13 Ekim 1932 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2

13 Ekim 1932 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

OSMANLI ı'tfPAR ATORLUGUN DA r •ij leşırınevvel MAKTUL VEZlRLER Şehir ve memleket haberleri . Yansen Bu çocuk ne olacak ? Dün matbaannza 11 y&şında bh* çocuk geldi. En katı yürekler. de bile merhamet yaratacak ka. dar titrek, ince ve acıklı sesi ile dert yandı. Dedi ki: « Ben Bolu'nun Göynük kazasındanım. Pek küçük iken an. nem öhnüş. Onu hiç bilmiyorum. Babam İsmail Ef. İstanbul adliye mübatirlermdendi. İki sene evvel beni buraya aldırdi. 49 uncu ilk mektebe gidiyorum. Üçüncüden dördüncü sınıfa geçtim. MektebL mizin tatilinden on gün sonra babam öldü. Kimsesiz kaldım. 85 yaşında imamhk eden bir dayım var ama, o bana bakamıyor ki... Kudreti yok. Beni yanında iste miyor. Şişli'de Hacunansur soka. ğında Zihni Bey apartımanında oturan ve Mezbahada tüccarlık eden Tahir Ef. ismr%de bir hayır sahibi beni yanına aldı. Onun yanında oturuyorum. Darüşaf akaya gitthn. Talebe çok imiş diye beni almadalar. Şehiryatı mekteple rind'en birine gireyim diye Ma arife gittim. Arzuhal verdim. «Daha komisyon toplanmadı» de. diler. Derdımi anlatmak için bu. raya geldim.» Bu yavrucağızın göz yaşları karştsında bizim de gözlerimiz yaşardı. Onunla beraber biz de ağladık. Bu on bir yaşındaki uslu* ve temîz çocuk, barmacak bir yu. va, kendini koruyacak bir kol bulamazsa ne olur diye düşündiik. Bizde yalnız bir şey bu yavrunun istikbali için biraz emniyet ve itîmat uyandırdı: Bu zavalü ile alâkadar olacak makamlann bulunacağı düşün . cesi... Bu çocuk sokakta kalmamalı, karanlık bir isiikbale namzet olmamahdır, diyoruz, J Siyasî icmal Londra'da Üçler içtimaı Bugün Fransa Başvekili ve Ha • riciye Nazırı M. Herrîot"nun Lon dra'da İngiltere Başvekili Mr. Makdonalt'la görüşmesi mukarrerdir. Beş devlet konferansının içtimaı beklenirken iki devlet konferansı in'ikat ediyor. Daha doğrusu Lon dra'da üç devlet konferan»! topla nıyor. Çünkü İngiltere ve Fransa Başvekillerinin içtimaına Ameri ka'h Mr. Nortnan Davis dahi iştirak edecektir. Bu zat cihan iktisat kon feransmın istîhraratına iştirak et meğe memur Şimalî Amerika Müt tehit hükumetlerinin murahha*ıdır. Fakat şimdilik asıl vazif esi terki teslihat konferanıında ve konferans ha ricindeki müzakere ve temaslarda Amerika'nın noktai nazannı müdafaa etmek ve bilhassa Amerika Reisicumhuru Mr. Hoover'in dercengi evvel ordu ve donanmaların üçte birini tenkis etmeğe tnatuf olan tekli ~ fini terviç etmektir. Mumaileyh Cenevre'de büyük dev letlerin ricali arasında cereyan eden resmi ve hususî müzakerelerin cümlesine iştirak eylediği gibi şimdi de Londra içtimalarında mühim bir rol icra edecektir. Mumaileyhin Londrada iki vazifesi vardır.Biri Almanya'nın silâh işlerinde müsavi hukuk sahibi olması davasinı intaç hususunda tngiltere'nin noktai nazarına yardım etmektir. Diğer vazifesi bahrî tes lihatın Mr. Hoover'in yeni teklifi e sasına binaen yeniden tenkUi hususunda İngiltere ile Amerika arasında yeni bir itilâf husule getirmektir. Bir defa ingiltere ile Amerika bahrî kuvvetlerin yeniden tahdit ve tenkisi hakkında uyuştuktan sonra diğer devletler ile Hilâfın kolay olacağında Amerika'nın kanaati vardır. Yazan: Frugi Hanın Ankara seyahati Şehrimize geldi Teklif edilirse İstanbul plânını da yapacak M. Yansen Ankara şeh rinin müstakbel plânlannı ha zırlamakta olan mimar Yan sen dün Berlinden şehrimize gelmişth*. Mu maileyh bugün Ankara'ya gi derek çalışma ğa başlıyacak ' tır. Mimar Yan sen dün bir muM. Yansen harririmize şu sözleri söylemiştir: « Ankara'ya ait plânm tatbi katı için Ankara'ya gidiyorum. Bu mes'eleye ait bütün hazırlıklarım ikmal edilmiştir.» Maruf mimar İstanbul hakkında da bir plân yapıp yapmıyacağı hakkındaki suale de şu cevapları ver miştir: « İstanbul'un plânı için bir tek lif vaki olmadı. Eğer bir teklif ya pıhrsa tabiî çalışır, hazırlarım. Fa kat İstanbul Belediyesinin bütçesinin buna müsait olmadığı anlaşılmak tadır.» «Hürrem Sultan» ın Osmanlı sarayinda açtığı (fesat Nazır 26 eylulde şebrimi ze vâsıl olacaktır ve entrika) mektebinden yetişenler Osman oğul Hariciye Vekilimiz Tevfik Rüştü Belarını istedikleri gibi îdare ederlerdi yin Tahran ziyaretini iade mak Hemen onu tepeleyip ben kulun vezir ederse, (Sultanı iffet nişan) hazretlerine can ve baş ile her türlii hizmet boynumun borcu olsıra. Diyordu. Hürrem, Rüstem Paşayı çok iyi taruyor, onun her işe elverifli bir vezir olduğunu biliyordu. Onu (Sadaret mevkii) ne getirdiği takdirde bütün işleri düzelecek, bütün hükumet umuru tamamen kendî eline geçe cekti. Fakat.. Kara Ahmet Paşayı azletmek kola? değildi. Harp meydanlannda kazandığı şöhret kadar, sadaret mevkiinde de adaletle hal kın muhabbetini kazanan bu veziri âzam, bir çok taraftarlara malikti. Pasanın orduda da büyük bir nüfuz ve kudreti vardı. Onu azletmek ve bir tarafa sürmekle bu mes'eleye nihayet vermek mümkün değildi. Şu halde?... * 961 senesi, zilkadesinin 13 üncü (divan günü), vezirler yavaş yavaş (Kubbe altı) ından çıkıyor, divan mukarreratını Kanunî Sultan Sü leyman'a arzetmek için arz odasına gidiyorlardı. Veziri âzam Kara Ahmet Paşa önde yürüyor, diğer vezirler de onu takip ediyorlardı... Sultan Süleyman, arz odasının geniş sedirinde bağdaş kurmuş oturuyor; solgun çehresi, fersiz gözleri, bembeyaz sakalile âciz ve iradesiz görumiyordu. Ahmet Paşa, (Babüssaade) yi geçti. Arzhaneye doğru ilerledi. Diğer vezirler de, onu takip edeceklerdi. Fakat, Babüssaade ağası, bir işaretle onları oldukları yerde tevkif etti... O zaman, iki kapı arasındaki deb lizlerden kızıl mıntanlı, kolları »ıvalı üç adam fırladı. Bunlardan biri cellât Kara Ali olup, sağ elinde enli yüzlü bir pala vardı. Üçü birden Ahmet Paşanın üstüne atıldılar. Kara Ali; , , . Bire koman.. Çökertin... Diye bağırdı. Yamakları, hemen (veziri azam Kara Ahmet Paşa) nın otnuzlarından tutarak çökerttiler. Kara Ali, sol elile saldırdı, Sadrazamın başından kavuğunu aldı, bir aidım ileri fırlattı. Ve scnra yana sıçradı. Sapının içine civa doldurulmuş olan ağır palayı iki elile kavrıyarak yukarı kaldırdı. Ya,hay... Diye şiddetle indirdi. Bu kahra man askerin, bu âdil ve müstakim veziri azamın talihsiz başı, arz odasının kapısına doğru, kanlı bir iz bı~ rakarak yuvarlanıyordu. Bu esnada (Sultan Süleyman), oturduğu yerden boynunu uzatmış, gariptir. Makale sahibinin dişçi kalfalar hakkında verdiği malumat dahi çok yanlıştır. Kalfahk için devletin bir kanunu vardır. Imtihana girebilmek için de taliplerin Sıhhat ve tçtimaî Muavenet Vekâletinden gelen listelerde müracaat ettiklerine dair isimleri bulunmak lâzımdır. Suallere gelince; makale sahibinin dediği gibi bunlar «kerpeten nedir?» hikaâyesi değildir. Sualleri Sthhiye Vekâleti tertip eder. Müdüriin riyasetindeki beş kişilrk imtihan heyeti imtihana giren kalfalara bunlardan intihap ettiklermi sorar. Makale sahibi, ayni zamanda, bunlara diploma değil ruhsatname verîldiğinden de tegafül etmekedir. Bu ruhsatnameli kalfalar diş ta bib: değil, sadece dişçidirler. Diş tabibi ile doktor arasındaki farkı karıştıran makale sahibi, dişçi ile diş tabibi arasındaki farkı da karıştırarak diş tabiplerinin Etibba Odasına değil, esnaf cemiyetlerine kaydedilmeleri lüzumunu ileri sürüyor. Bu gaflet içinde ikinci bir gaflettir. sedef kaktna işlemeli kapının arkasından gelen, Kara Ali'nin hain ve katil nomurtularını dinliyor; taşı dığı (kanunî) sıfatına rağmen hak»ız yere yaptığı cinayetlere, yeni bir katil daha ilâve ediyordu. (Hürrem Sultan) ın Osmanlı sa rayında açtığı (entrika mektebi), artık »emere vermeğe başlamıştı. Bu mektepte yetişen saray kadmları, zevk ve sefahetlerini paydar ede • bilmek için mütemadiyen fırıldaklar çeviriyor, zaten kan dökmekten zevk alan (Oıman oğulları) nı, ellerinde kör ve katil bir alet gibi kullanıyorlardı. (lkinci Selim), sarhoşluğuna kurban olarak saray hamamının mer merleri üzerine düşmüş, can ver mişti. Oğlu (üçüncü Murat), baba sının ölütnünü işitir işitmez (Manisa) dan tstanbul'a koşmuş ve bir akşam üzeri Topkapı sarayına vâ sıl olmuştu. Tahta oturdugu da kikada ilk verdiği emir şu oldu: Tiz, halen mevcut olan şeh zadelerin kaydın görün... Bu emir, derhal icra edildi. Sara yın loş ve kuytu odalarında baba larının ölümüne gözyaşı döken ve can korkusile titreşen bu mııum çocuklar, birer birer Charetn kapısı) nın önüne getirildi,cellât Kara Ali'ye teslim edildi. Boyunlarına takılan yağlı iplerle, beş on dakika zarfında bu zavallıların hayatına nihayet verildi. Bu suretle rakiplerinden kurtulan (Oçüncü Murat), artık istediği gibi saltanat sürmeğe hazırlanıyordu. Bu hususta lâzım gelen vesait o kadar mebzuldu ki; sarayin harem dairesini namütenahi dilber esireler dol duruyor, hazinede para, artıyor ve taşıyordu. (Veziri azam Sokullu Mehmet Pa* şa) nın himtnetüe devlet, en yük sek şeref ve kudret mevkiini muha faza ediyordu. Avusturya Kralhğı, Erdel Prensliği, Ragoze ve Venedik cumhuriyetleri, Eflâk ve Buğdan voyvodalıkları, Osmanlı İmpara torluğuna (haraç) veriyorlar; (Fas) sultanları, himaye istiyorlardı. Hükumeti bu suretle ikbal şahi kasına çıkaran Sokullu vezir, dev letin menfaatini her şeyden üstün tutuyor, şarktan garbe kadar ya ~ yılan Osmanlı ülkesinde, yalnız hakkı ve yalnız adaleti hâkim kılmağa çalışıyordu. Sokullu'nun bu mesleği, ona geniş bir şöhret kazandırmtş, halkın ve Yeniçerilerîn kalbinde de rin bir muhabbet ve merbutiyet u yandrrmıştı... sadile İran Hariciye Nazırı Fürigı Han Hazretlerinin ayın yirmi altıncı çarşamba günü Cenevre'den şehrimize geleceği haber verilmektedir. Miişarünileyh burada akşama kadar kala cak ve Ankara ekspresine raptedilecek hususî vagonla Ankara'ya hareket edecek ve 2 9 teşrinievvel Cumhuriyet bayramı merasiminde hazır bulunacaktır. Fürugı Han Hazretlerinin refakatinde İran Hariciye Nezareti Umuru Şarkiye müdürü Ağabev Nurzat, Cemiyeti Akvam şubesi müdürü Nuri İsfendiyari, tercüme dairesi müdürü Garip Han, kaymakam Diba ve sabık İktisat Nezareti muavini Beyat Han ile bir kaç kâtip bulunmaktadır. Sokollu Mehmet paşa İran Bankast İran hükumeti Millî Banka için Almanya'dan celbettiği bir müşavir ile muavinine yol vermistir. Bu vaziyet dolayısile İran'ın malî işlerinin bozulacağı hakkında Sovyet gazetelerinin yaptığı neşriyat İran'da hayretle karşılanmıştır. İran gazetelerinin verdikleri malu mata nazaran millî bankanın sermayesi her sene mühim miktarda artmak tadır. İran Şahının seyahati İran Şahı Rıza Pehlevi Hazretleri halen İran'ın şimalinde demiryolu ferşiyatını teftiş etmektedir. Türk • İran hududu Türkİran hududunun tahdidine memur olan komisyonun faaliyeti ilerle miştir. Kısa zamanda ikmali vazife edecektir. Heyet İran arazisi dahilinde Rızaiye'de içtîma etmektedir. Heyete, tarafımızdan miralay Şükrü Bey, İran'hlardan da Muzaffer Han riyaset etmektedirler. # Doğru değil mi ? Maslak'ta yapılacak mezarlık Beyoğlu cihetinin kabristan ihtiyacını temin etmek üzere Zincirli •• kuyu ile Maslak arasındaki sahada yeni bir mezarlık tesisi kararlaşmıştı. Bu hususta bir heyeti sıhniye tara fından tetkikat yapılmış ve burada mezarlık tesisinde sıhhî nıahzur olmadığına dair rapor verilmiştir. lcap eden tahsisat mevcut olduğu için hemen işe başlanacaktır. Avrupaya gönderilecek talebeler Ankara'dan verilen malumata göre Maarif Vekâleti bu sene Avru pa'ya tahsile göndereceği talebeleri sıkı bir disipline tâbi tutacaktır. Bun lann mutlaka doktora hntihanı ver • mesi mecburidir. Talebe arasında; tarihimizi tetkik ve tetebbü için L&tin ve Sansikrit lisanlarım öğrenmiş âlimler yetişmesine de dikkat edi lecektir. Vekâlet talebeleri şimdiye kadar olduğu gibi gelişigüzel değil, hars ve inkılâbıimzı yükseltmeğe hizmet edecek irfan merkezlerine gönderecektir. Yol parası vermiyenler Yol vergisini nakten vermiyenlerin muhtelif inşaatta çahşmaları takarrür etmiş ve bunlar üç grupa ay rılmıştı. Cumartesi gününden itiba ren çahşacakları mıntakalara sevkleri için alâkadarlara emir verilmiştir. Mabadi var) Keresteciler hali yapılacak Bundan evvel Belediyeye asrî hal, tiyatro ve saire gibi inşaat hususunda bazı gruplar tarafından müra • caatler vaki olmuş; fakat arada bir uyuşma imkânı görülmediğinden bu işler geri kalmıştı. Bunlar arasında bilhassa halin uzun müddet geri bırakıimaması kararlaşmış ve bu hu susta İktisat Müdiriyeti tarafından tedbirler alınmağa başlanmıştır. Tasavvur edilen halin inşası büyük masraflara ihtiyaç göstermekte ve bu da zamana mütevakkıf bulunmaktadır. Binaenaleyh gene Keresteciler'de şimdilik muvakkat bir hal yapıla caktır. Mütefeırırik Dil Kurultayı müzakereJerine ait zabıtların basılmasına başlanmıştır. Bu zabıtlar yakında ki^ap halinde Kurultay azalarile alâkadar mües seselere ve tneb'uslara tevzi edile cektir. Kurultayda Türk Dili Cemiyeti umumî merkez heyetine intihap olunan zevat yakında Ankara'da bir içtima aktedeceklerdir. Bu içtimada heyetin çalışma usulleri ve lüzumlu görülen komisyonlar tesbit ve teşkil edilecektir. Büyükd^re'de bir facia [Birinci sahifeden mabaifi bilmişlerdir. Fakat, sokağa atlamak neticesinde bu zavalhlardan İbrahim Ef. nin hemşiresi Nazenin H. ile kızı Nadide H. ağır surette yaralanmışlar ve hastaneye kaldırtlmışlardır. Bu ev yandıktan sonra ateş, Rıhtım şirketi muhasebecisi Italyan te baasmdan M. Alfred'in evine geçmiş ve evin her taraf ı bir an içinde alev kesifaniştir. Bu evde oturanlardan Hüseyin Ef. ile zevcesi Talât H., kızı Nadire H., oğlu Nuri Ef., bir müddet alevler içinde kalarak bir çok yerlerinden yanmışlar ve pencereden sokağa atlıyarak ateşten kurtulmuş lardır. Fakat bunlar da sukut neti cesinde tehHkeli surete yaralandık larmdan hastaneye kaldırllmışlardır. Yangın burada da söndürüleme • miş ve bitişikteki Yanko Ef. nin evine geçmiş, bu evi de yakarak ticaret müdiriyeti memurlanndan Ali Ali Beyin boş evine atlamıştır. Ve bu ev de tamamen yandıktan sonra söndürülmüştür. Bir facia halinî alan bu yangının neden çıktığı henüz tesbit edilememiştir. Zabıta ve adliye bu hususta tahkikat yapmaktadır. iki orman yangını M. Herriot Londra'ya yeni bir proje ile geliyor. Beşler konferansının akdi Fransa'yı çok telâsa düşürdü ğünden ve Almanya'nın müsavat talebi umum büyük devletler tarafın dan az çok muhik görüldüğünden Fransa hem Almanya'nın metalibini bir derece tatmin edecek, hem de kendisinin emnü selâmetini kuvvetli zâman altına almak için ötedenberi beslediği emeli kuvveden fiile çıka tzmir'in yangın yerinde amele e«!eri racak yeni bir plân Io ortaya çık için ayrılan arsaların 25 kuruştan 80 nağa lüzum görmüştür. Fransa, ipkurusa kadar satıldığmı evvelce yazmıştida Ifcndra'da görüşülecek olan bu tık. On beş kadar işçi Belediyeden a! dıkları bu arsalara ev yaphrmaga baş plânm müzakeresinde yalnız kalmamak için bu hakta evvel den bazı lamıslardır. Evlerin plânlannı Belediye devletler ile sörüsmüs ve lâak»' 12 verdiği için sade ve güzel evlerden mühükumetin bu plân için muvaf akatini rekkep yeni bir mahlle meydana çık almıştır. mış olacaktır. Bu devletlerin Fransa'nm mütte fiki, yahut taraftarı olan ikinci de recedeki hükumetlerin olduğu aşi Sarasun'da eski ve haran bir takun kârdır. Fransa beşler konferansına kayıklar varmış ki bunlar nakliye işlerinkendisinin müttefiklerini iştirak et de hiç kullanılmıyormuş. Fakat bir işe tiremiyeceğini anladıktan sonra bunyaramıyan bu harap kayıklar stoku da ların rey ve tasvibini alarak ortaya nöbet usulile paya dahil olduklanndan bir plân çıkarmaktadır. Bu suretle memleketin iktisadiyatındaki bozukluğa beşler konfeansına hacet bırakma yardım ediyorlarmış. Şimdi Samsun Bemak istiyor. Fransa'nm plânı Almanlediyesi bunların sahiplerine birer ih • ya'nın Şark hududunu değiştirmeğe barname göndererek kayık harabelerini muayyen bir müddet için teşebbüste bulunduklan yerlerden kaldırmalarinı bulunmamağı taahhüt etmek ve devbildirmiş, bunun için de bir müddet taletlerin teslihatını müterakki bir su yin etmiştir. Aksi takdirde Belediye bu rette terkeylemek ve Almanya'nın işi kendisi görecek ve harap kayıklann nöbete girmeleri de mümkün olamı«ack müsavat davasını bazı şartlar ile kabul edilmek gibi maddeleri şamildir. tır. Londra'daki üçler içtimaına şimdilik Almanya ile İtalya seyirci duracak larsa da hiç bir zaman emri vakii kabul etmiyeceklerdir. Esasen İngil Gazi mükâfatı için verilen esertere'nin de maksadı umumî itilâfa leri tetkik etmekte olan jüri heyeti zemin hazırlamaktır. bugün öğleden sonra toplanacaktır. MUHARREM FEYZl Heyet tetkikîerini esas itibarile bi tirdiğinden, hangi eserin muvaffak olduğuna dair, kat'î kararın bu iç timada verilmesi rouhtemeldir. Balıkesr'in Agonya ormanlarında çıkan yangın beş gün devam etmiştir. Agonya Edremit dahilindedir. Ormanın mühim bir kısmı yanmıştır. Yangın îöndürüldükten sonra bir noktadan tekr.tr yanmağa başlamıştır. Kalekaşı dağuvlaki genç bir ormandan çıkan yangın da büyümüş ve bir çok ağacı mahvetmiştir. Balıkesir'de orman yangınları izmir'de işçi evteri Samsun'da kayık harabeleri! Gazi mükâfatı Sitonografi kursu açtldı Darülfünun Hukuk Fakültesine merbut olarak bir Sitonografi kursu açılmıştır. Kurs dört ay devam e decek ve talebelere haftada iki gün ders gösterilecektir. Dört ay sonra da, bu kurstan mezun olacak talebeler için sür'at kursu açılacaktır. Talebe mes'elesine gelince; Da rülfünunun bir şubesi olan mekte bimizin kabul şeraiti sair şubeler deki talimatname ahkâmına tâbidir. Yaraltlardan biri öldii Mektebimize idadî mezunu değil, lUe Dün akşam geç vakit öğrendiği mezunu ahnmaktadır. Bunun aksi vaki değildir. I mize göre Etfal hastanesine yatırılan yarahlardan İbrahim Ef. nin kızı Makale sahibi mevcut talebenin j Nadide H. hastanede vefat etmiştir. kimlerden ibaret olduğunu da bil Nuri Ef. nin yarası da ağırcadır. Dimediğinden ecnebi talebe adedini ğer mecruhlann sıhhî vaziyetleri iyifazla gösteriyor. leşmektedir. Talebemizin adedi 250 yi müte.:avizdir. Bu sene kayıt kapanma müessesenin lehinedir. Müessesemiz dığından kat'î netice henüz malum bütün komşu memleketlerin dişçi değildir. Mektebimizde halen Bul mekteplerinden mükemmel olduğungar, Sırp, Soriye'li, Romanya'lı, Kıb dan onlar da talebelerini bize gön ns'lı, Mısır'lı, tran'lı olmak üzere deriyorlar demektir. takriben 130 talebe vardır. Hulâsa bu zatın yazısında doğru Zaten buradan çıka.cak netice bir satır bulamadım.» Üsküdar kazası dahilinde Hekîmbaşı çiftliğinde iki gündenberi de vam eden orman yangını evvelki gece saat üçe doğru ve yüzlercc kilomet relik fundahk arazi yandıktan sonra söndürülebilmiştir. Tahkikat yapıl makladır. Yangının kızıl manzarası İstanbul'dan sıcak ve mehtaph bir havada uzun müddet seyredilmiştir. Dün de Büyükdere'de HacıOsman Amerika'da intişar eden ermenice bayırı üstündeki ormanlıklar tutuş«Habrenik • gazetesinin İstanbul mu~ muş ve tevessü etmiştir. Beyoğlu ve habirinin gönderdiği bir mektubu aySarıyer jandarma kumandanları yannen tercüme ve neşrettiğinden dolayı gını söndürmeğe gitmişlerdir. Ha mahkemeye verilen «Akşam postası valarm sıcak gimesi ve bazı kimseHaber» gazetesi neşriyat müdürü lerin kömür yapmak esnasında etraHasan Rasim Beyin muhakem*>si fa ateş sirayet ettirmeleri bu yan dün hitam bulmuş, karar tefhim e gınlara sebep olmaktadır. dilmiştir. Uçüncü ceza mahkemesi, bu ma kaleyi, Türk'lüğü ve hükumetin manevî şahsiyetini tahkir eder ma'hi yette görmüş ve bu cürümlerden ayrı ayrı birer sene hapis cezasına Rusya'nm Odesa limanından ge hükmetmiştir. Ancak cezaların bir lerek İngiltere'ye gitmekte olan Yuleşmesi üzerine dörtte biri olan altı nan bandırah 6500 ton hububat yükay tenzil edilerek ceza miktarı bir lü Panormis vapuru bu sabah Bozbuçuk seneye inmiş, Hasan Rasim Be cada'da Gadaro feneri kayahklarına yin bu makaleyi neşrettiği nüshada çarpmıştır. Vapurun aldığı büyük yaralardan ambarlar su dolmaktadır. ayrı bir bent yazarak milletimize Vaki olan yardım talebi üzerine karşı vaki olan bu çirkin iftirayı Türk Gemi Kurtarma şirketinin Lareddetmesi mahkemece takdirî esbavalet iahlisiye vapuru kaza yerine bı muhaffefeden görülmüş, bunun igitmiş ve kurtarma işine başlamıştır. çin de bir buçuk senelik cezanın altı Kazaya uğrıyan geminin vaziyeti ayı daha tenzil edilerek hapis mik tehlikededir. l tarı bir seneye indirilmiştir. Mecliste Açılma hazıriigı Gazi Hi. nin nutkuna büyük ehemmiyet veriliyor Ankara 12 (Telefonla) Mecli» bir teşrinisanide açılacağından bina dahilinde icap eden hazırlıklara başlanmıştır. Gazi Hz. nin irat edecekîeri senelik nutukta en ziyade haricı sıyasete ehemmiyet verecekleri tahmm edilmektedir. Meclis açıldıktan bir hafta sonra İsmet Paşa hükumetin faaliyetine dair Mecliste bir nutuk söyliyeeektir. 29 teşrinievvelde Cumhuriyet Bayramı şerefine Gazi Hz. tarafından kur diplonieiğe büyük bir ziyafet verilmesi muhtemeldir. Hasan Rasim Bey bir seneye mahkum oldu M. Bauer'in konferansı Bir kaç gündenberi şehrimizdc bu lunan Alman profesörü M. Bauer hastalandığından dün Tıp Fakülte sindeki konferansını verememiştir. Konferansın bugün sabahleyin verilmesi muhtemeldir. Bir vapur Bozcada'da kayalara çarptı Filistin İngiliz fevkalâde komiseri Sir Arthür Wachope dün akşamki Toroe ekspresile şehrimize gelmiş ve Belediye Turizm şubesi müdürü Ekrem Bey tarafından Vali namına ist'kbal edilmiştir. Mumaileyh bura dan Avrupa'ya gidecektir. Filistin ingiliz komiseri şehrimıze geldi Tahmil ve tahliye ücretleri Muhtelif limanlar arasında tahmi' ve tahliye ücretleri noktasmdan ya pılan bir tetkik, İstanbul limanında tahmil ve tahliye fiatının, Bayrut U • manına nisbetle üç misli fazla olduğunu göstermiştir. j ş Zeynepkâmil hastanesi açılıyor Usküdar cihetinin ihtiyacını te min etmek üzere açılacak olan Zeynepkâmil hastanesinin amiratı ik mal edilmiştir. Kadrosu da hemen hemen tamamile tea/bit olunmuştur. Önümüzdeki şubatın birinde resmi küşadı yapılarak faaliyete geçecektir. Kontenjan tetkikatı Kontenjan mesaili kikatta bulunan tâli de toplanmıştır. Tâli ni ancak önümüzdeki d& bhirecektir. etrafmda tet komisyon dün komisyon îşleri haf tanm senun J

Bu sayıdan diğer sayfalar: