8 Haziran 1933 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3

8 Haziran 1933 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ö nazıran lv3 = " Hekimliğimizi kurtarmak yoluna girdiğimize eminiz,, Maarif Vekili Tıp Fakültesinin nakli hakkındaki endişelere cevap veriyor Ankara 7 (A.A.) Tıp fakül J lesinin n*kli etrafında gazetelerde yapılan neşriyata ve ileri sürülen endişelere cevap olarak Maarif Vekili doktor Reşit Galip Beyefendi Anadolu ajansına şu beyanatta bu Iurunuştur: çeşitlerini getirebilmek o kadar güç I sakm acele edilmesm, bu iş beş yılda, idi ki biz genç muavinler hasta tedar>alh yılda yapılsın. Böyle mütalealar, kinden ibaret bu çetin ameliyeye amedreselerin ilgası, şeriye mahke ramızda, hasta avcıhğı, adını ver • melerinin ilgası, fesin kaldırılması, yeni Türk harflerinin kabulü ve saTam 25 yıl sürmüs bir hatadan şimdi ire gibi millî büyük meselelerde de katî ve mutlak bir kanaat, kat'î ve muileri sürülebilirdi ve sürülmüştü. Fahakkak bir kararla geri dönüyoruz. Ve kat Mustafa Kemal inkılâp sistemi bir taş binanın heybetli cezibesi üze • millî hayat için faydah ve makul olrinde durmaksızın yıldan yıla ileri gi duğuna kanaat getirilen işlerin derdecek iken ya olduğu yerde sayan, ya hal hatnlelerle yapılmasını öğretir. daha geri giden Türk hekimliğini kurBiz de onun mektebindeyiz. Fakültarmak, büyük bir tstikbale doğru yü« tenin naklinde bundan evvel yapılan rvyüş hnkâmna kavuşturmak teşebbü • tecrübeler gibi bunda da araya masüne girdiğimize fîkren ve vicdanen tam nialaır girerek teşebbüsün geri kasurette emin bulunuyoruz. labileceğini uoıanlar yanıldıklarnu göeceklerdur. Deniyor ki, askeri talebe ne tleri sürülen büyük küçük bütün olacak? Onlar hergün Hay endişeleri birer birer gözden geçire • darpaşadan tstanbul yakasına na lim. sıl gidip gelecekler? Ben askerî tıbDeniyor Id: Fakülteye hasta gelmebiy<Ve yetişmiş olmakla müftehirim. mesi müderrislerin alâkasızlığmdan, de Orada îyiye ve doğruya daima iş vamsızlığmdan ve fakültede hasta ba • tiyakla ahlan oyle bir ruh vardır kımının fenalıgındandır. Memleketi • ki müteredditlerin müşkülât diye mizîn bugüne kadar yetiştirebildiği î • gördükleri ve gösterdikleri şeylere lim adamlan zümresi içinde muhterem ancak istihfaf ile bakar. Şimdi fazla mevkileri olan fakülte müderrislerinin olarak temin edeyim ki böyle bir yersiz, haksız ve insafsız bir teşmil ile müskül hakikatte mevcut olmıya • vazifelerine alâkasızltklanm, devamsızcaktv. Çünkü Askerî Tıbbiyenin hklarmı, hastalara ihtimamsızhklannı id kimya, fizik ve tıbbî ilimler sınıfda etmek doğru değildir. Bunu redde • lan zaten yillardanberi tstanbul taderim. Hasta bakmunın fena olduğu da rafında kurulan yatıda kalmakta vası hiç doğru değildir. ve derslerini fen fakültesinde al Deniyor ki: Fakülte hastanelermhı maktadırlar. Diğer smıflar ve hepsi 600 yatağa çıkanhnası, Zeynep K & için yatı yeri olmak ve çahşma sa mil ve Haydarpaşa emrazı entaniye has* lonlarını da iMVa etmek üzere Zeytanelermm ve askeri hastanedeki 500 nep Hanım binasmı vermekteyiz. Bu • yatağm almması suretlerile 1000 yatak rada veya diğer bir yerde yerleşetan fazla hasta yeri temin edilmiş olur cekledir. Bundan baska bugün mev ve tstanbula geçmeğe lüzum kalmaz. cudu 400 e varan Türk Talebe YurHalbuki fakülte hastanelerinin 600 yadu gençleri ve yüzlerce Disçi mek tağa çıkanlmasına imkân yoktur. Bu tebi taiebesi her gün Haydarpaşaya imkân bulunsa büe daima yansı boş vegidip gelmiyor mu? Nakil işi t a ya mahdut çeşitli ve aylarca süren müz lebe sridiş gelişini arttırtnağa değil, min hastalıklann isgal ettiği bu yatakortadan kaldırmağa yanvacakhr. lardan talebenin tam istifadesmi te Zaten bu kadar basit bir isi büyük min şimdiye kadar olmadığı gibi bunbir maksada mânia görmek bugündan sonra da mümkün olamaz. Bir heJri kü nesil adamVnna yakışmasa ge • min meolehk hayahnda karşılaftığı mese rektir. lâ kızıl, kızamık, kuspalazı gibi hastalıklardan, bazan hatta yıllarca bu yataklarda bir tek hasta gorülmediği mu • hakkaktır. 25 yıldır yetişen hekimler Deniliyor ki, Tıp Fakültesi taşı bunun acuını hayata atıklığımn zaman çok ağır sıkmtılaria çektik. Fakat bun nırsa Kadıköy ve Usküdar •emtleri hastanesiz kalacak. îşte bütün menfi dan sonra yetişecek Türk hekimlertne mütalealar içinde bir tek doğru en bunu çektinmiveceğiz. Bu hal ortada dişe budur. Fakat bu da varit de • iken Tıp Fakültesi hastanelerinin yatağildir. Çünkü bu yıl Usküdar için ğını 600 e değil, beş bme çıkarsak fayZeynep Kâmil hastanesi açılmakta dasızdır. olduğu gibi Tıp Fakültesinin hastans Haydarpaşa Askeri Hastanesinm 500 paviyonlan da kâmilen Sıhhat Vekâ yatağmdan tstifade tavsiyesi flmî ve a letinin ve tstanbul Belediyesimn emelî değildir. üzerinde durulan derde mirlerine bırakılacakbr. Esasen nadeva olmaz. Yalmz hekimler değil herkil prensipinde Sıhhat Vekletile ta • kes bilir ki bir askeri hastanede rütbe maraen mutabık ve müttefikiz. sahipleri istisna olununca ancak yirmiDeniyor ki: Bu koskoca Tıp Fakül • den yirmi üç yasa kadar hastalar yani tesi binasma yazık değil mi? Bu ne askerlik çağındakiler bulunor. Bundan olacak? Bu hususta müfrit endişe hekim yetistvmek için edilecek istifade gösterenlere temin edelim ki bina son derecede m^hduttur. Hekimlik nam dinamitle berhava edilmiyecek, cumzedi her hastaiığı her yastaki hastalarhuriyetin diğer bir irfan müessesesini da ve birçok kerel«r görmelidir. Başen faydalı şekilde kucakhyacak, bağka türlü hekim olonmaz. rına alacaktır. Entanî hastaJıklar hastanesi de her Tıp Fakültesi hastanelerinde bugün hekim bilir ve adı da gösterir ki ancak mevcut farzedilen 450 yatak hakikatte mahdut ve muayyen hastalıklan kabul bunun üçte birinden az sayılmak lâ eder. Bu yıl açılacak Zeynep Kâmil has zımdır. Istatistikler gösteriyor ki Tıp tanesinin elli yatağı ise maksadı kar Fakültesi yataklan vasatî olarak bir yı«ılıyacak msbef+e« çok uzaktır. lm ancak 103 gününde dohı diğer günlerinde boş kalır. Halbuki tstanbul hastaneleri yılm en ax 317 gününde her Deniyor Iri: Nakil ve ıslaha verilecek çeşitten had ve müzmin hastalıklarla para fle Haydarpaşada birkaç hastane dolan binden fazla yatağı ihtva eder. pavyonu yaptırmak ve böyleoe bir hasBu gayet sade rki rakam Tıp tedrisa • taneler mahallesi kurmak mümkün olur. hıım tstanbulda kazanacağı geniş inki Birkaç pavyon değil, 40 pavyon yapdşaf sahasımn ehemmiyetini kolayca gossa, bin degü on bm yatak kurulsa alı • terebilmeğe kâfidir. naeak neticenin değişmiyecegmi yukrda Şimdiye kadar ileri sürülmüş belsoyledim.. Kaldı ki nakil ve ıslaha sarIi başlı itirazlara cevap verdim. Müta fedilecek para ile birkaç hastane pav lealann ne kadar şiddetli veya aykui yonu yapbrmak mümkün olacağmı ileolurs» olsunlar ortaya samimiyetle ablri surmek nakil ve ıslah için sarfedilecek dıklanndan şüphe etmediğimi söyle paranın miktaruıı bilmemekten olduğu miştim. Daha mütaleaları olanlar varkadar tam tesisatlı hastane pavyonlansa onlardan da bizi tenvir etmek lut ntn kaca Vapilabileceğini de tahnun efun esirgememelerini ve bilhasas fi dememekten ileri gelir. Bundan kirlerini münakaşa meydanına getir baska darSlfünun tslah istni tro fakül mek içm başka imzalar aramak külfetesinin tstanbula naklinden ibaret san • Hne düşmemelermi rica ederim. mak ve bunun diğer ıslah meselelerm den ayn mütalea edilebileceğini düşünmek te yanlıştir. Deniyor ki: Profesör Malş hekim değildir. Deniyor ki, fakültenin nakli bir Tıp Fakültesine ait işlerde ne sumasraf işîdir. Pek güzel. Eğer esas retle salâhiyetli mütalea verebilir? doğru ise ve masrafı karşılıyacak Pekâl Avrupanın birinci smıf külpara da bulunmuşsa ne buyurula • tür adamlanndan biri olmasına rağcak? Halbuki hakikatte nakil işi men kabul edelim ki profesör Malş bir masraf değil bir tasarruf işidir. bütün dünya ilmi için müşterek esasNakilden sonra fakülte bütçesinde larda mütalea beyanından menedil100 bin liradan fazla bir tasarruf omiş olsun. O halde bu davayı bu mem lacak ve bu para Tıp fakültesinin lekette yetişmiş bir doktor olarak lâboratuvarlar, ilmiî tetkik ve ta ben üstüme alıyorum ve bütün Tıp harrirler mesaisine ve vasıtalannm Fakültesinde veya haricindeki üstattakviyesine saırfolunacaktır. larla birlikte müdafaa mevkiine geDeniyor ki: Nakil faydalıdır, ama S O N Insan kanını şerbet gibi Dörtler misakında bir yutturmak san'atına dair engel daha çıktı T Almanya projenin son şeklini beğenmedi, fakat nihayet imzalamağa razı oldu Pari« 7 (A.A.) Nazırlar mec | nin âyandaki beyanatım ve M. Dö Juvenele verilen imza salâhiyetini lisi dün sabahki toplantısmda dörtler misakmın yeni metnmi tetkikle kaydediyorlar ve Fransız, tngiliz gauğraşmiştır. zetelerinden parçalar naklederek ttalya ile îngiltere bu tnetne şim dörtler misakmın Almanlann ala • diden muvafakat etmişlerdir. AI caklan karara bağh olduğunu his • manya da razı olduğu halde yeni settiriyorlar. metne dün sah çekilmiş olacaktı. uren eyaletmde bir şato. Koskocaman bir çiftlik. İki yat. Dört otomobB. Yeryüzünün dört bucağma seyahaN Bütün bunlara aahip ve muktedsr olan bir insandan bahsetmek istiyorum. Geçende tstanbula da geldi ve hâli burada. Milyoner Maurice de Rochild dSyeeeksmiz. Değfl. Arada bir yatüe Bo ğazici sulanndan geçen Mmr Prensi Yusuf Kemal veya bı başkası da de Bir şatosu, bh* çiftliği, brr yatı, dört otomobili olan bu adam, üç sene evvel metelikaiz • ken, bugün bir istüıbar makalesine 30,000 frank alan zabıta romanlan muharriri M. Georges Sfanenondur. Hanl şu geçende gazetelerimizm kendisine fazla ebemtniyet vererek beyanahnı yaa malarmdan şikâyet ettiğim Fransız m»harriri. Henüz otuz yaşmı bile doldurmamışfar. Altmlan çeken bu mScnabs kalem aahibinin marifeti nedir? tyi ya» yax • mak mı? öyle olsaydı cihan edebiyat tarihinin her sahifesmde bir iki tane sfnin adma raslanan fakir dâhüerin fena yaa yazdıklarmı kabul etmek lâ • zun gelirdi. Halbuki eserleri Srnek olan muharrirlerin çoğu, mürekkebi altına, gümüse, elmasa çeviren shnya ibnm} öğrenmemişlerdir. Ve hâlâ da, zengia Fransada böyleleri yok değildir. M. Simenon gibflerin marifeti, Server Bedim kulaklan cınlasmî kitap okumayı çok sevdikleri halde usun derin düşunmeği sevmfyenlerin ba dunyada her zaman ekseriyeti teşkü ettiklerml çakmış olmakhr. Hepimizin böyle sat • hî eserlere karsı zâhmız vardır. Ben da yorgun saatlerimde, zihnîmden büyük bir gayret istemiyen hafif, oyalayıcı ve sürükleyici kitaplara göz atanm. Zabıta romanlannı da severim. Her vakit ba« hkyağı ve çelikşurubu içümez. Bazan ayaküstü mideye indirilen hafif bir tarunç şerbeti, Ihnonata veya gazoz içimizi açar. Şüphesiz gazoz ve limonata sarfiyati balıkyağı sabştndan fazla olacaktır. Cinaî romanlarmda insaa kanını bize tath bir şerbet gibi yutturan muharrirlerin, marifetleri, alelâde bir lezzetin nrrmi bulmuş olmaktan ibarettir. Basit keşif • lerin büyük servetler kaxanda*dığı meşhurdur. Niteldm mucidine en çok para kazandnan icat, kunduralarm altma çakılan dema ökçelermiş. Servet yapmak istiyen muharrir çok uzaklara gitmemelidir. Kitap yangını müsabakam Cevap gönderme müddeti bitti. GSnderilen listeleri oniimüzdeld pazar gününden itibaren neşre başlıyacağim. Aarruyi umumî üzerine!) ve (iş'an ahrre de • ğin!) cevap gönderme müddetini uratıyorum. Bundan sonra gSnderilecelc listeler, paydos diyeceğimiz gime kadar kabul edilecektit. P S. ler. F Bana kalırsa lngiliz gazetelefrinin mütcdealan Almanya projeyt beğenmedi Maarif Vekilinin beyanatı Darülfünunun ıslah faaliyeti bütün esaslan ve teferrüatile çizdiğimiz çığırda iyi yürüyüşle ileri gi . diyor. tş sahalanndan biri üzerinde halkımızın fikrinde belki bazı te reddütler uyandırabilecek neşriyat oldu. Bıvnlan karşılamak ve her türlü tereddütlerin izalesine çalışmak vazifemdir. Bu neşriyat bizi yanlış bir yola girmiş olmak ve fazla ola rak hatayı işlemekte pek acele etmekte bulunmakla itham eder gö rünmektedir. Böyle düşünenlerin memleket hfanmm istikbali nokta • smdan pek samimî kanaatle hare • ket ettiklerine geniş mikyasta inanmak isterim. Fakat Bu inanış beni, asıl yanlış düşünenlerin ve yanlış hareket edenlerin kendileri olduğunu ispata girismekten alıkoyatnaz. Bu bahiste yazı yazan veya ka haatlerini yazı yazanlara mahre tnane iblâğ eden zevat şüphesiz çok Syi bilirler ki Tıp fakültesinin ts tanbula nakli meselesinin münaka • şasi Tıp fakültesinin Haydarpa s»va pakli gününd^n başlar. Endişelere cevap Londra 7 (A.A.) tngiliz matbuatı, dörtler misakmın imzasi işi • nîn sonra ya birakılmasi meselesi hakkında yürüttükleri mütalealar sirasında bunun bütün alâkadar ta • raflan meoınun edebilecek doğru bh* formül bulmak hususunda kar • şılaşilan zorluklara hamledilmesi lâzım geldiğini yazmaktadır. Bununla beraber tngiliz gazete leri şimdiki güçlüklerin gelecek toplantida yenileceği düşüncesindedir. Berlin 7 (A.A.) Havas rauhabirinden: Alman mehafili Fransanın dörtler misakmın ilk metninde yaptığı ta dilâtı şiddetli bir surette münakaşa ve mevzuu bahsediyorlar. Vaziyeti bedbin bir şekilde görerek Alman • yanın mvaheedleri yeniden tetkike aleyhtar bir misakı imzalatnıyaca • ğını söylüyorlar. Polonyamn noktai nazart Varşova 7 (A.A.) Siyasî me hafilde Fransız hükumetinm Dörtler misakını imzalamak hususundaki karan Polonya hükumetinin karannı hiç bir veçhile değişttrmemekte olduğu söyleniyor. Küçük ttilâfm vaziyeti müzera • rt kolaylaştırmış olmakla beraber Polonya bir gün kendi işlerine müdahale etmek teşebbüsünde bulu nabilecek bh direktuarm tesisine hiç bir suretle yardım edemes. M. Musolini ne diyor? Roma 7 (A.A.) M. Mussolini âyan meclisînden, hariciye bütçesinin daha ziyade beklenmeden kabulü nü istemiştrr. Dörtler misakı demiştir oyle bîr devreye gîrmiştir ki, kısa bir zamanda müsbet veya menfi kat'î bir şekîl alabilecekth. tcap ettiği tak dirde bu meseleden yarın tekrar bahsetmek üzere şhndilik susuyo rum. Son dakika Nettce Almanyaya bağlt Roma 7 (A.A.) Gazeteler mü talea beyan etmeden, M. Musolinî Roma 7 (A.A.) Almanya dÖrt devlet misakınm metnmi imzala • maği kabul etmişttr. Tıp FakGltesi Haydarpaşada niçin kuruldu? Dostluk baska, Ahşveriş başka! İki haydut Daha tutuldu Her şeyden evvel şunu tesbit ermeli ki bugimkü Tıp fakültesinin «Mektebi Tıbbiyei Askeriye» olarak Haydarpaşada kuruhnası bu maksada en uygun yerin Haydarpaşa olmasmdan değfl, hurriyet fikırlerinin ilk kaynağı olan askeri hb feiye mektebinin, «Mektebi Tıbbiyei Askeriyei Şahane» nin tstanbddan deniz aşm bir yere sürülmesi ve hurriyet mefkuresinm o zamanki zihniyete göre SeKmiye kışlasmm süngü ve dipçiği altına sokulması maksadından doğmuştur. Tarih meraklılan o snalarda büyük hafi yelerden biri tarafmdan hürriyetçi ta lebenin Haydarpaşa tngiliz mezarlığı topraklarma icabmda iltica edebflme • leri mahzuru ileri sürülmüş olduğunu, fakat tecrit kastmin bu mahzura faik tutulmuş bulunduğunu da bilirler. Yoksa, Haydarpaşa tepesinin bir Tıp Fakültesi içm en elverişsiz yer olduğunu o saman Tıbbiyenin tesisini yapan profesör Rieder değil, fap mesleki hakkında hiçbir malumaü olmıyanlar büe takdirde güçlük çekmezler. Bir fikir adamı içm tarih çok kere faydah bir muhakeme ve kıyas unsurudur. Bunu teyit edecek dehTlerden biri bizzat profesör Riederin hekimlik tahsilinde en mühim merhale olan seririyat tedrisatınm Haydarpaşada yapılması mümkün olamıyacağını daha ö zaman d an görmüş ve seririyat kısımlanm kendisbte Haydarpaşada yaptınlan azametli binaya rağmen eskibir rBstiye mektebi binası olan Gülhane hastanesinde tesis ettirmiş olmasıdır. Majrutiyeti müteakip Mektebi Tıbbiyei Askeriyenin tensik ve ıslahı için hekim olmadığı muhakkak erkâni haribiye mhlivalanndan bir zatın riyasetd altında teşekkül eden komisyon ayni zamanda Mülkiye talebesinin Askeri Tıbbiyesile birleş tirilmesi meselesini müzakere etmiş ve o yolda karar vermişti. Tevhide taraftar olmakla beraber yeni fakültenin behemehal tstanbul tarafında tesisi lüzumunu ileri süren muallim ler o zaman da çıktı. Fakat mütalealanna kulak asılmadi. tkinci Abdülhamidin tıp mesleğinin zararma olan uzaklaştırma hükmü bu suretle büsbütün başka tesirler altında dfvam etmiş oldu. | Bu küçük hulâsa âşikâr olarak gösterir ki Tıp Fakültesinin Haydarpaşa<da kuruluşu tıp me*lek ve ihtisasının tıayatî icaplanndan çok uzak âmiller neticesidir. Kendira de içinden yetişmiş olduğum v« meslektaşlarımca tülindiği üzere en genç hekimliğim den yani 15 yıldanberi Tıp Fakültesinin ıslahı roeselelerile çok yakından uğraştığmı için salhiyetle söy lerim ki Haydarpaşada bir Tıp Fakültesi yiu çalışmıya ancak on sejnere veren bir müessesedir. Bizler orada «ı mühimlerinden birçok hastalıklan tetkik ve takip şöyle dursun «özömüzle bir kere uzaktan dahi R r Ö meden çıktık. Fakültedeki asistanlık hayatım ötedeniberi hasta avcılığ» île geçti. Fakülteye talebenin isti fade edeceği ve bizim tahsil hayah jnızda mahrum kaldığımız hastalık M. Ruzvelt harp borçla Bursa yolu şekavetini Lâz rının tediyesini bekliyor çetesi yapmış Londra 7 (A.A.) Malî mehaffl, Vaşingtondan, Ingiltereye harp borç • larmm 15 haziran taksttkıe ait bir teb • liğ beklemektedir. Resmî ıpehafilde mevcut malâmata göre vazif ette bir değişikI3c yoktur. Yani M. Ruzvelt taksit zamanı gelince, harp borçlan tediyesinin yapıhnasmı bek • lemektedir. Vasington 7 (A.A.) Beyaz Evden büdtri'#^ine göre, tngütere tarafmdan harp borçlan tediyesine ait resmî hiçbir müracaat ounamıştar. Binaenaleyh, Amerika hükumeti tarafmdan bir cevap hazırlanmakta değildir. Bursa 7 (Telefonla) Bugün soygunla alâkadar olan ve bu ça • pulculan hem idare hem de kendi lerine Bursada yataklık edenlerden iki kişi daha tevkif edilmîştir. Mevkuflar jandarma kumandanlığma götürülerek isticvap edilmişler ve cürümlerrni itiraf eylemişlerdir. Dün Bursada yakalanan şakinin bugün evi aranmış ve soygun esnasmda gaspedilen bir çok eşya bulunmuştur. Bu eşya soyulanlara gösteri lince derhal kendi lerine ait oldu • ğunu söylemişlerdh*. Haydutların soygun plânım Bursada bir kahvehanede hazırladık • lan tneydana çıkmış ve el« geçmi • yen haydutların isimleri ve hüvi yetleri tamamen tesbit edilmiştir. Bunlarm kâmilen Lâz olduklan anlaşılmışır. Yenişehir yolundaki vak'a failleri henüz tutulamamışlardır. Takibat esnasında Bursada vuku bulan bazı adi shkat vak'alannın da failleri birer bsrer meydana çıkmaktadır. Zabıta; soyguncuların ele geçen • lerinden bir tanesini isticvap eder ken kendisinin bu içtimada bulun madığmi söylemesine rağmen o gün kahvede bir gazete üzerine karala kabîlmden koyduğu hnzalarla n a imzası arasında mutabakat görmüş ve isticvapta bu nokta esas ittihaz »•dilmistir. Anadolu yakası hastanesiz kalmıyacaktır PEYAMt SAFA Ismet Paşa geliyor Ankara 7 (Telefonla) Başvekil Istnet Paşa, on gîin sonra kısa bir müddet kalmak üzere tstanbula gidecektir. M, Ruzveltin halazadesi Boluya vardı! Bolu 7 (Hususî) Otomobille seyahate çıkan Amerika Cumhur Resinin halazadesi buraya geldi. Ya nn Gerede tarikile Ankarava ha reket edeeektir. Saip Fırka umumî idare heyetinde Ankara 7 (A.A.) C. H. Fırkaaı umumî idare heyeti bugün toplandı. Fırkanın Erzurum teşkilâtını tanzime memur edilen Rize meb'usu Atıf Bey bulunduğu halde bu teş kilâtm vaziyeti üzerinde konuşuldu. Hangi mtihaplarda nasıl yokla • nıa yamlacağinı gösterir talimatın «on müzakeresi yapıldı. Bitirildi. Halkevleri için gelir kaynarklan bulunması etrafında gelen teklifle • rin tetkikine başlanıldı. Izmirde bayrak merasimi tzmir 6 Cuma gunü şehrimizin meydanlarma merasimle bayrak çekilecektir. Bu merasim her cuma man tazaman yapılacaktır. CUMHURİYET Izmirlileri tebrik ve takdir ederiz. Dartn ta • tcmbalun bastna! Masraf değil Tasarruf yapılacak Prof. Malş için söylenenler Ankara 7 (Telefonla) Maliye encümeninin tetkik ettiği bir tefsir fıkrast yarm Mecliste mürakere edüecektir. Fdtra şudur: çiyorum. Millî yükseliş hareketimiz «1771 numaralı kanunun neşri tariiçin mucadele safımıza çağırılmış ve hinde gerek menkulât, gerek teffiz ve gelmiş bir yabancıya söylenmiş veya tahsis veya isticar suretüe hukumete ait söylenecek ne varsa muhatap benim. mebaniyi işgal eden meskene muhtaç Fakat benim bu zevattan asıl istir harikzedeler bu kanunun hükumlerm hamım bu kadar büyük ve tarihe karş» den istifade ederler. Ancak bu harikzemes'uUyetli millî irfan içinde bizim kâfi derecede düşünmeden, kâfi derecede ha delerin kanunun neşrinden evvel mevcut emir ve talimat dahilmde haranezırlık çalışması yapmadan körkörüne delik vesikalarmı tamamlanuş ve bu veyürümekte olduğumuz zehabmda bu • sikalarda meskene muhtaç ve hakkı kalunmamalıduIar. Bilhassa bazı müder nuniyi haiz olduklannı tesbit ettirmış rslerin fikirlerimiz kanaatlerimiz üze • bulunmaları şaırttır.» rinde tesir yaphklan, yapmakta oldukhuı veya yapacaklan zanmnda bulun Zabitlerin ktdem zammı mamalıdırlar. Bir tesir ve nüfuz manevHükumet Meclisten istediği bir tef rası yapmağa kalkısan hiçbir profe shde zabitlerin kıdem zammı mesele sörümüz olmadığı gibi bizde de tesir ve sinde eğer harp ve dahilî isyan ayn ayn nüfuz altında kalmak istidadmm bu zamanlarda olursa maddenin sureti tatlunmadığmı ilk ve son defa söylemiş bScuıda tereddüt edilecek cihet yoksa olmalıyım. Kaldı ki bu işte tesir ve nüda harp için seferber edilmtş bir kıt'a fuz mevzuu da yoktur. Zira naklide büo esnada zuhur eden dahiiî bir isyanın tün tıp fakültesi müderrisler meclisi tedibine memur edilirse kıdem zammın: müttefiktir. Hastaneler sertabipleri ve ayn ayn mi, yoksa bir defa mı alacakmütehassıları samimiyetle müttefik ve tır diye sormuştur. Millî Müdafaa encümutabıktır. Bu mutabakat yalmz söz ha meni bu halde zaman itibarile bir tedaImde değil imzalı yazı halinde de meyhül vukuunda ayn ayn kıdem zammı yadandadn. Bugün için ve istikbal için pılmastna imkân olmadığına madde sabu kadar hayırh bir iste icra hizmeti ve rih olduğundan tefsirine mahal olmadıvasıtan olmak mevkiinde bulunmamı ğına karar vermiştir. hayatunın mes'ut mazhariyetlerinden Bu tefsir tezkeresi de yarm Mecliste sayarım.» müzakere olunacaktır. Cemiyetinde içtima Meclise gelen iki tefsir lâyihası DilAnkara 7 (A.A.) dünkOD. T. Ce T. miyetmden: Türk Dili Tetki Cemi yeti umumî merkez heyeti bugün birincisi umumî kâtip Ruşen Eşref Be> yin, ikincisi Maarif Vekili dok • tor Reşit Galip Beyin reislikleri al • tmda 3d toplantı yapnnştır. Kollarm verdikleri takrirler, dı«ardan gelen kâğıtlar okunarak her biri hakkında icap erfen kararlar verilmiş, Cemiyetin yeni sene bütçesi müzakere edilerek karar altına alın « mıştır. Karşıhklar anketine ilâve olarak Kamusu Türkide bulunmıyan, yahut bulunup ta şimdiye kadar listelere girmemiş olan arapça ve farsça sözlerle yazı dilinde çokça kullanılan arapça ve farsça bağlama sözlerinin de ankete konulmasına karar verilmistir. Cumhuriyel Nüshası 5 Kuruştur Türkiye Hariç Kr. 2700 Kr. 1450 800 Yoktur şeraiti* Senelik Altı avlık 0ç aylık Bir ayhk 1400 750 400 150

Bu sayıdan diğer sayfalar: