald k kabil olmuştur. | edebil, leri için şehrin muhtelif Şunu'da ilâye ödelim ki bu bi | mahallerine konulan radyolar önün- |17 &. yük perde açıldıkça Türkiyat ilmi | de yüzlerce halk birikerek müzake- PE e ile Türk dili tarihinin tedricen Mon- | reyi takip etmekte idi. SN vök haslklldanı " Gikhrnl tokkle Dahiliye Vekili Şükrü Kaya Bey | ** henüz başlamış olan Alp ırkının | bugün refakatlerinde Vali ve Bele- | ... konuştuğu lisana bağlı bulunduğu - | diye reisi Nevzat Bey olduğu halde nu gö imize detin bir & şİ şehir dahilinde radyolar konuldu - H d ğu yere giderek mevcut tesisatın halkın bu alâkasını tatmin edecek ş /| derecede - bi © bulunmadığını Cinsi Aleminyom Aleminyom varak ve müs - tahzaratı sınaiye için kutu- lar, kapaklar (yalnız bunlar dahildir) Kurşun külçe halinde 'Tutya külçe lâme ve tel ha- linde 'Tutya varak ve toz Kalay, külçe, çübuk Nikel Nikel, toz ve varak Antimuan, külçe halitide Sair maadin Plâtin ceyheri Pul, varak, tel, toz, sünger Elektrol baleleri Makine yağları ve gresler 'Türk kımızı yağı (va'nız bu dahildir) * 'Trasformatör yağları Liğnit kömürü mumu (yal- nız bu dahildir; Ombıra (yalnız bu dahildir) Madeni boyalar Mavi çamasır boyası ve sül- yen harictir. Matbaa ve çini mürekkebi (yalnız bunlar dahildir) Müstahzar madeni boyalar (yalnız bunlar dahildir) Uzvi, sun'i boyalar Her nevi fenol ve alein tozu Matbaacılık ve debagatte müstamel müstahzar vernik- ler (yalnız bu dahildir) Potasyom ve emlâhı Sodyom ve emiâğhı Amonyak ve emlâhı Stronsiyom ve emlâhı Baryom ve emlâhi Mağnezyom ve emlâhı Manganez ve emlâhı Kalsiyom ve ermlâhi Hadit ve emlâhı Tütya ve emlâhi Nikel emlâh: Kobalt emlâhı Krom ve emlâhı Aleminyom ve emlâhi Bakır ve emlâhı Kurşun ve emlâhi Antimuan ve emlâhı Sülfür dö Kafbon” * Hakkizlâr uzvi ve gayri uzvi . Metol, Metol idrokinon Aceton Aldehit formik Lanolin, glisirin, kaztin Karborafin Uçan yağlar Ttriyatçılıkta küllanılan katı — ve yumuşak cisimler Trikloretileri (yalnız bu dahil Sanayide müstamel müs- tahzarat Kaynakta müstamel . çubuklar e BB Kuş tüyü yastığı yü- —© £ 'Asetonda eritilmiş — £ seliloit ç Gümüş yaldızlı nikel tel yuvarlak “p,, listesi Barsak (yalnız kabulü mu - vakkat suretile olgrla da- hildir) Kimyevi gübreler ve kuş gübreleri (Ziraat Vekâletinin müsaadesile) Fabrikalarda müstame! sah- tiyan (yalnız bu dahildir, (Yalnız devlet ve imtiyazlı nakliye müesseselerinin ge- tirecekleri döşemelik madde- ler) İAt kılından mensucat (nak- liyat şirketleri için) Pancar tohumu (yalnız bu Hahildir) Bilcümle tohumlar, meyvalı meyvasız ağaç fidanları, as- ma çubukları ve her nevi sebze, çiçek, tohum, fide ve soğanları (Ziraat Vekületi- nin müsaadesile) -rucanumesuzı:ııwıu-w] letinin müsaadesile) Dikilmiş taze ciçek kökleri — ve aşıları (koparılmış çiçek- dJer müstesna' (Ziraat Ve - — kâletinin müsaadesile) Rende talaşı (yalnız yumurta ambalajı için) N Fıçılar _ Ağaçtan her nevi dokuma tezgâhı ve aksamı Yalnız şapka kalıbı ve kün- : dura fabrikaları İçin yaylı şablonlar t Küfe, zenbil (kabulü muvak- kat suretile Sarğılık ince kâğıt (yâlrız bu dahildir) Selofan (yalnız bu dahildir) fahildir) — Bir yüzü boyalı ı S ya yaldızlı kâğıtlar ve mü- cellit kâğıtları (yalnız bu Si vödl ” b j M Ee e yem & OY YN SĞ İ Va İdş _;:-ş zit d B AZABe anbitediz B T Sez B iekedt ö hei li li Ka 4! E YeYe l eZ — & T aktkeiz ni | *| n ü YE T C P y lrar YA SE 3 FAŞA VEŞEÜ u dakrde ÇĞB ei Bdi de p çef a / K S e ğ KA GA 7 H |

Bu sayıdan diğer sayfalar: