3 Nisan 1933 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 4

3 Nisan 1933 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Cumhuriyet EH SULTAN Yazan: M. TURHAN 53 Afyon inhisarı Nasıl olacak? Cem, Nis kadınları için bir tehlike, gönüllerde yaşayan bir veba tohumu olmuştu! Herkes, orada bulunan dişi ve erkek herkes, hayret îçinde idi. Bir külçe çelik gibi pürüzsüz bir ağırlık îçinde görmeğe alıştıkları Cem'in böyle coşkunlaşması hepsmi şaşkına çevirmişti. Kadmlann şaşınslannda bir haz, bir hoşlamş ta vardı. HeJe Cem'in sevgilisi «Senpiyen» in ağzından ilâhi sözler isitiyormuş veya bizzat Mesihin dudaklan kulağına a yet fısıldıyormuş gibi derin bir istiğrak geçiriyordu. Erkekler, kanları ve kızlan gibi mahzuz ve meshur olmadıklan için kafalanna yapısan hayretten çabuk nynldılar, birbirlerine bakıştılar. Sanki Cem'in şu aşk feryadına nasıl bir cevap vermek lâzım geleceğinl gözlerinde münakaşaya koyuyorlardı. Su bakışla konuşmanm asıl asnrhğını, Cem'i seven ve Cem tarafradn da sevîlen kadmm kocası çeki yordu, herifin göz bebeklerinde acı, tasa, kırginlık, kızsrmlık, atılma iş tiyakı, kirtnak ve hırpalamak ihti yacı ayn ayrı kıvılcımlar halinde tutuşuyordu ve o kıvılcımlann ateşinden alnına sıra sira ter dîziliyordu. Oniar, o asil erkekler, saray hayatinın inceliklermi bilen «kisizadeler» idi. Bazan bir hnparator bakışınm brr erkeçi namusundan yüksek fe dakârliklar yapmaga icbar ettıpini bîlirlerdi. Bir kral tebessümmıün bir kocayi kansından uzaklasmağa sev keden hümavun bir tsaret oldujftmu da ogrenmislerdi. Lâkin, asil havatlara jrelîsi sriizel leke sürmek hakkını nef srnde bulan ve bu hakkı her asiizadeye de kab*A ettiren imparatorlann, krallann bile, böyle bir cemiyette ve berkesin gözü onünde ask haykırdıjfrnı duymanuslardı. Tea mule, an'aneye uygun düstniyen bu pervasızhk onian düşündürüyor ve »inirlendiriyordu. Cem'm prens olması, hnparator finvamna da namzet bulunması, he> riflerin ve bilhassa Cem'i seven kadına koca olmak serefmî tasıyan adamın a$zına gem vuruvordu. Ayni zamanda bu orensin bîr Türk olusu, selhnehüsseiâm aşkını baykırmak stıretîle asılzadelik gnrurunu çîğnemesi onlarm dîlîne bir nevi rrPtnma bttfaştrnyordu. O gem ve bu humma birlesince ortaya gene bîr sayıklama çıktı. Cem'in sevgilisine admı ve nlkâhının serefmî şerefinî vermîş olan Marki, Türk prensinden hesap sordu: Asaletmeap! Bîzi tenvîr buyurmamz lâzım! Cem, ıslak bir sule tasıyan gözlerim, mihrabından çevirdi, Marki'ye diktL Ne öğrenmek istîyorsunuz ? Sizde bir aşk, bir gönül tutkunluğu var. Kimi sevdiginizi açıkça söyler misini? Cem, bir lâhza, tek bir lâhza dü şündii. Sonra, kuvvetli boynunu yükseltti, elini Marki'nin omzuna koydu: Siz, dedi, tarih bilir misiniz? Asılzade olduğunuza. göre o kumuş olmanız icap eder. Pepgamber Musa, Mısır'dan kaçıp ta «Medyana'a geldiği vakit, yorgun, meyus ve yurtsuz bir biçare idi. Milleti Mısır'da gerilerde kalmıştı. O, içine ahldığı çölde kimsesizdi. Kum, ayağını vakıyor, gök gözüne karartı veriyordu. O vaziyette «Safure» yi gördü ve... sevdi. Cimkü sevmek kabiliyeti, da* tnarda kan, yürekte hareket oldukça sönmiyen bir kuvvettir ve seven a dam, karanlıkiarda da sendelemiyen bir kahramandır. Netekim Musa da, aç, çıplak bir garip iken Medyan kâbininin kızmı, güzel Safure'yi aldı, alabildi. Zira o âşıktı ve her hakikî âşık, AUahla münasebet iddia eden kâhinlerden de kuvvetlidir! Kadınlar zevk ile, Cem'in sevgilisi derin bir sarhoşlukla onu dinliyor Iardı. Marki, karısının gözlerindeki haz ateşinden yeni bir sızı daha duydu, prensi snsturmak ve bahsi kendi emeline uygun bir mecraya çevirmek istedi: Asaletmeap! Ben zîse başka şey sormuştum! Cem'in cevabı, onun omzuna koyduğu eli basmaktan ibaret oldu. Bu basış, o asil omuru adeta incit mişti ve herif dudaklarını ısırarak genç prensi dinlemek mecburiyetine düşmüstü: Davud'u bilirsîniz. Taç giyen bir peygamber! O da bir gün saray taraçasında gezerken, su içinde bir peri gördü. Bu, Orya'nın kansı idi, evînin avlusunda yıkanıyordu. Da vut, nurun suda yüzîişüne hayran oldu, kadma gönül verdî. Gerçi a, bîr padîşah ve bîr peygamberdi. Lâkin güzellik, tacı pabuç yapar, hükümdan köleye çevirir. Davut ta, tahtından toprağa indi, ırüzel kadının ayaklarına kapandı, hatta daha ileri giderek katil oldu, Orya'yı öldürttü. Aşk, her şeyi yaptmr! Cem, bir lâhza düşündü: iMabadi var) Ege mıntakasmda teşkil Sırp'larla yapılan mukavelede mevcut esaslar edilen yeni kooperatifler Ankara 2 (Telefonla) Yugoslâvya ile aktedilen afyon mukavelesinin tasdikı lâyihası Meclise gelmistir. Mukavele ahkâmına göre müstahzeratı tıbbiye imaline en elverişli afyon istihsal eden Türkiye ve Yugoslâvya'nın alıcılara karşı müttehit bir cephe almalan faydah göriilmüştür. Afyon ihracah gerek Türkiye'de, gerek Yugoslâvya'da inhisar altında bulundurulacaktır. Bu maksatla iki memlekette birer millî müessese vücude getîrflecek, afyonu bu müesseseler alacaklardır. Bu iki müessesenin aynca afyon merkez bürosu namile müşterek bir büro su bulunacaktır. Merkez bürosu tstanbul'da olacaktır. Bu büro Yugoslâvya ve Türkiye'deki bürolardan mevcut afyonlan alacak ve daima satışa mühey • ya bir halde bulunduracaktır. Bu akşamki program İSTANBUL : 18 Sazt (Vedia Hanun) 18.45 rad yo OTkestrasmm konseri 19,30 fran ı sızca der» (müptedilere mahsus) 20 saz: (üstüdyo saz heyeti tarafmdan) * 20,30 saz: (Safiye Hanrnı ve arkadaş lan) 21,30 tekrar orkestra konseri ve ajans ve borsa haberleri, «aat ayaru ANKARA : 12,30 Ankarapalastan nakil: "(orice«j tra konseri) 18 muallim Zeki Bey idaresinde M. M. Mektebi korosu 18,40 gTamofon plâklan neşriyatı 19,10 Gftar solo (Sadrettin Bey) 19,40 kon^ ferans 2010 ajans habeıleri ve hava raporu. VtYANA t 18,05 Jimnaatik dersi 18,20 hafif musiki 19,25 muhtelif konferans, in gilizce ders, havadisler 21,15 Danzig'den naklen konser 23,15 ha vadisler 23,30 dans musikisi. PARİS (Poste Parisien) : 21,05 gramofonla dan» musikisi 21,35 plâklar 22,05 sıhhî musahabe • 22,35 konser 23,45 konser. BÜKREŞ: 18,05 cazbant 19,05 havadisler 19,15 cazbant devam ediyor 20,05 konferans 20,25 konferans 21,05 piyano ile: Trio, op. 87(Brahms) 21,35 konferans 21,50 halk sarkılan 22,10 Quirtet, op. 26, Mr. 2 Es Moll (Do huanyi) 22,40 konser ve havadisler. BUDAPEŞTE : 18,05 tefrika 18,35 piyano konseri19,15 almanca ders 19,45 şarkılar 20,30 konferans 21,15 filârmonik orkeattB sonra: piyano konseri 23,35 Macar sarkılan 24,25 cazbant. V VARŞOVA : 18,05 Macar musikisi 19,05 muh' tehf 19,25 havadisler ve hafif musiki20,50 havadisler 21,20 (Diebesnacht) opeTet 23,50 dans musikisi. Kooperatifçilik hareketi Aydın ve Odemiş'te büyük adımlarla ilerliyor tzmir (Hususî) Müstahsüi faizcmm elinden kurtarmak, çıkardığı mahsulü yok pahasma satbrmamak maksadile Ege mıntakasmda son seneler içinde beliren ziraî kooperatifçilik hareketi büyük adımlarla yürüyüşüne devam et • mektedir. Bundan bir çok sene evvel mıntakanın incir ihracahnm büyük bir kısmmı idaresi altına alan «Fik Pakers» firmasuıın yerinde bugün hakikî kooperatifçiliğin canlı bir timsali obnak üzere Aydın incir müstahsilleri kooperatifini görüyoruz. Bütün işleri bir makine gibi cereyan eden bu müessese, Aydın havalisinin genîş bir saha dahilindeki işlerinin tek bir elden idaresini muvafık görmemiş, teşkilâtım tevsie ve aşagıda isimleri yazılı beş kooperatifi canlan dırmağa karar vermiştir: 1 Reşadiye incir müstahsilleri kooperatifi. 2 Kermencik incir müstahsilleri kooperatifi. 3 Karapmar incir müstahsilleri kooperatifi. 4 Köşk incir müstahsilleri kooperatifi. 5 Erikli incir müstahsilleri koo peratifi. Bu küçük kooperatiflerin kanunî muamelesi ikmal edildikten sonra tzmirde faaliyette bulunan Aydm incir müstahsilleri kooperatifi, (Aydm ziraî satış kooperatifler ktihadı) nammı ala caktır. yen zamanlarda olduğu için çok defa mamul urganlarmı satamaz, sata • mayınca elinde fazla .sermaye ohnadığı için Odnci haftanm iptidaî maddesini alamaz. Mamul urganlannı satmcıya kadar âtıl kabnağa mecbur olur. Bu küçük, himayesiz san'at erbabmm müstemirren işlemesini temin maksadile Odemiş incir müstahsilleri kooperatfinin irşat ve himayesile ödemiş'te altmış kadar san'atkâr arasmda bir kooperatif vücude getirilmiştir. Bu kooperatif müstakil nizamnamesile şahsiyeti hükmi yeyi haiz bir şirket halinde faaliyette bulunmaktadır. ödemiş müstahsilleri itibar kooperatif bankası bu urgancılar kooperatifine emtia mukabilinde kredi açmısbr. Urgancılar ihtryaçlan olan kendiri pazardan satm alıp itibar kooperatif bankasınm gösterdiği depoda istoklanm yapmaktadırlar. Kâfi miktar iptidaî madedye malik olan urgancılar her hafta işliyebilecekleri miktarda kendiri de depodan almakta, işledikten sonra mamul urgan halinde gene depoya teslim etmektedirler. Mal satıhnamış dahi olsa tayin olunmuş işçilik ücreti verilmekte ve urgancmm aç kalmamau temin olunmaktadır. Bu s<ıretle urgancılar iptidaî maddeyi tedarik etmek hususunda hiç bir müşkülâta manız kalmadıklan gibi birer birer sabş ile dahi meşgul olmamaktadırlar. Kooperatif bir taraftan iptidaî maddeyi, diğer taraftan toptan satışı idare etmektedir. ödemiş urgancılar esnafı kooperatifi bugün umum Türkiye esnaflan için canh bir nümunedir. DenizK vilâyetinin Buldan ve Kadıköy havalisinde binlerce kumaş tezgâhı işlemekte ve bu tezgâhlarm imal ettikleri yerli kumaşlar memleketin her köşesinde satılmaktadır. Fakat bu sanatkarlar himayesiz, sermayesiz ealışı yorlar. Ticaretin ince entrikalanndan aniamıyorlar. Yüksek, kuvvetli bir el cıkar, bunlan da bir araya getirerek ö demiş'te olduğu gibi bir kooperatif yapmalarma Snayak olursa bu havalideki binlerce esnaf toplu bir halde çahfa • bilecektir. Yeni Türkiye'nin içtimaî ve sîyast hayahnda harikalar yaratan Cumhuriyet Halk Fırkası bu işi eline alırsa az zaman zarfmda Denizli'de, Isparta'da, fstanbui'da, Samsun.da ve Türkiye'nin her bucağmda ödemiş tipinde esnaf kooperatiflerinin canlanacağma şüphe yoktur. ZEKt DOĞANOĞLU Ankara vitrin müsabakasmda kazananlar Ankara 2 (Telefonla) Bugün Ticaret Odasında tasarruf haftasınuı yerli vitrinler müsabakasmda derece kazanarak madalya ile taltif edilen 17 mües sesenin madalya ve diplomalan veril miştir. Merasime Meclis Reisi riyaset etmiş, aynca tktuat Vekili Celâl, Millî tktısat ve Tasarruf Cemiyeti reisi Rahmi Beyler de bulunmuşlardır. Meclis Reisi madalya kazananlara madalyalannı bizzat tevzi etmiş, hepsine ayn ayn muvaffalriyet dilemiştîr. Meclis Reisi tevzi merasimi sonunda müesseselerin yerli mallann sürümünü arbrmak için gösterdikleri gayretin çok yerinde olduğunu, bu suretle devam edecek mesainin yerli mallar satışmı artıracağmı, geçen senelere nazaran bu seneki faaliyetin daha fazla semere verdiğini kaydetmiştir. Kâzım Paşa Hazretleri bu sıralarda yanlarmda bulunan Iktısat Vekili Ce lâl Beye: «tşte tacirlerimiz buradadırlar. lsterseniz k'endileri ile faydalı bir has bıhal yapabilrrsiniz» demişlerdir. Celâl Bey de: Söylenecek yeni bir şey yoktur. Hakikaten tacirlerimizin hıttuklan bu yolun en esaslı yol olduğunu bildirmekIe iktifa ediyorum» cevabını vermiştir. Bugüngü merasimde madalya alan müesseselerin içinde Ankara'mn «Akba» kitap evi de vardır. Ziraî kredi kooperatifleri Ege mıntakasmda teşekkül eden ziraî kredi kooperatiflerinin 1932 senesi ortalanndaki vaziyetleri şu suretle tesbrt olunmuştur: Izmir 68 11,846 1,972,048 Manisa 1,943 247,879 25 Aydın 378,90.6 27 2,666 Denizli 1,050 17 61,745 Muğla 1,585' 8 143,030 Afyon K. hisar 16 1,006 83,544 Balıkesir 27 1905 154,571 Burdur 2 157 14,499 Isparta 6 400 31,330 Yekun 196 22,558 3,087,552 Umum Türkiye'de Ziraat Bankasuun idaresi altında vücude getirilen ziraî kredi kooperatiflerinin adedi 421, ortaklar adedi 38,826, tahsil edilmiş sermaye miktan 4,682,805 liradır. Bu hesaplara göre E?e mıntakasmda teessüs etmiş olan kredi kooperatiflerinin adedî umum Türkiye'ye nazaran yan derecede, ortak adedi ve sermaye miktan ise yandan fazladu*. Mahsulün az ve talebm fazla bulunluğu zamanlarda ferdin satış müşku lâtı yoktur. Böyle vakttlerde bu gibi teşekküllerin büyük faydalar veren müesseseler ohnadığı zannedilebilir. Te • şekküllerin en büyük faydası, şüphesizdir ki mahsul süriimünün çok müşküllere manız kaldığı zamanlardır. Sürümsüzlüğün hât bir sekilde devam ettiğî seneler etrafmda bu teşekküllerin faydası çok kuvvetli bir tarzda tebarüz edecektir. Bayram seyahati Bursa Llsesi Mezunları Cemiyettadenf Cemiyetlmlzln tertip etmiş olduğu Bursa seyahatine İştirak edecek Darülfunün ve Yüksek Mektepler talebesinln 44933 salı sabahı saat 9,5 ta hareket edecek o lan Asya vapurunda bulunmalan llân olunur. Her TürKün görmesı lâzım Muazzam Törk Operetİ Martta 15 günlök ihracat ithalâttan çok noksan Gümrük ve İnhisarlar Vekâleti istatistik ve tetkik müdiriyeti mart ayının son on beş günlük ithalât ve ihracatıru toplamıştır. Hazırlanan is tatistik hulâsasına göre 15 grnde ithalâtımızm 3,388,712 liralık bir kıytnet göstermesine karşı ihracahmız bunun 1,280,242 lira eksiğile 2 milyon 108,470 lira olmuştur. Bu senenin iki buçuk ayına ait rakamlar bu son rakamlara katıştın Imca 3 ayhk ithalâtın 16,667,342 ve ihracatının da 17,850,468 lira olduğu görülür ki bu üç ayda ihıracatımız ithalâttan 1,183,126 lira fazla ol muştur. 932 senesinin ilk üç ayhk ithalâtı ise 16,795,124 ve ihracatı da 25,798,643 lirayı bulmuş ve bunlara göre ihracatımız ithalâtı 9,003,519 lira kadar geçmiştir. BENi ALDATiRSf San'atkârlarımizin sinemacılıktaki muvaf fakiyetlerini görmek ve candan alkış lamak için her halde K AR I M Şikago Sergisi Beynelmilel güzellik müsabakası ve A Bi Ri A C AB i R i A C A Bi Rİ A M AS S i S T Milyonlara mal olmuş filim Görülmemiş mizansenli bir filim tarafından temsil ve 5 nisan bayra mın birinci çarşamba günü lâyemut şaheser Ş | K SiNEMASiNA gidıniz ve bu fümi görünöz (1456) Bulgar san'athârlarının müsameresi Sinai sahada canlı hareketler Ege mıntakasmda ziraî sahada memlekete faydalan dokunan kooperatiflere mukabil sınaî sahada dahi canlı hareketler göze çarpmağa başlamıştır. ödemişte yüz kadar urgan işliyen aile vardır. Bunlar küçük sermaye ile ve yahut patronsuz çalışan ameledir. Her biri bir hafta zarfmda işliyeceği kendiri pazardan alır, işledikten sonra satar ve bu suretle ufak bir işçilik ücretini kazanmış bulunur. Fakat urgan satışı muay Sofya ve Filibe'den gelen Bulgar san'atkârlannm şehrimizde bir defaya mahsus olmak üzere bir müsamere verecekleri haber alınmıştır. San'atkârlar, Ankara'ya gitmedik leri takdirde, bu müsamereyi önümüz deki perşembe günü Darülbedayi ti yartrosunda vereceklerdir. Kontenjanda bulunmıyan maddeler için Bu ay kontenjan listesinde bulunmıyan demir, filim, sargılık kâğıt, cam şişe, galvanizli demir boru, hırdavatçı eşyası, iyi matbaa kâğıdı, fotoğraf camı ve adi cam için alâ kadarlar tarafından vaki olan müracaatler üzerine gümrük başmüdiri yetî keyfiyeti Ankara'ya bildirmiştir. Şikago'dan bîr manzara: Şikago nehri ve köprüler hil olabilir. Dansöz ve bar kadını gibi Şikago sergisinde bu sene yapılacak profesyoneller müsabakaya iştirak edegüzellik müsabakası şîmdiye kadar yamezler. Müsabakaya iştirak etmek istipılan bu gibi müsabakalann en ehem • yenlerin resimleri seçilerek ilk önce miyetlisi olacaktır. tntihap edilecek güParis'teki Şikago Tribün gazetesinde zellik kraliçesine 10,000 (on bin) ikinneşredilecektir. Bu gazetede resmi neşci ve üçüncü olacak damdonörlere altıredilen her genç kıza 100 frank ve şar bin ve elli tane en güzel nedimeye rilecektir. Ayni resim Şikago'da çıkan de biner lira mükâfat verileceği gibi yol Şikago Tribün gazetesinde de neşre masraflanndan maada her birinm Şi • dflecek olursa bunun içinde aynca 10 kago sergisinin imtidadı müddethtce dolar ve ayni zamanda müsabakaya işyani beş ay en lüks bir tarzda ibate ve tirak hakkı verilecektir. •aşeleri temin edilecektir. Müsabaka Şikago sergisine bir tenezzüh seyahabeynelmilel olduğu için bütiin milletleti tertip eden Natta Millî Türk Seyahat rin iştirakile olacaktır. On altı ilâ yirmi Acentalığnun Galatasaray'ındaki mer beş yaşı arasında her hangi bir genç ku kezinden bunun hakkmda fazla malu veya kadın (evli olmamak şartile) damat alınabilir. LAWRANCF< TIBBhTl GRACbl MOORE ve AÜOLPHE MENJOU gibi üç büyük yıldız tarafından temsil edilen Nümunelik eşyanın listeye ilâvesî yapılan teşebbüslerin nazan dikkate ahnacağı dün gümrük idaresine bildirilmi*tir. ALKAZAR s'nemasında ıraesine başlanacaktır. (1455) Usküdar Hâ!e sinemasında DANS Ci NNET i Jan Kraofort. Üâveten Dünya hava disleri. ^B r MALEK MiLYONER Yiiını akşam ELHAMRA Sinemasında 2 saat kahkahadan bayıltacak bir filim. hiç gülmiyen, yalnız güldüren meşhur komik bu filminde milyoner âşık, sporcu ve hayirperver rolünde görülmemiş ve işitilmemiş bir muvaffakiyet göstermektedir İLÂVE OLARAK: Türkçe sözlü sazlı ve ÎPEKFİLM studyosunda yeni yapılan KARAGÖZ Oynatan: Darülbedafden HAZIM ŞAİR (1480) Türkiye İş Bankası (Kurban bayramı münasebetile 5,6, 8 nisan 933 çarşamba, perşembe ve cumartesi günleri İstanbul ve Beyoğlu şubemiz kapalı bulunacaktır.) OSMANLI BANKASI % S faizli, 1334/1918 Urihli dahilî istikraz tahvilâtma ait olup 1 mayıs 192< tarihinde tediyesine başlanan 1/5/1923 ve 1/5/1928 vadeli ve 11 ve 21 nu • maralı kuponlardan ibraz edilmiyen lerin 1 mayıs 1933 tarihinde Türkiye Cumhuriyeti hükumeti lehine müruru zamana uğnyacağı, mezkur tahvîlât hâmillerinin malumu obnak üzere flân olunur. önümözdeki çarşamba günü Matinelerinden itibaren A RTİSTİK sinemasında gösterilecek olan fransızca sözlü ve şarkılı HENUP YILDIZI TÜRK T A K S i M' de PRENSES STR060FF Perşembe akşamı 6L0RYA sinemasında ilk defa olarak gösterilecektir. cazip vc muhteşem muazzam filım Süperfütninde. Bütün kaiplere gayrikabili mukavemet bir sihir ve ca zibe ilka eden Hogjar'ın şairesi dil ber " DASSİNE „ KAİSSA ROBB\ ve CHARLES ROCHEFORT ile J E A N TOULUOT yi göreceksiniz . KURŞUNA DIZİLEN KRALİÇE Mümessili: Senelerdenberi hasret kaldığımız 5 NİSAN ÇARŞAMBA AKŞAMI SİNEMASINDA Sabık MAJİK, P 0LA NE6Ri Binlerce kişinin iştirakile vücude getirilen şaheserCf476>)

Bu sayıdan diğer sayfalar: