4 Mayıs 1933 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 4

4 Mayıs 1933 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Camharîyet 4 Mayıs 1933 CM SULTAN Yazan: M. TURHAN Dil anketi 50 numaralı liste Ankara 3 (A.A.) T. D. T. Cetniyetinden verilmistir: Karşıhklan aranacak arapça ve f arsça kelimelerin 50 numaralı listesi şudur: 1AFİV Afv8AÜL 2AHtT Aht9AMELt 3AKAR 10ASIR Asr4AK1L Akl11AŞK 5AKİM 12AVAM 6ALÂKA 13AY1P Ayp7ALÂMET 14AYNEN "Ege,,nin sanayi varlığı İzmir ve havalisinde 74,000 amele çahştıran 6,627 fabrika ve imalâthane faaliyettedir KAIWO Bu akşamki program Tercih ediniz: BERLtN : £2,15 Moxartın eseıierinden konser. VİTANA i 21,10 SenfonOc orkestra mnsikist HELStNGFOR : 22,35 Büyük orkestra konserL 108 Fatîhîn ölümünü «kurtuluş günü» sayan Papalık, onun talihsiz oğlunu ele reçirmeği zaf er sayıyordu! Cemi alıp Mısıra götürmek ve emri altına bir ordu vererek Sultan Beyant aleyhine saldırmak için bir ay evvel Fransa Kralına tam bir milyon altın teklif etmis olan Kaytebaym gene bu şehzade alâkasile Ro tnada bulundurduğu elçi, kargasalığın düzeknesi üzerine, adamlarile birlikte Ceme doğru ilerledi. Kırk adun kadar yanasınca ahndan indi, yaya yüriidü, on beş adımhk bir mesaf ede yere kapandı, bunu üç kere yaptıktan sonra geldi, şehzadenin önünde <diz çöktü, ilkin sağ elini, müteakı ben sağ dizini öptü. Elçi, çok müteessirdi. O dakikada •iyasî vazifesini, Mısırla Osmanlı I*r arasındaki harbi ve herseyi unutmustu. Senelerdenberi elemden ele me sürüklenen, dolaptan dolaba atılan, tuzaktan tuzağa düşürülen müslüman bir sehzadenin felâketile alâkadar oluyordu, yüreğinden kan gidiyordu, gözünden yaş dökülü yordu. Cem, donmus gibiydi. Oradaki kalaba.hk biraz hayret ve biraz te ~ essür içinde idi. Elçinrn su ağlayı finda sarkın Ceme merhametini sezinsiyorlardı ve onun iğilîp diz o püşünde ehramlann Türk elinde ihtida eden Ayasofyaya rükuunu gö rüyorlardi. Cam, neden sonra heyecanım yenerek elçiye. atlanmasmı emretti, O sene yer ve diz öperek atına faindi. biraz iieriye geçtU durdu. Şnndi öbür Mınrlılar, kavuklu, tul jtah b«yler. Cem sultana hürmetlerini arzediyorlardı, atımn ayağmı 5püyorlardı. Bu, Romanm ve Romalılann eörmedikleri bhseydi. Türlriin tslâm &lemindeki nüfuzımu gözlerüe gör m*k onlara «askmlık verivordu. Ayni Mmanda Cem<o kıymet ve ehem miyeti, gözlerinde büyüyordu. Mısırlılann bu candan gelen sayCilan Cemin üzengileri onüne dö küldükten sonra Papaiılar, ilerledi ler, fapkalann? çıfcararak fehzadeyi selâmladılar. En önde altı kardinal bulumıyordu ve hepsi, Papaya yaptıklan gibi, derin bir ihtiramla Cemin önünde reverans yapryorlardı. tçlerinden biri, en ktdemlisi fu sozleri söyledi: « Zatı necabetpenahilerinin teşrîfini, Papa hazretlerinin emirlerile tebcil ederiz.> Sen Mark Kardinalı, daha uzun cSmleler sıraladı: « Necabetlu sehzade! Romaya tesrifiniz bîzi bahtiyar etti. Bu gelisin mubarek olmasını dileriz. Şahsımız, malımız ve bütün nüfuzumuz, em rinize bağlıdır.. Karsılama merasİTninin ilk kısmı bu suretle bitmis oluyordu. Artık alay, Romaya girecekti ve Papalık, kendi tarSımin müstesna bir sahife sini kazanmıs olacakti. Fatihin ölü münü «kurtuluş günü» sayan Papalık makamı, onun talihsiz oğlunu ele geçirmeği de bir zafer olarak telâkki edîyordu. Alayın «Portaporteze» den Ro tnaya girisi, hakfcaten debdebeli olmustu. En önde Papanın süvari alayı vardı. Daha sonra kardinallar, şövaliyeler, Fransız senyorlan, sultan Cemin on kisilik yoldasları, tesrifat memurları, tercümanlar ve nihayet pehzade gliyordu. Cem, mâlî kıyafetmde idi, başinda beyaz bir sarık vardı, rengi yolcuhıktan esmerlenmistL Ağır btr hastalık geçirmis olmasına rağmen at üzerinde gene bir Türk sipahi nef eri gibi sert duruyordu. Sağında Papanın oğlu «Françesko Siyo», solunda Overn rahibi Key dö Blanş For, arkasinda Fransız ve Mısır elçilerile dö Büssonun kardesi bulunuyordu. Alay, akan bir tantana halinde, «Bartoletneo» köprüsünü, museviler meydanını geçti. Sokaklar son dereee kalabahktı, kaç gündür merak için uykusuz kalan Roma halki, caddelere dökülmüştü, pencerelere yığılmıştı, damlara asılmıstı. Şarkî Roma tmparatorluğunu inkıraza uğra tan Fatihin oğlunu görmek için binlerce göz, sokaklarda sürünüyordu. O yıllarda Hunları, eski Türkleri u~ nutan ttalyan, yeni Türkleri pek iyi biliyordu. Fatih, ttalya topraklarına gönderdiği ordularla bu tanışıklığı temin etmiçti. Alay doğru Vatikana geldi, Sultan Cem bu «dinî saray» ın impara torlar dairesine götürüldü. O sırada alayda hazır bulunan rahip Mateu, yorgun ve gönlü kırkm şehzadeyi şu suretle tasvir ediyor: «Cemin yüzü sert ve korkunçtur, vücudü tıknaz ve sağlamdır. Bası geniştir, göğsü kabankçadır, boyu or tadan fazladır, gözü saşıdır, burnu şah'ni andınyor, daima muztarip gibidir. Bununla beraber yüzünde canlı bir hareket vardir, herşeye bakıyor, herseyt görüyor. Şu kadar ki bakislarında korkutan bir şey var. Bana kırk yasmda gibi göründü. Tıpkı babasına benziyor!» J Yeni karşılıklar Bursa Halkevinde Mete temsili Liate : 43 HAT: Sınır, değer, baaamak, HELECAN: Tltreme, oynama, çırpınma, (yürek çar pıntıs, sıkıntı), HALEF: Sonradan gelen, birinln yerine geçen, HAREKET: Deprenme, kımıldanma, oynama, yürü me, İ&, gidlç, coşkunluk, HARİM: Mutln yer, eviçl, bötune açık olmıyan kutlu kucak, HAZAKAT: Ustalık, anlarlık, HB SAP: Sayı, sayma, düşunceleme, HİLÂF: Karşı, aykın, ters, değişiklik, yalan, HİRFET: Zenaat, çaljşıp kazanma, Hİ3: Duygu, beş duygunun blrlle anlaşılanlar, iç sezişi, HİTAP: Dönme, birine veya btr topluluğa dönerek söz söyleme, HİTA BET: Söyleme gücü, pürüssüz ve çekicl konuşma. yaran, HIZMET: İ?, lş görme, buyurukçunun dedlklerlnl yapma. Polis mektebi birinci komiseri Derrtş Emln • * • HAD: (Haddini bllmek gibi), sınır. son, HAT: Değerine göre gitme, kendini bllme, yorganına göre ayak uzatma, HB LECAN: Titreme, yürek çarpıntısı, HA LEP: Birinin yerine gelen, ayrılanın yerlne geçen, HALEF: Babadan kalan ogul (Hayrulhalef) gibi, HAREKET: Deprenmek, kımıldanmak, ıgranmak, yürü yüp gltmek, HARIM: Sınınn içi, evin içl, sığnaklı yer, HAZAKAT: Artımlı bügi, çok bügi, derin bügi, ince bilgi, HESAP: Sayma, sayış, tasarlama, HİDDET: Öf Halbuki Cem, o tarihte henüz oke, keskinllk, dargmlık, titizlik, FTTT.AF: Tersine, uymıyan, uygunsuz, titizllk, B2Rtuz yaşında idi, çeiik bir vücude malik iken gurbet elemlerile yavas ya FET: Yardımcı kazanç, HIS: Duygu, duyma, anlama, HTTAP: Yüze söyleme, yu vaş eriyerek yaşından çok büyük ze söyleyiş, HTTABET: Keskin söz, iyi görünür olmustu. Bunu, Vatikan sasöyleyis, HİZMET: Is görüs, başkasına yarayınm muntesem dairesinde o da a~ladi, yalnız kahp ta nefis bir en pılan iş. Eyüp 36 ıncı mektep mualllmi İ. Hakkı dam aynannın öniinde kendini göz*•* den geçıVince içine bir yeni acı daha çöktü: Liste: 44 İHTAR: Andırmak, u&lanma dürtüsü, Menendi berf ki kuhî niseste muy uyandınna, IHTİLAF: Uyuşmamafc •#et beser >r1;nMİr, aytıhk, ank^amaiM, İHTILAS: Bsergtizest nazar" fcün, çiha ziser Aşırma, çalma, (düzen ve uyduruklarla bigüzeşt? kütüktekl ana yazıyı bozup beylik sakDedi, kendi yikıhsını gene kendi langaçlardan para ve başka nesne asırağzile ve edebî bir feryat halinde tama), İHTİRA: Yaratma, an ve avadan rihe haykrrdı. [ * ] larla çaüşıp bir nesneyi yoktan varetme, bilinmiyeni düşünce ve dayanıs gücüyle Gene o gün Cem, acı bir baber aldı, Savva dükası birinci Şarhn ze ortaya koyma, İHTISAB: Kısaltma, uzathirlenerek öldüğünü öğrendi. Za madan çekinme, İHTISAS: Bir bilglyi bütün yanlarile kavranm, yalnız bir dalten ağlamak, hüngür hüngür ağla • mak için vestfe anyan Cem, bu haberi da çabalayıp ustalanma, derin ve çevrell bilgi kazanma, İHTİYAR: Seçmek, dllefnsat saydı, bir yashğa yüzüstü kagile katlanmak, anlama gücüyle bir yapanarak ağladi, ağladı, ağladi. na yatma, İRADE: İstek, buyuruk, Vaktile ilâhî güzelliklerin bhsürekli ve sağlam dilek, İCRA: Döndflrtimsali gibi gözlerine nur, yüreğine mek, çevirmek, döndürulmek, İRSÎ: Ana şevk veren bu genç prensin, siyaset babadan kalma, İRŞAT: Dcgru yolu gösyollaınnda zehir yutup göçmesi, Faterme, dalgınlıktan uyandınna, lyiye llettihin oğlunu cidden elemlendirmisii. me, İRTİSAM: Çizgilenme, çizgiyle gövtçine girdiği yeni hayat, Papaya mi delenme. safir olus, Vatikana girîs, onu için Poils mektebi dahiliye 1 inci komiseri için üzüyordu. Bu üzüntü sırasında Derviş Emin en sevgili bir dostun ölümünü duy*»* makta, kaderm yeni bir i*tihzasını İHTAR: Anlatma, uyandırma, İHTİ veya ihtannı seuyordu, bir takım LÂF: Aykın gidi?, yan gidij, uymayıs, ugursuzluklar tevehhüm ederek üruyuşmayif, IHTİLÂS: Çalma, aşırma, kapküyordu. Fakat Şarla acıyifi, hersema, kapılma, İHTİLÂS: Bulma, İHTİRA: yin üstünde idi, kendini bile unutaYoktan yapma, yenlden yapma, temel kunna, İHTISAS: Duygulanma, İHTI rak onu diisünüyor ve ona ağlıyorSAS: (Hususiyetten): Çok bilme, bağlandu. ma, LHTiYAR: Seçmek, seçilmek, seçip (Mabadi var) almak, istek, İHTİYAR: Yash, kocamifl, [*] Bu beyit, blzce Cem'ln en güzel söz IRADE: Dileme, dileyis, dilek, İCRA: lerinden birl ve belki en güzel sözüdür. Gert çevirme, geri döndürme, İRSÎ: BaTek bir kusuru varsa o da türkçe olmaba ve anadan kalma, İRŞAT: Yol gösteryıçıdır. Beytl şu suretle tercüme edebllime, doğru yola götürme, İRTİSAM: Karlz: «Basımdakl aklar, yüksek dağlardalıp çıkarma, yaglı boya lle boyama, bir kl karlara benzer. Siz bu karlı ba^a bakın kaç türlü boya verme, İRTİSAM: Buyve bn baştan neler, ne haüler geçtiğini ruk yapma, buyrugu yerme getirme, İRdu|unun!> M. T. TİSAM: Tannyı ahma. Eyüp 38 ıncı mektep mualliml İ. Hakkı Liste: 45 KARİHA Yaradılış oyu, oyla olan düşünceler, KARİNE: Düşünce gücü, bilme yolu, KASABA: Büyük köy, KAST: Yüreğe koymak, KASVET: Yürek üzüntüsü, öfkelenmek, KAZA: Yurttan bir bölük, başa gelen iş, borç ödeme, KEFALET: Birine arka olmak, borç ödemek, KERRE: Döne döne, yav üstüne saldıran, KESAFET: Kaba, kalın olmak, aydınlık geç memek, KEŞIF: Açmak, gizli nesneyi bulmak, KEŞMEKEŞ: Karmakarışık, çekişme kavga, KIBAR: Büyük soylu kişi, KIBIRBüyüklenme, kendini beğenme, KISIM: Parça, küme, KISMET: Pay, azık. Yeşllköy: Pevzi Altuğ *•• Ege mıntakasmda seytt nyag fabrikalannÎJan biri İzmir (Hususî) Cihan piyasa | Zeytinyağ, prina ve nebati yağ larvna dünyanm en nef U mahsulle fabrikalart rini yetistirip arzeden Ege nuntakaEge mıntakasmda mahsul sene n mübrem ihtiyaçlanmizdan olan lerinde vasatî 180 200 milyon kilo mamulâtm iptidaî maddelerini de zeytin tanesinden 3 0 3 5 milyon kimebzulen istihsal eylemekiedir. Fazlo zeytinyağ istihsal olunur. Bu is Ia miktarda elde edilen ham maddenin kolaylıkla temini hasebile mın tihsalât için mevsim esnasında mıntaka dahilinde vücude getirilen fab taka dahilinde faaliyette bulunan ve tesviki sanayi kanunundan »tifarika ve knalâthanelerüı mecmuu de eden fabrika ve tashhanelerin a6621 dir. Bu sanayihanelerde vasati dedi 105, bunun hariomde de 138 ki olarak 27,300 beygirlik kuvvei muceman 243 fabrika ve tasîrhane varharrike mevcurtur ve yuvarlak hedır. Zeytinyağ fabrika ve tasirhanesapla 74,000 amele çalısmaktadır. lerinde 4046 beygirlik kuvvei muharUn fabrikaları rike mevcuttur ve 2865 amele çalif Mmtakanm vasatî bugday istih maktadv. salâtı 300 bin ton, çavdar 20 bin ton, Zeytinyağ istihsal edildikten sonmuır ve dan 70 bin tondur. Hububara kalan küspelere prina ve bundan tm kısmı azamı mıntaka dahilinde istihsal olunan yağa prina yagi deütihlâk edilmekte ve btr miktan nir. Bu küspeler içinde tasirin tarnmmtaka haricine gönderilmektedir. na, makine veya el ile yapıldığina Tutulan hesaplara göre mmtaka dahilinde 160 un fabrikası, 227 ka göre yüzde beşten ona kadar yağ bulunur. Prina yağlan esas itiba dar su veya buharla müteharrik değirmen ve bir çok köy değirmenleri rile sabun imalinde kullanılır. Pri vardır. Değirmenlerin ekserisi un ile na fabrikalannın üçü İzmir şehrinbirlikte zeytin ve lusam tasir eder de, biri Kuşadası'nda, biri Bayındırler. Un fabrikalarmdan ancak alt da ve biri Ayvahk'ta olmak üzere mısı elek tertibatile müceKhez ve altı fabrika vardrr. Faaliyetleri ha18 i de valshdır. linde senevî iki buçuk milyon kilo Vaktile İzmir şehrmde tesîs edil* prina yağı imal edilebilir. Bu fabmîs olan büyük un fabrikaları yal • rikalann 267 beygirlik kuvvei muharnız o zamanlar 300 bini mütecaviz rike mevcuttur. Faaliyette bulun nüfuslu İzmir sehrinin değil, ayni duklan zamanlar da îstihdam olu zamanda. İzmir cîvarında ve mmta* nan amele miktan 78 dir. ka içinde diğer b'v çok kazalann UA Izmir Turan civarında tesis eihtiyacmı temin etmekle beraber dilmis olan Turan nebatî yağ fabriharpten evvel tzınir'e yakın adalara kasınm senevî nebatî yağ imal kabidahi un »evkiyatında bulunurlardı. Hyeti 13 bin tondur. Bundan maada Harpten sonra mıntaka dahilinde ayni fabrika iki bin ton zeytinyağı muhtelif merkezlerde valslı ve elektasfiye ve 2700 ton sıkletinde sabun K fabrika ve değirmenler yaptınldıimal etmek kudretini haizdir. Faa ğmdan İzmir sehrindeki un fabrikaIiyet halinde 500 amele çalısmak larmdan bazıları muntazam ve de tadır. vamlı faaliyette bulunamıyorlar. Ege mmtakasında halen on iki stı* Uu fabrikalannda elde edilen kesam tasfiye fabrikası vardır. Bun peklerîn bir kısmı hariç memleketlardan sekizi tesviki sanayi kanu lere gönderilmektedir. 1913 senesinnundan istifade edecek kabiliyette de Ege mmtakasmdan ecnebi memdir. Faaliyette bulundukları zaman leketlerine 23,750 altın Kra kıyme takciben 200 bin kilo yağ imal eder* tinde 7,888,195 kilo kepek gönde ler. Kuvvei muharrikeleri mecmuu rilmifti. lzmir'in istirdadından sonra 108 beygirliktir. normal »enelerde hariç memleket Diğer sanayii de mütaleaya de lere 1,282,634 kilo, 1928 de 1 milyon vam edeceğiz. 334 bin 794 kilo, 1929 da 389,641 kilo, 1930 da 2,442,795 kilo, 1931 de ZEKt DOĞANOĞLU 7,430,664 kilodur. Kepeklerimizin baskca müşterileri Fransa, Alman ya, Hollanda, Ingiltere, ttalya ve Yunanistan'dır. Uç gündür beklenen ahın müte Makarna ve biskiivi fabrikaları hassısı M. Van Siklenden alınan bir İzmir şehrinde iki makarna fabhaber neticesind'e, seyahatinin birrikası ve bir tane bisküvi imalâthakaç gün geciktiği anla^ılmifhr. Münesi mevcuttur. Fabrikalann senevî tehassis önümüzdeki cumartesi gümakarna imalâtı 900 950 bin kilonü sehrimize varacaktır. dur. Tahsin Piyale fabrikasımn yaptığı makarnalar her tarafa sevkedilmektedir. Ayni fabrikada irmik da16 temmuzdan 23 temmuza kahi yapılıyor. Niyazi Yusuf bisküvi dar devam etmek üzere Midillide imalâthanesinin senelik imalâtı takbir san'at ve ziraat sergisi açılacakriben yirmi bin kilodur. Bundan evtır. Sergiye hükumetimizin de istivel hariçten, bilhassa Italya'dan itrak etmesi rica olunmustur. Midilli hal olunan makarnalar dolayısile sergisinde Yunan ziraî kooperatifmemleketten akan servetimiz bu lerinin muvaffakiyetleri muhtelif fabrikalar sayesinde dahilde kal sekillerde ziyaretçilere teshir olu maktadır. nacaktır. 1 İSTANBUL : 18 saz: (Nebil oğlu tsmail Hakkı B.)'< 18,45 orkestra konseri 19,30 fransızca1 ders (ilerlemiş olanlara) 20 saz: (Ülkü Hanmv) 20,30 saz: (tanburi Refit Bey ve aTİcadaşlan) 21,30 gramofon pâklan ve ajans, borsa haberleri ve saat ayarı. ANKARA: 12,30 gramofon konseri 18 alaturka saz 18,45 gıamofon konserine devam19,20 alaturka saza devam 20,10 a ' jans haberleri ve hava raporu. BERLİN: 18 şarkılar 18,20 musahabe 18,3? orkestra 19,20 konferans 19.40 gençKk saatâ • 20,05 mandolin ve saksofon konseri 21,05 Lâypzigden 22,15 Mo< zartın eserleri 22,35 kn*aat 23,35 Mo« zart konserine devam 24,05 havadisIeT ve dansing. VİYANA s 18 muhtelif sololar 18,40 esperântoca bir musahabe 18,55 kadm saati19.20 plâklar 20 havadis'er ve kon ferans 21,10 senfonik orkestra kon seri: (Strauss, Lehar, Fall, Kalman) • 22 havadialer 22,35 Helsingfordart naklen konser 23,25 havadisler 23,40 konferans • 24,20 sarkı, solo ve trio konserleri. BUDAPEŞTE: 18,05 musahabe 19,35 gramofon plâklan 20,05 musahabe 20,35 MacaT havalan (şarki ve orkestra) 21,55 pjyano solo 22,35 Helsingfordaki kon* seTİn nakli 24,05 havadisler ve tsigan musikisi. BÜKREŞ. 18,05 çocuk programi 19,05 rad yo orkestrası 20,05 havadisler 20,20 orkestra devam ediyoT 21,05 konfe rans 21,45 gramofon 22,05 gramo • fonla bir opera sonra: havadisler. VARŞOVA : 17,55 plâklar 20,15 hafif musiki 22,05 plâklar 22,35 Helsingfordan naklen büyük konser 24,30 gramofon. ROMA: 18,50 Napoliden (havadisler).19,^QM konseri 21,05 Napoliden (havadisler) 21,25 gramofon 22,05 havadisler 22,20 kadm sesile şarkılar 22,35 havadisler ve senfonik konaer 24 havadis'er^ Yataklı vagonlarda flcret Yataklı vagonlar mümessifi Hüsnfi Sadık Bey 15 mayuta deği|ecek olan Mısır ekspres servisleri hazrrlıklan için Hakbe gitmistir. 15 mayıstan itibaren Halepten Beyruta Rayak taradle gidilecektir. Hiisnü Sadık Bey, tngiliz lirasî d ü f tüğü halde Yataklı vagonla seyahat tarifesfnin tenzü edümediği hakkmda geçenkrde B. M. Medisinde cereyan eden müzakere münasebetile demiştir ki: c Tarifelerimiz dolar esasına gö redir. Dolar yüzde beş nisbetinde fazla düser veya çıkarsa tarifelerimizm değismesi icap eder ki bu nisbette bir teroevvüç göriflmemistir. Geçenlerde böyle bir temevvüç kaydedümisse de an cak bir iki gün sürmüstür.» Altın mütehassısı cumartesiye geiecek Ticaret Borsasının açığı Ticaret borsası bütçesinde yapılan tetkikat, borsadaki bütçe açığinın bu sene 8 bin lirayı bulacağını göstermektedir. Bu açığı Ticaret odası kapatacaktır. Geiecek sene bütçesinin hakikî ve mütevazin olarak yapilması mümkün olmazsa, Oda bütçesine tahmin edilecek açık nisbetinde tahsisat konacakhr. Midillide açılacak sergi Üsküdar Hâle sinemasında Orta Mektepten Emil ve arkadaslan flâveten: Dünya havadisleri. Duhu • lîye 15 kurus. Buakşam A R T i S T i K sineması K A 0I N S EVE RS E 6İTTA Taganni Kraliçesi iki büyük, lüks ve aşk filmini takdim ediyor: KAR1LERMÎZE KOLAYL1K: KARAMAZOF KARDEŞLER Aylık abone Husuıfle vilâyetlerdeki bir çok karilerimiz gazetelerini munta • zaman kendi adreslerine alabîl • mek için bizden bazı kolaylıklar is temektedirler. Bn azu karflerin arzulannı yerine getirmek Szere Cumhuriyet için aylık abone usulu ittihaz etmeğe karar verdik. Ay • hk abone bedeli yahıız tarahndân temsii ve TRAVtATA ile "Si l'on perd son coeur,, gibi tangoyu vesair birçok melodileri taganni edilen tilim. j'/J ALPAR Dostoewskinin meşhur romanmdan muktebes fransızca sözlü ve şarkılı filim. Müraessilleri: Bursa 28 (Hurasî muhabirimiz den) Halkevi tenuil grupu burada dört gece ve üç gün Mete'yi yedi defa tenuil etmiftir. Bn temsillerden biri yalnız köylülere tahsu edilmifti. Günlerce devam eden bu tenuil hem büyük bir rağbete mazhar oldu, hem de muvaffakiyetle temsii edildi. Mete rolünü Hoca Alf zade mektebi basmuallknî Cemil Bey, Beyhan rolünü Emirbaharî rauallimlerinden Lâmia Hanım yapmıs, diğer rolleri de muallün Nurettin, Hikmet, Bilâl Rıza, Şeref, Şerafettin, Taci, Sıtkı Beylerle Cemile Hanım temsii ettnislerdir. Temsilin muvaffakiyetinde rejis«r muallim Süleyman Beyin de dahli vardır. Mu»a KARİHA: An, düşünce, KARİNE: Yakınlık, KAST: Kunna, kurmak, KASVET: Sıkıntı, KAZA: Uğrak, KEFALET: Boyun olmak (boyunolma), KERRE: Daha, kerez, KESAFET: Sıklık, koyuluk, KEŞİF: Açma, ortaya çıkarma, aydınlama, KEŞMEKEŞ: Karmakarışık, dldişme, KIBAR: Büyük, sayılır, KİBİR: Şişme, fcurum, KISIM: Parça., KISMET: Pay Mütekalt topçu miralayı S. Şevket FRITZ KORTNER ve ANNA STEiN Yeni yaz fiatlan: Duhuliye 25, birinci ve balkon 35, hususî 50, localar 200 kuruştur. • i ( 2 8 1 4 ) H | Buakam İÜRK SiNEMASlNDA (sabık Majik) "Cennet Perisi filtninin I)AI n D p C n C l Rift unutulmaz yıldızı **vrı«ıWllL<»J L/|.lw l l l v 150 kunış... tan ibarettir ve tabü peşin olarak gönderOmek lâznndn*. Bu usul idarece fazla mesafyi icap eden külfetli bir meşgale olduğu için abonelerinin înkıtaa uğramamasım istiyen karnerimizin paralarmı idareye vaktmde yeti • şecek veçhfle döndermekte devam etmeleri Sctiza edecektir. Filmîndef dansiarile ve ispanyolca şarkılarile sizi hayrette birakacalc ve sevimlıligı ile teshir edecektir. Yerlerinizi evvelden temin ediniz. Telefon 40690 K U MR U (2872 )

Bu sayıdan diğer sayfalar: