April 1, 1933 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 6

Almanya'da Yahudileer boykot bugün başlıyor! İstanbul'daki museviler ve Hitlerci Alman'lar da nümavis yaomak istedilerse de zabıta bırakmadı (Birtnci sahifeden mdbatt) "nmhariy 1 Nîsan BAN KA5 f ZIRAAT fîkrî ileri süren beyannameler da ğıtıldığı görfilmüstür. Beyanname ler evvelki gün saat 12 ile 14 ara sında bilhassa Beyoğlu cihetindeki mü°sseselere dağıtılmıştır. Bevannamelerde Alraanya'daki yahudî dü«manlığı ileri sürülerek musevileri tazyik edenlere karşı mücadeie edilmeM isteniyordu. Diğer taraftan, museviler arasın<la yapıian bazı tonlantılarda, Al manva'daki umumî bovkotun bas lıyaeağı sırada bir protesto içtimaı yaoılması lüznmu iizerinde görüsülmüs ve bir çok museviler afcızdan a^ıza yaytnak suretile mühim bir e"'*eriyete bu karan duyurmuşlar dır. Bondan başka son gönlerde şeh • rimize Almanva'dan kaçan bazı museviler de gelmisth*. Sehrimizde bir kaç gün kaldıktan sonra Kudüs'e gideceklerini söyliven bu musevilerin Almanya'ya dair anlattıklan da bu toplantı kararında müessîr ol muştur. gazetesi, Brüksel'den istihbar ediyor: Einstein, Brüksel'deki Alman sefirine bir mektup gondererek Al man tabiiyetinden sarfmazar etmek arzusunda olduğunu *bHdirmu/tir. Beyannamelerdeki yazdar.. Alman'yada boykot Bu sabah başladı Berlin 31 (A.A.) Volff Ajansından: Alman yabudilerinin bir takım zulümlere maruz kalmakta olduğuna ve kendilerine karsı bovkotaj yapıldığına dair olarak ecnebi memleketlerdeki yahudiler tarafmdan yamlan propagandaya karsı müdafaada bulunmak icin teskil edi'miş olan merkezî komite, icra komite " lerine hemen yahudi ırkına mensup olan vaftiz edilmiş veya edilmemiş butim e'hasa ait ma&aza ve yazıhanelerin listeler<*ni vücude getirmelerini emretmistir. Bu linteler, Nasyonal • Sosyalist tesekküllerine tevdi edilecektir. Nasyonal Sosvalist teşekkülleri tnensnolan, bir nisandan itibaren yahudi müesseaeleri onünde nöbet bckliyecekler ve halka buralardan alıs veris yapmamalannı ihtar edeceklerdir. Ancak cebir ve siddete müracaat etmeme'eri, mağazaları kaoatmaları, hasar yapmalan me Yahudi mağazalan. üzerinde sarı noktalar bu'unan siyah levhalarla go«terilecektir. Boykot edî'en yahudi rrtağazalannm yahudi olmıyan ücretli amelelerine yol vermeleri menedilmistir. tcra koımteleri, yann akşam mü~ dıtfaa hareketîni halk ara sında tamim e*mek icin büvük nümayisler ve alavlar tertip edeceklerdir. Gedikpaşa'da evvelM gece yanan kısımdan bir görünüş Evvelki gece saat bire doğru, Gedikpaşa'da Mimar Hayrettin mahallesinde Asmalıkandilli çıkmazmda eski bek çflerden Mehmet Efendinin kiracı ol du^ıı haneden yansrm çıkmıs, ates et rafa srrayet ederek kasap Ahmet, dgerci Ranp Şevkî, ekmekci Mtrtat, bakkal Kar?bet, pastırmscı Yervant, kahveci Hacik ve kasap ömer Efendilerin ddk kSnlarile diğer bir ahsap ev yanmıstır. Yangmm nasıl rıktığı hakkında tahki kat yapdmaktadır. Musevilerin bu tesebbüslerinden h>'f*rdar olan şehrimizdeki A'manlardan bazılan da, daha evvel bir ictima yapmağa karar vennisler * dtr. Verilen malumata göre bu AI man'Iar, dün sabah saat tam onda tünelin Bevoğlu tarafındaki ağzı onünde toplanarak tstiklâl caddesi yolile Ayaspasa'va kadar gH»rek ler, tam on buçukta Alman konso loshanesi onünde bulunacaklardı. Tünel mevdanındaki ictimaa yeti şememis olanlar da kafileye saat on bueukta Avaspa«a'da iltihak ede ceklerdi. Şehrimizdeki Hitlerciler, tstanbul'da Alman vatandası yahudi bulnnmadığı halde musevilerin Alman'lan protesto teşebbüsünde bu]"nmalannı protesto edeceMerdi. Fakat her iki tarafm da böyle bir içtima ve ntimayiş teşebbüsüne ge çeceğini bilen zabıtamız, sabahtan itibaren caddelerde tertibat almıstır. Sishane'dçı^ i^ibaren, Tünel civan, İstfklâl cadJc.i, Takaira ve Avaapasa'da devriyeî«r çıkanlmıstu*. Bun dan baska Hitler taraftan olarak tanılan bazı Alman'lann maluma tına müracaat edilmiştir. Nümayis teşebbüsü münasebetile de bir kıs'm musevilerin îfadeleri alınmıstır. Bu museviler, saat 14 te Takstm'd* \çi tima edileceğini baskalanndan isit • mis olduklanni söylemislerdir. Zabıtadan aldığımız malumat, bazı k'imelerin ifadeleri alınmakla beraber tevkif edîlmiş kimse olmadığmı göstermaktedir; maamafih mesele hakkında tahkikata devam olun Şehrimizdeki Hitler'cilere gelince Adana'da komönist tevkifah Adana 31 (A.A.) Şehrimizde komünist]Lkten maznun bes kisi emniyet müdürlüğünce tevkif ve isticvaptan sonra adliyeye teslim edil miMerdir. Bunlardan başka daha bazı kimseier de isticvap edildikten sonra serbest bırakılmıslardır. Yeni bötçe Zabıtamtztn aldıfa. tedbirler Bu hâdiseler münasebetile. şeh rimizdeki Hitlercilerin «Türkiye Nazileri» isminde bir cemiyet teskil ettiklarinden de babsolunraaktadır. Cemivetin reisi mühendis Her Reynink, Hitlercilerin umumî karargâ hı olan MBnih'teki KaraevMn Tür kiye mümessili oldu?unu söyledik ten sonra demistir ki: < Alman milleti büyük bir haksîzlıği tamir etmek için elinde bulunan bütün vasıtalardan istifade edecektir. Musevi aleyhtarlığı mesele sine gelince, Almanya'da böyle bir •ey yoktur; komünist alevhtarlığı Tardır ve tevkif edilen komü«:«tlerden büvük bir kısmınm daima muse* vi olman bovle bir cereyana sebe bivet verraistir.» Hitler'in buradaki arkadaşlan Ankara 31 (Hususî) Bütce En cihneni 933 bütçe lâyihası üzerinde tetkikatma devam edivor. Zîraat Fakuitesi Lortlar kamarasında münaka»d\ar mütehasnslan için bötçeye 280 bin liLondra 31 (A.A.) Lortlar kara kfinulmustur. marasında haricî sivaset hakkında müzalreretere girişîlmis ve Vikont Iâzım gelmekte olduğunu söylemiş Cecil Of Chelvood, şu beyanatta bu~ ür. lunmustur: Muhafazakârlardan M. tddersleing « FHistîn'de manda sahibi devile M. Halsbury ve Canterburg ser Iet sifatile hususî bir vaziyetrmiz var. piskoposu M. Reading'in mütalealadır. Bunun neticesi olarak oradaki rına istrrak etmi^ler ve yahudi aleyhvahudi cemaatinin saadet ve felâ tarlıgi kurbanlan hakkmdaki te ketlerile hususî «urette alakadardır. veccühlermi izhar eylemislerdhv*»* Almanva'daki Marksizm aieyh Harbîye Nazrrf M. Hailsham, 1»ütarii&ımn memı oldu&unu iddia etkumet namına cevap vererek föyle mek müskül oiduğu gibi Lehistan'da demistir: .~^zsr^ jj.?*^**9**•*••***" Alman aleyhtarlığmın da bir itisaf « Eğer tngiltere tebaasından hareketi oldu&u iddiasında bulun 5 bîr musevi tevkif edilmis veya fena maV ta sr* «tür. bir muameleye maruz kalmı» olsayMuah^de'erm venîden gozden gedi şikâyet etmeğe hakkımız olurdu. çirilmesmden babsetmek gerek si Fakat böyle bîr sev olmamıştir. vast mevcudivetJ«*ri ve gerek arazi tngiliz tebaasından olmıyan ya ~ tamncnivetleri sulh musKedename hudi vatandaslar hakkında Almanlerüe bafriı olan memleketlerde bir ya'da yapılmakta olan muameleden endiseler uva«d'rmaktadır. dolavı tngiltere hükumeti nezdînde i.*' de yn^udi olan M. Rea tesebbüstta bulunmak doğru bir sey lt*'"e hukumetinm Almanolamaz. •a'da yahudi'erm mam» bn'nndnk lan muameie hakkm'V tn«?iliz efkân Sulh ımıahedelerl, eka^l'vetlerin umumivesinm n« dü««T*di»günü Alhimaye/ni derpis etmektedir. Fakat manva'ya bildirmek içm elindeki bunun Almanya'mn vazivetine tatbiîtrîn vasitalara müracaat etmesi bik edilecek bir ciheti yoktur.» DAVET İSTANBUL HAVAGAZiŞirketi 1 nisan cumartesi günü 14,30 da Beyazıt'ta elektrikevinde verilecek olan PAMATEDED Tekirdağı Vilâyeti Daimî Encümeninden: Tekirdağı Vflâyeti Nafıa dairesince yol inçaatı amelei mükellefeti îçin 20 atlet çadır satın ahnacaktır. 1 ^adır'.ar mahrutî şekilde o'.acaktır. 2 8 met^e kutrunda ve 2 1/2 metre irtifaînda baglama ipleri îcetenden direği üç metre olup kazıklan da gürgen ağacından olacaktır. 3 Dikişleri çift kat olacaktır. 4 Geçmeleri keza gürgenden olup çadırın etekleri 40 santim genişliğinde olacaktır. 5 Bezi su geçmemek şartile sağlam ve dayanıklı olacaktır. Vermeğe arzu edenler 20/3/933 tarihinden 9/4/933 tarihine kadar Tekirdağı Nafıa Başmühendisliğine müracaatleri ve ihale günü olan 9/4/933 pazar günü de saat 14 te Vilâyet Daimî Encümeninde % 7 buçuk nisbetinde pey akçelerini alarak hazır bulunmalan ilân olunur. HAVA6AZİ İLE YEMEK PiŞ RME DERSiNE Muhterem halkımızı davet eder. D A V E T KADIKÖY HAVAGAZt Ş'RKETÎ 3 nisan pazartesi günü saat 15 te Süreyya Pş. sineraa^ında verilecek olan D "V^ A Memedeki çocuklara ilk yedirilecek "** 1 ' kıymetli ve sıhhî bir gfidadn. Tokat Tütün İnhls&rı Başmüdürlüğünden: Tütün înh'sanndan Tokat Tütün tnhisar idaresi amharı döşemesinin tamiri 15 mart 933 tarihinden itibaren bir ay müddetle alenî münakasaya vazedilmiştir. Şartnameler Tokat, Samsun, Ankara, îstanbul Tütün İnhisar ida relerinden taliplere verilecektir. fhale 15 nisan 933 tarihine musadif cumartesi günü Tokat Tütün Inhisarında müteşekkil komisyon tarafından icra edileceğinden ta liplerin bizzat depozito ve işe ehliyetlerine dair resmî dairelerden musaddak vesaiki mustashiben müracaatleri ilân olunur. Nakleden: KEMAL RACIP tup getiren adam yok mu, işte o... Kapı acılır açılmaz elime bir paket sıkıstırdı. Kim bilir, nasıl koşmus, apartımanm merdivenlerîni nasıl çıkmıstı ki tıkanacak gibi soluk soIuğa idî. Telâsmdan benim yuzüroe bile bakmadı. Sanki arkasından kimse gelio gelmediğini pörmek istiyormuş gibi gözünü merdivenlerden a yırmıyordu: «Abdıîrrahman Nezir orada mi?» diye dordu. Benim ne diyeceçimi beklemeden: «Bunları kendisine veriniz!s> dedi; tersyüzüne, kosa koşa gitti. Anlaşılan adamcağız hanffi kata cıkacağmı şasır mış, Nezir'in oturduğu apartıman dive bizim kaoıyı çalmıştı. Abdur rahman Nezir'in tfolandırıcılık, sahtekârlık gibi bir çok dalavereler çevirdigini gene kendisinden, sarhos luîrunda sayıklarken duymuştum. Paketi getiren herifin halinden süphelenmemek te kabil değildi. Kim bilir, dedim, kinvn icin gene bir tuzak kuruyorlar. Belki bir fenalıihn önüne gecmis olurum, diye tujtum, pa^ti actım. Hasmet biraz durdu; bir yudum konyak daha içti. Artık gözleıri kıpkırmızı olmustu: AMELî YEMEK VE PASTA PiŞiRME dersine m*hterem hanımeîendileri davet eder. İLÂN Tetkik mercnnce konkordato talebi kabul edilerek iki ay mühlet verilmiş olan Bürhaniye'de Müdürzade Hacı Mustafa ve mahdumlan ve Sait kollektif şirketinden alacaklan olanlann ilân tarihinden itibaren yirmi gün içinde Bürha niye'de avukat Ali UIvi Beye müra caatle alacaklannı bildirmeleri ve hî • lâfma hareket edenlerin konkordato müzakeresinden hariç bnakacakları ilân olunur. Komtser AH Ulvi Harbiye Mektebinden: 933 senesi Harbiye mektebmden zabit vekili çıkacak efendi'ere eldiven mubayaa edilecektir. Nürounesi ve şeraiti Harbiye mekte binde müteşekkil ''omîsyondadır. Talipler görebilirler. Münakasa kapalı zarf usu'ü ile v^O''»çaŞından iştirak edecek'erin 1 nisan 933 cumartesi günü saat 16,30 da 92 lira teminat akçesile birlikte müracaatleri ilân olunur. vaz geçti. tnkâıra kalktı. Şaka söy ledim, alay olsun diye söyledim, dedi. Ben de artık kendimi bilmivor dum. Boğazına sarılmışım. Aldım altıma, bo?acak gibi tartaklamağa başladım. Sonra yavaş yavaş aklım basıma geldi. Bu herifi boğmaktan ne çıkacak, elime ne geçecekti?. Mademki bir zamanlar, aylarca bu kadının elinde oyuncak olmuşum; mademki bilmiye bilmiye bir suç tur işlemişim; simdi bana düşen borç, ne yapıp yapıp bunu düzelt mek, bu kadını oynatan gizli elleri bulmak, onlara fırsat bırakmamak, yapmak istedikleri fenalığm önüne geçmekti... Nezir'i bir köşeye bı raktım. Paketi açtım. tçindeki kâğıtlan gözden geçirmeğe başladım. Haniya bir liste vardi, içinde her milletten bir sürü isimler yazılıydı, demistim ya; o isimlerden kîmisinin yanına bir sehrin, kimisinîn yanına da bir mahallenin adı konmuştu. Meselâ Petro Simopulos diye bir isim okudum. O ismin vanında «Ayastafonos» yazılıydı. Bunlardan hiç bir mâna çıkarmak kabil değildi; o isimlerin hiç birini tanımıyordum. Hasmet'in gözleri, düsünceli bir bakışla, odanın bir kosesine dalmışh: Hâlâ d"a meraktayım, diye s o y lendi. Şu Simopulos'un kim olduğunu bsr kere öğrenebilsem... Onu bir kere ele geçirebilsem, üst yanı kolaylasacak, şimdiye kadar gizli ka lan eller de birer birer meydana çıkacak, sanıyorum!. ' Cevat Rıza Bey de düşünceliydi; onun alnı da kırısmış, gözleri kısıl mıştı: Evet, dedi. fçinden çıkılır gibi değil: Batan başa karanlık... Muhakkak ki bütün bunlar, söylece bir dolandırıcılık, bir sahtekârlık de ğil... Bu kadar genis teskilât, bu kadar ince tertibat gösteriyor ki işin içinde daha büvük maksatlar var... Kim bilir bel1* de siyasî bir takım maksatlar... Yoksa Yesilköy gibi tstanbul'un kenarındaki yazlık bir köyde ne olabilir?. Hikmet Bey gibi kendi halinde görünen bir adamm etrafında bu kadar gürültüye, bu kadar gizli tertibata ne lüzum var, anlaşılır gibi değil... Ey, sonra ne oldu?. Siz anlatınız, Hasmet Bey! Nezir'i söyletip ağzından bir sey alabildiniz mi bari?, (Mabadi vaf). Aynştayn Alman'lıktan çtktt Macrra romant Paris 31 (A.A.) Petit Parisien Gizli Eller Müzeleri, eski sarayları, herkesin girİD çıkamıyacagı bazı yerleri gezdirmemi isterdi. Ben bun lan sadece bir merak sanıyordum. Ara sıra srezd'&imiz y*»ıİA»nn fotografını çıkanyordu. Hiç birisinden süphelenmek aklıma gelmezdi. fkide b'Vde askerlik isleıinden Tâf acardı. Ben o zaman gülerdim; o nunla alav ederdim. Bir kadının, he1A onun gibi ince gotünüslü bir karfm'n ruhunda bir akrep yuvası oldv~"nu ner«*den biieyim?.. Hasmet durdu. Cevat Rıza, dü şünceli bir batnsla göz'erini ondan avırmıvordu. Onun da kasları ça tılmıs. dudaklan kısılmısti: Demek sîrîn askerlikten istifa etmenize kıztfığını gördünüz; bu k^ J l ndan o zaman aynldınız, Syle mi? Evet... Her ne kadar be«aber düşüp kalktığımız müddetçe ben den hiç bir sey alamadı, hiç bir şey oğrenemedi ama ne de olsa ben pek fena sarsıldım. Hele onun yüzün den istifa etmiş olmak bana pek agır geldi. tnsan deli gibi sevdiği bir karfından soğuyabilir: günün birin de ona düsman da olabilir. Ancak, onunTa çarpıçmak, onun kanına su' samak akhmdan gecmezdi. Bugün ben o hale geldim, iste... Sonra bu kadmı oynatan gizli eller var. Her seyden evvel asıl onlan bulmak is terim. Bu, ariık benim için bir borç oldu!. Peki bu kadının bir casus olduğunu, ne zaman anladınız?. Abdürrahman Npzir'le evli olduklan nı na*'l ö?rendiniz?. Tesadüf. ögretti... tstifa etti gimin ertesi güniydi. B<zim apartı manm kapısı calmdı. Tam o «r^Iık ben de kapıdan çıkıvordum. Açtım. Bîr adam .. Hem de kim biliyor musunuz?. Söylesem, sasrsınız. Biraz evvel matbaanm onünde size mek Bir d*e ne göreyim?.. Paketteki kâğıtlar, öyle dolandırıcılık, sahtekârlık mektupları filân olsa ivi.. flk önce elime bir liste geçti. Bu listede bir çok isimler vardı. Bunlarm kimisi rum, kimisi errmeni, kimisi rus isimleri idi.. Hemen her milletten bir kaç îsim yazılmıştı. Bir de dört köşesi mühürlü kalm bir zarf çıktı. Bu zarfın üzerine «son talimat. 21 eylul tarihinden evvel açılmıyacaktnr» diye yazılıydı. Sonra bir baska mektup daha elime geçti. Zarfın üstünü okudum. Bu da Abdürrahman Nezir'e yazılmntı. Haşmet dislerini sıktı. Kend*ini güç tutuyor gibiydi: Yazıyı da pek kolay tanıdım: Rosemonde Devril'in el yazısı... Zarfı açıp okumadım bile... Hemen fırladım; doğru Abdürrahman Nezir'in apartımanma koştum. Karı koca olduklarım o zamana kadar bilmiyordum: «Bu kadını nereden tanıyorsun?. Aranızda ne var?.» diye sordum. Nezir, gene her zamanki gibi kendini bilmiyecek kadar sarhoştu. tlk önce hiç saklamadı; açıktan açığa söyledi: «Ben onun kocasıyım!.» dedi. Sonra nedense