18 Temmuz 1933 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2

18 Temmuz 1933 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

' Cumhurıyeî '• ( n: MARTA MAK KENNA Çevıren: ABtDİN DAVER Şehir ve memleket haberlerî Eski Reji binası Yunan mektep Bina 500 bin liraya Devlet Gemisi Bankasına satıldı (\ris, dün Varnaya hareket etti Birkaç gün evvel limanımıza ge'en Aris isimli Yunan mektep gemisi dün öğleden sonra Varnaya müteveccihen tstanbuldan aynlmıştır. Arism kumandanı yüzbaşı M. Bi notsis limanımızdan aynlırken Vali Muhittin Beye şu telgrafı çekmiştir: « Güzel limamnızdan aynlırken, bnrada gördüğümüz hüsnü kabul ve sarrdyetten dolayı bipayan tesekkürleri mizi arz ve şükranlanmızı Kolordu Kumandanlıgile Deniz Mektebi müdürlüğüne ulastırmanızı rica ederiz efendim.» Siyasî icmal Rusya ve son misaklar usyanın Avrupadaki komşustt devletlerle aktettiği son misak, Uzak Şarktaki hududunda ufku kara bulutlarm sardığı ve her an bir harp vukuuna intizar olunduğu bir sırada garp hudutlan hakkmda kendi sine oldukça emniyet vermektedir. Bu itibarla hususî ehemmiyeti haizdir. Bu misakla Besarabya meselesi de örtbas edilmis bulunuyor. Maahaza Moskova gazeteleri, Rusyanm garp hududunda tam bir emniyet hasıl olduğuna körü kc rüne itimat edilmemesmi, gaflete ka pılmak caiz olmadığını Rusyadaki hâkiı sınıfa ihtar etmekten geri durmuyorlar Malumdur ki Lehistanla Fransa ve gene Lehistanla Romanya arasında sırf Rusyaya karşı harp açmak ve bu devletin işlerine müdahale etmek maksa dile aktolunmuş askerî muahedeler var dır. Fransa ile Lehistan arasında aktolu • nup Maresal Foşun imzasmı taşıyan ve geçen eylulde on sene müddetle tek rar temdrt edilen askerî ittifak muahe • desi mucibmce bir Rus • Leh harbi vukuunda Fransa Lehistan ordularının esleha ve mühimmat ihtiyacuu kâmilen temin eylemeği taahhüt etmistir. Fransanm Lehistana ayni zamanda askerî kuvvetler gönderip göndermiyeceği muahedede sarih şekilde kaydolunmamıştır. Gene Lehistanla Romanya arastnda münakit askerî muahedede her iki taraf bütün askerî kuvvetlerinin dörtte üçünü Rusyaya karşı sevketmeği deruhde eylemişlerdir. Moskova gazeteleri bu askerî Hti faklara isaret ederek Rusyanm garp • taki komşularSe yaptığı ademi teca • vüz ve mütecavizi tarif muahedelerine bakarak garpten müsellâh bir müdahal' vukuu tehlikesinin artık zail olduğu nu tahayyül etmesinin ağır bir hata olacağını ehemmiyetle kaydediyorlar. Rusyanın sulh ve müsalemeti muhafazada hüsnü niyeti olduğuna ve herhangi bir harbin zuhuruna mâni olmak içm her türlü fedakârlıktan çekmmiyeceğine şüphe yoktur. Fakat uzak ve yakından kendisile âlâkadar büyük dev letler arasında sırf Rusyanm işlerine müdahale için yapdmı* askerî muahe dı ler mevcut bulundukça Rusyanm dahi teyakkuzu bırakmıyacağı asikârdır. Maahaza bu vaziyete rağmen son misak şarkî Avrupadaki tehlikeli R« ginliği tahfif etmiş ve iyi bir sulh ha vası yaratmışlır. Bu havanın devam etmesi tabü Rusy&mn aleyhindeki mua hedelerin büsbütün ortadan kalkma • sına bağlıdır. Yoksa Hftler hareke • tinin doğurduğu endişeler bertaraf olduktan sonra tekrar eski gerginlik av • det edebilir. Binaenaleyh misak bir başlangıçtn*. Asıl mesele bunu takip edecek neticededir. MVHARREM FEYZİ 18 Temmu2 1933 92 Darülfünundaki îslahat Ecnebi profesörlerin tayinine başlandı Darülfünun ıslahat komitesi dün de Maarif Vekili Reşit Galip Beyin riyasetinde bir içtima aktetmiştir. Bu içtimada nakil işlerine ait hususat ile Bekirağa bölüğü ve Cer rahpaşada fnsa edilecek paviyon ve anfi hakkında görüşülmüstür. Universiteye ecnebi profesörlerin. tayinine başlanmıstır. Komitece tayin edilen profesör • lere yeni Türk üniversitesinde Ça • lısıp çahşamıyacaklan sorulmaktadır. Maarif Vekili Resk Galip Bey bugün saat 4 ten altıya kadar Darül • fünundaki mesai dairesinde ziya • retleri kabul edecektir. Önümüzdeki birkaç dakika içinde mukadderatımız taayyün edecekti Bu maksatla tahta kapak, taş kapaktan daha uzun, fakat ondan hafifçe daha dar olacaktı ki kolayca taş kapağın bıraktığı boşluktan dışan çıkarmak kabil olabilsin. Tahta kapağm darlığmdan mütevellit mahzura karşı da iki tarafına çimento ile sıvanmış ve üstüne toprak ko nulmuş çuvaldan mamul iki ince azun yastık uzatacaktık. Bu yastık • lar ve tahta kapak yerine konduk tan sonra, yastıklar demir teller vasrtasile kapağa bağlanacakı. Bu suretle kapak taşımn kaldinldığı yerde açılan çukur, bu vesaitle aşağıdan sımsıkı kapatılmış olacaktı. Dinamit hartuçlannm fHiIlerî yakılacagı *aman, bu tahta kapak yukarıdaki maktada görüleceği üzere, bir ka zıkla açık tutulacak, fitiller tutuş • turulur tirtuşturulmaz, kazık cekilerek üstüne toprak dolduracağımı* tahta kapak, açtiğımız deliğin üs tün« kapanacak ve arhk etraftaki zeminden fark edilmiyecekti. Hatta üstünde ağır bir adına gezse bile kapağın çökmesi ihtimali yoktu ve orası hafifçe çukur olsa bile, esasen dümdüz bir yer olmamaıı lâzım gelen koca arsada bu hafif çöküntü şüpheyi celbetmiyecekti. Zaten, iştial ve yangın netice»inde oralarda topraklar kim bilir, nasıl bh şekil alacaktı. Olabilir ki küller ve saire bizira tahta kapağın üstünü bir kat daha örtecekti. Eğer infilâk netice linde lâğım çökerse ki buna pek te ihtimal yoktu • bizim açtığımız de ]ik te bu neviden bir çSküntü adde dilirdi. Bütün bu geceyi kazıklar, merdi ven ve tahta kapağm imaline sarfettik ve ertesi gece, bunları ceph«ne liğin altında, çıkaracağımız taşın bulunduğu yere getirmeğe ve taşm sökülecegi yerin etrafını tahkim için hazırladığımız dört destefci yerle rine koymağa karar verdik. Daha ertesi gece de, ben evde sakladığım dinamitleri getirecektim ve o gece büyük ve sonuncu darbeyi indirecektik. tmal ettiğimiz eşyayı karanlıkta üç kilometro mesafeye taşımak çok uzun ve zahmetli bir iş oldu. DePatle lâğımın içinde gidip geldik ve yorgunluktan turşuya döndük. Son gece, infilâkın, saat 22,30 raddelerinde vukubulacağını hesapla miştık. Çünkü bu saate kadar kapak taşını sökmek, cephaneliğe girip dinamitleri münasip yerlere koymak, ondan sonra tahta kapağı ve ya» • tıklan, tasavvur ettiğimiz şekilde, yerlerine koymakla vakit geçirecektik. Son flece Cephaneliği uçuracağımız gece • den bir gün evvel, evvelce bir defa aklımdan gelip geçmiş olan bir endişe, srmdi bir kâbus gibi kafatnın içine çullanmıştı: Lâğımda açtığı mız delikten ya cephaneliğin bulunduğu arsaya değil de,depoyu bekliyen nöbetçilerden birinin ayakla • n dibine çıkarsak ne olacaktı. Tabiî, Alraan neferi birer kursunda ikimizi de lâğımın içine yuvarlıyacaktı. O akşam hastaneden çıkıp kazinoya geldikten ve dinamit fişek lerini alıp tekrar geri döndükten sonra, bu endişe, müthif bir korku şeklini aldı. Bu gece, parlak bir mehtap ta vardı. Aya baktıkça, onun aydm • hğında daha kolay yakalanacağımızı düsünerek büsbütün korkuyor duın. Barakanın yamnda Alfons beni bekliyordu. Bir kaç kelime konuşnr konuşmaz, vakit kaybetmeden hemen lâğima indik. Karanlıklar içinde süratle hedefimize doğru yüriimeğe basladık. önümüzde bir piştar kafilesi halinde kocaman fareler kaçısıp duruyorlardı. Nihayet diğer gecelerde etrafına pavıtndalar dikdiğimiz tebeşirle işaretli taşın altına geldik. Beş dakika dinlendikten ve birer sigara içtik ten sonra, hemen işe basladık. Be raberimizde getirdiğimiz sivri uçlu kiiçyk asker kazmalarile tavandaki tafi tutan duvar harcmı yavaş ya vas ve itina ile kaldırmaea basladık. Biraz sonra taş kımıldamağa başladı, tepemize yıkılmaması için al • tına muvakkat bir payanda vurduk. Başı havada çalıştnak çok tatsız bir şeydi. Yukarıdan yüzümüze, to«, tep> rak, çamur yağıyor, bütün bu pis likler gözlerimize kaçıyordu. Hiç aIışmadığım bu vaziyette kazma sallamak o kadar yorucu idi ki çok geç meden kollanm, boynum ve omuz larım tutuldu. Fena halde ağnmağa başladı. Kan ter içinde kalmış tım, belkemiğimden kuyruk soku muma doğru soğuk terler akıyordu. Yarım saat sonra, tavan taşımn et rafmdaki bütün harç temizlenmişti. Mabadi var Rum mektepîeri tevhit edilecek Devlet Bankaai Ittanbul çubetîmn taşmacağı bina Âlâkadar bir membadan aldıgımız malumata göre, Galatada tnhisarlar tdareleri umum müdürlüğünün bulun • duğu eski reji binası Maliye Vekâleti tarafmdan Merkez Bankasına ( 5 0 0 ) bin liraya satılmıştır. Devlet Bankasınm tstanbul şubesi önümüzdeki sene haziran ayında bu binaya taşmacakhr. tn • hisarlar merkezi için de bu para ile hükumetçe münasip görülecek bir mahalde büyük bir bina insası takarrür et • miştir. Eski reji binasımn Devlet Bankasına satılmasma, inhisarlar muamelât ve teşküâtını ıslah için tetkikat yapan Amerikah mütehassıslann bu binayı inhi • sarlar merkezi için elverişli bulmamalan sebep olmustur. Evvelce verilen karar mucibmce, tnlrisar idareleri merkezinin gelecek sene Ankaraya nakli kat'iyet kesbederse yeni tnhisarlar binası Ankarada msa olunacaktır. Rum cemaati mevcut varidatile el • deki mektepîeri idare "demediğinden Hu sene bunlardan bir kısmının tevhidıne karar vermiştir. Arkadaş kafili 3 seneye mahkum oldu Geçen sene ehemmiyetsiz bir meseleden dolayı arkadası Rüstemi kama ile öldürülen Şerifin duruşmasi, dün Ağırceza mahkemesinde neticelenmi?, Şerif evvelâ 15 sene hapse mahkum e • dilmiş, on sekiz yasını bitirmediği için cezası aki seneye indirilmiş ve cina yette tahrik kabul edilerek bu müddet t* ( 3 ) seneye tahvil olunmustur. Kapanacak Amerikan mektepîeri Memleketimizdeki Amerikan mektepîeri mümessilleri bir içtima aktederek mevcut tahsisatm kifayetsizliğinden dolayı mekteplerden bir kısmını kapatmağa karar vermiştir. Afyon kaçakçılığı Afyon ticaretile istigal eden Mah • mut Nedim, Yaşar, Taranto, tskinazi isminde dört kisi, afyon kaçakçılğmdan dün, Ağırceza mahkemesinde muhakeme edilmiflerdir. Okunan tahkıkat evrakına göre Sa ' lamon tskinazmin Tahtakaledeki yazı • hanesinde bir miktar âletler, mbikler, bir miktar da afyon bulunmustur. Suçlular, kendilerinin afyon tüccan olduklarmı kaçakçılık yapmadıkîannı söylemislerdir. Şahh olarak dinlenen uçuncu komiser Ahmet Kâmil Bey de yakalama hâdisesmi şöyle >zah etmistir: Bu efendiler ötedenberi afyon ticareti yaparlar. Kaçakçılık yaphklarmı tefrik edemediğim gibi yakalanan maddelerfn uyusturucu maddeler hna • hne yarayıp yaramıyacağını da kesti • reıııeııı. Duruşraa, tahkikatın genişletilmesi Içm başka bir güne bırakıldı. Bulgar zabitlerinin telgrafı Sipahiocağı müsabakalaVına iştirak eden Bulgar süvari zabitlerinin kumandanı miralay Jilkof tstanbul Valisi Muhittin Beye Edirneden şu telgrafı göndermiştir: « tstanbulunuzu ve misafirperver vataranızı terkederken Reisicumhur Büyük Gazi Hazretlerile Türkiye hükumetine ve zatı âlilerine en derin hurmetlerimizi takdim etmeği bendeniz ve arkadaşlarımız vazife addederiz.» Şehir plânı Macar seyyahlar Varnaya gittiler tki gün evvel tstanbula gelen 125 Macar seyyahı dün akşam Vamaya bareket etmişlerdir. Vali Bey yapılan dedikodulara cevap verior Tepebaşı bahçesi ne olacak? «Akm» gazetesi şehir plânı için açılan müsabakayı M. Agaşın kazanacaği hakkında bir haber vermiş • ti. Dün kendisile görüşen bir mu harririmize Vali ve Belediye Reisi Muhittm Bey bu hususta şu beya • natta bulunmustur: « Akm gazetesinin 4 temmuz tarihli nüshasmda «Kim kazanacak!» başlığı altında bir yazı çıkmıştır. Bu yazıya göre şehir plânı için açılan müsabakayı M. Agaşın kazanacağı kat'iyete yakın kuvvetli bir ifade ile dermeyan edilmektedir. Şehrin plânı ve müstakbel vaziyeti için mü • sabakaya davet edilen zevattan ücü henüz tetkikat ve tetebbüat ile meşguldür. Dördüncüsü ise henüz sehrimize gelmemiştir. Ve ancak teşriniev velde geleceğini söylemiştir. Tet • kikatın ne vakit neticeleneceği, rapor ve krokilerin Belediyeye ne zaman teslim ve tevdi olunacaği bile şinufıden kat'î plarak kestirilemez. Vaziyet henüz bu merkezde iken Akın gazetesinin perde arkasında herseyin olup bittiği manasına hamledilebilecek yolda neşriyatta bu • lunmasi bir taraftan tstanbul Be • lediyesinin bkaraflığına ve hüsnü niyet ve samimiyetine itimat ederek müsabakaya davetimizi kabul eden ve beynelmilel pek büyük şöhreti haiz olan bu muhterem zevat naza iftiraya mı uğramış? Dünya buhranında doların sergüzeştı Başmakaleden mabat düzelebilmesi için dolar kıymetinm asgarî yan yarıya inmiş olması lâzımmış. Halbuki bu mühim ameliyei cerrahiye Amerikanın ictimaî nizamında hiçbir kanşıklığa sebep olmıyacak mıdur? Ahvali hazırayı anlıyabilmek için bu kredi enflasyonunun na*ıl mümkün olduğunu tetkik etmek icap eder. Ne • ticeleri itibarile bu enflasyon 1914 senesindenberi yapılan tecrübelerin en acısı olacaktır. Hiç olmazsa bu tecrü beden istifade edilmelidir. Kredi bolluğu alelekser Amerikan bangerlerinin {irur ve azametine, de liligine, daha doğrusu hamakatine at fedilmekle iktifa olunmaktadır. Halbu • ki, Amerikaldarm bu kadar kolaylıkla böylc cesim mebaliği yalnız ik • raza değil istikraza da sürüklenmiş olmalarınm esbabını izah etmek lâzım gelir. Borç para ile temin edilen saadetin payidar olaırayacağını keşfetmek için dâhi olmağa lüzum yoktur. Emniyetsizfik her hazine bekçisinin birmci vazifesidir. Hangi garip sihirdir ki 1919 sene • sinden sonra Amerikadaki bangerlerin teyakkuz ve basiretini uyutmuştur? Bu maammayı halletmek için Harbi U n u miye temas etmek icap eder. Ameri • kan cemiyetmi altüst eden kredi «nfla»yonu, Amerikanın, ister refahını, ister ıstırabını diymiz, mucip olan para bolluğunun bir neticesidâ'. Bu bolluk ta Harbi Umummm hosnle getirdigi bir vaziyettir. Malâmdur ki sulh zamamnda bey • nelmilel ticaret yalnız eşya mubadele sile temin edflir. Alfan «ncak aradaki köçuk noksan ve faalalıklan tesviye için kullanılır. Haric» îkraz olunan pa ralann faizleri daki esya üe ödenir. Halbuki Harbi Umumide vaziyet böy !e mi cereyan «tmiştir? Muharip dev letler Amerikadan külliyetli nuktarda mubayaatta bulundular ve bu muba • yaab ödivecek esya ellerinde raevcut değfldi. Çalısacakları yerde muharebe ile mesgul olduklarından Amerikadan aldıklan emtianm kıymetini altınla ö«Jedîler. Neticede altın Amerikada top landı. Mnharebe bitince Amerikanm altm Iddihan durmamıs, hatta fazlalasmıstır. Kısaca söyliyebiliriz ki 1914 senesindenberi Amerika süratle büyuyen » n î D İ r para boUuguna tutulmuştur. Bu para bolluğu kıymetleri düsmüş kâğrt para değil, hakiki kıymeti ihtiva eden altmdı. Bu hal, esasen her harbin sonunda görülen hâdiselerdir. Muharebe, altmlan birkaç imtiyazlı yerde toplar ve diğer taraflarda azalmasmı badi olur. Umumî Harpte ise şimalî Amerika hü kumeti. bu imtiyazlı yerlerin en mutenası idi. Fakat para ancak şekü istimalile bir kıymeti olan mubadele vasrtasıdır. Diinyanm dört kösesmden Amerikaya ah nan bu paraları nasıl kullanmak lâzım dı? Amerikalılar bu meseleyi iki su rette halle kalkıştılar. Birmdsi her Amerikah fazla sarfetmege koyularak istihlak fazlalaştınlmak suretiledir ki fiatların yükselmesi husule gelmiştir. Fakat istihlak bu kadar parayı belet meğe kifayet etmiyordu. Âhl durmak istemiyen bu para bolluğu, müfrit de recelerde »pekülasyon gibi kredi enflasyonuna sebebiyet verdi. tki sene evvel Amerikadan döndü • füm zaman, büyük bir Nevyork bangerile bu mesele üzerine yaptıgun mülâ • kah gene bu »ütunlarda anlatmıstun. Bu banger Amerika bangerlerini ikrazata sevkeden sebebin Amerika halkı • nın cazip faizlerle parasmı her ne ise olursa olsun yatırmak istemesi olduğu • nu »öylemistir. Maamafih, bu müda faanın kuvvetli olmadığı flcrindeyiz. Zira, bu müdafaa bangerlerin halkın arzusuna menfi bir vasıta olmaktan baska bir rol oynamadıklannı görterir. Fakat bu müdafaanın bazı doğru noktalan da yok degildir. Çünkü, herkes para kazandığı ve dehşetli bir kredi en • flasyonu olduğu için ahali parasmı isIetmek kaygusundaydi. Bu suretle ak • sülâmellerle dolu bir devreye girilmiş oldu. Dünyanın en zengin bir milleti müthiş bir derecede borçlandı. Bu, parasızlıktan değil; bilâkis paranm çok • luğundan ileri geliyordu. Akli selim paranm nedreti zamamnda borç yapılmasını âmirdîr. Halbuki Amerikalılar 1916 senesinden sonra paraiarnun çokluğundan dolayı ve bu paralan ne ya pacaklannı bilmedikleri için borca garkolmuslardır. GUGLİELMO FERRERO Yalovanın Eimalı köyünde Yusufun evme emanet olarak 26 kflo kaçak tütün bırakmak ve sonra da Yusufu yaka* latarak cürüm tasni etmekten suçlu tbrahim, dün, Adliyedeki thtısas mahkemesinde muhakeme edilmiştir. tbrahim, bir arazi meseiesinden do layı Yusufla arasmda adavet olduğu î > çin kendisine ifiira edildiğîni iddia etmiştir. Sahitlerin çaşinlması içm muhakeme başka bir eüne bırakılmıştır. Tepebaşı bahçesinin mukavele namesi bitmiş, buradaki tesisatın kaldırılması hususunda Belediye ile müstecir arasında ihtilâf çıkmıştı. Henüz tesisat kaldırılamadığı için bahçe tesellüm edilememiştir. Müstecir Belediyeye müracaat ederek meselenin sulhan halline taraftar olduğunu bildirdiğinden bu husus • ta tetkikat yapılmaktadır. Sarayburnu gazinosu Sarayburnu gazinosunun Beledi • ye tarafından işletilmesine karar verildiği hakkındaki haberler doğru degildir. Belediye burasını geçen lerde müzayedeye koymuş, fakat talip çıkmamıştır. Bunun üzerine yeniden iki sene müddetle müzaye deye konmuştur. Bu sefer de talip çıkmazsa gazino gelecek yaza kadar bırakılacak, o zaman tekrar müzayedeye konacaktır. Roma mülâkatı Ve öTaymis)) Ingiliz gazetesine göre neler goruşuldu? Taymis gazetesinin Roma muhabiri Tevfik Rüştü Beyin Romayı ziyareti münasebetile gazetesine çektiği bir telgrafnamede diyor ki: «Son günlerde Türkiyede Fransız nü fuzunun arttığma dair Romada bir in tiba peyda olmuştu. T e v f i Rüstü Beym burayı ziyaretinm matuf bulundu ğu başhca maksatlardan biri de Tür • kiyenm ltalyaya karşı dostluğunun kemafissabık sagiam ve kuvvetli olduğuna ttalyan efkân umumiyesini ikna et • mektir. Rivayet edildigine göre Tevfik Rüş v tü Bey demiştir ki: « TürkSovyet dostluğu Türkiyt. siyasetinin esas noktalanndan biridir. Bu cihetin de Italya politikasile ahenksiz olmadığı muhakkakhr. Çünkü ttalya büyük devletler arasında Türkiye ile anlaşma siyasetine Hk başlıyan bir devlet olduğu gibi diğer tezahüratla bunu teyit için de yakında bir fnsat ve vesile bulacaktır.» Bu son sözler ttalyanin Türkiye fle bir ademi tecavüz misakı aktetmek yahut üç taraflı mevziî bir anlaşma mu kavelesi yapmak üzere olduğu şeklmde tefsir edilmiştir. Umumiyetle zannedüdiğinct gore ttalya, Sovyet Rusya ile komşulan arasında aktolunan muahedeler şeklindei muahedeler aktedecek degildir. Ma • ahaza başka esaslar dahilinde bir ade' ^'cavi^r muah'>Hesinin aktedilmesin« herhangi bir mâni mevcut olmadığı zannol unuyor.» Bu telgrafa Taymis gazetesi şu malumatı ilâve etmistir: «Türkiye hükumeti 1923 tarihinde aktolunan Boğazlar mukavelesini tadü etmek istiyor. Şu kadar var ki bu hu susta henüz resmî müzakeratm basla • dıgı nnncd ilnr>'yrtrı T Bir esrarkeş mahkum oldu Esrar içmek^en suçlu, Hasan isminde üstübaşı pejmürde, sapsan yüzlü, zayif, hasta bir adam dün Adliye thtısas mahkemesinde duruşması yapılırken suçuna ikrar ederek: Ne yapaym, bn da bir hastalık... Elimde değil.. Şu halhne bakın, dilencilere döndüm. Fakat ne kazanmam bn zehire veriyonım.ı» demiştir. Mahkeme, esrarkeş Hasanı 2 ay beş gün hapse, 7 h'ra ağır para cezasına mahkum etmistir. Kimsesizler yurdu Ayasofyadaki kimsesizler yurdu beklenen faideyi temin etmediği için geçenlerde Belediye tarafından kapatılmıştı. Fakat kışa doğru tekrar bir yurt açılması mukarrerdir. Yal nız Ayasofyadaki medresenin bu işe gerek taksimat ve gerek sıhhî şerait noktai nazarından elverişli olma dığı anlaşıldığmdan yurt başka bir tarafta açılacaktır. Bunun için tetkikat yapılmakta ve müsait bir bina aranmaktadır. iki eroinci hapse afıldı nnda hareketimizin doğruluğu ve bitaraflığı hakında şüpheyi davet ve medeniyet âlemi muvacehesinde Belediyemizin şeref ve haysiyetini ihlâl ve diğer taraftan cidden pek yüksek bir liyakat ve şerefi olan M. Mehmet Ali, Ali Rıza, Aatıf, Lutfi, Agası da müşkül vaziyete koyacak Fuat isminde dört polis memurile Abmahiyettedir. Velevki dikkatsizli • dipaşa Su mahallesi muhtan Hüseyin Eğin veya fazla becerikli görünmek fendi isminde birisi dün iiçüncü ceza gayretinin mahsulu olsun bu türlü mahkemesinde vazifelerini ihmal madfena fikîr ve havadisin intişarına desinden dolayı muhakeme edilmişlerteessüf etmemek mümkün değil dir. dir. Her türlü asıl ve esastan arî olan Tahkikat evrakına göre, bu polis bu havadîsi sureti kat'iyede tekzip efendiler, Beyaz Nuri lâkabile maruf bir hırsızı takibe memur edilmişler. Hır ederim.> sınn bir evde saklandığmı öğrenmisler, mahailenm muhtannı yanlanna a • larak bu eve usulsüz bir halde girmişler... Fakat evdekilerm içtimaî mev > Evvelki gece saat üçte Ahmet Efenkiini düsünerek yalnız altkatlan ara • • di ishnli bir bakkalın Beyoğlunda Ka • mışlar... Halbuki bilâhare aranan marabaş mahallesinde Tulumba sokağınruf hırsızın o esnada evin üstkatmda sak daki 37 numaralı dükkânmm kepenklı olduğu anlaş'.lmış... •eri sabıkalı Ay Ahmet, Hatap Mustafa Dünkü duruşmada suçlulann sorguve Arap Hüseyin tarafından kınlmış, lan yapılmış, muhakeme şahitlerin ça105 paket sigara, 15 şişe rakı ve 10 ğınlması için batka bir güne bırakıl • liralık ufak para aşınlmışhr. mıştır. Sabıkalı hırsızlar yakalanmıslardır. Galatada L«blebici sokağmda ke • bapçılık eden tsnanköylü Mustafa Üe metresi Eftalya eroin satarlarken yakalanmışlar ve thhsas mahkemesine ve • rilmişlerdî. Dündü duruşmada ikismin de ero'n sattıklan sabit olduğundan altışar ay hapse, yüzer lira ağır para cezasına mahkum olmuclardır. Hırsız nasıl aranmış ? Meyva ve sebzeye nerh mi konacak? Dünkü gazetelerden biri Beledi yece meyva ve sebzeye nerh kon • ması mukarrer bulunduğunu haber vermektedir. Âlâkadar makamlar nezdinde yaptığımız tahkikata gö re bunun aslı yoktur. Meyva ve sebze gibi sepetlerin hepsinin birşok envaı vardır. Meselâ piyasada bir çok çeşit armut bulunmaktadır. Bunların hepsine ayn ayn nerh koymak im kân dahilinde görülmemektedir. Hatta ete bile nerh konması mukarrer olduğu halde bunun da muhtelif nev'i mevcut olduğundan tasavvur şimdiye kadar tatbik edilememiştir. Uç hırsız yakalandı Suriç Yoldaş Parise giiti Sovyet Rusyanın Ankara büyük elrisi Suriç Yoldaş Cenaplan mezunen Parise gitmiştir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: