6 Aralık 1932 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 1

6 Aralık 1932 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 1
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

, A llo Yetişiniz! Cingöz Recai'nin hari kulâde müheyyic maceraları Türkçe eserlerden Bize dair tez hazırlıyan Avusturya'h genç... Bir gün Türkiye'ye Avrııpa'dan da ta • lebe gelebilecek mi? Dokuzuncu sene: No. 3084 ISTANBUL CAĞALOGLb Telgraf ve mektup adresl: Cumhurtyet, İstanbul Posta kutusu: lstanbul No 346 g KânUnU6VV6l Telefon: Başmuharrlr: 22366. Tahrir müdürü: 23236, Idare müdüru: 22365. Matbaa: 20472 tlân sahifelerhniz herkese açıktnv Cumhariyet'te neşrettirflecek ilânlar I{in doğnıdan doğrnya idarehanemize dahi ıtıuracaat olunabilir. umhuri Memleketin Dahilî vaziyeti AUo, alio Yetişiniz! Server Bedi ladığı bu heyecanttffîfrcera romanına perşembe gününden itibaren başlıyoruz. 932 5 ler bu sabah topianıp konuşmağa başlıyorlar Japonya deniz silâhlarının tahdidi için yeni ve mühim teklifler de bulundu CABINET FACES REAL DEBT DECISION Dahiliye Vekili dün Fır kada iz?hat verdi Uydurulan havadısı nesreden lngılız gazetesı: Deyli Herald Viyana 29 Geçen gün öyle tu haf bir hâdise ile karsılaştım ki rü yamda görsem inanamazdım. Ba kıniz nasıl: Tanımadığım biri beni görmeğe geldi. Kendisini takdim ettikten son ra «öylece söze başladı: « Ben Viyana'lıyım. Burada Yüksek Ticaret mektebinde oku yorum. Bu lene doktoramı verece ğim. Tez olarak Türkiye'nin iktı sadî vaziyeti hakkında bir eser ha zırlamam lâzim. Matbuat Cemiyetinden Türk gazetecisi olarak sizin adresinizi verdüer. Bu hususta bana yardım etmenizi, istifade edebilece ğim merabaları göstertnenisi rica e derim.» Bir ecnebinin her hangi bir »ahada olursa olsım memleketimizle meşgul olması hepimizin hoşuna gidecek bir şeydir. Bilhassa bu gibi ilmî tetkik İer, bizi ve inkılâbırmzı tanımıyanlara, bîzi ve inkılâbimızı doğru olarak tanıtacak en kuvvetli vasıtaîardır. Bunun için mîsaf himle çok alâkadar oldum. Kendi»ine, biîdjğim bir iki fransızca kitap Umi verdim. Maa mafih tstanbul'a yazarak ingilizce ve fransızca benim görmediğim başka eserler varsa onları da getirteceğimi söyledim. Ve tordum: Fransızcayı mı terci'h edersi • niz, yoksa ingilizceyi mi? Maalesef hiç birisini kâfi derecede bilmiyorum. O halde biraz tıkmtı çekecek siniz. Son senelerde almanca olarak iktwadiyahmıza dair bir şey nesro Iunduğunu zannetmiyorum. Fakat mutlaka almanca olması şart değil ki. Bana türkçe bir eser tavsiye edemez mUiniz? Türkçe mi? Sjı,türkçe biliyor musunuz ? Evet. !!! Hayret!.. Külaklanma inanamıyorum. Türkiye'de bulundunuz mu ? Hayır. Bir Türk aüesile temu etti niz' mi ? ömrümde ilk gördüğüm Türk sizsiniz. Ve anlattı: « ... Dort bes sene evvel bir Arnavut'la tanıştım. Bu genç tahsilini İstanbul'da yapmıştı. Türk kültürüne âşık bir adamdı. Türkçenin dünvanın en güzel lisam olduğunu iddia ederdi. tste türkçeyi öğrenmek hevesini bana bu Arnavut genci aşıladı. Sark lUanları enstitüsüne yazıldım. Uç setirdik. Bütün bu müddet zarfında beraber kursları muvaffakiyetle bitirdim. Bütün bu mvjdet zarfında Türk tarihi, Türkiye coğrafyası ve Türk edebiyatı ile de mefgul oldum. Ağaoğlu Ahmet Beyin «Uç Medeni yet» isimli eserini, FaUs Sabri Beyin coğrafya kitabmı, Aka Gündüz ve Resat Nuri Beylerin romanlarmdan bir iki tanesini okudum. Bizim ens*itü «Cumhuriyet» e abonedir. Orada gazeteyi de muntazaman takip eder<Km. Türkçeyi öğrendiğime çok memnumrai. Bu lisan cidden güzel. Bana yepyeni bir muhit te kazandırdığmdan onu daha fazla seviyorum.» Arkadasımı imtihan ettim. Aklıma ne gelirse sordum. Her suali anlıyor ve biraz düşünerek yanhşsız cevaplar veriyordu. Vaktile memleketimizde para kazanıp şimdi Viyana'ya çekilmiş olan bazı yahudî vatandaşalrımız vardır. Bunlar her hangi bir iş içm sefare tanemize müracaat ettikleri zaman istidalannı fransızca veya almanca yazarlar, üç türkçe kelimeyi yanyana getirip doğru bir cümle söyliyemezler. Bu vatandaşlarımız yirmisinden sonra yabancı bir muhitte türkçe öğre nea Vîyana'hnın yanmda «biz Türk'üz» demeğe sıkılmalıdırlar. Umi Weidner olan bu gence ga zete de okuttum. Zeki Doğan Beyin iktısadî bir makalesini hiç yanlışsız olarak almancaya tercüme etti. Heîr Weidner türkçeyi Arap harflerile öğrenmis. Kelimeleri klişe halinde ezberlemiş olduğu için eski harflerle basılmış bir kitabı daha çabuk okuyor ve daha kolay anlıyor. Meselâ Zeki Doğan Beiyn makale sinde zer'iyat kelimesi geçti. O evvelâ^ bunu iki kelime zannetti. Arap harflerile bir kâğtda yazdığım za man okudu ve manasını buldu. Onu en ziyade yoran bu arapça ve Ankara 5 ~^ (Telefonla) Frrka Grupu bugün saat 3,5 ta içtima etmiştir. Bugiinkü içti mada Dahiliye Vekili Şükrü Kaya Bey dahilî TŞİer hakkınde iki buçuk saat rüren uzun be yanatta bulun mustur. Vekil Bey be ^Ttahîüye VeJdlimiz yanatrada memŞtücrü Kaya Bey. Betler Konferansına iftiraKedet.en.ler. îen M. MakdoirKd, M Heryo, Baron lekette asayi^in mükemmel olduğu nu, suarda burada tektük sakilerin Norat, ve B aroH Aloizt Cenevre 5 ( A . A . ) M. Mac Da Alman Hariciye Nazırt Cenevre'de de imha edilmekte buluncTuğunu, asayisuı Şark vilâyetlerimizde de yonald, dün saat 11,30 da kendi daire • Berlin S ( A . A . ) M. Von Neu • lunda gitt^ğini söylemis, bu hususta sinde lngiliz, Fransız ve Amerikan murath, Berlin'den hareket etmiştir. tafsilât vermistir. rahhaslannı toplamısbr. Bu murah • Kimyevi harbin önüne geçmek Vekil Bey bundan sonra fuhus haslar, Alman murahfaasınm tahdidi imkânstz! mes'elesine de temas ederek bu isin teslihat konferansı mesaisinin öğle niCenevre 5 ( A . A . ) Kimyevî ve daha salim bir sekilde idaresi için hayetine doğru baslaması icin ileri sürbakteriyolojik harp komitesi, bütün tetkikat yapıldığmı bildirmistir. müs olduklan şartlan tetkik etmisler • memleketlerin mütehassis ve âlimlerinGrup içtimaları devam edecektir. dir. den mürekkep bir meclisten kimyevi Müteakıben konferans reisi M. Hen harbin bUfiiI menedilmesi imkânı hakKENDl KENDİMİZİ TENKİT: derson, baslıca devletler murahhasla • kındaki mütalealannı sormustu. m rmı yemeğe davet etmiştir. Mütehassıslar bir rapor nesretmis M. Herriot, çarsamba gunkü kabine lerdir. Bu raporda, kimyevi ve bakteictimaına riyaset etmek üzere salı günü riyolo.iik haro hazırlıklannı meAldığımız haber doğru ise tstanbul akşamı hareket etmek niyetindedir. M. nedecek amelî bir usul mevcut olmadığı şehri Taksim'de davasını kazandığı bİT Boncour, müzakerata devam etmek için beyan edOmektedhr. mezarlıği park haline koyarak bir köşeCenevre'de kalacaktır. Rapora göre, kimyevî harbe mahsine de Montang Rıis denilen eğlen sus hususî mermiler ve aletler mevcut Müzakere bu sabah baçlıyor celeri tesis edecekmiş ve bazı istimlâkdeğüdir. Binaenaleyh bazılan münhaCenevre 5 ( A . A . ) Japon murahlerle bu yeni bahçeyi Taksim Bahçesine sıran kimyevî harbe mahsus olan kimhas heyeti, deniz kuvvetlerine ait muyerin altından veya ynkansından geçeyevî maddelerin imalini men'e imkân ahedeleri imzalıyan devlet'ere yan cek bir köprü ile bağladıktan sonra yoktur. resmî surette bir takım teklifler tebliğ Gazhane'den Harbiye'ye Çikan vadinin Raporda netice olarak bunlann imaetmiştir. bütün, bostanlârım da alarak bunlann linin menedilme?inin de kimvevî harp Bu tekliflerde saffı harp gemilerin hepsinden büyOfc^rfr geniş bir park vühazitiıklan için bir mânia teskil ede den her birintn iatiap hacminin 35,000miyecegi beyan JB yg y den 25,tK» tonitatoya mdirilnıesi, taykir. bi maddeler kolaylıkla ve sür'atle ve yar« gemilerinin ortadan kaldınlması ticaret âleminde müntesir iptidaî madİstanbul'un yangın yerlerinden de bir veya tonilâto miktaruun azaltılması, delerle imal olunabilir. iki büyücek park çıkarılabilirse şehir kruvazörlere konan 8 pusluk toplara Nihayet, askerî kıtaatı kimyevî hardokunulmaması ve denizaltı gemilerinin idaresinin b\ı yoldaki dıişünceleri dörtbe alıshrmak için talimler yapılmasnı muhafaza ve idamesi tavsiye edilmekbaşı mamur bir eserle çerçevelenmis menetmenin de bir kıymeti yoktur. Filtedir. olur. Hakikaten koca İstanbul şehrinin vaki, bu talimlerin yerine sür'atle basBeşler arasmdaki mükâlemelerin annefes alacak yerleri pek azdır, adeta kalan ikame olunabilir. Ve iktihamı cak yann sabah baslaması kuvvetle hiç yoktur denecek kadar azdır. Hava kabil okıuyan hiç bir müskül arzetmez. muhtemeldir. almak için Adalar'a gitmek veya dağ lara çıkmak herkesin harcı değildir. Bir şehirde nefes almacak yer, herkesin ha diyince yürüyüp gidivereceği bahçeler dir. Mısır efkârı umumiyesi aldatıîmak isteniyor! Cereyan ettiği bildirilen hâdise tevil bile olunmıyacak kadar uydurmadır Mısır gazetelerinin bir hâdise diye bahsettikleri mes'eleye dair yazdıkları yazılaruı hepsi gözlerimizin önünde • dir. Yanlıs bir mebdein insani nasıl yanlıs yollara ve yanlıs düsüncelere götürebildiğini orada sarahaten görüyoruz. Yazırun serlevhası şudur: «Mısır efkâri umumiyesini karıştı ran hâdisenin mense ve mahiyeti» Filhakika Röyter Telgraf ajansı teşrinisaninin on ikinci günü Londra'dan Mısır'a bu haberi telgraflamıshr: <Deyl Herald gazetesı Ankara muhabirinden ahp neşrettiği bir teL grafta Ankara'da yapılan reamî ihtifallerden bhrinde mevcut balunan Mısır sefiri Abdülmelik Hamza Beyin fesli olarak baltınmasına Gazi tarafmdan itiraz edilmesi üzerine sefirin ihtifal mahallini terkettiği ve Gazi'nin bu bapta vuku bvtlan itizarımn sefir tarafmdan kabul edilmemle mes'elenin nihayet balmuf olduğu ümit edildiği halde hâdise nin Mısır'a aksederek orada fena bir tesir yaptığt haber verilmektedir» Haberin bu şeklinde bilhassa sara • hat ve kat'iyetten kaçarak yoktan mes'ele çıkarmak istenilen bir mabiyet vardır. Mısır sefirine resmî bir ihtifal esnasında ve adeta sokakta veya bir mey(Mabadi 9 mci *ahUedey Istanbul'da parklar Manisa güzeli seçilecek! n»ll» Resim vesikası alan hanımlar sür'atle fc tpğrafhanelere müracaat etmelidirler Dünkü Meclis içtimaı Hükumetten alacaklı olanlar hakkın daki lâyiha münakaşalara sebep oldu Rasih ve Refik Şevket Beyler Arasında bir münakaşa Ankara 5 (Telefonla) Meclis saat 2 de Esat Beyin riyasetinde toplandı. Reis Esat Bey merhum Samih Rifat Beyin mezayasından bahsederek hatırasına hürmeten celseyi bir dakika tatil etti. Bundan sonra Refik Bey (Konya) söz aldı. Samih Rifat Bey merhum dan uzun boylu bahsetti. Neticede Meclisin duyduğu teessürün ailesine Meclis namına bildirilmesini teklif etti. Teklif ittifakla kabul olundu. Bunu müteakıp hükumetten alacaklı olup ta vaktinde müracaat etmiyenlerin alacaklarmm sukut edip etmiyeceği hakkındaki mazbata ve Bütçe encümeninin bu hususta hazırladığı lâyihai kanuniye mev kii müzakereye kondu Refik Şevket Bey lâyihanın müs Kevser Ranımın baf ve boy resimlerı Bugün, güzellik müsabakamıza iştirak edenlerden Kevser Haydar Hanımm resmini dercediyoruz. Büyük Musiki anketimiz Anket muharriri: PEYAMl SAFA Yann musiki anketimizin neşn'ne başlıyoruz Mısır'da şark mw sikileri büyük kongresine Türkiye namına murahhas olarak giden kıymetli san'atkârtmız Mes'ut Cemil Beyin fikirlerini neşrede . cağız. Rahmetli babast Tamburî Cemil Beyden hem büyük bir musiki iistadı tevarüs eden, hem de burada ve Almanya'da kendi gayretile şark ve garp musikilerine vukuf kazanarak mükemmel tam. 6ar, viyolonsel çalan Mes'ut Cemil Beyin alaturka . alafranga mus'feı hakkındaki mütalealarmı merakla ve istifade ile okuyacakstmz. Resim vesikası alan Hanımlardan bir rica Şimdiye kadar resim çektirmek için vesika alan hanımlardan on sekizinin henüz fotografhanelere müracaat etmedikleri anlaşılmıştır. Bu hanımlardan hemen fotografhane . lere müracaatlerini rica ederiz Manisa'da güzellik müsabakası Gazetemizin ve Anadolu refiki mizrn açtıklan güzellik müsabakası Manisa'da büyük bir alâka uyan dırmıştır. Şimdi herkes Manisa'da bundan bahsetcnektedir. Manisa belediyesi de, memleke • timizi bütün dünyaya tanıttırmağa vesile olan güzellik müsabakasının Dun aralartnda münakaşa olan Jîc/ıfc Şevket ve Rasih Beyler tacelen müzakereaine lüztun olma dığını, bu mes'elede nizamnamei dahilî ahkâmına riayet edilmesi lâzım geldiğini söyledi. Rasih Bey (Antalya) bir mes'ele için nizamnamei dahilide sarahat olmadığı takdirde Meclisin karar vermek hakkı olduğunu anlattı ve Refik Şevket Beyin fırsat buldukça söz söylemis olmak için kürsüye çık. tığını iddia etti. Refik Şevket Bey «Rasih Beyin bu gibi sözlerini Meclis kürsüsünden isitmek istemezdim!» diyerek dahilî nizamnamenin tatbiki lüzumunda (Mabadi 2 tnci lahtfedei ralarda türkçe öğrenen yabancılara rasgeVif imiz zaman artık hayret etmiyeceğiz. Ve hatta kim bilir belki yirmi sene sonra Türk dilmî öğrenmek, Türk ilminde% istifade etmek için memleketimîze ve Darülfümı numuza buralardan yabancılar gelecek. «Yirmi sene sonra.» Diye çalı sırsak bu hayali günün birinde mu~ hakkak hakikat yapanz. Belki yirmi senede yapamayız da kırk senede yapanz. Fakat netice itibarile ya parız. NADİR NADt Foto Sureyya ehemmiyetini takdir ederek bu isle mesgul olmağa başlamıştır. Manisa Kadınlar Birliğine mensup hanım lar da, güzellik müsabakasına, Ma. nisa güzeli erinin de iştirakini tetnin için belediye ile müştereken çalış maktadırlar Belediye reisi Ali Rıza Beyin de iştirakile Manisa Ka dınlar Birliği bugünlerde bir top Ianma yaparak bu hususta müza . kerede bulunacaktır. Manisa'dan güzellik müsabaka sına iştirake hazırlanan güzeller pek çoktur. Müsabakaya girmek arzu sunda olan güzeller, fotograflarını Lutfen sahifeyt çevırıiiz Arada bir sohbet! Abidin Daver Beyin çok şayani dikkat bir yazısı beşinci sahifemizde... Nazariyat: Zabıtai Belediye talimatnamesinin 7 inci maddesi : Cadde ve sokaklara hiç bır şey atılamaz ve dokulemez Tükürmek ve sumkürmek memnudur. Supnintuler madenî bir kap içerisınde nezafet ar=»l>alarının yüruduna ıntizaren sabahları dükkân veya hane önünde bulundurulur. ııııınHiıııııiHiıııııınıııııııııııııııııiHHiiMiııınııınınıııııınMiHmınrııınıııııımııımıiMiıniınıınııııiHiıııiMiiiiınıııııııııııııııııııııııııııııııııııııı acemce kelimeler oluyormus. « Bir yabancı için bunları ayırt etmek çok güç» diyor ve yakında dilimizin bunlardan kurtulmasını temenni ediyor. *** Misafirim gittikten sonra epeyce düşündüm ve hayret ettim. Sene lerce memleketimizde para kazan dıklan halde iki buçuk kelime türkçe öğrenmiyen yabancılar görmeğe alısmıs olan bizler için bu hayret gayet tabiî değil miydi? Fakat yavaş yavas içimi sevinçli bir ümit kapladı. Kim bilir belki yirmi sene sonra, bu Oğlum, dünyada en büyük servet ilimdir... 0nun için mi mektep ki • tapları bu kadar pahalı baba!... Ve tatbikatı

Bu sayıdan diğer sayfalar: