21 Haziran 1933 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2

21 Haziran 1933 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

2 21 Hudran Iki Yüzlü Kız : MARTA MAK KENNA Çevtren: Şehir ve memleket haberleri Bulgaristanla Ticaret mukavelesi Bulgar sef iri, esas takas olacaktır, diyor Yakında Sofyada başlıyacak o lan Türkiye Bulgaristan ticar' müzakerelerini i dareye memur e dflsn Ticaret U mum müdüru Nak ve şirketler müdü rü Cemal Ziya Beyler, dün Ti caret müdiriyeti ne gelerek b' müddet meşgu olmuslardn, 3uîgar teftri M Naki Bey, dün Antonot kendisini gören gazetecilere Sofya müzakerelerile buradaki metguliyetleri hakkmda demiştir ki: « lstabulda birkaç gün kalacağız. Bu fırsattan istifade ederek afyon inhi • san teşkflâtile de mesgul oluyoruz. İnhisar esasen faaliyete geçmiş buhmuyor. Vilâyetlere afyon stoklarmm beyannameye raptedilmeleri için tebugat yapılmıştı. Beyannameler verilmektedir. Burada Sanayi Kredi Bankasmın Sumer Banka istihalesi devrile de mesgul oluyoruz. Bir taraftan da, Sofya müzakerele rinde bize lüzumu olacak olan ihsai malumah alâkadar teşekküllerden alıyo ruz. Her iki tarafça gösterflen hüsnu niyetler, Türkiye ile Bulgaristan ara sradaki iktısadt münasebetleri tamim edecek olan mSzakerattn kısa zamanda iyi bir anlaşma ile biteceğine kuvvetli birer deh'Idir.» Siyasî icmal Londra konferansının ilk neticeleri ABIDIN DAVLı< 66 Şehirde 2.100 kahve var! Kahvehanelerin tahdidi teşebbüsü kahvecileri telâaa düşürdü, itiraz ediyorlar tstanbui kahvehanelerinin tah didi teşebbüsil ve mekteplilerir bu gibi toplant' yerlerine ghr mekten menedil meleri alâkadar müesseselerm sahiplerini çok telâşa düşürmüş tür. Şehrimizde , günden güne a<tan kahvehane lerin miktan , son kayitlere göre, 2,100 adedine baliğ olmuştur. Sabahtan akşama kadar her sınıf halkla Bunlann 1,200 ü dolap boşalan kahvelerden biri Istanbul cibetinde, 400 ü Beyoğ • kuruştan üç kuru*a indirmişlerdir. lunda, mütebakisi şehrin diger mmMahalle kahvelerinin ekserisi pek takalarında, bilhassa en mütekâsif iyi vaziyette değildirler. Bunlann olarak Oskiidar ve Kadıköyünde busahipleri buhran ve işsizlikten fikâlunmaktadır. yet etmektedirler. Şimdiye kadar adeta taiebe kahKahveciler, tahdit teşebbüsünün vehanesi manzarasını alan Şehza gayrikanunî olduğu ve ticaret ser debası, Beyazıt, Nuruosmaniye, SuL bestisile telif edilemiyeceğini, tale tanahmet ve Beyoğlu kahvelerinin belerin lnraathanelere devamlarma bir günlük safi kazançlannm «n zaten kendilerinin de aleyhtar ol • bes, yirmi lirayı bulduğu söylenmek duklarını sBylemektedirler. tedir. Talebenin alâkasını celp için Memnuiyete rağmen kahvehane • bu yerlerde bilirdo da bulundurul • lere giden talebeler mektep idarele maktadır. rince tecziye dilecek, aynca bu gibi Son zamanlarda aralanndaki sid müesseseler de takibata uğnyacakdetli rekabet dolayısile bir kısıtn lardir. kahvenaneler kahve fiatlarını b«f Belçikalı Edmond meşhur topu keşf için kendisini tevkif ettirecek cürüm isledi Benim ne işle meşgul olduğumu an • lamış gibi görünüyordu; fakat vazif eme dair hiçbir telmihte bile bulunmadan beni pek mütevazı bir surette döşenmiş küçük bir odaya soktu. Bu odanın pencereleri, çiftliğin iç av lusuna bakıyordu. Bu yan karanlık odada bir yatak serîlfnisti, içhvde, bir akşara evvel beni görmeğe gelen yabaneı adam yahyordu. Sol elini bana uzattı; fakat yerinden kalkmadi. Lutfen oturunuz matmazel. diye cevap vermiş ve Alman mülâzhnine bir sürü küfür etmek cür'e tini de göstermiş olduğu için soluğu hapisanede almış, üç hafta müddetle hidematı şakkaya mahkum ve yollarda taş kırmağa memur edilmisti. Belçikalı zabit eftesi gün. koca topun gBigesi altında kemali gavretle tas kınyor v« toprak taşıyordu. O. topun mevziinden bahseder ken hararet ve heyecanla konuşu yoi"du: •7 Matmazel. gSrseniz Iıavret e • dersiniz. Ne mUkemmei, hârikulâ de Kr mevzi. Toprasın altında cadd* f ibi genU yoll«* ve kilisa kadar buyük cephanelikier yapmışlar. Bütün bunlar fiç metro kalınlıiında beton altında saklı. Gece gündüz, nS betçjler ve devriveler. bu koca topu bekliyor, yanmdan kuş ucurmuyor1ar. Mevzim etrafını tellerle cevir • misler ve bu tellere Jruvvetli elek trik cereyanı vermitler. elini süren için kStnür olmak muhakkak! Sonra kemali sükunetle ilâve^tti: Ben. bütün bu mevzi! tahrfp etmek için emir aidım matmazel. Adeta nefesim kesiidi. bu topu tahrip emeğe kalkışmak. muhakkak, delice bir tesebbüs olurdu. Adaracagız yattığr verden sozüne devam ettî: Hizmet nuraaram, 8, ismim Edraonddur, Pek fazla muhtemel oldu$u üzere, eğer, ölürsem. vefatımı Belcika kararsrâhı umumisine bildirmenizl rlca ederim. Cünkü benim yerlme bu îşi yapmaktan memnm ve meı'ut oiaeak blr çok arkadaşlar L Büyük topu berhava etmek için Oturdum. Dikkatli bakmca, eok hasta elduğunu gördüm. Ucuz sigaralarından bir tane yaktı ve çeke çeke içmege başladı. Ayni zamanda benimle konuşuyordu. Nefe* nefese .ve kesik eümielerle söylüyordu: Ben bir Belçika piyade zabi • tiyim, diye tahminimin doğruluğu nu gösterdikten sonra, bana halrai hikâye ettL Moere civanna tabiye edîlmis olan «Legenboom> ismmdeki 40 lık büyük top hakkmda ma haUinden tnevsuk malumat almak îçin bir gönüllü arandıgını i»Herek bu çok tehlikeli vazifeye lalip ol muştu. Dımkerque (Dönkerk) lfananını ve cephe gerisindeki mıntakayı «11i kilometro mesafeden bumbardıman eden bu müthis topun bulunduğu havalivi gavet ivî biliyor ve o havalide kullanıian Fltman lehçesini de konuşuyormuş. Bir tayyare, kendismî, altı hafta evvel PittTıem civanna indîrip bı rakmıştı. Evvelâ, topun mevzîlnden yanm kilometTo mesafede bulanan bir çiftiîkte iş buimak istemtotl. Evrakrain tam yolunda olmasma rağmen, Alman tnakamah askeri yesi, yeni gelen kSylüierîn, büyük topa bu kadar yakm yerlerde ça • lrşmalanna, maatteessüf, müsaade etraiyorlardı. Belçikalı zabit, Al • manlann bu ihtiyat tednirini Bğrr dikten sonra, topa yaklaşmak için paşka çare aramiştı. Bir kaç giin sonra, Alman askert kanunlanna mulıaiif köçük bir harekette buiunduklan için tevkif ve hapsedilen sivfl esîrlerden mürekkep gruplarm, topun civannda yol tamiratinda çaIıştınldıklannı oğrenmis ve kendinî tevkif ettrreeek btr cflrum tslemeğe karar veırmlsti. O aksam bir fki kadeh iekl ietikten sonra, kendine sarnos süsü vererek yalpa vura vura bir meyhaneden çıkıyor ve ilk rat • geldiği zarif bir Alman mulâzrmmi bir omuzda dereye yuvarlıyordu. Mülâzhn yan ıalak bir halde dere • den çtkar çıkmaz, bunun üstüne salihrmıı ve «sarhos domuz!» diye kü • ffir etmiştt. O da «sarhos donraz senafn! KoVmiydin; ne diye üstüme gelip bana çarptın? Kababat •ende.» ondra tkt»at konferaasimn fflc safhast bir hafta içmde nihayet buldu. Bunun verdigi neticelerin pek büyük değüse de bek * lenildiğinden daha mühim oMuğuna şüphe yoktur. Bahusus konferansın dolayısile hasıl ettiği neticeler dadtate ş * yandır. Bunlardan en mShimmi harp borçlan meselesinin Huver moratoryo* mundan sonra girmis olduğu ç i m a z * dan kurtulmasıdır. \ Malumdur ki harp borçlan nMsele * sinm iktısadî konferansta müzakere e« dilmesine Amerika muhalifti. Çünkfl Amerika efkân umumiyesi harp borç • larınm tadil, tenlds ve ügası içm ber hangi bir müzakere kapıst açümaraa esas itibarile aleyhtar bulunuyordu. Amerika hükumeti Londra konfe ransına iştirak içm konferansta harp borçlan meselesinin konufulmamasnu sart koymuştu. Lakm bu, işin zahH Urafı, daha doğrusu Amerika hükume tinht dahüî siyasette çevirdüi bir manevradan ibarettL Haldkatte Amerika hükumeti sırf harp borçlan meselesni çıkmazdan kurtarmak için Londra koap feransuun toplanmasını tesri ettinnîf • ti. Amerika efkân umumtyeain* bu konferanstan birçok maddî faydalar çıkacagı iyice teflun edümis olduğundan vadesi tam konferansm ilk günlerine te» sadüf eden yanm senelik yeni harp borçlan taksiti içm Amerikalüann fazla gürültü yapmıyacaklan tahnain olun • muştu. Tahmm doğru çıktı. Takshm vadesi geldiği zaman tngiltere ile ttalya ancak birkaç milyon dolar vermeği teklif et tiler ve Amerika Reisieumhuru kon • greye danışmakstzm bu paralan kabul ermekte hiç te mahzur gormedi. Bu işte Reisicumhurun taühi, yahut çevirdiği başka bir manevra da aynca kendisine yardım etti. İngiltere ile Italyanm teklifleri yapıldığı vakit kongre, harp mütekaitleri tahsisatmm ehem miyetli surette tenkis edilmesinel ait gayet nazik ve mühim bir kanunla meşguldü. Amerikada harp mütekaitleri, dahilî siyasette ve bahusus umumt m tihaplarda gayet müessir ve kuvvetli rol oynıyan unsurlardır. Her fırka ve h« siyasî adam bu unsurdan çekmir. Bu nun için kongrede siyasî fırkalar, ma > ruf âyan ve meb'uıan azalan tekaüdiye lerin fazla miktarda azaltılmasuva mâ ni olma*ğ9, bu suretle harp mütekaitleri ne yaranmağa çaltşıyorlardk Ameri kan gazeteleri dahi bu mühim dahilî mesele ile fevkalâde mesguldüler. Bi • nanaleyh AmerSca Reisicumhurunun tenkbi ve ilgasına yol açan karan, güriihüye kanstı, ciddî bir itiraz ve mu « halefete maruz kalmadu Mistar Ruz» velt te Londra konferansmm pordesi arkasında gayet nazik bir meseleyi çdt« mazdan kurtarmış ve konieransın mu • varfakiytine zemin hazorlamıs oldu. Eğer harp borçlan meselesi hâlâ çık • mazda kalsaydı cihan konferansı dünya Sttısat ve para islermi düzeltmeg« ya • rayacak hiçbir iş göremiyecekti. Bulgaristana neler tahyaruz? Konferansın içyüzü Baftnakaleden mabat halde dolarla tngiliz liratmtn Frannz frangına nisbetle sabit bir kiymet mu hafaza edebfhneleri gayesmi ictihdaf ediyor, ve günön en mühim ve en hararetli meselesini de iste bu me*ele teşkil eyliyor. Malum olduğu üzere Ingiliz lirası % 3 0 nisbetinde düştiikten aonra uzun müddettenberi kıymetini muhafaza etmektedîr. Bu p&ranm kıymetini raohafeza etmesi için tngütereee ted brrler alınmış ise de mesele kat'î bir kararla teminata bağlanmıs değildir. Fa kat an] is altın esasından yeni ayrılan dolardadır. Şimdîki halde kıymetinden % 20 derecesinde kaybetmis olan dolam bu hatlerde olsun hrtulması, yani artık bundan sonra çıkıp mmemesi te mîn olunabilir mi, olunamaz mı? tşte mesele budur; ve bühassa Fransızlara g5re konferansın belli başh meselesi bodur. Konferansa gelen Amerikan murahhaslan şimdiye kadar para kıymetle rinin ve tabiî o meyanda dolann tesbitine aleybtar olmak şöyle dursun, bi lâkis taraftar görünüyorlardı. Hatta bir iki gündenberi hususî müzakerelerle bu hususta bir itilâf esasına vanldığı ve bir Ingiliz lirasına nisbetle 4,05 dolar ta yin edildiği rivayeti musırran deveran edip, vakut ettirflip durmuştu. Dolann daha evvelki altın kıymeti bir Ingiliz Kra«Sa tarşi 4,86 idi. Fazla olarak maliye komisyonu reisliğine seçilen Amerikan murahhası MUter Koks ta para kıymetlerinin tesbitine şiddetle taraftar go rimuyordu, ve bundan Amerikanın bu îşe kolaylıkla muvafakat edivereceği netice»! çıkanlıyordu. Halbuki dun Vaşingtonda Amerikan Maliye Nazırının nesrettiği bir teblig konferans muhitinde bir soğuk duş te«iri yaph. Amerikan Maliye Nazın bu tebliğinde Londradaki türtö rivayetlere rağmen Amerikanın dolar kıymetine ait ö esaslı hiçbir karara malik ol • Memleketimizden Bulgaristana en çok Zavallınm «e»! "nafîf bir fisıhi, zeytin tanesi, zeytinyağı, üzüm, incir, bir nefes balîni almı^tı. Yüzü ıstırapbalık, ateş tuğlası ve çimento ihraç ediltan tekallüs edlyordu. Endişe ile mektedir. Buna mukabil Buk;aristandan sorduf: ithal edilen başlıca maddeler de kasar Neniz var? Şhndiden sizf vurpeynvi, kaskaval, odunkBmüru, tugla, dular mı «ok»a? kiremiz ve sekerdh*. Dinleyiniz matmazel. 5on lerde, top mevzimden pek uzakta Bu^garistandan golecek şekerler olmıyan bir barakada geceledik. Bir Bulgar taciri hükumete müracaatle Muhafızlantnız kendîlerine verılen memleketimize Bulgar küpşekeri ithal nki emîrleri kat'iyetle ifa edemiyeetmek istediğmi, mukabilinde Turk eek ihtiyar aakerlerdi. Üç feee «vmak alacağnu bildirmişth. Kendisine v«l, barakanm penceresinden kaç • mnsaade verilmiş oldugundan ilk parti mak ve top mevzimde bir keşif yapBulgar kupşekerleri yakında şehrimize mak imkânım buldum. Topçular, gelecektir. gündüz yorulduklan îçin, jeceleH umumlyetle pek dîkkatli olmuyor Bulgar aefirinin beyanah lar. Topu kendi başma berhava et Evvelki gün Sofyadan gelen Bulgar mege muvaffak olatnadıgım takdirsefiri M. Antonof dün akşam Ankanya de, tayyarecilere mevkiîni kat'iyetle 1 hareket etmistir. gfatermek flzere, harita üstünde j M. Antonof hareketmden ew«l kenmevzüni tayin etmekle meşgul iken, disile görüşen gazetecilere iki mem bir piyade devrtyesinin baskınma hdcetin ticarî ve siyasî münasebetleri ugradnn. Kaotnaktan başka çare hakkmda şunlan »öykmiştir: yoktu. Tabanlan kaldırdım. Aksi is«' Muvakkat ticaret mukavelesi tikanete kaçarak karanlıktan bili»1 temmuz 933 tarihmde hrtam bul • tifade ellermden kurtuldum. maktadır. Bunun için evvelâ bu mukaMabadi oar velenin muvakkat bir zaman için tem didile yeni ticaret mukavelesi akti et • rahnda müzakereler yapılacaktır. Yeni mukavelenin esası takas ola eaktrr. Esasen iki hükumet arasındaki tiearî münasebat son zamanlarda çok azalmışbr. Fakat Türkiye ile Bulgaristan arasında samimî dostluk yeniden müzakeresine başlanacak olan ticaret mukavelesi için bir teminat olarak kabul edilebuir. Vapurcular Gene ihtilâfta Yangın yerlerinin Plânı ve kadastro Şirket usulsuz olarak mi tşleri düzeltmek için yeni bir şekil bulundu teşekkül etmiş? Vapurcuların beyanname ile Li man idaresine bildirdikleri posta vapurlarınm takdiri kıymet muamelesi için teşkil «dilen komisyon bu sabah Deniz Ticareti müdürlüğünde top • lanacaktır. Mübayaa fiatları yekunu bir milyon 400,000 lirayı bulan bu gemilerin hali hazirdaki kıymetleri çok düş kün olduğundan takdiri kıymet işlerinin çok münakasah olacaği söy lenmektedir. Vapurcular Birliii ikinci reisi Sa» dıkzade Fehmi Bey dün bize yol ladığı bir mektupta dünkü nüsha • mızda izahatı çıkan tsmail Hakkı Beyin Birlik ikinci reisi olmadığını tasrihten sonra diyor ki: « Vapurculuk firketinm teskili maksadile yapılan içtima ve ittihaz edilen kararlar kanunî eskâli ve şeraiti ihtiva etmediği cihetle keenlem yekün olduğu gibi şirket nizamnamesinin salâhiyettar tevat tarafm • dan tanzimi keyfiyetmin de asıl ve esası olmadığını ve şayet b5yle bir nizamname müsved'desi hazırlanmıt ise sırf sahsi mülâhaıalara gore bazı zevat tarafmdan ferden düfünülmü» olacağını zikrederim.» Diğer taraftan Vapurcular Birliği reisi Lutf i Bey de sirket in te»ekkülü gayrrkanunî olduğu iddiasımn doğru olmadığını, anonim sirket teakili haklnndaki kanunî ahkâma tevfikan idare meclistnin nizamnamenm ihzarmdan evvel intihap olunduğunu, bugünlerde de nizamname bitirilerek tktısat VekâletİTne söylemiştir. Seyrisefaindeki tasf iye komisyonu dün de mesaisine devam etmistir. Bu tasfiye neticesinde hazırlanan kadro lar muvakkat olduğu ve yeni mü dürler işe vazıyet ettikten sonra ehemmiyetli değlşiklikler yapılacağı anlaşılmaktadır. Sabık Istanbul Deniz Ticareti müdürü Zeki Beyin Deniz Ticareti mektebi müdürlüğüne tayini mukarrerdir. Deniz Ticareti müdürlüğüne tayin edilen Müfit Necdet Bey ay hasmda ise baskyacaktır. tstanbuldaki yangm yerlerinin ka • dastrolannm tesbiti esnasmda Beledi ye tarafmdan verilen çaplann yerlere tetabuk etmediği kadastro memurlan tarafmdan görülmüş, bu yüzden Bele diye1 ile tap* ve kadastro nradürlüğü arasmda bir ihtilaf çıkmıştı. Tapu ve kadastro umum müdürü Cemal Beyin son defa tstanbula gelisinin bu ihtilftfla alâkadar olduğu sfcylen mektedir. Filhakika Cemal Bey bir kaç gündenberi tapu ve kadastro müdiriyetinde tstanbuldaki kadastro heyetlerinin yap • tığı içtimalara riyaset etmistir. Bu içtitnalarda Belediye tarafmdan yapılan ve kadastroya verilen plânlardaki yangm yerlerinin haritalara tamamen te tabuk etmemestnden mütevellit vaziyet mevzuu bahsedilmis ve sırf bu sebeple çok gec kahnış olan kadastro işlerinin süratle ikm&li için çareler düsünülmüstür. Şimdiye kadar tstanbuldaki kadas • tro heyetleri 5 0 6 0 mahalienin hududu tasarrufiyesini tetkik edebilmiş, fakat mesaileri sırf Belediye ile kadastro arasındaki bir gazetenin yazdığı gibi ih tilâftan değil, Belediyece yapılan ha ritalar üzerinde yangm yeri olarak çiziles adalann kadastroca araziye tatbik edihnelerine hnkân bulunmadığı tçrn inkışaf edememiştir. Kadastro müdiri yeti 3 senedenberi devam eden ve ts tanbnhm kadastrosunu mütemadiyen geciktiren bu vaziyetten dolayı Bele • diyeye müteaddit defalar müracaat e derek bu hususun muhteKf vasıtalarla halli içm yardım istemis, fakat müsait cevap alamamıştır. Hakkı ta&arrufu olanlara lâyıkfle çap verOmemiş olmasmdan ve haritalann yanhşbğmdan çıkan bu kanşık işin halli için kadastro heyetlerinin şimdiye kadar ebniye inşasına ruhsatname alarak in faatını ikmal etmiş olanlann vaziyeb'ne göre plânlan hazırlaması takarrâr «t miştir. Bu plânlarda yangm yerlerinin heyeti umumiyesi ayn bir sahife halinde gösteriiecektir. Bilâhare yangm yeri olarak bu arazi üzerinde hukuku tasarrufiye iddia eden ve vesaik ibraz edenlere haklajn olan parcalar ifraz edilecektir. Bn suretle hem kadastro isleri ikmal edilecek, hakkı tasarruf ashabı da bir zarar gormBs olmıyacaktır. madıguıdan bahsediyor, bunun harieindetd rivayetlerm kâffesmi tekzip eyli • yordo. öyle görülüyor ki Londra konferan *mda bu dolar isi Cenevre konferan • tındaki *ğu toplar meselesine benziyecek. Hakikaten çok karifik ve çok zor bir meaele. Bilhassa yeni Amerikan idare*i itibarile çok zor. Unutmıyalım ki Amerikada bfiyük ümitlerle iktidara getirilen M. Ruaveh çok geçmaden memleketinde maruz kaldığı şiddetli mukavemetlerle zaman zaman müte veffa Vüsonun son vaziyetlerini habr latmağa başladı. Mesele sudur: Am«rika; doJan altın esasından niçin ayırmıştı? Şimdi niçin ve bilbassa nasıl tesbit edebilecektir?. Tahakkuku istenilen yeni tesbitin birdenbire tekrar altm esasına avdet mahiyetinde olamıyacagı zannolunuyor. Olsa olsa franga ve sterline nisbetle dolara sabit bir kıymet konacak ve bu her üç para mütekabil sabit kıymetlerini bir mfiddet içia yekdiğerlerine mü tekabilen yardım etmekle muhafaza eyliyeeeklerdir. Bu bw dereceye mümkün görünmekle beraber Amerika buna da muvafakat edecek midir, i*te bu dak3<ada burası meçhul bulunuyor. Tedive mâtarekesinm mahiyetrai u zun uzadıya izaha hacet olmasa gerektir: Borçlu Avrupa hükumetlerinm A merikaya bn borçlar meselesinde yeni bir karara isa! edecek yeni müzakereler teklif edip durduklan malumdur. Şimdi istenîliyor ki Amerika bu müzakereyi kabul etsin ve onun neticesme kadar tediye yapılmasnv Nihayet bu n artık şSphesiz böyle bir muzakereye götSrS lecektir, ve zannolunur ki bu müzake • reler bundan sonraki taksit müddeti olan 15 kânunuevvelden evvel yapılmıs v« hatta biturilmif olacaktır. Ve gene öyle zannolunur ki bu müzakereler ne ticesinde Amerikanın Avrupadan ala • caklan Bzermden oldukca mühim ten • Trakyadaki emlâk meseleti tki hSknmet arasmda henüz halle dilmemiş yalmz Trakyadaki emlâk meselesi vardır. Bu işte de iki hükumet arastnda evvelce ihzar edürnis olan protokolun tefsrri meselesi mevzuubahstir. Alâkadar Bulgar mehafilinde protokoldaki Türk tezi daha ziyade Türkiye le hine olduğu söylenmektedir. Bu meselenm müzakeresi için Bulgar hükumeti bazı teküflerde bulundu ve buna Türk hüLumeti de cevap verdi. Bu cevap halen Sofyada tetkik edilmektedir. Mesele henüz halledilmis değildir. Fakat bu pürüz iki memleket dostluğuna hiçbir tesir yapamaz.» Konferansm ilk safhasmm hasıl ettiği diğer neticeler gumrük ve para mütarekelerine ait tir. Konferansın sonuna kadar gümrük tarifelerinin ve tahdidatınm tezvit edOmemesinc ait karar 66 hükâmetten kırk yedisi tarafmdan şimdiden kabul edilmiştir. Millî paralartn ha ricî kıymetlermm hiç ohnazsa konferansın m'ikadı esnasmda rmıvakkaten b tikrar ettirihnesi meselesi dahi hayli 3erlerrdştir. Lâkm bu meselelerin esash surette halK uzun vakte muhtaç ve gayet güçtür. Konferans şimdi bunlarh ugrasmaktadtr. MUHARREM FEYZİ Türkiye Çin Igtanbula gelen M. Tsietv Teaı in beyanah Hükumeti tarafmdan Madrh örta elçiliğine tayin edilen Çinin Cemi yeti Akvam fen müşaviri M. Tsien . Teai dun Cenevreden şehrimize gelmistir. M. Tsien Teai dün kendisile g8rüşen bir muharririmize demiştir ki: « Yeni Turkiyedeki teceddüt ka reketleri Çinde büyük bir alâka U* takip edilmektedir. Bunun için bea de çoktonberi Törkiyeyi gormek istiyordum. Buraya bu maksatla gel dim. Bu aksam Ankaraya giderek yeni merkezi idarenizi göreceğim.> M. Teai bundan sonra Türk • Çin münasebatı hakkmda demiştir ki: « Çinlilerin Turkiyedeki işlerinl Danimarka sefareti fahriyyen ifa etmektedir. Evvelce Nankmde Fuat Bey îsminde bir Türk maslâhatgüzar vardı. O zaman Fuat Beyin teseb • büsile iki memleket arasında bîr dosl luk muahedesi projesi haznlandı. Fakat Fuat Bey bilâhare merkeze ça ğırıldıktan sonra bu iş te yanda kalmıştı. Ankarada, kendîsini gayet îyî tanjdığım Fuat Beyi de göreceğim.» Ecnebi bir yol mütehassısı Yedikule Gaz şirketi geçen sene yol insaatmda kullanılacak hususî katran istihsali için bazı tesisat yapmıştır. Memleketimizde asrî yollar yapmak Imsu sundaki temayülü nazan itibara alan sirket, yol insaatındaki malumatmdan ıstifade etmek üzere bir iki gün evvel bir de mütehassıs celbetmistir. Fran • sanın en meşhur yollannda uzun müddet çahsmif olan mütehassıs Ankara vilâyeti dahilinde yapılacak bazı teşeb busatı tetkik etmek üzere yakuida Ankaraya gideeektir. zilat yapılacaktır, eğer bunların iize • rinden bütün bütün bir sünger geçiril mîvecekse !.. Fakat ilâve edelim ki diger mesele « lere ve ezcümle para kıymetinin tesbiti meselesine nisbetle bu borçlar meselesi simdî ehemmiyet itibarile ikinci uçüncü plina geçmis bnlunuyor. H. M. Ntaarif&e ve Maarif şurası teşkil edilecek MecBs tarafmdan kabul edilen teş kilât kanunu mucibince bir maarif şurası teşkil edilecektir. Şura, cumhuriyet maarifinin terbiye ve tedrisata taalrak eden ialerıle mesgul olacakbr. Şura Maarif Müstesan, TaHm ve Terbiye dairesi reisi ve azalan, Darülfünun Emini, Fakülteler v* Gözel San'atlar • dan, Maarif Vekâletine bağlı yüksek mektep müderrislerinden seçilecek birer müderristen ve diğer maarif teşkilâtı mümessillerinden mjirekkep olacakbr. İlk maarif şurasının yılbaşmdan ev vei Ankarada toplaaması muhtemeldir. Bakırköydeki c nayetin muhakemesi Geçenlerde bir gece Bakırkoyunde bahçıvan Davit isminde bir ihtiyann evi basılmıs ve kendisi karısı Liyanna haydutlar tarafmdan yaralanmıştı. Madan Liyanna bilâhare hastanede vefat etmişti. Davit iyileşerek hastaneden çıkmtştır. Bu cmayetin faili olarak yakalanan iki işçi mevkuf bultmmaktadır. Cinayeti bunlann işledikleri, Davit ta • rafından hastanede teşhis edilmiş ohnalanndan dolayı, kuvvetle zannedilmekte ve Utiçvaplan yapılmaktadır. Maz nunlar henüz itirafta bulunmamışlardır.

Bu sayıdan diğer sayfalar: