3 Ocak 1933 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 5

3 Ocak 1933 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Camhmiyet' Aslı Türk bîr Fransız kızı! Okuma hevesî artıyor tstanbul'da okuyan çocuklar «70,000» e yakındır. yeniden 59 mektep yapılmıştır Maarif Müdürü dün Ankara'ya gitti Ltanbul Maarif müdürü Haydar Bey dün akşamki trenle Ankara'ya gitaniş tir. Haydar Bey Ankara'da Maarif Vekâleli ile temas edecek Türk, ecnebi ve ekalliyet mekteplerine ve diğer maarife ait icap eden izahatı verecek ve lâ • zmtgelen talimah alarak avdet edecektir. Istanbul'da maarifin ilk tedrisat kısmt pek mükemmel bir surette idare edilrrektedir. Lise ve orta mekteDİerle son karar üzerine doğrudan doğruya Vekâlete raptedilen ecnebi ve ekalliyet mekteplerinin vaziyeti evvelki kadar mükemmel değüdir. Çünkü bunlar evvelce maarif eminliği varken veya maarif mSdiriyetine merbut iken daha sıkı ve daha ciddî bir kontrola tâbi tutulmakta idiler. Maarif umum müfettislerinin adedi az olmasından ve işlerinin çokluğundan simdi buna imkân bulonamamaktadır. BÜ sebeole Maarif Vekâletinin bunlan mahallî bir makama raptetmek için hususî bir şekil bulmak ve yahut doğrudan doğruya tstanbul maarif idaresine raptetmek tarzlannda bir karar vermesi ihtimal dahilindedir. tstanbul, ilk tahsü işinde diğer şehirlerimizin de vâsd olmalan temenni edilen bir dereceye varmıshr. Bir çok ecnebi memleketleri îlk tahsilde nüfusım yüzde onunu nazari itibara almıştır. tstanbul'da ilk tahsfl çocuklannm adedi otuz bin iken son senelerde sarfedüen himmet neticesi olarak bu miktar yalnız Türk mekteplerinde 58,000 e çıkmıshr. Ecnebi ve ekalliyet mekteplerindeki çocuklarm miktan da buna ilâve edilir ve tstanbul'ım nüfuso yedi yüz bin addedilirse yüzde on nis betinde ilk tahsil çağmdaki çocuklarm halen mekteplere devam ettikleri anlaşılmıs olur. Mşrutiyet devrinde tstanbuTda ancak beş ilk mektep binası yapıl mıshr. Halbuki ConAuriyet devrinde Bursa tiyatrosunda numaralar sökülünce?.. Müşteriler yerini kaptırmamak için neredeyse koltuklara çadır kuracak! Barsa (Hasnsî Mnhabirhnizden) Tayyare Cemıyetı tarafm * dan 270 bin liraya yaptınlan tiyatro fhndi bir şirket tarafından içletfl • mektedir. Raşit Rıza ve arkadaşianndan sonra Vedat Urfi B. de tz mîr'den bir heyetle gelip burada tem • Sıvas'ta Türkçe ezan Bütîin meyzînler ezanî türkçe okuyorlar Srvas (Hi rf)Snrasbırkaç gOndenberi bekledigi türkçe ezam nîhayet dinletneğe basladı. Bütun camilerde ve mescitlerde Tanrmra böySklugu haDon anbyaeağı bir fisanla etrafa yayıhyor. ı enı ezftnm guzel bn* suı elle olran masnn tenmı ıcnı 3rtxıs nıtstM vilâyetçe teşkfl eMmaffer B. diien idare heyeti ba isi Bse nrasOd nmalfimi Muzaffer Beye tevdi etmîş ve kendi besteledîği ezaniarm gene kendtsi tarafmdan raeyzin efendilere meşke • dflmesini muvafık gormüştür. Daha ük içtimada meyzinlenn çoğu kendilik lerinden hanrladıklan türkçe ezam pürüzsuz okumak suretile buyük bir nttdat gostermislerdir. Bunu müteakıp Muzaffer Bey kendi ezanlarmı okumaga başlamış ve meyzinler ilk dinledikleri ezanı oğrenmeden gıtmiyeceklerini soylemişler ve bu cazip ezam büyük bîr sevgî ve takdirle karşılamışlardtr. Haftamn muayyen gunlerinde Aliaga camimde vapılan içthrtalarda diger ezanlar ve kamet üzerinde çalısılmış ve çok iyî bir netice elde edilmiştir. tlk dinlîyenier üzerinde bîle derin bir tesir yapan bu ezanlarda kelimelerin manası ile melodflerdeki ifade btrbirme tamamen kaynaîmıshr. Son prova esnasmda Vali Süleyman Sami Bey de camii ziyaret etmiş ve meyzinleri birer birer dinliyerek Muzaffer Beyi ve meyrinleri takdir etmiştir. tlk defa Kale camiinde Sıvas'm sesi guzel ve okuyusu temiz genclerinden hafız Rahmi Beyle Muzaffer Bey çifte ecan okumuşlar, havanm soguk olmasna rağmen isitenler ezan tamam olun» eıya kadar olduklan yerden aynlamaraşlardn. 1932 Besthier fazilet mükâfahnı kazandı Fransa'da Beathir fazilet mükâfahnı ba sene, aslı Türk olan Matmazel Margarit Sali kazanmıshr. Bu kizm büyük babası Korent Türk mütasarnfı Salih Aganın oğlunun torunudur. 1822 de Ytman îhtilâl hükumetinin hizmetinde bulunan Heibih isminde birisi bir miktar askerle, Türk'lerin elinde bulunan Korent*i zaptederek halkı kıhçtan ge çirmis, mutasarrrf Salih A&anın kona ğm basip kendisini ve maiyetîni de 51dnrdükten sonra hareme hucum ettir mîstir. Salih ağanm zevcesi olmeden evvel coğlumu kurtannız» diye feryat ederek beş yaşmdaki yavrusunu pencereden atmtf, yavru tesadüfen kumandan Heîbih'in kucağma düşmüştür. | Heîbih çoctjğa acryarak yanma al rms, bilâhare Fransa'ya getrrilen ba Turk yavrusu Orlean Dosesinm nedîmesi Madam Dolanier tarafmdan evlâtiık edmiCp tsmî de Salih'ten galat olarak Saly konulmuştor. Saly büyüyüp bir Fransız zabiti olmuş, firkatin kaDtam sıfatile Sivasto pol, ttalya ve Meksika seferlerinde kahramanca harbetmi» ve bilâhare buyük bir fakru sefalet içinde ölmüstür. Fazilet mükâfahnı kazanan Matmazel Margarit Sali 12 senedenoeri, Paris'te bir mimarla evlenen ve 8 çocuğu olan hemfîresinm yanmdadır. Gayet haluk, siyah gozlu, sark tipinde çok güzel bir kız • dır. Resme ve musikiye büyük istidadı vardır. 'Bursa'da 270 Wn Uraya mal olan asrî Ttyatrtr sfller venniştL O zaman mevkflerin ve kohuklann numarlan vardı. Fakat son faafta içinde ba namaralar yeniden talalmak için sokülmüştür. Ve tam ba sırada da tstanbul'dan da «Kadıkoy Sureyya opereti» Buna'ya gelmiştir. Şehirde bu tîyatrodan başka kışlık bîr eğlence yeri bulamıyan halk başka ne yapsm? Her gece (1200) kişilik tiyatroyu hmcahmç doMurmaktadır. Beş gecedenberi ben de tîyatronnn mudavunî oldum. Bu beş gece içinde ne garabetler gor9üm biiseniz... Hem bun'an yalnız ben germedim. Tiyatroya gelenlerin hepsi gördü. Anlatayım: Tiyatroya girenler ewe!â: Kapılarda dtrrarak şöyle etrafa bir göz gezdirivoriar. Boş gördükleri yere doğnı giderek oramn meşgul oldutrunu görünee mahçup bir vaziyette ba<ka yer aramağa başlıyor ve bu yüzden tiyatronun içini kaynaşan bir kannca meş • berine döndürüyorlar... Bu arama ve araşhrma ameliyesi bazan on beş yirmi dakika biie devam ediyor. Bu vaziyeti goren halk bir iki gece sonra artık saat alhdan itibaren bir adamım veya hiz • tnetçîsini gönderip bir iki kiulik yer işgal etmîye ve ettîrnrcfte t>ckelamuştır. tşte garip manzaralar bundan sonra baş göstermistir. Meselâ: Yemeğini alelâeele yiyip erkenden tiyatrova kosanlar, iki pardesü, Sç şapka getirip komşulanna veya kızlarile tanıştıklan aflelere ikram îçin üç dört kisilik yer isgal eden gençler, koltuklara mendü serenler, baston veya şemsiyelerini hendesî eskâl 0e amuden ve maiien asanlar, mevkOere şapka, pardesü, palto ve manto koyanlar... Hatta iki koltuğun ortasma oturarak iki mevkii birden kaplıyanlar, ve daha neler neler... Tevekkeli değfl; evvelce palto ve şapkalar arastna gomülerek gözden kaybolan vestiyerIer şimdi sinek avlıyorlar. Hatta ük gece vestiyerleri bombos gorünce tiyatroya çok erken geldieimi zannederek saatime neden bu kadar acele ediyor diye oldukça hiddet etmiştim... Bir de ne göreyim; içerisi me?er ağzma kadar dolu değil mi imis?. Bereket versin kî: Yer aramak, pardesü ve şaoka koymak kiilfetinden azadeyîm... Yoksa benîm de halim harap o'acak. Çünkü: Yer bulımcıya kadar akla karayı seçmek işten değîl .. Hasılı bu hal numaralar takıl'nciva kadar işte böylece devam edip gidecek... Şimdi Bursa'da tîvatroya gîrip bir yer tedariki umumî harpte vesika ekmeğine kavusmak kadar güçlesmiştir desem yaian değil... Bu tiyatronun nazan dikkati celbe • den bir seyi daha var. Koltuklann yansı maroken yansı kadife... Bursa belediyesi kahvehane ve gaztnolardaid hatrr sandalyeleri hasarat yuvasıdır diye kaldırtmışken, nedense tufeylât yuvasi oimağa namzet bulunan bu kadife koltuklara henüz dokunulmamıs bile .. Kansere Karşı mücadeîe Haîkevinde dün bir konferans verildi Tıp Fakültesi profesörlerinden ope • rator Kâzım tsmaü Bey tarafmdan dün Halkevinde «Kanserden koronma» mevzoa üzerinde bir konferans verilmiştir. Kâzım tsmail Bey konferansında; son seneler zarfmda gerek Avnrpa'da gerekse memleketimizde kansere çok tesadüf edüdiğini, tstanbul'da ve Anadoluda kanserin her zaman gorülmekte bulunduğunu soylemlş, kansere karşı bütün dünyada açılan mücadeleden; ilmi cemiyetierin mesaismden ve kanserin mahiyetini meydana çıkarmak için yapılan tecrübelerden bahsetmiştir. Kâzım tsmail Bey bundan sonra kanserin çıkar çıkmaz tedavisine başlamrsa şifavap olacağı noktasmda ısrar ede • rek herkesin kanserin ilk arazmı taniması ve bunlan gorünce derhal çare araması lüzumunu ileri sürmüş, hastalığın ilk arazmı saymıştır. Hatip memleketimizde bir kanserle mücadeîe cemiyeti tesküinin zamanı gelmiş ve hatta geçmiş olduğunu anlata • rak konferansma nihayet vermiştir. Konferansı müteakıp Kadınlar Birliği tarafmdan bir konser verilmiştir. Kon • sere Refik Bey tamburla, Fahire Ha • nım kemençe fle, İnd Hanım piyano ile iştirak etmişlerdir. yapıfan îBc mektep bmaTarntm aâedl 59 u bulmustur. tstanbul maarif idaresi bu sene şehirde 11, köylerde 15, ilk lstanbul Maarif Müdürü Haydar Bey mektep binasmm insasmı Şehir Medisine teklif etmiş bunun için de bes yüz bin liralık tahsisat istemiştir. tlk mekteplere devam eden bir çok fakir çocuklarm oğleye kadar veya og> leden sonra aksama kadar mektebe de» vam, ondan sonra da müvezzflik veya küfecilik ederek hayatlarmı kazandık • Ian anlasılmaktadır. Beledivenin Galata'da açacağı kimsesiz çocuklar yurdu sokaklarda dolaşaıt ve babaltn harbi umumide kaybolmu* olan çoeuklan koprü alh sefaletmden kurtaraeaktır. Bir, 3ci sene sonra tstanbul'da ilk tahsil çağmda olup ta mektebe devam etmiyen veya dükkânlarda sabahtaa ak> şama kadar caljshnlan çocuklar poGs marifetile taldp ve mekteplere aor kedîleceklerdir. Maamafîh halen ba ka« bil çocuklar tstanbuTda yok denüecek kadar azdır. Terkos merkezinde dünkü merasim (Birtnd sahlfeden mabatt) çukta şirket merkezine gelmiş ve müdiriyet idaresine almmıştır. Davete icabet eden zevat bir müddet aralannd'a ha»bfhallerde bulunmuşlardn*. Ba hasbıhallere tstanbul'un m mes'ele«i ve Terkos sirketi mevxu teskil ediyordu. Muhavere • ler esnasmda Sadettm Ferit Bey Va • Ii Muhittin Beye Terkos şirketine ait olup otuz sene kadar devam eden bir Utimlâk davasmdan ve harbi umumî nihayetlerinde ttilâf devl*tlerince yapılan hudut tahdidatında Terkos golunün hudut haricinde bırakılması ihtimalindn doğurduğn endişelerden babsetmiş ve demiştir ki: < O zaman tstanbul bir çok felâketler içinde susur kalmak tehlikesi de geçhmdştfr. Şimdi ise suyırnu da eline almıştir.» Muhittin Bey bn sözler üzerine şirket direktörü M. Kastelno'yu davetlilere takdlm ederek şu sözleri söylemiştir: c M Kastelno iyi bir mühen disth*. Şirket yüzünden aramızda arzuya şayan olmıyan münakaşalar oldu. Kendisini epey hrrpaladık. Fakat şimdi artık her şey halledilmiş, ortadakî pürüzler ve maniler kaldınlmıştır. Şimden sonra mesaismden şehir için istifade edeceğimizi ümit ederim.» M. Kastelno Vali Beye ve diğer davetlilere teşekkür etrms ve de miştir ki: c Terkos çok eski bir müessesedir. Şimdi eski şirket kalmamış trr. Ortada şehrin bir çocuğu var drr.» Bundan sonra davetliler büfede izaz edilmişlerdir. Dünkü merasim esnasmda Vali Muhittin Bey bir muharrfmize ts tanbui'un su mes'elesi ve şirketin Belediyeye devri etrafmda şu be yanatta bulunmuştur: « Biz, halkın ihtiyaç ve ıstıarabından ne aldıksa onu ifa ve ifade ed'eriz. Terkos şirketinîn Belediyeye devri bir muvafakiyettir ve bit tabi şerefi tstanbul balkına aittir. Amme hizmetlerinin doğrudan doğruya halk müesseselerine geçmesi ve halkın kendi işlerini kendisi görmesi dünyanın her yerinde esas tutulmuş kaidedir, bu tarzı idareden tstanbul Belediyesinin de müstağni kalmasına imkân olamazdı. Bu vadide inkişaf etmekte olan Belediye mesaisi bugün ilk ve mühim semerelerinden bir tanesini, şehrin suyunu ele almakla iktitaf etmiş oluyor. Yakın zamanda bunun neticelerini ve su işinin mes'ele olmaktan çıka • cağını gormek muhakkaktrr ve bunu temenni ederim. Bu muvaffakf* yette Cumburiyet hükumeti ricaK * nm büyük müzaheretlerini de ya detmeden geçemiyeceğim.> Yeni terisat Mevcat plânlar üzerinde esash bir te+kik yaıptıktan sonra yeni tesfsata başlamak mokarrerdir. Bu ff için getirilmesi düşünülen roüteha»sts müşavirtn fikrini almak ta esas programm halK noktasmdan çok faydah olacaktır. Bn mütehassts Vî« yana sulannı indiren ve ohrz sene idare eden M. Frans Feller'drr. M, Kastelno da iyi bir mühendütfr. Fakat biz yalnrz Terkos suyn 3e değil şehrin bütün sularile uğraşmak ve bu sulardan azamî derecede nasıl istifade kabil olacağını tesbit etmek ve neticelere göre icap eden ıslahaf ve tesdsatı yapmak istiyor ve meselâ. bentlerle Terkosun birleştirilmesini düşünüyoruz. Diğer tahtelâr* TB Taşdelen gibi iyi sulardan halkın mümkün olduğu kadar istifadeâ için etdbirler alacağız. Bu müte • hassıstan tstanbul sn işinde tama • " men istifade edeceğimizi zannedf « yoruz. Diğer taraftan yapılacak tesîsata yangın mes'elesini de gözönünde bulunduracağrz. BugvnkG yangitt vesaitini tatmin edecek sekilde yükr* sek tazyikli tesisab da multaka ü c mal edeceğiz.» Diğer taraftan aldığımız malu « maata göre şirket şhndiki halde ea» ki kadro ve memurlarile ise devam e> decektir. Yalnız bir kaç murakıp mo> rakip muamelâb takip edecektir. Şirketb 932 senesme ait abonelerden fazla sarfiyattan dolayi alacağı kalmış « trr. Yapılan itilâfname mucibütee 933 senesine geçmiş olan bu matlâ" batı Belediye tahsil edecek ve bunoj yüzde beş kumusyon almak şartilo eski sirkete verecektir. MUSA Bartın'da Fırka konpresi lartm ( Husus ) Cumhu • riyct Halk Fırkası kaza kongreri 23 kânumıevvel 932 cuma gunâ Fırka bmasında toplandı. Rehberlği ile ynrdn kurtaran Ulu Gazfnh lideri bulunduğv Fırka toplanısmda köylü mümessillerinin dertleriri, dileklermi dinlemek cidden msaıa manevî bir haşyet veriyordtu Bn çatı altinda bütün dertler dinlevli. Dimağlarda hiç bir iz ve suph« bırakamadan herkes bilâtereddil göğsünü kabartarak söylü yordu Bir senelik icraat raporu okrmdtğn vakit Cumhuriyet Halk Fırkaanın muvaffak hükumeti çok nafi vs değerli i»ler yapmıştır. Bu îsler aasnvda koylunün senelerdenberi yıni bugün hayvan hırsızlığırnn henen ortadan kalkmıs bulunması, >ir çok köylerde yeniden mektepler ve yollar yapılmış olması v« hayıtmda yol, köprü görmiyen «Arit» lağlan arasındaki köylerin muntazım yollarla kazaya raptı keyfîyef ve Koricaşile nahiyesinde bir hükımet konağı insasi ve daha koylünüı yüzünü güldürecek asarm vücude fetiriltniş oiduğu anlaşıldı. Raportmokunması mümessîlleri heyecana fetirerek müttefikan hükumete teşJckür edilmesi istenildi. Bu sene içinhemen her ocağin dileğini sayım vegisinin tenzili ve çift hayvanatile ki yaşma kadar istifade edilemiyer kara sığir hayvanahnm resimden istisnası ve köylüye ağır gelen evlsune masrafının tenzili temennilerîteskil etmektedir. Bilhassı Bartm hususî orta mektebinin M.arif kadrosuna ilhakı ve Amasra linanmın bir melce haline konulmasıcandan temenni edilmiştir. tntihahU yapıldıktan sonra Fırka mesaiine nihayet vermiştir. Fırka müzateresini idare edenler arasında do:tor operatör Avni, doktor Cevdet,avukat Salâhattin Beyler gibi güzide^ahsîyetler bulunuyordu. Sami Izmît Halkevinde «Akın» ın temsili İngiltere, tran'a yeni Bir teklifte bulundu Moskova 2 (Hususî) tngiltere'nm Cemiyeti Akvam celsesinden evvel tran'a yeni bir teklif te bulunduğu haberi Paris'ten tekit olunuyor. Bı*na göre Petrol şirketine tran'ın iştirak derecesi yüzde 16 dan vüzde 24 e çıkanlmaktadır. Yeni mukavele ayın 23 üne kadar imzalanmadiğı takdirde mes'ele Cemiyeti Akvama gidecek ve tran'ı Paris »efiri tefsil edecektfr. TemsÜ&e bulunan kdldbalık seytrct hütlesînden Wr kumt tzmıt (Hususî) tzmit Halkevi Temsil şubesi Faruk Nafiz Beyin «Akın» piyesini büyük bir muvaffakiyetle temsil etmiştir. tzmit, Halkevi temsil subesinin çok kıymetli rejisörii Demir Ali Beyin dik katli bir seçme ile başladığı bu tarihî destan tzmit'te günün mes'elesi halini almrstı. Bir çok kimseler Akm'ın sehrimizde temsil edflemiyeceğine kani bulunuyorlardı. Fakat söylendiği gibi ol madı. Yokluk içinde Temsil şubesi parlak bir zafer kazandu Akm'ı muvaf • fakiyetle temsil etti ve müsamere salonunu dolduran binlerce halk kütlesi 3 gece Akm'ın kazandığı büyük muvaf fakiveti alkışladılar. Bu piyeste Suna rolunde Müruvvet Hanım, Istemi Han rolünde Ehsen Bey, Bumin rolünde Cevat Bey, Şükrii Bey ve sair arkadaşları son derece alkıslanmıslardır. * Zonguldak Fırka Kongresi toplandı Zonguldak 2 (A.A.) Zonguldak C. H. Fırkası Vilâyet kongresi, bugün şehir salonunda büyük tezahüratla açıldı. Kongrede mümessillerden baska dinleyici olarak pek çok zevat vardı. Mütarekeden ve meş'um devirden başhyarak istihlâs ve îstiklâl mücade • lelerinin ünlü habralan, büyük zaferlerimiz ve sulhü müsalemete kavuşhıktan sonra yaratılan emsalsiz tarihî varlık • lar, inkılâplar anlatıldı. Ulu yaratıcı ve yapıcımız Gazi Hz. nin büyük ve ebedî namı ve C. H. Fırkasmm yüksek hizmet ve muvaffakiyetleri hürmet ve tebcil ile anıldı. Raporda, iki yıl zarfmda vilâyet dahflinde basanlan işlerden, Halkevinin mesaismden, Cumhuriyetimizin feyizle • rile maden kömür havzasınm mazhar olduğu yüksek inkişaf ve terakkiden bahsolunuyordu. Çok mütehassis ve müteheyyiç olan mümessillerin ve halkın şükran ve tazim duygulan, sevgili Gazimize, büyüklerimize kongre kararfle arzedildü Vali Beyin beyanatt Posta ve Telgraf Umum Miidürlüğuden bir temenni Bilecik (Hususî) Sakarya nahiye ve köylerinde y»ptığım tetkik seyahati esnasmda koylülerle vaki olan temas • lanmda gazete okuyup okumadıklarını da sordum. köylüler, oralarda posta teşkflâtı olmadığı için gazete gelmediğini ve kendi aralannda topladıklan para ile adam tutarak haftada bir defa postayı getirttiklerini, fakat bunun da munta • zam olmadığını büyük bir teessürle söylediler. Artık bu havaiiye yol yaptimışhr. Posta idaresi hiç olmazsa haftada iki gnn bu havaliye posta götürürse bin > lerce halkm her hususta inkişafma hiz* met edilmif olacaktır. Çetin Bga'da yakalanan hırsızlar Biga (Hususî) Muğla'da Fevzi ve Necati Beyler ile Vasfiye Hanımuı ev • lerinden esya ve para çalan Biga'nm Koz çesme koyünden Salim oğlu tbrahim ve Konya'nm Bozkır kazastndan Hasan oğlu tbrahim Biga'da yakalanmışlar ve 5zerlerinde zuhur eden 850 lira kıymetindeki kronometre altm saat ile birlikte Buğia'ya sevkedilmişlerdir. Adana'da Adem Ağanın dört yas • Ianndaki Hüseyin isminde çocuğu an • nesinin evde bulunmadığı bir sırada mangalda kaynıyan su üzerine dökülerek haşlanmışhr. Çocuk bir muddet sonra ölmüstür. Tuz istihsalâtı artıyor Çamalb memlehasmm Türkiye'nrâ en mühim tuz istihsal mahalli olduğa malumdur. Son senelerde burada is • tihsal edilen toz miktan söyledir: 69310 56917 98970 33981 12S794 101558 115384 107722 101240 106000 Î52O0O 1922 1923 1924 1925 1928 1927 1928 192» 1930 1931 10» Konya'da ekim 'şieri durdu Konya 2 Havalar kurak gidiyor ve don yapıyor Soguklardan ekim isleri durmustur. "bhumluk tevziah her ta rafta bitmişti. Merkeze bağlı 76 koyde 1806 çiftçiyeJagıtılan tohumlugun miktan 38 vagoa varmıstır. Şehrimizde bir millî istihal cemiyeti teskiline te • şebbüs edilmitir. Bir çocuk haşlandı Memlehanm tesısı tarihîndrnberi h* sene yapılan istibsal kadar îstflıtattt I

Bu sayıdan diğer sayfalar: