25 Temmuz 1933 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3

25 Temmuz 1933 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

25 Temmuı 1933 Cnmhttrîyet ' SON TELGRAFLAR \Bana kalırsa Bursa soyguncuları Şerirler dün Samsundan getirildiler, poliste istiçvap olundular, bugüp Bursaya yollanacaklar Bir motör denîzde zarif bir kadm cesedi buldu! ° ki millet güraltüden çok sikâyetçi . M dir: Amerikalılar ve Almanlar. O II kadar ki, Amerikada, evvelce de bahsettiğim gibi «Nevyork sehri . nin güriiltülerini azaltma komisyonu» teşkil edilmeğe lüzum görülmüstü. llmî bir Avrupa mecmuasında, buyük fer&ns'.mn son günlerinde Dotnin • Londra 24 (A.A.) Londra konsehirlerin rahatmı kacıran gurultüler yonlsrın faa'iyete geçtikleri gorül • feransınm mahdut azadan mürek söyle tasnif edilîyor: müştür. kep reisük div&ıu büronun yarm öğleden sonra yapacağı umumi içti Mlîmessiller, dünya çerçevesi Içm1 Nakliyat gurültaleri (oto maa bildireceği teklifler. kararlas • de ı.ttifadeler teminine çalışmışlar • mobiller, hamyonltrr, otobusler, tırmak için bugün saat 10 da M. dir. motosikletler, tramvaylar, metro, Makdonaldın reisliği altmda toplanfimendifer...) Altin olçüsüne bağlı d*vletlerden mıştır. yuz çevirerek Amerikaya doğru tev2 Infaat gurultvilerî. vaziyeti de Tcplanti bittikten sonra haııl o • cih "den tngı'tereoıin 3 Eo gurültüleri (radyo, gra: lajp *an ve intibaa göre M. Makdo • şüphes z serbest bir doviz lehme Domofon, piyano ve diğer aazlar, inminyonlann yaphklan taTyik netice atm ve hayvan estleri). nalt konferaıuın mesaisine yeniden sidi». nasıl bashyacağı hususunun açıkça 4 Yol gurültaleri (opttrlorler, tayin edilmesinde ısrar etmisth*. Filhakika, Dominyon tnüstahsil • yaya yuruyenler, garajlar, tatıct • Ierinin menfaatleri Amerikalılann Konferansın icabmda yapacağı lar). kinin aynıdır. Onlar da, para düşfkrnci toplanh lamanını tayin işinin 5 Liman ve nt gurultülerî (mamesi »uretile fiatlann yükselmesini bizzat reislik divanına b.rakılacağt tSrler ilâh..) ve bu suretle Amerikalılar tarafın • zannedilmektedir. Bn divan konfe6 Mal tetlimi gurültaleri (o • dan mahvedici bir rekabet yapıl • ranz reisi ile reis vekilinden ve iki dan, homür ve aaire ) masından kaçınmak istiyorlar. komisyonun reis, reUvekilIerile ra • 7 Mahtelif gurultüler (tayyapori Srlfcrinden mürekke/) bulun • Diğer taraftan Dominyonlar konreler, fabrikalar, lokantalar, tiyatmaktadır. feransının tehiri ile mücadele için rolar ilâh...) Iktıtat komİMyonunun raporu ellerinden geldikleri kadar gayret Mecmoa, gecen asırda SchopenhanLondra 24 (A.A.) Iktısat kosarfettiler. Bununla beraber, sonraerin «güriiltu fikrin katüidir.» sozünu raisyonunun yeniden gözden geçidan konferansta ancak bazi mese • naklettikten «onra Herbert Spencerin rilen raporu bu sabah neşredilmiş • ielerin ve bu arada buğday mesele şn cfimlelerini alıyor: «Filftn Idmsenin tir. Bu rapor e*a»a ait hiçbir değine derece fikir adamı olduğunu anlasinin gorüşülebileceği anlasıldı ve sikliği havi değildir. Yalnız şimdiye mak isteneniz gürültüden ne kadar huykonferansın dağılması 27 temmuı kadar elde edilen neticelerc göre Iandıgnn tayin etmege çalışımz.» tarihine bırakıldı, Dominyon mü cok nikbin veya Iüzum»u2 »ayılan Ben, görültünün makâs nisbette bir messilleri de bunun üzerine, Britanmütalea ve tefsirleri nazara almaktefekkur Slçösü olduğuna kabul et . ya tmparatorluğunun iktısadî tne • la iktifa emisth*. mekle beraber dîyeceğhn ki insanlar selesini hal için bir konferannn topKonferansta son hareketler ondan hem kaçıyor, hem de onu anyor lanmasma karar verdiler. ve yaratıyorlar. Çocukta ilk tezahSr eLondra 24 (A.A.) Lcndra konden temayullerdcn biri de gurfiltu yapmafc arzusndur: Kapılan tekmelert eline bîr masa alarak madenî eşyanm fiıerme vurur; davul ealar, sebepsn vah. V çtğlitltr kopanr, kapsfil veya man • tar tabanean atar. BfiyBklerin de, şa yukanda sayılan meslekt guruhulerden maada çıkardıklan luzumsuz sesler vardn*t Kabkahalarda fiddet, hayret nJ dalarmda mubalağa, sarfıoşun naran ve kadeh krrması, her turlS heyecanm müfrit bir sed« ifaded, hele mananz Berlin 24 (A.A.) Volf ajami KL munakasalarm v» kavgalarm eoğu, yalAtina 24 (A.A.) Gezintj yapdiriyor: Romanya Haridye Naznmm ve nıı bir ımir boşalması ihtiyacTnı d« . mağa çıkan bir romorkSr Egine ağil, nnanlarm MMtziarten urktuklermi Paristeld Yugoslavya eîçisinin bazı tedan yakminde » « > surette giyin «* F görterir. *" miş bir kadın cesed! buhnustur. sebbüsleri hakkmda Fransız gazete . Ba cesedin geçenlerde kaybolan lerinde görülen bir talam telkin ve I Bir ay kadar muvakkat Wr Mgir • îtalyan deniz tayyaresindeki yolcumalan ehemmiyetle kaydeden yan reshga Hgraımştım. Kulağımm dibhıde 5fiardan bir kaduıa ait olduğu tahmin mî «Korrespondans diplorotflc • eEpo. keH bir haykmş, bana Isıkane bir ni edilmektedir. litik» gazete»! bilhassa diyor ki: yaz gibi hafif geüyordu. Söyle bol Ankara 24 (A. A.) Pire ile « Fransn diplomasisinin Musolnri mî bir ses duymaga o kadar acıkfam ki dükRados "araiînda kaybolan1 Ifayyarekan kepenklerrntn kaparmasmı işitmek, sakma büKm Avrapanm iyiUgi için fay. nin sahillertmize yakın bir yerde Safîye Hanrmm bir şarlnsmı dinlemek dalı surette çalışma esası nazan île bakkazayii*\ığramıs olman ihtrmaline kadar içimi açabflirdi. Köpek havla . mağa baslaman herbalde Bmit re kuvkarsi hfikumetİTnizce gerek tayya malarmı veya kapi gıcırtdannı biie vet verici birşeydir. reler, gerek gümrük muhafaza mooziedhn. Kıvmetli doktor Sani Yaver Gerçekten bir hafta evvel Romada törleri ve gerek »ahillerde jandar beni kurtardığı gim, sokağa çıkmca, ku. imzalanan bu vesika Avrupada beli . ma kıtaatımız vasrtasile aranma • laklanraa enfes bir gurultü ziyafeti çekren uzlaşma ve elbirligile çalifma ntegi. tı'm: At naFlarmnı sarkılarmı, vük a • »ma devam edilmektedir. nin bir timsali mahiyetindedir. rabalarmtn senfonîlerîni, saticılann o » Bu gayelere ozlaftırmaga yarayacak peralar.m bir konser vfcdi içinde din . her türlü inkişaflar Almanyada tasvip ledim. ve takdirle karnlanacaktir. IWedrniyet bîr koro ^rflltu mGdur? Ankara 24 (Telefonla) Maarif Ancak Masolmi misakım bnzahyan Okun; belki bfltOn hayat oyledir. Za. Vekâletince tabettirflecek mektep kî ran yok: Haykır yoğurtçu! Bagır ço • taplan pazarlık »uretile önümüzdeki cu muhtelif hâkâmetlerin hak ve men faatlermi tanumyacak yahut zarara ug. cuk! Kornayı çal şofor! Çam vur vatmartesi günü münakasaya konacaktır. ratacak ayn ayrı itilâflara ba misak çerman! Kime at, havla köpek, amr e • Pazartesi giinu, yani 48 saat sonra ki . fek! ÇSrncu mezarda hıçbırmızi duyııuL çevesi içinde yer olamıyacagı yolnnda taplarm tab'ı ihale edilecektir. yacağnn. ba yakmlarda ttalyada yapılan cok PEYAMİ SAFA açık beyanata bu mki»aflann uygon dösAnkara 24 (Telefonla) tımir mesi lâznndır. Sıhhiye müdürlüğüne, Sıhhiye müfet . «Bu yoldaki temayullerm sadeee bfl. tisi Yunus Vasfi Bey tayin edilmistir. dîrilmesinin yahut bariz bir surette orAtina 24 (Hususî) Kavala tzmir Sıhhiye müdürü doktor Lutfî Bey taya çıkanlmasmuı herkes arasmdaki daki tiitün amelesi yeniden bir tamüstafa addedilmiştir. karsılıklı Himadı sarsmakta olduğuna kım kansiklıklar yapmışlardır. 1500 kadar amele iki tiitün fabri farketmiyor gibi gorünen Paris mah kasını isgal etmisler ve fabrikala • fellermde de bu dhetin nihayet anla . rm islemesme mâni olmuslardır. sılacağma ihtimal verilebflir.» 2Utbıta ile mütecaviz amele arasınAnkara 24 (Telefonla) Umumî da musademeler vuku bulmuş, ne hıfzıssıhha kanununun 245 inci maddeticede amelenin bir kısmı tevkif e • sine tevfikan, lâğım mecralan insası Ankara 2 4 (Telefonla) Vazife dilmUth*. Amelenin bir kısmı mu • mümkün olmıyan mahallerde yapılacak esnannda vefat eden polis Mueyyet Esademe esnasında yaralanmışlardır. çukurlara mahsus talimatname Heyeti fendmin cenazesi bugün merasimle kalVekilece tasdik edilmistir. dmldu Londra konferansında Gene gürültüye dair RiEM NALINA MIHINA Haritalı ilânî irkaç gündenberi gazetelerde ÛQ sütımluk bir ilân çıkıyor. Bn ilânda tstanbalun, Boğazm ve Bâyükadanm küçük siyah birer haritası çinbni». Bu siyah zeminli haritanm üs. tune 19 a kadar beyaz rakamlar ko • nultnuş, tramvay yollan da beyaz çiz • gi halinde ayrıca isaret edilmiş. Rakamlarm ne olduğuna dair, ayrıca asağıda meşruhat ta verilmis. Ba haritalı ilânı, evvelâ satılık milli emlnkrn yerlerini gösterir bir ilân san. dıın. Halbuki flânın üstünde su ibare yank: «tnhtsar içkilermi tiitün mağaza ve depolarrada alabilirsiniz.» Bir sife Altınbas rakısı yahut ta ha. kikaten enfes olan Ahududu Vkörü almak için, haritalı ilânda kutuplarda yeni kesfedilmiş arazinin mevkilerini g5steren bir krokiyi tetkik eder gibi, mSskirat depolarmm yerlerini arayacak . smız... Haritanm, înhisaT içkisi almak hucosunda tstanbul halkma hiçbir faydası dokunmtyacağı muhakkaktır. Çünku eliçi kadar kara bir krokide depolann yerleri tabiatile o kadar takribî olarak gösterilmistir ki sadeee hariteya baka. rak bu depolan bulmak imkânsııdır. Sonra, haritanm altmdaki mesruhatta d. sftrih adresler yoktur. Meselâ, 7 nu maranm mukabflmde «u yazüı: «Beşiktasta Koyiçinde». Beşiktasta Köyiçinde ama kaç numarada ve kinrin dükki • nmda? 11 rakamıntn meşruhatı da su: «Galatada Voyvoda caddesmde». Galata. da Voyvoda caddesinde belki bes yfiz dukkân vardır, hangisinde? Pu baritah ilânın bir tek faydasi var ki o da bize tstanbulda tramvay yollannm azlığuu gostermesinden ibarettir. Yoksa Inhisar içkisi sattn almak lcra hiçbir tstanbuflu bu baritaya muhtae deg'idir. Arkadaşon Felek, gençîiğinde ve da> h« neş'eli olduğu ramanlarda, muba • lâğhcı bir Acem lisanından mizahî bir manzume yaznuşh. Felek, bu çok güzel manzumesinde bir tranlmm îhninden bahsederken o kadar âlimdir ki Vezhhamndan Vah'de hanma pusla ile gider, der. !?te tnhisar idaresinin haritalı flânî bana dostumun o zarif ve sakacı man • zumesmi hatırlattı. tnhı'sarlar idaresi bu baritah üândan bir miktar bashrıp Turm« Kulübe ver»e çok ryi eder. Hiç obnazsa, gelen sey yahlara tstanbulun kabataslak bir kro, kisi hediye edilmiş olur. Konferans dağılırken bir daha ne zaman ve nerede toplanılacağı tayin edilmiyecek mi? Barta soyguncnlan Kahaîaşİa Jtaraya Samsunda yakalanan Bursa soygunculan dün sabab Cumhuriyet vapurile limanımıza getirilmişler dir. Sekiz şakiden mürekkep olan, içlerinde asıl haydutlara yataklık e • denlerin de dahil bulunduğu bu ka • file, Kabatasta karaya çıkarılmıs, iki partiye aynlarak 20 kadar jandarma ve polisın muhafazası al • tında kapalı iki kamyona bindiril mis ve Emniyet müdiriyeti nezarethanesine sevkolunmustur. Elleri kelepçeli ve boyunlanndan birbirlerin* lincirlerle bağlı olan azılı haydutlar zabıtada isimleri kaydedildikten ksonra doğrudan doğruya Emniyet Müdürü Fehmi Bey tarafından sorgtıya çekilmif ler dir. Bursah sakiler bundan sonra Emniyet müdür muavmi Hüsnü ve ikinci şube müdürü Oemir Beyler • 1« ikinci fube kisun âmirlerinden mürekkep tahkik heyeti huzuruna çıkanlmiflar, tahkikata geç vakte kadar devam olunmuırur. Bu hay • dutlarm ika ettikleri hidiselerle alakası olmak ve kendilerine Bursa dan tstanbula geldikleri zaman ya çikarihyorlar Kaybolan îtalyan tayyaresi Almanyada endişe Dörtler misakî ve hususî itilâflar taklık etmekle maznun y«lıt«liM', cHjn bunlarla muvacehe edilmişlerdir. Sakiler mia isticvabata ve ban delâile rağmen, bu hususta ketum davranmiflardır. Vaziyetin, ancakj Bursada yapılacak muvaceheler neticesinde tevazxuh edebileceği söylenraektedir. Şakilerden Karabiber denilen çocukla diğer iki gencm, sırf ka • nunun tecziye hususunda bu gibiler hakkında daha müsait bulunma • smdan istifade için bililtizam çeteye almdıklan ve cinayetlerin bunlara yapbrıldığı anlafilmaktadir. Şakilerin şehit ettikleri jandar • malardan aldıklan silfthlar da cü • rüm esyası yanında dün sehrimize getirilmiştir. Geç vakit aldığımız malumata gSre, soyguncular, dünkU istiçvap • lan esnasinda Samsunda verdikleri ifadeleri teyit ederek Bursa Orhaneli yolunda yaphklan soygun hâdisesini tamamen itiraf etmisler, hâdiseyi müteakıp Bursadan tstan • bula kaçarak burada bir gün kal • dıktan sonra Samsuna gittiklerin? söylemislerdir. Sakiler, muhakeme edilmek üzere bu sabah muhafaza altında Bursaya »evkolunacaklardır. Türk buğdayına Kolay bir mahreç tfte biz tam vaktinde sarfedilmîş olacak bir gayretle ba vaziyetin tamamen duzeltilmesini ve bu dâzeltmeden de herseyden evvel buğday mahsula muzün istifade etmesini istiyonn. Tür. kiye ile Yunanistan arasuıdaJd dostlu • gun sekil ve derecesi oyledir ki her iki taraftn da menfaatlerme azamî teta • buk etmek fizere her iki tarafm da arzu ve hhnmetile bn vaziyetin bugün • den yarma dSzeltümest bizce isten bfle saydmaz, ve bir kere ba vaziyet ıslah edfldikten sonra Adalardenizi adala . rtnm doğradan doğruya Anadolu tske . lelerinden alacaklan esya yalnız buğ daya münhasır kalmaz. Biz bugün için bilhassa buğday maddesi üzerinde tevakkuf ediyoruz, Çönkfi adalara nisbetle en nrâhim îhrae maddemiz otedenberî buğday idi. A dalar Anadolu buğdayını yemekle tne. luf oiduklarmdan bu imkânm fcekrar elde edilmesüe onlarm tercihan Ana . dolu buğdayı almağa koşacaklan biz • ce muhakkaktır. tstanbul ve Izmir gibi büyiik limanla. nni'zda toplandıktan sonra ihracata müheyya kılınmıs olacak buğdaylan mızla beynelmilel fiatlara rekabetimiz zordur. Biz bize has olan bir avantajdan istifade etmiş olmalıyız. tşte bunu anlatmak istiyoruz. Basmakaleden mabat Kitap mönakasası cumartesi qünö başlıyor Böringin çıkardığı yeni kanun' Berlin 24 (A.A.) Wolf ajandmdan: Dün Prusya Başvekili M. Goringin teklif ve Prusya nazırlar meclismin kabul ettiği devlet düsmanlanna karst tedbtrleri, gazeteler, milB sosyalist m* kılâbnun temel direği olarak tavsif ediyorlar ve Goringin bu tesebbüsünu AIman inkılâbmm tamamlanması için lâzım ve muessir bir mütemmim unsur olarak telâkld ediyorlar. jzmir Sıhhiye madflrlOğG Kavalada karışıklıklar Sabahsız geceler YENl TEFRİKAMIZ Maharriri: Server Bedi Bu roman bir aile dramını ortaya koyuyor: Ana ve baba arasın daki ibtilâfa kurban olan bir genç, mes'uliyeti hangisine atfedeceğini bilememenin kararsızhği içinde hayatın feci kntihanlanndan geçiyor. Halk içir son derece sade ve canh bir ifade ile yazılan bu eser tefrika romancıhğmda yeni bir merhale dir: Seffaf satırlan arasından ha • kikî hayatın özünü size seyrettire • cektir. Kısa ve parlak çizgilerle salon ve kaldınm sahneleri.. ^, BİRKAÇ GÜNE KADAR Kahirede zelzeleV Kahire 24 ( A A . ) Bu sabah Kahirede oldukçe şiddetH bir zelzele ol • mustur. Lâğım çukurları hakkında talimatname Polis MOeyyet Ef. nin cenazesi Cumhuriyet Nushası 5 Kuruştur j Türkiye Hatîç M. Troçki Fransada Marsilya 24 (A.A.) M. Troçki bugün Bulgarya vapurile tstanbuldan MartOyaya gelmistir. M. Troçki Marsüyada karaya çdcar çıkmaz bir otomobile bînerek Fransanın orta kumma doğru gıtnuştir. Cumhuriyet bayramı hazırlıkları Ankara 14 (Telefonla) Cum huriyetin cmuncu yıldönümünü kut • lulama okmitesi bugün de toplanarak mesaisine devam etti. Japonlar çekiliyor! YUNUS NADİ HAMİŞ: Amerikada mahsut azlığı yüzünden fiatlar üzerinde muhim spekülâsyonlar yapılmak istenildiğine dair olarak bu nnshamıza dercetmekte oldugumuz malumat uzerine alâkadarlarmtn ve hükumetimizin dikkatli ve uyanık davranmalanm pek lüzumlu gö. ruruz. Pekin 24 (A.A.) Son yapılan mütareke fartlarma tevfikan, Japonlar, Çin cennbundaki gayriaskerî nun • takadan çekiknislerdir. Bu mıntakanm Japonlar tarafmdan tahliyesinin bu ay aonunda biteceği tahmin ediliyor. karak : Meral, o adama varamazsın.. O adatnın olamazsın.. Anlıyor musun? Bu, imkânsız.. Zaten sen o adamı sevmiyorsun, sevemezsin.. Bu sözleri boğuk, tanınmaz bir sesle soylüyor. Bilegimi kurtarmağa uğrasırken: ^ Niçin? Hem. sana n e ' diye sonıyorum. Parmaklan gevsiyor. Bana mı ne? Meral sen benimsin.. Küçüklüğündenberi benim! Seni daha bebeklerini kırdığım zamandanberi çılgıncasına seviyorum.. Acı bir kahkahayla sözünü kese rek: Ya Süheylâ Hanım, onu ne zamandanberi seviyorsun? Talha, ben hiçbir zaman senin olmadım ve ol mıyacağım.. Senden ilk gündenberi nefret ettrm ve edeceğim. Senden ve babandan. . Yani babamın ka tilinden ve oğlundan.. Anlıyor musun Talha?.. Anlıyor sun değil mi? Çünkü baban bunu sanasöylemedi.. Babamı öldürdüğünü senden sak şeraiti! ^ Seneük «400 Kr. Altı ayhk 750 0ç ayhk 400 Bir ayhk 150 ^° \ 170Ö rtr. .J 1450 800 yokhnr Y.N. Buyuh hikâyet 30 Yazan: Perihan ömer Oölge Çiçeği Manyetizma olmuş gibi bütun damarlarun gevsiyor, kollanmı uzatıyor bu karanhğa doğru yürümek sonra bu ür. künç boşlukta uçar gibi kosmak, hiç ar. kama bakmadan kulaklarımı tıkıyarak hiçbir ses duymadan kaçmak istiyorum. Basımı bütün kuvvetimle sıkarak «bana ne oluyor, ne oluyor» diye çekiliyor kendrmi yatağa atarak büzülüyorutn. Hafifçe kapı vuruluyor. Evvelâ seshni çikarmadan dinliyorum. Tı • kırtılar devam ediyor. îçimde sebepsiz bir nalecan uyanıyor. Kalbim öyle fena çarpıyor ki ses çıkaramıyor, yatağın ortasmda oturup kapıya bakıyor, fakat bir türlü yerimden kalkamıyorum. Nîhayet bütün cesare • tfani toplıyarakî Giriniz, diye bağırıyorum. Kapı yavaşça açılıyor. önünde Talha görünüyor. Gene her zamanki gibi dimdik duruyor. Seninle konuşmak istiyorum; diyor. Yatak odama girmeğe cesaret edemediğini anlıyontm. Peki içeri gir de konusalım, diyorum. Kapıyı kapıyarak gîriyor. Gene ayakta durarak etrafina bakmağa başlıyor, boş yere konuşmasmı bekliyor, niyeti olmadığinı anlayınca hiddetle yerimden kalkarak: Buraya konuşmağa mı yoksa odamı tetkike mi geldin? Diye bağırıyorum.. Konuşmağa gelmiştim; diybr. Gene biraz duralıyor. Sonra birden bîleğimi yakalıyor, kırarcasma sı ladı, değil mi? Tabiî sevgili oğlunu üzmek ister mi? Ve bunu, unutuldu zannetti. Bir an evvel saadete ka vustnak için bir paçavra gibi akra ba evlerine attıkları küçük Meral de unuttu zannetti değil mi ? Fakat yanılıyorlar.. Ben unutmadım.. Bir dakika, bir saniye unutmadım.. Seneler geçtikçe sizlere karşı olan kinim de be nimle beraber büyüdü.. Simdi an lıyor musun Talha, niçin evleniyor, niçin buradan uzaklaşıyorum?. Yüzünü ellerile kapıyarak sendeliyor, bir müddet duvara dayanıp duruyor. Sonra birden doğruluyor, yüzü o kadar san o kadar bozuk ki bakamıyorum; hiçbir sey söyleme den dimdik kapıya gidiyor. Lâkin tokmağı bulup çevtrmekte güçlük çekiyor, o çıkınca, bir zaman olduğum yerde duruyor, sonra açık bıraktığı kapıyı kapıyarak odanın ortası • n a doğru yürüyor. Düşünmeğe baş • hyorum: Nekadar sarardı!. Babasının bir cani olduğunu anlamak her halde öldüğünü görmek kadar güç.. Hele insan bu Öldürülen adamın kızını severse.. Acaba Talha beni hakikaten seviyor mu?. Her halde niçin yalan söyliyecek.. Detnek beni seviyor.. Daima sevmiş.. Nasıl olur? O da, ben den nefret ederdi.. Peki, neden yalan söyledi?.. Hayır, yalan değildi.. Yalan öyle söylenilmez.. Ben yanılmısım.. Askı nefret zannetmişim.. Demek bu iki kelime, rengi, kokusu ve ismi değişik içkiler gibi ağızda başka, fakat insa nin içine girince aşağı yukarı ayni tesiri yapıyor. Kim soylemişti: Kuv vetli aşklar nefretin ya kızı ya ana sıdır, ya aşktan nefret, ya nefretten aşk doğar. Aşktan nefret bunu çok duydum.. Ekseri birbirlerini çılgın • ca sevenler bir zaman sonra birbir lerinden nefret ediyorlar.. Ama nefret edenler. . olatnaz.. Ustüme çöken, beni simsıkı saran bu düsünceleri atmak için silkiniyor, yavas yavaş soyunup yatağıma gi • riyorum. Lâkin bir türlü uyuyamı • yorum.. Gözümün önünde hep onun sararan yüzü, ıshrabm altında ma« nasını kaybeden, cansızlasan siyaK gözleri.. Hayret.. Bu nayalin bütün bayatımda görmek istediğim kadar meyus olmasma rağmen, bana beklediğim o çiigin, zalim zevki vere miyor. O zevkin yerme içimde ma < nasını tahlil edemediğim bir his var. Bu his azaba, sevince, halecana her» şeye benziyor. Yastığa dayadığım kulağım kalbimin tıkırdılannı din liyor. Kalbiro bu gece çıldırmıs gibî çırpınıp duruyor, adeta mütemadiyeıt işliyen beynimle yans ediyor, yorganı başıma çekerek uyumağa gayret ediyorum.. Fakat çok geçmeden ftözlerimin kapanmağa niyeti olmadı ğını anlıyor, yataktan fırlıyarak elektrik düğmesini çeviriyor, ilk gördüğüm bir romanı yakalayıp oku mağa bashyorum. Mabadi var

Bu sayıdan diğer sayfalar: