19 Şubat 1933 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 5

19 Şubat 1933 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Emlâk ve Eytam Bankası Yeni bir şapka Yunanî elbiseler modası Artjk yeni ve garip nümuneler bulmaktan âciz kalan moda mütehassısları taribî kryafetleri mazinin sinesin den çekip ona yeni bir ruh vermeğe çalifarak ortaya ahyorlar. Şu gördüğünüz model Paris'in moda krallanndan biri, en meşhur terzisi olan Panl Poiret'nin eseridir. 2000 sene evvelki maziyi nazanmızda canlandınyor. Sparta kadınlannın giydikleri elbiseler hafifçe tadil edilerek meydana getirilmiştir. Baştan aşağı* lâme kumaştan ' tfır. Belde olduğu gibî göğüsün ortasında da diğer bir kemer mevcuttui". Elbise gayet geniş olduğuna nazaran beldeki ve göğüsteki kemerler onun tatlı kırmalar vücude getirmesini temin ediyor. Ustteki kemer boyundan asıhyor. Koîlar yanya kadardu*. Bu elbise ile ayni lâme kumaş Lik maçlarının îlk devresi bitti Takımların umumî tas nifte aldığı mevldler... tstanbtd 18 (A.A.) Carna gunü yapdan tstanbolspor • BesSctas maçfle İstanbul şampiyonası mnsabakalarmm birinci devresi bitmis oldu. tkinci devre bir hafta fasıla üe baslıyacak ve bu fanla esnasmda H. Fırkası tarafmdan konulan şild maçlarına başlanac&kbr. Birinci devre maçlarının hitamı dolayısfle, birinci kümeye mensup yedi takunm birbirlerine karsı aldıklan neti celeri ve umumî tasnifteki mevkilerini gösteren bir hulâsa nesrediyoruz: FENERBAHÇE Tasnifin en basında Fenerbahçe takımı bulunmaktadır. Fener'liler oyna • dıkları 6 maçın beşini Irjnomnmylnr ve ancak birinde berabere kalmiflardn>. Rakiplerinden Besiktas'ı 21, Beykoz'u 51, Galatasaray'ı 51, Süleymaniye'yi 40, VefaKumkapı'yı 41 yennüsler ve Istanbulspor'la 11 e berabere kalıraslardır. Fenerbahçe'liler yedikleri 5 gole mukabfl 21 gol atmıslardın ki bu suretle en fazla gol atmak rekorunu tesis etmişlerdir. Fener'lilerin 17 puvanı vardır. BEŞİKTAŞ Bu takun Fenerbahçe'yi bir puvan farkla takip etmektedir. Yaptığı 6 maçın besini V»«ınmif, birinde mağlup olmnştur. Besiktas'lılar Beykoz'u 31, Galatasaray'ı 30, Süleymaniye'yi 10, btaabulspor'u 20 yenmis, Fenerbah • çe'ye de 21 mağiup ohnuslardır. En az gol yemek rekoru da, athğı 11 gole mukabil ancak 3 gol yiyen Beşürtas'a aittir. Bu t*Itwnm 16 puvanı vanbr. İSTANBULSPOR Istanbulspor'lular yaptıklan 6 maç • tan birini kazannuşlar, 4 ünde berabere kalnuflar, birinde de maglup obnuslar» dır. Gajatasaray'a karsı elde edüen yegâne galibiyet 30 farkladır. Mağlubi yet te Besiktaş'a karsı 20 vaki olmuş tur. tstanbulspor'lular bunlardan baska Vefa: Kumkapı 3e 11, Süleymaniye 3e 00, Fenerbahçe 3e 11, Beykozia 22 berabere kalmıslardır. Atnklan 7 gole mukabil 6 gol yiyen tstanbulspor'lulann 12 puvanı vardır. ..VEFAKUMKAPl *f."Bu takmv birinci devredeld tasnirm dörduncüsü bulunmaktadır. 2 galibiyeti, 3 mağlubiyeti ve bir de beraberesi vardv. Galibiyetlerinden biri 21 Bey koz'a, diğeri 10 Süleymaniye'ye karşıdır. tstanbulspor'la 11 berabere kal • miflar, Fenerbahçe'ye 41, Galatasa • ray'a 50, Besiktaş'a da 10 mağlup olmuslardır. Yediği 12 gole mukabil 5 gol çıkaran takımm 11 puvanı vardır. BEYKOZ Bu takun tasnifte besinci bulunmaktadır. 1 galibiyeti, 2 beraberesi, 3 te mağlubiyeti vardır. Yegâne galibiyeti 41 Sülevmaniye'yedir. Galatasaray'la 44, tstanbulspor'la 22 berabere kalınmıs, Besiktaş'a 31, Fenerbahçe'ye 51, Vefa: Kamkapı 21 mağlup olunmuştur. Beykoziular attıklan 10 gole mukabil 17 gol yemişlerdir. 10 puvanları vardır. GALATÂSARAY Galatasaray takınn Süleymaniye'lilerle ayni puvana maliktir. Yapüan 6 maç» tan biri kazanılmış, biri berabere neti celenmiş, dördü de kaybedOmistir. Galibiyet 50 ile Vefa : Kumkapı'ya karsı elde edibnistir. Galatasaray Beykoz'la 44 berabere kaldıktan sonra Besiktaş'a 30, tstanbulsDor'a 3,0 Fenerbahçe'ye 51, Süleymaniye'ye de 21 mağlup olmuşrur. Athğı goller 11, yediği goller de 17 dir. 9 puvanı vardır. SÜLEYMANtYE Bu takımm 4 mağlubiyeti, 1 galibi yeti, 1 de beraberesi vardır. Galata sara'yı 21 yenmiş, tstanbulspor'la 00 berabere kalmış, Fenerbahçe'ye 40, VefaKumkapı'ya 10, Beykoz'a 41, Besiktaş'a da 10 yenilmiştir. Yediği 10 gole mukabil 3 golü vardır. 9 puvan kazanmıstır. Ankara, İzmir ve îstanbul'un güzel binalarla süslenmesine yardım eden hayırlı ve emin bir millî müessesedir Muastr ikbsat ilmi, artdf küçük ser mayelerle, kiiçuk teşebbüslerle küçük ve munferit isler görmek fikrnri terviç etmez. Garbtn kovvetli Sctısadiyafa, buyük ve zengin bankalannı, muazzam fabrikalarını, cihansumul sanaynni vü cude getiren şey, küçük sermayelerin doğrudan doğruya munferit faaliyeti değil; bu kücük sermayelerin bir araya gelip bir resülmal, biivük bir para kuvveti teşkil etmeleridir. İttihattan kuvvet doğar, vecizesi, yalnız basına hiç bir iş goremiyecek, yahut ta nek az is srörecek sermayelerin Htihat etmesi, toplanma sı sayesinde pek büyük isler gördüklerini isbat etmesi ıttbarile gayet doğrudur. Bizde küçük sarmevleri birlestirip büyük ijler görmek fikri, mesrutiyetin ilânma kadar, hatırü hayale bile gelemezdi. Cünkii istibdat devrinin korkak ve vehham padisahı, hayatında en cok birlepmeden, ittihattan korkardı. İnsanlann toplanması onun en büvük kâbusu idi. tnsanlar toplanamayuıca bittabi onlaruı paralan, ve sarmayeleri de kendi kendine toplanamazdı. Bmaenaleyh bu iktısadî fikir, bizde meşrutiyetten sonra doğabildi. Fakat dabilî ve haricî siyasette olduğu gibi ve belki daha zfyade ikhsadiyat işlerinde ?r^>ıi ve beceriksizdik. Onun için mesrutiyette bu prensîpe tebaiyetle küçük sennayeleri brrleştirip büyük isler yapmak istediğirmz zaman, beceremedik. önceleri parayı, sermayeyi topla • mak kabrl oldu. Fakat büyük isler görmek soyle dursun küçük is bile yapıla • madı. Şirketlerm çoğu iflâs veya tatili faaliyet etti. Bu halm esbabı arasında, en mühimleri şunlardı: 1 Sermaye tahsis ediien isrn ryice, etraflı bir surette tetkik ed3memiş ol • 2 fş basına ehltyet, livakat ve tecrübe sahibi adamlann geçirihnemis olması 3 thtiyatla hareket ediimîyerek iHr baktşta cazip görünen tehKkeli iş • lere giri*ı!m«ai 4 Kapitülâsyonlar belâsmın da • ğurduğu gayrimeşru haricî rekabet 5 tsyanlar ve harplar RÎbi dah3î ve haricî gailelerin hasıl ettiği isHkrar • stzlık ve emniyetsizlik. Esbabı ne olursa olsun, uğranılan muvaffakiyetsizlikler, mesrutiyette teşkil edilen sermayesi eshama münkasem sirketler aleyhinde, efkân umumiyede, pek te haksız olmıyan bir cereyan husule getirmişti. Büyük badireler atlattAtan hayatin her cephesinde az çok bir tecrübe gördükten, bilhassa malî, iktısadî sahalarda da tam bir istiklâl temin ettikten sonra, cumhuriyet devrinde teşkil edilen şirketlerin gösterdikleri muvaffakiyet • 1er, nibayet bu cereyanm önüne geç miş, halk ve küçük sermaye sahipleri şirketlerin faydasını anlarruşhr. Anonim şirket halinde tesis edilen bankalar, fabrikalar, ticarethaneler, kaç senedir mükemmel surette işlemekte, esham sahiplerine güzel ve emin kârlar getirmektedir. Bu intizanun sebebi, hayattan alınan tecrübeler ve derslerle malî ve iktısadî cephelerdeki bügisiz fik, tecrSbesrzügin ortadan kalkmış ve muvafrakiyete mâni olan tasavvurlarm izale edümiş olmasından ibarettsr. Dün bümeden çababyorduk, bugSn bilerek çahşıyoruz. Muvaffakiyetsizlik âmilleri ortadan kalkmca tabiatfle iş • ler düzelmis ve şirketler, güzel nefa'celer almağa başlamışlardır. Cumhuriyet devrinde teşekkül eden ve memlekete büyük hizmetler eden fş Bankası, Sanayi ve Maadin Bankası gibi malî müesseseler arasında Emlâk ve Eytam Bankası da vardır. Emlâk ve Eytam Bankası, sessiz sadasız çalısmakta olan çok mühün bir müessesedir. Faaliyet gösterdiği Ankara, İzmir, Istan bul şehirlerinde, altı senedenberi yüz Ierce muhteşem ve güzel binanm insa • sında Bankanın çok büyük yardımlan olmuştur. tddia edilebilir ki eğer Emlâk ve Eytam Bankasmm yardmn olmasay dı, bu binalarm büyük bir kısmı bugün vücude gelemez, Ankara'nm boş top raklannda, fzmir'in yanmıs harabelerinde, tstanbul'un metruk arsalannda gordüğümüz binalar, yükselemezdi. Em Iâk ve Eytam Bankası yalnız yeni binalar yapılmasmı temin ile kalmamışhr, mevcut binalar üzerine para ikraz et mek suretile gayrimenkul millî servetin mütedavü bir hal alarak yeni servetler tbdas eylemesini temin etmiştir, ld b a sahadaki faah'yeti belki birincisinden daha mühim ve daha faydaltdır. Füvaki, emlâkini karşdık göstererei; bankadan borç para alan bir çok nratrşebbisler, bu parayı muhtetif sahalardı işletmişler, n'caret yapmtşlar, rthalât, 3ıracat yapnuşlar, fabrikalar vücude geHrmişlerdir. Bankanm yardunile yaplıaa bu faaliyetler sayesindedir ld bkıalara yahnlan gayrimenkul servet, müteda • v3 bir sermaye halini ahmş, bmnetiee fertler ve devlet bir çok istifadeler te min etmişlerdir. Emlâk ve Eytam Bankası, bu vaziyet karşumda, istScbali o kadar emniyetle görmüştür ki bu emniyet ve Himadmm bir delSi olarak beş ve on seneden ibaret olan 3craz müddetlerini, on beş seneye çıkarnnştır. Bmaenaleyh Banka • dan borç alanlar, şimdi bu borçlanm on beş sene zarfmda ferah ferah öde mek gibi bir kolaylığa malik olacak lar, demektir. HaHca bundan daha iyi bir hizmet tasavvur edilebilir mi ? Em Iâk ve Eytam Bankası, gösterdiği raa • liyet ve mn'zamın halknnızca takdir ve teslim edüdiğini kaç senedir naü olduğu büyük rağbetten anladığı için, faaliyet sahasını genişletmeğe ve sermayesini tezyide karar vemuştir. Hakikaten çok yermde olan bu karar üzerine iki m3yon liralık B tertibi hisse senedi çıkarmak için icap eden tedbirleri ahnıştır. Emlâk ve Eytam Bankası gibi gayet emin bir millî müessesenin hisse senetlermi almaktaki faydalan da aynca bir makale ile izah edeceğiz. defa yeni bir efbise, yeni bir şapka nümunesi koymaklığım, hanrra hemşirelerînım mevcut elbiseleri Te şapkaları bir kenara atip hemen bunlardan birere tane yapbrmalan için değildir. Buna hangi aile bütçesinm tahammül ebnesi isnkânı vardn*. Gayena şudur: O sırada elbise, şapka yapbrmak mtfyacmda olanlardan arru edenlerin modanın »on icabatına uyabilme * lerini tetnindir. Avrupa'da ilkbahar modasinın hazırhklan şimdiden başlad'ı. Size niimunesini takdim ebtiğtm şapka da bu sene ilkbaharda en çok giyüe cek olanlardan biridir. Şapkanm esası hasırdır. Yalnız göcdüğünüz tarzda brr biçime konmoş ve beyaz »iyab çizgili kordelâ ile süslenmişrir. Bunun beyaz elbise He çok iyi gideceğini bilmem ilâveye Iüzum var mı? [ Maziye doğru~^j Asrî kadın ve eski tezyinat f tan fckarpra giyilmektedir. Fafcat bize kalırsa sandal giyilseydi elbisenin devri tarihisi ile mütenasip mükemmel bir orijinalite teçiril e derdi. Hanımlara elişleri Şu gördügünüz model düz, nız beli kemerli bir geceliğin sıdır. Her banımın kendi zevkine göre sade dış değil, iç çamasvlannı da süslemesi elbette ki lâzundır. Bu işi hem eğlence bem de faydalı bir mesguliyet tarzında bftzzat kendi sinin yapması da süphesiz ki sayani tercihtir. Renkli veya beyaz ipekliden, yahut satenden yapılabilecek olan bu geceliğin v&kam admda biraz. genis tutulur. Sonra resîmde gördü ğünüz veçhüe birer zaviye tarzında pilelerle tabiî haline hca edilir. Keza omuzlar da biçilirken aslından dörder santtmetre geniş tutu lur. Plilerle burası da sonradan düzeKr. Yakanm kenarını süsliyen valânsiyenler asıl gömleğe alaturka bir ajurla tutturulur. ( Evlerimizi nasıt fanzim edelim? J «Tarüı bir tekerrurden ibarettir> diye meshur bir aöz vardır. Bu Iâiardı belki tarih için ayni bakîkat olmasa da moda Te saire gîbi ban seyier için biç te yabana atıla eak, bir e*a* d e Yeni ispanya konsolosu tstanbul lapanya konsolosluğuna Zubia Palcucia Alvazez tayin edilmiş ve dun Vali Muhittm Beyi ziyaret etmiştir. İstanbul'da cevrilen rumca filîm Küçük bir odanm, hatta tavan arası diye beğenmediğiniz bazı yerlerin bile süslenince ne zarif biır hale geldiğini görmek isterseniz şu »*esmimize bakınız. Burası sağdaki parçada gördügünüz veçhüe upuzun koridor gibi bir şeydi. Onun bu yeknasak ahengini : zale etmek için evvelâ kreton bir perde ile upuzun yer ikiye bölündü. öndeki kramı ripolin boyasile bo yanmı* beyaz eşya ve ortadaki perdenrn ayni kretonla örtülü bir *ezlong ile döşenhr. Keza komodinin rübe etmek müsaadesini almıslar dır. tste size arzettiğimiz şu üç resim bu tecrübeler icra olunurken alınmıştır. En yukanda Samoa adalannda yaşıyan iptidaî insanlann şeytan minarelerinden ve deniz kestanesi kabuklanndan yapmış oldukları bir zinciri boynuna takmış en son moda elbiseli bir hanımı gösteriyor. Başında da otlardan yapılmış bir takke vardır. Ortadaki resim Yeni Guine adasındaki iptidaî insanlarm ayı diş lerinden vücude getirdikleri bir baş tezyinatı ile süslenmiş bir Avrupa'lı üstündeki aynaya da gene ayni kretondan geniş bir çerçeve yapılır. tç taraf küçük bir salon haline J geth ilmistir. Kenardaki küçük do Iaplar hem üstüne oturulacak bir yer hem de büfe vazifesini görür. Bunun biraz gerisinde kitap konacak, onun da gerisinde biblolar dizilecek raflar mevcuttur. Ortada kiırin üstü de çiçeklerle süslenir. Pencerenin tül perdelerine ..e simdeki gibi bir vaziyet verili/*se ve yere de koyu renkli kilimler döşenirse ortalığın zarafeti büsbütün artar. kadın. Sağ kolunda Yeni Zelanda ada«ı ahalisinin kullandığı deniz hayvanatı kabuklanndan yapılmış bir bilezik vardır. En aittaki resim Yeni Guine adası ahalisinin kendilerini süslemek için istimal ettikleri ot Iiflerinden ve deniz hayvanatı kabuklanndan vücucfe getirilmiş bir kofiye takan şirin bir kızı gösteriyor. Sağ kolunda gene ora mamulâtından deniz hayvanatı kabuklarınd^n, sol ko lunda ise üzeri savatlı madenî birer bilezik vardır. Bu şekil moda cereyani ancak bir keJime ile hulâsa olunabilir: Garabet! Fenerbahçe kupasını Pera kazandı sildir. Nitekim bunun bir mlsili diğer sütunumuzda yazdiğımız veçbile eski Yunanî elbiselere karşı gösterilen rağbet olduğu gîbi başka bir misali de son zamanlarda Al manya'da meydana çıkan eski tezyinata düşkünlük salgımdır. Hatta bir çok genç kızlar ve kadınlar bu tetnayüllerini o derece ileri gotürmüslerdir ki içlerinden bir kısmı Berlin müzesine giderek orada mevcut eski tezyinatı üzerlerinde tec İstanbul 18 (A.A.) Müttefik ve gayrimüttefik bütiin atletlere mahsus olmak üzere Fenerbahçe tarafmdan tertip olunan kros Fenerbahçe kuliibü 3e Belvü oteli arasındaki mesafede yapıl mışhr. Kosuya 7 takmı ve 3 0 atlet işti rak etmiştir. Neticede Pera kulübünden Teoharidis birinci, Kurtuluş'tan Panakis ikmci, Fenerbahçe'den Hüseyin üçüncü olmuşlardır. Umumî tasnifte takun hesabile Pera birinci, Kurtuluş 3cinci, Fenerbahçe üçüncü, Galatasaray da dor düncü olmuşlardır. istanbul 18 (A.A.) Beyoğlu'nda Mıntaka idman salonunda tecrübesiı güreşçıier arannda müsabakalar yapıl mıştır. Bu müsabakalara Beşiktas, Ha liç, VefaKumkapı, KuieU taknnlan iştirak etmişlerdir. 4 8 müsabıkm istirakile yapılan güreşler geç vakte kadar netieelenememiş ve haftaya bırakılmıştır. 6öreş teşvik müsabakaları «Fena Yol» filminden bir sahne... Geçen ay Beyoğlu'nda Fransız ti yatrosunda temsiller veren Yunan tiyatrosu kumpanyası artistlerinden Madam Kiveli, Kutopuli ve M. Gavrilidis, Atina 17 (Hususî) İstanbul'dan Dogotedidi taraflanndan «tpekfilim» avdet eden Yunan artistlerinden Kiveli stüdyosunda rumca bir filim çevril • ve Marika Türk tiyatrosunun tekânıfi» mektedir. Kordelâmn ismi «Fena yollüne ve bilhassa Darülbedayi 3e tpekKados Dromos» tur. Mevzu Yunan mu çilerm sinema stüdyosuna hayran kalharrirlerinden M. Ksanopulo'nun bir edıklannı gazetec3ere sÖylemişlerdir» serinden iktiba& ediuniş ve musikisini Yunanistan'm en birinci artistleri olan Madam Yatridi bestelemiştir. Yunan bu kadınlar İstanbul'da gördükUri hü» filimcüiğinin Istanbul'daki Türk stüdnü kabulden ve Türk artistlerinin meyosundan istifade ederek çalışmasa ziyet ve nezaketinden fevkalâde menı« memnuniyete sayan bir hâdisedir. nuniyet beyan etmektdirler. Yunan artistleri ve Türk tiyatrosu

Bu sayıdan diğer sayfalar: