23 Temmuz 1933 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 1

23 Temmuz 1933 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 1
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Hayat Ansiklopedisi ncı cüzü çıkti 36 IIIIIIMIII •«H* V oono S 6 n 6 : fJO. OOUO umhuriyet İSTANBUL CAĞALOĞLU Telgraf ve mektup adresı: Cumhuriyet, Istanbul Posta kutusu* İstanbul, Ko. 246 Telefon. Başmuharnr: 22366, Tahrlr mödurü: 23238, îdare müdürü: 2236S, Matbaa: 20472 Hayat Ansiklopedisi Pazar 23 Temmuz 933 Büyük bir kitüphaneyi bfr arada evinize getiren ea faydalı eserdir. Her evde bir fane bulunmak lâzımdır. •"""I" Londra Konfferansında Kapanma Hazırlığı! Meslek mecburiyetleri üzerinde bir Hasbıhal 2 iriilHIIIMII IIMMIIIIIIIIimiHIMIIIIIIIIIIIIMIlmiltlMHIIimmill IHIinilMIIIIMIHiniHIMMIIIIMIItlltMIIII 23 temmuz : Hürriyet bayramı | Dil isleri Şehrimizde dün yapılan içtima Cemiyet faaliyetini tezyide karar verdi îîtanbul 22 (A.A.) Törk boı Tetkik Cemiyeti Umumî Kâtipliğm den*. Osmanlıcsdan türkçeye karşıhklar fcılavuzunun biran evvel çıkanlması ve umumî merkez heyetmin yaz tatilinden •rvel çalısmalarma devam etmest cemiyetin hâmı reisi Gazi Mustafa Ke • mal Hazretlerinm emir ve arzulan B zerine takarriır etmiştir. Dolmabahçe «araymda bir hâro cemiyetin toplanmalartna ve çalısmalarma tahsis edümisHr. Umumî merkez heyetmin tstan bulda bulunan azalan bugün umumt kâtip Rusen Eşref Beyin reisliği altında toplanmış, çalısma tarzınm tayinı ve bflt3n vesaikm ihzan içm icap eden kararlan Htihaz evlemiştir. Maarif Vekâleti müfettişlerinden A • li Ouup, Reşat Nuri, Darülfunun E debiva» Fakültesî Türk Iisanı tarihi mfîde'^i» muavını Cafer oğlu Ahmet ve Türk Dili Tetkik Cemiyeti azalarmdan Abdülkadir Beyler de bu mesaiye if • tirak edecekierdir. Heret şimdilik eumartesi, pazarte • si, carşamba ve perşembe günleri saat 14 te muntazaman toplanacaktır. Ankantda bulunan arkadaşlrm bir kısmı henoz gelmemiş olduğundn onumüzdeki ilk içtima 2 * temmuz 933 sah günu saat 14 te olaeaktır. ürk hekimlerinin ve galiba onlarla beraber eczacılarmtn dabir muhadenet cemiyeti etra • fında toplanmış olmalan esasen tak dire lâytk yiiksek kıymetli medenî bir harekettir. Eln genis manasında millî tesanüdii istihdaf etmiş olacak olan böyle bir meslekî tesekküliin meslekî ve millî sahada ifasına namzet bulunduğu hiz metler hiç şüphesiz miisbet olduğu kadar büyük ve devamlı da olabilir. Doktorlannuz cemıyetimizin münevver bir zümresini te»kil edivorlar. Havatta üzerlerine aldıkları vazife ise beseriyetin ıstıraplarına iktklarlan dahilinde *ü • kun ve şifa verebilmekten ibarettir. Maddeten hasta olan adamın manen de teselliye ve takviyeye ihtiyacnu ite herkesten iyi doktorlar bilirler. H«r meslekî teşekktH mutlaka içtimaî bir tekâmülün ifadesi olduğu halde dok • torların meslek cemiyetleri bizzarure ahlâkî faziletlerin en şümullü şekflierine kadar uzanmak mevkiinde olan bir cemiyettir. Bu cemiyet meslektas he kimin haklannı ve menfaatlerini oldu • ğu kadar millet kütlesinin ihtiyaçlannı ^da ayni kuvvet ve ehemmiyetle derpiş eidecektir. Onım ieindir ki her bekim biz.ce biraz da hâkiym olmak mecburiyetirfdedir. Ve biz cümlesi hakkında hürme ve muhabbetle mütehassis ol • duğumtz tababet mensuplanmızın bu hskikatkri hakkile, yani bizden daha genis bir u*rakle zaten kavramı» oldukJanndan ve tatbikatta onlann hergün daha güzel t**eUilermi tahakkuk etti • rip gideceklennden eminiz. Bugün bu mevzua temasımız da o emnıyetin bııde yarattığı ve yaşattığı samimiyetten ileri gelmektedirBım itAclann fazla reklâm edilme • sinden siksYyet eden arkadaş bize ilâç • lar üzerinde aldığımız çok sıkıcı ted • fcirlerde azçok mübalâgaya dnşüp düsmediğimiz noktasma pek dikkat ede memi» ve edememekte gibi göründü. Ithalini tahdit veya iskâl ettiğimiz ilâç!»rın emsalinin burada yapılmasmı millî sanayi noktasından hoş ve hatta memnuniyete lâyık görsek bile bu ilâçlardan bazıiannın hatta etiketlerine, hatta kutularına ve şıselerme varıncıya kadar burada taklit edilmesini de mu • vafik bulabilir miyiz? Şiıphe yok ki eİer bövl* taklrtler varsa hukukan on lan birinci derecede o ilâçlartn asılla • rının sahipleri takip edebilir. Fakat cemiyetin, hususile umumun tıhhatini alâkadar eden bir taklide karsı, hiç diye • ceği yok mudur? Bize öyle geliyor ki ilâçlann fazla reklâmından ve depola • rın perakende satışlanndan şikâyet o lunurken bu nokta da hattra gelmeliydi. tngiliz meyva tozu denilen miiferrihin nelerden terekküp ettiğmi şüphesiz her kimyager bilir, ve bunu istediği unvan altında satmak üzere kendi terkfbi olarak ve hakikaten kendisi tarafmdan terkip olunarak pekâlâ ortaya çıkarabi lir. Fakat bu tozu sisesine varıncıya kadar taklit ederek anonim bir hnal île burada olduğu gibi yürntmege çalış makta elbette hiçbir vecih ve sure*le doğruluk olamaz. Lüzurmından fazla tahdit ve tazyikın bu türlü makâs ne • ticeler verebilmesi dikkate lâyık bir hâdisedir. Reklâm meselesinde de hatmmtza gelebilen fikir miıbalâğaya düşmemek tavsiyesi oluyor. Terkibinde ve te*i • rinde yaiancı olmıyan ilâç ilânına birsey denememek lâzımdır itikadmdayız. Kendine ve herkese faydalı olmak maksatlarmda umumun faaliyetini sektedar etmekte isabet bulunamaz. Nitekim reçetesiz tedarik olunabilecek sıhhat Jevanmını depolardan dahi alabilmekKğimiz miimkün olmalıdır, ve bundan dolayı depolar perakende ecza sah yorlar töhmeti altmda kalmamahdırlar. ı Etibba Muhadenet cemiyetmin yiiksek gayesine doğru tekâmiilü hesabma Türk hekimlerinin kusorsus bir mes lekperverlikte çok Rmah olmalanna fazla ehemmiyet verîyoru*. Tektük kusuHara işaret etmek istersek herseyden evvel bu kusurlarm hakikaten tektük olduğunu kendimiz tasrih ederiz, ve onlan alenen ifade etmekle mesleğin intibahını kastetmiş bulımuruz. Mese • lâ «öyle bir hâdiser * Bayıhp düsmüş btf Iıasta içm sağa sola kosularak doktor «fanurken niha • yet bir hekimin evi Dulunmus ve ken disine başvurulmuştur. Henöz akşamm saat onudur. Meğer doktor yatmak ü zere odastna çekilmis imiş. Kendisme fcerfrjret haber verilmis «• doktor ha«tanm kim olduğunu öğrenmeğe lüzura T Dugün hürriyet inkılâbımn yirmî beşinci yıldöönümü. Bir çeyrek asır evvel har • riyetine ve iatiklâline aşeren Türk milleti, Avrupada çalışan münevverlerin ilhamile, taray ve saltanat istibdadına ilk darbeyi o gün vurmuştu. O gün: 10 temmuz 324 23 temmuz 1908. O gün bugün, milli hakimiyet ve milli istik • lâl, zaman zaman, içeriden ve dışarıdan sinti veya açık tehditlere, hücumlara uğradı. Fakat Cazi Mustafa Kemal harici düsmanlara karşı milli istiklâli, dahili düsmanlara karşı da milli ; hürriyet ve hak miyeti temin ederek milletin iradesini sarsılmaz temeller üzerine kurdu, inkılâbımtza en geniş hudutları içinde yepyeni bir yol açtt. Sonntz hürriyet ufuklarına doğru parmağtm uzatan Büyük Şefin bir »özünü minnetle analım: «.Heyeti içtimaiyemizde, devletimizde hürriyet bipayandır. Ancak bunun hududu onu bipayan yapan esasın mahfuz bulunmasile kaim ve mahduttur.» Milletin hürriyetine bipavan olmaktan basha hadttt tammıvan Gazile birlikte, bngün, 1908 de tohumu atılan bir inkılâbı vetiştirmek, büyütmek, koskocaman bir çmar gibi yükselterek dallartmn fölgesinde halka rahat ve huzur vermek, genis nefes aldırmak için çaltsıyoruz. Siyasi rüştümüzün en büyük hedeflerinden biri de hudur. Maarif Vekili ReşitGalip B. Ankaradan döndü 1 ağustos yaklaştıkça faaliyet fazlalaşıyor, dünVBekirağa Bölügünün yıkılmasına baçlandı > Universitenin hazırlıkları Londra konferansı son günlerini yaşıyor Şimdi tasfiye devresinde bulunan konferans birkaç gün sonra gözlerini bütiin biitün yumacaktır Londra 22 (A.A.) Anadolu ajansınm hususî muhabiri bildiriyor: Konferansın tasfiye devrinde bulu • nuyoruz. Hazırhksız toplanan ve zıt menfaatlerin çarpısmasile pek ça buk istikametini kaybeden bu agır mekanizma yavas yavas can çeki serek birkaç gün sonra gözlerini biitün bütiin yumacaktır. Maamafih Mabadi 6 ınet aahifede Saltanat ve metrvttyet devrinde senelerce muddet Askeri Uvkffane w KapGraniT hizmetinı goren, içinde birçok idam mahkuTnlartmn, sa&razamlara vanncıva kadar birçok Osmanlı rtcalimn elemli çünler geçirdikleri Saltanat Bastili meşhur Bekkr* ağa bölüğu ytiahyor. Heyeti Vekfle içtimaina îştirak et • mek üzere Ankaraya gitmis olan Ma • arif Vekili Resit Galip Bey dün sabah sehrimize dönmSştor. Resft Galip B*y dün öğleden sonra Darülfünuna gele • Mabadi 6 ıncı aahifed» Atletlerimiz de galip! Galatasaraylı atletlerimiz, Moskovadaki atletizm müsabakalarında dört birincilik, bir ikincilik aCumhuriyet)) vapuru Inebolu önlerinde geminmkinelerJ bozj \ k i • • • • • • • • **ı ı •* 1* *1 azanarak yuzumnzu guldurduler Yerli Mallar Sergisi Sergi bu sene daha ihtimamla hazırlanıyor; Yerli Mallar ve Zingal paviyonları çok güzel olac^ktır Cumhuriyet vapuru .1 Geçen teneki »ergide dekorasyon müsabakannda birinciliği kazanmtf olan Yerli Mallar Pazarı paviyonundan ipekli mensucat köşesi Beşinci yerli mallar sergisinin bu sene 1 ağustcsta Galatasaray lise sinde açılacağını yazmıştık. Resmi küşat tarihine henüz bir haftadan fazla bir zaman olduğu halde sergiye büyük mikyasta isti • rak eden müesseseler paviyonlannı hemen hemen bitirmek üzeredirler. Bu sene sergiye iştirak edecek olan firmalar arasında biri dekorasyon Karadettizden bugün limanımıza gelecek olan Cumhuriyet vapuru maki • neleri bozulduğu için tneboluda tevak» kufa mecbur kalmıştır. Îdare, dün Eg? vapımına Ineboluya göndermiştir. Ege, tneboluda Cumhuriyet vapurunda bn lunan yolcu ve eşyalan alarak döne cektir, kabil olabilirse Ege apuru, Cumhuriyet vapurunu da yedeğine takarak getirecektir. Bu mihnktm olmazsa bo • zulan vapuru getni kurtarma mhîsarnbn tahlisiyeleri cekeceklerdir. Samsundan getirilecek olan Bursa soygunculan da Ege vapuruna aktarma edilerek sehrimize getirüeceklerdir. Tnrk sporctdarı Moskova gartnda kendilerini karfihyan Rus »porcularile birlikte Moskovadan gelen bir telgraf ha ben atletlenmızın de güreaçilerimiz gibi bü>ük muvaffakiyetler kazandıklannı bildıriyor. 4 atletimiz 4 birincilik bir ikincilik lcazenmışlardn. Ru» atletlerı karsısında dört Türk gencinin kazandıklan bu muvaffakıyetlerle ifrihar etme> mek kabil değildir. Bu dört atletı yetiştiren Galatasaray kuHibünü hararetla tebrik ederiz. Moskova 22 (Husust muhabiri • Mabadi 6 ıncı sahifede ıııııııııııııııtıııınıııınıııntıııttiııııiımııntııifiıııııınııııııııniınııuıııııııııııtHiıtııııumınnımtmıııuııııııu^iHiuNiHUiıııipıııııiHMtth zere ıki müsabaka yapılacaktir. Bu müsabakalarm birincilerine geçen sene olduğv ?ibi kıymettar birer vazo verilecektir. Her sene fergiye istirak eden firmalar ve sergiyi ziyaret eden yüz binlerce halk arasında çok eğlen • celi ve meraklı bir mevzu teskil eden birincilik müsabakalarına bu sene de lâyık olduğu ehemtniyet veril • Mabadi 6 ıncı aahifede tarzı bize fazla Avrupalı görünmekten kurtulamadı. Bu kadar maddiyetpe restliğin mesleği ba4km nakh tenkit feUç hırpalatnasına^sebep olmasuıdan korkulmahdır. Bir hâdise daha .. Fakat neye ya rar? Bu tektük hâdiseler üzerinde te vakkuf etmek bile bizim için elemdir. Mesleğin kıymet ve ehemmiyeti o ka • dar büyük ki gönül onun umumun hürmet ve muhaWbetine mazhariyet husu sunda böyle tektük anzalardan bile azade kalmasmı istiyor. Ve şüphesiz bir parça dikkatle muhterem doktorlarımız güzel meslekîerjni hepimizin ifti • har edeceğimiz bir oürüzsüzlükle yü • rütmeğe muvaffak olurlar. 1000 konferans ve 500 temsil Cumhuriyetin 10 uncu yıh için dün yapılan içtima Ankara 22 Cumhuriyetin onun cu yılmı kutlulama yüksek komis yonunun daveti üzerine bugün saat 17 de Halkevinde, bu iş için yar dıtnları beklerıen kimselerin iştirakile büyük bir toplanma yapılmtş tır. Yüksek komUyonım reisi C. H. Fırkası Kâtibi Umumisi Recep Bey, toplantiyı açarak vüksek komisyonun tespit ettiği ana fikirleri ve hazırlık çerçevesini, kwa ve vazih cümlelerle an • lattrcştır. Recep Bey bu tzahatında, Cumhuri yetin onuncu yılım kutlulama işîni â lemşümul ehemmiyetine lâyık bir şe • kild», yapmak lüzumunu tebarüz et tirmistir. Bu kutlulama işi, milletin bünyesine uygun ve hâdisenin ifade ettiği büyük ve diğeri vitrin birinciliği olmak ügörmüştür, ve hastanın kim olduğunu öğrendikten sonra gelemiyeceği ceva bmı yoüamısnr. Doktorun hasta ile hosusî ve şahsî hiçbir Tnimasebeti yoktur. Yani onun hastayâ gitmemesi hissî bir husumet fıkrinden ileri gelmiyor. O halde?... Daha fazla izaha ihtiyacı olmıyan aynen dediğimiz gibi vaki bu munferit hâdiseyi cemiyetin asla tas vip etmiyeceğini muhakkak sayarız. Diğer bir hâdise: Bir doktorumuza bir hastanın filân hastaneye naklolu • nup olunmamasım sormak için vuku bulan miîracaat evvelâ iki lira konusma parası tediyesi teklif ve tatbikile kar • şılanmıstır. Vaktm nakit olduğunu biz de biliriz ama tek sual ile onun cevabından ibaret nihayet iki dakika bile sürmijrecek bir mokâletne için hareketm bu IIIIIIIIIIIIIIIIMIMiniMIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIMMIIIIIIIIIMMIIIIIİ IMIIIIHMIIIİIİIIIIIIIIIIIIIII11IİMIIIIIIIIUMMIIIIIIMIHIIMIIIMIIIIMIIIIIIIIIMIIIIIMMIIIIIMIIIFII BALBO 24 tavyareden mürekkep bjr filo ile Bahrimuhiti geçen ve havacılık tarihine emsalsız bir zafer daha kazan • dıran ltalya Hava Nazırı Jeneraı Balbo hatıratmı anlatıyor. Bugün 5 incî sahifemize bakınız! YUNUS NADİ Mabadi 3 üneü »ahifede

Bu sayıdan diğer sayfalar: