29 Temmuz 1933 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 1

29 Temmuz 1933 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 1
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Hayat Ansiklopedisi ncı cüzü çıktı 36 n n ı ı n r ı ı e n n a . Mn 111* UIIUIKıU SBIIB» nO. 0 0 İ 4 umhu Hayat Ansiklopedisi Büyük bir küfüphaneyi bir arada evinize gefiren en faydalı eserdir. Her evde bir fane bulunmak lâzımdır. tSTANBUL CAĞALOĞLU » Telgraf ve mektup adresı: Cumhuriyet, Istanbul Posta kutusu: tstanbul, No. 246 Telefon: Başmuharnr: 22368, Tahrir müdürü: 23236, Idare mudüru: 22365, Matbaa: 20472 Ü U I I I d r i B Î > l P ı ı m a r t o c i 9Q T o m m i ı ? Q^Q a * IBmmUZ ~ÖO Londrada büyük Bir cenaze alayı uyük ümitler ve büyük güriiltüler içinde toplanan Cihan tk. tısat Konferansı Londranın Jeoloji müzesi binasında iki aylık bir hilkat garifoesi hayatı yaşadıktan sonra nihayet göîlerim dünyaya kapıyarak evvelki gün de çok hazin merasimle cenazesi kaldinldı. Hani, eski zaman • larm saltanatlı devletlerinde Kral veya fmparatorun yerini tutacak bir veliaht büyük heyecanlarla beklenir ve dünyaya gelince de muazzam şenlik . lerle deraguş olunurmuş, Londra kon. feransı tıpkı böyle beklendi ve böyle karsılandı. Romanof ailesinin son Çarviçini henüz unutmıyanlar vardır. Oğlan nihayet doğmuş, fakat binbir hastaliği da beraberinde getirmişti. Ayak. lan çarpık, be'Uemiği bozuk, püf disen uçup gidecek bir hilkat garibesi. Üs . telik biitün şeametler de onun üıerine yıkılmağa karar vermis gibi idi: Bu gün bilmem nereden diişıip bacağı kınlıyor, ertesi defa kafası çarpılıyor, öbür defa kollan büzülüyordu. Nihayet takdir galiba tek bu Çarviç Çar olmasın diye Rusyada Çariığt yikta ve biitün Çarlık ailesini de silip »üpüriip götürdü. Londrada toplanan Cihan tk. tısat Konferansmın mevcudiyet ve ma. rifeti tamamen bu misale mutabıktır denilebilir. Nihayet konferans öldü. Adeta insanın doğmadan öldü diyeceği bile ge • liyor. O kadar hayat eseri göstereme. di. En doğrusu süpheli bir hayat ile vaktmden evvel doğdu demek daha muvafık olacak. Her halde pek galip bir ihtimal ile cihan böyle bir hilkate gebe gîbi idi. O sağ salim doğarak yaşaya . bilse dünyaya hayat verecekti. Onun icin bütün milletler onun doğumunda hazır bulunmak ve saadetler vadeden bu doğusu katlulamak için Londraya koşmuslardı. Ancak simdi simdi ha • hra geliyor, acaba nicin Ingiltere bu yeni doğacak bahtlı çocuğa do . ğumevi olarak bir müıe binasmı tahsis etmisti? Acaba nevıadm ancak böyle bir müzede yeri olabilecek bir hilkat garibesi olacağv hakkmda tn • gilizlerin az çok süpheleri mi vardı? Hakikat şu ki do^du doğuyor denir . ken ortaya gözleri kaoalı, ağzı hareket eder etmez bir sekilde ve her halde vakitsiz geldiğine hükmolunabilecek, vücut tesekkülleri natamam, yarı ölü bir çocuk çıktı geldi. Kendisine sun'î nefes vererek onu yasatabilmek için herkes bin dereden su getirmeğe koş. ta. Fakat ne yapılabüirdi? Herkes bir türlü sövliyor, adeta k'mse kimsenin söylediğini anlamıyacak bir Bâbil kulesi hayatı yasatıhyordu. Tedbirde i • sabet olunamadığı îçin herkesm bir tarafa cekmesi neticesinde hayatı zaten şüpheli olan van ölü cocuk nihayet bü. tün bütün öldü gitti, ve evvelki gün de cenazesi kaldınldı. Merasim hazin olduğu kadar »a? . kmcadır. Çocuğu hep beraber öldurenler sanki bu akıbette kendilerinin de bir mes'uliyet hisseleri bulunduğunu anlar gibi bir eda ile tâbiri mazur görsfin ler âdeta herze ve hezeyan kabilmden sözler söylemislerdir. Doğrusu netice pek feci olduğu için ne söylediklermi bilmediklerine hükmolunarak nihayet onlar da mazur görülebilirler. Meselâ yan ölü yavru konferansm bellibaşb katillerinden biri oduğundan süphe ca. iz olmıvan Simalî Amerika Cumhuri yederi lttihadı Reisi Mister Ruzvelt sacını başmı yolan bir eda ile en one ablarak: Onu öldü sanmaymız, o olmedi, ve göriirsünüz yakında gene dirüir de dünyaya mucizeler gösterir. Diye bağınyordu. ölü ortada iken atılan bu naranın bir saskmlık alâmetî olduğu meydanda değil midir? Diğer feryat ve figanlar da ölöye hürmeten: Eh, gene pek fena çocuk değildi, bütün bütnn hayırsız ve uğursuz oldu da denilemez. Diyenler varsa da bunlann ifade şekilleri de daha açık konuşan başkala. rının: Yazıklar olsun, mihnet ve mazarrattan başka hiçbir şeye yaramadı. Sözlerine tamamen mutabıktır. Konferans çocuğun ölüsü etrafmda acı acı konuşanlar dertlerine yanıp yakıîırken alarğada oturan Loit Corçun gür sesi duyuluyor. Loit Corç hiç şüpheye ma hal bırakmıyan en salâhiyetli bir dok. tor lisanile: öldü ve öldürdü. Diye kesip atmıştır. Bu ölüm hikâ . yesini toplamak için bir kelimecik daha ilâve olunursa en doğru sözü hiç eksiksiz olarak Loit Corç söylemis o. Iur: öldürüldü! Evet konferansm zaten doğumu şüpheli ve hayatı Ue zordu. Çok itinaya Konferansm iflâsından sonra. Cihanın en nikbin adamı: Mr. Makdonalt! İngiliz Başvekili, mutlaka beynelmilel bir anlaşma elde edileceğinden bahsediyor Londra 28 (A. A.) M. Makdo • nalt dün aksam radyo vasıtasile söyle . diği bir nutukta iktısat konferansmm mesaisini ve başarabildiği işleri gözden geçirmis, konferansm muvaffakiyetle 'neticelenmesine para meselesinin ne suretle mâni olduğunu aalatmıştır. M. Makdonalt nutkunun sonunda de. miştir ki: • «Çarçabuk değil fakat ahval ve' şerait müsaade eder etmez bu hustnta beynelmilel bir anlasma elde edilebile. ceği ümidindeyim.» Türkîye İspanya ticaret muahedesi Madrit sefirimiz bu hususta izahat veriyor Madritten g ' terek geçen haf ta Ankaraya giden yeni Madrit sefirimiz Şevki Bey dün sabah Ankaradan seh. rfmize dönrrrüştür. tspanya ile aramızda siyast, iktısadî müna tebetlerin yenî bîr vaziyette in. .Jcisaf ve takvi. Madrtt sefin . ye»i içm MadritŞevki Bey te ispanya hükumetile yapılan te . maslar haklnnda Harîciye Vekiliraize îzahat veren Madrit sefirimiz, Ankarada Mübadele komisyonuna ait isleri e de mesgul olmuştur. Şevki Bey dün brr mnharririmize bu meseleler etrafmda şu beyanatta buiunmustur: « Ankarada Hariciye Vekili B«yefendiyi ziyaret etttm. Kendi lerine tspanya ile ararruzda yeni iktısadî münasebetlerin tesis.i için vuku bulan temas ve mesainin ne • ticelermi izah ertim. Aynca Muh telit Mübadele komîsyonunun elinde nvevcut malum meselelerin bîr an evvel tasfiyesi için icabeden tedbirler üzerude tem&slard'a bolundum. tspanya ile hükumetimîz arasın. da akti mutasavver yeni t'caret mukavelesi üzerinde tktısat Vekili Celâl Beyefendmin avdetinden sonra çalişılacaktır. O zaman tekrar Ankaraya gitmekHğim muhtemeldir. Ticaret mukavelesi müzaJceratına Mabadi 4 meü »ahifede Memleket sanayii yükseliyor Sümer Bank sanayiimizin hamisi ve pişdarıdır Altı sende 310 dan 2500 e çıkan fabrikalarımız, bankanın rehberliğile daha ziyade inkişaf edeceklerdir Bir taraftan teşviki sanayi kanunu, diğer taraftan muafiyetlerin himayesi al. tında memleketimizde son senelerde büyiik bir sanayi hareketi görühnekte. dir. Bu faaliyet kısa bir zamanda büyük hatvelerle ilerliyerek şayanı şükran neticeler vermeğe başlamıstır. Bizde sanayi bu derecede himaye ve inkişaf ettirihneli midir, yoksa et. tirilmemeli midir? Harbi Umumiyi taki p eden son 14 sene pekâlâ göster . miştir ki; Türkiye yalnız ticaret ve zi. raatile iktifa edebilecek mevkide bîr memleket degildir. Bu hakikati daima gözönünde tutan büyüklerimizin kudretli azim ve iradeleri sayesindedir ki, tesviki sanayi kanunile altı sene içinde adetleri 310 u geçmiyen fabrika ve rmalâthanelerimjz, bugün memleket ihti • yacının büvük bir kısmına cevap veren 2500 fabrika ve imalâthaneye yükseltmiştir. Şayet sanayie bu kadar ehemmiyet verilmeseydi hiç şüphe edilmemek lâ . zım gelirdi ki, memleketimiz dahilinde bugün yapmağa muvaffak olduğumuz birçok ihtiyaçlarımızı dışardan almağa mecbur kalır ve harice milyonlarca 1L ra kıymetinde döviz ödiyerek dünyada misli görülmemiş bu buhran devrele tngiliz murahhaslarının beyannamesi Lonrda 28 (A.A.) Cihan iktısat konferansma istirak. eden tngiliz. murahhaslan bir beyanname neşretmiş . lerdrr. Serbest trlanda murahhasian müstesna olmak üzere diğer bütün tn » giliz murahhasları tarafından imzalanan bu beyannamede Ottava itilâflanhın aktinden dolayı memmmiyet izhar e . dilmiş, bu ttilâflarda karariaştmlan ik • tısat ve para siyaseti yeniden teyit o • lunmuştur. Beyanname şu suretle devam etmektedir: «Ottava konferansında tesbit edi . len îkhsadî siyaset bilhassa toptan satıs fiatlannın diğer milletlerle mesai îştiraki dairesmde, yükseltilmesini, ma. liyet ve satış fiatlan arasında akla uy • gun bir muvazene teessüs edinoe vazi • yette istîkrar temin edilmesmi ittibdaf etmektedh*. «Para siyasetinm gayesi memnuni • yeti mucip olacak, beynelmilel mesai istîrakini temin edecek ve alhnın satın alma kuvvetindeki temevvSçJerj ortadan kaldtnlacak DeynelmHel altm esastmn yeniden kanılmasından ibaret ohnalı . dır. Bu maksat husule getinciye kadar .iümer Bank m&dürü Nurullah Esat Bey rinde çok daha sıkıntıh ve elemK gün • lere düşerdik. Bmaenaleyh, diğer menv Mabadi 6 tnct aahifede iktısat konferanttmn haşardığt i f lerden ümitle bahseden Ingiliz Başvekili M. Makdonalt gözetilecek gaye tngiliz Imparatorlu • ğunu teşkil eden memleketler arasmda kambiyo hadlerinde istikrar temini olmalıdtr.» Amerifcadaki kayıtsızlık Nevyork 28 (A. A.) Dflnya iktwat konferansuun son silkinisleri es. ki refahn iaden lehinde açtlan rattcadeleye en EuyüVdikkat kuvvethıi ha«retmiş olan matbuat ve haik tarafından umumî bir kayitsizlikle karşılanmtştır. Inhisarlar varidatında büyük tenezzüller var Varidatta geçen seneye nazaran, mayısta 600.000, haziranda 700.000 lira noksan vardır Amerikah mütehassısların raporunda neler var? Amerikah mütehassularm tnbisarlar tdaresinde yaptıklan tetkikat üzerine verdikleri raporun ana hatlanndan ve teklif ettikleri gibi sekilde geçenlerde bahsetmiştik. Çok saklı tutulmasına rağmen bu rapor hakkmda, yeniden bazı malumat elde ettik. Mütehassıslar raporlannı nç kısma ayırmışlardır: Bunlann birin . cisi tütün, ikincisi müskirat, üçüncüîü de 'uz inhisarma aittir. îlk tayyareci Türk kadını Bedriye Hanım 10 gün sonra diploma alıyor Tayyareci Vecihî Beyin Kalamış taki tayyarecilik mektebmde, ilk tedris devresi bit. mif olduğondan yalanda muvaffakiyeti göriÜenlere diplomalan veri . leeektir. Bu ara • da, Türkiyede îlk kadm pflot olarak Bedriye Hanım da tosta mektepiv 'ayyared Bedriye çıkacaktır. Hanım Tayyareci Bedriye Hanım mektepten çıktıktan sonra ne yapacağinı ve bu mesleğe niçm abldığı hakkmda de. miştir ki; « TayyareciBğe merakım çok eskidhr. Mektebe geçen sene girdim. tlk defa geçen sene eyfölde uçtum. Son • ralan talim uçuslarma tayyareyi ken . dün kullanmağa başlaymca tayyare • ciliğe karşı olan alâkam ve muhabbetim büsbütün arttı. Mektepten çıktıktan sonra, iyi bir havacı olmak için çalışacağım. Hava . eıhk sahasında da TSrk kar1'. ğer memleketler kadınlarile yansabileceğini göstermek gayemdir. Bedriye Hanım uçmaktan duyduğu zevki de anlatmıştır: « En kederli anlanmda bile uçtu. ğum zaman her şeyi unutur, eski neş'emi bulurum. Tayyare benim için en sa. mimî arkadastır, uçmadığım günler adeta hasta oluyorum. Tayyareden u zak olduğum zamanlar motördeki hint. yağı kokusu bile bumamda tüter...» Yüzme yanşlarında dün bir rekor daha kırıldı Dünkü seçme müsabakalarının çoğunu Galatasaray kazandı, Orhan yeni bir rekor daha tesis etti Tütün inhisarı Mütehassıslar, tetkikleri neticesinde tütün inhisannm muamelâtı bugünkü mevzuata uygun olduğunu, fakat asla ticarî zihniyetle hareket edilmediği neticesine varmışlar, ve şimdiye kadar tatbik edilen usulün, gaynmuvafık ol. duğunu söyliyerek bu osulun biran evvel değiştirilmesini tavsiye etmişler dir. Mütehassıslar, tütün inhisarlannın inhtoarlar rarldatmdakl tenezzüllere karşı tedbırler araştıran Gumrük ve Inhlsarlar Veklllle Inhisarlar Umunt mudiırö Rana Bey Hütnü Bey geçen seneler zarfındaki varidatmı muhafasa edebihne»mi, kendisine tahsis edilen mütedavil sermayeyi de sarfet. mek suretâe temin ettiği netkesine va. Mabadi S inci sahıfede ıımımıııiMiın At yarışları dün başladı Dün beş koşu yapıldı, müsabakalar, kalabalık ve güzide bir halk tarafından alâka ile takip edildi Hammlar araârida yapılan yüzme yanşlmtindan bîr întiba tstanbul Mıntakası DenizcDik heyeti tarafından tertip edilen yüzme müsabakalarına dün de Büyükderedeki yüzme havuzunda devam e dilmiştir. Dünkü müsabakalar, İs • tanbul birinciliğine girecek müsa • bıklan reçmek maksadile yapıldığı için çok enteresan olmuştur. Bu müsabakalarda Galatasaraylı Orhan tarafından yeniden bir rekor daha kınlmıştır. Resmî yüzme yanşlannm şehrin en uzak yerinde yapılması, bu sporlara lâzım geldiği kadar ehemmi • yet vfrilememesmi intaç etmek tedir. tstanbuldan, Kadıköyünden ve şehrin diğer muhtelif mıntakaların • dan vapur, tramvay, otobüs gibi bir kaç nakliye vasitasına binerek ve lâekal bir Huçuk iki saat bir zaman kaybederek Büyükdereye gitmek çok müşkül olmaktadır. 11 (II11H I (M1111M M11 • 11111111111 • IM1 Tl 11 n Yüzme havuzunun bu kadar uzak yerde olması da müsabakalan seyretmek üzere gelenlerin adedini de azamî sorette tahdit etmektedir. Yüzme havnzuna girmek için hiçbir ücret ahnmadiğı halde «eyfrciierm adedi parmakla sayılacak kadar azdır. Modada da yeni bhr yüzme havuzunun yapılmakta olduğru haber verilmektedir. Moda, gidip gelmeai kolay ve deniz sporlan için merkezt bir yer ohnak itibarile yanşlarm oraya nakledilmesi çok maktıl bir iş olacaktır. Dünkü müsabakalann neticeleri şunlardır: Hammlar arasında 200 metro Icurbağalama FenerEahçeden Leylâ Hanım rakipsiz oîarak 4,9, 6/10 dakikada birinci. Mabadi 6 ınct sahifede milîetlerm Londraya gönderdikleri çok kalabaldc heyetler son vazife olarak muazzam bir cenaze alaymda hazır bulunduktan sonra simdi elleri boş ve boyunlan "Büliük memleketlerine dön. meğe başlıyacaklar. Bu daha hazin bir manzara değil mi? YUNUSNADİ Sabık Fransız sefiri tayyare ile geliyor Paris 28 (A.A.) M. de Chambrun bu sabah saat 7 de tayyare ile Ankaraya hareket etmiştir. Mumaileyh gene tayyare ile dönerek 10 ağustosta Romada bulunacak ve yeni vazifesine baslıyacaktır. Roma 28 (A.A.) tstefani Ajan. sımn neşrettiği bir haberden bildirildiğine göre Farnsanm Roma elçiiiğme Kont de Chambrunun taymi hakkın. daki istimzaea ttalya Kralı muvafakat cevabı vermiştir. Dvnka at yarışında bulunan seyırcrferden bir gurup Yüksek Yarış ve Islah Encümeni tarafından tertip edilen yaz koşularının birirr:v; <^ün Veliefendi koşu mahallinde y&pıldı. Bu koşu mevsi min ilk hareketi olmasına rağmen büyük bir alâka uyandırmış ve kalabalık bir meraklı kütlesini toplamışrı. Bu kalabalık arasında şehrin mümtaz sınıfına mensup güzide bir ekseriyet mevcuttu. Koşulara tam saat 15 te başlandı ve 17/30 da neticelendi. Aiman neticeler şunlardır: Birinci koşu: Bu koşu 3 yaşındaki yerü yarımkan tngiliz taylara mahsustu ve satiş koşusu ismini taşı • yordu. Mesafesi, 1200 metre, mü • Lâtfen aahifeyi çevirinim IJIIIliltlltlllllMIIIIIIIIIIIIIIIIIHmnilllllllillllllllMIIIIIIIIIIPIMIirlltlllllllimillllllMIIIIIHIIIIIHIIIimil ihtiyacı olan bu nevzadı ojıun istedi . ğinin tamamen aksine tedbirlerle fazla olarak öldürdüler de. Kendi haline bıraktlsa belki gene yaşamıyacaktı. Bu vaziyete tamamen lüzumsuz olarak bir de cinayet katılmış oldu. Guya dün. yayı kurtaracak bir doğusu kutlulamak için yüz binlerce Iiralar «arfiU bütün

Bu sayıdan diğer sayfalar: